ESOGÜ Akademik Açık Erişim Sistemi

Iris Galey'in 'Babam Öldüğünde Ağlamadım', Jerry Coyne'un 'Şeytanın Çocuğu' ve Eylem Tok'un 'Mihr' adlı eserlerinde sosyal ve kültürel bir olgu olarak çocuk istismar

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisor Gültekin, Ali
dc.contributor.author Orcan, Onay
dc.date.accessioned 2022-07-27T05:27:56Z
dc.date.available 2022-07-27T05:27:56Z
dc.date.issued 2009
dc.date.submitted 2009
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11684/3872
dc.description.abstract Bu çalışmada, farklı dillere ve kültürlere ait iki edebi eser yabancılaşma izleği çerçevesinde çözümlenmeye çalışılmıştır. Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü ile Fransız edebiyatının önemli ustalarından Gustave Flaubert’in klasikler arasına giren eseri Madame Bovary, Türk ve Fransız toplumlarında farklı dönemlerde yaşayan biri erkek diğeri kadın iki ana karakterin topluma ve kendilerine yabancılaşma süreçleri benzerlik ve farklılıklar düzeyinde analitik olarak incelenmiştir. Yabancılaşma, insanın kendi öz benliğine ve içinde yaşadığı toplumunun kültürel değerlerine aykırı davranışlar sergilemesi şeklinde açıklanabilir. Benzer şekilde düşük sosyo-kültürel çevrelerde yetişen, zengin bir yaşam hayaliyle kendileri için varoluşsal anlamı bulunan idealler edinen Fikrimin İnce Gülü eserindeki Bayram ile Madame Bovary adlı eserdeki Emma karakterlerinin amaçlarını gerçekleştirmek uğruna çevrelerini ve kendilerini bir yıkıma sürüklediklerini söylemek olasıdır. Bayram, bir araba sahibi olmak adına kendine ve toplumsal değerlere yabancılaşırken, Emma’nın gösterişli bir yaşam uğruna toplumsal-ahlaki değerleri çiğneyerek kendi öz benliğine yabancılaştığı görülmüştür. Bu çalışma sonunda, ana karakterlerin (Bayram ve Emma) amaçlarına ulaşabilmek için kendilerine ve yaşadıkları toplumlara yabancılaştıkları tespit edilmiştir. tr_TR
dc.description.abstract In this study, two literary work which belong to different languages and cultures are tried to analyze in the frame of ‘alienation’ theme. Adalet Ağaoğlu’s work Fikrimin İnce Gülü and Gustave Flaubert’s classical work Madame Bovary which have two different figures, one is male and the other is female lived in Turkish and French societies in different historical periods are analyzed with regard to some similarities and differences included in their alienation process. Alienation occurs when a person has a life style which is contradictory to his/her own character. In the shade of this concept, we can say that Bayram in Fikrimin İnce Gülü and Emma in Madame Bovary, because of their similarly poor socio-cultural circumstances, have had some existantially important ideals to live a prosperous life. It can be said that, these two figures for the sake of their ideals prepare a disastrous corruption both for themselves and their friends and relatives. While Bayram is alienated both for himself and for the social values, Emma in the search for a prosperous life, broke the social and moral values that leads to the way to her self alienation. In this study, it is argued that the main characters (Bayram and Emma) are alienated to themselves and the society in which they live. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject Adalet Ağaoğlu tr_TR
dc.subject Gustave Flaubert tr_TR
dc.subject Bayram ve Emma tr_TR
dc.subject Fikrimin İnce Gülü tr_TR
dc.subject Madame Bovary tr_TR
dc.title Iris Galey'in 'Babam Öldüğünde Ağlamadım', Jerry Coyne'un 'Şeytanın Çocuğu' ve Eylem Tok'un 'Mihr' adlı eserlerinde sosyal ve kültürel bir olgu olarak çocuk istismar tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR
dc.contributor.department ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Anabilim Dalı tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster