Özet:
Ocak 2002 – Ocak 2005 tarihleri arasında Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları A.D. Yenidoğan Ünitesi başta olmak üzere, kliniğimize takip amacıyla konsülte edilen 700 - 2790 gram arasında doğum ağırlığı ve 24 - 37 hafta arasında gestasyonel yaşa sahip sahip 113 prematüre bebek, prematüre retinopatisi açısından prospektif olarak muayene edilmiştir.
113 prematüre olgunun 65 (% 57.52) tanesinde çeşitli evrelerde prematüre retinopatisi saptanmıştır. Bu bebeklerin % 77.27’ sinde kendiliğinden gerileme tespit edilmiştir. Takipler sırasında threshold hastalık seviyesine ulaşan 9 hastaya indirekt diot lazer fotokoagülasyon uygulanmıştır. Lazer uygulanan hastaların 6 (% 66.66) tanesinde gerileme saptanırken, 3 (% 33.33) tanesi Evre IV-V’e ilerlemiştir.
Değerlendirilmeye alınan risk faktörlerinden; düşük doğum ağırlığı, gestasyon yaşı, mekanik ventilasyonla oksijen kullanımı, intraventriküler hemoraji, düşük Apgar skoru, RDS ve asidozun prematüre retinopatisi sıklığını artırdığı, sepsis, kan transfüzyonu, hiperbilirubinemi ve fototerapi kullanımı, çoğul doğum varlığı, patent duktus arteriosus ve dopamin kullanımının prematüre retinopatisi sıklığını etkilemediği görülmüştür.
Risk faktörleri arasında yapılan çok değişkenli lojistik regresyon analizinde düşük doğum ağırlığı, oksijen tedavisi ve intraventriküler hemorajinin prematüre retinopatisi gelişiminde bağımsız faktör olarak rol oynadığı saptanmıştır.
Günümüzde çok küçük prematüre bebeklerin hayatta kalma şanslarının artmasıyla prematüre retinopatisinin görülme sıklığıda artmaktadır. Prematüre retinopatisi gelişiminde etkili risk faktörlerinin belirlenmesi görme fonksiyonunun rehabilitasyonu açısından önemlidir. Ülkemiz koşullarına uygun belirli standartlar olmadığı için risk faktörü taşıyan tüm prematüre bebeklere rutin tarama programları uygulanmalı, erken tanı ve tedavi ile körlük gelişimi önlenmelidir.