Amaç: Bu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin deneyimlerinden yola çıkarak
yapmaktan keyif aldıkları ve almadıkları işleri belirleyip akış kuramı çerçevesinde akış
deneyimlerini incelemektir. Ayrıca bu araştırma akış kuramının okul müdürlerinin
deneyimleri üzerinden değerlendirilmesi nedeniyle, okul müdürlerinin enerjilerini öğrenci
ve öğretmenler için daha faydalı olmaları için yönlendirme potansiyeli taşıması açısından
önemlidir.
Yöntem: Araştırmada, nitel araştırma modellerinden, olgubilim (fenomenoloji)
yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2014- 2015 öğretim yılında Gaziantep ili
merkez ilçeleri Şehitkamil, Şahinbey ve Oğuzeli’nde ilkokul, ortaokul ve lisede görev
yapmakta olan 507 okul müdürü oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu
belirlemek üzere öncelikle amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tercih
edilmiştir. Buna yönelik olarak (1) Yalçınkaya’nın (2013) Türkçe’ye uyarladığı Kendini
İşe Kaptırma Ölçeği (The work-related flow inventory) uygulanarak en yüksek akış puanı
alan 20 okul müdürünün belirlenmesi ve (2) ölçek uygulanan okul müdürleri arasından da
en az 4 yıl görev yapmış olanlar seçilmiştir. Veriler betimsel analiz kullanılarak
incelenmiştir. İlgili literatür tarandıktan ve belirlenen amaçlar doğrultusunda görüşmeler
yapıldıktan sonra elde edilen veriler kodlanmıştır. Öncelikle analizde akış kuramının dokuz
boyutu temalar olarak belirlenmiştir. Ardından da kodlanan veriler bu dokuz tema altında
gruplandırılarak okul müdürlerinin akış deneyimleri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Çalışmanın bulgular kısmı, akış kuramının boyutları çerçevesinde ele
alınmış ve okul müdürlerinin dokuz boyutun (zorluk- beceri uyumu, konsantrasyon,
kontrol, öz- bilinç kaybı, eylem farkındalık, geribildirim, net amaçlar, zaman algısındaki
değişiklik, ototelik) özelliklerini taşıyıp taşımadıklarına bakılmıştır. Okul müdürlerinin
açıklamaları ve verdikleri örnekler, bu boyutları taşıdıklarına işaret etmektedir.
Sonuç ve Tartışma: Sonuçlar, okul müdürlerinin iki boyut (konsantrasyon ve
ototelik) haricinde diğer boyutların özelliklerini taşıdıkları; ancak bu iki boyutun temelinde keyif olgusunun varlığı ve bu durumun okul müdürlerinde olmayışı onların tam anlamıyla
akış boyutlarını yaşamadıklarını göstermiştir. Ayrıca okul müdürlerinin deneyimlerinden
onların yapmaktan keyif aldıkları ve almadıkları işler de belirlenmiştir. Okul müdürlerinin
genel kanaati, akış yaşamak için tecrübenin gerekli olduğudur. Çünkü tecrübe sahibi
müdürler işlerini düzene oturtmuş ve mesleklerinden keyif almaya başlamışlardır. Son
olarak ilkokul ve ortaokul müdürlerinin bürokratik işlemlerle uğraşmaları nedeniyle çok
zaman harcadıkları ancak yetiştiremedikleri ve bu durumun yapmaktan keyif aldıkları
eğitim-öğretim işlerine konsantre olmaları için gereken zamanın gereksiz harcanmasına
sebep olduğu sonucuna varılmıştır. Okul müdürlerinin birçok sorunla başettiği
düşünüldüğünde ekonomik sorunlar gibi boylarını aşan birtakım sorunların varlığının
ortadan kaldırılması; görevinden keyif alan okul müdürlerinden bahsedebilmek için,
müdürlerin yetiştirilme ve atanma kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve mesleki
gelişimlerinin sağlanması akış yaşayabilmeleri açısından önemli görülmektedir.
Purpose: The purpose of this research is to determine school-based flow
experiences of school principals. This research may be considered as significant because it
focuses on the experiences of principals within the framework provided by the flow theory.
Moreover, it may help school principals to experience flow as they engage in more
challenging tasks so that they may make their schools a better place for students, teachers
and staff.
Method: This study used a phenomenological approach among the qualitative
research methods. Five hundred and seven principals working at primary, secondary and
high schools in Şehitkamil, Şahinbey and Oğuzeli which are central districts of Gaziantep
in 2014/2015 academic year, constituted the population of the study. In order to determine
the sample, criterion sampling one of the purposive sampling methods was preferred and
the criteria were (1) twenty principals who scored highest means in Work Related Flow
Inventory by Yalçınkaya (2013) and (2) these twenty principals should be in office for a
minimum of four years. The data were analyzed via descriptive analysis. After reviewing
the literature, interview protocols were developed interviews were conducted and in
accordance with the purposes of the study. The data were transcribed and coded. Nine
factors of flow theory were identified as themes. Then flow experiences of the principals
were studied after classifying the data and coded under these nine factors.
Results: The results of the study was evaluated using the framework of the flow
theory dimensions. And it was inquired whether the principals carry out the characteristics
of nine dimensions (challenge- skill balance, concentration on the task, sense of control,
loss of self-consciousness, action- awareness, unambiguous feedback, clear goals, time
transformation, autotelic experience) or not. The explanations and the examples principals
gave indicates that they go through the majority of dimensions identified in the flow
theory. Conclusion and Discussion: The findings indicated that principals have some
characteristics for all dimensions except two dimensions (concentration on the task and
autotelic experience). Because these two dimensions were directly concerned with
enjoyment and the principals don’t have these two, they don’t experience the factors of
flow completely. Besides, the works that principals like and don’t like to do were identified
based on their experiences. Principals think that in order to experience flow, they should
have some experience. Because principals indicated that when they have experience they
are more likely to do things right and as a result they are more likely to experience flow by
enjoying their positions. Finally, it was concluded that because primary and secondary
school principals are unable to employ staff due to financial difficulties, they are obliged to
do the bureaucratic work. However, handling them properly is time consuming and it takes
away time on concentrating on what they really would like to do: teaching and learning.
Principals have to deal with many problems. More resources to schools, education and
appointment criteria need to be revised. As these conditions are improved, they are likely
to experience more flow.