Bu çalışma 31/10/2005-
28/4/2007 tarihleri arasında Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve
Tüberküloz Anabilim Dalına ve acile başvuran toplum kökenli pnömonili (TKP) 87 hasta ile
yapılmıştır. Hastalar Türk Toraks Derneği Alt Solunum Yolları Enfeksiyon Çalışma Grubunun
oluşturduğu rehbere göre gruplandırılmıştır. Amaç; TKP’li hastalarında etyolojik
değerlendirme yapılması ve prognozu belirleyebilecek belirteçlerin saptanmasıdır.
Hastalardan etyolojik değerlendirme için balgam, BAL, kan, idrar örnekleri, prognostik
faktörlerin belirlenmesi için (hemogram, hemostaz, C reaktif protein (CRP), sedimantasyon,
fibrinojen, d-dimer ve biyokimyasal parametreler) 1.-3. ve 21. gün serum ve plazma örnekleri
alındı. Arteriyal kan gazı (AKG) ölçümleri yapıldı. Amerikan Toraks Derneği (ATS),
pnömoni şiddet indeksi (PSI), CURB, CURB-65, CRB, CRB-65 kriterlerine göre hastalar
tekrar gruplandırıldı ve prognozla ilişkileri belirlendi. İstatistiksel değerlendirmede normal
dağılım gösteren değişkenlerin karşılaştırılmasında t testi, normal dağılıma uymayan
değerlerin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi, bağımlı örneklerin karşılaştırılmasında
Mauchl analizi, kullandığımız ölçeklerin en uygun kestirim değerini hesaplamakta Receiver
operating curve (ROC) analizi, prognozu belirlemede her bir skorlama sisteminin etkinliğini
belirlemek için logistik regresyon analiz yöntemleri kullanıldı. Hastaların 67’si erkek, 20’si
kadındı. Ortalama yaş 59 (18-89) yıl idi. Hastaların 32 (%37)’sinde etken izole edildi. Üreyen
etkenlerin oranları; C. pneumoniae 11 (%34), S.pneumoniae 3 (%9), M. pneumoniae 3 (%9),
H.influenzae 2 (%6), K. pneumoniae 2 (%6), P.aeruginosa 2 (%6), Metisilin duyarlı S.aureus
1 (%3), E.coli 1 (%3), Enterobacter cloacae 1 (%3), Candida albicans 1 (%3),
Polimikrobiyal (C. pneumoniae + M. pneumoniae) 5 (%16) olarak saptandı. kan üre azotu
(BUN), kreatinin, alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), ürik asit
düzeyleri ile prognostik sistemler karşılaştırıldığında ileri gruplarda istatistiksel olarak anlamlı
oranda yüksek saptandı. Hemostaz ve AKG parametreleri ile pnömoni şiddeti arasında
istatistiksel ilişki saptandı. CRP ve d-dimer düzeyleri ile prognoz arasında istatistiksel olarak
ilişki bulunamadı. ATS, PSI ve CRB prognoz belirlemede etkin değişkenler olduğu bulundu.
Sonuç olarak; etyolojik değerlendirmede hastaların %40’ına yakınında etken izole
edilebilmiştir. Bu nedenle empirik antibiyotik tedavinin başlanması geciktirilmemelidir.
Prognozun belirlenmesinde ise her ülkenin kendine has özellikleri göz önüne alarak fazla
sayıda hasta içeren prospektif çalışmalar yapması doğru olacaktır.
Present study was conducted with 87 patients with communityacquired pneumonia (CAP) who referred to Osmangazi University Medicine Faculty
Pulmonary Medicine and Tuberculosis Department and to Emergency Medicine service
between 31/10/2005 and 28/04/2007. Patients were grouped according to The Turkish
Thoracic society lover respiratoy tract infections working group guidelines. Objective of this
study was to make etiologic evaluation and to determine markers that predict prognosis in
patients with CAP. For etiologic evaluation sputum, BAL, blood and urine samples and for
determining prognostic factors (hemogram, hemostasis, CRP, sedimentation, Fibrinogen, ddimer and biochemical parameters) serum and plasma samples at 1.,3. and 21. days were
collected from all patients. Patients were again assigned according to ATS, PSI, CURB,
CURB-65, CRB and CRB-65 criterion and associations with prognosis were determined. In
statistical analysis for the comparison of variables that distributed normally t test; of variables
that not distributed normally Mann-Whitney U test and of dependent variables Mauchl
analysis was used, for estimating most appropriate predictive value of measures used ROC
analysis, for effectiveness of each scoring systems in predicting prognosis logistic regression
analysis was used. Of the patients 67 were male and 20 were female. Mean age was 59 years
(18-89 years). In 32 patients (%37) the causative agent was isolated. Cultured agents were
C.pneumoniae in 11 (%34), S.pneumoniae in 3 (%9), M.pneumoniae in 3 (%9), H.influenzae
in 2 (%6), K.pneumoniae in 2 (%6), P.aeruginosa in 2 (%6), metisillin-resistant S.aureus in 1
(%3), E.coli in 1 (%3), Enterobacter cloacae in 1 (%3), Candida albicans in 1 (%3),
polimicrobial ( C.pneumoniae + M.pneumoniae) in 1 (%16). When compared with prognostic
systems BUN, creatinin, ALT, AST and uric acid levels were statistically significant
increased in higher groups. An statistically association was found between pneumoniae
severity and homeastasis and AKG parameters. There was no statistical association between
prognosis and CRP and d-dimer levels. ATS, PSI and CRB was found to be effective
variables in predicting prognosis. In conclusion in 40% of patients the causative agent was
isolated in etiologic evaluation. Thus it shouldn’t be delayed to begin ampiric antibiotic
therapy. In predicting prognosis it would be better to conduct prospective studies that include
too many patients with considering the specific characteristics of each country.