Kaolen kil yatakları hidrotermal olarak aplitik-pegmatitik granit ve
granodiyoritler ile bunların üzerlerine gelen sedimanter birimler içerisinde otijenik
olarak oluşmuşlardır. Silis ve demirce zengin malzemeler, bu birimlerdeki kırık, çatlak
ve faylar boyunca yerleşmiştir ve genellikle de kaolenleşmeler buralarda oluşmuştur.
X-ışınları difraksiyon analizlerinde, egemen kaolinite simektit, illit ve kloritin yanısıra
plajiyoklas, K-feldispat, kuvars, opal-CT ve yer yer eser miktarda götit, dolomit ve
kalsit mineralleri eşlik etmektedir. Petrografik incelemelerde de feldspatların genellikle
ileri derecede altere olması ve yer yer levhamsı yapı göstermesi ve altere ürünler ile
içiçe gelişmiş olması da kırık ve çatlaklı zonlar boyunca gelişen hidrotermal sular etkisi
ile birincil feldispatların aşırı derecede altere olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde
mikromorfolojik olarak kaolinit kristal veya vermiform tipi kaolinit kristal
yığışımlarının otijenik olarak aşırı altere olmuş feldispatların üzerinde oluşumu bunu
desteklemektedir. Ayrıca, illit kristalleri ile kuvarsın kaolinit ve aşınmış feldspat
kristallerine yakın olarak oluşması da, feldspatların bozuşması sonucu Al2O3/SiO2
oranının artması ve Na2O+CaO’nun yıkanması sonucu asidik ortamda kaolinit ve az
mobil olan K2O’nun yanı sıra Al2O3 artışına bağlı olarak da illit oluşmuştur.
Kaolenleşmenin egemen olduğu silisleşmiş ve demir fazlı zonlardan limonit, götit ve
pirit; lepidokrozit iğnemsi rutil kristalleri ile koyu gri renkli manganitlerin götit ile
beraber bulunması da inceleme alanındaki kaolenlerin hidrotermal kökenli olduğunu
gösterir. Ayrıca, kaolinit fraksiyonlarının (δ18O %o 1.81 ve -5.92; ile δD %o 71.68 ve -
73.24) izotop değeri vermesi hidrotermal kökenli olduğunu desteklemektedir.
Kaolen kil yatakları hidrotermal olarak aplitik-pegmatitik granit ve
granodiyoritler ile bunların üzerlerine gelen sedimanter birimler içerisinde otijenik
olarak oluşmuşlardır. Silis ve demirce zengin malzemeler, bu birimlerdeki kırık, çatlak
ve faylar boyunca yerleşmiştir ve genellikle de kaolenleşmeler buralarda oluşmuştur.
X-ışınları difraksiyon analizlerinde, egemen kaolinite simektit, illit ve kloritin yanısıra
plajiyoklas, K-feldispat, kuvars, opal-CT ve yer yer eser miktarda götit, dolomit ve
kalsit mineralleri eşlik etmektedir. Petrografik incelemelerde de feldspatların genellikle
ileri derecede altere olması ve yer yer levhamsı yapı göstermesi ve altere ürünler ile
içiçe gelişmiş olması da kırık ve çatlaklı zonlar boyunca gelişen hidrotermal sular etkisi
ile birincil feldispatların aşırı derecede altere olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde
mikromorfolojik olarak kaolinit kristal veya vermiform tipi kaolinit kristal
yığışımlarının otijenik olarak aşırı altere olmuş feldispatların üzerinde oluşumu bunu
desteklemektedir. Ayrıca, illit kristalleri ile kuvarsın kaolinit ve aşınmış feldspat
kristallerine yakın olarak oluşması da, feldspatların bozuşması sonucu Al2O3/SiO2
oranının artması ve Na2O+CaO’nun yıkanması sonucu asidik ortamda kaolinit ve az
mobil olan K2O’nun yanı sıra Al2O3 artışına bağlı olarak da illit oluşmuştur.
Kaolenleşmenin egemen olduğu silisleşmiş ve demir fazlı zonlardan limonit, götit ve
pirit; lepidokrozit iğnemsi rutil kristalleri ile koyu gri renkli manganitlerin götit ile
beraber bulunması da inceleme alanındaki kaolenlerin hidrotermal kökenli olduğunu
gösterir. Ayrıca, kaolinit fraksiyonlarının (δ18O %o 1.81 ve -5.92; ile δD %o 71.68 ve -
73.24) izotop değeri vermesi hidrotermal kökenli olduğunu desteklemektedir.