Bakım hem sistem güvenliği hem de maliyet açısından demiryolu işletmelerinin
vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu tez çalışmasında ilk olarak bakım çalışmalarında uyulması
gereken standartlara değinilmiştir. Bu standartlar, bakım çalışmalarında uyulması gereken
kurallar için önem arz etmektedir. Sonrasında demiryollarında klasik bakım yaklaşımları
incelenerek bakımın demiryollarındaki öneminden bahsedilmiştir. Öncelikli olarak
demiryollarında terkedilmeye başlanan bakım metodolojilerinden olan reaktif bakım
çalışmaları incelenmiştir. Reaktif bakımın eksiklerinin önüne geçilen önleyici bakımın bu
sistemlerdeki avantaj ve dezavantajlarından bahsedilmiştir. Teknolojinin ilerlemesi ile
beraber bakım uygulamaları da dönüşümler göstermekte olup, önleyici bakım yerini
alabilecek kestirimci ve öngörücü bakım uygulamaları yaygınlaşmış ve son zamanlarda
demiryollarında kullanılmaya başlanmıştır. Ancak günümüz teknolojik koşullarında önleyici
bakım maliyet ve güvenlik etkin bir yaklaşım değildir. Diğer taraftan kestirimci bakımda
bazı tahminlerde bulunulsa bile sistemin güvenlirliliği için yeterli olmamaktadır. Bu eksikler
kapsamında yakın zamanda bu alanda demiryolu sistemlerinin veri üzerine izlenmesi ile
arızaları öngörecek şekilde Öngörü ve Sağlık Yönetimi (ÖSY) uygulamaları aktif olarak
çalışılmaya başlanan bir alan olmuştur.
Bakım çalışmaları zamanından önce öngörülerek yapılan bu sistemlerde; hem
malzemelerin kullanım ömrü uzar, hem de sistem güvenirliliği en üst düzeye çıkar. Hızla
ilerleyen teknolojik gelişmeler bu avantajların yanında bakım sistemlerinin daha ekonomik
ve zaman anlamında daha hızlı olmasını gerektirmektedir. Tezde önerilen ÖSY yaklaşımı
ile temelde demiryolu izleme sistemlerinin izlenerek güvenirliliğin artırılmasını
sağlamaktadır
Maintenance is an indispensable part of railway operators both in terms of system
security and cost. In this thesis, firstly, the standards to be followed in maintenance studies
are mentioned. These standards are important for the rules that must be followed in
maintenance works. Afterwards, the importance of maintenance on railways was mentioned
by examining classical maintenance approaches on railways. Reactive maintenance studies,
one of the maintenance methodologies that were started to be abandoned on railways, were
examined. The advantages and disadvantages of preventive maintenance in these systems,
which prevent the deficiencies of reactive maintenance, are mentioned. With the
advancement of technology, maintenance practices are also transforming, and predictive and
predictive maintenance practices that can take the place of preventive maintenance have
become widespread and have been recently used in railways. However, in today's
technological conditions, preventive maintenance is not a cost and safety effective approach.
On the other hand, even if some predictions are made in predictive maintenance, it is not
sufficient for the reliability of the system. Within the scope of these shortcomings,
Prognostic and Health Management (PHM) practices have been an active study in this area,
with the monitoring of railway systems on data, to predict failures
In these systems, which are made by predicting the maintenance work before the
time; both the life of the materials are extended and the system reliability is maximized.
Rapidly advancing technological developments require maintenance systems to be more
economical and faster in terms of time. With the PHM approach proposed in the thesis,
basically it ensures to increase reliability by monitoring railway monitoring systems