Toplumların gelişmek ve üretim yapmak amacıyla ihtiyaç duydukları en önemli araç enerjidir. Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde enerjinin nasıl elde edildiği ve nasıl kullanıldığı önem arz etmektedir. Fosil kökenli enerji kaynaklarının küresel felaketlere yol açması ve rezervlerle sınırlı olması, yeşil ekonomi olarak adlandırılan ekonomi politikasına geçişte, dikkatleri yenilenebilir enerji kaynaklarına çekmiştir. Bu amaçla başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, dünya genelinde uygulanan yenilenebilir enerji politikaları artış göstermiştir. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında bulunan rüzgar enerjisi ise, atmosferdeki sera gazını temizlemeye yardımı olması bakımından küresel; ülke içinde yarattığı katma değer, istihdam olanakları ve enerjide dışa bağımlılığı azaltması bakımından ekonomik olarak tercih edilebilecek bir enerji kaynağıdır. Bu bağlamda, çalışmada sürdürülebilir kalkınma ile rüzgar enerjisi arasındaki ilişkinin varlığı, 1998- 2014 yılları verilerini kapsayan ARDL modeli ile sınanmaktadır. Çalışmada elde edilen bulgular doğrultusunda, Türkiye’de rüzgar enerjisinin birincil üretimi ve sürdürülebilir kalkınma arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır. Rüzgar enerjisinin birincil üretiminde meydana gelen artışın, sürdürülebilir kalkınmayı da arttırdığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Energy is the most important instrument the societies in need in order to be developed and to carry on production. Within the framework of sustainable development, how the energy is obtained and how it is used become more of an issue. Since the fossil origin energy sources lead to global disaster and are limited to the reserve, renewable energy sources have attracted the attention within the transition to economic policy which is called the green economy. Thus, renewable energy policies implemented worldwide are increased, particularly in developed countries. Among the renewable energy resources, wind energy is a energy resource that preferable globally with regards to its help on decreasing greenhouse gases in the atmosphere and economical in regards to the added value, employment opportunities it provides and that it reduces the dependence on foreign energy. In this context, the existence of relationship between sustainable development and wind energy is tested in this study with ARDL model which contains data between 1998 - 2014. In line with the findings obtained in the study, it is established that there is a relationship between primary production of the wind energy and sustainable development in Turkey. It is concluded that increase on the primary production of wind energy leads to increase on sustainable development.