Subaraknoid
kanama; subaraknoid mesafeye, genellikle arteriel, nadiren de diğer nedenlere bağlı
olarak oluşan kanamaya denilmektedir. Serebral vazospazm; subaraknoid kanama
sonrasında sisternler içerisinde biriken kan ve kan ürünlerinin bazı kimyasal
maddelerle etkileşerek serebral damarlarda oluşturduğu patolojik daralmalardır.
Subaraknoid kanama sonrası gelişen fokal serebral iskeminin başlıca nedeni serebral
vazospazmdır. Damar düz kas hücrelerinin kasılmasını sağlayan ana faktör hücre içi
kalsiyum konsantrasyonudur. Na+ K+-ATPaz pompası; membran potansiyel farkını
sağlayan ve iyon konsantrasyonunu regüle eden mekanizmadır ve inhibisyonunda
hücre içi kalsiyum artışı olduğu bildirilmiştir. Digoksin bir kardiyak glikozittir.
Kardiyak glikozitler; kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan, steroid yapıda
moleküllerdir. Glikozitlerin etkilerinin hücresel temeli; Na+ K+-ATPaz pompasını
inhibe ederek hücre içi serbest Ca++ düzeyini arttırmalarıdır. Ancak gilikozidlerin
aynı zamanda hücre içi kalsiyum seviyelerini dengede tuttuğu da literatürde
bildirilmiştir. Digoksinin etki mekanizmaları ile ilgili çelişkili çalışmaların olması
nedeni ile vasospazm üzerindeki etkisini araştırmak istedik. Çalışmamızda, ratların
sisterna magnaları içerisine otolog kuyruk kanı 2 kez, 48 saat arayla enjekte edilerek
subaraknoid kanama oluşturulmuş, histojik ve morfolojik olarak baziler arterde
vazospazm geliştiği görülmüştür(1. grup). Daha sonra sisterna mangaya serum
fizyolojik (2. grup), sadece intraperitoneal digoksin (3. grup) ve sisterna mangaya
otolog kuyruk kanı + intraperitoneal digoksin (4. grup) uygulanarak 4 farklı grup
oluşturulmuş ve gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak değerlendirilmiştir.
Gruplar arası karşılaştırma mikroskop yardımıyla damar lümen alanı ve damar duvar
kalınlığı ölçülerek yapılmıştır. Digoksinin Na+ K+-ATPaz pompasını inhibe etmesi
sonucunda hücre içi serbest kalsiyum düzeyini arttırarak vazospazmı arttırması
beklenirken, çalışmamızda; digoksin kullanılan ratlarda vazospazm ilerlemediği ve
hatta oluşmadığı görülmüştür. Digoksin kullanılan grupta diğer gruplarla
karşılaştırıldığında damar duvar kalınlığı ve lümen alanında istatistiksel olarak
anlamlı farklar bulunmuştur. Digitaller doku hipoksisine bağlı refleks
sempatoadrenal stimülasyonu ortadan kaldırırlar. Böylece yükselmiş olan kalp atım
hızını düşürürler ve periferik vazodilatasyon yaparlar. Subaraknoid kanamada
sempatik sistem aktivasyonu gelişir ve bunun sonucu serebral vazokonstrüksiyon
oluşur. Vazospazm patogenezinde, kan ve yıkım ürünlerinin oluşturduğu inflamatuar
yanıt da önemli bir yer tutmaktadır. Digitallerin antiinflamatuar ve indirekt
vazodilatör etkileri de mevcuttur. Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlar; digoksinin
vazospazmın çözülmesinde veya proflaksisinde faydalı olabileceğini göstermiştir.
Sonuçlarımız; bu konuda daha ileri ve ayrıntılı çalışmalar gerektiğini ortaya
koymaktadır.
Subarachnoid
hemorrhage is a generally arterial bleeding in subarachnoid space, and other reasons
is also possible. Cerebral vasospasm; is pathologic narrowing in cerebral vessels by
blood and blood products influencing with some chemical elements, which are
collected in cisterns after subarachnoid hemorrhage. The main cause of focal cerebral
ischemia developed after subarachnoid hemorrhage is cerebral vasospasm. Key
factor providing spasm of vessel smooth muscle cell is intracellular calcium
concentration. Na+ K+-ATPase pump achieves membrane potential difference and
regulates ion concentration, and it has been reported that its inhibition causes
intracellular calcium increase. Digoxin is a cardiac glycoside. Cardiac glycosides are
steroid molecules that are clinically used for cardiac failure therapy. Cellular basis of
glycosides is to increase intracellular free calcium level by inhibition of Na+ K+-
ATPase pump. However, it has been also reported that glycosides may provide
intracellular calcium levels at equilibrium. Due to contradictory reports on the effects
of digoxin, we would like to investigate its effect on vasospasm. In our study,
histological and morphologic vasospasm in basilar arteries was observed after the
subarachnoid hemorrhage has been formed by injecting autologous tail blood into
cisterna magna of rats, twice in 48 hours (1st group). There were statistically
significant differences between 1st group and other groups, which are normal saline
application into cisterna magna (2nd group), only intraperitoneal digoxin (3rd group)
and autologous tail blood to cisterna magna + intraperitoneal digoxin (4th group).
Comparison between the groups was done under microscope by measuring vessel
lumen area and vessel wall thickness. Despite digoxin is known to inhibit Na+ K+-
ATPase pump to increase vasospasm by increasing intracellular free calcium level; in
our study, vasospasm was not observed at digoxin used rats. When comparing with
other groups, significant differences were statistically found at vessel wall thickness
and lumen area at digoxin used group. Digitals eliminates reflex sympatho-adrenal
stimulation depended on tissue hypoxia. They also decrease heart rate and make
peripheral vasodilatation. At subarachnoid hemorrhage, sympathetic system
activation advances and cerebral vasoconstruction is formed. In vasospasm
pathogenesis, inflammatory response formed by blood and its destruction products
are also main cause. The digitals have anti-inflammatory and indirect effects. Results
that we have obtained in our study show that digoxin may be useful in the therapy for
vasospasm elimination or prophylaxis. Results are considered the requirement of
more advanced and detailed studies should to be done.