Osmanlı Devleti’nde basın 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren gelişmeye
başlamış ve devlet yıkılana kadar önemli bir kitle iletişim aracı olarak varlığını
sürdürmüştür. Basın, hem iktidar çevreleri hem de muhalefet tarafından yoğun olarak
kullanılmıştır. Basın, toplumu önemli ölçüde yönlendirebilmesi sebebiyle de birçok
kez iktidar tarafından sansüre tabi tutulmuştur. Bu şekilde kontrol altında tutulmak
istenmiştir. Basın, Osmanlı Devleti’nin son yıllarını kapsayan: Birinci Dünya Savaşı
ve Milli Mücadele süreçlerinde de aktif olarak kullanılmıştır. Özellikle Milli Mücadele
basını büyük ölçüde iki kutuplu olmasıyla ayrı bir öneme sahiptir. İstanbul basını ciddi
derecede sansür ve baskılar sebebiyle İstanbul Hükümeti’nin talimatlarının pek dışına
çıkamazken, Anadolu basını daha özgür bir profil çizmiştir.
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’ndan Mondros Mütarekesini
imzalayarak yenik bir şekilde çıkmıştır. İtilaf Devletleri de savaş öncesi yaptıkları gizli
antlaşmalara göre mütarekeyi kullanarak Osmanlı Devleti’ni kontrol ve işgal etmeye
başlamışlardır. İtilaf Devletleri’nin katı ve yıkıcı politikaları da Anadolu’da Milli
Mücadele’nin başlamasına sebep olmuştur. Yaklaşık dört yıl devam eden Milli
Mücadele döneminde hem İstanbul hem de Ankara Hükümetleri basını aktif bir şekilde
kullanmaya çalışmışlardır. İkdam ve Alemdar gazeteleri de kendi zaviyeleri üzerinden
gelişmeleri kamuoyuna aktarmışlardır.
Milli Mücadele döneminin birbirinden farklı yayın politikaları ve görüşlere
sahip olan Alemdar ve İkdam gazeteleri üzerinden incelenmesi çalışmamızın temelini
oluşturmaktadır. İki gazetenin Milli Mücadele süresince birbirleriyle uyuşan ve çelişen
noktalarına dikkat çekilmeye çalışılarak, yaşanan gelişmelere yaklaşımları, bakış
açıları ortaya konmuştur. Bu bağlamda İkdam ve Alemdar gazetelerinin Milli
Mücadele sürecindeki tutumları değerlendirilmiştir
In the Ottoman Empire, The press began to develop from the first half of the
nineteenth century and continued to exist as an important mass media until the state
was destroyed. The press has been used extensively by both ruling circles and the
opposition. Due to the fact that the press can significantly guide society, it has also
been subject to censorship by the government many times. In this way, it was desired
to be kept under control. The press was also actively used in the First World War and
Turkish War of Independence processes covering the last years of the Ottoman
Empire. Especially Turkish War of Independence Press has a separate importance due
to its largely two-way nature. While the Istanbul Press could not go far beyond the
instructions of the Istanbul government due to serious censorship and pressure, the
Anatolian press drew a freer profile.
The Ottoman Empire succumbed to the First World War by signing the armistice of
Mondros. The Entente States also began to control and occupy the Ottoman state using
the armistice in accordance with the secret treaties they made before the war. The strict
and destructive policies of the Entente States also led to the start of Turkish War of
Independence in Anatolia. During the period of Turkish War of Independence, which
lasted for about four years, both the governments of Istanbul and Ankara tried to use
the press actively. Ikdam and Alemdar newspapers also conveyed developments to the
society through their perspectives.
Examining the period of Turkish War of Independence through Alemdar and
Ikdam newspapers, which have different publication policies and views, is the basis of
our work. During Turkish War of Independence, two newspapers tried to draw
attention to the points that match and contradict each other, and their perspectives on
the developments were revealed. In this context, the attitudes of Ikdam and Alemdar
newspapers in the Turkish War of Independence process were evaluated