Turizm her geçen gün gelişen bir alandır ve özellikle Avrupa’da sosyal entegrasyon için önemli bir araçtır. Bu endüstrinin ülke ekonomisine katkıda bulunmak için en büyük sektörlerden biri haline getirilmesi gerektiğini düşünmek büyük bir önem taşımaktadır. Sürüdürülebilir kalkınma hedefleri (SDGs), sektörlerin gelişiminin büyüyen küresel eşitsizlik kapsamında daha kapsayıcı olacağını ve turizm, seyahat gibi sektörlerin bu anlamda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini açıklamaktadır. Bu çalışma, öncelikle ulusal literatürde kapsayıcı turizm kavramını tanımlayan ve kapsayıcı turizm kavramı kapsamında Eskişehir’i ele alan bir çalışma sunmaktadır.
Kapsayıcı turizm, farklı kabiliyetlere sahip insanların üretim ve tüketim sürecine etik olarak nasıl dahil edilebileceğini açıklamaktadır. Bu çalışmanın amacı, söz konusu yeni niş pazarı ilkeleriyle açıklamak ve kent turizmin gerçekleştiği Eskişehir ilinin durumunu kapsayıcı turizm kapsamında ele almaktır. Çalışmanın örneklemini, engelli bireyler, engellilik ve erişilebilirlik ile ilgili derneklerin gönüllüleri, erişilebilirlik ve engellilik departmanında çalışan yetkililer, turizm alanında faaliyet gösteren ve araştırma yapan bireyler oluşturmaktadır. Bu çalışmada erişilebilirlik ve engellilik hakkında bilgi ve deneyime sahip toplam 17 kişi ile görüşülmüştür. Çalışmada nitel araştırma yöntemleri benimsenmiş olup araştırma verileri odak grup görüşme tekniği ile toplanmıştır. Odak grup görüşmesi ile elde edilen veriler gömülü teori ile analiz edilmiştir. Bu çalışmada gömülü teori, kapsayıcı şehir bağlamında kapsayıcı turizm destinasyonu oluşturmak için bir model ortaya çıkarmak amacıyla seçilmiştir. Ortaya çıkan modele gore “kapsayıcı bir şehirde birlikte yaşamak” Eskişehir örneğinde araştırmanın çekirdek kategorisi olarak belirlenmiştir.”Kapsayıcı bir şehirde yaşamak” çekirdek kategorisi altında, bu çalışmada toplam 6 ana kategori ve 15 alt kategori tanımlanmıştır. Oluşturulan modelin bir sonucu olarak:” kapsayıcı bir şehirde birlikte yaşamak” merkez olgusuna odaklanarak gerekli koşullar düzenlendiğinde, Eskişehir kapsayıcı turizme ulaşma olanağına sahip olabilir ve herkes için turizm hizmetini güçlendirebilir.
Tourism is a growing field every day and is an important tool for social integration especially in Europe. It is essential to think about how to make this industry one of the biggest one for contributing to the countries economy. The sustainable development goals (SDGs) explains that the development of the sectors will be more inclusive under the growing global inequality and sectors should take responsibilities such as tourism, travel. This thesis to the special issue first presents in national literature a study that defines the concept of inclusive tourism and discusses the case of Eskişehir under the concept of inclusive tourism. Inclusive tourism explains how all people with different abilities might be ethically included in the process of consumption and production. The main aim of this study is to explain this niche new market with the principles of it and to explain the case of Eskişehir where urban tourism occurs, within the scope of inclusive tourism. People with disabilities, people who are volunteers of associations related to accessibility or disability and who are working at the department of accessibility and disability in local municipality constitute the sample of the study. A total of 17 people were interviewed who have knowledge and experiences on accessibility and disability in this study. Qualitative research methods were adopted and data of the research were collected via focus group interview technique. The data obtained by the focus group interview were analyzed with grounded theory.
In this study, the grounded theory is chosen in the purpose of revealing a model for inclusive tourism destination within the context of an inclusive city. According to the model which has been revealed “Living within togetherness in an inclusive city” has been determined as the core category of the research for the case of Eskişehir. Under the core category of the “Living within togetherness in an inclusive city”, a total of 6 main categories and 15 sub-categories have been defined in this study. As a result of the model created: When the necessary conditions are organised by focusing on the central phenomenon “Living within togetherness in an inclusive city”, Eskişehir may have the possibility to reach the inclusive tourism and can empower tourism services for everybody.
