Oğuzlar ile ilgili ilk somut veriler, Orhon Yazıtları’nda yapılan atıflarla
başlar. Yazıtların metninden, Köktürk devletinde Oğuzların önemli bir Türk boyu
olmakla beraber yönetici sınıftan ayrı bir boy oldukları, hatta zaman zaman onlarla
çatıştıkları anlaşılmaktadır. Tarihî bakımdan önemli yere sahip olan Oğuzların dil ve
diyalektlerinin ilk dönemlerine ilişkin bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Çünkü -eğer
Oğuzcanın yazı dili hâline gelmesi XIII. yüzyıl olarak kabul edilirse- elimizde VIII.-
XIII. yüzyıllar arasını aydınlatacak Oğuz Türkçesi ile yazılmış eserler yoktur. Ama
bu durum, Oğuzcanın Türk dili tarihindeki yerini asla önemsizleştirmemiş; aksine,
eldeki kaynakların verdiği olanaklar ölçüsünde aydınlığa kavuşturulmasını gerekli
kılmıştır. Ne yazık ki Oğuzların Türk tarihindeki ilk yazılı kaynaklarda dahi ismi
geçmekte iken, konuştukları Oğuzcanın (Batı Türkçesi) dil evriminin XIII. yüzyıldan
sonra yazılı veriler ışığında görülmesi söz konusu yazı dilinin geniş bir dönemindeki
bulanıklığını gün yüzüne çıkarmaktadır.
Bu çalışmada, Oğuzcanın genel Türk dilinden ilk defa ayrılarak müstakil bir
diyalekt olarak önemli bir kolu oluşturduğu Ana-Oğuzcanın tasarımı yapılacaktır.
Yazılı kaynaklar açısından karanlık bir döneme sahip olan Oğuzcanın, modern Oğuz
yazı dillerinden hareketle proto-formları tasarlanacaktır. Bu çerçevede tarihsel
dilbilim metotları değerlendirilerek, dil içi gelişimin inceleneceği “iç rekonstrüksiyon
metodu” ve bu metoda ait ilkeler uygulanarak Ana-Oğuzcanın muhtemel durum
morfemleri ele alınacaktır. Çalışma teorik bir zemin üzerinden ve Türk dilinin proto tiplerinin tasarlanması açısından bir metot geliştirme kaygısı taşımaktadır
The first concrete data about the Oghuzs begin with references in the Orkhon
Inscriptions. It is understood from the text of the inscriptions that the Oghuz Turks
were an important Turkic tribe in the Köktürk state, but they were a separate tribe
from the Turks and sometimes even conflict with them. Our knowledge about the
earliest periods of the languages and dialects of the Oghuzs, which has an important
historical place, is quite limited. Because - if it is accepted that Oghuz had become a
written language in XIII. century- we do not have works written in Oghuz Turkish
which will clarify between VIII-XIII centuries. But this situation has never
underestimated the place of Oguz in the history of Turkic language, on the contrary,
this made it necessary to clarify the resources available. Unfortunately, the Oghuz
people, even in the first written sources in Turkic history, The determination of
Oghuz (Western Turkic) in the light of written data after XIII century reveals the blur
of the written language in a wide period.
In this study, the reconstruction of Proto-Oghuz, where Oguz language is
separated from general Turkic for the first time, forms an important branch of
language as a freestanding dialect, will be made. Proto-forms of Oghuz, which has a
dark period in terms of written sources, will be reconstructed with the help of modern
Oguz writing languages. In this framework, historical linguistics methods will be
evaluated and the “internal reconstruction method” in which linguistic development
will be examined and the principles of this method and the probable case morphemes
of Proto-Oghuz language will be discussed. The study is concerned with developing
a method in terms of reconstructing proto-types of Turkic language on a theoretical
basis