Jeolojik araştırmalar, yoğun saha gözlemleri gerektiren ve uzun zaman alan
çalışmalardır. Arazide yapılan gözlemsel çalışmalar çoğu zaman yer içi ile ilgili yeterli
bilgiyi verememekte, sadece mostra vermiş olan jeolojik elemanların (fay, dokanak,
litolojik farklılık vb.) tanımlanabilmesine olanak sağlamaktadır. Bu sebeple arazi
gözlemleri mostrada görülmeyen jeolojik elemanların belirlenmesi için yetersiz
kalmaktadır. Bu durumda yer bilimlerinin farklı disiplinlerinden yararlanılması gündeme
gelmektedir.
Jeofizik yöntemler ve bu kapsamda havadan yapılan manyetik ve gravite ölçümleri
hızlı sonuç vermesinin yanısıra, jeolojik değişimleri belirlemek için de oldukça
kullanışlıdır. Bu tez kapsamında Eskişehir ve çevresinin gravite ve manyetik verileri analiz
edilerek, Eskişehir Fay Zonu’nun uzanımı tespit edilmeye çalışılmıştır. Havadan yapılan
manyetik ve yersel gravite ölçümleri sonucunda anomali tespit edilen bir bölgede yüksek
çözünürlüklü yersel manyetik ölçümleri yapılmıştır. Yapılan her iki çalışmada da anomali
tespit edilen bölgede, hendek açılarak anomaliye sebep olan jeolojik değişim anlaşılmaya
çalışılmıştır.
Geological surveys requires intensive field observations which are time consuming. Field observations can supply information only about exposures (fault boundary, lithological differences and so on.) but generally cannot provide adequate information about underground structures. For this reason, field observations are insufficient for identification of underground geological elements. In this case, it is necessary to benefit from the different disciplines of earth science. Airborne magnetic and ground based gravity measurements provides fast and accurate information of geological setting. In the scope of this thesis, we attempt to determine the extension of the Eskişehir Fault Zone with analysing the gravity and magnetic data. The high resolution terrestrial magnetic surveys were conducted on an area which has anomaly results at arial magnetic and terrestrial gravity measurements. The trenching study was performed based on understanding of the geological alteration where the both methods gave anomaly.