Çalışmamızın amacı, KOAH tanılı
hastaların aldıkları fazla sıvı miktarının hastanın gerek ölüm gerek tekrar hastaneye
başvuru riskini artırdığını araştırmaktı. Çalışmamız 01.01.2014-01.08.2018 tarihleri
arasında KOAH ilişkili semptomlar ile acil servise başvurmuş ve göğüs hastalıkları
yoğun bakım ünitesine yatışı yapılmış olan hastaların incelendiği geriye dönük
kohort çalışmasıdır. Çalışmaya dahil edilen 162 hastanın 37’sı kadın (%22,8), 125’ı
(%77,2) erkek, hastaların ortanca yaşı 71,0 (ÇA: 63,0-78,0) olarak saptandı. Başvuru
yakınması en sık nefes darlığı ve bilinç bulanıklığı idi. Hastaların 152’sinin (%93.8)
PAAC grafisinde patoloji saptandı. Hastaların acil servis başvuru anında çekilen
PAAC grafisinde 61 (%37.6) hastada pulmoner konjesyon saptanırken, yatış
sürecinde çekilen PAAC grafisinde pulmoner konjesyon saptanan hasta sayısı 69
(%42.6) idi. Yoğun bakımda kalış ortanca gün sayısı 6 (ÇA: 4.0-10.0) olarak
saptandı. Hastalarının 36’sı (%22.2) yoğun bakımda exitus olurken 126’sının
(%77.8) takip ve tedavisi serviste devam etti. Kötü sonlanım gösteren hastaların
solunum ve nabız sayıları daha yüksekti [her biri için p<0.05 ve hastanede kalış
süreleri daha uzundu (p=0.033)]. KOAH’lıların yatış anında akciğer grafisinde
pulmoner konjesyon saptananlarda kötü sonlanım sıklığının daha fazla olduğu
saptandı (p≤0.001). Hastaların kullandıkları ilaçlar ile kötü sonlanım durumları
incelendiğinde 3 ve daha fazla antibiyotik kullananlarda kötü sonlanım sıklığı daha
fazlaydı (p=0.31). Çalışma grubunda hastaların toplam aldıkları ve çıkardıkları sıvı
farkları karşılaştırıldığında, kötü sonlanım gösteren hastaların ilk 4 günde sıvı farkı
daha fazla idi (her biri için p<0.005). KOAH tanılı ve KOAH ile ilişkili yakınmalar
ile başvuran hastaların hali hazırda ödeme yatkın olmaları sebebi ile sıvı dengesinin
(aldığı-çıkardığı) pozitif yönde artış olması durumunda gerek ölüm gerek de
hastaneye tekrar başvuru ve yoğun bakım yatış gereksinimi artığı görüldü. Hastaların
sıvın dengesinin iyi ayarlanması gerekliliği dikkat çekmiştir
The aim of our study was to investigate whether excessive fluid
intake in COPD patients increases the risk of death or readmission. Our study is a
retrospective cohort study of patients admitted to the emergency department with
COPD related symptoms between 01.01.2014-01.08.2018 and hospitalized in chest
diseases intensive care unit. Of the 162 patients included in the study, 37 were
female (22.8%) and 125 were male (77.2%). The median age of the patients was 71.0
(MP: 63.0-78.0). The most common complaint was dyspnea and confusion. 152
patients (93.8%) had pathology. At the time of admission to the emergency
department, 61 (37.6%) patients had pulmonary obstruction and 69 (42.6%) patients
had pulmonary obstruction at admission. The median number of days in the intensive
care unit was 6 (MP: 4.0-10.0). In the intensive care unit, 36 patients (22.2%) died
and 126 patients (77.8%) continued their follow-up and treatment. Respiratory and
pulse rates were higher in patients with poor outcome (p <0.05 and longer hospital
stay for each) (p = 0.033). Pulmonary obstruction was found to be higher in COPD
patients with pulmonary obstruction at the time of admission (p≤0.001). When the
results of the patients were compared with the drugs used, the frequency of patients
with 3 or more antibiotics was higher (p = 0.31). Fluid difference between total
intake and removal was higher in the first 4 days. (p <0.005 for each). Patients with
COPD and COPD-related complaints already tend to pay due to a positive increase in
fluid balance (up and down) in death balance or readmission and intensive care. The
fluid balance of the patients should be adjusted well