Bu çalışmada, kompanse kalp yetersizliği ve sinüs ritminde olan, ejeksiyon fraksiyonu %40’ın altında, 24 saatlik elektrokardiyografik (EKG) monitörizasyonda atriyal fibrilasyon olmadığı gösterilen hastalar alınmıştır. Gruplardan birinde hastalara spironolakton tedavisi başlanırken, diğer gruba spironolakton tedavisi için uygun olmayan hastalar alınmıştır (hipotansiyon, hiperpotasemi, böbrek fonksiyon bozukluğu nedeniyle). Hastaların fonksiyonel sınıfı New York Kalp Cemiyeti sınıf 2-3 olarak belirlendi. Her bir grup hastada başlangıç ve 6. ayki takiplerde EKG’de atriyal ileti özelliğini gösteren P dalga süresi ve P dalga dispersiyonu bakılmıştır. Spironolakton grubu, daha önceden bu ilacı almayan, bu ilaca kontrendikasyonu olmayan kompanse sistolik kalp yetersizliği hastaları arasından sırayla alınmıştır. Kontrol grubu hastaları, daha önce spironolakton almayan, spironolakton tedavisi için uygun olmayan kompanse sistolik kalp yetersizliği hastaları arasından sıra ile seçilmiştir. Her iki grupta hastaların başlangıçta klinik ve demografik özellikleri kaydedildi. Hastalara başlangıçta biyokimyasal, EKG ve ekokardiyografik inceleme yapılıp, bu incelemeler 6. ayda tekrarlanmıştır. Başlangıç ile 6.ayki değerler her bir grup içinde birbirleriyle karşılaştırılmıştır. İlaveten gruplar arasında da karşılaştırma yapılmıştır. Hipervolemi ve sol atrium basıncının yüksek olması EKG’deki P dalga süresini ve dispersiyonunu uzatır. Çalışmada hastaların KY tedavisi için aldığı diğer ilaçların dozları değiştirilmemiştir ya da değiştirilenler çalışmadan dışlanmıştır. Karşılaştırmalar sonucunda spironolakton tedavisi alan grupta P dalga süresi ve P dalga dispersiyonu anlamlı olarak kısa bulundu.
In this study, compensated heart failure patients with sinus rhythm which have an ejection fraction below 40% were taken. In these patients 24-hour electrocardiographic (ECG) demonstrated no atrial fibrillation status. In one of the groups Spironolactone therapy was initiated, meantime the other group patients were not eligible for spironolactone therapy ( because of hypotension, hypokalemia, renal dysfunction). The functional class of the patients was class 2-3 New York Heart Association. In both groups starting and 6 months of follow-up ECG P-wave duration and P wave dispersion was determined reveling the atrial conduction properties. Patients in the Spironolactone group had compensated systolic heart failure whom had no contraindications for this drug. Patients in the control group had compensated systolic heart failure unsuitable for spironolactone therapy. Clinical and demographic characteristics of the patients in both groups were initially recorded. Patients biochemical, ECG, and echocardiographic examination was performed at the starting, these examinations were repeated after 6 months. Beginning and sixth month values of each group were compared within each other. In addition comparisons was made between groups. Hypervolemia and high left atrial pressure increases in the ECG P-wave duration and dispersion. In results P-wave duration and P-wave dispersion were found to be statistically shorter in the spironolactone group.