İnvaziv fungal enfeksiyonlar, özellikle uzun süre
yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yatan erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı
bebeklerde görülebilen önemli hastane enfeksiyonlarından birisidir. Bu
enfeksiyonların çoğu Candida türleri ile ortaya çıkar. Genellikle yenidoğanlarda
yaygın kandida sepsisi şeklinde seyreder ve mortalitesi yüksektir. Bu çalışmada
2002-2012 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yatan steril bölge kültürlerinde mantar üremesi
olan hastaların klinik ve mikrobiyolojik olarak retrospektif değerlendirilmesi
amaçlandı. Hastalar Mikrobiyoloji labaratuar kayıtlarından tespit edilip, demografik,
mikrobiyolojik ve klinik verileri dosyalarından geriye dönük olarak incelendi.
Çalışma süresince toplamda 260 hastada fungal ajan tespit edildi. Bunlardan 172’si
steril vücut bölgelerinde mantar üremesi olan grup 1, 88’i kolonizasyon olan grup 2
idi. Hastaların tümünün Candida enfeksiyonu açısından en az bir risk faktörü vardı.
En sık rastlanan risk faktörleri önceden antibiyotik kullanımı (%93.1), total
parenteral nutrisyon (%60), mekanik ventilasyon (%56.9), önceki enfeksiyon
(%38.8), resüsitasyon (%25.4), umbilikal katater (%21.2), santral venöz katater
(%18.1) idi. İnvaziv enfeksiyonda en sık izole edilen tür C.albicans (%77.3). Nonalbicans
C. türleri arasında en sık görülen C.parapsilosis (%5.8) ve C.glabrata
(%5.8) idi. Hastaların hepsinde altta yatan hastalık mevcuttu. İnvaziv kandida
enfeksiyonlu hastalarda mortalite oranı %23.2 saptandı. Gestasyon haftası ve doğum
ağırlığının düşük olması, asfiksi, RDS, surfaktan tedavisi, NEC, mekanik ventilatör,
umbilikal ve santral katater, TPN, resüsitasyon, azol profilaksisi mortaliteyi arttıran
istatistiksel olarak anlamlı risk faktörleri idi. C.albicans ve non-albicans Candida
türleri arasında mortalite oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark
bulunamadı (p>0.05). Non-albicans C.türlerinde C.albicans ile karşılaştırıldığında
invaziv girişimlerin daha çok uygulandığı ve RDS, BPD, NEC, ROP ve surfaktan
tedavisi gibi prematürite sorunlarının anlamlı yüksek görüldüğü tespit edildi.
Invasive fungal agents are one of the most important
nosocomial infections in those premature or low-birth-weight infants who have long
been hospitalized in Neonatology Intensive Care Unit. Most of such infections are
due to Candida species. They mostly appear to be common candida sepsis in
neonatals and mortality of the sepsis is high. The aim of this study was to
retrospectively assess clinical and microbiological results from those patients who
had proved positive fungal proliferation on sterile field culture and who had been
hospitalized in Neonatology İntensive Care Unit of medical faculty of Eskişehir
Osmangazi University between 2002-2012. Patients was picked up from
microbiological laboratory registration book. Demographic, clinical and
microbiological datas of the patients in the registration book were noted down.
During the period of the study, fungal agents were seen in 260 patients. Fungal
agents had proliferated on sterile body areas in 172 of 260. İn 88 of 260 there was
colonization. All of the patients had at least one risk factor with regard to Candida
infection. The most frequent risk factors were previous antibiotic use (%93.1), total
parenteral nutrition (%60), mechanical ventilation (%56.9), previous infection
(%38.8), resuscitation (%25.4), umbilical catheter (%21.2), central catheter (%18.1).
The most isolated species on cultivation was C.albicans (%77.3). The most frequent
non-albicans C. species were C. Parapsilosis (%5.8) and C. Glabrata (%5.8). All the
patients had underlying disease. Mortality rate in those who had invasive candida
infection was %23.2. Gestation week, low-birth-weight, asphyxia, RDS, surfactant,
NEC, mechanical ventilator, umbilical and central catheter, TPN, resuscitation, azole
prophylaxis were all statistically significant risk factors. There was no difference
between C.albicans and non-albicans C. species mortality rates (p>0.05). After being
compared with C. albicans, invasive procedures were more applied to those who had
non-albicans C species. Premature problems such as RDS, BPD, NEC, ROP and
surfactant use in the non-albicans C. group were significantly high.