Özet:
Bugüne kadar migrenin
patofizyolojisini anlamaya yönelik birçok klinik ve deneysel çalışma
yapılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda nöronal bir çıkış noktasına rağmen
migrende intrakranial damarlardaki değişikliklerin de patofizyolojide önemli
bir basamak olduğuna inanılmaktadır. Biz, transkranial Doppler
ultrasonografi kullanarak, auralı ve aurasız migrenlilerde, atak ve atak
sonrasında görsel uyarı ile posterior serebral arterde oluşan nörovasküler
reaktivite ve nefes tutma ile posterior serebral arterde oluşan vasküler
reaktiviteyi değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya IHS kriterlerine göre
aurasız migren tanısı almış 18, auralı migren tanısı almış 9 hasta ve 26
kontrol kişisi alındı. Tüm hastalara ağrı atağında ve baş ağrısı tamamen
geçtikten en az 5 gün sonra toplam iki kez olmak üzere transkranyal Doppler
(TCD) ile basit görsel uyarı ve ardından nefes tutma (breath holding) testi
yapıldı. Baş ağrılı dönemde aurasız migren hastalarında nörovasküler
reaktivite kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük bulunmuştur, ancak
nefes tutma indeksi gruplar arasında anlamlı farklılık göstermemiştir. Baş
ağrısız dönemde nörovasküler reaktivite aurasız migren hastalarında, kontrol
grubuna göre anlamlı derecede düşük saptanmıştır, buna karşın nefes tutma
indeksleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır.