Otolog yağ greftleri gerek rekonstrüktif sebeple
gerek estetik uygulamalarda doku augmentasyonu, kırışıklık azaltılması ve vücut
şekillendirme amacıyla sıklıkla başvurulan uygulamalardır. Biyo-uyumluluğu,
ucuzluğu ve uygulama kolaylığı açısından avantajlı bir cerrahi işlem olmasına karşın
yağ dokunun yüksek rezorpsiyon oranları önemli bir dezavantajdır. Bu çalışmada
tümesent solüsyonunun içinde kullanılan adrenalin, yağ grefti ile kullanımı ihtiva
ettiği biyoaktif moleküller ile olumlu sonuçları tahmin edilen TZP solüsyonu ve yağ
grefti hazırlanma aşamasında dokudan süzülmesi önerilen tam kanın viabiliteye olan
etkisi araştırılmıştır.40 adet Sprague-Dawley cinsi sıçan 4 gruba ayrıldı. Grup
1(kontrol grubu)’de(n=10) sıçanın inguinal yağ yastığından alınan yağ grefti
dorsumuna ciltaltı yerleştirildi, başka bir uygulama yapılmadı.Grup 2’de(n=10) yağ
grefti+1/100000 adrenalin solüsyonu, grup 3’te(n=10) yağ grefti+PRP solüsyonu,
grup 4’te(n=10) tam kan ¼ hacim oranında eklenerek aynı cerrahi prosedürler
uygulandı. 6. ve 12.haftalarda yağ greftlerinin eksizyonu sonrası hacimleri tekrar
ölçülerek histolojik,stereolojik değerlendirmeler yapıldı. Greftleme ve eksizyon
sonrası hacimler sıvı taşırma yöntemiyle hesaplanıp sağkalım oranları,histolojik
skorlama,stereolojik olarak birim alanda damar uzunlukları(Lv) değerlendirilerek
istatistiksel çalışmalara dahil edildi. Verilerin istatistiksel analizi ile hacimsel olarak
TZP ve tam kan uygulanan greftlerin kontrol grubuyla farkının anlamlı olduğu
değerlendirildi.(p<0,05). Histolojik skorlama sonuçlarında gruplar arası anlamlı
farklılık izlenmedi.(p>0,05). Lv değerleri incelendiğinde TZP, adrenalin ve tam kan
gruplarının kontrol grubu ile aralarındaki farklılığın anlamlı olduğu görülmüştür.
Ayrıca tam kan ile TZP grubunun da kendi aralarındaki farklılığın anlamlı olduğu
saptanmıştır. Sonuç olarak TZP ve tam kan gruplarının viabilite açısından ön plana
çıktığı bunlardan TZP’nin daha değerli olduğu anlaşılmıştır.
Autologous fat grafting is a commonly used technique for
tissue augmentation, facial rejuvenation and body contouring, both for reconstructive
and aesthetic indications. Although it is bio-compatible,cheap and easy surgical
procedure;high resorption rates of adipose tissue is an important disadvantage. In this
study;adrenaline used in tumescent solution; PRP solution, which is predicted that it
has positive results in the usage of fat grafts by the help of its bioactive molecule
contents and the effect of whole blood suggested to be filtered from tissue to the
viability were investigated.Forty Sprague-Dawley rats were used in this study and
divided into 4 groups. Groups were planned as follows: In group 1(control
group)(n=10) fat grafts were harvested from inguinal fat pad and placed under the
skin of rat’s dorsal area,no material was added. In group2(n=10) fat graft+1/100000
adrenaline,in group 3(n=10) fat graft+PRP,in group 4(n=10) fat graft+whole blood
were added in ¼ volüme rate after performing the same surgical procedure. After 6th
and 12th weeks fat grafts were removed and graft volumes were
measured,histologycal and stereologycal examinations was performed. Grafted fat
and excised fat volumes were calculated by liquid overflow method;survival
rates,histologycal scoring and stereological length density(Lv) quantities were
evaluated and included to statistical studies.According to statistical analyzing
volumetric difference between control group and PRP with whole blood was
significant(p<0,05). Histological scoring results didn’t show significant difference
between groups.(p>0,05). Lv values analysis showed significant difference between
control group with PRP, adrenaline and whole blood group. And also a significant
difference between whole blood group and PRP was determined. As a result PRP and
whole blood came into prominence about viability of fat grafts, it was agreed that
PRP was more valuable than the other group.