Abstract:
İlk aromatik formazan örnekleri 1892 yılında sentezlenmiş ve “formazan bileşikleri” olarak adlandırılmıştır (Nineham, 1955; Gökçe, 2004) ve Von Pechmann ve Bamberger tarafından incelenmiştir (Pechmann, 1892; Bamberger, 1894).
Yapılarında bulunan konjuge pi (π) bağlarından dolayı renkli bileşiklerdir. Bu da formazanların en önemli özelliklerinden biridir. Kırmızıdan mora kadar değişen yapıları boyarmadde olarak kullanılmalarını sağlamıştır. 1946’da ilk olarak Ciba firmasınca boyarmadde olarak patente bağlamıştır (Ciba, 1949). Bu tarihten sonra tekstil elyaf boyamacılığında boyarmadde olarak kullanılmalarının yanı sıra indikatör ve analitik reaktif, redox işlemlerinde biyokimyasal işaretleyici, fotokromik ve termokromik madde olarak kullanılmaktadır.
Formazanlar yükseltgendiğinde renksiz tetrazolyum tuzları oluşturur. Tetrazolyum tuzları da indirgenerek formazanlara dönüşürler. Tetrazolyum tuzları hücrede bulunan enzimler tarafından formazanlara indirgenerek renk değişimlerine neden olurlar. Bu da formazan/tetrazolyum sistemlerinin canlılığın test ayıracı olarak bilinmesini sağlamıştır (Tezcan, vd., 2002).
Canlılığın test ayıracı olarak bilinmesiyle tıpta birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır. Canlılığın testinde renk değişimine neden olduklarından dolayı dokulardaki tümörlerin saptanmasında ve böylece kanser tedavisinde aynı zaman da kanser ilaçlarının seçilmesinde kullanılmıştır.
Formazanlar aynı zamanda antiviral, anti-fertile, anti-enflamatuar, analjezik, anti-tüberküler, anti-mikrobiyel aktivitelerine de sahip olduğu ispatlanmıştır (Mariappan vd., 2010). Bu nedenle formazanlar önemli bir araştırma konusu olmuştur