Son yüzyıldaki hızlı değişimler toplumları ve bireyleri çeşitli şekillerde
etkilemektedir. Bu etki alanının en önemli unsurlarından birisi çokkültürlü
toplumlardır. Çokkültürlülük, değişen dünyada ülke sınırlarının kalkmasıyla farklı
kültürden ve dinden insanların bir arada yaşamaya başlamasıdır.
Çokkültürlü eğitim ortamlarında bir arada yaşama kültürünü destekleyen
önemli derslerden bir tanesi de din dersidir. Çokkultürlü ortamlarda din eğitiminin
amacı barış içinde bir arada yaşama kazanımına ulaşabilen öğrenciler yetiştirmektir.
Bu çalışmada, bir arada yaşama tecrübesine katkısı bağlamında din öğretimini,
Hatay Samandağ örneği ile incelemek amaçlanmıştır. Çalışmaya 7 Hıristiyan, 7
Nusayri, 6 Alevi, 4 Sünni ve 1 Ateist olmak üzere 25 öğrenci katılmıştır Araştırmada
veriler yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanmış ve toplanan veriler içerik analizi
yöntemiyle analiz edilmiştir.
Veriler analiz edildiğinde, katılımcıların çoğunun çokkültürlü ortamda
yaşamaya ilişkin olumlu görüşte oldukları gözlemlenmiştir. Katılımcıların çoğu
vi
okullarda verilen genel eğitimin yetersiz olduğunu ifade etmişlerdir. Yine
katılımcıların büyük çoğunluğu farklı din ve mezhepten insanlarla aynı ortamda eğitim
alma konusunda olumlu düşünceler taşımaktadırlar.
Araştırma verilerinin değerlendirilmesi sonucunda, Din Kültürü ve Ahlak
Bilgisi dersinin, katılımcıların aile büyüklerinden öğrendikleri inançlarında bir
değişim yaşatmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşın Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
öğretmenlerinin tutumlarının farklı kültürlerle bir arada yaşama deneyimi üzerinde
etkili olduğu ulaşılan sonuçlar arasındadır
Rapid changes in the last century affect societies and individuals in various
ways. One of the most important elements of this domain is multicultural societies.
Multiculturalism is when people from different cultures and religions begin to live
together with the borders of the country in the changing world.
One of the important lessons that supports the culture of coexistence in
multicultural education environments is religion. The purpose of religious education
in multicultural environments is to train students who can attain peaceful coexistence.
In the context of its contribution to the experience of living together, the study
aimed to examine religious education with the example of Hatay Samandağ; 25 people,
7 Christians, 7 Nusayri, 6 Alevi, 4 Sunni and 1 Atheist, attended. In the first part of
the research, the general history, ethnic and religious structure of Samandag, and then
different religions and sects in the region are included.
When the data were analyzed, it was observed that most of the participants had
a positive opinion about living in a multicultural environment. Most of the participants
viii
stated that the general education given in the schools was insufficient. Again, the vast
majority of participants have positive thoughts about studying in the same environment
as people from different religions and sects.
As a result of the evaluation of the research data, it was concluded that the
Religious Culture and Moral Knowledge course did not change the beliefs that the
participants learned from their family elders. On the other hand, it is among the
conclusions that the attitudes of Religious Culture and Moral Knowledge teachers have
an effect on the experience of living together with different cultures