Özet:
Bu çalısma, 26.2.2004-1.5.2005 tarihleri arasında çesitli ses sikayetleri ile
degerlendirilen ve 24 saatlik pH monitorizasyonu sonucunda LFR tanısı konulan 23 hasta (21
tanesi kadın, 2 tanesi erkek, ortalama yas 43.08) ile yapılmıstır.
LFR tanısı konulan hastalarda yasam ve diyet modifikasyonu sonrasında ilk 2 ay
yüksek doz uygulanan PP tedavisi hastaların semptomlarını azaltmıs fakat tam iyilesme 6
aylık tedavi sonrasında oldugu görülmüstür. Bu nedenle antireflü tedavinin 6 aya kadar devam
etmesi gerektigi düsünüldü.
Hastalarda uygulanan medikal tedavinin semptomlar üzerindeki etkisini takip etmekte
kullanılan RS toplam puanlarının tedavi öncesi ortalaması 20.73 olarak bulunurken, 6 aylık
PP tedavisi sonrasında bu degerin 4.34 oldugu tespit edildi.
Hastaların teleskopik larengeal bulgularının degerlendirilmesinde kullanılan RSS’da
elde edilen RSS toplam puanlarının ortalaması tedavi öncesi 15.00, tedavinin 2. ayında ise
5.21 ve tedavinin 6. ayında ise 1.17 olarak tespit edildi.
Hirano kriterleri göz önünde bulundurularak olusturulan videolarengostroboskopik
degerlendirme formu incelemesi sonucunda larengeal irritasyon bulgularının 6 ay sonunda
düzeldigi tespit edildi.
Ses sikayetleri olan LFR hastalarında ses kalitesinde degisikliklerin oldugu ve bu
degisikliklerin larengeal irritasyon bulguları ile iliskili oldugu düsünüldü. Semptom ve
kiniksel iyilesme ile birlikte hastaların ses kalitesinde de düzelme oldugu, bu düzelmenin
akustik ses analizi parametrelerine de yansıdıgı bulundu.
Sonuç olarak özellikle profesyonel ses kullanıcıları basta olmak üzere LFR
hastalarında sık görülen ve yasam kalitesini ciddi derecede etkileyen reflüye baglı ses
degisikliklerinde, tedavi etkinliginin takibinde objektif ses analizinin etkin ve faydalı
oldugunu düsünmekteyiz.