İnvaziv fungal enfeksiyonlar, yoğun bakım ünitelerinde uzun süre yatan hastalarda görülen ciddi hastane enfeksiyonlarından birisidir. Son yıllarda non-albicans Candida türlerinde artış gözlenmektedir. Bu çalışmada 2010-2015 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde yatan steril bölge kültürlerinde non-albicans Candida üremesi olan hastaların klinik ve mikrobiyolojik özelliklerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi ve bu hastaların özelliklerinin aynı dönemde Candida albicans üremesi olan hastalar, bakteri üremesi olan hastalar ve dört günden uzun süre yoğun bakımda yatıp kan kültüründe üremesi olmayan hastaların verileri ile karşılaştırılması amaçlandı. Çalışma süresince non albicans Candida üremesi olan 29 hasta (C. parapsilosis %55.1, C. glabrata %31, C. keyfr %6.9, C. crusei %3.5, C.tropicalis %3.5), C. albicans üremesi olan 26 hasta, bakteri üremesi olan 153 hasta ve kültürlerde üremesi olmayan 57 hasta dahil edildi. Daha önce antibiyotik ya da antifungal tedavi almak, mekanik ventilatör, santral katater varlığı, total parenteral nutrsiyon, immunsupresif tedavi almak, intravenöz immünglobulin tedavisi ve yoğun bakımda cerrahi işlem non-albicans Candida üremesi olanlarda C. albicans üremesi olanlara göre daha fazla saptanmıştır (p<0.05) PRISM skoru non-albicans üremesi olan hastalarda daha yüksek saptanmıştır (p<0.05) Yoğun bakım ünitesinde yatış süresi ve hastanede kalış süresi de non-albicans Candida üremesi olanlarda daha yüksek saptanmıştır. PRISM skoru, mutlak nötrofil sayısı, mutlak lenfosit sayısı, D-dimer, BUN değerlerinin diğer gruplara kıyasla non albicans Candida üreyen grupta daha yüksek, kreatinin, albümin ve trombosit değerleri ise düşük saptanmıştır (p<0.05). Non albicans candida infeksiyonlarının, invaziv işlem yapılan ve immün süprese tedavi altındaki çocuk yoğun bakım hastalarında giderek arttığı akılda tutulmalıdır.
Invasive fungal infections are one of the serious nosocomial infections observed in long-term patients in intensive care units. There has been an increase in non-albicans Candida species in recent years. In this study, it was aimed to evaluate retrospectively the clinical and microbiological properties of the in-patients of the Eskişehir Osmangazi University Medical Faculty Pediatric Intensive Care Unit between 2010 and 2015 with non-albicans Candida spp. in their sterile region cultures and to compare them with the data of the patients with Candida albicans growth, bacterial growth and with those of the patients who stayed in the intensive care unit for a period of time longer than four days and did not have any bacterial growth in their blood cultures. Twenty-nine patients with non albicans Candida growth (C. parapsilosis 55.1%, C. glabrata 31%, C. keyfr 6.9%, C. crusei 3.5%, C.tropicalis 3.5%), twenty-six patients with C. albicans, 153 patients with bacterial growth and 57 patients without any growth in their cultures were included in the study. It was observed that previous antibiotic or antifungal therapy, mechanical ventilator, central catheter existence, total parenteral nutrition, immunosuppressive treatment, intravenous immunoglobulin therapy and chirurgical procedure in intensive care unit occured more frequently in the patients with non-albicans growth than in C. albicans spp (p<0.05). The duration of stay in the ICU, PRISM score and in the hospital were also longer in non-albicans Candida spp. absolute neutrophil count, absolute lymphocyte count, D-dimer and BUN values were higher in non albicans Candida growing group compared to other groups, whereas creatinine, albumin and platelet values were lower (p <0.05). It should be kept in mind that non-albicans candida infections are increasing in children receiving invasive procedures and immunosuppressive therapy in intensive care unit.