Akromegali, hipofiz bezindeki
somatotrop hücrelerin adenomuna bağlı growth hormonun hipersekresyonuyla
seyreden, yükselmiş morbidite ve mortalite ile giden nadir bir hastalıktır. Akromegali
ile tiroid hastalıklarının birlikteliği sıktır. Biz çalışmamızda kliniğimizde takip
ettiğimiz akromegali hastalarında guatr varlığı, nodül varlığı ve eşlik eden olası tiroid
malignitesi ilişkisini incelemeyi amaçladık. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi hastanesi endokrinoloji polikliniğine başvurmuş olan akromegali tanısı
konulan hastalar çalışmamızda değerlendirdi. Retrospektif olarak toplam 119 hasta
olduğu saptandı. Hastaların hastane bilgi yönetim sistemi ve poliklinik hasta
dosyalarından bilgileri tarandı. Taranan bilgiler; hasta yaşı, cinsiyet, vücut kitle
indeksi, tanı yaşı, hipofiz adenomunun operasyon öyküsü varsa operasyon öncesi
boyutu ve varsa rezidü/nüks hipofiz adenom boyutu, tiroid bez hacmi, GH-IGF-1
değerlerinin hastanemize ilk başvurudaki ve izlemdeki en yüksek düzeyleri, IGF-1
düzeyinin son başvurusundaki düzeyleri, varsa tiroid nodül boyutları, tiroid stimülan
hormon (tsh), triiyodotironin (t3), tiroksin (t4), açlık glukoz, insülin, hbA1c, tiroid
otoantikor seviyeleri, TİİAB (tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi) patoloji sonuçları,
hipofiz cerrahisi sonrası hipofizer yetmezlik gelişip/gelişmediği, kullandığı tedaviler
idi. Retrospektif olarak incelenen akromegali hastalarının %58 inde (69 hasta) tiroidde
en az bir adet nodül saptandı, MNG sıklığı ise %47,9 (57 hasta) olarak gösterildi.
Hastaların yapılan tiroid ultrasonografide baskın nodülün boyutu ortalama 13,6±9,8
mm idi. Hastaların takibinde yapılan TİİAB’de 5 hastada (%4,2) tiroid malignitesi
saptandı. Bunların 5’inde de histoloji papiller tiroid karsinomu ile uyumlu geldi.
Nodüler tiroid hastalığı, akromegali hastalarında sık görülen bir durumdur. Bu sebeple
akromegali hastalarında fizik muayeneye tiroid muayenesi eklenmeli, palpabl tiroid
nodülü varlığında tiroid ultrasonografi ile görüntüleme yapılarak şüpheli nodül varlığı
durumunda TİİAB açısından değerlendirilmelidir
Acromegaly is a rare disease
with growth hormone hypersecretion due to hypophysis gland somatotrope adenoma,
associated with elevated morbidity and mortality. Acromegaly and thyroid diseases
show high co-occurrence. In our study we aimed to determine the correlation of goiter,
thyroid nodules and accompanying thyroid malignancy in acromegaly patients in our
clinic.Patients diagnosed with acromegaly in Eskişehir Osmangazi Medical Faculty
Hospital Endocrinology Clinic were reviewed for our study. 119 patients identified
retrospectively. Patients age, gender, body mass index, age at diagnosis, history of
hypophysis adenoma surgery and residue/recurrence of hypophysis adenoma size,
thyroid gland volume, GH/IGF-1 levels at first admission and peak levels during
follow-up, IGF-1 levels at last admission, dimensions of thyroid nodules, levels of
thyrotropin (tsh), triiodothyronine (t3), thyroxine (t4), fasting glucose, insulin, hbA1c,
thyroid autoantibodies, TFNAB (thyroid fine needle aspiration biopsy) pathology
results, if there was hypopituarism after hypophysis adenoma surgery, medical
treatments obtained from hospital management system and patient files. At least one
thyroid nodule was present in %58 (69 patients) of acromegaly patients. MNG was
present in %47,9 (57 patients) of patients. Median size of predominant thyroid nodule
was 13,6±9,8 mm. Thyroid malignancy was detected in 5 patients (%4,2 of patients)
during follow-up with TFNAB. Histopathology diagnosis of them was papillary
thyroid carcinoma. Nodular thyroid disease is highyly prevalent in acromegaly
patients. Fort his reason thyroid examination should be preformed during physical
examination of acromegaly patients. If a palpable nodule is detected thyroid
ultrasonography should be performed and patients should be evaluated for TFNAB in
presence of suspicious nodules