Ağrı, gerek dünyada gerekse ülkemizde oldukça yaygın görülen ve
giderek artan bir sağlık problemidir. Ağrının kişi tarafından ifade edilişi;
yaş, cinsiyet, duygusal durum, yaşanılan ağrı deneyimi, etnik ve kültürel
farklılıklar, ağrı davranışı gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Hastanın
inançları, beklentileri, ağrı ile başa çıkma tutumları, sosyal destekleri,
aldığı tanılar, sağlık güvenceleri hastanın ağrı denetimi üzerinde etkilidir.
Özellikle bu etkenler arasında ağrı inançları kavramı ön plana çıkmaktadır.
Yapılan çalışmalarda ağrı şikayeti yaşayan bireylerin ağrının organik ya da
psikolojik kökenli oluşu ile ilgili inançlarının ağrı ile baş etme stratejilerinde
farklılıklar yaratabileceği belirtilmektedir. Araştırmamız; algoloji
hastalarının ağrı inançları ile ağrıyla başa çıkma durumları arasındaki
ilişkiyi değerlendirmek amacıyla yapılan, tanımlayıcı çalışmadır.
Araştırmanın örneklemini 15 Mayıs 2014 - 15 Temmuz 2014 tarihleri
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi
Algoloji Servisi’nde dahil edilme kriterlerine uyan 201 yatan hasta
oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından ilgili
literatür taranarak hazırlanan Tanımlayıcı Özellikler Veri Formu, Ağrı
İnançları Ölçeği, Ağrı İle Başa Çıkma Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin
değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metodlar, Spearman
korelasyon, Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır.
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; hastaların ağrı yaşama süresi 1
ay ile 40 yıl arasında değişmekte olup, ortalama ağrı yaşama süresi 68.37
± 89.42 aydır. Hastaların organik inançlar puan ortalaması 3.97±0.78,
psikolojik inançlar puan ortalaması 5.01±1.01’dir. Hastaların organik
inançlar puanı ile kendi kendine başa çıkma (p<0.001, r= -.388) ve bilinçli
bilişsel girişimler puanı(p<0.001, r= -.331) arasında negatif yönde;
çaresizlik puanı (p<0.001, r= .365) arasında ise pozitif yönde zayıf
düzeyde bir ilişki vardır. Hastaların organik inançları ile tıbbi çare arama
durumu (p>0.05, r= .065) arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Hastaların psikolojik inançlar puanı ile kendi kendine başa çıkma puanı
(p<0.05, r= .162) arasında pozitif yönde zayıf düzeyde bir ilişki
bulunurken, çaresizlik (p>0.05, r= -.025), bilinçli bilişsel girişimlerde
bulunma(p>0.05, r= .128) ve tıbbi çare arama puanı (p>0.05, r= .017)
arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Ayrıca hastaların organik inançlar puanı ile opioid kullananların, ağrı
kontrolünün kendisinde olduğu inancına sahip olanların arasında anlamlı
farklılık bulunmuştur. Bireylerin ağrının bedendeki bir hasar, yaralanma
gibi organik kökenli olduğuna inancı ağrıyla baş etme durumunu olumsuz
yönde etkilemekte, birey kendini daha fazla çaresiz hissetmektedir. Ağrı
yönetiminde bireyin ağrı inançlarına uygun hemşirelik girişimlerinin
planlanması, bunun yanında ağrı inançları ile ağrıyla başa çıkma durumları
arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların farklı grup hastalar üzerinde ve
daha büyük örneklem gruplarında yapılması önerilmektedir.
Pain is a quite common and growing health problem both in our
country and in the world. Pain expression is affected by many factors such
as patient’s age, gender, emotional condition, experience of pain, ethnic
and cultural differences and pain behavior. The patient's beliefs,
expectations, attitudes of coping with pain, social support, diagnoses and
health insurance are effective on the patient's pain control. Especially,
concept of pain beliefs comes into prominence among these factors.
According to studies individuals who complain pain their belief which is
associated with organic or psychological origin of the pain may create
differences in patients’ pain coping strategies. This descriptive study was
carried out to evaluate correlation between pain beliefs and coping with
pain of algology patients’. This study was carried out at Eskisehir
Osmangazi University Hospital Training and Research Hospital Algology
Service between 15 May - 15 July 2014. The study sample was included
201 patients who have inclusion criteria. The research instruments were
used a Descriptive Characteristics Questionnaire which is prepared from
literature by researcher, The Pain Beliefs Questionnaire and the Pain
Coping Questionnaire. Data were evaluated by descriptive statistical
methods, Spearman's correlation, Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis
test. According to the findings obtained from this study; duration of pain
of the patients ranged from 1 month to 40 years, mean duration of pain
was 68.37 ± 89.42 months. Patients' organic beliefs mean score was 3.97
± 0.78, psychological beliefs mean score was 5.01 ± 1.01. Between
patients' organic beliefs score self-management (p <0.001, r = - .388)
and conscious cognitive interventions score (p <0.001, r = - .331) was a
significant negative correlation, with a helplessness score (p <0.001, r =
.365) was a positive correlation. There is no relationship between patients’
medical care and organic beliefs score (p>0.05, r= .065). Between
patients’ psychological beliefs score and self-management score was a
positive correlation (p<0.05, r= .162). There is no relationship between
psychological beliefs score and other subscales of Pain Coping
Questionnaire. Moreover, there is significant difference between organic
beliefs score and patients who use opioid analgesic. Patients who have
beliefs of pain’s origin is a organic causes such as damage and harm in
the body, cannot cope with pain and feel more helplessnes. Appropriated
nursing interventions for individuals pain beliefs should be implemented to
nursing care plans on pain management. In addition, the investigations
which are analyzing the relationship between pain beliefs and coping with
pain should be carried out on a larger and different groups of patients.