20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gelişmeye başlayan bilgisayımsal
olanaklar sosyokültürel alanın her yerinde kendini empoze eder. Kültürün gösterimi
olarak tanımlanabilen yazın alanı 1990’lı yılların başından itibaren bu gelişmelerden
önemli oranda etkilenir. Yazın alanında gerçekleşen deneysel dijitalleşme çalışmaları
avangart bir yaklaşım olarak tüm yazınsal birikimi yeniden sorgulamaya girişir.
Bu sorgulama çerçevesinde gerçekleştirilen sanatsal ve bilimsel çalışmalar bir
taraftan günün estetik anlayışını betimlemeye çalışırken diğer taraftan geleceğin yeni
biçemlerini üretmeye başlar. 2000’li yılların başında yaratılan Türk dijital yazın
çalışmaları da dijitali ve yazınsalı gerilim ilişkisine sokan bu doğrultuda gelişir. Murat
Gülsoy’un yazınsallığın sınırlarını aşmaya çalıştığı deneysel çalışmaları Türkiye’de
bu alanın öncüsü olur.
Elinizdeki çalışma bu alandaki gelişmeleri ortaya koyarak yazın dijital
gerilimini irdelemeyi amaçlamaktadır. Henüz deney aşamasında olan dijital yazın
alanına Gülsoy’un denemelerini inceleyerek katkı sunmayı amaçlayan bu çalışma
dijital yazın üzerine kurulmaya çalışılan uzlaşımları test etmeye çalışmaktadır. Bunu
başarmak için Aristo ile başlayan anlatısal gelenek dijital anlatıbilimsel bir çerçevede
sorgulanmaktadır. Yazınsalın içine sızan dijitali sorgulayan bu çalışma aynı zamanda
yazınsallığı da dijital çerçeveden irdelemektedir.
Çalışmanın sonucunda dijitalin bugün itibariyle deneysel özelliğini
kaybetmediği ve daha henüz uzlaşımlarını tam anlamıyla ortaya koyamadığı
gözlemlenir. Ancak yeni bir disiplin olarak ortaya çıkmada gösterilen çaba ile
geleneksel yazınsallığın da sınırlarının aşıldığı ortaya konulur. Yirminci yüzyılın
teorik sorgulamalarının birçoğunu pratiğe aktarma olanağı sunan dijital olanaklar ile
bu anlamda yeni bir yazınsallığa ait uzlaşımların oluşturulma zemininin hazırlandığı
görülür. Bu çalışmanın Türk dijital yazınına getirmesi beklenen en önemli katkı ise
2000’li yılların başında üretildikten sonra gerekli ilgiyi göremeyen deneysel dijital
yazın çalışmalarını yazınsal kanona dahil ederek Türk dijital yazınını yeniden
canlandırmak olacaktır.
The computational possibilities developing since the second half of the 20th
century have imposed itself on every part of the sociocultural field. The literature being
defined as the representation of culture has been influenced significantly by these
developments since the beginning of the 1990s. As an avant-garde approach,
experimental digitization studies in the field of literature attempt to call into question
all literary accretion.
While the artistic and scientific studies carried out in this frame of inquiry are
trying to describe the sense of aesthetics of the day on one side, they start to create
new styles of the future on the other. Turkish digital literature works created in the
beginning of the year 2000 have also developed in this direction causing tension
between digital and literary. Murat Gülsoy’s experimental works trying to transcend
the boundaries of literariness become the pioneer of this field in Turkey.
The study in your hands aims to explore the tension of digital and literature by
revealing the developments in these areas. This study aiming to contribute to the digital
literature which is still in the experimental stage tries to test the conventions thought
to be founded on digital literature by examining Gülsoy’s works. To achieve this, the
narrative tradition beginning with Aristotle is questioned in a digital narrative
framework. This study which interrogate the digital penetrating the literature examines
the literariness from the digital framework.
At the end of the study, it is observed that the digital has not left its
experimental feature a side and has not founded all its conventions yet. However, it is
revealed that with the efforts of emerging as a new discipline, the limits of traditional
literariness have been overcame. With the digital possibilities allowing the transfer of
much of the theoretical inquiries of the 20th century to practice, an atmosphere of
creating a new literariness has been prepared. The most important contribution of this
study to the Turkish literature is to revive Turkish digital literature by incorporating
experimental digital literary works created in the beginning of 2000s into traditional
literature.