Atriyum fibrilasyonunda kardiyoversiyonun kardiyak
markerler üzerine olan etkisi birçok çalışmada araştırılmış olup, monofazik ve
bifazik yöntemlerin karşılaştırıldığı çok az çalışma vardır. Çalışmaya elektriki
kardiyoversiyon endikasyonu konulmuş, yaş ortalaması 64.8±10.5 olan 28’i bayan ve
22’si erkek olmak üzere atriyal fibrilasyonu olan toplam 50 hasta dahil edildi. Daha
önce yapılan bir çok çalışmada monofazik ve bifazik dalga formu karşılaştırılmış ve
kardiyoversiyon uygulanan AF’li hastalarda bifazik dalga formu kullanılması ile,
monofazik dalga kullanılmasına göre daha düşük enerji kullanıldığı ve daha yüksek
SR’ne döndürme oranı tespit edilmiştir Bizim çalışmamızda da benzer şekilde,
EKV'de bifazik yöntem kullanılmasıyla daha az enerji verilerek daha çok hastada SR
sağlandı. Hastalardan işlem öncesi ve işlemden 6, 12. saatlerde cTn-I, kütle CK-MB,
miyoglobin çalışıldı. Hastalara 15. gün ve 6. ayda kontrol vizitleri yapıldı.
Monofazik ve bifazik dalga formu ile yapılan EKV sonrası kardiyak belirteçlerde
(cTn-I, kütle CK-MB, miyoglobin) anlamlı bir artış olduğu, cTn-I değerlerinin diğer
markerlere göre daha fazla hastada yükseldiği saptandı. Monofazik ve bifazik
yöntemin kardiyak markerler üzerine olan etkisi karşılaştırıldığında, iki yöntemin
birbirine benzer olduğu ve anlamlı bir fark olmadığı saptandı. EKV sonrası cTn-I
pozitif saptanan hastalarda, EKV sonrası cTn-I negatif saptanan hastalara göre EKV
dan hemen sonra daha az SR sağlandı. Ayrıca 15. gün ve 6. ay vizitlerinde SR de
kalan hasta sayısı yine cTn-I pozitif grupta belirgin olarak daha az saptandı. EKV
sonrası oluşan cTn-I yüksekliği kardiyak hasarı yani kısmi nekrozu ve dolayısıyla
fibrozisi gösterebileceğinden, EKV sonrası cTn-I yüksekliğinin uzun dönemde
hastaların daha az SR de kalabileceğinin bir göstergesi olabileceği düşünüldü.
Ancak bunun daha doğru olarak gösterilebilmesi için daha büyük çalışmalara ihtiyaç
duyulmaktadır.
The effect of cardioversion at atrial fibrillation on cardiac
markers have been investigated in many studies altough there are few studies
comparing monophasic and biphasic methods. In the study a total of 50 patients with
atrial fibrillation had indication of electrical cardioversion and the average age of
64.8 ± 10.5 and 28 female and 22 male were included. In many previous studies
monophasic and biphasic waveform cardioversion have been compaired and in
patients with AF lower energy have needed with the biphasic waveform compared
with using monophasic waveform and higher rate of the rotation to SR were
determined. In our study, similarly, SR was achieved in most patients by giving less
power with using biphasic manner in ECV. CTn-I, mass CK-MB, myoglobin studied
from the patients before the procedure and in 6 ve 12 hours after the procedure.
Check-up visits were performed in 15th day and 6th month. We found that a
significant increase on cardiac markers (cTn-I, mass CK-MB, myoglobin) occured
after the ECV performed with monofazik and biphasic waveform and cTn-I values
increased in more patients than other markers. Monophasic and biphasic method
compared the effects on cardiac markers, two methods are similar to each other and
there was no significant difference. In patients with CTn-I positive after compared
with the patients with cTn-I-negative after ECV the rate of rotation to SR was
achieved less. In addition, in 15th day and 6th month visits, the number of patients
still in SR in the cTn-I positive group was significantly less. Due to elevation on cTn I after ECV can show the cardiac injury and so partial necrosis and fibrosis, we
thouht that elevation on cTn-I after ECV can be an indicator to stay in SR less in
long-term.Hovewer more studies are needed in order to show this beter.
Key Words:Atrial fibrillation, electrical cardioversion, cardiac troponin- I,
monophasic, biphasic.