Çalışmanın amacı mülteci ve yerel kadınlarda kronik pelvik ağrı(KPA) sıklığının saptanması, KPA ile ilişkili faktörlerin belirlenmesi ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesidir. Çalışma Mayıs-Ekim 2019 tarihleri arasında Sivrihisar Aile Sağlığı Merkezine başvuran yerel kadınlar ve ESOGÜ Kadın Sağlığı Danışma Merkezine başvuran mülteci kadınlar üzerinde gerçekleştirilen kesitsel tipte bir araştırmadır. Çalışmaya katılmayı kabul eden 283 yerel kadın ve 278 mülteci kadın çalışma grubunu oluşturdu. Yaşam kalitesi Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu(WHOQOL-BREF) ile, depresyon, anksiyete ve stres ise Depresyon Anksiyete Stres Skalası-21(DASS-21) ile değerlendirildi. İstatistiksel analizlerde ki-kare testi, Mann Whitney U testi, Spearman korelasyon analizi ve çoklu lojistik regresyon analizi kullanıldı. Kronik pelvik ağrı sıklığı mülteci kadınlarda %41.0, yerel kadınlarda %19.1 olarak bulundu(<0.001). Yapılan çok değişkenli analizde mülteci olmak kronik pelvik ağrı için bir risk faktörü olarak saptandı(OR:1.68;1.01-2.81). Kronik pelvik ağrının şiddeti mülteci grupta yerel gruptan daha yüksek bulundu(p<0.001). Mülteci ve yerel grupta kronik pelvik ağrısı olanların WHOQOL-BREF ölçeğinin bütün alt alanlarından aldıkları puanlar, olmayanlara göre daha düşük saptandı(p<0.05). Mülteci grupta KPA için risk faktörleri olarak; aile gelir durumunun kötü olması, dismenore, disparoni, jinekolojik ameliyat dışında batından ameliyat öyküsü, sık idrar yolu enfeksiyonu şikayeti ve anksiyete saptandı. Yerel grupta ise bel ağrısı, disparoni, kontraseptif yöntem kullanma, jinekolojik ameliyat öyküsü, ishal ve anksiyete KPA için risk faktörleri olarak saptandı. Çalışma, kronik pelvik ağrının mülteciler için önemli bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. KPA için riskli bir grup olan mülteci kadınlara KPA ve ilişkili olabilecek faktörlere yönelik sağlık eğitimi verilmesi ve sağlık hizmetine yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Altta yatan psikolojik bozuklukların tedavisi kronik pelvik ağrı ile başa çıkma ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından öncelikli olabilir
The aim
of the study is to determine the frequency of chronic pelvic pain(CPP) in refugee and
local women, to determine the factors associated with CPP and to evaluate the quality
of life. The study is a cross-sectional study conducted on local women who applied to
Sivrihisar Family Health Center and refugee women who applied to ESOGU Women's
Health Counseling Center during May and October 2019. The study group consisted
of 283 local women and 278 refugee women who are agreed to participate in the study.
Quality of life was assessed by the World Health Organization Quality of Life Scale
Short Form (WHOQOL-BREF), and depression, anxiety and stress were evaluated by
Depression Anxiety Stress Scale-21 (DASS-21). Chi-square test, Mann Whitney U
test, Spearman correlation analysis and multiple logistic regression analysis were used.
The frequency of chronic pelvic pain was 41.0% in refugee women and 19.1% in local
women (<0.001). In the multivariate analysis, being a refugee was found to be a risk
factor for chronic pelvic pain (OR: 1.68; 1.01-2.81). The severity of chronic pelvic
pain was higher in the refugee group than the local group (p <0.001). The scores of
those with chronic pelvic pain in refugee and local group were lower in all subfields
of the WHOQOL-BREF scale than those without (p <0.05). In the refugee group; poor
family income, dysmenorrhea, dyspareunia, a history of abdominal surgery other than
gynecological surgery, urinary tract infection and anxiety were found as risk factors
for CPP. In the local group, low back pain, dyspareunia, using contraceptive methods,
gynecological surgery history, diarrhea and anxiety were determined as risk factors for
CPP. The study reveals that chronic pelvic pain is an important problem for refugees.
Refugee women, who are a risky group for CPP, should be provided with health
education and directed towards health services for CPP and related factors. Treatment
of the underlying psychological disorders may be a priority in dealing with chronic
pelvic pain and improving the quality of life