Özet:
Bu çalısma, klinigimizde elektif koroner arter
bypass cerrahisi uygulanan on hastadan alınan internal torasik arter segmentleri
kullanılarak yapıldı (yedi erkek, üç kadın, ortalama yas 65,55). Her hastadan alınan
internal torasik arter distal segmenti çıkarıldıktan hemen sonra dört esit parçaya
bölünerek, her biri ayrı olarak serum fizyolojik, diltiazem, nitroprussid ve papaverin
içeren solüsyonlara aktarıldı. Her segmente, apoptotik hücre inceleme ve sayımı için
hematoksilin ve eozin boyaması ve TUNEL teknigi uygulandı. Apoptotik hücreler,
her parça için elli mikroskobik alan taranarak sayıldı. Hematoksilin eozin
boyamasına göre gruplar arasında belirgin farklara rastlanmadı. TUNEL teknigi
uygulandıgında ise diltiazem grubunda ortalama apoptotik hücre sayısı diger üç
gruba göre belirgin artmıs bulundu (13,3060). En az ortalama apoptotic hücre sayısı
serum fizyolojik grubunda oldu (4,2500). Diltiazem ve papaverin grubuyla
karsılastırıldıgında en az ortalama apoptotik hücre sayısı nitroprussid grubundaydı
(9,4840). Papaverin grubunun ortalama apoptotik hücre sayısı ise 10,7540 olarak
bulundu. Çalısmada diyabetik hastalarla diyabetik olmayan hastalar arasında ilaçların
apoptotik etkilerinin farklı olmadıgı bulundu. Sonuç olarak bizim çalısmamıza göre
bu çok kullanılan vazodilatör ilaçlar farklı derecelerde apoptoza neden olabilmekte
ve bu durum greftlerin apoptoz ve onun kötü etkilerinden korunması gerektigini
göstermektedir.