ESOGÜ Akademik Açık Erişim Sistemi

Üreteropelvik darlıkta klinik, radyolojik ve sintigrafik verilerin laparoskopik piyeloplasti sonrası erken ve geç dönem seyrinin değerlendirilmesi

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Alıcı, Çiğdem Arslan
dc.date.accessioned 2019-01-30T08:19:11Z
dc.date.available 2019-01-30T08:19:11Z
dc.date.issued 2017
dc.identifier.citation Çiğdem AA. Üreteropelvik darlıkta klinik, radyolojik ve sintigrafik verilerin laparoskopik piyeloplasti sonrası erken ve geç dönem seyrinin değerlendirilmesi, EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Tıpta Uzmanlık Tezi, Eskişehir, 2017. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11684/1638
dc.description.abstract Laparoskopik piyeloplasti (LP), üreteropelvik bileşke darlığı (ÜPBD) olan hastalarda teknolojik gelişmelerle birlikte artan bir sıklıkta cerrahi yöntem olarak tercih edilmektedir. Bu çalışmada ÜPBD nedeniyle LP yapılan olguların tedavi öncesi klinik, radyolojik ve sintigrafik bulgularının, tedavi sonrası erken ve geç dönemdeki seyrini karşılaştırarak sonuçlarımızın değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı‟nda Ocak 2010 ile Mayıs 2016 tarihleri arasında ÜPBD nedeniyle LP uygulanan 68 olguya ait demografik özellikleri, klinik bulguları, radyolojik ve sintigrafik incelemeleri, intraoperatif özellikleri ve postoperatif klinik, radyolojik ve sintigrafik incelemelerinin takipleriyle ilgili veriler değerlendirildi. ÜPBD nedeniyle 68 hastaya (51 erkek, 17 kız) LP yapıldı. Hastaların 24‟ü antenatal hidronefroz, 46‟sı karın ağrısı, hematüri ve idrar yolu enfeksiyonu(İYE) bulguları sonrasında yapılan tetkikler sonucunda ÜPBD tanısı aldı. Hastalar ameliyat öncesi USG ve DTPA-MAG3 görüntülemeleriyle takip edildi. Cerrahi esnasında hastaların 13‟ünde(%19.1) aberan damar basısı, 4‟ünde(%5.8) malrotasyon ve birinde(%1.4) polip saptandı. Hastaların 13‟ünde(%19.1) transmezokolik LP, 55‟inde(%80.8) retrokolik LP uygulandı; 33 hastada laparoskopi yardımlı ekstrakorporeal piyeloplasti yapıldı. Hastalar postoperatif dönemde 1,3,6. ay ve 1. yılda USG ve 6. ayda DTPA-MAG3 görüntülemeleriyle takip edildi. Postoperatif USG takiplerinde hidronefrozun gerilediği(p<0.001), parankim kalınlığının arttığı(p<0.001), kalisiyel dilatasyonun azaldığı(p<0.001) izlendi. Sintigrafide, postoperatif dönemde böbrek fonksiyonlarının istatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte(p>0.05) arttığı ve aktivite yarılanma sürelerinin azaldığı(p>0.05) izlendi. LP deneyimli kliniklerde uygun endikasyonlar ile yapıldığında başarılı sonuçları olan bir cerrahi tedavi yöntemidir. tr_TR
dc.description.abstract Laparoscopic pyeloplasty (LP), patients with ureteropelvic junction obstruction (UPJO) are increasingly preferred as surgical methods with increasing technological developments. In this study, it was aimed to compare the results of clinical, radiological and scintigraphic data early and late post-treatment cases of LP cases due to UPJO to evaluate our results. Demographic characteristics, clinical findings, radiological and scintigraphic examinations, intraoperative characteristics and postoperative follow-up data of 68 (51 males, 17 girls) patients who underwent LP for UPJO between January 2010 and May 2016 were evaluated in Eskisehir Osmangazi University Medical Faculty Pediatric Surgery Department. Twenty-four of the patients were followed up with antenatal hydronephrosis, and 46 were diagnosed with UPJO as a result of examinations after abdominal pain, hematuria and urinary tract infections(UTI) findings. Patients were followed preoperatively by USG and DTPA-MAG3 imaging. During surgery, 13(19.1%) patients had aberrant vessel, 4(5.8%) malrotation and one(1.4%) polyp were detected. Thirteen patients(19.1%) underwent surgery with the transmesoolic approach and 55 patients(80.8%) underwent retrocolic surgery. Patients did not have any pathological findings in the postoperative period followed up with 1st, 3rd, 6st. months and 1 year of USG and 6 months of DTPA-MAG3 imaging. Postoperative USG follow up showed a decrease in hydronephrosis(p<0.001), an increase in parenchymal thickness(p<0.001), and a decrease in caliceal dilatation(p<0.001). In scintigraphic data, renal function was increased but it is not statistically significant(p>0.05) and acvtivated half-time was decreased(p<0.05) in postoperative period. LP is a surgical treatment method with successful results when performed with appropriate indications in experienced clinics. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher ESOGÜ, Sağlık Bilimleri Enstitüsü tr_TR
dc.subject Laparoskopik Piyeloplasti tr_TR
dc.subject Hidronefroz tr_TR
dc.subject Ürteropelvik Bileşke Obstrüksiyonu tr_TR
dc.subject Pediatrik tr_TR
dc.subject Diferansiyel Böbrek Fonksiyonu tr_TR
dc.subject Laparoscopic Pyeloplasty tr_TR
dc.subject Hydronephfrosis tr_TR
dc.subject Urteropelvic Junction Obstruction tr_TR
dc.subject Pediatric tr_TR
dc.subject Diferrential Renal Function tr_TR
dc.title Üreteropelvik darlıkta klinik, radyolojik ve sintigrafik verilerin laparoskopik piyeloplasti sonrası erken ve geç dönem seyrinin değerlendirilmesi tr_TR
dc.type physicsThesis tr_TR
dc.contributor.department ESOGÜ, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster