Bugün Yunanistan sınırları içerisinde bulunan Yanya vilayetinde doğmuş ve
ömrünün ilk yıllarını burada geçirmiş olan Yanyalı Mustafa İsmet Garîbullah Efendi
19. yüzyılın başlarında doğup Osmanlının son dönemlerine tanıklık etmiş Nakşî Hâlidî koluna mensup önemli mutasavvıflardan biridir. Gençliğinde bir dönem
memurluk yapan Mustafa İsmet Garîbullah daha sonra görevinden ayrılarak
Mekke‟de bulunan Halide Bağdâdî‟nin mürîdlerinden Abdullah Mekkî‟ye intisap
etmiş ve seyr-ü sülûkünü tamamlayarak irşad için Edirne‟ye gönderilmiştir. İlerleyen
zamanlarda İstanbul‟daki sevenlerinin davetiyle İstanbul‟a yerleşmiş Fatih
Çarşamba‟daki kurmuş olduğu tekkesinde ölene kadar irşad faaliyetlerine devam
etmiştir.
Elimize ulaşan tek eseri olan Risale-i Kudisyye isimli şiir vezninde seyr-ü sülûke ait
makamlardan, mürîd ve mürşidin uymsı gereken edeplerden ve özellikle râbıta
hakkında olmak üzere birtakım tasavvufi kavramlardan bahseden bir eser yazmıştır.
Bir giriş ve üç bölümden oluşan tezimizin ilk bölümünde tasavvufun doğuşu gelişim
süreci incelenmiş Nakşîbendîlik ve Hâlidilik hakkında bilgiler verilmiş, yaşadığı
zamandaki kültürel tasavvufî, siyasi ve sosyo-ekonomik durum incelenmiştir.
İkinci bölümde sınırlı sayıdaki kaynaklardan müellifin hayatı ve yetiştirdiği talebeler
hakkında bilgi verilmiş kendisiyle devam eden silsilenin bugüne etkisine ışık
tutulmaya çalışılmıştır.
Son bölümde ise müellifin eserinde önemle üzerinde durduğu yedi kavram tespit
edilerek incelenmeye çalışılmıştır.
viii
Buüne kadar hakkında bir çalışma yapılmamış olan ve ayrıca Mustafa İsmet
Garîbullah‟ın silsilesinin bugünkü temsilcisi konumunda bulunan Mahmud
Ustaosmanoğlu Hocaefendi‟nin başucu kitabı olarak değerlendirdiği bu eserin
tanıtımına katkıda bulunmak bize mutlu edecektirBugün Yunanistan sınırları içerisinde bulunan Yanya vilayetinde doğmuş ve
ömrünün ilk yıllarını burada geçirmiş olan Yanyalı Mustafa İsmet Garîbullah Efendi
19. yüzyılın başlarında doğup Osmanlının son dönemlerine tanıklık etmiş Nakşî Hâlidî koluna mensup önemli mutasavvıflardan biridir. Gençliğinde bir dönem
memurluk yapan Mustafa İsmet Garîbullah daha sonra görevinden ayrılarak
Mekke‟de bulunan Halide Bağdâdî‟nin mürîdlerinden Abdullah Mekkî‟ye intisap
etmiş ve seyr-ü sülûkünü tamamlayarak irşad için Edirne‟ye gönderilmiştir. İlerleyen
zamanlarda İstanbul‟daki sevenlerinin davetiyle İstanbul‟a yerleşmiş Fatih
Çarşamba‟daki kurmuş olduğu tekkesinde ölene kadar irşad faaliyetlerine devam
etmiştir.
Elimize ulaşan tek eseri olan Risale-i Kudisyye isimli şiir vezninde seyr-ü sülûke ait
makamlardan, mürîd ve mürşidin uymsı gereken edeplerden ve özellikle râbıta
hakkında olmak üzere birtakım tasavvufi kavramlardan bahseden bir eser yazmıştır.
Bir giriş ve üç bölümden oluşan tezimizin ilk bölümünde tasavvufun doğuşu gelişim
süreci incelenmiş Nakşîbendîlik ve Hâlidilik hakkında bilgiler verilmiş, yaşadığı
zamandaki kültürel tasavvufî, siyasi ve sosyo-ekonomik durum incelenmiştir.
İkinci bölümde sınırlı sayıdaki kaynaklardan müellifin hayatı ve yetiştirdiği talebeler
hakkında bilgi verilmiş kendisiyle devam eden silsilenin bugüne etkisine ışık
tutulmaya çalışılmıştır.
Son bölümde ise müellifin eserinde önemle üzerinde durduğu yedi kavram tespit
edilerek incelenmeye çalışılmıştır.
viii
Buüne kadar hakkında bir çalışma yapılmamış olan ve ayrıca Mustafa İsmet
Garîbullah‟ın silsilesinin bugünkü temsilcisi konumunda bulunan Mahmud
Ustaosmanoğlu Hocaefendi‟nin başucu kitabı olarak değerlendirdiği bu eserin
tanıtımına katkıda bulunmak bize mutlu edecektir
Shayk Yanyali Moustapha İsmet Garibullah is a significant Sufi who belongs to the
Khalidi branch of the Naqshbandi sufism. He was known to be born and raised in the
“Yanya” village which is currently within tje Greek territory. He was born at the
begginning of the 19 th and died somewhere near its end.
Having worked as a government servant during his youth, İsmet Garibullah then
moved to Mecca to initiate his “Sayr al-Suluk” (The journey to truth) and become a
“Salik” through committing himself to Abdullah al-Makki who was one of the
“Murids” (Followers) of Khalid al-Shahraruzi. After becoming a Salik he was sent to
Edirne to perform “Irshad” (Act of showing the true path) there, and with the
insistence of his enthusiasts from İstanbul, the finally settled into Çarşamba/Fatih
and established a dervish lodge where he continued his Irshad activities for the rest
of his life.
His only existing work is Risalah Qudsiyya wich consists of rhythmic poetry
coupletsthat describe “maqaams”(Levels) of sayr al-suluk, manners of both “murid”
(Follower)and “murshid”(Master Sufi), and many sufistic notions.
This paper consists of 1 introduction and 3 body paragraphs. The first chapter
revolvesaround the emergence of Sufism and how it developed over time, as well as
information about Naqshbandi-Khalidi. We investigate the cultural, sufistic, political
and socioeconomic circumstances during Ismet Garibullah‟s era.
In conclusion, we have aimed to contribute to the publicty of Risalah al-Qudsiyya
which was considered a key book by Mahmud Ustaosmanoglu who was trained by
Shaky Ali Haydar Ahiskhavi to become the Shaykh of Ismailaga Triqa, thus the
current representative of I smet Garıbullah‟s range