Kardiyovasküler hastalıklar için en önemli risk faktörlerinden olan hipertansiyon ciddi bir halk sağlığı problemidir. Sekonder hipertansiyonun nedenleri arasında sayılan renovasküler hipertansiyon, postmenopozal kadınlarda görülen ortak bir sağlık sorunudur. Çalışmalar; hipertansiyonun kognitif disfonksiyonla ilişkili olduğunu, Alzheimer hastalığı ve vasküler demans insidansını artırdığını göstermiştir.
Bu çalışmada, deneysel hipertansiyon modellerinde meydana gelen kardiyovasküler ve bilişsel fonksiyonlardaki değişimler üzerinde; güçlü antiinflamatuar, antioksidan, nöroprotektif ve kardiyoprotektif aktiviteleri olduğu ileri sürülen karvakrolün olumlu etkileri araştırılmıştır. Literatürde benzer bir çalışmaya rastlanmamıştır.
Gereç ve Yöntem:
Subakut toksisite testi yapılarak karvakrol dozu 40 mg/kg olarak belirlendi. Kontrol, OVT, RVH, RVH+OVT, perindopril ve karvakrol tedavi grupları olmak üzere 6 grup oluşturuldu. Tüm RVH gruplarına Goldblatt 2böbrek-1klip cerrahi yöntemi uygulandı. Deneklerin kognitif fonksiyonları, yeni obje tanıma ve Morris’in su tankı davranış testleri yapılarak değerlendirildi. Biyokimyasal incelemeler için kan, hipokampus ve prefrontal korteks doku örnekleri ile histopatolojik analizler için kalp kası ve aort doku örnekleri alındı.
Bulgular:
Çalışmamızda, RVH+OVT grubu hipokampal ve kortikal Na + /K + -ATPaz, NEP ve ChAT seviyeleri anlamlı olarak azalırken; Aβ, AChE, OPN düzeyleri ve sistolik kan basıncı değerleri anlamlı olarak artmıştır. Hipertansif grupların davranış testleri performansları anlamlı bir düşüş göstermiştir. Histopatolojik analizlerde hipertansif grupların kalp kası dokularında belirgin bir vazokonjesyon, düzensiz kalp kası lifleri ve genişlemiş interstisyel alanlar görülürken, aort dokularında kalınlaşmış media ve dağılmış intima tabakası, dökülmüş endotel hücre çekirdekleri ve dağılmış adventisya
v
tabakasında inflamatuar hücre infiltrasyonu tespit edilmiştir. Karvakrol grubunda sistolik kan basıncı düzeyleri anlamlı olarak düşmüş, biyokimyasal parametreler geri dönerken, davranış testlerindeki performanslarda anlamlı bir iyileşme bulunmuştur. Karvakrol grubu kalp kası dokularında düzenli dizilmiş kas lifleri, hafif vazokonjesyon ve azalmış fibrozis görülmüş, aort dokularında media tabakasında düzenli dizilmiş kas lifleri ve çekirdekleri ile kıvrımlı paralel dizilmiş elastik lifler tespit edilmiştir.
Sonuç ve Öneriler:
Çalışmamızda; karvakrolün deneysel hipertansiyon modellerinde kardiyak yeniden yapılanmayı etkin bir şekilde engellediği, güçlü bir antihipertansif aktivite göstererek kardiyovasküler ve bilişsel hasarı önlediği, kognitif fonksiyonlarda iyileşme sağladığı görülmüştür.
Karvakrolün anti-AChE, antiamiloidojenik ve ChAT aktivasyonunu artırıcı fonksiyonları sayesinde kolinerjik sistemi iyileştirebildiği görülmüştür. Bir çok modülatör etkiyi aynı anda tek başına gerçekleştirebilmesi bakımından karvakrol; kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde umut vadetmektedir. Çalışmamız, karvakrolün güçlü nöroprotektif etkilerini ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır.
Karvakrolün gözlemlediğimiz multifonksiyonel etkilerini moleküler mekanizmalarıyla açıklayabilecek araştırmaların artırılması, elde ettiğimiz verilerin ileriye taşınması açısından önemlidir. Bilişsel fonksiyonlar üzerine olan etki mekanizmalarını açıklığa kavuşturmak için ek verilere ihtiyaç vardır
Hypertension, one of the most important risk factors for cardiovascular diseases, is a serious public health problem. Renovascular hypertension, considered among the causes of secondary hypertension, is a common health problem seen in postmenopausal women. Studies showed that hypertension is associated with cognitive dysfunction and increases the incidence of Alzheimer’s disease and vascular dementia.
In this study, on the changes in cardiovascular and cognitive functions that occur in experimental hypertension models; The positive effects of carvacrol, which is claimed to have strong antiinflammatory, antioxidant, neuroprotective and cardioprotective activities, were investigated. No similar study has been found in the literature.
Materials and Methods:
Carvacrol dose was determined as 40 mg/kg by performing subacute toxicity test. Six groups were formed as control, OVT, RVH, RVH+OVT, perindopril and carvacrol treatment groups. Goldblatt 2kidney-1clip surgical method was applied to all RVH groups. The cognitive functions of the subjects were evaluated by performing new object recognition and Morris water maze behavior tests. Blood, hippocampus and prefrontal cortex tissue samples were taken for biochemical studies, and heart muscle and aortic tissue samples for histopathological analysis.
Results:
In our study, while hippocampal and cortical Na+/K+-ATPase, NEP and ChAT levels decreased significantly in the RVH+OVT group; Aβ, AChE, OPN levels and systolic blood pressure values increased significantly. The behavioral test performances of hypertensive groups showed a significant decrease. In histopathological analysis, a distinct vasocongestion, irregular heart muscle fibers and enlarged interstitial areas were observed in the heart muscle tissues of hypertensive
vii
groups, while thickened media and scattered intima layer, shed endothelial cell nuclei and scattered adventitia layer were detected in the aortic tissues. In the carvacrol group, systolic blood pressure levels decreased significantly, biochemical parameters returned, and a significant improvement was found in performance in behavioral tests. Regularly lined muscle fibers, mild vasocongestion and reduced fibrosis were observed in the carvacrol group cardiac muscle tissues, and in the aortic tissues, regularly lined muscle fibers and nuclei in the media layer and elastic fibers with folded parallel lined up were detected.
Conclusion and Suggestions:
In our study, it has been observed that carvacrol effectively inhibits cardiac remodeling in experimental hypertension models, prevents cardiovascular and cognitive damage by showing a strong antihypertensive activity, and improves cognitive functions.
It has been observed that carvacrol can improve the cholinergic system thanks to its anti-AChE, antiamyloidogenic and ChAT activation enhancing functions. Carvacrol in terms of being able to perform many modulatory effects alone at the same time, it holds promise in the treatment of cardiovascular and neurodegenerative diseases. Our study is important in terms of revealing the strong neuroprotective effects of carvacrol.
It is important to increase the number of studies that can explain the multifunctional effects of carvacrol with its molecular mechanisms in terms of carrying forward the data we have obtained. Additional data are needed to clarify the mechanisms of action on cognitive functions