Özet:
Araştırma diyaliz tedavisi alan hastalarda görülen cinsel işlev sorunlarını ve etkileyen faktörleri belirlenmek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.
03.05.2004 – 14.05.2004 tarihleri arasında Eskişehir Devlet Hastanesi ve bu hastane bünyesinde diyalize giren 65 programlı diyaliz hastası, Osmangazi Hastanesi bünyesinde diyalize giren 12 programlı diyaliz hastası, Çalışma Bakanlığına bağlı SSK Bölge Hastanesi ve burada diyalize giren 68 programlı diyaliz hastası ve özel hizmet veren RTS Yaşam Diyaliz Merkezi ve burada diyalize giren 98 programlı diyaliz hastası olarak toplam 243 diyaliz hastası bu araştırmanın evrenini oluşturmuş, bu hastalardan araştırma koşullarına uyan ve araştırmayı kabul eden 63 diyaliz hastası çalışma kapsamına alınmıştır.
Veri toplama aracı olarak “Tanıtım Formu”, “Beck Depresyon Ölçeği” ve “Golombok Rust Cinsel Doyum Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 10.0 paket programı kullanılmış, istatistiksel değerlendirmede t-testi, ANOVA, Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır.
Araştırmamızdan elde edilen sonuçlara göre; örnekleme alınan diyaliz hastalarında cinsel sorunlar %57.1 oranında görülmektedir. Cinsiyet, yaş, evlilik yılı, eğitim durumu ve depresyon düzeyi ile cinsel sorunlar karşılaştırıldığında aralarında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.01). Kadın diyaliz hastalarında cinsel sorunların (%92) erkek diyaliz hastalarına oranla daha yaygın olduğu belirlenmiştir. Çocuk sayısı, gelir düzeyi, aile tipi, kendisine ait bir yatak odasının bulunması, günlük ihtiyaçlarını karşılayabilme, diyaliz yılı, diyaliz sıklığı, nakil durumu, ikinci veya üçüncü bir başka hastalığın bulunması gibi değişkenlerle cinsel sorunlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (P>0.05). Kadınlarda görülen cinsel sorunlarda ilk sırayı kaçınma ve dokunma (%76) ile ilgili sorunlar alırken, en az ifade edilen sorunun anorgazmi (% 8) olduğu belirlenmiştir.
Erkeklerde ise erken boşalma (% 57.9) ve sıklık (cinsel ilişki sıklığı,% 39.5) ile ilgili sorunların çok görüldüğü en az rastlanan sorunun kaçınma ve doyum (%10.5) ile ilgili olduğu belirlenmiştir.
Araştırmadan elde edilen sonuçlara uygun öneriler getirilmiştir.