Laparoskopik kolesistektomi cerrahisinde esmolol’ ün hemodinamik
parametreler ile QT aralıgı ve QT Dispersiyonu üzerine etkisi. Eskisehir
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim
Dalı Tıpta Uzmanlık Tezi, Eskisehir, 2007. Karbondioksit pnömoperitonyumu ile
yapılan laparoskopi teknigi, hastaya yükledigi fizyopatolojik degisiklikler sonucunda
kardiyovasküler sistemde degisiklige sebep olabilir. Elektrokardiyografide (EKG) QT
ve QT Dispersiyonu (QTD) ise kolay elde edilebilir, ucuz ve noninvaziv bir parametre
olup ventriküler tasikardi ve fibrilasyon gibi ölümcül aritmiler yönünden bir gösterge
olabilir. Çalısmamızda, laparoskopik kolesistektomi operasyonu planlanan olgularda,
esmolol kullanımının hemodinamik degiskenler, miyokard iskemisi ve EKG’ de QT,
QT Dispersiyonu üzerine etkisini arastırmayı amaçladık. Çalısmamız; yasları 18–60
arasında degisen laparoskopik kolesistektomiye giden 55 hasta (Grup K n =28 ve Grup
E n=27, 38 kadın, 17 erkek) üzerinde gerçeklestirilmistir. Olgular rasgele iki gruba
ayrıldı. Tüm olguların vücut kitle indeksi hesaplandı. Anestezi indüksiyonunda tiopental
sodyum 5–7 mg/kg, fentanil 1mcg/kg, trakeal entübasyon için 0,1 mg/kg veküronyum
IV olarak uygulandı. Anestezi idamesinde her iki gruba da 2 lt/dk %50 O2 - %50 N2O
ile %1–2 Sevofluran uygulandı ve ventilasyon kontrol altında tutuldu. Esmolol
grubunda; anestezi indüksiyonu öncesinde 1 mg/kg IV bolus esmololü takiben 100
mcg/kg/dk esmolol infüzyonu baslanarak ekstübasyon sonunda sonlandırıldı. Kontrol
grubunda ise serum fizyolojik uygulandı. Olguların hemodinamik verileri, pSO2, ETCO2
degerleri monitörize edilerek belirlenen zamanlarda kaydedildi. Operasyon
masasına alındıktan sonra 12 derivasyonlu yüzey EKG monitorizasyonu yapılan
hastaların belirlenen zamanlarda EKG kayıtları alındı. EKG traseleri üzerinden QT,
QTc, QTD, QTcD, RR ve ST ölçümleri yapıldı. Tüm EKG çekimleri ve ölçümler aynı
kisi tarafından gerçeklestirildi. Olguların serumlarında miyokard iskemi belirleyicileri
olarak TnI ve CK-MB serum düzeyi ölçüldü. Gruplar arasında yas, cinsiyet, vücut kitle
indeksi, cerrahi ve anestezi süreleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark
saptanmazken, esmolol grubunda sistolik arter basıncı (SAB), ortalama arter basıncı
(OAB), diyastolik arter basıncı (DAB) ve kalp atım hızı (KAH) kontrol grubuna göre
düsük olup istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. QT, QTc, QTD, QTcD yönünden
esmolol grubu kontrol grubuyla karsılastırıldıgında esmolol grubunda istatistiksel olarak
anlamlı derecede kısa oldugu saptandı. Kreatinin kinaz MB (CK-MB) ve Troponin I
(TnI) yönünden ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı.
Sonuç olarak esmolol’ ün laparoskopik kolesistektomi cerrahisinde hemodinamik
stabilizasyon sagladıgı, kardiyak aritmi riskiyle iliskili QT aralıgı ve QT
Dispersiyonunda anlamlı olarak kısalmaya sebep oldugu, laparoskopik kolesistektomi
cerrahisinde kullanılabilecegi sonucuna varıldı.
Effects of Esmolol in laparoscopic cholecystectomy on hemodynamic
changes with QT intervals and QT dispertion in electrocardiography. Eskisehir
Osmangazi University Faculty of Medicine, Medical Speciality Thesis in
Department of Anaesthesiology and Reanimation, Eskisehir, 2007. The technique
of laparoscopy carried with carbondioxide pneumoperitoneum may lead to a change
in the cardiovascular system as a consequence of physiopathological changes which
it makes on patient. QT interval and QT Dispertion (QTD) in electrocardiography
(ECG) is an easily available cheap and noninvaziv parameter and may be an
indicator by means of fatal arrhythmis such as ventricular tachycardia and
fibrillation. In our study, we aimed to investigate the effect of Esmolol use on
hemodynamic variables myocardial ıschemia and QT, QTD in ECG. Our study was
carried out with 55 patients (Group K n =28 and Group E n=27; 38 female, 17 male)
rangind between 18 and 60 years old to whom laparoscopic cholecystectomy was
applied. Cases were randomly divided into two groups. Body mass indices of all the
cases were calculated. In anaesthesis induction tiopental sodium 5–7 mg/kg, fentanyl
1 mcg/kg, for tracheal intubation 0,1 mg/kg vecuronium IV were applied. Under
anaesthesia, both groups were given 2 lt/min %50 O2 - 2 lt/min %50 N2O with %1–2
Sevoflurane and ventilation was taken under control. In esmolol group, prior to
anaesthesia induction 100 mcg/kg/min esmolol infusion following 1 mg/kg IV loding
dose esmolol was begun and ended at the and of extubation. Control group was given
salin. Hemodynamic data, pSO2, ET-CO2 values of the cases were monitored and
recorded at determined times. QT interval, the rate-corrected QT (QTc) interval,
QTD, the rate-corrected QTD (QTcD), RR and ST interval measurements were done
through ECG trases. All ECG shots and measurements were carried out by the same
person. Troponın I (TnI) and Creatine Kinase-MB (CK-MB) serum level were
measured as myocardial ıschemia indicators in the serums of the cases. Statistically
no significant difference was observed by means of age, sex, body mass index,
surgery and anaesthesia times between the groups; however systolic pressure,
diastolic pressure, mean arterial pressure, heart rate were lower in the esmolol group
compared to the control group and there was statistically a significant difference
between them. Comparing the esmolol group with the control group by means of QT,
QTc, QTD and QTcD statistically a significant contraction was observed in the
esmolol group. For CK-MB and TnI, statistically no significant difference was
observed. As a result, it was concluded that esmolol provided hemodynamic
stabilization in laparoscopic surgery. That it lead to contraction significantly in QT
interval and QTD related with cardiac arrhytmia risk and that it could be used in the
surgery of laparoscopic cholecystectomy.