Bu çalışma, boyun fıtığı tanısıyla fizik tedavi ve rehabilitasyon
(FTR) hizmeti alan hastaların Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları’na
(SYBD) yönelik bilgi, tutum ve davranışlarının etik yaklaşım açısından
bilgilendirmeyle ilişkisinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır.
Kapsam: Çalışmanın evrenini Eskişehir Yunusemre Devlet Hastanesi
FTR bölümünde yatarak ya da ayaktan tedavi alan ve araştırmaya
katılmayı kabul eden hastalar oluşturmuştur. Araştırmanın
Örneklemi 222 kişiden oluşmuştur.
Yöntem: Bu çalışma gözlemsel araştırmalardan tanımlayıcı, kesitsel ve
çözümsel özellikte planlanarak ilgili kurumlardan yazılı izin alındıktan
sonra Mayıs-Ekim 2019 tarihleri arasında yapılmıştır. Katılımcılara,
çalışmanın amacına yönelik oluşturulan sosyo-demografik bilgilerin de
yer aldığı literatür taranarak hazırlanan anket formu ile Türkçe geçerlik
ve güvenilirlik çalışması yapılmış Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları
Ölçeği II (SYBDÖ II) uygulanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde
tanımlayıcı istatistikler, Tek Yönlü Varyans (One-Way ANOVA) Analizi,
Ki-kare Bağımsızlık Testi ve Bağımsız Örneklem T Testi, Pearson
Korelasyon Analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Katılımcıların, hekim tarafından hastalık nedenleri
hakkında bilgilendirilme oranı %75,7 iken bu bilgilendirme sonrası
davranış değişikliği gerçekleştirenlerin oranı %83,9 olarak
bulunmuştur. Katılımcıların, hekim tarafından hastalık risk
faktörleri hakkında bilgilendirilme oranı %53,2 iken bu bilgilendirme
sonrası davranış değişikliği gerçekleştirenlerin oranı %87,3 olarak
bulunmuştur. Katılımcıların hastalıklarına ilişkin bilgilendirilmeleri
ve bu bilgileri davranışlarına yansıtmaları arasında istatistiksel
açıdan anlamlı bir fark vardır (p<0.05). Katılımcıların SYBD
iv
konusunda sağlık çalışanları tarafından bilgilendirilme oranları
%34,7 iken bu bilgilendirmenin etkili olması %84,4 olarak
bulunmuştur. Katılımcıların %17,6’sı SYBD hakkında eğitim aldığını
ifade etmiştir. SYBD hakkında eğitim almanın sağlıklı yaşam sürmede
faydalı olacağına inandığını belirten katılımcıların oranı %77 olarak
bulunmuştur. SYBDÖ II puan ortalaması 123.55±18.54 olup, ölçek alt
boyutlarının puan ortalamalarının sağlık sorumluluğunda 20.37±4.17,
fiziksel aktivitede 16.19±4.36, beslenmede 21.96±3.36, manevi gelişimde
23.57±4.06, kişilerarası ilişkilerde 23.16±3.93 ve stres yönetiminde
18.29±3.48 olduğu görülmektedir. Çalışmamızda, en yüksek puan
ortalaması manevi gelişime, en düşük puan ortalaması fiziksel
aktivite alt boyutlarına aittir. Katılımcıların SYBD’na ilişkin
düşünceleri ve SYBDÖ II alt boyutları arasında istatistiksel açıdan
anlamlı bir fark vardır (p<0.05). Katılımcıların SYBDÖ II alt boyut
puanları ile yaş, eğitim, meslek, gelir durumu ve yaşanılan yer
arasında anlamlı fark vardır (p<0.05). Katılımcıların hastalık risk
faktörlerini bilme değişkenine göre SYBDÖ II skorları arasında
anlamlı bir fark (p<0.05) bulunmuştur.
Sonuç: Katılımcıların kendilerine verilen bilgileri dikkate alıp,
eylemlerinde gerçekleştirmeye çalıştıkları, SYBD hakkında bilgi
edinmeye istekli ve davranış değişikliğine açık oldukları ve bu
konuda eğitim almak istedikleri görülmektedir. Hastaları, hastalıkları
ve SYBD hakkında sistematik olarak bilgilendirmek, sağlığı
geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için etkili olabilir. Bunun
için hastalıklara özgü hasta eğitim programları düzenlenip
devamlılığı sağlanmalı ve eğitimin etkisini belirleyebilmek için ön
test ve son test yapılarak değerlendirilmelidir
The aim of this study was to evaluate the relationship between
being informed, and the knowledge, attitudes, and behaviors of the
patients with the diagnosis of cervical disc herniation receiving
physical therapy and rehabilitation (FTR) in terms of ethical
approach regarding Healthy Lifestyle Behaviors (HLB).
Scope: The target population of the study was composed of patients who
received inpatient or outpatient treatment in the FTR Department of
Eskişehir Yunusemre State Hospital and accepted to participate in the
research. The research sample consisted of 222 people.
Method: This study was planned as a descriptive cross-sectional study
with analytical features among observational studies and was
conducted between May and October 2019 after written permission
was obtained from the relevant institutions. The participants answered
a questionnaire, including sociodemographic characteristics, issued
upon a literature review, and the Healthy Lifestyle Behaviors Scale-II
(HLBS II) whose Turkish validity and reliability study was performed.
Descriptive statistics, One-Way ANOVA Analysis, Chi-square Test of
Independence Test, and Independent Samples T Test and Pearson
Korelasyon Analysis were used to evaluate the data.
Results: While the participants' rate of being informed by the
physician about the causes of the disease was 75.7%, the rate of those
who demonstrated behavior changes after this information was found
to be 83.9%. While the participants' rate of being informed by the
physician about the risk factors of the disease was 53.2%, the rate of
those who demonstrated behavior changes after this information was
found to be 87.3%. There was a statistically significant relationship
between participants' being informed about their diseases and
vi
reflecting this information to their behaviors (p <0.05). While
participants' rate of being informed by healthcare professionals about
HLB was 34.7%, the effectiveness of this information was found to be
84.4%. Of the participants, 17.6% stated that they received training on
HLB. The rate of participants who stated their belief that receiving
training about HLB will be beneficial for living a healthy life was
found to be 77.00%. The mean HLBS II score was 123.55±18.54 and the
mean subscale scores were 20.37±4.17 for health responsibility,16.19±
4.36 for physical activity, 21.96±3.36 for nutrition, 23.57±4.06 for
spiritual development, 23.16±3.93 for interpersonal relationships and
18.29±3.48 for stress management. In our study, the highest mean
score belongs to spiritual development and the lowest score belongs to
the physical activity subscales. There is a statistically significant
difference between participants' thoughts on HLB and the subscales of
HLBS II (p<0.05). There is a significant difference between the
participants' HLBS II subscale scores and age, education, occupation,
income status and place of residence (p<0.05). A significant difference
(p<0.05) was found between the HLBS II scores of the participants
according to the variable of knowing the disease risk factors.
Conclusion: The participants are observed to take into account the
information given to them, try to perform it in their actions, are eager
to learn about HLB and open to behavioral change, and desire to
receive training on this issue. Informing patients about their diseases
and HLB systematically can be effective for improving health and
advancing the quality of life. For this, patient training programs
specific to diseases should be organized and maintained, and the
effectiveness of training should be evaluated by performing pretest
and posttest