Ġnsanlık tarihi boyunca toplumlarda farklı sıklıkla görülen intihar olayları, sadece ruh sağlığı uzmanlarını ilgilendiren bir konu olmayıp, evrensel bir sorundur. ÇalıĢmamızda, EskiĢehir ilinde 2001-2011 yılları arasında meydana gelen ve Anabilim Dalımız tarafından otopsisi yapılan toplam 399 olgunun sosyodemografik özellikleri, intihar Ģekilleri, intihar edilen zaman dilimleri, intihar edilen mekan risk faktörler analiz edilmiĢtir. ÇalıĢmamızdaki 399 olgunun % 71,4’ünün erkek (n=285), %28,6’sının kadın (n=114) olduğu, erkek/kadın oranın 2,5 olduğu saptanmıĢtır. Olguların en küçüğünün 16, en büyüğünün 71 yaĢında olduğu, olguların %7,5’sının (n=31 kiĢi) 18 yaĢ ve altındaki çocuklar olduğu, olguların % 9’unun (n=36 kiĢi) 65 yaĢ ve üzerinde olduğu, en yaĢlı kiĢinin de 71 yaĢında olduğu belirlenmiĢtir. Medeni durum açısından intihar eden olguların 207’si (% 51.9) evli, 145’i (% 36.3) bekar, 32’sinin (% 8.0) eĢi ölmüĢ, 15’i (% 3.8) boĢanmıĢ durumdadır. olguların % 53’ünün (n=183) aktif çalıĢma hayatında olmadığı saptandı. Olguların % 61,9’unun (n= 247) ası yöntemiyle, % 14,3’ünün (n= 57) ateĢli silah ile, % 10,8’inin (n=43) yüksekten atlayarak, % 8,8’inin (n=35) toksik madde ile, % 2,7’sinin (n= 11) suya atlayarak, % 1,5’inin (n=6) tren yoluna atlayarak intihar ettiği belirlenmiĢtir. 168 olgunun (% 42,1) intihar mektubu, sms veya sosyal paylaĢım siteleri aracılığıyla intihar notu bıraktığı saptandı. Aktif çalıĢma hayatında olmamanın en fazla görülen risk faktörü olduğu belirlenmiĢtir. Dolayısıyla istihdamın arttırılması ve iĢsizliğin azaltılmasının intihar oranını önemli ölçüde azaltacağı düĢünülmektedir. Özelikle kadın istihdamının arttırılması ile kadın intiharlarının azalacağı, intihar giriĢimi öyküsü olan veya kendisindeki ruhsal rahatsızlık nedeniyle intihara yatkın olan kiĢilerin takipleri sağlanmalıdır. Bu amaçla psikiyatri servislerinin, baĢta hekim sayısı olmak üzere yardımcı sağlık personeli ve alt yapı hizmetlerinin geliĢtirilmesi gerekir.
Suicides which are seen in a different
frequency in the communities throughout the history of humanity, not an issue that
concern only mental health professionals, it is a universal problem. in this study,
sociodemographic characteristics, suicide styles, suicide time zones, risk factors of
suicide places of 399 cases which were happened between the years 2001-2011 and
conducted the autopsy by our department were analyzed. In the study, 71,4% are
male (n:285), 28,6% are female (n:114) of 399 suicide cases and male/female ratio is
found as 2,5. The youngest case is 16 years old and the oldest case ise 71 years old.
7,5% of cases (n:31) were found as 18 years old and under, %9 of cases (n:36) were
found 65 years old and over. 207 cases (51,9%) are married, 145 cases (36,3%) are
single, 15 cases (3,8) are divorced and 32 cases (8%) are widowed. 53% of cases
(n:183) were found out of active working life. 61,9% (n:247) were found hanging,
14,3% (n:57) were found gunshot injury, 10,8% (n:43) were found high jump injury,
8,8% (n:35) were found taking toxic substances, 2,7% (n:11) were found drowning,
1,5% (n:6) were found jumping over the rail as a suicide method. It was determined
that 168 cases (42,1%) left suicide note with sms or social networks. Not being in
active working life was found to be the most common risk factor. Thus it is expected
to reduce the suicide rate by increasing the rate of employment and reducing
unemployment. Especially female suicide should be reduced by increasing women's
employment and cases with a history of suicide attempt or mental illness should be
followed. For this purpose, psychiatric services need to be developed related with the
number of physicians, support healthcare personals and infrastructure services.