Tercümânü’l-Lügat, Nazım bin Muhammed tarafından H 1287 (M 1869)
yılında yazılmaya başlanmış, H 1288/1289 (M 1870/1871) tarihlerinde basılmıştır.
Eser iki cilt ve toplamda 995 sayfadan oluşmakta ve çok dilli sözlük tarihi açısından
büyük değer taşımaktadır. Sözlükte Arapça, Farsça ve Türkçe maddebaşlarına yer
verilmektedir. Eser kendi yapısına münhasır olup kendinden önce yazılan sözlüklerden
farklılıklar arz etmektedir.
Sözlükçülük tarihi çok eski zamanlara kadar uzanan bir millet olarak geçmişte
yazılmış olan sözlüklerimizi bugüne kazandırmak ve bu sözlükleri sözlükbiliminin
bakış açısıyla incelemek gerekmektedir. Bu gereklilikten hareketle doktora
çalışmamız çok dilli bir sözlük olan Tercümânü’l-Lügat’in çeviri yazısının yapılması
ve sözlükbilimsel olarak incelenmesi üzerine olacaktır. Tarihi sözlükler sözlükbilim
alan yazını ile ilgili kuramsal boşluklar nedeniyle kapsamlı bir değerlendirmeye tabi
tutulamamıştır. Yapılan lisansüstü çalışmalar “sözlükbilimsel inceleme” başlığından
hareketle daha çok sözlüklerin çeviri yazıları ile birlikte sözlüğe ilişkin dilbilgisel
incelemeler şeklindedir. Dolayısıyla bu tür çalışmalar derleyici-sözlük-kullanıcı
ilişkisi anlamında kapsamlı bilgiler vermemektedir. Bu çalışmada ayrıca bir inceleme
yöntemi önerilmeyecektir. Sözlüklerin bileşenlerinden yola çıkararak oluşturulan
yöntem Tercümânü’l-Lügat’e uyarlanacaktır
Tercümânü’l-Lügat dictionary was started to be written in H 1287 (M 1869) by
Nazim bin Muhammad, and was published in H 1288/1289 (M 1870/1871). The book
consists of two volumes and a total of 995 pages and it has great value in terms of its
being a historical and multilingual book. Arabic, Persian and Turkish headwords are
included in the dictionary. The book is unique in its structure and differs from the
dictionaries written before it.
As a nation with a history of lexicography dating back to ancient times, it is
necessary to bring our dictionaries written in the past to the present and examine them
from the perspective of lexicography. However, historical dictionaries could not be
subjected to a comprehensive evaluation due to theoretical gaps in lexicography
literature. The graduate studies were carried out are mainly in the form of grammatical
studies related to the dictionary along with the translation writings of dictionaries.
Therefore, such studies do not provide comprehensive information in terms of
compiler-dictionary-user relationship. Based on this requirement, our doctoral study is
about the translation and lexicological analysis of Tercümânü’l-Lügat, the multilingual
dictionary. In this study, a method of examination was not proposed, but the method
which was formed from the components of the dictionaries was adapted to
Tercümânü’l-Lügat