Epilepsi hastalarında psikiyatrik
komorbiditeler ve uyku bozukluklarının görülme sıklığının sağlıklı kişilere oranla arttığı bilinmektedir.
Fakat ülkemizdeki epilepsi hastalarında psikiyatrik ve uyku ile ilişkili komorbiditelerin sıklığı net
bilinmemektedir. Ayrıca epilepsi, psikiyatrik komorbidite ve uyku bozukluklarının birçok noktada
birbirlerini etkilediği bilinmekle birlikte, literatürde bu ilişkilerle ilgili farklı bilgiler mevcuttur. Biz de bu
çalışmamızda hastanemiz epilepsi polikliniğinde takip edilen hastalar üzerinden uyku bozuklukları ve
psikiyatrik komorbiditelrin bu hastalardaki prevalansı saptamayı ve etkileyen faktörleri incelemeyi
amaçladık. Çalışmamıza epilepsi polikliniğimizde takipli olan, psikiyatrik hastalığı veya altta yatan uyku
bozukluğuna neden olabilecek sistemik hastalığı bulunmayan 100 hasta ve bunlarla uyumlu 50 sağlıklı
kontrol grubu alındı. Hastalara ve kontrollere Epworth Uykululuk Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği, Bbeck
Anksiyete Ölçeği, Huzursuz Bacaklar Tanı Kriterleri Anketi, SWISS Narkolepsi Ölçeği, STOP-BANG ölçeği,
REM uyku davranış bozukluğu anketi uygulandı. Obstruktif uyku apnesi sendromu riskini epilepsi
hastalarında, özellikle sol TLE epilepsisi olan, erkek ve yaşı ileri olan hastalarda belirgin artmış saptadık.
OUAS riski artmış saptanan epilepsi hastalarının, aynı zamanda anksiyete ve depresyona da daha yatkın
bulduk (p=0,02). Narkolepsi riskini de epileptik hastalarda artmış saptadık; fakat narkolepsi
semptomları epileptik nöbetlerle oldukça sık karışabileceği için detaylı bir öykü alınması oldukça
önemlidir. Çalışmamıza göre HBS’nin epilepsi hastalarında prevalansı artmış olup, kadın epileptiklerde
risk daha fazladır ve HBS mevcudiyeti depresyon ve anksiyete riskini arttırmaktadır. VPA kullanımı da
HBS için olumlu sonuçlar veren bir AEİ olabilir; fakat çalışmalara ihtiyaç vardır. Hastalarımızın %30’unda
artmış gün içi uykululuğu saptadık ve bu hastaların %50’ye varan oranda son 6 ayda nöbetleri
mevcuttu. Gün içi uykululuğu, gece nöbetleri olabilen frontal lob epilepsisi olan hastalarda daha yüksek
oranda saptandı (p=0,01). Verilerimizden, karbamazepin kullanımıyla da gün içi uykulukta artış
gözlemledik (p=0,01). Fokal epilepsisi, özellikle frontal lob epilepsisi olanlarda artmış RDB gözlemledik
(p=0,04) ve RDB mevcudiyetinin depresyon ve anksiyete riskini de arttırdığını saptadık (p=0,02).
Epilepsi hasta grubumuzda insomniyi %33 oranında saptadık. Yaş, cinsiyet ve kullanılan AEİ sayısıyla
insomni arasında bir ilişki saptamazken; insomni varlığının, anksiyete için bir risk faktörü olduğunu
gördük. Çalışmamızdaki epilepsi hastalarında orta şiddette ve şiddetli depresyon oranını, toplumdan
belirgin artmış şekilde, %45 olarak saptadık. Kadın olmak ve son 6 ayda nöbet olması, depresyonu
arttıran değişkenlerdir (p=0,03) ve depresyon varlığı da gün içi uykululuğu arttırmaktadır (p=0,05).
Fokal epilepside, özellikle TLE’lerde depresyon oranı belirgin olarak artmaktadır ve mutlaka sorgulanıp
tedavi edilmelidir. Anksiyete hastaların %50’sinde mevcuttu ve kadın cinsiyet, fokal epilepsi ve son 6
ayda nöbet varlığın anksiyeteyi arttırmaktaydı (p<0,01). Ayrıca HBS olan hastaların da anksiyeteye daha
yatkın olduğunu gördük. Sonuç olarak, uyku bozuklukları, psikiyatrik komorbiditeler ve epilepsi
arasında kompleks bir ilişki mevcuttur ve bu komorbiditelerin varlığı hastaların yaşam kalitelerini
belirgin bozabilmektedir. Çok yönlü olan bu ilişkiyi anlayabilmemiz için, daha homojen gruplarla ve
daha çok hastayla karşılaştırmalı çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu konularda geliştirilecek, klinik
şartlara uygun ve efektif anket formları da ileride bu açıdan kullanılabilir gibi görünmektedir
. It has
been known that psychiatric comorbidities and sleep disorders are commonly seen in epileptic
populations. Yet, exact prevelance of these comorbidites in our country are not known. Also, it is
known that psychiatric problems, sleep disorders and epilepsy are in a complex interaction but data
about this relationship in literature is diverse and can be different. Hereby in our study, we aimed to
determine the prevelance and confounding factors of psychiatric comorbidites and sleep disorders in
epilepsy patients, who were treated in our epilepsy outpatient clinic. A hundred epilepsy patients from
our clinic, without any known psychiatric problems and systemic disorders which can cause sleep
disorders, and 50 healthy controls were included in our study. Both the patients and controls were
given questionnares manually, including Epworth Sleepiness Scale, Beck Depression Scale, Back
Anxiety Scale, Restless Legs Diagnosis Criteria Questionarre, Swiss Narcolepsy Scale, STOP-BANG Scale,
REM Sleep Behaviour Disorder Scale. Risk of obstructive sleep apnea was found to be higher in epilepsy
patients, especially in older, male and left temporal lobe epilepsy patients. Epilepsy patients with a
higher risk for OSAS were also more prone to depression and anxiety. Narcolepsy risk was found to be
higher in epileptics; but it shoud be kept in mind that epilepsy symptoms can be misinterpereted as
narcolepsy, which makes a detailed medaical history very important in clinical setting. In our study,
epilepsy patients, especially women had a higher risk of restless legs sydrome. Furthermore,
depression and anxiety scores are found to be higher in case of presence of restless legs syndrome.
Valproic acid usage may have positive outcomes on RLS symptoms, but further studies are needed.
Thirty percent of our patients reported excessive day time sleepiness and %50 of these patients have
had an epileptic seizure in the past 6 months. Furthermore, excessive daytime sleepiness rates were
higher in frontal epilepsy patients who are known to be more prone to night time seizures (p=0,01).
Our data also showed that carbamazepine usage can have a negative effect on daytime sleepiness
(p=0,01). Patients with focal epilepsy, especially frontal lobe epilepsy, showed higher REM Sleep
behaviour disorder scores and presence of RSBD increased depression and anxiety scores (p=0,02).
Insomnia preveleance was found to be %33 in epilepsy group and no relationship between age,
gender,number of antiepileptics used and insomnia were found. Yet, presence of insomnia
significantly increased the risk for anxiety. Our study showed that depression prevelance is higher in
epilepsy patients, which is %45, than healthy controls. Being female and seizure presence in the last 6
months were found to be risk factors for depression (p=0,03) and depression is found to have a
negative effect on daytime sleepiness scores (p=0,05). Depression rates are found to be higher in focal
epilepsy, especially temporal lobe epilepsy, therefore these patients must be always questioned and
treated for depression. Anxiety prevelance in epileptics was found to be %50 and being female, focal
epilepsy and seizure presence in last 6 months were risk factors for anxiety (p<0,01). Also patients with
RLS symptoms had higher anxiety scores. As a result, a complex relationship is present between
psychiatric comorbidities, sleep disorders and epilepsy and presence of these comorbiditeis in epileptic
patients can significantly detoriate quality of life scores. To be able to assess this multidirectional
relationship, further studies with more patients and more homogenous groups are needed. Easy-to use and effective questionnares which can be used in clinical settings can be helpful in detection and
treatment of these comorbidites in the future