Bu çalışmada laringoskopi ve entübasyona yanıt
olarak gelişen, kalp atım hızı ve tansiyon arteriyel değerlerindeki artışı kontrol altına
almakta, lokal anestezik olan lidokainin etkinliğini araştırmak amaçlandı. ASA I ve
II grubuna ait, yaşları 17-65 arasında değişen, elektif cerrahi operasyona alınacak
toplam 40 hasta prospektif olarak çalışma kapsamına alındı. Hastalar Grup 1 (n=20),
Grup 2 (n=20) olmak üzere çalışmaya dahil edildi. Monitörizasyon sonrası hastalara
3 dakikalık preoksijenizasyonu takiben Grup 1’e 50 mg lidokain ( Bir püskürtme 10
mg olup 5 püskürtme uygulanmıştır ), Grup II’ye aynı hacimde serum fizyolojik ( 5
püskürtme) orofarengeal verildi. Tüm hastalara orofarengeal ilaç uygulamasından 2
dakika sonra anestezi indüksiyonu için İ.V 5-7 mg/kg Tiopental kirpik refleksi
kaybolana kadar verildi. Kas gevşemesi için 0.1 mg/kg vekuronyum uygulandı.
İndüksiyondan 180 saniye sonra ETT yerleştirildi. Tüm hastalarda indüksiyon
öncesi, indüksiyon sonrası, entübasyon sonrası 1., 3., 5., 7. ve 10. dakikalarda SAB,
DAB, OAB, KAH ve SpO2 ölçümleri ile entübasyon skorları kaydedildi. Entübasyon
sonrası 1 ve 3 dakikadaki KAH, SAB, DAB ve OAB değerleri lidokain uygulanan
grupta kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşüktü. Sonuç olarak, orofarengeal
lidokainin; laringoskopi ve entübasyona yanıt olarak gelişen KAH, SAB, DAB ve
OAB kontrol altına almada başarılı bulundu. Laringoskopi ve entübasyona yanıt
sonrası gelişen taşikardinin, miyokardial iskemi ve ventriküler disfonksiyon
oluşumuna zemin hazırlayıcı etkisini kontrol altına almada, kullandığımız dozların
yeterli olduğu ve uygun tüm vakalarda lidokain’in bu amaçla kullanılabileceği
kanısındayız.
In this study, the
aim was to determine the effect of local anaesthetic, lidocaine on controlling the
increased hearth rate and tension arterial values occurred as a response of
laryngoscopy and intubation. Forty ASA I and II patients aged 17-65 years old and
scheduled elective surgery were included the study. The patients were divided 2
groups as Group 1 (n=20) and Group 2 (n=20). After monitorization, Group 1
received oropharyngeally 50 mg lidocaine (5 sprayings), Group II received saline (5
sprayings) at the same millilitre following 3 minute of preoxygenation. For all
patients, 5-7 mg/kg Thiopental was given for anaesthesia induction until loss of
eyelash reflex after 2 minute of oropharyngeal drug introduction. 0.1 mg/kg
vecuronium was given for muscle relaxation. ETT was placed after 180 minute of
induction. The SAB, DAB, OAB, KAH and SpO2 measurements were performed
before and after induction and 1, 3, 5, 7 and 10th minutes after intubation and
intubation scores were recorded. KAH, SAB, DAB and OAB values at the 1 and 3rd
minutes after intubation were significantly lower in group received lidocaine
compared to controls. As a conclusion, oropharyngeal lidocaine was found
successful for controlling the KAH, SAB, DAB and OAB occurred as a response of
laryngoscopy and intubation. We concluded that used lidocaine doses are sufficient
for controlling predispose effect of tachycardia occurred as a response after
laryngoscopy and intubation for myocardial ischemia and ventricular dysfunction
occurrence and it can be used for this purpose in all suitable cases.Key Words: İntubation, Hemodynamic response, Lidocaine.