Anadolu’da, Cumhuriyet’in ilanından sonra Osmanlı Dönemi’nin kapandığı,
yeni bir devlet rejiminin oluştuğu bir dönem başlamıştır. Bu dönem içerisinde, yeni
kurulan devlet, Anadolu’da bazı kentlerin toplumsal ve mekansal yapılarında köklü
değişimlerin başlangıcını oluşturmuştur. Bu değişimleri, Batılılaşma ve modernleşme
politikası doğrultusunda gerçekleştirmeyi amaçlamış ve Anadolu’da sanayi kenti inşa
etmek üzere bazı kentler belirlemiştir. Eskişehir kenti de, yeni devlet tarafından bu
amaçla seçilen, birkaç Anadolu kentinden birisidir. Sanayi gelişimi için gerekli olan
demiryolu ulaşımının kentteki varlığı, kentin yeni devlet tarafından seçilmesinin temel
nedenlerinden birisini oluşturmuştur. Böylece Eskişehir kentinin sanayisi, devlet
yatırımlarıyla hızla gelişmeye başlamış ve göçmenlerin kente gelişi de, sanayi
gelişimini desteklemiştir.
Eskişehir kentinin gelişimini sağlayan bu süreçler, kentin mekansal yapısını
ulusal ölçekte farklılaştıran, yeni konut tipolojilerinin oluşumunda belirleyici
olmuşlardır. Böylece Anadolu’daki pek çok kente göre farklılaşan Eskişehir’in
mekansal yapısında, gelenekselden farklı, modernizm kaynaklı yeni bir yerleşim modeli
oluşmuştur. Sanayileşme politikaları ile oluşan bu yerleşimler, farklı bir dönemin
başlangıcını yansıtmaları bakımından önemlidir.
Kentin imar planının olmadığı 1956 öncesi dönemde, mekansal sınırlara ve
yayılıma sanayi uzantılı yerleşkeler yön verirken, 1956 yılından itibaren mekansal
yayılım, makro plan kararları doğrultusunda, planlı gerçekleşir olmuştur. 1956 yılında
kentin ilk nazım imar planı hazırlanmış ve bu plan doğrultusunda, kentte yeni
yerleşkeler belirmiştir. Bu yerleşkeler, sanayileşme ile birlikte Cumhuriyet
modernizminin konut kavramının ve modern yaşam anlayışının değiştiğini
göstermektedir.
Konut yerleşkeleri kavramında, 1986’dan sonra toplu konut uygulamaları ile
yeni bir kırılma noktası oluştuğundan, bu çalışma 1986 yılına kadar olan süreci
değerlendirmiştir.
A new government regime have been emerged on the Anatolian Peninsula;
proclamation of Turkish Republic after Ottoman Empire. Newly established state,
imposed fundemental chages on some citys’ social environment and localty.
Government have been choose some cities on the Anatolia to build industrialised cities
as according to state’s westernisation and modernisation policy.Existance of railway
transportation in Eskişehir, caused government to choose Eskişehir, is became one of
the important factor. Thus, Eskişehir’s industry, increased due to the state investment
and also immigrant movements into the city.
Determinative process of these development stages of Eskişehir, which makes
the city distinctive on the national scale, became decisive to formation of new housing
typology. Thus, different from the other Anatolian cities, a new modernised origin
spectral plan types evolved other than traditional housing. This is important to emhesize
the beginning of a new era with a modernised thematic housing formed by the new
state.
Prior to the 1956, there were no city development plan; expantion of placement
guided by the industrial scope housing, after that year housing location decisions made
with according to the development plan. First city development plan has been prepared
by the year 1956 and according to this plan, new housing location have been
determined. These housing locations, show the Republic’s modern way of life
understanding reflected on housing development.
Eskişehir’s city development have been planned physically at the years 1956,
1986 and 2002. This paper investigates of dwelling locations until the year 1986
because of mass housing caused a breaking point afterwards.