Endometrium kanseri ve serviks kanseri kadınlardaki en sık jinekolojik kanserlerin başında gelmektedir. Bu kanserlerin tedavi yöntemlerinin en başta gelenleri radikal cerrahi ve radyoterapidir. Radikal cerrahi veya radyoterapi sonrası en sık üriner sistem, anorektal sistem ve genital sistemden bir veya daha fazlası etkilenmektedir. Çalışmamızda radikal cerrahinin ve radyoterapinin alt üriner sistem üzerine olan yan etkileri araştırılmıştır. Çalışmamız kliniğimizde takip edilen 70 endometrium ve serviks kanserli olgunun radyoterapi, radikal cerrahi veya kombine tedavi (cerrahi ve radyoterapi) öncesi ve sonrası ürojinekolojik değerlendirme ve ürodinamik bulgularını içermektedir. Değerlendirme sonucunda tüm gruplarda tedavi sonrası frequency, noktüri, dizüri, urgency şikayetlerinin hepsinde artma mevcuttu fakat bu artışlar istatiksel olarak anlam kazanmadı (p>0.05). Radyoterapi ve kombine tedavi alan olgularda mesane kapasitesinde düşme ve kompliansta azalma saptandı (p<0.05). Stres inkontinansta artış radikal cerrahi ve kombine tedavi grubundayken, mikst tip inkontinans sıklığında en belirgin artış kombine tedavi grubundaydı, fakat bu artışlar istatiksel olarak değer kazanmadı (p>0.05). Radyoterapi ve kombine tedavi alan grupta tedavi sonrası detrusör overaktivitesinde mevcut olan artış, radikal cerrahi olan gruba göre istatiksel olarak kanıtlandı (p<0.05). Sonuç olarak; onkolojik tedavi sonrası oluşan fonksiyonel bozukluklara dikkat edilmeli ve hastalar oluşabilecek komplikasyonlar yönünden ayrıntılı bilgilendirilmelidir. Olgular jinekolojik kanser tedavisi öncesi ve sonrası detaylı bir şekilde ürojinekolojik açıdan değerlendirilmeli ve gerekli görülen olgularda ürodinamik çalışma yapılmalıdır.
Endometrium and cervix cancers are top of a list of the most
frequent gynecologic cancers. The primary treatment methods of these cancers are radical
surgery and radiotherapy. Lower urinary, anorectal and genital system are the most adversely
affected areas after the radical surgery and / or radiotherapy. In this present study, we have
investigated the side effects of radical surgery and radiotherapy on the lower urinary system.
Our study included urogynecologic assesment and urodynamic findings of 70 cases before
and after radical surgery, radiotherapy or combined treatment who were followed by the
gynecology oncology clinic for the endometrium cancer and the cervix cancer. After the
treatment of endometrial and cervical cancer either by surgery or radiotherapy the complains
of frequency, nocturia, dysuria and urgency were obtained to be increased without reaching statistical significance (p>0.05). However the capacity and the compliance of the bladder were found to be decrease significantly after radiotherapy and combined therapy (p<0.05).
Mean time the number of patients with stress incontinence after radical surgery and combined
treatment and the number of patients with mixed incontinence after combined treatment were also increased without reaching statistical significance (p>0.05). However the number of
patients with detrusor overactivity after radiotherapy and combined therapy increased significantly when compared those treatments by radical surgery (p<0.05). These results
suggested that lower urinary tract dysfunction could be occurred after the surgical or
radiotherapy treatment of gynecologic cancers and the patients should be informed for those
adverse effects.
