Çalışmamız 01.03.2017-28.02.2018 tarihleri arasında Erişkin Acil Servise
başvuran hastalar üzerinde yürütülen ileriye dönük, gözlemsel bir çalışmadır.
Çalışmada anket formu ile hastaların demografik özellikleri, ağrının süresi ve özelliği,
TIMI, GRACE skoru, aldığı tanı ve yapılan girişimsel işlemler, sonuçlanma şekli ve
başvuru sonrası 1 aylık süreçleri kayıt altına alınmıştır. Verilerin tek değişkenli
analizinde Ki kare ve Mann Whitney U testleri kullanıldı. Tek değişkenli analizlerde
p<0.05 düzeyinde ilişki saptanan değişkenlerle lojistik regresyon modeli (Enter
metodu) oluşturuldu. AS’e başvuruların %3.5’i travma dışı göğüs ağrısı nedeniyle idi.
GA ile başvuran hastaların en sık aldığı tanı AKS olup ardından özgül olmayan göğüs
ağrısı ve miyalji tanıları gelmekte idi. Hastaların yaşları 18-97 arasında (51.9±18.8)
idi. GA’nın tipi değerlendirildiğinde, en sık sıkıştırıcı-yanıcı (n=1272, %33.1), bıçak
saplanır-batıcı tarzda (n=1029; %26.8) ve nefes almakla artan (n=578, %15.1) idi.
Hastaların 1175’inde (%41.8) GA; AKS kapsamında değerlendirildi. Hastalardan 60
yaş ve üzerinde yer alanlarda, erkeklerde, özgeçmişinde özelliği olanlarda AKS
görülme sıklığı daha fazla idi (her biri için p <0.05). Yapılan ileri analizler sonucunda,
AKS görülme riski erkeklerde 1.3 kat, tipik göğüs ağrısı olanlarda 3.8 kat, daha önce
benzer yakınması olanlarda 4.7 kat daha fazla idi. TIMI skorlamasına göre hastaların
2116’sı (%75.3) düşük riskli iken, GRACE hastane içi skorlamasına göre 1581’i
(%56.2) ve taburculuk sonrası sınıflamaya göre ise 1271’i (%45.2) düşük riskli idi.
TIMI ve GRACE risk skorlamasına göre yüksek riskli grupta yer alanlarda AKS
görülme sıklığı daha fazlaydı. KAG yapılan hastaların işleme alınma süreleri ortancası
68.5 dakika idi. KAG’ye alınma süresi mesai saatleri içinde başvuranlarda daha
düşüktü (z=3.058; p=0.002). Çalışma grubunu oluşturanların % 16.3’ünde (n=459)
AS’ten taburcu olduktan 1 ay sonra benzer GA olduğu, ağrısı olanların %44.9’unun
(n=206) bu nedenle bir sağlık kuruluşuna başvurduğu saptandı
In this sutdy, determining background,
sociodemographic, and family history features of the patients, charecteristic of chest
pain, procedures performed and evaluation of diagnosis, and calculating risks based of
TIMI and GRACE scores were aimed. Study was a prospective and observational
scientific study performed in Adult Emergency Room within time period of
03.01.2017 to 02.28.2018. Demographic features of the patients, duration and type of
the pain, TIMI and GRACE scores, final diagnose and interventional procedures, final
status and 1 month period following applying to ER were recorded via a questionare.
Chi square and Mann Whitney U were used in univariate analysis of the data. Logistic
regression model was created for variables with detected relations at p<0.05 level in
univariate analyses. Frequency of non-traumatic chest pain was 3.5% of all the patients
applied to ER. Most frequent diagnosis was ACS (n=1175; 41.8%) and followed by
non-spesific chest pain and myalgia. Average age was 51 ± 18.8. Most frequent type
was compressive-burning (n=1272; 33.1%) and followed by piercing-knife like
(n=1029; 26.8%) and increasing with respiration (n=578; 15.1%). Of all the patients
ACS frequency was higher in patients older then 60 years, males, and coronary disease
history (p<0.05 for each subgroup). Further analyses showed that ACS risk was 1.3
times higher in males, 3.8 times higher in patients with typical pain, and 4.7 times
higher in patients with medical history of similar complaints. 2116 of the patients
(75.5%) were at low risk according to TIMI score, 1581 (56.2%) were at low risk
according to GRACE in-hospital score, and 1271 (45.2%) were at low risk according
to post-discharge classification (dischargable group). Median time to CAG was 68.5
minutes and it was lower during working hours (z=3.058; p=0.002). 16.3% of the study
group had similar chest pain following discharge from ER and 44.9% of them applied
to a healthcare facility with same complaint