Endometrial
karsinom gelişmiş ülkelerdeki en sık jinekolojik malignitedir ve klinikopatolojik
özelliklerine göre iki ana gruba ayrılır; tip1 ve tip2 (Bokhman sınıflaması). Yapılan
çalışmalar geleneksel sınıflamanın yeterli olmadığını göstermektedir ve yeni
moleküler subtipler ortaya konmaktadır. Diğer yandan yaş, histolojik grade, boyut,
myometrial invazyon, lenfovasküler invazyon, evre gibi parametreler prognozu
etkileyen belirteçlerdir. Çalışmamızda 189 tip 1 endometrial karsinom olgusunda
yaş, menopoz durumu, grade, boyut, myometrial invazyon derinliği ve paterni,
lenfovasküler invazyon, lenf nodu metastazı, serviks stromal tutulumu, seroza
invazyonu, alt uterin segment tutulumu, evre, periton yıkama sitolojisi ve bu
parametrelerin birbirleriyle ilişkisi incelenmiştir. Ek olarak p53, ER, PR, PAX-8, E kadherin, β-katenin, CDX2, kromogranin boyanma oranları ile immünohistokimyasal
olarak mikrosatellit instabilite durumu klinikopatolojik veriler ile karşılaştırılmıştır.
Klinik parametreler ve histopatolojik parametreler kendi aralarında
karşılaştırıldığında tümör boyutu, grade, invazyon derinliği, invazyon paterni, alt
uterin segment tutulumu, lenfovasküler invazyon, periton yıkama sitolojisi ve evre
arasında anlamlı ilişkiler gözlenmiştir (p<0,05). ER, PR boyanması ile invazyon
derinliği, invazyon paterni, lenfovasküler invazyon varlığı arasında istatistiksel
anlamlılık saptanmıştır (p<0,05). PAX-8 ve kromogranin boyanma oranı invazyon
paternlerine göre farklılık göstermektedir. Mikrosatellit instabilite varlığı ile serozal
tutulum arasında anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,05). Sonuç olarak, endometrioid
karsinomda iyi bilinen histopatolojik prognostik parametreler yanı sıra alt uterin
segment tutulumu, invazyon paterni gibi bulguların varlığı da prognostik öneme
sahiptir ve çalışmamızdaki veriler ile literatür verileri benzerdir. Bununla birlikte
moleküler subtiplerin günlük pratikte uygulanmasında immünohistokimyasal
belirteçlerden yarar sağlanabileceği gibi immünohistokimyasal yöntemler ile yeni
gruplandırmalar oluşturulabilir
Endometrial carcinoma is the most common gynecological malignancy in developed
countries and divided into two main groups; type 1 and type 2 (Bokhman
classification), according to clinicopathological characteristics. Studies show that
traditional classification is not sufficient and new molecular subtypes are introduced.
On the other hand, parameters such as age, histological grade, size, myometrial
invasion, lymphovascular invasion, stage are also predictors of prognosis. In our
study, age, menopause status, grade, size, depth and pattern of myometrial invasion,
lymph node metastasis, cervical stromal involvement, serosal involvement, lower
uterine segment involvement, stage, peritoneal washing cytology and the correlation
between these parameters were investigated in 189 cases. In addition; p53, ER, PR,
PAX-8, E-cadherin, β-catenin, CDX2, chromogranin staining profiles and
microsatellite instability status were compared with the clinicopathological data.
When the clinical parameters and histopathological parameters were compared
among themselves, significant correlations were observed between tumor size, grade,
invasion depth, invasion pattern, lower uterine segment involvement,
lymphovascular invasion, peritoneal washing cytology and stage (p<0,05). There was
a statistically significant relevance between ER, PR staining and depth of invasion,
invasion pattern and presence of lymphovascular invasion (p<0,05). The staining
score of PAX-8 and chromogranin varies according to the invasion patterns. There
was a significant relationship between the presence of microsatellite instability and
serosal involvement (p<0,05). In conclusion, well-known histopathological
prognostic parameters as well as lower uterine segment involvement and invasion
patterns are important prognostic factors in endometrioid carcinoma and the results
of our study are similar with the literature. However, immunohistochemical markers
can be useful in daily practice for application of molecular subtypes and new groups
can be created by using immunohistochemistry