2024-03-28T17:19:40Z
http://openaccess.ogu.edu.tr:8080/oai/request
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/329
2016-03-15T10:10:13Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Bektaş, Fatih
Saraç, Kübra
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-03T10:21:29Z
2016-03-03T10:21:29Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/329
Bu çalışmanın amacı, okul ikliminin ortaokul öğrencilerinin algılarına göre değerlendirilmesidir.
Araştırmada nicel ve nitel verilerin kullanıldığı karma desenli bir yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini; 2014–2015 eğitim öğretim yılında Bursa ili merkezde yer alan okullarda öğrenim görmekte olan ortaokul öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemine göre seçilen 830 ortaokul öğrencisi ile amaçlı örnekleme ile seçilen 40 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri; kişisel bilgi formu ve Çalık ve Kurt (2010) tarafından geliştirilmiş “ Okul İklimi Ölçeği” ile toplanmıştır. Ayrıca ortaya çıkan anlamlı farklılıkların nedenlerini ortaya koymak için öğrenciler ile yarı- yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 programında analiz edilmiştir. Verilerin istatistiksel çözümlemeleri için; tanımlayıcı istatistiksel metotlar (frekans, yüzde, ortalama, standart sapma), bağımsız grup t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve post-hoc tukey testi kullanılmıştır. Nitel veriler ise betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir.
Araştırma sonucunda, başarı odaklılık boyutunun algı düzeyi en yüksek, güvenli öğrenme ortamı ve olumlu akran etkileşimi boyutunun algı düzeyi en düşük olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin okul iklimi algısı, cinsiyet ve babaların eğitim durumu değişkenlerine göre sadece destekleyici öğretmen davranışları boyutunda anlamlı bulunmuştur. Sınıf ve annelerin eğitim durumu değişkenleri tüm alt boyutlarda anlamlı bulunmuştur. Okul değişkeni ortalamaları başarı odaklılık ve güvenli öğrenme ortamı ve olumlu akran etkileşimi boyutlarında anlamlı bulunmuş iken, gelir durumu sadece başarı odaklılık boyutunda anlamlı bulunmuştur. Betimsel analiz sonuçlarına göre öğrencilerin destekleyici öğretmen davranışları ve başarı odaklılık boyutlarındaki algıları olumlu, güvenli öğrenme ortamı ve olumlu akran etkileşimi boyutu algıları olumsuz olarak belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-03T10:20:46Z
No. of bitstreams: 1
10076852.pdf: 2129333 bytes, checksum: d49482dfee004187bfde2b014545e760 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul İklimi
Okul ikliminin ortaokul öğrencilerinin algılarına göre değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/330
2016-03-04T01:00:12Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Doğan, Didem
TR149072
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-03T13:53:15Z
2016-03-03T13:53:15Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/330
Bu araştırmanın amacı; Türkiye'deki devlet üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin görüşlerine göre yükseköğretim kurumlarındaki hesap verebilirlik uygulamalarını ve akademik özgürlükleri değerlendirmektir. Bu araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada “Yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirlik ölçeği” ile “Akademik özgürlük ölçeği” olmak üzere iki ölçme aracı kullanılmıştır. Ölçme araçlarını geliştirme sürecinde açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır.
Araştırmanın evreni Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında görev yapan 141.674 akademisyenden oluşmaktadır. Araştırmanın örnekleminde ise tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 12 devlet üniversitesinde görev yapan 790 akademisyen yer almaktadır.
Akademisyenler yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirlik uygulamalarını ve akademik özgürlükleri ortalamanın altında değerlendirmişlerdir. Akademisyenlerin yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirliğe ilişkin görüşleri arasında cinsiyet ve unvan değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanmazken, yaş değişkenine göre finansal ve açıklama alt boyutlarında anlamlı bir farklılık saptanmıştır.
Akademisyenlerin yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirlik ile ilgili görüşleri arasında üniversite ve üniversitenin kuruluş yılı değişkenlerine göre tüm alt boyutlarda anlamlı bir farklılık saptanmıştır.
Akademisyenlerin Türkiye’deki akademik özgürlüklere ilişkin görüşleri arasında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark saptanmazken, yaş ve unvan değişkenlerine göre araştırma ve önem alt boyutlarında anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Akademisyenlerin akademik özgürlüklere ilişkin görüşleri arasında üniversite ve üniversitenin kuruluş yılı değişkenlerine göre tüm alt boyutlarda anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirlik ile akademik özgürlükler arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yükseköğretim kurumlarında hesap verebilirliğin akademik özgürlüklerin % 45’ini yordadığı saptanmıştır. Bu araştırmada Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarındaki hesap verebilirliğin ve akademik özgürlüklerin yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının, Türk eğitim sisteminin yapısına uygun, akademik özgürlükleri koruyan, orijinal bir hesap verebilirlik mekanizmasına ihtiyacı vardır. Yükseköğretim kurumları akademik özgürlükleri koruyan ve hesap verebilen kurumlar olarak gelişim gösterebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-03T13:52:13Z
No. of bitstreams: 1
10042557.pdf: 3465396 bytes, checksum: 987074c4680957444401498660f90f89 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yükseköğretim
Türkiye’deki yüksek öğretim kurumlarında hesap verebilirlik ve akademik özgürlük
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/331
2016-03-04T01:00:07Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Demirhan, Gökhan
TR19913
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-03T14:53:07Z
2016-03-03T14:53:07Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/331
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı, bir bilimsel disiplin olarak Eğitim Yönetimi alanında yapılan araştırmaları yönlendiren temel felsefi kabulleri ve alandaki akademisyenler tarafından bu kabuller doğrultusunda oluşturulan, sürdürülen araştırma geleneğinin temel özelliklerini belirlemektir.
Yöntem: Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden Gömülü Teori (Grounded Theory) ile tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında çalışmalarını Eğitim Yönetimi alanında sürdürmekte olan 18 profesör doktor unvanlı akademisyen ile yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlarda toplanan veriler kullanılan araştırma tasarımına uygun olarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Beş basamaktan oluşan veri analiz süreci sonucunda, Ontolojik Kabuller, Epistemolojik Kabuller, Teleolojik Kabuller ve Sosyal/Bireysel Faktörler olmak üzere, dört temadan ve bu temalara ait 22 kategoriden oluşan bir teorik yapıya ulaşılmıştır.
Sonuç: Eğitim Yönetimi alanındaki mevcut araştırma geleneği ve paradigma; alandaki bilim insanlarının ontolojik, epistemolojik ve teleolojik olarak adlandırılarak sınıflandırılan felsefi inanç ve kabulleriyle birlikte, yine bilim insanlarının bireysel özellikleri ya da toplumla, siyasi iktidarlarla ve akademik çevrelerle kurdukları akademik odaklı olmayan ilişkilerinden doğan faktörler tarafından oluşturulan, şekillendirilen ve sürdürülen bir yapıdır. Alanda egemen olarak bulunan araştırma geleneğinin yanı sıra, alternatif olarak adlandırılabilecek kabul, tutum ve görüşler de mevcut olmakla birlikte, ulaşılan veriye dayalı teorik yapının çekirdeğini alandaki araştırma geleneğini oluşturan sosyal/bireysel faktörlerden biri olan Akademik Atama ve Yükselme Kriterleri kategorisi oluşturmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-03T14:46:56Z
No. of bitstreams: 1
10081137.pdf: 2148601 bytes, checksum: d75e596652e2495d0cb5b7efa7b6064b (MD5)
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Yönetimi
Türkiye’de eğitim yönetimi alanında araştırma geleneği ve paradigmaların gömülü teori bağlamında değerlendirilmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/341
2016-03-16T01:00:10Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Karadağ, Engin
Danişman, Şahin
TR192075
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-15T10:08:32Z
2016-03-15T10:08:32Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/341
Amaç: Bu araştırma, sınıf öğretmenlerinin matematik odaklı epistemolojik ve pedagojik inançlarının ve öğretmenlik yeteneğine ve öğretmenlik bilgisinin önemine ilişkin inançlarının birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyerek, öğretmenlerin sahip oldukları bu inançların öğrencilerin matematik başarısını nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlamıştır. Yöntem: Araştırmanın beş temel değişkeni arasında neden-sonuç ilişkisi bulunduğu düşünüldüğünden dolayı, araştırmada yapısal eşitlik modeli temelinde nedensel desen kullanılmıştır. Eskişehir’deki devlet ilkokullarında görev yapan 548 sınıf öğretmeni ile bu okullarda okuyan 1888 dördüncü sınıf öğrencisi araştırmaya katılmıştır. Varsayılan yapısal eşitlik modelini test etmede 84 dördüncü sınıf öğretmeni ile bu öğretmenlerin öğrencileri asıl katılımcılar olmuşlardır. Veriler beş farklı ölçme aracıyla toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analizler, t-testi, ANOVA, korelasyon, çoklu regresyon analizi, kümeleme analizi ve yapısal eşitlik modelinin test edilmesinde Yol analizi kullanılmıştır. Bulgular: Günlük yaşam ilişkisi inancı, sonradan öğrenilen, konu alan bilgisi, öğretim yöntem ve strateji bilgisi ve sınıf yönetimi bilgisi inançları üzerinde; matematiksel yetenek inancı, doğuştan gelen inanç üzerinde; bilginin kesinliği inancı geleneksel inanç üzerinde negatif etkiye sahiptir. Günlük yaşam ilişkisi inancı, çocuk gelişimi ve öğrenci bilgisi inancı üzerinde; bilginin kaynağı inancı, sonradan öğrenilen, teoriden ziyade pratik bilgi ve sınıf yönetimi bilgisi üzerinde pozitif etkilere sahiptir. Konu alan bilgisi inancı uygulama ve akıl yürütme puanı üzerinde; öğretim yöntem ve strateji bilgisi inancı uygulama puanı üzerinde pozitif etkilere sahipken; sınıf yönetimi bilgisi inancı uygulama puanı üzerinde negatif etkiye sahiptir. Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, çeşitli öğretmen inançlarının birbirleriyle ve öğrenci başarısıyla etkileşimde olduğu görülmüştür. Bu noktadan hareketle, öğretmen inançlarının öğretmen uygulamalarına ve öğrenci başarılarına yansıdığı sonucu çıkarılabilir. Araştırma sonuçlarından hareketle eğitim alanında yapılan reformlarda öğretmen inançlarının dikkate alınması gerektiği önerilmektedir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-15T09:42:13Z
No. of bitstreams: 1
10087442.pdf: 4127349 bytes, checksum: 199dabdf57bfdb31fddc4554653ebd6a (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Epistemolojik İnançlar
Sınıf öğretmenlerinin matematiği ve öğretmenliğe ilişkin inançlarının etkileşimi ve bu inançların öğrencilerin matematik başarısına etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/357
2016-03-25T01:00:26Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_145
Eryılmaz, Ali
Dursun, Asiye
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
2016-03-24T09:11:12Z
2016-03-24T09:11:12Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/357
Bu araştırma, anne babası boşanmış ergenler için geliştirilen öznel iyi oluşu artırma programının, ergenlerin öznel iyi oluşları üzerindeki etkililiği belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırma, öntest - sontest deney ve kontrol gruplu deneysel deseninde yürütülmüştür. Araştırmanın bağımlı değişkeni öznel iyi oluştur; bağımsız değişkeni anne babası boşanmış ergenler için geliştirilen öznel iyi oluşu artırmaya programdır. Araştırma grubunu, Bursa’nın Yıldırım ilçesinde bulunan Ş.J.A Zeki Burak OKAY AİHL’de 2014-2015 eğitim öğretim yılında öğrenim gören, amaçlı örnekleme yoluyla seçilmiş 14–18 yaş arasındaki ergenler oluşturmaktadır. Araştırma grubunda 9’u deney grubunda bulunan 9’u ise kontrol grubunda bulunan toplam 18 ergen oluşturmaktadır. Araştırmada, Yaşam Doyumu Ölçeği ile Olumlu ve Olumsuz Duygu Ölçekleri kullanılmıştır. Araştırmada, programın etkililiğini belirlemek amacıyla Mann Whithney U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Görüşme analizine dayalı toplanan verilerin analizlerinde cümle bazında içerik analizi yöntemine başvurulmuştur.
Araştırma bulgularına bakıldığında; deney grubunda bulunan ergenlerin kontrol grubunda bulunan ergenlere göre, yaşam doyumlarının (u = 10.50; p < 0.001) ve pozitif duyguyu (u = 6.00; p < 0.001) yaşama düzeylerinin daha yüksek düzeyde olduğu; negatif duyguları yaşama düzeyinin ise (u = 0.50; p < 0.001) düşük düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu araştırmanın anne babası boşanmış ergenlerin öznel iyi oluşuna katkı sağladığı görülmektedir. Ayrıca bu konu ile yapılacak çalışmalarda anne babalarında program dahilinde sürece katılması faydalı olabilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-23T08:32:27Z
No. of bitstreams: 1
10080822.pdf: 1606492 bytes, checksum: 9dcc8e361b6b0fd89c9f56572603e7da (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öznel İyi Oluş
Anne babası boşanmış ergenlerin öznel iyi oluşunu artırma programının etkinliğinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/358
2016-03-25T01:00:31Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_145
Aypay, Ahmet
Tofur, Sezen
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
2016-03-24T09:11:39Z
2016-03-24T09:11:39Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/358
Amaç: Bu çalışmanın amacı 1980 – 2014 yılları arası Türk Eğitim
Politikalarının, Tebliğler Dergileri Fihristleri, Kalkınma Planları ve Milli Eğitim Şura
Kararları yolu ile Fullan’ın Eğitimsel Dönüşüm Modeli Boyutları açısından
incelenmesidir.
Yöntem: Araştırmada nitel araştırma yöntem ve tekniklerinden yararlanılmıştır.
Nitel aşamada tarihsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Yazılı belgelerden elde edilen
dökümlerden Eğitimsel Dönüşüm Modeli’ nin beş boyutundan faydalanılarak
kodlamalar yolu ile çalışma başlıkları elde edilmiştir. Sonrasında bu çalışma
başlıklarına ait frekans dağılımları yapılarak yüzdelik oranlar hesaplanmıştır. Araştırma,
1980 – 2014 yılları arasını kapsadığından veri kaynakları 1980 yılı sonrası belgelerden
oluşmaktadır. Bu amaçla 1980 sonrası yayımlanan 33 Tebliğler Dergisi fihristi, 9 Milli
Eğitim Şurası, 7 Kalkınma Planı çalışılan başlıklar yönündenincelenerek analiz
edilmiştir. Araştırmada Türk Milli Eğitim Politikaları incelenirken Tebliğler Dergileri
ve Tebliğler Dergileri Fihristleri; Milli Eğitim Şuraları ve Milli Eğitim Şura Kararları;
Kalkınma Planları ve Kalkınma Planlarının eğitimle ilişkili başlık ve maddeleri temel
çalışma alanlarını oluşturmuştur. Araştırmada veriler öncelikle betimlenmiş sonrasında
Fullan’ın Eğitimsel Dönüşüm Modeli Boyutları doğrultusunda analiz edilerek
raporlaştırılmıştır.
Bulgular: Milli Eğitim Politikalarımızda üzerinde en çok çalışılan konular
‘Müfredat çalışmaları’ boyutu ile ‘Çalışma koşullarını geliştirme’ boyutuna aittir. En az
çalışılan boyutlar ise ‘Öğretmen öğrenmeleri’ ile ‘Öğretmenlerin ve yöneticilerin kişisel
gelişimleri’ boyutlarıdır. Çalışılan boyutlara ait başlıklar dönemsel olarak birbirini
tekrarlamaktadır.
Sonuç ve tartışma: İncelenen belgelerin çalışılan başlıklar yönünden uzun
vadeli, tutarlı ve geniş ölçekli girişimleri ortaya koyamadığı sonucuna varılmıştır. Bu
sorunun bir sonucu olarak; Türkiye’ de bu girişimleri destekleyen uzun vadeli, tutarlı,
geniş ölçekli reformların ve eğitimsel politikaların geliştirilmesinin zor olduğu
sonucuna varılabilir. Aynı zamanda bir diğer sonuç olarak eğitimsel politikaların yapılandırılmasında ve geliştirilmesinde, eğitimsel dönüşümün tüm boyutlarına aynı
derecede önem verilip bir bütün olarak çalışılması gerektiği anlaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-23T08:38:25Z
No. of bitstreams: 1
10025026.pdf: 5939827 bytes, checksum: 45139150f3d8312f56ef1b013d9a7296 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Politikası
21. yy. türk eğitim politikalarının oluşturulmasında kaynaklık eden belgelerin Fullan’ın kavramsallaştırması açısından değerlendirilmesi: 1980-2014
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/356
2016-03-25T01:00:25Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Karadağ, Engin
Çiçek, Oktay
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-24T09:09:28Z
2016-03-24T09:09:28Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/356
Amaç: Bu araştırma Eskişehir merkezde bulunan bazı özel okullarda okul
müdürlerinin Hizmetkâr Liderlik davranışlarını yerine getirme düzeylerini öğretmen
görüşlerine dayalı olarak belirleme amacı ile hazırlanmıştır.
Yöntem: Araştırma nicel yöntemde tasarlanmıştır. Nicel yöntem desenlerinden
biri olan tarama modelinde gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Aslan ve Özata’nın
(2011) Türkçe formunu geliştirdiği 14 soruluk David – Bocarnea Hizmetkâr Liderlik
Ölçeği ve araştırmacı tarafından eklenen 7 adet kişisel bilgilere yönelik toplam 21
sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır.
Araştırmanın evreni, 2013-2014 öğretim yılında Eskişehir ilinde bulunan 30 özel
eğitim kurumu oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi, 7 özel okulda görev yapan 119
çalışandan oluşmuştur.
Verilerin analizinde SPSS 18.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin
çözümlenmesinde t-testi, ANOVA ve korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları, çalışanların müdürlerini hizmetkâr liderlik
açısından ‘sevgi’ göstermede çok olumlu, fedakârlık yönüyle de olumsuz
değerlendirdiklerini göstermektedir (sevgi: 4.08; fedakârlık:3.49).
Sonuç ve Tartışma: Okul Müdürleri tarafından sergilenen Hizmetkâr Liderlik
davranışları tüm çalışanlar üzerinde bir kurum kültürü oluşmasını ve başta öğretmeler
olmak üzere tüm çalışanların çalışmalarında daha özverili çalışmalarına neden olabilir.
Bu da öğrenci başarısına olumlu etkiyi ve katkıyı yapacaktı
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-23T08:46:05Z
No. of bitstreams: 1
10085234.pdf.pdf: 1894640 bytes, checksum: c11482ca874f2ce7c5b4d9f8dbd0f63e (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Liderlik
Eğitim örgütlerinde hizmetkar liderliğe yönelik bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/350
2016-03-25T01:00:14Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Yeşilyurt, Rabia
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-24T09:07:57Z
2016-03-24T09:07:57Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/350
Amaç: Bu araştırmada öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak okul
müdürlerinin etkileşimci liderlik stilleri ile öğretmenlerin okula bağlılık düzeyleri
arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel model kullanılarak
yapılandırılmıştır. Çalışmanın örneklem grubu 2013-2014 eğitim öğretim yılında
Afyonkarahisar il merkezinde görev yapan 506 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmada
Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği ve Örgütsel Bağlılık Ölçeği veri toplama aracı olarak
kullanılmıştır. Araştırmada veri analizi; frekans analizi, Pearson korelasyon analizi, tek
yönlü varyans analizi ve regresyon analizi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Araştırma bulgularına göre okul müdürlerinin etkileşimci liderlik
stilini orta düzeyde gerçekleştirdikleri, öğretmenlerin okula bağlılıklarının duygusal
bağlılık boyutunda en yüksek düzeyde olduğu ve okul müdürlerinin etkileşimci liderlik
stilleri ile öğretmenlerin okula bağlılık düzeyleri arasında pozitif yönde ve düşük
düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Lisede görev yapan okul müdürlerinin
etkileşimci liderlik stilini ilkokulda görev yapan okul müdürlerine göre daha fazla
sergilediği, öğretmenlerin okula bağlılık düzeylerinin ise cinsiyet, yaş ve kıdem yılı
değişkenlerine göre farklılaştığı tespit edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, okul müdürlerinin geleneksel yönetim
yaklaşımını benimsedikleri belirlenmiştir. Bu durumun, okul müdürlerinin etkileşimci
liderlik stili ile öğretmenlerin okula bağlılığı arasındaki ilişkinin düşük düzeyde
olmasının başlıca sebeplerinden birisi olduğu söylenebilir. Bu sebeple okulun
amaçlarının etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için okul müdürlerinin; sürekli mesleki
ve insani gelişimi esas alan ve yeniliği öncelikleyen paylaşımcı bir okul ortamının
oluşmasına katkı verecek politikaları benimsemeleri özendirilebilir.
Anahtar kelimeler: Liderlik, Etkileşimci Liderlik, Okula Bağlılık.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-23T08:50:08Z
No. of bitstreams: 1
10015373.pdf: 1936343 bytes, checksum: db6ff7c10354a9443d1e3ed03c341c81 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Liderlik
Okul müdürlerinin etkileşimci liderlik stilleri ile öğretmenlerin okula bağlılık düzeyleri arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/351
2016-03-25T01:00:16Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Yıldırım, Nuray
TR127722
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-03-24T09:08:07Z
2016-03-24T09:08:07Z
2015
2015-10-01
http://hdl.handle.net/11684/351
Amaç: Bu çalışmanın amacı, okul yöneticilerinin çoğulcu liderlik davranışlarını Türkiye bağlamında analiz etmektir.
Yöntem: Bu araştırma, nitel ve nicel araştırma desenlerinin bir arada kullanıldığı karma yönteme dayalı bir araştırmadır. Bu araştırmada önce nitel daha sonra nicel veri toplama yönteminin kullanıldığı keşfedici desen tercih edilmiştir. Araştırma örneklemi, maksimum çeşitlilik örnekleme tekniği ile belirlenmiş; 24 okulda görev yapan 24 okul yöneticisi ve 327 öğretmen örneklemi oluşturmuştur. Araştırmanın nitel verileri yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile nicel verileri ise araştırmacı tarafından geliştirilen Çoğulcu Liderlik Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmanın nitel verilerinin çözümlenmesinde frekans analizi ve betimsel analiz, nicel verilerin çözümlenmesinde ise Mann Whitney-U testi ve Kruskal Wallis-H testi kullanılmıştır.
Bulgular: Öğretmenler, okul yöneticilerinin en çok öğretmenler arası etkileşim ile ilgili çoğulcu liderlik özelliklerini gösterdiklerini düşünmektedirler. Yöneticilerin göstermiş olduğu çoğulcu liderlik özelliklerinden farklılıkları kabul etme ve tartışma ile yönetim süreçlerine katılım boyutlarında erkek öğretmenlerin lehine anlamlı bir farklılık vardır. Öğretmenler arası etkileşim, yönetim ve öğretmenler arası etkileşim, gücü kullanma boyutlarında köyde çalışan öğretmenlerin lehine anlamlı bir farklılık vardır. Farklılıkları kabul etme ve tartışma, yönetim süreçlerine katılım, problem ve çatışmaları çözme, öğretmenler arası etkileşim boyutlarında öğretmenlerin branşına göre anlamlı bir farklılık vardır. Yönetim ve öğretmenler arası etkileşim boyutunda öğretmenlerin yaşına ve mesleki kıdemine göre anlamlı bir farklılık vardır. Yöneticilerin göstermiş olduğu çoğulcu liderlik özelliklerinin tüm boyutlarına ilişkin öğretmen görüşlerinde okuldaki öğretmen sayısı değişkenine göre anlamlı bir farklılık vardır.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler: Erkek öğretmenler kadın öğretmenlere kıyasla, okul yöneticilerini farklılıkları kabul etme ve tartışma ile yönetim süreçlerine katılım açısından daha etkili bulmaktadırlar. Köyde görev yapan öğretmenler, okul yöneticilerinin öğretmenler arası ve yönetim ile öğretmenler arası etkileşime daha çok önem verdiğini ayrıca gücü daha az kullandığını düşünmektedirler. Okul öncesi öğretmenleri diğer branşlardaki öğretmenlere kıyasla okul yöneticilerini problem ve çatışmaları çözme açısından daha etkili bulmaktadırlar. Öğretmenler, okulda çalışan öğretmen sayısı arttıkça okul yöneticilerinin farklılıkları kabul etme ve tartışma, yönetim süreçlerine katılım, problemleri ve çatışmaları çözme konularındaki etkililiğinin azaldığını, öğretmenler arası etkileşimin olumsuz yönde etkilendiğini ve yöneticilerin gücü daha çok kullandığını düşünmektedirler.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-23T08:55:47Z
No. of bitstreams: 1
10072759.pdf: 1601010 bytes, checksum: 08d9e81a1d95d5b310adad81809acaa6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çoğulculuk
Çoğulcu liderlik özellikleri: eğitim kurumlarında bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/361
2016-04-09T00:00:17Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, M. Bahaddin
Ay, Yusuf
TR203200
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-04-08T09:40:40Z
2016-04-08T09:40:40Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/361
Amaç: Araştırmanın temel amacı, öğretmenlerin teknolojik pedagojik alan bilgisi (TPAB) becerilerinin uygulama modeli bağlamında değerlendirilmesidir.
Yöntem: Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden korelasyonel araştırma deseni ile desenlenmiştir. Araştırmada; 2013-2014 öğretim yılında Eskişehir il merkezinde, 13 öğretim kurumunda görev yapan 296 öğretmenden; Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi-Uygulama Ölçeği ve Teknolojiye Yönelik Tutum Ölçeği kullanılarak elde edilen veriler kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde; (i) korelasyon analizi (ii) bağımlı grup t-testi, (iii) doğrulayıcı faktör analizi, (iv) Cronbach Alpha güvenirlik analizi, (v) Ward’ın minimum varyans hiyerarşik kümeleme analizi, (vi) diskriminant fonksiyon analizi, (vii) ANOVA, (viii) Ki-Kare bağımsızlık testi ve (ix) çoklu kategorik lojistik regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Bulgular TPAB-Uygulama modelinin Türk kültüründeki öğretmenlerde de orijinal yapısını koruduğunu göstermiştir. TPAB-Uygulama ölçeği puanlarına göre; kadın ve erkek öğretmenlerin puanları arasında anlamlı fark görülmezken, okullarında FATİH projesinin uygulanması durumu, okul türleri ve kıdem değişkenlerinde öğretmenlerin puanları arasında farklılık söz konusudur. Sonuçlar ayrıca öğretmenlerin, TPAB-Uygulama becerilerine göre; (i) etkinlik temelli, (ii) öğrenci temelli ve (iii) konu temelli şeklinde kümelendiğini, kümeler bağlamında oluşturulan modelin, teknoloji entegrasyonunu %76,6’lık varyans kestirimi ile açıkladığını, teknolojiye yönelik tutum, okullarında FATİH projesinin uygulanması durumu ve görev yaptıkları okul kademeleri değişkenlerin öğretmenlerin bulundukları kümeleri etkilerken, cinsiyet ve kıdem değişkenlerinin etkilemediğini göstermiştir.
Sonuç ve Tartışma: Araştırmanın sonucuna göre; öğretmenler TPAB-Uygulama becerileri bağlamında farklı kategorilerde teknoloji entegrasyonu göstermektedir. Öğretmenlerin teknoloji entegrasyonları; kıdem yılı, görev yaptığı okul kademesi, FATİH Projesi ve teknoloji tutumlarından etkilenmektedir. Bu bağlamda araştırmacılara, uygulayıcılara ve öğretmen yetiştirme kurumlarına öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-07T08:22:43Z
No. of bitstreams: 1
10074060.pdf: 3848569 bytes, checksum: 0cb9ea08fea43a72a5c43cb44794af55 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Teknoloji Entegrasyonu
Öğretmenlerin teknolojik pedagojik alan bilgisi (TPAB) becerilerinin uygulama modeli bağlamında değerlendirilmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/366
2016-04-09T00:00:12Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Özoğlu, Elif Aydoğdu
TR201664
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-04-08T09:41:01Z
2016-04-08T09:41:01Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/366
Amaç: Okul, içinde yaşayan bireyler sayesinde anlam kazanan bir kurumdur. Bireyler, kendilerine, diğer kişilere ve çevrelerine ait çeşitli anlamlar inşa ederler. Zaman içinde bu anlamları değiştirerek ya da dönüştürerek yeni anlamlar oluştururlar. Bu çalışmada da okul kültürü, okul içinde yaşayan bireyler tarafından oluşturulan bir anlamlar ağı olarak ele alınmış ve sözkonusu kültür semboller aracılığıyla çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmada semboller; fiziksel, sözel ve işlevsel semboller olarak sınıflandırılmıştır.
Yöntem: Bu çalışmada, bireylerin okul kültürüne yönelik anlam dünyaları keşfedilmeye çalışıldığından nitel araştırma yaklaşımı kullanılmıştır. Etnografik şekilde tasarlanan bu çalışmada, Eskişehir il merkezinde yer alan bir okul seçilmiştir. Çalışmanın verileri bu okuldaki müdür, öğretmenler, öğrenciler, güvenlik görevlisi, okul aile birliği üyesi ve mezunlardan toplanmıştır. Çalışmada gözlem, görüşme, alan notları ve dokümanlar yoluyla elde edilen veriler analiz edilmiştir.
Bulgular: Bu çalışmada, okul yaşamında var olan fiziksel, sözel ve işlevsel semboller tespit edilmiştir. Okuldaki fiziksel semboller; okulun mimari yapısı, konum ve sosyo-kültürel çevresi, müdürün odası, öğretmenler odası gibi çalışma mekanları; okulun koridorlarında ve çalışma mekanlarında asılı tablolar, okulda sergilenen ödüller ve madalyalar; vizyon ve misyon ifadeleri ile gazetelerde okul hakkında çıkan haberler, okul mekanlarının dekoru ve fiziksel eşyalar; üyelerin kıyafetleri ve okulda kurulan kamera sistemi olarak belirlenmiştir. Çalışmada ortaya çıkan sözel semboller; vizyon ve misyon ifadelerinin aktarılması, okul üyelerinin kullandıkları dil ve metaforlar, okulda üyeler arasında anlatılan hikâye, efsane ve kahramanlardır. Okul yaşamında ortaya çıkan işlevsel semboller ise öğrencilere yönelik yapılan yarışmalar ve ödül törenleri, öğretmenler için düzenlenen veda yemeği, okulda oluşturulan fon, milli bayramlarda düzenlenen kutlamalar, bahar şenliği, pilav ve aşure günü, mezuniyet gecesi, öğrenciler arasında oynanan oyunlar, öğretmenlere yönelik verilen ödüller olarak tespit edilmiştir. Ayrıca eğitim sisteminde 4+4+4 sistemine geçiş, serbest kıyafet uygulaması ve okullar hayat olsun projesi şeklindeki uygulamalar da işlevsel semboller içinde değerlendirilmiştir. Söz konusu sembollerin çözümlenmesi sonucu okul kültürüne yönelik beş kategori elde edilmiştir. Bu kategoriler; “başarı, bireylerin ilgi ve
iii
yetenekleri doğrultusunda gelişmesidir; biz bir aileyiz; okul müdürü değişimin başlatıcısı ve yöneticisidir, birey kontrol ve disipline edilmelidir; çatışmanın kaynağı güç ve farklılıklardır” şeklinde belirlenmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Okulda başarının, sadece akademik anlamda ön plana çıkmadığı, bireyin sosyal, sanatsal, sportif yönlerden gelişimine de önem verildiği görülmüştür. Okul üyelerinin kendilerini büyük bir ailenin parçası olarak düşündükleri ve birbirlerine sevgi ve saygı gösterme, değer verme, ilgi görme, eşitlik gibi değerler temelinde davrandıkları ortaya çıkmıştır. Okulda fiziksel ve teknolojik anlamda yaşanan değişimler, kültürel bir değişimi de sağlamış olup bu süreçte okul müdürü, söz konusu değişimlerin başlatıcısı ve sürdürücüsü olarak algılanmıştır. Ancak eğitim sistemine dönük ulusal çapta yaşanan bazı değişimlerin ise okul kültüründe olumsuz etki yarattığı ortaya çıkmıştır. Okulda kamera sistemi ve güvenlik görevlisi gibi uygulamalarla düzen ve kontrol sağlanmış, ayrıca okul müdürünün disipline önem vermesi, zaman zaman çalışanların korkuya kapılmasına neden olmuştur. Okuldaki çatışmaların kaynağında ise güç ilişkileri ve bireysel farklıların yer aldığı görülmüştür. Okulda yönetimle ilişkilerde sistemden kaynaklanan makam gücü önemli olurken, öğretmen ve öğrencilerin birbirleri ve kendileri arasındaki ilişkilerde bireysel ilgi, yetenek ve düşüncelerinin etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Bu farklılıklar sonucu okulda bazı alt kültürler ortaya çıkmış, ancak herkesi kuşatan güçlü ve ortak bir okul kültürünün olduğu belirlenmiştir. Araştırmada elde edilen bu sonuçlar bağlamında uygulamacılara ve araştırmacılara dönük bazı öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-07T08:34:52Z
No. of bitstreams: 1
10072880.pdf: 2293535 bytes, checksum: 6b757f9dd821b8435ef8b458ee9b2522 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Sembol
Okul kültürünün sembolik açıdan çözümlenmesi: etnografik bir çalışma
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/367
2016-04-09T00:00:14Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
Anagün, Şengül Saime
Karakaş, Münevver
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2016-04-08T09:41:03Z
2016-04-08T09:41:03Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/367
Günümüzde 21. yüzyıl becerileri yaşam boyu öğrenme için gerekli beceri ve
yeterlilikleri içermektedir. Öğrencilerin etkili fen eğitimini ve bilişsel, duyuşsal ve
sosyokültürel becerilerini ortaokulda oluşturmaya başladıkları düşünülürse ortaokul
öğrencilerinin fen bilimleri dersine yönelik 21. yüzyıl becerilerinin ölçülmesi oldukça
önemlidir.
Bu araştırma, ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin Fen Bilimleri dersine yönelik
21. yüzyıl becerilerine sahip olma düzeylerinin belirlenmesi ile bilişsel, duyuşsal ve
sosyokültürel boyutlardan ölçülmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışmada, öğrencilerin
21.yüzyıl beceri düzeyleri ile kişisel özellikleri bakımından anlamlı bir farklılaşma olup
olmadığı araştırılmıştır. Bu araştırma birden fazla araştırma yöntemine yer verilen ve
nicel ile nitel yöntemlerin bir arada kullanıldığı karma yöntem olarak yapılandırılmıştır.
Araştırmada Kang, Kim, Kim ve You (2012) tarafından geliştirilen ve araştırmacı
tarafından Türkçeye uyarlanan “21. Yüzyıl Becerileri Ölçeği” ölçme aracı olarak
kullanılmıştır. Ayrıca nicel verilerden elde edilen sonuçları desteklemek amacıyla
öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır.
Araştırma 2013-2014 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Eskişehir ilindeki
Tepebaşı ve Odunpazarı ilçelerine bağlı dört ortaokuldaki sekizinci sınıf öğrencileri ile
gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemiyle
seçilmiş ve 1067 ortaokul sekizinci sınıf öğrencisi araştırmaya dahil edilmiştir. Ayrıca
bu öğrenciler arasından seçilen 15 öğrenci ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Verilerin
nicel analizinde, 21.yüzyıl becerilerin tespiti için aritmetik ortalama değerleri
hesaplanmış; gruplar arası farklılıkları belirlemek amacıyla Non-Parametrik Mann
Whitney-U testi kullanılmıştır. Nitel veriler ise, betimsel analiz ile çözümlenmiş ve elde
edilen bulgular araştırma sorularına bağlı kalınarak yorumlanmıştır.
Araştırma bulgularına göre; öğrencilerin 21.yüzyıl becerilerinin bilişsel,
duyuşsal ve sosyokültürel boyutlarına yüksek düzeyde sahip olduğu bulunmuştur.
21.yüzyıl beceri düzeyleri arasında; cinsiyete göre anlamlı farklılık saptanmıştır. Nicel
verilerde beceri ölçek puan ortalamalarının çok yüksek bulunmasını nitel veriler de
desteklemiştir. Nitel verilerden elde edilen bilişsel bilgi, duyuşsal tutumlar ve
sosyokültürel davranış temaları öğrencilerin sahip olduğu nicel sonuçlarla örtüşmüştür.
Araştırma sonuçlarına göre; öğrencilerin 21.yüzyıl becerilerinin geliştirilmesine ve yeni
yapılacak araştırmalara ilişkin öneriler geliştirilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-07T08:47:37Z
No. of bitstreams: 1
10068379.pdf: 2139249 bytes, checksum: af5ee8aa56bf06734eafd71d01b00220 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Fen Eğitimi
Ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin fen bilimlerine yönelik 21. yüzyıl beceri düzeylerinin ölçülmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/362
2016-04-09T00:00:19Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
Tezel, Özden
Tezgören, Işıl
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2016-04-08T09:40:49Z
2016-04-08T09:40:49Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/362
Amaç: Bilginin ve teknolojinin her geçen gün kendini yenilediği ve günümüz
sınırlarını zorladığı küreselleşen dünyamızda, problem çözme becerisinin gelişmesini
sağlayacak eğitim sistemlerine de ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgiye nasıl ulaşabileceğini
bilen, problem çözme becerileri gelişmiş çocukları ve gençleri erken keşfetmek
gerekmektedir. Bilimsel okuryazarlık aynı zamanda bireylerin problem çözme
becerilerini geliştirmeleri için gereklidir. Problem çözme, öğrencilerde etkili bir
öğrenme ve bireysel yeteneklerini geliştirmesinin bir yoludur. Çocuklar problem çözme
sayesinde yeteneklerini keşfeder ve geliştirirler.Bu bağlamda ortaokul dönemindeki
çocuklarda bilimsel okuryazarlık düzeyleri ile problem çözme becerilerinin belirlenmesi
çok önemlidir. Bu çalışmada, sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel okuryazarlık ve
sorun çözme becerileri düzeylerinin tespit edilmesi ve aralarındaki ilişkinin ortaya
konulması amaçlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin bilimsel okuryazarlık düzeyleri ile
problem çözme becerilerinin öğrencilerin kişisel özellikleri bakımından anlamlı bir
farklılaşma olup olmadığı araştırılmıştır.
Yöntem: Araştırmada, öğrencilerin bilimsel okuryazarlık düzeylerini ölçmek
üzere Keskin (2008) tarafından geliştirilen “Bilimsel Okuryazarlık Ölçeği” ile
öğrencilerin problem çözme becerilerini ölçmek için Serin, Serin ve Saygılı (2010)
tarafından geliştirilen “Çocuklar için Problem Çözme Envanteri” kullanılmıştır. Ayrıca
kişisel özelliklerin belirlenmesi amacıyla “kişisel bilgi formu” uygulanmıştır.
Araştırmanın örneklemini; Eskişehir il merkezindeki Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı
2013-2014 eğitim-öğretim öğrenim gören sekizinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.
Araştırma ilişkisel tarama modelinden yararlanılarak gerçekleştirilen betimsel nitelikte
bir çalışmadır.Çalışmada çoklu analiz yöntemleri kullanılmıştır.Verilerin analizinde,
öğrencilerin bilimsel okuryazarlık düzeyleri ile problem çözme becerilerinin tespiti için
aritmetik ortalama, standart sapma değerleri hesaplanmış; gruplar arası farklılıkları
belirlemek amacıyla normal dağılım testi yapılmış ve sonuçlar doğrultusunda t-Testi,
varyans ve post hoc analizi kullanılmıştır.Ayrıca bilimsel okuryazarlık düzeyleri ile
problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin tespiti için de korelâsyon analizi
yapılmıştır.
iii
Bulgular: Araştırma bulgularına göre; öğrencilerin problem çözme düzeyleri;
anne öğrenim durumu ve cinsiyet değişkenine göre gruplar arasında anlamlı farklılık
saptanmıştır ancak, baba öğrenim durumu, aile aylık gelir düzeyi, dergi takip etme
durumu ve okul türüne göre anlamlı farklılık görülmemiştir. Öğrencilerin bilimsel
okuryazarlık düzeyleri; okul türü, anne-baba öğrenim durumu, aylık gelir düzeyi,
cinsiyet değişkenine göre gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmıştır ancak, dergi
takip durumuna göre anlamlı farklılık görülmemiştir. Ayrıca, öğrencilerin bilimsel
okuryazarlık düzeyleri ile problem çözme becerileri arasında pozitif doğrusal bir ilişki
olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre; öğrencilerin bilimsel
okuryazarlık düzeyleri ve problem çözme becerilerinin ”orta düzeyde” olduğu tespit
edilmiştir. Öğrencilerin problem çözme düzeyleri, okul türüne göre anlamlı düzeyde
farklılaşmadığı, anne-baba öğrenim durumuna göre ise, annesi üniversite mezunu olan
öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı baba öğrenim durumuna göre anlamlı
düzeyde farklılaşmadığı; ailelerin aylık gelir düzeyine göre ise, anlamlı farklılaşmadığı ;
cinsiyet değişkenine göre ise, kız öğrencilerin lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı; dergi
takip etme durumuna göre ise, anlamlı düzeyde farklılaşmadığı belirlenmiştir.
Öğrencilerin bilimsel okuryazarlık düzeyi, okul türüne göre özel okulda öğrenim gören
öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı, anne-baba öğrenim durumuna göre ise,
anne-babası üniversite mezunu olan öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı,
ailelerin aylık gelir düzeyine göre ise, ailelerin aylık geliri yüksek olan öğrenciler lehine
anlamlı düzeyde farklılaştığı, cinsiyet değişkenine göre ise, kız öğrencilerin lehine
anlamlı düzeyde farklılaştığı, dergi takip etme durumuna göre ise, anlamlı düzeyde
farklılaşmadığı belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda,
öğrencilerin problem çözme becerilerinde farklılığa yol açan faktörler doğrultusunda,
problem çözme yeteneklerinin geliştirilmesine ve yeni yapılacak araştırmalara ilişkin
öneriler geliştirilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-08T09:27:46Z
No. of bitstreams: 1
10072482 .pdf: 12713517 bytes, checksum: d02aecb99687fb4785aa030fed0963c8 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okuryazarlık
Sekizinci sınıf öğrencilerinin bilimsel okuryazarlık düzeyleri ile problem çözme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/363
2016-04-09T00:00:23Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Türkoğlu, Muhammet Emin
TR239894
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-04-08T09:40:51Z
2016-04-08T09:40:51Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/363
Tez sahibi Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde çalışmaktadır.
Amaç: Bu araştırmanın amacı özel bir okuldaki öğretmenlerin öğretmen hesap verebilirliği ile ilgili düşüncelerini betimlemektedir.
Yöntem: Bu araştırma özel bir lisede öğretmen hesap verebilirliğinin derinlemesine incelenmesi için durum çalışması olarak desenlenmiştir. Araştırma 2013-2014 öğretim yılında Özel Hedefim Lisesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 15 öğretmen, 6 öğrenci, 3 idareci ve 3 veli katılmıştır. Araştırma verileri 2013-2014 öğretim yılının 2. döneminde toplanmıştır. Araştırma verileri, yarı yapılandırılmış görüşmeler, saha notları ve belgeler yoluyla elde edilmiştir. Araştırma verilerinden, Yin’in (2009) durum çalışması veri analizi teknikleri esas alınarak bulgular oluşturulmuş ve yorumlanmıştır.
Bulgular: Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre öğretmenler gün geçtikçe artan, çeşitli ve yoğun, akademik ve sosyal sorumluluklar taşımaktadırlar. Öğretmenler kendilerini sırasıyla öğrencilere, okul idaresine ve velilere karşı sorumlu hissetmektedirler. Öğretmenleri sorumluk almaya iten baskıları mesleki sorumluluklar, maddi kazanç kaygıları, vicdani duygular ve okulla yapılan karşılıklı sözleşmeler oluşturmaktadır. Okulda, öğretmen değerlendirme ölçütlerinin hazırlanması ve öğretmenlerin performanslarının değerlendirilme süreçlerinde aksaklıklar ve belirsizlikler bulunmaktadır. Öğretmenler okuldaki karar süreçlerinde çok az rol almakta olup daha çok uygulayıcı olarak görülmektedir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, öğretmen hesap verebilirliğinin okuldaki yoğun beklentiler ve iç hesap verebilirlik sisteminden kaynaklandığı görülmektedir. Öğretmen hesap verebilirliği okulda idareciler, öğrenciler ve velilerin beklentileri, ve kurumla öğretmen arasında imzalanan bir yıllık öğretmen sözleşmesinden kaynaklanan sorumlulukları yerine getirme zorunluluğuna bağlı olarak, öğretmenleri izleme, değerlendirme ve bunun sonucunda ödüllendirme ya da cezalandırma süreci olarak tanımlanabilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-08T09:39:31Z
No. of bitstreams: 1
10022484.pdf.pdf: 3859913 bytes, checksum: 73754f666d41697ca07702ad81f1bf02 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Hesap Verebilirlik
Öğretmen hesap verebilirliği: özel bir okulda durum çalışması
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/368
2016-04-13T00:00:10Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Cansoy, Ramazan
TR238734
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-04-12T09:05:24Z
2016-04-12T09:05:24Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/368
Amaç: Bu çalışmada ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin gençlik liderlik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışma tarama modelindedir. Veri toplama aracı olarak Gençlik Liderlik Özelikleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya Üsküdar ve Beykoz ilçelerinde bulunan 6 tane ortaöğretim kurumuna devam eden 1123 tane öğrenci katılmıştır. Toplanan veriler, parametrik olmayan testlerden Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin, güven duyma ve güvenilir olma boyutunda en yüksek düzeye sahip olduğu, iletişim becerilerinde ise en düşük düzeye sahip olduğu bulunmuştur. Gençlik liderlik özellikleri düzeyinin kızlarda ve devlet okullarındaki öğrencilerde daha yüksek olduğu görülmüştür. Gençlik liderlik özelliklerinin Anadolu imam hatip liselerinde en yüksek, fen lisesi öğrencilerinde en düşük düzeyde olduğu, akademik başarısı fazla olan öğrencilerde daha yüksek olduğu bulunmuştur. Aynı zamanda daha çok kitap okuyanlarda daha yüksek olduğu, ders içi veya ders dışı etkinliklere, toplum hizmetlerine katılanlarda ve takım sporlarına katılanlarda yüksek olduğu bulunmuştur. Gençlik liderlik özellikleri anne babaları demokratik ve güven verici olanlarda daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Öğrencilerin gençlik liderlik özellikleri düzeyinin yaşa, evdeki kardeş sayısına, aile gelir düzeyine, çocukların doğum sırası değişkenine, anne baba eğitim düzeyine göre farklılaşmadığı bulunmuştur.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler: Öğrencilerin orta seviye ve üzerinde liderlik özelliklerine sahip oldukları söylenebilir. Anne baba tutumunun güven ve değer verici olmasının, liderlik özelliklerinin gelişmesinde etkili olduğu söylenebilir. Kitap okumanın düşünce deneyimi ve eleştirel düşünme becerileri kazandırdığından liderlik özelliklerini geliştirdiği söylenebilir. Ders içindeki ve ders dışındaki sosyal, kültürel, sportif etkinliklere ve toplum hizmetlerine katılımın farklı liderlik özelliklerini geliştirdiği söylenebilir. Gençleri kendini yönetebilen, gelecek algısına sahip, mefkuresi olan, özgür irade sahibi, ruh olgunluğunun peşinden koşan, dünyayı tanıyan ve algılayan, kendine inanan, mesuliyet duygusuna sahip, düşüncesini harekete taşıyabilen, mücadeleyi göze alan liderler olarak yetiştirmek için, millî bir gençlik anlayışı ile liderlik teorilerinin sentezi yapılarak, özgün ve millî bir gençlik liderlik modeli ortaya konabilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-12T08:42:27Z
No. of bitstreams: 1
10072110.pdf: 3856791 bytes, checksum: dc6dfbdffb37381b706192a170dc3f92 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Gençlik Liderliği
Türkiye’de ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin gençlik liderlik özelliklerinin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/529
2016-07-26T00:00:28Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Karadağ, Engin
İri, Serap
TR13610
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T12:54:52Z
2016-07-25T12:54:52Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/529
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı, mobbingin örgütsel davranışlar üzerindeki etkisini test etmektir. Bu çerçevede daha önce yapılan çalışmaların sonuçlarına göre belirlenen hipotezler meta-analiz yöntemiyle test edilmiştir. Yöntem: Bu çalışmada meta- analiz yöntemi kullanılarak mobbingin örgütsel davranışlar üzerindeki etkisi test edilmiştir. Meta-analize dâhil edilecek araştırmaları belirlemek için öncelikle, YÖK, ULAKBİM ve ASOS INDEX veri tabanlarında literatür taraması yapılmıştır. Bu çalışmaya dâhil edilen araştırmalar için son tarih Haziran 2014’tür. Geliştirilen tarama stratejisi temel alınarak mobbing ve örgütsel bağlılık arasında 10, iş doyumu arasında 7, liderlik algısı arasında 5, tükenmişlik arasında 3 olmak üzere toplam 25 araştırmaya ulaşılmış ve araştırmalardaki uygun korelasyonel veriler meta-analize dâhil edilmiştir. Tüm meta-analiz işlemlerinde rassal etki modeli temel alınmıştır. Mobbingin örgütsel davranışlar üzerindeki ortalama etki büyüklüğünde çalışmanın yılı, çalışmanın türü ve kullanılan değişkenleri açısından moderatör analizi yapılmıştır. Çalışmada, Excel, Comperehensive Meta-Analysis, SPSS 18.0 programlarından yararlanılmıştır. Bulgular: Çalışmada mobbingin örgütsel davranışlar üzerindeki etki düzeyini belirlemek için 25 korelasyonel veri kullanılarak toplam 9923 kişilik örneklem grubuna ulaşıldı. Bulgular, mobbingin iş doyumu [r = -.49], örgütsel bağlılık [r = -.40]ve liderlik algısı [r = -.39] üzerinde orta düzeyde negatif etkilere ve tükenmişlik [r = .48] üzerinde orta düzeyde pozitif etkilere sahip olduğunu göstermiştir. Mobbingin en
yüksek etkisinin iş doyumu, en düşük etkisinin ise liderlik algısı üzerine olduğu
saptanmıştır.
Tartışma ve Öneriler: Bu çalışmada, mobbing kavramının örgütsel davranışlarla
ilişkisini inceleyen araştırmalar, elde edilen korelasyonel değerler kullanılarak metaanaliz
çalışma deseniyle nicel olarak analiz edilmiştir. Mobbingin, çalışma
kapsamındaki olumlu örgütsel davranışlardan örgütsel bağlılık, liderlik algısı ve iş
doyumuna negatif yönde, olumsuz bir örgütsel davranış olan tükenmişliğe ise pozitif
yönde etkisinin olduğu bulgularından hareketle mobbingin oluşmasını engelleyici
önlemler sunulmuştur. Ayrıca yöntemsel bakımdan gelecek çalışmalar için bazı öneriler
tartışmaya dâhil edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-13T13:17:43Z
No. of bitstreams: 1
10064994.pdf: 3578408 bytes, checksum: 562280fdf90754a23526b1c5e6ced14d (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Mobbing
Mobbingin örgütsel davranışlarla ilişkisi : örgütsel bağlılık, iş doyumu, tükenmişlik ve liderlik algısına yönelik bir meta-analiz çalışması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/530
2016-07-26T00:00:31Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Baran, Hakan
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T12:55:02Z
2016-07-25T12:55:02Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/530
Amaç: Bu araştırmanın amacı EYTPE lisansüstü programını, okul yöneticisi yeterlikleri bağlamında incelemektir.
Yöntem: Araştırmada, EYTPE programının yönetici yeterliklerini kazandırabilirliğini belirleyebilmek için okul yöneticilerine “Okul Yöneticilerinin Yeterlikleri Envanteri” uygulanmıştır. Böylece lisansüstü eğitim alan okul yöneticileri ile lisansüstü eğitim almayan okul yöneticilerinin yeterlik düzeyleri karşılaştırılmıştır. EYTPE lisansüstü öğrencilerinin programa yönelik görüşleri ise yine “Okul Yöneticilerinin Yeterlikleri Envanteri” kullanılarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda araştırmada tarama modeli kullanılmıştır.
Bulgular: EYTPE lisansüstü eğitimi almış okul yöneticileri, “etkili bir örgüt yönetimi” ve” mesleğe hizmet” boyutlarında, lisansüstü eğitim almamış okul yöneticilerine kıyasla kendilerini daha yeterli görmektedirler. “İnsanlarla iletişim kurma ve etkili biçimde çalışma”, “yeterli bir okul binası ve çevresi hazırlama”, “eğitim programının geliştirilmesi” boyutlarında ise lisansüstü eğitim alma durumlarına göre okul yöneticileri arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. EYTPE lisansüstü öğrencilerinin programı yönetici yeterliklerini kazandırması bakımından en az yeterli gördüğü, okul yöneticilerinin ise kendilerini en az yeterli gördüğü 8’er yeterlik maddesi karşılaştırıldığında 6 yeterlik maddesinin ortak olması araştırmanın önemli bulgularındandır.
Sonuç ve Tartışma: EYTPE programının okul yöneticilerine, etkili bir okul yönetimi için gerekli olan yeterlikleri kazandırabilmesi bakımından yetersiz kaldığı görülmektedir. Okul yöneticilerinin kendilerini en az yeterli gördükleri noktalarda EYTPE programı da bu becerileri kazandırmada yetersiz kalmakta, program okul yöneticilerinin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır.
Anahtar kelimeler: EYTPE programı, eğitim yönetimi, lisansüstü eğitim, okul yöneticisi yeterlikleri.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-13T13:28:25Z
No. of bitstreams: 1
10063507.pdf: 2289409 bytes, checksum: e406e3026055cb7f28c3199d174e84d3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
EYTPE Programı
Eğitim yönetimi, teftişi, planlaması ve ekonomisi lisansüstü programının okul yöneticisi yeterlikleri bağlamında incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/544
2016-07-26T00:00:42Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Yalçın, Gamze
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T13:03:44Z
2016-07-25T13:03:44Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/544
Amaç: Bu araştırmanın amacı; Eskişehir ilinde görev yapan ilköğretim okul yöneticilerinin görevlerinin ne olduğu ve ne olması gerektiği konusundaki görüşlerini belirlemek, bu görevleri nasıl yaptıkları ya da yaptırdıkları hakkında görüşlerini almak, okul yöneticilerinin yaptıkları ve yapmak istedikleri işler ile iş doyumu (etkileşim, işin doğası, kurumun hedeflerinde açıklık ve prosedür) arasındaki ilişkiyi; müdürlerin öğretmen, öğrenci, diğer iş çalışanlar ve çevresiyle nasıl bir etkileşim kurduğu, karşılaştığı sorunlara nasıl çözüm getirdiği konuları arasındaki ilişkinin ne düzeyde olduğunu belirlemektir.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma yaklaşımı ve ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Turan, S., & Yücel, C. (2006) tarafından geliştirilen 78 ve 13 maddeden oluşan iki ayrı ölçek katılımcılara uygulanmıştır. Okul yöneticilerinin yaptığı ve yapmak istediği işler ile iş doyumunun alt boyutları olan etkileşim, işin doğası, kurumun hedeflerinde açıklık, prosedür arasındaki ilişkiler ve bağlantılar eğitimde hizmet yılı ve idarecilik yılları da baz alınarak incelenmiştir.
Bulgular: Eğitimde hizmet yılı ve yöneticilik yılı bakımından okul yöneticilerinin iş doyumlarında farklılaşmalar tespit edilmiş ve okul yöneticilerinin yaptıkları ve yapmak istedikleri işler arasında anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte yaptıkları ve yapmak istedikleri işlerin alt boyutlarıyla iş doyumunun alt boyutları arasında farklı düzeylerde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Okul yöneticilerinin işlerini çok çeşitli ve karmaşık bulmaları sebebiyle mevcut durumlarından memnun olmadıkları ve işlerinde iyileştirmelerin yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Okullarda niteliğin arttırılması için okul yöneticilerinin yaptıkları ve yapmak istedikleri işler arasındaki uçurumun ortadan kaldırılması ve okul yöneticilerinin iş doyumları arttırılarak öğrenme ve öğretme süreci ile ilgili işlere yoğunlaşmalarının sağlanması gerekmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-13T13:36:13Z
No. of bitstreams: 1
10065537.pdf: 1883723 bytes, checksum: 1b9e41079bb077c642d2e4ab9c6d48f3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Yöneticisi
Okul yöneticilerinin yaptığı ve yapmak istediği işler ile iş doyumları arasındaki ilişkinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/545
2016-07-26T00:00:13Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yüksel, İsmail
Çeliker, Gülçin
TR13598
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T13:03:50Z
2016-07-25T13:03:50Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/545
Amaç: Bu araştırmanın amacı “Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme” alan uzmanlarının eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik düzeylerini belirlemek ve bu yeterlik düzeylerinin uzmanların cinsiyetine, unvanlarına, mezun oldukları doktora programına, program değerlendirme ile ilgili deneyimlerine ve program geliştirme alanındaki kendi yeterlik tanımlamalarına göre değişip değişmediğini incelemektir.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma türlerinden betimsel araştırma (tarama, survey) kullanılmıştır. Türkiye’deki üniversitelerin eğitim fakültelerinde 2014-2015 eğitim öğretim yılında görev yapan, doktorasını tamamlamış “Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme” alan uzmanları araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veri toplamak için araştırmacı tarafından 36 maddelik ve 5 faktörlü “Eğitimde Program Değerlendirme Öz-yeterlik Ölçeği (EPDÖ)” geliştirilmiştir. Ölçeğin tamamı için Cronbach Alpha katsayısı 0.975 olarak bulunmuştur. Veriler normal dağılım göstermediği için verilerin analizinde parametrik olmayan testlerden faydalanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları “Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme” alan uzmanlarının eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik algılarının yeterli düzeyde olduğunu göstermektedir. Ölçeğin faktörleri açısından sonuçlar incelendiğinde ise çalışma grubundaki uzmanların öz-yeterlik düzeylerinin “Bilimsel Araştırma Becerileri”, “Değerlendirilecek Programla İlgili Bağlam Analizi”, “Program Değerlendirme Projesinin Yönetimi” faktörlerinde yüksek; “Etik İlkeler” ve “Yansıtıcı Düşünme” faktörlerinde ise çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çalışma grubundaki uzmanların eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik düzeyleri çeşitli değişkenler açısından incelendiğinde cinsiyet ve akademik unvan değişkenlerine göre bir farklılığa rastlanmazken; mezun olunan doktora programı, deneyim ve program geliştirme yeterlik tanımlamalarına göre uzmanların eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik düzeylerinde istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür.
Tartışma ve Öneriler: Araştırma sonucunda çalışma grubundaki uzmanların eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik düzeyleri ile ilgili elde edilen bulgular alanyazın destekli olarak tartışılmış, yapılan tartışmalar sonucu öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-13T13:41:59Z
No. of bitstreams: 1
10063770.pdf: 1147189 bytes, checksum: 0290034aef291d2f254a9f7396713872 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitimde Program Değerlendirme
Eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme alan uzmanlarının eğitimde program değerlendirme öz-yeterlik düzeylerinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/531
2016-07-26T00:00:32Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Yücel, Cemil
Belenkuyu, Cüneyt
TR185587
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T12:55:15Z
2016-07-25T12:55:15Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/531
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı örgütsel vatandaşlık davranışlarının örgütsel çıktılar ve liderlik algısı üzerindeki etkisini meta-analiz yöntemi kullanarak test etmektir. Çalışma kapsamında örgütsel vatandaşlık davranışlarının etki edebileceği düşünülen örgütsel adalet, örgütsel bağlılık, iş doyumu ve liderlik algısına ilişkin belirlenen hipotezler test edilmiştir. Yöntem: Nicel araştırma yaklaşımının araştırma modellerinden biri olan meta-analiz yöntemi çalışma kapsamında örgütsel vatandaşlık davranışının örgütsel çıktılar ve liderlik algısı üzerindeki ortalama etki büyüklüğünü test etmek amacıyla kullanılmıştır. Çalışma kapsamında veri toplamak üzere yapılan literatür taramasından elde edilen korelasyonel araştırmalar hazırlanan doküman analiz formuna kodlanmış; belirlenen ölçütlere uygun olan 49 araştırmadan elde edilen veriler analiz işlemine tabi tutulmuştur. Çalışmada Excel, Comprehensive Meta-Analysis ve SPSS 18.0 programlarından yararlanılmıştır. Bulgular: Çalışmada örgütsel vatandaşlık davranışlarının örgütsel çıktılar ve liderlik algısı üzerindeki etki düzeyini belirlemek için 49 korelasyonel çalışma kullanılarak 17976 kişilik örneklem grubuna ulaşılmıştır. Bulgular örgütsel vatandaşlık davranışlarının örgütsel adalet [r = .38], iş doyumu [r = .39] ve liderlik algısı [r = .37] üzerinde orta düzeyde etkiye sahip olduğunu gösterirken, örgütsel bağlılık [r = .26], üzerinde düşük düzeyde bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Örgütsel vatandaşlık davranışlarının en yüksek etkisinin örgütsel adalet, en düşük etkisinin ise örgütsel bağlılık üzerine olduğu bulunmuştur. Tartışma ve Öneriler: Elde edilen bulgulara dayanarak değişkenler arasındaki ilişkiler nicel olarak incelenmiştir. Ulaşılan sonuçlar temel alınarak örgütsel vatandaşlık davranışlarının örgütlerin yapısındaki yeri tartışılmış, yapılan tartışmalar sonucu öneriler sunulmuştur. Çalışmanın sınırlıkları doğrultusunda daha sonraki araştırmalar için gündem oluşturulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-13T13:50:31Z
No. of bitstreams: 1
10064981.pdf: 5052857 bytes, checksum: 009e0fa1dbbfdbe721991b607be2fd7e (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Örgütsel Vatandaşlık Davranışları
Örgütsel vatandaşlık davranışının örgütsel çıktılara ve liderlik stillerine etkisi : bir meta-analiz çalışması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/549
2016-07-26T00:00:45Z
com_11684_112
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_150
Aypay, Ahmet
Eker, Derya
TR115671
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-07-25T13:04:40Z
2016-07-25T13:04:40Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/549
Amaç: Bu araştırmada İç Anadolu Bölgesi’nde bir devlet üniversitesinde çalışmakta olan öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermaye ve örgütsel özdeşleşme puanlarının belirlenmesi; öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermaye ve örgütsel özdeşleşme puanlarının demografik etkenlere göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğinin ortaya konması ve öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermayeleri ile örgütsel özdeşleşmeleri arasındaki ilişkinin saptanması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden “tarama yöntemi” kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu araştırmanın yapıldığı üniversitede çalışan 207 öğretim elemanı oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Kişisel Bilgi Formu”, “Öğretim Elemanı Örgütsel Sosyal Sermaye Ölçeği” ve “Öğretim Elemanı Örgütsel Özdeşleşme Ölçeği” ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde betimleyici istatistik, Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis H testleri ile Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma bulgularına göre öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermayeleri ve örgütsel özdeşleşmeleri oldukça yüksek seviyededir. Öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermayeleri ve örgütsel özdeşleşmeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Sonuç ve Tartışma: Örgütsel sosyal sermayeleri yüksek olan öğretim elemanlarının örgütle iyi derecede özdeşleşme gösterecekleri söylenebilir. Bölümler arasındaki ve her bölüm içindeki sosyal uyumu ve akademik anlamda iş birliğini arttırmaya yönelik düzenlemeler öğretim elemanlarının örgütsel özdeşleşmelerini yükseltebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-07-15T07:36:33Z
No. of bitstreams: 1
10060375.pdf: 1729087 bytes, checksum: 40de3e6ef32c0a7201d7442fb7e19d2c (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğretim Elemanı
Öğretim elemanlarının örgütsel sosyal sermayeleri ve örgütsel özdeşleşmeleri arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/623
2016-08-16T00:00:48Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
İşcen, Cansu Filik
Çankaya, Cemile
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Fen Bilgisi Öğretmenliği
2016-08-15T12:37:51Z
2016-08-15T12:37:51Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/623
Amaç: Sürdürülebilir kalkınma için en önemli yaşamsal kaynaklardan biri sudur. Su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla suya olan bakış açısının değiştirilmesi ve farkındalık geliştirilmesi gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı fen bilgisi öğretmen adaylarının sürdürülebilir su kullanımına yönelik farkındalıklarını geliştirmektir. Yöntem: Bu araştırma karma yöntem kullanılarak yapılandırılmıştır. Tek gruplu öntest-sontest deneysel desen ile elde edilen nicel veriler, araştırma sürecinde toplanan nitel veriler ile desteklenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2011-2012 öğretim yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde öğrenim gören, “Çevre Bilimi” dersini alıyor olmak ölçütünü sağlayan, 3. sınıf fen bilgisi öğretmen adayları oluşturmuştur (N=35). Araştırmanın nicel verileri araştırmacı tarafından geliştirilen “Su Tüketim Davranışları Ölçeği”, “Su Tutum Ölçeği” ve “ Su Bilgi Testi” ile nitel verileri ise yapılandırılmış görüşme formu yoluyla toplanmıştır. Çalışma grubuna 5 hafta boyunca su eğitimi verilmiştir. SPSS analiz programı yardımıyla likert ölçekler üzerinde bağımlı örneklem t-testi analizi yapılarak farkındalığının kazandırılıp kazandırılmadığı incelenmiştir. Nitel veriler ise betimsel olarak analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışma grubuna verilen su eğitimi sonrasında su tüketim davranışlarında (t=-5,852, p<.05), suya yönelik tutumlarında (t=-2,058, p<.05), suya yönelik bilgi düzeylerinde (t=-5,946, p<.05) su eğitimi sonrası lehine anlamlı farklılık görülmektedir. Öğretmen adaylarının büyük çoğunluğu eğitimden sonra suların yetip yetmeyeceğine dair endişelerinin arttığını, su sıkıntısının ciddiyetini kavradığını ve artık çevresindeki insanları bilinçlendirmeye çalışacağını, su kullanımında daha özenli davranacağını belirtmiştir. Gelecek kuşakların 20-30 yıl sonra suya bağlı sorunlar yaşayabileceğine inanan 24 öğretmen adayı bulunmaktadır. Tartışma ve Sonuç: Araştırmanın bulguları su eğitiminin öğretmen adaylarının su bilgi düzeylerini, su tüketim davranışlarını, su tutumlarını geliştirdiği ve suya dair farkındalıklarını arttırdığı göstermektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-08-11T11:57:11Z
No. of bitstreams: 1
10059996.pdf: 1207237 bytes, checksum: 1ea4bc2f46cfe537453c116494ccb9bd (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Su Farkındalığı
Fen bilgisi öğretmen adaylarının sürdürülebilir su kullanımına yönelik farkındalıklarının geliştirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/624
2016-08-16T00:00:25Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Özen, Hamit
TR234652
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-08-15T12:38:03Z
2016-08-15T12:38:03Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/624
Amaç: Bu çalışmanın amacı, öğretmen algılarına göre, okul müdürlerinin
intibak ettirici liderlik özellikleri ile motivasyonel dil kullanımı yeterlikleri arasındaki
ilişkileri ortaya çıkarmaktır.
Yöntem: Bu araştırma, okul müdürlerinin motivasyonel dil davranışını
oluşturan; yönlendirici dil, cesaret verici dil ve aitlik yaratıcı dil kullanım becerileri ile
intibak ettirici liderlik özelliğinin idarî liderlik, kolaylaştırıcı liderlik ve uyum sağlayıcı
liderlik becerilerini yordama düzeyini incelemektedir. Araştırma tarama modelinde
betimsel bir araştırmadır: Var olan değişkenler arasındaki ilişkilerin tanımlanması ve bir
değişkenin başka bir değişken tarafından yordanma durumunun incelenmesi amaçlanmaktadır.
Bu bağlamda, intibak ettirici liderlik bağımlı değişken, motivasyonel dil
ise bağımsız değişken olarak ele alınmıştır. Araştırma evrenini, Eskişehir ili Odunpazarı
ilçesinde bulunan resmî 32 devlet ve 1 özel ortaokulunda görev yapan 1203 öğretmen
oluşturmaktadır. Araştırma örneklemini oluşturan 19 ortaokul, 2013-2014 yılı Temel
Eğitimden Orta Öğretime Geçiş sınavı sonuçlarına göre üç tabakaya ayrılmış ve veriler
424 öğretmenden toplanmıştır. Araştırmada veriler İntibak Ettirici Liderlik Ölçeği ve
Okul Müdürlerine Yönelik Motivasyonel Dil Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin
çözümlenmesinde Man Whitney-U testi, Kruskal Wallis-H testi, ANOVA, korelâsyon
ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Birinci tabaka okullarda görev yapan öğretmenler, okul müdürlerinin
intibak ettirici liderlik özelliklerini ve motivasyonel dil kullanımı becerilerini diğer
tabakada görev yapan öğretmenlere kıyasla daha düşük düzeyde algılamaktadırlar.
Kadın öğretmenler okul müdürlerinin hem intibak ettirici liderlik özelliklerini hem de
motivasyonel dil kullanımını yetersiz bulmaktadırlar. Meslekî kıdemi 1-6 yıl olan, 30
yaş ve altı öğretmenler okul müdürlerinin intibak ettirici liderlik ve motivasyonel dil
becerilerini daha düşük düzeyde algılamaktadır. Birinci tabaka okullarda okul
müdürlerinin sergilediği intibak ettirici liderlik ve kullandığı motivasyonel dil alt
boyutları arasında yüksek düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunmaktadır. Fakat bu
ilişki düzeyi ikinci ve üçüncü tabaka okullarda orta düzeye doğru gerilemektedir. Birinci ve ikinci tabaka okullarda görev yapan okul müdürlerinin sergilediği intibak
ettirici liderliğin üç alt boyutunda aitlik yaratıcı dilin etkisi bulunmamaktadır. Bunun
yanında üçüncü tabaka okullarda görev yapan okul müdürlerinin kullandığı aitlik
yaratıcı dil öğretmenler üzerinde olumsuz etkiye yol açmaktadır.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler: Birinci tabaka okullarda okul müdürlerinin
intibak ettirici liderlik ve motivasyonel dil kullanım becerilerinin düşük olmasına
rağmen yüksek okul başarısının temelinde okul müdürü ve öğretmen faktöründen
ziyade ailenin katkısı olduğu düşünülmektedir. Kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere
kıyasla hem intibak ettirici liderlik hem de motivasyonel dil algısının düşük olması
sebebi kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığına işaret edebilir. Aynı şekilde yaş ve meslekî
kıdeme yönelik anlamlı farkın kökeninde yeni öğretmenlerin beklentilerinin
karşılanamadığı düşünülmektedir. İkinci ve üçüncü tabaka okullarda görev yapan okul
müdürlerinin intibak ettirici liderlik özelliklerinin birinci tabakada görev yapan okul
müdürlerinden daha yüksek algılanmasının bir nedeni akademik dirençlilik olarak ifade
edilen yoksun ve yoksul sosyo-ekonomik çevreye sahip öğrencilerin akademik olarak
yüksek başarı göstermesi olgusu üzerine odaklanan okul müdürü ve öğretmenlerin
çabaları olarak değerlendirilmektedir. Her üç tabakada aitlik yaratıcı dil özelliğinin
düşük çıkma nedeni okul müdürlerinin kısa süreli görevler yapmasından, okulun
geçmişteki başarılarını, iz bırakan şahsiyetlerini gelecek nesillere aktaracak ve okul
kültürü oluşturacak kadar uzun süreli çalışmamasına bağlanabilir. Okul müdürünün
bağımsız, özgür ve hesap verebilir bağlamda âdem-i merkeziyetçi bir yönetişim
zihniyetiyle okulların tekrar yapılandırılması gereklidir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-08-11T12:03:44Z
No. of bitstreams: 1
10063139.pdf: 3962141 bytes, checksum: c2bb5b49baa9359191b9aa4344b2703f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İntibak Ettirici Liderlik
Okul müdürlerinin kullandığı motivasyonel dilin intibak ettirici liderlik üzerine etkisi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/663
2016-10-21T00:00:15Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Turan, Selahattin
Karataş Erduran, Fatma
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-10-20T07:53:27Z
2016-10-20T07:53:27Z
2012
2012-10-17
http://hdl.handle.net/11684/663
Bu çalışmanın amacı; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilköğretim okullarında
görev yapan Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin not verme yönelimleri ile öğrenci
kontrol ideolojileri arasındaki ilişkiye yönelik görüşlerini belirlemektir. Bu çalışmada
ilişkisel model kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara merkez
ilçelerindeki ilköğretim okullarında çalışan 1081 Fen ve Teknoloji öğretmeninden
gönüllü olan 381 Fen ve Teknoloji öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler araştırmacı
tarafından geliştirilen “Not Verme Yönelimi Ölçeği” ile Willower, Eidell, ve Hoy
(1973)’ un geliştirdiği, Yılmaz (2002) tarafından Türkçe’ ye uyarlanan “Öğrenci
Kontrol İdeolojisi Ölçeği” ile toplanmıştır. Öğretmenlerin not verme yönelimleri ile
gözetimci öğrenci kontrol ideolojisi arasında istatistiksel olarak ilişkiyi ortaya koyan
korelasyon analizleri yapılmış ve yorumlanmıştır. Değişkenler arasındaki farklılığı
saptamak amacıyla iki kategoriye sahip olanlar için Bağımsız Grup t-Testi ve Mann-
Whitney U Testi, üç ve daha fazla kategoriye sahip olanlar için Tek Yönlü Varyans
Analizi (ANOVA) ve Kruskal-Wallis H Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda,
Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin not verme yönelimleri ile gözetimci öğrenci
kontrol ideolojileri arasında negatif yönlü bir ilişkinin varlığı saptanmıştır. Fen ve
Teknoloji öğretmenlerinin değerlendirmelerinde daha çok nesnelliğe önem verdikleri
belirtmekle birlikte değerlendirmelerin, farklı faktörlerden etkilenebildiklerini ifade
etmişleridir. Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin belirgin bir öğrenci kontrol
ideolojilerinin olmadığı söylenebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-10-05T12:12:03Z
No. of bitstreams: 1
442528.pdf: 2603033 bytes, checksum: c8afdf8c95e4133edd826d81148031ed (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Gözetimci Öğrenci Kontrol İdeolojisi
Fen ve teknoloji öğretmenlerinin not verme yönelimleri ile gözetimci öğrenci kontrol ideolojileri arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/707
2016-12-01T01:00:34Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Sarıer, Yılmaz
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-11-30T08:02:02Z
2016-11-30T08:02:02Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/707
Amaç: Bu çalışmanın amacı, eğitim kurumu müdürlerinin liderliği ile okul
çıktıları arasındaki ilişkilerin meta-analiz yöntemiyle incelenmesidir.
Yöntem: Çalışmada ulaşılan veriler, betimsel ve meta-analiz yöntemleri
kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma kapsamına, 01.01.2000 ile 31.12.2011 tarihleri
arasında Türkiye’de üretilen, çalışmanın amacına ve sınırlılıklarına uygun, 55 adet
bildiri, makale ve tez alınmıştır. Çalışmada, etki büyüklüğü, anlamlılık ve heterojenlik
değerleri, “Tam Kapsamlı Meta-analiz Programı-CMA” programı kullanılarak
hesaplanmıştır.
Bulgular: Araştırmada, rastgele etkiler modeline göre değerlendirildiğinde,
eğitim kurumu müdürünün liderliği ile öğretmen açısından çıktılar arasındaki etki
büyüklüğü değeri, 0.44 olarak belirlenmiştir. Bu değer, eğitim kurumu müdürlerinin
liderliği ile öğretmen açısından çıktılar arasında, pozitif yönde, orta düzeyde anlamlı
ilişkilerin bulunduğunu göstermiştir. Öğrenci başarısı (0.59), öğretmenlerin iş doyumu
(0.51) ve motivasyonu (0.63) için ise daha güçlü ilişkilerin bulunduğu anlaşılmıştır.
Öğretmenlerin örgütsel bağlılıkları (0.38), performansları (0.30) ve örgütsel vatandaşlık
davranışları (0.16) ile okul müdürlerinin liderliği arasında ise pozitif yönde anlamlı
ilişkilerin olduğu görülmüştür.
Tartışma ve Sonuç: Çalışma sonucunda; demokratik, dönüşümcü, öğretimsel ve
kültürel liderlik ile okul çıktıları arasında pozitif yönde, güçlü düzeyde anlamlı
ilişkilerin bulunduğu belirlenmiştir. Etik ve vizyoner liderlik ile okul çıktıları arasında
orta düzeyde, sürdürümcü ve emredici liderlik arasında ise daha zayıf düzeyde
ilişkilerin olduğu anlaşılmıştır. Bu noktada, geleneksel yönetici davranışlarının, öğrenci
ve öğretmenlerin performanslarını istenen düzeyde artıramadığı anlaşılmıştır.
Araştırmada okul çıktılarını en fazla etkileyen liderlik yaklaşımlarının ortak özelliğinin,
insanı merkeze almaları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Okul müdürleri, durumsal
faktörleri de göz önünde bulundurarak farklı liderlik yaklaşımları gerektiren davranışları etkin bir şekilde göstermeli, kurumlarını; etik ve demokratik değerlerin, adaletin,
hoşgörünün ve iş birliğinin öğretildiği, ortak bir yaşam alanına dönüştürmelidir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-11-28T06:20:13Z
No. of bitstreams: 1
10004123.pdf: 1391798 bytes, checksum: fac4b4727cb564b38816c638cd2a5fdf (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Yönetimi
Eğitim kurumu müdürlerinin liderliği ile okul çıktıları arasındaki ilişkilerin meta-analiz yöntemiyle incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/710
2016-12-01T01:00:43Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Karadağ, Engin
Erdağ, Coşkun
TR223635
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-11-30T08:02:23Z
2016-11-30T08:02:23Z
2013
2013-10-24
http://hdl.handle.net/11684/710
Amaç: Bu araştırmanın amacı, akademik başarının artırılmasına yönelik okullarda var olan baskıları, bu baskılara okulların cevap verme düzeyleri, akademik başarının artırılmasına yönelik okul yöneticileri ve öğretmenlerin hesap verebilirlik politikalarını belirlemek ve hesap verebilirlik baskıları, politikaları ve hesap verme zorunluluklarının birbirlerine olan etkilerini ortaya çıkarmaktır. Yöntem: Araştırma, üç temel değişken arasında bir neden-sonuç ilişkisi bulunduğu düşüncesinden hareketle nedensel bir desende tasarlanmıştır. Oluşturulan teorik modelde, hesap verebilirlik baskıları bağımsız değişken, hesap verme zorunluluğu bağımlı değişken, hesap verebilirlik politikaları hem bağımlı hem de bağımsız değişken olarak alınmıştır. Araştırmanın evreni, 2012-2013 öğretim yılında Kütahya ili merkez ilçesi sınırlarında bulunan toplam 144 öğretim kurumunda görev yapan 242‘si okul yöneticisi ve 2310‘u öğretmen olmak üzere toplam 2552 kişiden oluşmuştur. Araştırma örneklemi, eğitim bölgeleri dikkate alınarak tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 58 öğretim kurumunda görev yapan 357 öğretmen ve 154 okul yöneticisi olmak üzere toplam 511 kişiden oluşmuştur. Araştırmada veriler, Hesap Verebilirlik Baskıları Ölçeği, Hesap Verebilirlik Politikaları Ölçeği ve Hesap Verme Zorunluluğu Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde t-testi, ANOVA, korelasyon, çoklu regresyon analizi kullanılmış ve yapısal eşitlik modelinin test edilmesinde Path analizi tercih edilmiştir. Bulgular: Okul paydaşları baskısı, okul paydaşlarına hesap verme ve piyasa hesap verebilirliği politikaları üzerinde; sosyal çevre baskısı, sosyal çevreye hesap verme ve bürokrasiye hesap verme üzerinde pozitif etki yaratmaktadır. Bürokratik baskı ise, bürokrasiye hesap verme zorunluluğunu pozitif, performans hesap verebilirliği politikalarını negatif yönde etkilemektedir. Bürokratik hesap verebilirlik politikaları, sosyal çevreye ve bürokrasiye hesap verme zorunluluğunu pozitif yönde etkilemektedir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, akademik başarının artırılmasına yönelik farklı odaklardan farklı mekanizmalar ile okullar üzerinde yaratılan başarı baskısının okullarda öğretim sorumluluğu ve dış beklentilere karşı cevap verme zorunluluğunu artırdığı, okulların eylemlerine ilişkin açıklama yapma ve eylemlerini haklı çıkarma çabası içerisine girmelerine neden olduğu görülmüştür. Politika yapıcılara akademik başarının artırılmasına yönelik bir model sunulmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-11-28T06:32:54Z
No. of bitstreams: 1
10005985.pdf.pdf: 3902881 bytes, checksum: 7998f273f2827539cb24165e0eece5fe (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Geliştirme
Okullarda hesap verebilirlik politikaları : bir yapısal eşitlik modelleme çalışması
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/720
2016-12-02T07:24:42Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Öztekin, Özge
TR201496
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:24:42Z
2016-12-02T07:24:42Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/720
Amaç: Okullarda gerçekleştirilen örgün öğretim faaliyetlerinin gereklerinin yerine
getirilebilmesinin en önemli şartlarından birisi de öğrencilerin okula erişim ve devamlarının
sağlanmasıdır. Son yıllarda öğrenci devamsızlığı okullardaki en büyük sorunlardan biri haline
gelmiştir. Bu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin devamsızlık nedenlerini ortaya çıkarmaktır.
Yöntem: Bu araştırma nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılarak
yapılandırılmıştır. Lise öğrencilerinin devamsızlık nedenlerinin belirlenmesinde tarama
modeli; diğer boyutunu oluşturan önemli düzeyde devamsızlığa sahip öğrencilerin
devamsızlık probleminin derinlemesine incelenmesinde ise nitel araştırma desenlerinden
fenomenolojik yaklaşım kullanılmıştır. Araştırmada iki ayrı örneklem grubu kullanılmıştır.
Birinci örneklem grubu 1037 lise öğrencisinden, ikinci örneklem grubu ise 18 lise
öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmada Devamsızlık Nedenleri Formu ve Öğrenci Görüşme
Formu olmak üzere iki adet veri toplama aracı kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları incelendiğinde, öğrencilerin devamsızlık nedenlerini en
yüksek ortalama ile sağlık problemi kaynaklı alt boyutunda değerlendirirken, en düşük
ortalamayla aile kaynaklı alt boyutunda değerlendirdikleri görülmektedir. Ayrıca devamsızlık
gün sayısı ile devamsızlık nedenleri alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler
saptanmaktadır.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, devamsızlık yapma davranışının bir öğrencinin
okula yönelik olumsuz duygularının bir belirtisi olmakla birlikte tek başına bir etmen
olmadığı, birçok etmenin tek başına ya da birlikte bulunmasının, öğrencinin okuldan
uzaklaşmasına, devamsızlık yapmasına ve sistemi terk etmesine neden olabileceği
görülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-01T06:08:06Z
No. of bitstreams: 1
10017006.pdf.pdf: 13227645 bytes, checksum: d77e6691d056760560664b187e32214e (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Devamsızlık
Lise öğrencilerinin devamsızlık nedenlerinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/721
2016-12-03T01:00:12Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Karadağ, Engin
Dilek, Ayşe Nur
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:24:44Z
2016-12-02T07:24:44Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/721
Amaç: Bu araştırmada, ilköğretim matematik öğretmenliği Öğrencilerinin yaratıcı düşünme düzeyleri üzerinde sosyo-kültürel özelliklerin etkisi araştırılmıştır.
Yöntem: Bu araştırma nicel araştırma yöntem ve tekniklerinden “Tarama Modeli” kullanılarak yapılandırılmıştır. Araştırmanın evrenini Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Olasılıklı örnekleme yöntemlerinden “Basit Tesadüfi Yöntem” ile seçilen 218 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Whetton ve Cameron’dan (2002) alınan “How Creative Are You?” adlı ölçeğin, Aksoy (2004) tarafından Türkçe’ye “Yaratıcı Düşünme Becerisi Ölçeği” adıyla uyarlanan halinden yararlanılmıştır. “Kişisel Bilgiler” başlığı altında hazırlanan anket üzerinde analiz yapabilmek için normalliği Kolmogrov-Smirnov testiyle araştırılmış olup, bunun sonunda normal dağıldığı görülmüştür. Sınıf ve not ortalamasıyla yaratıcılık düzeyleri arasındaki ilişkiye korelasyon analizi uygulanmıştır. Yaratıcılık ve cinsiyet, okul öncesi eğitim durumu, oturulan evin durumu, kullanılan sosyal paylaşım siteleri, haftada dışarıda geçirilen ortalama gün sayısı arasındaki ilişkiye t-testiyle bakılmıştır. Ölçekteki diğer sorularla yaratıcılık düzeyleri arasındaki ilişkiye Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ile bakılmıştır.
Bulgular: Cinsiyet, okul öncesi eğitim, not ortalaması, sınıf, ortalama aylık gelir, internet kullanımı ve okunan kitap sayısı değişkenleriyle yaratıcılık düzeyleri arasında anlamlı bir farka rastlanmamıştır. Annenin ve babanın öğrenim durumu, annenin ve babanın meslekleri değişkenleriyle yaratıcılık düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır.
Tartışma ve Sonuç: Yaratıcı düşünme becerisinin okul başarısı, cinsiyet gibi belirgin değişkenlerden bağımsız olması bu düşünme becerisinin okul desteği ve her türlü sosyal iletişim aracıyla gelişebileceğini gösterebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-01T06:13:24Z
No. of bitstreams: 1
10016517.pdf: 1301624 bytes, checksum: d27548fb32a70778f80ad27ec3e3fc2a (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Sosyo-kültürel
Sosyo-kültürel özelliklerin yaratıcı düşünmeye etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/725
2016-12-03T01:00:29Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Karadağ, Engin
Karadeniz, İshak
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Matematik Öğretmenliği
2016-12-02T07:25:01Z
2016-12-02T07:25:01Z
2014
2014-05-16
http://hdl.handle.net/11684/725
Amaç: Bu araştırmanın amacı, kırsal kesimde öğrenim gören ortaokul öğrencilerinin
matematiğe ilişkin kaygıları ile tutumları arasında ilişki olup olmadığını incelemektir.
Yöntem: Araştırma, iki temel değişken arasında bir ilişki olabileceği düşüncesinden
hareketle ilişkisel bir desende tasarlanmıştır. Oluşturulan teorik modelde, matematik kaygısı
ile matematik tutumu değişken olarak alınmıştır. Araştırmanın evreni, 2012-2013 öğretim
yılında Konya ili merkez Meram ilçesi sınırlarında bulunan ve kırsal diye nitelendirilen
ortaokullarda öğrenim gören öğrenciler oluşturmuştur. Araştırma örneklemi, eğitim bölgeleri
dikkate alınarak tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 5 ortaokulda öğrenim gören toplam
726 öğrenciden oluşmuştur. Araştırmada veriler, Şentürk (2010) tarafından geliştirilen
İlköğretim Öğrencileri için Matematik Kaygı Ölçeği ile Baykul (1990) tarafından geliştirilen
Matematik Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde t-testi,
ANOVA, korelasyon ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Kırsal kesimde öğrenim gören ortaokul öğrencilerinde matematiğe ilişkin
kaygıları ile tutumları arasında negatif yönde, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki mevcuttur.
Özgüven eksikliği kaygısı ve sınav kaygısı kırsal kesimde öğrenim gören ortaokul
öğrencilerinin matematik tutumları üzerinde negatif yönde etki oluşturmaktadır. Fakat
matematik tutum kaygısı, alan bilgisi eksikliği kaygısı ve öğrenme kaygısı ise matematik
tutumu üzerinde bir etki oluşturmamaktadır.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, kırsal kesimde öğrenim gören ortaokul
öğrencilerinin matematik kaygısı ile matematik tutumları arasında orta düzeyde anlamlı bir
ilişki içerisinde olduğu, matematik kaygısının artışı nispetinde matematik tutumlarının
azaldığı görülmüştür. Ayrıca ailelerde eğitim seviyesi ile sosyo-ekonomik düzeylerinin
düşüklüğü öğrencilerde kaygı durumunun artmasına ve matematiğe karşı olumsuz bir tutum
geliştirmeye sebep olduğu düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:15:23Z
No. of bitstreams: 1
10035185.PDF.pdf: 623366 bytes, checksum: e5537c51f94c99a8e52dc286d67222fc (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kırsal
Kırsal kesimde ortaokul öğrencilerinin matematiğe ilişkin kaygıları ile matematik tutumları arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/726
2016-12-03T01:00:32Z
com_11684_112
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_150
Karadağ, Engin
Menderis, İrem Aydın
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yükseköğretimin Yönetimi ve Politikası
2016-12-02T07:25:04Z
2016-12-02T07:25:04Z
2014
2014-07-21
http://hdl.handle.net/11684/726
Amaç: Yükseköğretim basamağında uzaktan eğitim veren kurumlar gün geçtikçe çoğalmaktadır ve nicel anlamda artan bu kurumların yönetim anlayışlarının tekrar incelenmesi gereği doğmuştur. Bu çalışmada da amaç Türk yükseköğretimi gibi Anglo Sakson modelini benimsemiş iki ülke olan Ġngiltere ve Avustralya‟da uzaktan eğitim veren, ancak yönetim anlayışları birbirinden farklı olan iki üniversitenin sistem yaklaşımı çerçevesinde karşılaştırılarak Türk uzaktan eğitim yönetimi için bir model geliştirmektir.
Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışmasından faydalanılmıştır. Bu bağlamda doküman analizi tekniği kullanılarak çeşitli kitap, dergi, makale ve internet siteleri taranmış ve karşılaştırma tekniğiyle Open University ile New England University örnekleri incelenmiştir.
Bulgular: Her ikiüniversitenin de Türkiye gibi Anglo Sakson modelinden geldiği görülmüş ancak Open University‟nin bağımsız yapılı, New England University‟nin çok bölümlü karışık yapılı, Türkiye‟deki kurumların ise tek bölümlü karışık yapılı uzaktan eğitim yönetimi anlayışlarını benimsedikleri görülmüştür.
Sonuç ve Tartışma: Uzaktan eğitim yönetiminin şekillenmesinde kültür ve ihtiyaç faktörü önem taşımaktadır. Türkiye için bir model geliştirirken de başka bir ülkede iyi işleyen bir sistemi topyekün Türkiye‟ye uyarlamak yerine Türk kültürüne ve Türk halkının ihtiyaçlarına göre şekillendirmek gerekir. Bu anlamda bakıldığında Open University örneğindeki gibi bağımsız yapılı uzaktan eğitim kurumlarının Türkiye için uygun olmayacağı; ancak zaten var olan tek bölümlü karışık yapılı uzaktan eğitim kurumlarımıza ek olarak New England University örneğindeki gibi çok bölümlü karışık yapılı uzaktan eğitim yapılanmasından da faydalanılabileceği öngörülmüştür.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:23:15Z
No. of bitstreams: 1
10046402.pdf: 834300 bytes, checksum: 8b880b11fb51f9cd55b8d714d1ace1ee (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yükseköğretim
İngiltere Open University ile Avustralya New England University’de yükseköğretimde uzaktan eğitim yönetiminin karşılaştırılması ve Türkiye için bir model önerisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/727
2016-12-03T01:00:08Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Acat, Bahaddin
Kılıçoğlu, Gökhan
TR234651
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:25:08Z
2016-12-02T07:25:08Z
2014
2014-07-02
http://hdl.handle.net/11684/727
Amaç: Bu araştırma İngiltere‟deki öğretmenlerin çokkültürlü öğretim yeterlikleri ile Türk öğrencilerin kültürleşme tercihlerinin, öğrencilerin okula aidiyet duygularını ve akademik başarılarını yordayıp yordamadığını belirlemeyi amaçlamaktadır.
Yöntem: İlişkisel desende tasarlanan araştırmanın çalışma grubunu Türklerin yoğun olarak yaşadığı Londra şehrinde Enfield, Hackney, Haringey, Islington, Stoke Newington, Tottenham bölgesinden küme örnekleme tekniğiyle seçilen 7 İngiliz okulundaki Key Stage 3, Key Stage 4 ve 16 yaş sonrası aşamasındaki 275 Türk öğrencisi ve onların İngilizce, Matematik ve Fen derslerine giren 77 öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının geçerlik ve güvenirlikleri araştırmacı tarafından yapılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde ise yüzde (%) , frekans (n), ortalama (X), standart sapma (SS), bağımsız gruplar t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Scheffe ve Dunnett-C anlamlılık testleri, eta kare (2), Pearson momentler korelasyon analizi ve çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Öğretmenlerin çokkültürlü öğretim yeterlikleri yüksektir. Öğrenciler kültürleşme tercihlerini en yüksek ortalamayla bütünleşme alt ölçeğinde değerlendirirlerken, bu tercihi sırasıyla ayırma, aykırılaşma ve erime takip etmektedir. Öğrencilerin okula aidiyet duyguları orta düzeyin üstünde iken; büyük çoğunluğunun akademik başarıları orta ve alt düzeydedir. Öğretmenlerin çokkültürlü öğretim yeterliği algıları öğrencilerin okula aidiyet duygularını ve akademik başarılarını yordamazken; öğrencilerin bütünleşme tercihleri okula aidiyet duygularını olumlu yönde, reddedilmişlik duygularını ise olumsuz yönde yordamaktadır.
Sonuç ve Tartışma: Alanyazında çokkültürlü öğretimin öğrenciler açısından birçok olumlu çıktısına değinilse de araştırma sonucuna göre öğretmenlerin çokkültürlü öğretim yeterliklerinin öğrencilerin okula aidiyetleri ve akademik başarılarıyla bir ilişkisi olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak öğrencilerin bütünleşme tercihleri onların okula aidiyetlerini arttırmakta; reddedilmişlik duygularını ise azaltmaktadır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:33:50Z
No. of bitstreams: 1
10042926.pdf: 2051980 bytes, checksum: e61e79b44a38b3de880a0e3fe05b75aa (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İngiltere'deki Türk Öğrenciler
İngiltere’deki öğretmenlerin çokkültürlü öğretim yeterlikleri ile türk öğrencilerin kültürleşme tercihlerinin okula aidiyet duygusu ve akademik başarıyla ilgisi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/728
2016-12-03T01:00:16Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
Tezel, Özden
Çelik, Kübra
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Fen Bilgisi Öğretmenliği
2016-12-02T07:25:12Z
2016-12-02T07:25:12Z
2014
2014-07-11
http://hdl.handle.net/11684/728
Amaç: Günümüzde öğretme-öğrenme sürecini zenginleştiren, öğrencilerin
bireysel farklılıklarını öne çıkaran ve olaylar arasında ilişki kurabilen bireylerin
yetiştirilmesini sağlayacak eğitim sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda,
öğrencilerin farklı alanlarda da olsa ilgi ve kapasitelerinin üst düzeyde olduğunu
savunan çoklu zekâ kuramı ve bir disiplin alanı ile ilgili bilgileri diğer disiplinlere
transfer edip analiz eden bireyler yetiştiren disiplinler arası yaklaşım ön plâna
çıkmaktadır. Bu çalışma, fen ve teknoloji öğretmenlerinin çoklu zekâ kuramı ve
disiplinler arası yaklaşımı temel alan uygulamalara ilişkin görüşlerinin tespit edilmesi
amacıyla yapılmıştır. Ayrıca çalışmada, öğretmenlerin çoklu zekâ kuramı ve disiplinler
arası yaklaşımın uygulanmasına ilişkin görüşleri ile kişisel özellikleri arasında anlamlı
bir farklılaşma olup olmadığı araştırılmıştır.
Yöntem: Fen ve teknoloji öğretiminde çoklu zekâ kuramının uygulanması ile
ilgili öğretmen görüşlerinin tespiti için Ünal (2009) tarafından geliştirilen “Çoklu Zekâ
Kuramının Uygulanmasına İlişkin Öğretmen Görüşleri Ölçeği (ÇZKUİÖG)” ile fen ve
teknoloji öğretmenlerinin disiplinler arası öğretime ve öğretimin uygulanmasına ilişkin
görüşlerinin tespiti için Dervişoğlu ve Soran (2003) tarafından geliştirilen “Fen ve
Teknoloji Öğretmenlerinin Disiplinler Arası Öğretime ve Öğretimin Uygulanmasına
İlişkin Görüşleri Ölçekleri (DAÖİG ve DAÖUİG)” kullanılmıştır. Ayrıca kişisel
özelliklerin belirlenmesi amacıyla “kişisel bilgi formu” uygulanmıştır. Araştırmanın
örneklemini; Eskişehir il merkezindeki Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ilköğretim
okulunun ikinci kademesinde 2011-2012 eğitim-öğretim yılında görev yapan fen ve
teknoloji öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırma tarama modelinden yararlanılarak
gerçekleştirilen betimsel nitelikte bir çalışmadır.Verilerin analizinde, çoklu zekâ kuramı
ve disiplinler arası yaklaşımı temel alan fen ve teknoloji uygulamalarına ilişkin
görüşlerinin tespiti için aritmetik ortalama, standart sapma değerleri hesaplanmış;
gruplar arası farklılıkları belirlemek amacıyla normal dağılım testi, t-testi, varyans ve
post hoc analizi kullanılmıştır. Ayrıca çoklu zekâ kuramının uygulanmasına ilişkin
öğretmen görüşleri (ÇZKUİÖG), disiplinler arası öğretime ilişkin öğretmen görüşleri (DAÖİG) ve disiplinler arası öğretimin uygulanmasına ilişkin öğretmen görüşleri
(DAÖUİG) ölçekleri arasındaki ilişkinin tespiti için de korelâsyon analizi yapılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulgularına göre; öğretmenlerin çoklu zekâ kuramının ve
disiplinler arası öğretimin uygulanmasına ilişkin görüşleri arasında; cinsiyet, mezun
olduğu fakülte ve derece türü, dersine girdiği sınıflardaki öğrenci sayısı, görev yaptığı
okuldaki ünvanı, kıdem yılı ve toplam yöneticilik yılına göre gruplar arasında anlamlı
farklılık saptanmamıştır. Öğretmenlerin disiplinler arası öğretime ilişkin görüşleri
arasında; mezun olduğu fakülte ve derece türü, dersine girdiği sınıflardaki öğrenci
sayısı, görev yaptığı okuldaki ünvanı, kıdem yılı ve toplam yöneticilik yılına göre
gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamış ancak, cinsiyete göre anlamlı farklılık
görülmüştür. Ayrıca, disiplinler arası öğretime ilişkin öğretmen görüşleri (DAÖİG),
disiplinler arası öğretimin uygulanmasına ilişkin öğretmen görüşleri (DAÖUİG) ve
çoklu zekâ kuramının uygulanmasına ilişkin öğretmen görüşleri (ÇZKUİÖG) arasında
pozitif doğrusal bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre; fen ve teknoloji
öğretmenlerinin disiplinler arası öğretime, disiplinler arası öğretimin ve çoklu zekâ
kuramının uygulanmasına ilişkin görüşlerinin “orta düzeyde” olduğu tespit edilmiştir.
Fen ve teknoloji öğretmenlerinin, çoklu zekâ kuramının uygulanmasına ilişkin
görüşlerinin, okul idarecileri ile öğretmenler arasında, idarecilerin lehine anlamlı
düzeyde farklılaştığı, disiplinler arası öğretime ilişkin görüşlerinin ise, kadın ve erkek
öğretmenler arasında, erkek öğretmenler lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı sonucu
elde edilmiştir. Fen ve teknoloji öğretmenlerinin, çoklu zekâ kuramının uygulanmasına
ilişkin görüşlerinin, çoklu zekâ kuramı ile ilgili bilgi kaynaklarından olan kitap, broşür,
seminer, makale, hizmet öncesi eğitim ve hizmet içi eğitimden yararlanma durumuna
göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı belirlenmiştir. Çoklu zekâ ve disiplinler arası
yaklaşıma dayalı fen ve teknoloji öğretiminin en iyi şekilde uygulanabilmesine ve yeni
yapılacak araştırmalara yönelik öneriler geliştirilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:42:16Z
No. of bitstreams: 1
10044248.pdf: 2975254 bytes, checksum: 131746bde1c2115945444618e7b326c3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çoklu Zekâ Kuramı
Çoklu zeka ve disiplinler arası yaklaşım temelli fen ve teknoloji dersi ve uygulamalarına ilişkin öğretmen görüşleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/729
2016-12-03T01:00:18Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Özalp, Yeliz Baykal
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:25:15Z
2016-12-02T07:25:15Z
2014
2014-06-02
http://hdl.handle.net/11684/729
Amaç: Bu araştırmanın amacı, öğretim elemanlarında strese neden olan örgütsel faktörleri ve öğretim elemanlarının uyguladıkları stresle başa çıkma stratejilerini belirlemektir.
Yöntem: Tarama modeli kullanılan bu araştırmada, Balcı, A. (1993) tarafından geliştirilen “Üniversite Öğretim Elemanının İş Stresi Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmış ve örneklem, 2011-2012 akademik yılında Trakya Üniversitesi’nde görevli 210 öğretim elemanı olarak belirlenmiştir. Katılımcı görüşlerinin cinsiyet, yaş, medeni durum, akademik unvan, mesleki kıdem, fakülte ve yönetim görevi değişkenlerine göre anlamlı fark gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla parametrik ve parametrik olmayan analiz teknikleri kullanılmıştır.
Bulgular: Öğretim elemanlarının yaşadığı örgütsel stresin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öğretim elemanlarında en çok strese neden olan faktörün iş yükü olduğu görülmüştür. Öğretim elemanlarının örgütsel stres düzeylerinin yaş, unvan ve mesleki kıdem değişkenlerine göre anlamlı fark gösterdiği tespit edilmiştir. Stresle baş etme stratejileri ölçeği ile elde edilen verilerin analizi sonucunda, öğretim elemanlarının ölçekteki stratejileri ara sıra uyguladıkları görülmüştür. Öğretim elemanlarınca en çok kullanılan strateji hayattan beklenti ve amaçlarına dönük girişimde bulunmadır. Öğretim elemanlarının stratejileri kullanma sıklıklarının medeni durum, unvan ve mesleki kıdem değişkenlerine göre anlamlı fark gösterdiği belirlenmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonuçları, öğretim elemanlarının orta derecede stresli olduğunu ve stresle başa çıkma stratejilerine ara sıra başvurduklarını göstermiştir. Kurumda strese neden olan etmenlerin stresi en aza indirgeyecek biçimde yeniden yapılandırılması ve stres yönetimi eğitimi verilmesi önerilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:47:57Z
No. of bitstreams: 1
10037017.pdf.pdf: 2759192 bytes, checksum: 3dad3dbd74240e51c190737d7f2bea8c (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Stres
Öretim elemanlarında iş stresine neden olan örgütsel etmenler ve öğretim elemanlarının örgütsel stresle baş etme stratejileri (Trakya Üniversitesi örneği)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/730
2016-12-03T01:00:25Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, Bahaddin
Oruç, Eylem
TR103116
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:25:19Z
2016-12-02T07:25:19Z
2014
2014-06-09
http://hdl.handle.net/11684/730
Amaç: Eğitim uygulamalarında ön plana çıkan öğrenci merkezli eğitim,
öğretmenlerin öğrencilere öğrenme süreçlerinde daha fazla kontrol vermelerini
gerektirmektedir. Türkiye’de öğrencilerin kendi öğrenmeleriyle ilgili karar verme
sürecine dahil edilmesine ilişkin bilimsel çalışmalar az sayıdadır. Bu araştırmanın
amacı, İngilizce hazırlık eğitimi sınıf ortamlarında güç paylaşımı düzeyinin belirlenmesi
ve bu düzeyin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir.
Yöntem: Araştırmada nicel araştırma desenlerinden tarama modeli
kullanılmıştır. Evren üzerinden gerçekleştirilen çalışmada, İç Anadolu Bölgesi’ndeki bir
üniversitenin yabancı diller yüksekokulunda 2013-2014 öğretim yılında öğrenim gören
415 öğrenci çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen
Güç Paylaşımı Düzey Belirleme Ölçeği’nin uygulanmasıyla elde edilmiştir. Verilerin
istatistiksel çözümlemesi SPSS istatistik programıyla gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: İngilizce hazırlık eğitimi sınıf ortamlarında toplam ve faktörlere
ilişkin güç paylaşımının orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, içerik, süreç,
görevler, etkinlikler, değerlendirme faktörlerine ilişkin ve toplam güç paylaşımı
düzeylerinin İngilizce seviye gruplarına göre anlamlı olarak farklılaşmadığı; kurallar
faktöründe güç paylaşımı düzeyinin İngilizce seviye gruplarına göre anlamlı ve ileri
seviyenin lehine olarak farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Güç paylaşımı ölçeğinin
faktörleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler saptanmıştır.
Tartışma ve sonuç: Araştırmada, yükseköğretim İngilizce hazırlık eğitimi sınıf
ortamlarında ortalama bir düzeyde güç paylaşımı yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf
içi ilke ve kuralların belirlenmesinde ileri seviye öğrencilerine daha fazla sorumluluk
verildiği belirlenmiştir. Öğrencilerin içerik, süreç, görevler, etkinlikler ve değerlendirme
kararlarına katılımının İngilizce seviyelerine göre farklılaşmadığı sonucu sınıf
ortamlarında seviye grubu gözetmeksizin benzer yaklaşımların kullanıldığını
göstermektedir. Öğrencilere, kendi öğrenmelerinde daha fazla karar hakkı verilmesinin
onların eğitim süreçlerine katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T06:52:00Z
No. of bitstreams: 1
10009509.pdf: 4749739 bytes, checksum: bf6cedad404d073ec2087da41622de3f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğrenci Merkezli Eğitim
Yükseköğretim ingilizce hazırlık eğitimi sınıf ortamlarında güç paylaşımı düzeyinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/734
2016-12-03T01:00:14Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Yılmaz, Derya
TR142361
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-02T07:25:34Z
2016-12-02T07:25:34Z
2014
2014-08-13
http://hdl.handle.net/11684/734
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı, liselerde görev yapan öğretmenlerin dağıtılmış liderlik, örgütsel güven, örgütsel destek algıları ve görev yaptıkları okulların okul başarısı arasındaki yapısal ilişkileri açıklayan teorik modelleri test etmektir. Bu genel amaç doğrultusunda dağıtılmış liderlik, örgütsel güven, algılanan örgütsel destek ve okul başarısı ile ilgili literatürden yararlanılarak ortaya konulan iki model sınanmıştır.
Yöntem: Araştırma dört temel değişken arasında bir neden-sonuç ilişkisi bulunduğu düşüncesinden hareketle ilişkisel bir desende tasarlanmıştır. Test edilecek modellerde değişkenler arasında neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyacak her bir modelin bağımlı, bağımsız ve ara değişkenleri tespit edilmiştir. Araştırma evrenini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Eskişehir büyükşehir sınırları içerisinde bulunan kamuya ait liselerde görev yapan 2696 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma örneklemi, tabakalı örnekleme yöntemiyle seçilen, 22 farklı lisede görev yapan 352 lise öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırma verileri Dağıtılmış Liderlik Ölçeği, Örgütsel Güven Envanteri ve Algılanan Örgütsel Destek Ölçeği ile toplanmış olup örneklem grubunda yer alan liselerin 2012 yılı Yükseköğretime Geçiş Sınavı puanları ortalamaları okul başarısı değişkeninin belirlenmesinde kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde korelasyon, ölçeklerin yapı geçerliliklerinin sağlanmasında doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi ve yapısal eşitlik modelinin test edilmesinde Path analizinden yararlanılmıştır.
Bulgular: Öğretmenlerin örgütsel destek ve örgütsel güven algılarının dağıtılmış liderlik algılarını doğrudan etkilediği; dağıtılmış liderliğinde okul başarısını etkilediği varsayılarak oluşturulan Model 1’in uyum iyiliği değerleri ölçme modelinin kabul edilebilir bir model olduğunu gösterse de modeldeki ilişkilerin anlamlı olmaması sebebiyle Model 1’de oluşturulan yapıdan vazgeçilmiştir. Öğretmenlerin örgütsel güven algılarının doğrudan dağıtılmış liderlik algılarını; dağıtılmış liderlik algılarının doğrudan örgütsel destek algılarını ve örgütsel destek algılarının da okul başarısını etkilediği varsayımına dayanan Model 2’nin doğrulanması neticesinde öğretmenlerin örgütsel güven algılarının dağıtılmış liderliği, dağıtılmış liderliğin örgütsel destek algılarını ve örgütsel destek algılarının da okul başarısını olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, öğretmenlerin örgütsel güven algılarının dağıtılmış liderlik algıları üzerinden örgütsel destek algılarını dolaylı olarak olumlu yönde etkilediği; örgütsel güven algılarının, dağıtılmış liderlik algıları ve örgütsel destek algıları üzerinden okul başarısını dolaylı olarak olumlu yönde etkilediği bulunmuştur. Bununla birlikte öğretmenlerin dağıtılmış liderlik algılarının da örgütsel destek üzerinden okul başarısı üzerinde dolaylı olumlu yönde etkisi görülmektedir.
Sonuç ve Tartışma: Öğretmenlerin, yöneticilerin, velilerin ve hatta öğrencilerin okullarda liderlik rolleri üstlenmeleri ve karar verme süreçlerine katılımları, onların eğitim için yürütmüş oldukları faaliyetlerde önemsendiklerini ve değer gördüklerini düşünmelerini sağlayarak öğrenme odaklı bir iklim yaratılmasını sağlayabilmekte ve böylece okul başarısı bu durumdan olumlu yönde etkilenmektedir. Bu bakımdan okullarda yeni liderler ortaya çıkabilmesi, öğretmenlerin bir lider olarak gelişimlerinin desteklenmesi ve okulun mevcut liderlik kapasitesinin geliştirilmesi için okul müdürlerinin sahip oldukları otoriteyi okuldaki diğer çalışanlara bırakması, işbirliğini ve grup süreçlerini desteklemesi, diğer çalışanlara güven ve saygı göstermesi önerilebilir. Diğer yandan eğitimde politika yapıcılar okul çalışanlarının ihtiyaçlarını öncelikleyen bir eğitim için bürokrasiyi daha esnek hale getirebilirler ve kolektif liderliğe vurgu yapan anlayışın okullarda daha da iyileştirilmesi için destekleyici olabilirler.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-02T07:08:18Z
No. of bitstreams: 1
10047742.pdf: 2303932 bytes, checksum: b4d9e6618f4102559d356d2aba98c110 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Dağıtılmış Liderlik
Dağıtılmış liderliğin örgütsel güven ile algılanan örgütsel destek ve okul başarısıyla ilişkisi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/753
2016-12-07T01:00:21Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Yenilmez, Kürşat
Ata, Ayla
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Matematik Öğretmenliği
2016-12-06T07:26:11Z
2016-12-06T07:26:11Z
2014
2013
http://hdl.handle.net/11684/753
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim matematik öğretmeni adaylarının olasılık
konusundaki kavramsal ve işlemsel bilgi düzeylerini incelemektir. Bu araştırmada nitel
ve nicel araştırmanın bir arada kullanıldığı karma araştırma yöntemi kullanılmıştır.
Araştırma, nicel yönüyle tarama türünde iken araştırmanın nitel verileri yarı
yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2012-
2013 eğitim-öğretim yılında Türkiye’nin batısındaki bir devlet üniversitesinin
ilköğretim matematik öğretmenliği programında öğrenim görmekte olan 3. ve 4. sınıf
öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel verileri “Kavramsal Bilgi Testi” (KBT)
ve “Đslemsel Bilgi Testi (ĐBT)” ile 100 öğretmen adayından toplanmış ve araştırmacı
tarafından oluşturulan dereceli puanlama anahtarı kullanılarak analiz edilmiştir.
Araştırmanın nitel verileri ise yarı yapılandırılmış görüşme ile 20 öğretmen adayından
toplanmış ve içerik analizi yardımıyla analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda adayların
olasılık konusuna ilişkin kavramsal ve işlemsel bilgilerinin genel olarak orta düzeyde
olduğu belirlenmiştir. Kavramsal bilgi bağlamında adayların temel olasılık kavramlarını
birbirleri ile karıştırdıkları, permütasyon ve kombinasyon kavramları ile olay ve olasılık
türlerini açıklama ve günlük yaşamla ilişkilendirme konusunda yetersiz oldukları;
işlemsel bilgi bağlamında ise çeşitli türden olaylar ile geometriye dayalı olasılık hesabı
yapmada yetersiz oldukları tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda, olasılık
konusunda kavram ve işlem bilgisinin etkin bir şekilde kazandırılmasına yönelik bazı
öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-06T07:22:50Z
No. of bitstreams: 1
10007254.pdf: 1425177 bytes, checksum: bf54849a0276478afe2783fcfad26092 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kavramsal Bilgi
Öğretmen adaylarının olasılık konusuna ilişkin kavramsal ve işkemsel bilgi düzeylerinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/756
2016-12-10T01:00:21Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
İşçi, Sabiha
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:03:07Z
2016-12-09T07:03:07Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/756
Amaç: Bu araştırmada Türkiye’de eğitim yönetimi alanında 2008-2012 yılları arasında yapılmış lisansüstü tezlerinin tematik, metodolojik ve istatistiki çözümleme teknikleri açısından analizi yoluyla bir durum değerlendirmesi yapılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni kullanılarak yapılandırılmıştır. Çalışma eğitim yönetimi alanında 2008-2012 yılları arasında yapılmış 840 lisansüstü tez üzerinde yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak toplam on üç (13) maddeden oluşan Akademik Yayın Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Araştırmada veri analizi; içerik analizi türlerinden kategorisel analiz ve frekans analizi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Araştırma bulguları, eğitim yönetimi alanında yapılmış lisansüstü tezlerde birtakım eksikliklerin bulunduğunu göstermiştir. (i) Tema açısından, tezlerin dar bir alana yığıldığı, benzer konuların sıklıkla çalışıldığı; (ii) araştırma yöntem ve metodolojileri açısından; tezlerde tarama modelinin ağırlıklı olarak kullanıldığı, (iii) istatistiksel analiz teknikleri açısından ise betimsel, t-testi ve tek yönlü ANOVA tekniklerinin daha çok tercih edildiği elde edilen önemli bulgulardandır.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırma, eğitim yönetimi alanında birbirinin benzeri ve birçok yönden sorunlu araştırmaların var olduğunu göstermiştir. Eğitim yönetimi alanında üretilen tezlerin tema açısından dar bir alanda yığıldığı görülmüş ve tezlerde metodolojik açıdan birtakım eksikliklere rastlanmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulguların ve çıkarılan sonuçların Türkiye’de eğitim yönetimi alanının içinde bulunduğu durumu anlamada ve alanın geleceğine yön verme hususunda katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T06:28:22Z
No. of bitstreams: 1
10017005.pdf.pdf: 1633032 bytes, checksum: e995e1f984fe1d4f15ded31ca60c8e03 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Eğitim Yönetimi
TÜrkiye’de eğitim yönetimi alanında yapılmış lisansüstü tezlerin tematik, metodolojik ve istatistiksel açıdan incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/757
2016-12-10T01:00:28Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_155
Girmen, Pınar
Hasanoğlu, Gülcihan
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2016-12-09T07:03:10Z
2016-12-09T07:03:10Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/757
Amaç: Bu araştırma, birleştirilmiş sınıflarda kaynaştırma eğitimine ilişkin öğretmen, normal gelişim gösteren öğrenci ve özel gereksinimli öğrenci velilerinin yaşadıkları sorunları belirlemek ve bu sorunlara çözüm önerileri getirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Yöntem: Bu araştırmada, nitel araştırma yaklaşımından yararlanılmıştır. Araştırmanın verileri, nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmış, verilerinin analizi içerik analizi yoluyla yapılmıştır.
Bulgular ve Sonuç: Araştırma sonunda öğretmenlerin; birleştirilmiş sınıfların öğretim şeklinden ve koşullarından kaynaklanan ve öğrenme-öğretme sürecinin verimliliğini olumsuz yönde etkileyen sorunlar yaşadığı belirlenmiştir. Öğretmenlerin sınıf yönetiminde başarılı olabilmek için, özel gereksinimli öğrencilerin sınıfta oturdukları yerleri değiştirerek fiziksel düzenlemeler yaptıkları, gerek özel gereksinimli öğrencilerin gerekse normal gelişim gösteren öğrencilerin olumsuz davranışları ile sözlü uyarı yoluyla baş etmeye çalıştığı, öğrenme-öğretme sürecinde özel gereksinimli öğrencilere zaman ayıramadıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin özel gereksinimli öğrencinin başarısını ölçme-değerlendirmede sadece gözlem yönteminden yararlandıkları belirlenmiştir.
Özel gereksinimli öğrenciler ile normal gelişim gösteren öğrenciler arasında ders dışı ve okul dışı yaşantıdaki iletişimin olumsuz olduğu anlaşılmıştır. Normal gelişim gösteren öğrencilerin; özel gereksinimli öğrencilere ilişkin olumsuz bir akademik algıya sahip olduğu, öte yandan ise davranışsal bakımdan olumlu algıya sahip oldukları belirlenmiştir.
Özel gereksinimli öğrenci velileri; öğrenme ortamını güvenli ve çocukları için diğer çocuklarla iletişime geçebilecekleri bir ortam olarak betimlemektedirler. Öğretmenler ile veliler arasında işbirliğinin olmadığı anlaşılmıştır. Özel gereksinimli öğrenci velileri, çocuklarının akranları tarafından özellikle dışlanma ve fiziksel şiddete uğramalarından ve çocuklarının kendini yeterli görmemelerinden kaynaklanan sorunlar yaşamaktadırlar.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T06:36:02Z
No. of bitstreams: 1
10009003.pdf: 1438950 bytes, checksum: e488cc2ab2c2af43648fb5991f5ba43c (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kaynaştırma
Birleştirilmiş sınıflardaki kaynaştırma eğitiminde yaşanan sorunlara ilişkin görüşler
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/764
2016-12-10T01:00:24Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Arı, Asım
Sarıtaş, Baki
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:03:34Z
2016-12-09T07:03:34Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/764
Amaç: Bu araştırmanın amacı, yükseköğretimde ortak zorunlu olarak okutulan İngilizce-I dersinin uygulanmasında karşılaşılan sorunların, öğrenci ve öğretim elemanı görüşlerine göre belirlenmesidir.
Yöntem: Bu çalışma, var olan durumu belirlemeye yönelik betimsel bir araştırmadır. Araştırma, karma araştırma modeliyle gerçekleştirilmiştir. Nicel araştırmada, tarama modeli, nitel araştırmada durum çalışması modeli kullanılmıştır.
Nicel araştırmanın evrenini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Yerleşkesindeki fakültelerde İngilizce-I dersi alan öğrenciler oluşturmaktadır. Evrenden öğrenci örneklemi seçilirken, küme örneklem yöntemi kullanılmıştır. Küme olarak Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Yerleşkesindeki fakültelerin İngilizce-I dersi açılan 52 bölümü ele alınmış, 547 kişi örneklemi oluşturmuş, bir ölçek yoluyla veriler toplanmış ve analiz edilmiştir.
Nitel araştırmanın çalışma evrenini, Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Yerleşkesindeki fakültelerde İngilizce-I dersini yürüten öğretim elemanları oluşturmaktadır. Nitel araştırma için çalışma grubu oluşturulurken, toplam öğretim elemanı sayısının az oluşu sebebiyle 2012-2013 öğretim yılı güz döneminde söz konusu fakültelerde İngilizce-I derslerini yürüten 14 öğretim elemanının tamamının görüşlerinden yararlanılmıştır. Dolayısıyla araştırma, öğretim elemanlarının tamamına ulaşılarak evren üzerinden gerçekleştirilmiştir. Veriler 13 adet açık uçlu sorudan oluşan yarı-yapılandırılmış bir görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde içerik analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmada, önce öğrencilerden elde edilen verilere ilişkin bulgular, ‘İngilizce-I dersine yönelik olumlu, olumsuz, kullanılan materyallere ilişkin görüşler’ olmak üzere üç faktör başlığı altında, daha sonra İngilizce öğretim elemanlarından elde edilen verilere ilişkin bulgular on üç ana tema şeklinde sunulmuştur.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler: Bu araştırmanın alt amaçlarına yönelik elde edilen bulgular çerçevesinde ortaya çıkan, İngilizce-I dersine ilişkin olumlu ve olumsuz sonuçlar, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının görüşleri karşılaştırılarak literatür destekli olarak sunulmuştur. Niteliksiz öğretim programı, derslerin dil bilgisi ağırlıklı işlenmesi, temel dil becerilerinin göz ardı edilmesi, kalabalık sınıflar, fiziksel yetersizlikler ve ders saatlerinin yetersiz olması ortaya çıkan bazı sonuçlardır. Bu sonuçlarla ilgili tartışmalara, uygulayıcılar ve araştırmacılar için önerilere yer verilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T06:39:59Z
No. of bitstreams: 1
10010975.pdf: 1722604 bytes, checksum: d331e57d2d7f0ef7581847ac8a296986 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İngilizce Öğretimi
Yükseköğretimde İngilizce-I dersine ilişkin öğrenci ve öğretim elemanı görüşleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/766
2016-12-10T01:00:32Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Kurtuluş, Aytaç
Gündoğdu, Serap
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Matematik Öğretmenliği
2016-12-09T07:03:43Z
2016-12-09T07:03:43Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/766
Amaç: Bu araştırmanın amacı 7. ve 8. sınıfta öğrenim gören öğrencilerin sahip olduğu
matematiksel güç ile matematik özyeterliği arasındaki ilişkiyi belirlemektir.
Yöntem: Bu araştırmada nicel yöntemlerden biri olan ilişkisel model kullanılmıştır.
Araştırmanın örneklemi, tabakalı örnekleme yoluyla seçilmiş olup Aksaray ili Merkez
ilçesindeki kamu ilköğretim okullarında öğrenim gören 198’i 7. sınıf ve 204’ü 8. sınıf olmak
üzere 402 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Yeşildere (2006)
tarafından geliştirilen Matematiksel Güç Ölçeği ile Işıksal ve Aşkar (2003) tarafından
geliştirilmiş olan Matematiğe İlişkin Özyeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Veri analizinde
parametrik olmayan testler kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları matematik özyeterliği ile bilgi ölçeğinden alınan puanlar
ve matematik özyeterliği ile açık uçlu problemlerden alınan puanlar arasında pozitif yönde
anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun düşük
matematiksel güce, yüksek matematik özyeterliğine sahip olduğu görülmektedir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada düşük bir yüzdeyle de olsa matematiksel gücün
matematik özyeterliğini yordadığı görülmüştür. Farklı eğitim kademelerindeki öğrencilerin
matematik özyeterlikleri, matematik başarısı ve matematiksel güç düzeyleri arasındaki
ilişkilerin incelenmesinin alana faydalı olacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T06:51:37Z
No. of bitstreams: 1
10015799.pdf: 1940926 bytes, checksum: 4acc4761bd95c57664c014c57b16948f (MD5)
tur
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematiksel Güç
7. ve 8. sınıf öğrencilerinin sahip olduğu matematiksel güç ile matematik özyeterliği arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/768
2016-12-10T01:00:35Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yüksel, İsmail
Aydemir, Sevilay
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:03:50Z
2016-12-09T07:03:50Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/768
Amaç: Bu araştırmanın temel amacı; ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin medya
okuryazarlık düzeylerini; sosyo-demografik özellikleri, sosyo ekonomik durumları, medya
iletişim araçlarını kullanım sıklıkları ve medya okuryazarlığı dersini alıp almama durumları
açısından incelemektir.
Yöntem: Bu çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi
kullanılmıştır. Bu amaçla eğitim uzmanlarının görüşleri dâhilinde araştırmacı tarafından
geliştirilen Medya Okuryazarlığı Düzey Belirleme Ölçeği’nin 8. sınıf öğrencilerine
uygulanmasıyla veriler toplanarak, elde edilen verilerin istatistiksel çözümlemeleri
yapılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları, öğrencilerin iyi bir düzeyde medya okuryazarı
olduğunu göstermektedir. Ayrıca öğrencilerin medya okuryazarlık düzeyleri arasında; annebaba
eğitim durumuna, sosyo-ekonomik duruma ve okulun bulunduğu yere (şehir merkezi -
kırsal), televizyon izleme süresine, internet bağlantılı bilgisayara ve cep telefonuna sahip olma
durumuna, sinemaya gitme, kitap, gazete ve dergi okuma sıklığına göre anlamlı farklılık
olduğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra dersi alan ve almayan öğrencilerin medya okuryazarlık
düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılığa rastlanmamıştır.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada; şehir merkezindeki okullarda öğrenim gören,
anne-baba eğitim düzeyi ve sosyo ekonomik düzeyi daha yüksek olan, kitap, dergi ve gazete
okuma alışkanlığı olan, daha az televizyon izleyen, internet bağlantılı bilgisayarı ve cep
telefonu olan öğrencilerin medya okuryazarlık düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür.
Araştırmada ortaya çıkan bu sonuçlar değerlendirilerek öğrencilere medya okuryazarlığına
ilişkin bilgi, beceri ve tutumların kazandırılması yönünde yapılacak uygulamaların
geliştirilmesinin; gelecekte bilgiyi yalnızca tüketen değil aynı zamanda bilgiyi inşa eden,
bilinçli, sorumluluk sahibi ve çevresine duyarlı bireyler yetiştirmek açısından faydalı
olabileceği düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T07:02:31Z
No. of bitstreams: 1
10013991.pdf.pdf: 1630886 bytes, checksum: c43f256fb4ee19a2d386d882129dba93 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okuryazarlık
Ortaokul 8. sınıf öğrencilerinin medya okuryazarlık düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/769
2016-12-10T01:00:08Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, M. Bahaddin
Çam, Şefika Sümeyye
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:03:53Z
2016-12-09T07:03:53Z
2013
2013-04-10
http://hdl.handle.net/11684/769
Amaç: Dünya genelinde son yıllarda gündemde olan farklılaştırılmış öğretim ile
öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre öğretim sağlanması mümkündür. Bu yeni yaklaşıma
ne kadar hazır olduklarını tespit etmek amacıyla araştırmada, ortaokul öğretmenlerinin
farklılaştırılmış öğretimi uygulama ve yetkinlik düzeyleri incelenmiştir.
Yöntem: Araştırmada nicel araştırma türlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Okulun
konumu ve yapısına göre tabakalı örnekleme yöntemi ile Eskişehir il merkezindeki toplam
346 öğretmene basit rastlantısal yolla ulaşılarak çalışma yürütülmüştür. Araştırmanın verileri
araştırmacı tarafından geliştirilen ölçek ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde SPSS
istatistik programından yararlanılmıştır.
Bulgular: Öğretmenlerin farklılaştırılmış öğretim yaklaşımını mevcut koşullara göre
uygulama düzeyleri orta düzeydeyken buna ilişkin yetkinlik durumları yüksek düzeyde
çıkmıştır. Mevcut uygulama toplam puanının branşa ve öğrenim durumuna göre değişmediği,
okulun yapısı ve konumuna göre ise özel okullar lehine fark oluşturduğu tespit edilmiştir.
Yetkinlik boyutunda ise puan farklılığının branşa, öğrenim durumuna, okulun konumu ve
yapısına göre anlamlı bir fark oluşturmadığı ortaya çıkarmıştır. Mevcut durum ve yetkinlik
arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık ortaya çıkmıştır.
Tartışma ve Sonuç: Farklılaştırılmış öğretim yaklaşımına ilişkin öğretmenlerin benzer
yetkinlik düzeyinde oldukları, okulun yapısı ve konumuna bağlı olarak uygulamada
farklılaştıkları, bu farklılığın ise özel okullar lehine olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygun
öğrenme ortamlarının sağlanması ile uygulamada ortaya çıkan bu farklılığın ortadan
kaldırılabileceği düşünülebilir. Öğrenim durumuna göre öğretimi farklılaştırmada herhangi bir
farklılığın ortaya çıkmaması ise alınan eğitim ile öğretim yöntemini kullanma arasında bir
ilişki olmadığını ifade etmektedir. Branşa göre bir farklılığın ortaya çıkmaması da her derste
bu öğretimin kullanılabileceğini göstermektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-08T07:06:55Z
No. of bitstreams: 1
10016248.pdf: 4021584 bytes, checksum: 603d765bd5ed6a4446891bd636d42bbe (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Farklılaştırılmış Öğretim
Öğretmenlerin farklılaştırılmış öğretim yaklaşımını uygulama ve buna ilişkin yetkinlik düzeyleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/770
2016-12-10T01:00:11Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
İşcen, Cansu Filik
Mete, Ali
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2016-12-09T07:03:56Z
2016-12-09T07:03:56Z
2014
2014-08-15
http://hdl.handle.net/11684/770
Amaç: Bu araştırmanın amacı, Çevre Koruma Kulübü’nün öğrencilerin çevreye yönelik tutumunu ve çevre bilgisini nasıl etkilediğini göstermektir.
Yöntem: Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma evrenini 2013-2014 eğitim-öğretim yılı, Adıyaman ili Kahta ilçesindeki 7. ve 8. sınıf ortaokul öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma Salkımbağı Ortaokulu’nda öğrenim gören 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden basit tesadüfî örnekleme yöntemiyle belirlenen 23 kişilik deney grubuyla yapılmıştır. Araştırmada çevre tutum ölçeği ve çevre bilgisi testi ön-test ve etkinlikler yapıldıktan sonra deney ve kontrol gruplarına son-test olarak uygulanmıştır. Ardından çalışmayı desteklemek için katılımcılara nitel araştırma yöntemlerinden yapılandırılmış yazılı görüşme tekniği uygulanmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları, Çevre Koruma Kulübü’nün çevre tutumu ve çevre bilgisini anlamlı şekilde artırdığını ayrıca bu bulguların cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerinden etkilenmediğini göstermiştir. Bununla beraber çevre bilgisiyle çevreye yönelik tutum arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Çalışma Çevre Koruma Kulübü etkinliklerinin öğrencilerin çevre tutumu ve çevre bilgisini arttırdığını göstermiştir. Araştırmadakine benzer etkinliklerin sosyal kulüplerde yapılması gerektiği ve bu sosyal kulüplerin etkin şekilde işlendiğinde çevre eğitimi açısından yararlı olacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-09T06:13:28Z
No. of bitstreams: 1
10047435.pdf: 3536563 bytes, checksum: 540de1efb7d245d3c0baed2d1376dda9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çevre Koruma Kulübü
İlköğretim öğrencilerinin çevreye yönelik bilgi ve tutumlarına çevre koruma kulübü’nün etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/771
2016-12-10T01:00:18Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Çubukçu, Zühal
Yılmaz, Burak Yasin
TR48434
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:04:00Z
2016-12-09T07:04:00Z
2014
2014-10-01
http://hdl.handle.net/11684/771
Amaç: Bu araştırmada Ortaokul Matematik Öğretmenlerinin görüşlerine göre, İlköğretim Matematik Öğretmenliği Lisans Programında yer alan derslerin mesleki kullanılabilirliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Çalışma grubunu, Eskişehir’de farklı sosyo-ekonomik çevrelerden ortaokullarda görev yapan 28 matematik öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubunun seçiminde, amaçlı örnekleme türlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Veriler, altı sorudan oluşan yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Görüşmede elde edilen veriler ses kayıt cihazı ile kaydedilmiş, dökümleri yapılmış ve bilgisayar programında içerik analizi yapılarak incelenmiştir.
Bulgular: Nitel verilerin içerik analizi sonucunda, öğretmenlerin lisansta aldığını belirttiği dersler, bu dersler hakkındaki görüşleri ve önerileri olmak üzere üç ana temaya ulaşılmıştır. Aldıkları dersler ana temasında dersler ve derslerin sınıflandırılması temaları yer almaktadır. Öğretmenler dersleri genelde alan dersleri ve meslek dersleri olarak sınıflamış, alan derslerinin meslek derslerinden daha ağırlıklı olduğunu ancak meslek derslerinin daha ağırlıklı olması gerektiğini belirtmişlerdir. Dersler hakkındaki görüşler ana temasında derslerin mesleki kullanılabilirliği ve alan derslerine yönelik görüşler temaları yer almaktadır. Alan derslerine yönelik olarak, çok fazla verildiğini, mesleki kullanılabilirliğinin olmadığını, ortaokul matematik dersi ile ilişki kuramadıklarını ifade etmişlerdir. Son olarak da öneriler ana temasında öğretmenlerin program ve fakültelere yönelik önerilerine yer verilmiştir.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler: Elde edilen bulgular çerçevesinde, öğretmenler aldıkları dersleri Alan Bilgisi, Meslek Bilgisi ve Genel Kültür olarak sınıflamış, Alan Bilgisi derslerinin en fazla orana sahip olduğunu ancak Meslek Bilgisi derslerinin en fazla orana sahip olması gerektiğini belirtmişlerdir. Derslerden en fazla Özel Öğretim Yöntemleri, Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı, Öğretmenlik Uygulamaları ve genel olarak da Meslek Bilgisi derslerinin meslekte kullanılabilir olduğu, Matematik ve yan alan (Fen) derslerinin kullanılabilirliğinin olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Alan bilgisi derslerinin Ortaokul Matematik Dersi Öğretim Programıyla ilişkisinin olmadığını ifade etmişlerdir. Alan Bilgisi derslerinin yerine ya da yanında daha fazla Meslek Bilgisi dersleri ve Ortaokul Matematik konuları ile ilgili derslerin öğretimine yönelik derslerin olmasını, Öğretmenlik Uygulamalarının sayısının ve niteliğinin artırılmasını ve Uygulama Okullarının oluşturulmasını önermişlerdir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-09T06:23:05Z
No. of bitstreams: 1
10016125.pdf: 5600182 bytes, checksum: 6dad3a68a480378c40f13329fb5b2993 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İlköğretim Matematik Öğretmenliği
İlköğretim matematik öğretmenliği derslerinin mesleki kullanılabilirliği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/772
2016-12-10T01:00:26Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Arı, Asım
İnci, Tuğba
TR47862
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-09T07:04:04Z
2016-12-09T07:04:04Z
2014
2014-09-29
http://hdl.handle.net/11684/772
Amaç: Bu araştırmada Sekizinci Sınıf Fen ve Teknoloji Dersine İlişkin Ortak Sınav Soruları’nın değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, nitel araştırma yaklaşımları kullanılarak yapılandırılmıştır. Araştırmanın veri kaynakları 2013-2014 eğitim-öğretim yılında uygulanan Fen ve Teknoloji dersine ilişkin 40 (20+20) Ortak Sınav sorusu ile bu sınava ilişkin 137 (40+97) kazanımdan, çalışma grubu ise 18 Fen ve Teknoloji dersi öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada veriler öğretmen görüşme formu ve doküman incelemesi ile toplanmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz ile çözümlenmiştir.
Bulgular: Araştırma bulguları, Ortak Sınav sorularının sekizinci sınıf Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nda yer alan 137 kazanımdan 68’i ile ilgili olduğunu göstermiştir. MEB tarafından belirlenen Ortak Sınavlar’a ilişkin kazanımlar ve Ortak Sınav soruları alt düzey bilişsel basamaklarda yoğunlaşmaktadır. Yapılan görüşmelerde öğretmenler; Fen ve Teknoloji dersine ilişkin Ortak Sınavlar’da sorulan soru sayısını yeterli gördüklerini, soruların öğretim programıyla uyumlu olduğunu fakat sınavda sadece programda yer alan bazı kazanımlara ağırlık verildiğini ve diğer kazanımlarla ilgili soru sorulmadığını belirtmiştir. Ayrıca öğretmenler sınav sorularının daha seçici ve kapsamlı hale getirilmesini önermiştir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırma Ortak Sınav sorularının Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim programında yer alan kazanımların bir kısmına ilişkin olduğunu; sınav soruları ve sınava ilişkin kazanımların alt düzey bilişsel basamaklarda yer aldığını; Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin, sorulan soru sayısını yeterli gördüğünü fakat soruların seçicilik, kapsam gibi niteliklerinin artırılmasını vurguladığını göstermiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-09T06:31:15Z
No. of bitstreams: 1
10025693.pdf.pdf: 3184380 bytes, checksum: f5b0784f3062f4ea423181bb54b5f5e0 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Ortak Sınav
Sekizinci sınıf fen ve teknoloji dersine ilişkin ortak sınav sorularının değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/776
2016-12-15T01:00:21Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Saban, Pınar Anapa
Yemenli, Esra
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Matematik Öğretmenliği
2016-12-14T06:55:16Z
2016-12-14T06:55:16Z
2013
2013-04-10
http://hdl.handle.net/11684/776
Amaç: Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin matematiğin temellerine ilişkin
felsefi görüşlerini belirlemektir.
Yöntem: Bu çalışmada tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu iki devlet
üniversitesinde öğrenim gören 486 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin görüşlerini
belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından ölçek geliştirilmiştir. Geçerliği ve güvenirliği
sağlanan ölçek, çalışma grubuna uygulanarak veriler analiz edilmiştir. Analiz aşamasında
parametrik olmayan testler kullanılmıştır.
Bulgular: Bu çalışmada, öğrencilerin farklı matematik felsefelerini benimsediği
belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin felsefi görüşlerinin, çeşitli değişkenlere göre farklılık
gösterdiği tespit edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Üniversite öğrencilerinin felsefi görüşleri, cinsiyet ve akademik
başarıya göre farklılık göstermezken, bazı dersleri alma durumlarına ve öğrenim gördüğü
fakültelere göre farklılık göstermektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-12T06:19:20Z
No. of bitstreams: 1
10017167.pdf: 2074471 bytes, checksum: ebc9ac00f512ae19fba98f5e1202da85 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematik Felsefesi
Üniversite öğrencilerinin matematiğin temellerine ilişkin felsefi görüşleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/779
2016-12-15T01:00:27Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Çelen, Ümit
Tonguç, Dinçer
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Matematik Öğretmenliği
2016-12-14T06:55:25Z
2016-12-14T06:55:25Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/779
Amaç: Bu araştırmada, 8. sınıf öğrencilerinin motivasyon düzeylerinin ve özdüzenlemeye
dayalı öğrenme stratejilerinin matematik başarısını yordama gücü
incelenmiştir. Ayrıca öğrencilerin motivasyon düzeylerinin ve öz-düzenlemeye dayalı
öğrenme stratejilerinin cinsiyete göre matematik başarısını yordama gücü araştırılmış ve
bağımsız değişkenler demografik değişkenler açısından incelenmiştir.
Yöntem: İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın çalışma
grubunu Eskişehir il merkezinde öğrenim gören 608 sekizinci sınıf öğrencisi
oluşturmaktadır. Verilerin toplanması aşamasında Pintrich, Smith, Garcia ve
McKeachie (1991) tarafından geliştirilen Karadeniz, Büyüköztürk, Akgün, Kılıç
Çakmak ve Demirel (2008) tarafından Türkçeye uyarlanan Güdülenme ve Öğrenme
Stratejileri Ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin matematik başarılarının belirlenmesi için
araştırmacı tarafından geliştirilen başarı testi kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin motivasyon düzeyleri ve özdüzenlemeye
dayalı öğrenme stratejileri, matematik başarısı üzerindeki değişkenliğin
%47.1’ini açıklamıştır. Erkek öğrencilerdeki motivasyon düzeylerinin ve özdüzenlemeye
dayalı öğrenme stratejilerinin, matematik başarısını yordama gücü kız
öğrencilerden daha yüksek bulunmuştur. Öğrencilerin motivasyon düzeyleri ve özdüzenlemeye
dayalı öğrenme stratejileri cinsiyete, ailelerinin eğitimleriyle ilgilenme
durumlarına, matematik dersine çalışırken en çok yardım alınan kişilere göre
farklılaşmıştır.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, zaman ve çalışma ortamı faktörü en güçlü
yordayıcı olmuştur. Bu sebeple öğrenciler, hedeflerini belirli bir zaman dilimine
yaymalı, çalışmalarında sürekli olmalı ve çalışma ortamının elverişli olması için gayret
göstermelidirler. Ayrıca elde edilen bulguların, matematik başarısını arttırmaya yönelik
yapılacak olan çalışmalara fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-12T06:29:55Z
No. of bitstreams: 1
10009586.pdf: 11574585 bytes, checksum: d08a8c457014ba3a49e13527bfc311f9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öz-düzenlemeye Dayalı Öğrenme Stratejileri
Sekizinci sınıf öğrencilerinin motivasyon düzeylerinin ve öz-düzenlemeye dayalı öğrenme stratejilerinin matematik başarısını yordama gücü
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/790
2016-12-15T01:00:37Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Özabacı, Nilüfer
Kayacık, Elif
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2016-12-14T06:56:34Z
2016-12-14T06:56:34Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/790
Amaç: Bu araştırmada İlköğretim 6. , 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin öğrenme stilleri ile çalışma alışkanlıkları, ödev motivasyonları ve ödev yapma stilleri arasındaki ilişki ve farklılıklar belirlenmeye çalışılmıştır.
Yöntem: Araştırmanın örneklemini, 2010-2011 öğretim yılı Ankara ilinde öğrenim gören 6. ,7. ve 8. sınıf öğrencileri arasından rastlantısal olarak seçilen, Çankaya, Keçiören, Mamak, Altındağ, Yenimahalle, Gölbaşı ilçelerinde bulunan 11 okul ve toplam 704 öğrenci oluşturmaktadır.
Araştırmada Öğrencileri tanımayı sağlayacak sorular içeren “Kişisel Bilgi Formu”, öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlenmesinde Aşkar ve Akkoyunlu tarafından (1993) Türkçe ‘ye uyarlanan “Kolb Öğrenme Stili Ölçeği”, öğrencilerin çalışma alışkanlıklarının belirlenmesinde Doğanay, A. , Türkoğlu, A. ve Yıldırım, A. (2000) tarafından geliştirilen “Çalışma Alışkanlıkları” ölçeği ve öğrencilerin ödev motivasyonları ve ödev yapma stillerinin belirlenmesinde ise Hong ve Milgram (1996) tarafından geliştirilen ve İflazoğlu (2006) tarafından Türkçe ’ye uyarlanan “Ödev Motivasyonu ve Ödev Stilleri ” ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Verilerin analizi için frekansları, yüzdeleri, aritmetik ortalamaları ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır. Öğrenme stilleri ile çalışma alışkanlıkları arasındaki ilişkiye, öğrenme stilleri ile ödev yapma stilleri ve ödev motivasyonları arasındaki ilişkiye, öğrenme stillerine göre ödev yapma stilleri ve çalışma alışkanlıkları arasındaki farklılaşma durumuna ve son olarak ödev yapma stilleri, ödev yapma motivasyonları ve çalışma alışkanlıklarının öğrencilerin demografik özelliklerine göre farklılaşma durumuna bakılmıştır. Pearson Korelasyon Katsayısı, t-testi ve varyans analizi teknikleri kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %54,8’i değiştiren, %24,3’ü yerleştiren, %13,9’u özümseyen, %7’si ayrıştıran öğrenme stiline sahiptir. Ödev yapma sürecinde kendi kendilerine motive olan öğrenciler 107 (%15,2) iken, aileleri tarafından motive edilmeyi tercih edenler 86 (%12,2) ve öğretmenleri tarafından motive edilmeyi tercih edenlerin 111 (%15,8) olduğu görülmüştür. Ödevlerini bir an önce yapmak isteyen öğrenci sayısı 63 (%8,9) ve ödevlerini bitirmede ısrarlı olan öğrenci sayısı ise 109 (%15,5)’dur. Öğrencilerin çalışma alışkanlıkları incelendiğinde, alt boyutlarından en yüksek ortalama ile 47,06 aktif öğrenme, ikinci sırada 44,86 ortalama ile çalışma için hazırlık çalışma alışkanlığını kullandıkları, en az ortalamaya ise ödev hazırlamada stres ve kaygı alt boyutu sahiptir.
Tartışma ve Sonuç: Araştırma sonucunda, ilköğretim 6. , 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin öğrenme stili ile ödev motivasyonu ve ödev yapma stili arasında anlamlı bir ilişki ve farklılık bulunmaz iken çalışma alışkanlıkları ile öğrenme stili arasında anlamlı ilişki ve farklılıklar bulunmuştur. Öğrencilerin ödev yapma stillerinin, ödev yapma motivasyonlarının ve çalışma alışkanlıklarının; öğrenim gördükleri okullara, sınıf düzeylerine, cinsiyetlerine göre farklılaştığı görülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-12T06:38:55Z
No. of bitstreams: 1
464099.pdf: 2658116 bytes, checksum: 54e3708dcba720afe5cb2bb5c333ee3f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kolb Öğrenme Stili
Öğrencilerin kolb öğrenme stillerine göre çalışma alışkanlıkları, ödev yapma motivasyonları ve stilleri üzerine bir çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/780
2016-12-15T01:00:28Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_155
Anagün, Şengül Saime
Kardeş, Nergiz
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Sınıf Öğretmenliği
2016-12-14T06:55:28Z
2016-12-14T06:55:28Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/780
Amaç: Günümüzde hayatın her alanında problem çözme ve karar verme yetenekleri
gelişmiş bireylere ihtiyaç vardır. Bu nedenle öğrencilere bilimsel süreç becerileri, problem
çözme, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve etkili karar verme gibi beceriler
kazandırılmalıdır. Öğrencilerin tartışma etkinliklerine katılımları sadece fen konularını
öğrenmelerini değil, araştırma, problem çözme, sorgulama, karar verme gibi becerilerinin
gelişimine de katkı sağlar. Bu araştırmanın amacı fen eğitiminde argümantasyon odaklı öğretim
yönteminin öğrencilerin karar verme, problem çözme ve argümantasyon becerilerinin
gelişimine etkisini araştırmaktır.
Yöntem: Bu araştırma nicel araştırma yöntemlerinden deneysel desene dayalı olarak
nitel ve nicel veri toplama araçlarının kullanıldığı karma yöntem biçiminde gerçekleştirilmiştir.
Araştırma 2011-2012 öğretim yılında beşinci sınıfa devam eden öğrencilerle yürütülmüştür.
Nicel veri toplama araçları ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Bunun yanında video
kayıtları ve öğrenci ürünleri de nitel veri toplama araçları olarak kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları, argümantasyon odaklı öğretimin yönteminin
uygulandığı deney grubu öğrencilerinin karar verme becerilerinin geliştiğini göstermiştir.
Argümantasyon odaklı öğretim yönteminin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin problem
çözme becerilerinin düzeyi ile kontrol grubu öğrencileri arasında anlamlı bir fark olmadığını
göstermiştir.Öğrencilerin oluşturdukları argümanlar Toulmin tarafından geliştirilen argüman
modeline göre değerlendirildiğinde, en fazla orta düzeyde argümanların oluşturulabildiği
gözlenmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırma argümantasyon odaklı öğretim yönteminin
öğrencilerin karar verme becerisini geliştirdiğini göstermiştir. Beşinci sınıf öğrencilerinin
%73’ünün orta düzeyde argümanlar oluşturmuş olması öğrencilerin yaş değişkeni göz önüne
alındığında yüksek düzey olarak kabul edilebilir. Araştırmalar incelendiğinde bu yöntemin
daha çok yetişkinler, lise öğrencileri ya da ortaokul öğrencileriyle sürdürüldüğü görülmektedir.
Bu alanda ilkokul öğrencileriyle yapılan çalışma sayısının çok az olduğu görülmektedir
dolayısıyla bu tür çalışmalar ilkokul düzeyinde daha fazla yapılmalıdır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-12T06:45:13Z
No. of bitstreams: 1
10006079.pdf: 6528382 bytes, checksum: a52ccb5f15160c15bb0c53947607d3d7 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Fen Eğitimi
Fen eğitiminde argümantasyon odaklı öğretimin öğrencilerin karar verme ve problem çözme becerilerine etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/781
2016-12-15T01:00:29Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Aras, Nazlı
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2016-12-14T06:55:30Z
2016-12-14T06:55:30Z
2013
2013-10-04
http://hdl.handle.net/11684/781
Amaç: Okul müdürlerinden beklentiler eğitim yöneticiliğinden eğitim liderliğine
doğru bir geçiş göstermektedir. Daha etkili okullar için eğitim liderliği standartlarına ihtiyaç
duyulmaktadır. Fakat bu konuda yapılmış bilimsel çalışma sayısı Türkiye’de oldukça
sınırlıdır. Bu araştırmanın amacı, ilkokul ve ortaokullarda görev yapmakta olan
öğretmenlerin, okul müdürlerinin sahip olduğu okul liderliği standartlarına yönelik algılarını
betimlemektir.
Yöntem: Bu araştırmada kullanılmak üzere ISLLC standartları ve Türkiye’de okul
müdürleri yeterlikleri üzerine yapılmış çalışmalar sentezlenerek bir anket hazırlanmıştır.
Araştırmanın verileri, 2012-2013 eğitim öğretim yılında Eskişehir merkezde görev yapan 406
ilkokul ve ortaokul öğretmenlerine uygulanan ankete verdikleri cevaplardan oluşmuştur.
Bulgular: Ankete katılan öğretmenler, anket maddelerinin %20’sine katılmakta fakat
çoğunluk oluşturan %80’ine kısmen katılmaktadırlar. En düşük ortalamaya sahip maddeye
göre ( x =2.69) öğretmenler, müdürleri çalışanları motive etmek konusunda kısmen yeterli
bulmaktadır. En yüksek ortalamaya sahip maddeye göre ise ( x =4.18), öğretmenler
müdürlerinin üstlerine saygıyla yaklaştığı konusunda hem fikirdirler.
Tartışma ve Sonuç: Bulgulara göre, okul müdürleri kendilerinden beklenen
standartlara göre kısmen yeterli görülmektedir. Müdürlere okul liderliği yolunda rehberlik
edecek (Türk Okul Liderliği Standartları) oluşturulmalı ve okul müdürleri bu standartlara göre
yetiştirilmelidirler. Ayrıca, mesleki yönden geliştirilmeleri için politikalar oluşturulmalıdır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-12T06:51:34Z
No. of bitstreams: 1
10005973.pdf: 2675844 bytes, checksum: ef10a5728492e43ef64330b9d725a132 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Liderliği
Okul müdürlerinin sahip olduğu okul liderliği standartlarına ilişkin öğretmen algıları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/895
2017-01-11T01:00:34Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Aksu, Mehmet
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-01-10T06:52:20Z
2017-01-10T06:52:20Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/895
Amaç: Bu araştırmanın amacı, meslek liselerinde görev yapan yönetici ve
öğretmenlerin öğrenen örgüte ilişkin (sürekli öğrenme, diyalog ve öğrenme, takım
halinde öğrenme, paylaşımcı sistemler, ortak vizyon ve yetkilendirme, sistemler arası
bağlantı, destekleyici liderlik boyutlarında) algı düzeylerini tespit etmektir.
Yöntem: Tarama modeli kullanılan araştırmada, amaca ulaşabilmek için veri
toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırma grubunu, 2012-2013 EğitimÖğretim
yılında Bilecik ilinde bulunan, kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen, meslek
liselerinde görevli 54’ü yönetici (müdür ve müdür yardımcısı) ve 248’i öğretmen
toplam 302 kişi oluşturmaktadır. Frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma,
bağımsız grup “t” testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) araştırmada kullanılan
istatistiksel tekniklerdir. Farklılıklarda anlamlılık düzeyi olarak 0.05 alınmıştır.
Bulgular: Meslek liselerinde öğrenen örgüt özelliklerinin algılama düzeylerinin
yöneticilerde “yüksek” düzeyde, öğretmenlerde “orta” düzeyde gerçekleştiği
saptanmıştır. Öğretmenlerle karşılaştırıldığında, yöneticilerin okullardaki takımların
okul hedeflerine ulamak için işbirliği içinde çalıştıklarını düşündükleri saptanmıştır.
Algılar, sürekli öğrenme ve takım halinde öğrenme boyutlarında yaşça büyük olan
yönetici ve öğretmenler lehine farklılık göstermektedir. Algılar, tüm boyutlarda meslek
öğretmenleri lehine farklılaşmaktadır.
Tartışma ve Sonuç: Okul ile ilgili düzenlemelerde öğretmenlerin görüşleri
dikkate alınmalıdır. Öğrenen bir örgüt kültürü geliştirilmeli ve öğretmenler gerekli
eğitimleri almaları konusunda cesaretlendirilmelidirler. Takım çalışmasına uygun
ortamlar oluşturulmalı ve öğretmenler takım çalışması konusunda teşvik edilmelidir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-01-04T06:46:23Z
No. of bitstreams: 1
10021561.pdf: 2521577 bytes, checksum: b5f03111777f0ea2e5ef752784d0c7c6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğrenme
Meslek lisesi yönetici ve öğretmenlerinin öğrenen örgüt algıları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/973
2017-01-28T01:00:47Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Uysal, Şengül
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-01-27T13:15:31Z
2017-01-27T13:15:31Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/973
Amaç: Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de eğitim yönetimi alanında yapılan
doktora tezlerini araştırma konusu, araştırma yöntemi ve öneriler açısından inceleyerek,
genel eğilimleri belirlemektir. Bu çalışma, Türkiye’de Eğitim Yönetimi Teftişi
Planlaması ve Ekonomisi alanında yapılan doktora tezlerinin içerik analizi yoluyla
incelenerek, çalışmaların içeriği konusunda eğitim araştırmacılarına bilimsel bilgi
sağlaması bakımından önemlidir.
Yöntem: Araştırmada içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Amaçlar
belirlendikten ve ilgili literatür tarandıktan sonra araştırmacı tarafından kodlama listesi
oluşturulmuştur. Daha sonra tezler incelenerek, uzman görüşleri doğrultusunda kodlama
listesinde gerekli görülen değişiklikler yapılmıştır. Türkiye’de eğitim yönetimi alanında
son 12 yılda yapılan 140 doktora tezi araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. 107 tez
ulaşılabilir durumdadır. Dolayısıyla örneklem alınmamış, 107 tezin tümü incelenmiştir.
Frekans ve yüzde kullanılarak analiz işlemi yapılmıştır.
Bulgular: Doktora tezlerinin tematik açıdan, Eğitim Politikaları, Karşılaştırmalı
Eğitim Yönetimi ve Yönetim Felsefesi ile ilgili konularda yoğunlaştığı, çoğunlukla
nicel araştırma yöntem ve tekniklerinin tercih edildiği saptanmıştır. Araştırma
kapsamına alınan çalışmaların yaklaşık üçte biri Ankara Üniversitesinde yapılmıştır.
Tezlerin yıllara göre dağılımına bakıldığında ise, en çok tezin 2008 yılında üretildiği
görülmektedir Tezlerde araştırmacılara yönelik öneriler bölümünde en çok, ‘Benzer ya
da alternatif konularda araştırmaların yapılması’ önerisi ile ‘Farklı örneklem grupları ile
araştırmanın tekrar edilmesi’ önerisi yer almaktadır. Tezlerde uygulayıcılara yönelik
öneriler arasında en sık tekrarlananlar ise sırasıyla, ‘Hizmet içi eğitim uygulamaları’
önerisi, ‘Katılımcı yönetim anlayışının benimsenmesi önerisi’ ve ‘Çalışma koşullarının
ve özlük haklarının iyileştirilmesi, ödüllendirme ve güdüleme’ önerisi olmuştur.
Tartışma ve Sonuç: Elde edilen araştırma sonuçları, doktora tezlerinde konu
seçiminde çok sık tekrara gidildiğini, araştırmaların birbirinin benzeri olduğunu ve
özellikle konuların yıllara göre dağılımına bakıldığında belirli konuların belirli yıllarda
popüler olduğunu ve çok tercih edildiğini göstermektedir. Çoğunlukla nicel
yöntemlerin, özellikle tarama modelinin tercih edildiğini, nitel araştırma yöntemine ilginin yetersiz olduğunu söylemek mümkündür. Yöntem ve konu açısından özgün,
Türkiye’de ki eğitim sorunlarına yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-01-24T06:10:24Z
No. of bitstreams: 1
10004125.pdf: 2075177 bytes, checksum: f0802d855cd90eab692454eb8945ae88 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Yönetimi
Türkiye’de eğitim yönetimi teftişi planlaması ve ekonomisi alanındaki doktora tezlerinin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/987
2017-02-02T01:00:22Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Bayram, Fatma Yaman
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-02-01T11:49:06Z
2017-02-01T11:49:06Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/987
Ülkemizde yapılan öğrenci kontrol ideolojileri ile ilgili çalışmalara katkı
sağlama düşüncesi ile yürütülen bu araştırmanın amacı, ilköğretim kurumlarında
görev yapan öğretmenlerin, öğrenci kontrol ideolojileri ile okul iklimi ve okul
müdürlerinin yönetsel etkililiğini algılama düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir.
Araştırmanın çalışma grubu, Ġnegöl ilçesinde bulunan kolayda örnekleme yöntemiyle
belirlenen 296 ilköğretim öğretmeninden oluşmuştur. Çalışmada veri toplama aracı
olarak Willower, Eidel ve Hoy (1967) tarafından geliştirilen Öğrenci Kontrol
Ġdeolojisi Envanteri (PCI), Richard L. Andrevs (1970) tarafından geliştirilen
Washington Müdür Değerlendirme Envanteri (WPEI) ile Halpin ve Croft (1963)
tarafından geliştirilen Örgütsel Ġklim Betimleme Anketi (OCDQ) kullanılmıştır.
Elde edilen verilerin çözümlenmesinde korelasyon, Mann-Whitney U ve Kruskal
Wallis - H testleri t- testi, Varyans analizi (ANOVA) ve Çoklu Karşılaştırma
(Multiple Comparisons) testi (Scheffe) uygulanmıştır.
Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlar genel olarak aşağıdaki gibi
özetlenebilir:
Çalışmaya katılan öğretmenler öğrenci kontrol ideolojilerinde çoğunlukla
gözetimci kontrol ideolojisine sahiptir.
Okul iklimi boyutlarından sadece öğretmenler arasındaki samimiyet ile
öğrenci kontrol ideolojileri arasında ilişki bulunmaktadır.
Müdürlerin yönetsel etkililiği ile öğretmenlerin öğrenci kontrol ideolojisi
arasında anlamlı ilişki tespit edilmemiştir.
Müdürlerin yönetsel etkililiği ile okul ikliminin samimiyet boyutu arasında
anlamlı ilişki tespit edilmiştir.
Öğretmenlerin öğrenci kontrol ideolojileri ile demografik özellikleri
arasındaki ilişki incelenmiş; öğretmelerin görev yaptıkları öğretim kademesi
ve branşlarına göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-01-31T07:02:53Z
No. of bitstreams: 1
459798.pdf: 1136718 bytes, checksum: 7985efe5f1088449dc8f5f1016abbd4a (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğrenci Kontrol İdeolojisi
İlköğretim okullarında müdürlerin yönetsel etkiliği ve okul iklimi ile öğrenci kontrol ideolojileri arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/988
2017-02-02T01:00:23Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_155
Yüksel, İsmail
Yüksel, Gökay
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2017-02-01T11:49:08Z
2017-02-01T11:49:08Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/988
Bu çalışmanın temel amacı ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin karakter eğitimi yetkinlik inançları ile ahlaki olgunluk düzeylerini belirlemek ve bu iki durum arasındaki ilişkinin boyutunu incelemektir. Araştırma evrenini, Eskişehir ili Tepebaşı ve Odunpazarı ilçelerinde görev yapan 4029 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise küme örnekleme örneklem yöntemiyle seçilen 380 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada “Karakter Eğitimi Yetkinlik İnancı Ölçeği” ve “Ahlaki Olgunluk Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizinde Bağımsız Gruplar Arası t Testi, Anova Testi, Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis- H testi uygulanmıştır.
Elde edilen bulgulara göre ilköğretim öğretmenlerinin karakter eğitimi yetkinlik inançlarına ilişkin yüksek yeterlikte oldukları görülmektedir. Araştırmanın sonucuna göre öğretmenlerin karakter eğitimine yönelik öz yetkinlik inançlarının cinsiyet, mesleki kıdem, medeni durum, çocuk sayısı ve mezuniyet durumu değişkenlerine göre farklılık göstermediği; branş değişkenine göre anlamlı fark gösterdiği görülmektedir. Bulgular sınıf öğretmenlerinin ve rehber öğretmenlerinin lehine anlamlı çıkmıştır. İlköğretim öğretmenlerinin ahlaki olgunluk düzeylerinin yüksek çıktığı görülmektedir. Öğretmenlerin ahlaki olgunluk düzeyleri cinsiyet ve branş değişkenine göre farlılık göstermediği; mesleki kıdem, medeni durum, çocuk sayısı ve mezuniyet durum değişkenlerine göre ise anlamlı farklılık gösterdiği görülmektedir. Bulgular, 20 yıl ve üzeri öğretmenlerin; evli öğretmenlerin; çocuk sayısı 2-3 olan öğretmenlerin ve ön lisans mezunu öğretmenlerin daha yüksek düzeyde ahlaki olgunluğa sahip olduğunu göstermiştir. Bu sonuçlardan hareketle yaşça büyük olan, evli olan, çocuğu olan öğretmenlerin ahlaki olgunluk düzeylerinin yüksek olduğu görülmektedir. Karakter eğitimi yetkinlik duygusu ile ahlaki olgunluk düzeyleri arasındaki ilişkiye bakıldığında; karakter eğitimi yetkinlik inancı yüksek olan öğretmenin ahlaki olgunluk düzeyi de yüksek olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-01-31T07:08:27Z
No. of bitstreams: 1
458520.pdf: 2183379 bytes, checksum: ae3f5758f8986b6f322da4f49372f062 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Karakter Eğitimi
İlköğretim öğretmenlerinin karakter eğitimi yetkinlik inançları ile ahlaki olgunluk düzeyleri arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/995
2017-03-28T00:00:12Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, M. Bahaddin
Kaşarcı, İsmail
TR144745
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-03-27T06:34:19Z
2017-03-27T06:34:19Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/995
Özellikle 2004 yılından sonra yapılandırmacı öğretim yaklaşımı alanında ülkemizde yapılan çalışmaların sayısında artış yaşanmıştır. Yapılandırmacı yaklaşımın öğretim yöntemlerinden olan proje tabanlı öğrenme yaklaşımının öğrencilerin başarıları ve tutumları üzerine değişik konu alanlarında yapılmış çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada 2001 – 2011 yılları arasında Türkiye’de gerçekleştirilmiş, proje tabanlı öğrenmenin geleneksel yöntem ile karşılaştırıldığı deneysel çalışmalar, meta-analiz yöntemiyle birleştirilmiştir. Konu üzerine yapılmış olan 33 makale, 17 doktora tezi ve 127 yüksek lisans tezi incelenmiş ve dahil edilme kriterlerini karşılayan 53 çalışma akademik başarı ve 32 çalışma da tutum için meta-analize dahil edilmiştir.
Araştırma sonucunda, proje tabanlı öğrenme yönteminin öğrencilerin akademik başarısına etki büyüklüğü 1,029 (95 % GA: 0,849 ile 1,208), öğrencilerin derse yönelik tutumlarına etki büyüklüğü ise 0,73 (95 % GA: 0,509 ile 0,950) olarak bulunmuştur. Bulunan bu değerler, akademik başarı için geniş, tutum için ise orta büyüklükte bir etki büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Etki büyüklüğünün konu alanına, öğretim kademesine ve uygulama süresine göre karşılaştırmalı etki büyüklükleri hesaplanmıştır. Konu alanlarına göre akademik başarıya olan etki büyüklüğü farklılaşırken, tutuma olan etki büyüklüğü farklılaşmamıştır. Öğretim kademelerine göre akademik başarı ve tutuma etki büyüklüğü farklılaşmamıştır. Uygulama süresine göre akademik başarıya etki büyüklüğünde anlamlı bir farklılaşma bulunmuş, tutuma etki büyüklüğünde ise bulunmamıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-02-02T06:19:48Z
No. of bitstreams: 1
TEZ-TAM-9.pdf: 1423997 bytes, checksum: 5279b1255369b998c494b469fd036166 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Proje Tabanlı Öğrenme
Proje tabanlı öğrenme yaklaşımının öğrencilerin akademik başarı ve tutumlarına etkisi: bir meta-analiz çalışması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/996
2017-03-28T00:00:17Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Acat, M. Bahaddin
Çelik, Sedef
TR123389
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2017-03-27T06:34:21Z
2017-03-27T06:34:21Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/996
Bu araştırma, ilköğretim matematik derslerinde kullanılan alternatif öğretim yöntemlerinin akademik başarıya etkisini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Alternatif öğretim yöntemleri ile öğretmen merkezli öğretim yönteminin karşılaştırıldığı deneysel çalışmaları bir araya getirmek için meta analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında 344 doktora ve yüksek lisans tezi incelenmiştir. Verilerin toplanması için dahil edilme kriterleri belirlenip kodlama formu hazırlanmıştır. 2005-2011 yılları arasında yapılmış olan 74 çalışma, dahil edilme kriterlerine uygun olarak seçilmiştir. Çalışmaların birleştirilmesinin sonucunda ilköğretim matematik derslerinde kullanılan alternatif öğretim yöntemlerinin akademik başarıya etkisi, 0.887 olarak bulunmuştur. Bu etki büyüklüğünün Cohen’ in (1988) yaptığı sınıflandırmaya göre büyük etkiye sahip olduğu görülmektedir. Araştırmanın sonucunda ilköğretim matematik derslerinde kullanılan alternatif öğretim yöntemlerinin, akademik başarı açısından öğretmen merkezli öğretim yöntemine göre daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-02-02T06:24:51Z
No. of bitstreams: 1
459880.pdf: 1010008 bytes, checksum: 2bbdbecc93ac322073936d37d8f8500e (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Alternatif Öğretim Yöntemleri
İlköğretim matematik derslerinde kullanılan alternatif öğretim yöntemlerinin akademik başarıya etkisi: bir meta analiz çalışması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/997
2017-03-28T00:00:18Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Kurtuluş, Aytaç
Akay, Sevcan
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2017-03-27T06:34:23Z
2017-03-27T06:34:23Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/997
Bu araştırmada öğretmen adaylarının geometrik düşünme düzeyleri ve beyin baskınlıklarının bazı değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öğretmen adayların; 1) Van Hiele geometrik düşünme düzeyleri ve beyin baskınlıklarının ne düzeyde olduğu, 2) Van Hiele geometrik düşünme düzeyi puanlarının öğrenim görülen bölüm, mezun olunan lise türü ve lise alanı değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı, 3) beyin baskınlığı puanlarının öğrenim görülen bölüm, mezun olunan lise ve lise alanı değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı ve 4) Van Hiele geometrik düşünme düzeyleri ile beyin baskınlığı arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, araştırmanın örneklemini Eskişehir’de öğrenim gören 430 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Van Hiele geometrik düşünme düzeyleri ölçeği ile beyin baskınlığı envanteri kullanılmıştır. Van Hiele geometrik düşünme düzeyi ölçeğinden ve beyin baskınlık envanterinden elde edilen veriler normal dağılım göstermediği için analiz aşamasında non-parametrik olan Mann Whitney-U, Kruskal Wallis-H testlerinden ve Spearman Korelasyon katsayısından yararlanılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının Van Hiele geometrik düşünme düzeylerinin, genel olarak 1. düzeyde yığıldığı, sağ ve sol beynin eşit düzeyde kullanıldığı saptanmıştır. Van Hiele geometrik düşünme düzeylerinde ve beyin baskınlığı puanlarında öğrenim görülen bölüm, mezun olunan lise ve lise alanı değişkenlerine göre farklılıklar saptanırken, Van Hiele geometrik düşünme düzeyleri ile beyin baskınlığı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-02-02T06:28:47Z
No. of bitstreams: 1
461311.pdf: 1314025 bytes, checksum: b94210726a3637f2edea70cccd1c3f87 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Van Hiele Geometrik Düşünme Düzeyleri
Öğretmen adaylarının geometrik düşünme düzeyleri ve beyin baskınlıklarının bazı değişkenler açısından incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/998
2017-03-28T00:00:19Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Anapa, Pınar
Bağdat, Osman
TR55555
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim
2017-03-27T06:34:26Z
2017-03-27T06:34:26Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/998
Bu çalışmanın amacı; 8. sınıf öğrencilerinin genellemeleri formüle etme, sembolleri ve cebirsel ilişkileri kullanma ve çoklu gösterimlerden yararlanma şeklinde sıralanan cebirsel düşünme becerilerini SOLO Taksonomisi ile incelemektir.
Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışma 2011-2012 Eğitim- Öğretim yılı ikinci döneminde Bursa ili İnegöl ilçesindeki ilköğretim okullarından birinde 15 tane 8. sınıf öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar 8. sınıf öğrencileri arasından maksimum çeşitlilik örneklemesine uygun olacak şekilde seçilmiştir.
Veri toplama aracı olarak 8 problem hazırlanmış ve öğrencilerle bu problemler üzerinde klinik mülakatlar yürütülmüştür. Yazıya dökülen mülakat verileri, video kayıtlarından elde edilen veriler ve araştırmacı notları çalışmanın bulgularını oluşturmaktadır. Veri analizinde Miles ve Huberman (1994) tarafından tanımlanan çift-kodlama yöntemi kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda öğrencilerin çoğunluğunun SOLO Taksonomisine göre İY seviyesinin altında yer aldığı görülmüştür. Öğrencilerin en çok zorlandıkları beceri sembolleri ve cebirsel ilişkileri kullanma becerisi olmuştur. Öğrencilerin akademik başarılarına göre yapılan analizde ders notu yüksek öğrencilerin cebirsel düşünme becerilerinin diğer öğrencilere göre daha yüksek olduğu görülmüştür.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-02-02T06:31:50Z
No. of bitstreams: 1
459695.pdf.pdf: 3198206 bytes, checksum: 7ef87c00a8a948abe01ff4175b54aa9f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Cebirsel Düşünme
İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin cebirsel düşünme becerilerinin solo taksonomisi ile incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1013
2017-05-24T00:00:24Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Oyman, Nidan
TR56042
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-05-23T06:28:50Z
2017-05-23T06:28:50Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1013
Amaç: Araştırmanın amacı, akademisyenlerin yükseköğretim kurumlarındaki güç ilişkilerini oluşturan, yeniden üreten, dönüştüren, meşrulaştıran, dağılım ve paylaşımını şekillendiren strateji, pratik ve mekanizmaların nasıl anlamlandırıldıklarını ortaya koymak, aynı zamanda akademik alandaki güç ilişkilerinin nasıl inşa edildiği, akademik alanın ve öğretim elemanlarının güç ilişkilerinden etkilenme şekilleri, güç mekanizmalarının uygulanma biçimleri ve akademik alanda güçle baş etme ve güce karşı direnme stratejilerinin neler olduğu, güç ilişkilerinin akademik iklime olan etkisi, bu ilişkiler ve iktidar mücadeleleri bağlamında nasıl bir akademik/kurumsal alan kurulduğunu Bourdieu’nün Alan Kuramı ve Goffman’ın Dramaturjik Yaklaşımı bağlamında incelemektir.
Yöntem: Yükseköğretim kurumlarındaki güç ilişkilerini akademisyenlerin deneyimlerine dayalı olarak incelemeyi amaçlayan bu araştırma, fenomenolojik yaklaşım esas alınarak yapılandırılmıştır. Çalışma gurubunu 12 üniversitede görev yapan farklı düzeyden 16 akademisyen oluşturmaktadır. Akademisyenlerle yapılan görüşmeler sonucu elde edilen veriler içerik analiziyle incelenmiştir.
Bulgular: Araştırmada verilerin analizi sonucunda; akademik alandaki güç ilişkilerinin temelleri, nedenleri, güç oyunları, güç ilişkilerinin akademik alana etkisi ve güçlü bir akademisyen olmak için öneriler olmak üzere beş temaya ve bu temalara ait 31 kategoriye ulaşılmıştır. Akademik alandaki güç oyunlarına ilişkin belirlenen 38 oyun, dokuz kategori altında güç oyunları temasında sunulmuştur.
Sonuç: Akademik alanda ortaya çıkan güç ilişkilerinin temelde iki eksende gerçekleştiği görülmektedir. Birinci eksende bu ilişkilerin iletişim süreçleri ve ilişkiler, karakteristik özellikler, bireysel çıkarlar, sermaye türleri, bu sermayeler bağlamında akademisyenler tarafından oluşturulduğu görülmektedir. Diğer eksende ise akademisyenler dışındaki; örgütün yapısı, hiyerarşi basamakları, yasal makamlar, akademik unvanlar, akademik gelenek yapısı, atama ve yükseltme kriterleri, siyasi iktidarın akademi üzerindeki etkisi gibi bileşenlerin bu ilişkileri yarattığı düşünülmektedir. Bu iki eksenin birbiriyle etkileşimi sonucu güç konumlarının ortaya çıktığı, akademik alanın akademisyenleri yönlendirdiği ve akademisyenlerin de bu yapı içerisinde modellenerek alanı meşrulaştırdıkları söylenebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-10T12:20:45Z
No. of bitstreams: 1
10105522.pdf.pdf: 2096228 bytes, checksum: b6a32c1f733a4799e36f5a06d66baccb (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Güç İlişkileri
Türk yükseköğretim kurumlarındaki güç ilişkilerinin alan kuramı ve dramaturjik yaklaşım bağlamında incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1014
2017-05-24T00:00:13Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_146
Karadağ, Engin
Sölpük, Nihan
TR255544
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-05-23T06:28:52Z
2017-05-23T06:28:52Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1014
Amaç: Bu çalışmada, eğitim bilimleri alanında doktora yapan öğrencilerin
araştırma yaklaşımları ve tez süreçlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik
olarak, tez danışmanları ve doktora öğrencileri tarafından araştırma yaklaşımlarının
nasıl algılandığının saptanmasına çalışılmıştır. Doktora öğrencilerinin araştırma
yaklaşımlarını tanımlamak amacıyla, doktora öğrencileri ve danışmanları bağlamında
karşılaştırma çalışması yapılmıştır. Böylece, doktora öğrencileri için daha işin
başındayken geliştirilip kullanılacak etkili destek mekanizmalarının oluşturulması
hedeflenmiştir. Çalışmadaki alt amaçlar ise doktora öğrencilerin araştırma yaklaşımları,
tez süreçleri, danışmanların uygulama anlayışları arasındaki farklılıklar ve
danışmanların süreç üzerindeki olası etkileridir.
Yöntem: Nitel araştırma yaklaşımının benimsendiği çalışmada, iç içe geçmiş
vaka çalışması deseni kullanılmıştır. Çalışmada ele alınan vaka, araştırma yaklaşımları
ve doktora tez süreci olarak belirlenmiştir. Amaçlı örnekleme tekniklerinden benzeşik
örnekleme yöntemiyle katılımcılar çalışmaya dâhil edilmiştir. Araştırmanın çalışma
grubu 9 doktora öğrencisi ve 4 tez danışmanından oluşmaktadır. Çalışmada elde edilen
veriler betimsel analiz kullanılarak çözümlenmiştir.
Bulgular: Araştırmada katılımcılar genelde eğitim araştırmalarını ve özelde
kendi çalışmalarını en çok şu konularda yetersiz görmüşlerdir: araştırmanın teorik
yöntem basamaklarına uygun hazırlanması, teknoloji kullanımı, yeni istatistiksel
yöntemlerin kullanımı, nitel ve nicel araştırma yaklaşımları, araştırma sürecinde okul
ve üniversiteler arasında iş birliği, zaman yönetimi ve yabancı dil. Bulgular araştırma
yaklaşımları başta olmak üzere doktora öğrencilerinin ve tez danışmanlarının güçlü bir
literatürün olması ve araştırma konusuna göre doğru yöntemin kullanılması konularına
daha çok değindiklerini ortaya koymuştur.
Sonuç ve tartışma: Bu çalışmada doktora öğrencilerinin araştırma yaklaşımları
ve tez süreçleri üzerine elde edilen sonuçlar sunulmaktadır. Çalışmada ayrıca
yükseköğrenimde tez süreçlerinin ve araştırma yaklaşımlarının nasıl deneyimlendiğine ilişkin sonuç ve tartışmalara da yer verilmiştir. Çalışma doktora öğrencilerinin araştırma
yaklaşımları ve danışmanlık sürecinde karşılaşılan farklılıkların ve potansiyel etkilerinin
farkına varmasında da oldukça fayda sağlayacaktır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-11T07:48:49Z
No. of bitstreams: 1
10108144.pdf: 3735697 bytes, checksum: 9775e3b06ff936dfee5ee546df468955 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Doktora
Araştırma yaklaşımlarının kavramsallaştırılması ve doktora tez süreci : doktora öğrencileri ve danışmanları bağlamında bir karşılaştırma çalışması
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1015
2017-05-24T00:00:19Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, M. Bahaddin
Babacan, Tuğba
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri
2017-05-23T06:28:56Z
2017-05-23T06:28:56Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1015
Amaç: Araştırmada 9. sınıf düzeyinde uygulanan İngilizce dersi öğretim programının bütüncül eğitim açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, karma yöntem araştırma türlerinden eşzamanlı çeşitleme stratejisine dayalı tasarlanmıştır. 2014-2015 eğitim-öğretim yılı süresinde Denizli il merkezindeki ortaöğretim kurumlarında çalışmakta olan 179 İngilizce öğretmeninden ve ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 9. sınıf öğrencileri arasından oranlı tabakalı örnekleme yöntemine göre belirlenen 1043 öğrenciden nicel veriler elde edilmiştir. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden tabakalı amaçlı örnekleme stratejisine dayalı olarak belirlenen dört okul türünde toplam sekiz İngilizce öğretmeninden ve 9. sınıf düzeyinde öğrenim gören yirmi dört öğrenciden nitel veri elde edilmiştir. Ayrıca 9. sınıf İngilizce dersi öğretim programı, İngilizce çalışma kitapları, İngilizce dersinde yapılan sınavlar ve okullara ait fotoğraflar olmak üzere dokümanlar incelenmiştir. Nicel verilerin analizinde Kay-kare testi, Mann-Whitney U testi ve Kruskall Wallis Varyans analizi kullanılmış, frekans, yüzde değerleri hesaplanmıştır. Nitel verilerin analizinde tümevarımsal içerik analizinden ve dokümanların incelenmesinde karşılaştırmalı nitel analiz tekniğinden yararlanılmıştır.
Bulgular: Mevcut İngilizce eğitim sürecinde mekanik eğitim anlayışının hakim olduğu, olumsuz sınıf atmosferinin var olduğu görülmüştür. İncelenen dokümanlarda bütüncül eğitimin yer almadığı, öğretmen-öğrenci görüşlerine göre mevcut İngilizce eğitim sürecinin bütüncül gelişime katkı sağlamadığı belirlenmiştir. Fen lisesi öğrencilerinin yabancı dile yönelik tutumlarının daha yüksek olduğu, İngilizceyi ders dışında kullanan öğrencilerin yabancı dile yönelik tutumlarının ve bütüncül öğrenme eğilimlerinin daha yüksek olduğu, kız öğrencilerin yabancı dile yönelik tutumlarının daha yüksek olduğu ve İngilizce öğretmenlerinin işlemsel öğretim yaklaşımını tercih ettikleri tespit edilmiştir.
Sonuç ve TartıĢma: 9. sınıf düzeyinde gerçekleştirilen mevcut İngilizce eğitim sürecinde bütüncül eğitimin benimsenmediği ve paydaş gruplarca bütüncül eğitimin uygulanmasına yönelik bir ihtiyaç hissedildiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda araştırmacılara ve uygulayıcılara öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-11T07:56:44Z
No. of bitstreams: 1
10104511.pdf: 7295590 bytes, checksum: ea225fca677d61da7b03f48dac867a69 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Bütüncül Eğitim
Dokuzuncu sınıf İngilizce dersi öğretim programının bütüncül eğitime göre değerlendirilmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1109
2017-08-22T00:00:16Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_145
Aypay, Ayşe
Gamsız, Özge
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
2017-08-21T12:20:08Z
2017-08-21T12:20:08Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1109
Amaç: Bu çalışmanın amacı, denetimli serbestlik tedbiri almış madde kullanım geçmişi
olan bireylerin yalnızlık düzeyleri ve otomatik düşüncelerinin psikolojik belirti
düzeylerini yordamasındaki rolünü incelemektir.
Yöntem: Bu araştırma ilişkisel bir tarama modelidir. Yapılan araştırmada yalnızlık ve
otomatik düşünce değişkenleri bağımsız değişken, psikolojik belirtiler (kaygı,
depresyon, olumsuz benlik, somatizasyon ve hostilite) ise bağımlı değişken olarak ele
alınmıştır. Araştırma örneklemi, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kapsamında
yönlendirildikleri hastanede tedavisini tamamlayarak, Eskişehir Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünde denetimli serbestlik tedbirine devam eden 18 yaş ve üstü madde
kullanım geçmişi olan 323 yetişkin erkek bireyden oluşmuştur. Bu çalışmada veri
toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu”, “UCLA Yalnızlık Ölçeği”, “Otomatik
Düşünceler Ölçeği (ODÖ)” ve “Kısa Semptom Envanteri (KSE)” kullanılmıştır.
Verilerin istatistiksel analizinde değişkenler arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin yönünü
belirlemek amacı ile “Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı” tekniği
kullanılmıştır. Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenleri yordama gücünün
saptanması amacı ile “Basit ve Çoklu Doğrusal Regresyon Analizleri” kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları incelendiğinde, basit doğrusal regresyon analizleri
sonuçlarına göre, yalnızlık ve otomatik düşünce düzeylerinin psikolojik belirtilerden
kaygı, depresyon, olumsuz benlik, somatizasyon ve hostilite düzeylerini ayrı ayrı
anlamlı bir şekilde yordadığı saptanmıştır. Yalnızlık ve otomatik düşüncelerin birlikte
psikolojik belirtileri yordamasına yönelik yapılan çoklu doğrusal regresyon analizine
göre, yalnızlık ve otomatik düşüncelerin birlikte kaygı, depresyon, olumsuz benlik ve
somatizasyon düzeylerinin anlamlı bir yordayıcısı olduğu görülmüştür. Ancak hostilite değişkenine yönelik yapılan çoklu regresyon analizi sonuçları incelendiğinde, sadece
otomatik düşüncelerin hostilite üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu, yalnızlığın
anlamlı bir etkisinin olmadığı bulunmuştur.
Sonuç ve Tartışma: Sonuç olarak, denetimli serbestlik tedbiri almış madde kullanım
geçmişi olan bireylerin yalnızlık ve olumsuz otomatik düşüncelerinin düzeyleri arttıkça
psikolojik belirti düzeyleri de artmaktadır. Ayrıca yalnızlık ve olumsuz otomatik
düşüncelerin düzeyi birlikte arttıkça hostilite dışında kaygı, depresyon, olumsuz benlik
ve somatizasyon düzeylerinde artış olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın sonuçları,
ilgili alanyazın kapsamında tartışılmış ve çalışmanın sınırlılıkları kapsamında önerilerde
bulunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-08-03T05:46:51Z
No. of bitstreams: 1
10136210.pdf: 2713070 bytes, checksum: 3fefa3f3f608ee4486623db5439714cd (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Madde Kullanımı
Madde kullanım geçmişi olan tedbir altındaki bireylerin yalnızlık ve otomatik düşüncelerinin psikolojik belirti düzeylerini yordaması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1102
2017-08-22T00:00:21Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Güngör, Semra Kıranlı
Atalay, Berrin
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi
2017-08-21T12:18:55Z
2017-08-21T12:18:55Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1102
Amaç: Araştırmanın amacı, öğretmenlerin meslek etiğine ilişkin görüşlerini ortaya koymaktır. Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma tekniği kullanılmıştır. Eskişehir il merkezindeki Anadolu liselerinden 19 erkek, 21 kadın toplam 40 öğretmenle görüşme yapılmıştır. Öğretmenlere altı soru yöneltilmiştir. Görüşmelerde not alma tekniği kullanılmıştır. Veriler, içerik analizine göre kodlanarak tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Araştırmanın güvenirliği için araştırmacılar verileri ayrı ayrı kodladıktan sonra karşılaştırmışlardır. Analizler tablolarda frekanslarla belirtilmiştir. Bulgular: Öğretmenler sorumluluklarında öğrenciyi ilk sıraya koymuşlardır. Öğretmenler etik ilkeler ve etik dışı davranışlar konusunda bilgi sahibidirler. Öğretmenlerin okuldaki hayatları öğrenci, iletişim ve ders odaklıdır. Öğretmenler etik dışı davranışlarla baş etme yollarına ilişkin genel olarak uyarı ve yaptırım uygulanması görüşündedirler. Öğretmenlerin etik düzenlemelere ilişkin bilgileri yok veya sınırlıdır. Öğretmenler, etik karar verme konusunda genel olarak duyarlıdırlar. Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre öğretmen meslek etiğine ilişkin etik konusunda kadın öğretmenler erkek öğretmenlere göre daha duyarlıdır. Bu sonuç alanyazındaki Pelit ve Güçer (2006), Obuz (2009), Yılmaz ve Altınkurt (2009) ve Ergin (2014)’ in araştırmaları ile benzer sonuçlar göstermektedir. Ancak, erkek öğretmenlerin etik haftası, veli iletişimi, mesleki yeterlilik, çıkar sağlamama ve etik dışı davranışlarla baş etme konularına ilişkin kadın öğretmenlerden daha hassas olmaları alanyazındaki diğer araştırmalardan farklılık göstermektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-08-08T06:37:21Z
No. of bitstreams: 1
10144800.pdf (1).pdf: 1997948 bytes, checksum: e237ceebb3cd4168d159ecc62fb9358f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğretmen Meslek Etiği
Anadolu liselerinde görev yapan öğretmenlerin meslek etiğine ilişkin görüşleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1103
2017-08-22T00:00:33Z
com_11684_112
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_150
Karadağ, Engin
Şangar, Zuhal
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Yükseköğretimin Yönetimi ve Politikası
2017-08-21T12:18:57Z
2017-08-21T12:18:57Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1103
Amaç: Bu araştırmanın amacı, yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademisyenlerin iş doyumu ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi nedensellik çerçevesinde inceleyip ortaya koymaktadır.
Yöntem: Araştırma, iki temel değişken arasında çift yönlü bir ilişki bulunduğu düşüncesinden hareketle ilişkisel bir desende tasarlanmıştır. Oluşturulan teorik modelde, iş doyumu bağımsız değişken, yaşam kalitesi bağımlı değişken olarak alınmıştır. Araştırma grubu, Eskişehir ili merkezinde bulunan toplam 2 yükseköğretim kurumunda görev yapan 97 akademisyenden oluşmuştur. Araştırma grubu tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 2 yükseköğretim kurumunda görev yapan akademik personelden oluşmuştur. Araştırmada veriler, iş doyumu ve yaşam kalitesi ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, Mann-Whitney U testi, ANOVA testi, Kruskal Wallis Tek Yönlü Varyans analizine, korelasyon ve çoklu regresyon analizine göre yapılmıştır.
Bulgular: İş doyumu ile yaşam kalitesi arasında anlamlı ve doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Bu analiz sonucuna göre yaşam kalitesi ile iş doyumu arasındaki ilişkinin pozitif olduğu saptanmıştır. Bireyin iş doyumunun artışına bağlı olarak, yaşam kalitesi artmaktadır. Kısaca iş doyumunun artması yaşam kalitesini olumlu olarak etkilemektedir.
Tartışma ve Sonuç: Bu çalışmada, akademisyenlerin iş doyumu ile yaşam kalitesi arasında anlamlı bir paralellik saptanmıştır. İş doyumunun artmasının akademisyenlerin yaşam kalitelerinin de artmasına neden olduğu görülmüştür. Bu çalışma, iş doyumu ve yaşam kalitesi yükseköğrenim kurumlarındaki akademisyenlerin akademik çalışmaları ve eğitim faaliyetlerini en üst düzeylere taşımaları adına yükseköğretimin yöneticileri için akademisyenlerin başarılarının artırılmasına yönelik bir model sunmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-08-08T06:47:09Z
No. of bitstreams: 1
10144039.pdf: 933484 bytes, checksum: 3fba5f5de7e4c0974b83b280fa0e17aa (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İş Doyumu
İş doyumu ve yaşam kalitesi : akademik personel üzerinde bir çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1208
2017-12-12T01:00:32Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Büyükoğlu, Hazal
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi
2017-12-11T07:10:02Z
2017-12-11T07:10:02Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/1208
Amaç: Bu araştırmanın amacı, okul müdürlerinin deneyimlerinden yola çıkarak
yapmaktan keyif aldıkları ve almadıkları işleri belirleyip akış kuramı çerçevesinde akış
deneyimlerini incelemektir. Ayrıca bu araştırma akış kuramının okul müdürlerinin
deneyimleri üzerinden değerlendirilmesi nedeniyle, okul müdürlerinin enerjilerini öğrenci
ve öğretmenler için daha faydalı olmaları için yönlendirme potansiyeli taşıması açısından
önemlidir.
Yöntem: Araştırmada, nitel araştırma modellerinden, olgubilim (fenomenoloji)
yaklaşımı kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2014- 2015 öğretim yılında Gaziantep ili
merkez ilçeleri Şehitkamil, Şahinbey ve Oğuzeli’nde ilkokul, ortaokul ve lisede görev
yapmakta olan 507 okul müdürü oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu
belirlemek üzere öncelikle amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme tercih
edilmiştir. Buna yönelik olarak (1) Yalçınkaya’nın (2013) Türkçe’ye uyarladığı Kendini
İşe Kaptırma Ölçeği (The work-related flow inventory) uygulanarak en yüksek akış puanı
alan 20 okul müdürünün belirlenmesi ve (2) ölçek uygulanan okul müdürleri arasından da
en az 4 yıl görev yapmış olanlar seçilmiştir. Veriler betimsel analiz kullanılarak
incelenmiştir. İlgili literatür tarandıktan ve belirlenen amaçlar doğrultusunda görüşmeler
yapıldıktan sonra elde edilen veriler kodlanmıştır. Öncelikle analizde akış kuramının dokuz
boyutu temalar olarak belirlenmiştir. Ardından da kodlanan veriler bu dokuz tema altında
gruplandırılarak okul müdürlerinin akış deneyimleri değerlendirilmiştir.
Bulgular: Çalışmanın bulgular kısmı, akış kuramının boyutları çerçevesinde ele
alınmış ve okul müdürlerinin dokuz boyutun (zorluk- beceri uyumu, konsantrasyon,
kontrol, öz- bilinç kaybı, eylem farkındalık, geribildirim, net amaçlar, zaman algısındaki
değişiklik, ototelik) özelliklerini taşıyıp taşımadıklarına bakılmıştır. Okul müdürlerinin
açıklamaları ve verdikleri örnekler, bu boyutları taşıdıklarına işaret etmektedir.
Sonuç ve Tartışma: Sonuçlar, okul müdürlerinin iki boyut (konsantrasyon ve
ototelik) haricinde diğer boyutların özelliklerini taşıdıkları; ancak bu iki boyutun temelinde keyif olgusunun varlığı ve bu durumun okul müdürlerinde olmayışı onların tam anlamıyla
akış boyutlarını yaşamadıklarını göstermiştir. Ayrıca okul müdürlerinin deneyimlerinden
onların yapmaktan keyif aldıkları ve almadıkları işler de belirlenmiştir. Okul müdürlerinin
genel kanaati, akış yaşamak için tecrübenin gerekli olduğudur. Çünkü tecrübe sahibi
müdürler işlerini düzene oturtmuş ve mesleklerinden keyif almaya başlamışlardır. Son
olarak ilkokul ve ortaokul müdürlerinin bürokratik işlemlerle uğraşmaları nedeniyle çok
zaman harcadıkları ancak yetiştiremedikleri ve bu durumun yapmaktan keyif aldıkları
eğitim-öğretim işlerine konsantre olmaları için gereken zamanın gereksiz harcanmasına
sebep olduğu sonucuna varılmıştır. Okul müdürlerinin birçok sorunla başettiği
düşünüldüğünde ekonomik sorunlar gibi boylarını aşan birtakım sorunların varlığının
ortadan kaldırılması; görevinden keyif alan okul müdürlerinden bahsedebilmek için,
müdürlerin yetiştirilme ve atanma kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve mesleki
gelişimlerinin sağlanması akış yaşayabilmeleri açısından önemli görülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-11-30T12:50:17Z
No. of bitstreams: 1
10036272.pdf: 2183778 bytes, checksum: 25153b7de8c07f8493416178fdb2c27f (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Müdürleri
Okul müdürlerinin okul içi akış deneyimlerinin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1216
2017-12-12T01:01:10Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
Tezel, Özden
Karaer, Gamze
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Fen Bilgisi Öğretmenliği
2017-12-11T07:10:26Z
2017-12-11T07:10:26Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1216
Amaç: Fen bilimleri öğretiminde kullanılan alternatif öğretim yaklaşımları sayesinde öğrenciler, öğretim sürecinde aktif rol almaktadırlar. Alan yazın incelendiğinde, fen öğretiminde kullanılan alternatif öğretim yaklaşımlarının etkililiği; genellikle bir geleneksel öğretim yöntemi ya da başka bir alternatif öğretim yöntemi ile deneysel yollarla karşılaştırılarak araştırılmıştır (Aydoğdu, 2003; Çınar & İlik, 2007; Koray, Köksal, Özdemir, & Presley, 2007; Korkmaz & Kaptan, 2002). Hâlbuki yöntem öğretimde önemli bir işleve sahiptir ve iyi ya da kötü olarak nitelendirilebilecek bir yöntem söz konusu değildir. İyi yöntem, öğrencileri belirlenen amaçlara en etkili ve en kolay götüren yöntemdir. Bu doğrultuda yöntemlerin birbirine üstünlükleri yoktur (Yaşar, 1998). Bu çalışmanın amacı, fen öğretiminde kullanılan alternatif öğretim yaklaşımlarından “Argümantasyon Tabanlı Öğretim (ATÖ)” ve “Proje Tabanlı Öğretim (PTÖ)” yöntemlerinin, fen laboratuvarında sınıf öğretmen adayları üzerindeki etkilerini incelemek ve fen laboratuvar uygulamalarında öğretimi zenginleştirmektir.
Yöntem: Araştırma yöntemi olarak, nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin birlikte kullanıldığı karma desen benimsenmiştir. Çalışma grubunu, 2015-2016 öğretim yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Programında yer alan Fen ve Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersinin iki farklı şubesine kayıtlı toplamda 71 adet öğretmen adayları oluşturmaktadır. Çalışma grubu kolay ulaşılabilir durum örneklemesi ile belirlenmiştir. Şubelerden biri ATÖ grubu, diğeri PTÖ grubu olarak isimlendirilmiştir. ATÖ grubu öğretmen adaylarına, Fen ve Teknoloji Laboratuvar Uygulamaları II dersinde yer alan dokuz adet deney ATÖ yöntemi ile; PTÖ grubu öğretmen adaylarına ise aynı deneyler PTÖ yöntemi ile uygulanmıştır. Uygulamalar sekiz hafta ATÖ grubu ve sekiz hafta PTÖ grubu için toplamda 16 hafta sürmüştür. Gruplara uygulanan etkinliklerin etkililiğini ölçmek amacıyla, nicel veri toplama aracı olarak; “Fen Laboratuvarına Yönelik Başarı Testi”, “Fen Bilimleri Laboratuvar Uygulamaları Derslerine Yönelik Tutum Ölçeği (FBLU)” ve “Fen Öğretiminde Öz-yeterlik İnancı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın nitel verilerini toplamak için “Fen Laboratuvar Uygulamalarına Yönelik Görüşme Formu”, “odak grup görüşmesi” ve “video kayıtları” kullanılmıştır. Elde edilen nicel veriler ortalama, standart sapma, mod, medyan gibi betimsel istatistik ve t-testi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Nitel veriler ise betimsel analiz yöntemine tabi tutulmuştur. Bulgular: Çalışmada elde edilen nicel bulgular her iki grup açısından incelendiğinde, uygulamalardan önce ve uygulamalardan sonra sınıf öğretmen adaylarının fen laboratuvarına yönelik tutum ve fen öğretiminde öz-yeterlilik inançları ön-test ve son-test ortalama puanları arasında anlamlı farklılık görülmemiştir. Ancak araştırmadan elde edilen nitel bulgular incelendiğinde, öğretmen adayları ATÖ ve PTÖ uygulamalarından sonra fen laboratuvarına yönelik tutum ve öz-yeterlilik inançlarında olumlu değişiklikler olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmen adayları ATÖ ve PTÖ yöntemlerinin etkililiğini, fen laboratuvarının gerekliliği, fen öğretimi ve bilime katkıları, fen laboratuvarında yeterlilik durumları ve kullanılabilecek alternatif öğretim yöntemleri temalarını içeren görüşler ile belirtmişlerdir. Video kayıtları ve etkinlik raporları doğrultusunda grupların, süreç içinde ilk haftadan son haftaya geçirdikleri değişimler incelenmiştir. PTÖ grubu, her hafta yapılan deneyler ile ilgili proje önerilerinde bulunarak, proje yapım aşamalarını öğrenmişlerdir. ATÖ grubu, ifadeler tablosu, tahmin et-gözle-açıkla, karikatürlerle yarışan teoriler, hikayelerle yarışan teoriler, argüman oluşturma etkinliklerini yaparak argümantasyon sürecini öğrenmişlerdir. Sonuç ve Tartışma: Çalışma sonunda, ATÖ ve PTÖ yöntemlerinin; sınıf öğretmen adaylarının fen laboratuvarına yönelik tutum, öz-yeterlilik inançları, başarı ve görüşlerine etkileri görülmüş ve öğretim zenginleştirilmiştir. Her iki gruba uygulanan etkinliklerin farklı derslerde ve farklı çalışma gruplarına uygulanması önerilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-12-01T07:48:08Z
No. of bitstreams: 1
10131570.pdf: 15087706 bytes, checksum: c7df6047dea641687e605d0c651b817f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Fen Laboratuvarı
Fen laboratuvarında sınıf öğretmeni adaylarına uygulanan argümantasyon ve proje tabanlı öğretim yöntemlerinin etkililiğinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1246
2018-01-10T01:00:33Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Yenilmez, Kürşat
Ulaş, Tuğba
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-01-09T07:45:14Z
2018-01-09T07:45:14Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/1246
Amaç: Bu araştırmada, özdeşlik kavramının öğrenilmesi esnasındaki bilgi
oluşumunun niteliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma modellerinden birisi olan durum
çalışması kullanılmıştır. Uygulama öncesinde gerçekleştirilen pilot uygulama ile
araştırmacının görüşme esnasındaki rolü ve etkinliklerin uygulamadaki yeterliliği
incelenmiş, öğrenme ortamı ve etkinlikler bilgi oluşturma süreçlerini daha iyi sunacak
şekilde yeniden düzenlenmiştir. Sekizinci sınıf öğrencilerinin özdeşlik kavramını
oluşturma süreçlerinin incelenmesi amacıyla üç farklı etkinlik hazırlanmıştır.
Hazırlanan etkinlikler alan eğitimi uzmanları tarafından incelenmiştir, geçerlik ve
güvenirliği sağlanmıştır. Çalışma, üç farklı matematik başarı düzeyindeki üçer kişilik
öğrenci grupları ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada kullanılan veri toplama araçları
ise; katılımcıların etkinliklerde verdikleri yazılı dokümanlar, araştırmacının aldığı notlar
ve video kayıtlarıdır. Çalışma grubu ile gerçekleştirilen etkinliklerin video kayıtları
yazılı metne çevrilmiştir. Kaynaklardan elde edilen veriler yardımıyla öğrencilerin bilgi
oluşturma süreçlerinin betimsel analizi yapılmıştır. Bu bilişsel analiz sürecinde
öğrencilerin bilgi oluşturma süreçlerini incelemede Recognizing - Building with-
Constructing –Consolidation (RBC+C) modeli analitik araç olarak kullanılmıştır.
Bulgular: Çalışmada başarı seviyelerine göre oluşturulan üç kişilik gruplarca,
çalışmada bulunan öğrencilerin verileri tanıma, kullanma, oluşturma ve pekiştirme
eylemleri özelliklerine göre incelenmiştir. Matematik başarı düzeyi birbirinden farklı
olan öğrenci grupları ile gerçekleştirilen bu çalışmada öğrencilerin soyutlama
basamaklarına ulaşma hızları ve yolları farklıdır. Buna rağmen iletişimi kolaylıkla
kurabildikleri ortamda bulunan öğrencilerin bilgi yapılarını geliştirdikleri anlaşılmıştır.
Sonuç ve Tartışma: (x+y)2 özdeşliğini matematik başarısı düşük ve orta olan
katılımcılar oluşturamamıştır. (x-y)2 özdeşliğinde başarı seviyeleri iyi ve orta olan
katılımcılar kullanma basamağına ulaşabilmişlerdir. x2-y2 özdeşliği tüm katılımcılar
tarafından oluşturulmuştur. Matematik başarısı yüksek olan öğrencilerin süreci
diğerlerine göre daha iyi bir şekilde içselleştirdiği, daha hızlı ve pratik şekilde tüm
özdeşlikleri oluşturabildikleri görülmüştür.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-12-21T08:12:43Z
No. of bitstreams: 1
10098963.pdf.pdf: 8073759 bytes, checksum: 9de30739d51a1b303a1c2abcc3919679 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özdeşlik
Sekizinci sınıf öğrencilerinin özdeşlik kavramını oluşturma süreçlerinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1271
2018-02-07T01:00:27Z
com_11684_112
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_150
Aypay, Ahmet
Kaçar, Gülden
TR112585
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Yükseköğretimin Yönetimi ve Politikası
2018-02-06T07:06:31Z
2018-02-06T07:06:31Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1271
Amaç: Beyin göçü ve tersine beyin göçünün ülke ekonomilerine yaptıkları katkı ve neden oldukları kayıplar göz önüne alındığında bu konunun üzerinde ciddi düşünülmesi ve araştırılması gereken bir konu olduğu sonucuna varılır. Bu konu üzerine yapılacak çalışmalar beyin göçüne karşı alınacak önlemleri ve tersine beyin göçünü arttırmaya yönelik adımları belirlemede yol gösterici olacaktır. Bu çalışmanın temel amacı beyin göçü ve tersine beyin göçü çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin itici ve çekici faktörlerini belirlemektir.
Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama tekniği olarak görüşme tekniği kullanılmıştır. Görüşmelerde yarı yapılandırılmış soru formu kullanılmıştır. Toplamda 16 kişiden oluşan örneklem çalışmanın amacına uygun olarak iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup beyin kazanımında nelerin etkili olduğunu anlamak için yurt dışında belli bir süre (en az iki yıl) yaşamış daha sonra Türkiye’ye dönmüş yüksek eğitim seviyeli 8 kişiden oluşmaktadır. İkinci grup beyin göçünde nelerin etkili olduğunu anlamak için şu anda yurt dışında yaşamakta olanve en az iki yıldır yurtdışında bulunan yüksek eğitim seviyeli 8 kişiden oluşmaktadır.
Bulgular: Yapılan çalışmada yurtdışına göç etme nedenlerinin maddi imkanlardan daha çok sosyal ve politik nedenler olduğu saptanmıştır. Tersine beyin göçü grubundaki katılımcıların ise geri dönüş nedenleri; medeni durumlarının etkisiyle ailelerine olan bağlılıkları, yurtdışında akademi çevresindeki milliyetçi tutum ve neticesinde akademik kariyerlerinde yükselmenin zorluğu, ülkelerine olan vefa duygusu ve dönmüş oldukları kurumlardaki maddi ve manevi doyum olarak belirtilebilir.
Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonucunda elde edilen bulgular ışığında Türkiye’nin yüksek nitelikli kişiler için itici ve çekici yönleri belirlenmiş ve beyin göçü ve tersine beyin göçü olgularından maksimum fayda sağlamak için yapılabilecekler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T08:26:38Z
No. of bitstreams: 1
10115908.pdf: 1318739 bytes, checksum: 83ccc10a2949bf27d84c2c298aa69c95 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Beyin Göçü
Türkiye’de beyin göçü ve tersine beyin göçü olgularının değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1272
2018-02-07T01:00:28Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Uzun, Can
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-06T07:06:33Z
2018-02-06T07:06:33Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1272
Amaç: Bu araştırmanın amacı; Bilecik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
öğrencilerinin okul kültürü algılarını ortaya çıkarmaktır. Öğrencilerin okul kültürü
algıları; semboller, aidiyet, iletişim ve güç mesafesi, örgütsel yapı ve etkinlik olmak
üzere dört boyutta irdelenmiştir.
Yöntem: Tarama modeli kullanılan araştırmada, amaca ulaşabilmek için veri
toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Uygulanan anket, “Kişisel Bilgi Formu” ve
“Okul Kültürü Ölçeği” olarak iki bölümden oluşmaktadır. Araştırma grubunu, 2014-
2015 eğitim-öğretim yılında Bilecik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10., 11. ve 12.
sınıflarında öğrenim gören toplam 358 öğrenci oluşturmaktadır. Frekans, yüzde,
aritmetik ortalama, standart sapma, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testi
araştırmada kullanılan istatistiksel tekniklerdir. Farklılıklarda anlamlılık düzeyi olarak
0.05 alınmıştır.
Bulgular: Öğrenciler okul kültürünü oluşturan dört alt boyuttan semboller,
aidiyet, iletişim ve güç mesafesi boyutlarını olumlu düzeyde, örgütsel yapı ve etkinlik
boyutlarını ise daha az olumlu düzeyde algılamaktadırlar. Öğrencilerin okul kültürünü
algılamalarında, okul türüne göre sadece aidiyet boyutunda anlamlı bir farklılık
görülmüştür. Sınıf tekrar durumu değişkenine göre tüm alt boyutlarda anlamlı
farklılıklar bulunmuştur. Yaş gruplarına göre anlamlı bir farklılık görülmemiştir.
Öğrenim görülen alanlara göre aidiyet, iletişim ve güç mesafesi, örgütsel yapı ve
etkinlik boyutlarında farklılıklar görülmüştür. Sınıf seviyelerine göre anlamlı bir
farklılık bulunamamıştır.
Sonuç ve Tartışma: Öğrencilerde okul kültürü algısında bölümler arası
farklılıkların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Öğrencilerin sınıf tekrarı
yapmadan önce okul kültürüne sahip olmaları için rehberlik servisinin de içinde
bulunduğu çalışmalar yapılmalıdır. Okulun kimliğini de temsil edecek organizasyonlar
planlanmalı ve gerçekleştirilmelidir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T08:47:04Z
No. of bitstreams: 1
10117288.pdf: 1157168 bytes, checksum: b5f7e2a6c8f7d1f44cd57212f35b9953 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Örgüt
Bie mesleki ve teknik anadolu lisesi öğrencilerinin okul kültürü algıları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1282
2018-02-07T01:00:10Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Çimen, Emre Ev
Aygüner, Eda
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-02-06T07:08:57Z
2018-02-06T07:08:57Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1282
Amaç: Çalışmanın amacı, sekizinci sınıf öğrencilerinin görsel matematik okuryazarlığı öz
yeterlik algıları ile gerçek performanslarının karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Bu amaç için,
Bekdemir ve Duran (2012) tarafından geliştirilmiş “İlköğretim Öğrencileri İçin Görsel
Matematik Okuryazarlığı Öz Yeterlik Algı Ölçeği” ile bu ölçeğe uygun geliştirilmiş “Görsel
Matematik Okuryazarlığı Gerçek Performans Testi” kullanılmış olup, öğrencilerin ölçek
puanları ile gerçek performans puanları arasındaki ilişki ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Yöntem: Bu çalışmada nicel ve nitel yöntemin bir arada olduğu karma araştırma yönteminin
açıklayıcı deseni kullanılmıştır. Araştırma Eskişehir ilinde bulunan bir devlet ortaokulundan
seçilen 56 kız, 84 erkek toplam 140 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları 5’li
Likert tipinde hazırlanmış “Görsel Matematik Okuryazarlığı Öz Yeterlik Algı Ölçeği” ve bu
çalışma için özel olarak geliştirilen “Görsel Matematik Okuryazarlığı Gerçek Performans Testi”
dir. Araştırmada, ek olarak, ölçek ve gerçek performans puanlarında uyumsuzluk bulunan
öğrenciler arasından amaçlı örnekleme yöntemine göre seçilmiş 12 öğrenci ile yarı
yapılandırılmış görüşme yapılmıştır.
Bulgular: Öğrencilerin görsel matematik okuryazarlığı öz yeterlik algı ölçeğinden aldıkları
puanlar ile görsel matematik okuryazarlığı gerçek performans testinden aldıkları puanlar
arasında ilişki olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin görsel matematik okuryazarlığı
“alan içeriği, süreç ve kullanıldığı durumlar” boyutlarında kendilerini yüksek düzeyde yeterli
gördükleri ancak gerçek performanslarının daha düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Yapılan
görüşmelerde öz yeterlik algıları ve gerçek performansları arasındaki uyumsuzluğun nedeninin
öğrencilerin kendi özelliklerini iyi tanımamaları olduğu değerlendirilmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Öğrenciler görsel matematik okuryazarlığı konusunda hem genel olarak
hem de üç alt faktörde kendilerini yüksek düzeyde yeterli görmektedirler. Ancak görsel
matematik okuryazarlığı konusunda gerçek performansları ne genel olarak ne de bu boyutlara
ilişkin olarak algı düzeylerini yansıtmamaktadır. Öğrencilerin gerçek performansları ile algı
düzeyleri arasındaki uyumsuzluğun nedenlerine ilişkin daha detaylı araştırmaların yapılması
önerilmektedir. Bu uyumsuzluğun oluşmamasına/giderilmesine yönelik ne tür eğitimsel
faaliyetlerin yapılabileceği konuları araştırmaya değer görülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T12:26:54Z
No. of bitstreams: 1
10118961.PDF: 11260013 bytes, checksum: deb035f25213322546a3c5c79f6f4af9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Görsel Matematik Okuryazarlığı
Sekizinci sınıf öğrencilerinin görsel matematik okuryazarlığı öz yeterlik algıları ile gerçek performanslarının karşılaştırılması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1283
2018-02-06T07:09:02Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Yalçın, Mikail
TR119750
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-06T07:09:02Z
2018-02-06T07:09:02Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/1283
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de eğitim yönetimi alanındaki bilgi üretim süreçlerini ilişki olduğu düşünülen akademik bağımlılık, Batılı bilgi ve alakasızlık kavramları çerçevesinde ele alarak tartışmaktır. Çalışmada, bu süreçlerin nasıl işlediği eğitim yönetimi alanının mevcut durumu üzerinde durularak ele alınmış, ayrıca araştırmacı tarafından ortaya konulan temel varsayımların geçerliliğine ilişkin kanıtlar aranmıştır.
Yöntem: Bu çalışma nitel araştırma paradigmasına dayalı vaka çalışması modeli temel alınarak tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında eğitim yönetimi alanında çalışan profesör unvanlı 13 akademisyenle yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edilen veriler analitik tümevarımsal bir anlayışla analiz edilmiştir.
Bulgular: Araştırmada elde edilen bulgular Türkiye’de eğitim yönetimi alanının mevcut durumuna ilişkin olumsuz bir tablo çizmektedir. Genel bir çerçeve içerisinde ve farklı saiklerle de olsa, alanda Batılı araştırma gündem ve geleneklerine akademik anlamda bir bağımlılık durumuna işaret edilmektedir. Bu bağımlılığın bir sonucu olarak Batıdan farklı nedenlerle, farklı yollarla pek çok şey aktarılmakta ve bu durum eğitim yönetimi alanında farklı alakasızlık yapıları ortaya çıkarmaktadır. Özgün bir alanın inşası için ise tartışma başlatılması, farklılıkların teşvik edilmesi ve alanda Türkiye’nin bağlamına uygun ekoller oluşturulması gerekmektedir.
Sonuç: Türkiye’de eğitim yönetimi alanı bilgi üretim süreçleri itibariyle Batılı gündem ve pratiklere bağımlıdır. Bu bağımlılık ilişkisinde Batılı bilgi aracı rolü üstlenmektedir ve bu sürecin sonunda alanda gerçekleştirilen araştırmalardan ve elde edilen sonuçlardan alakasız bir durum ortaya çıkmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T12:32:00Z
No. of bitstreams: 0
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Yönetimi
Batı kaynaklı bilginin Türk akademisindeki rolü : eğitim yönetimi alanının değerlendirilmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1302
2018-02-09T01:00:29Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Kaya, Metin
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-08T11:55:41Z
2018-02-08T11:55:41Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1302
Amaç: Bu çalışmanın amacı öğretmen yetiştirme sistemini, öğretmen eğitimi kalite standartlarına göre değerlendirmektir. Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sistemini; öğretim elemanı-öğrenci sayısı, öğretmen eğitimi programları, programların planlanması ve uygulanması, fakülte-okul işbirliği, araştırma kalitesi, kalite güvencesi ve ortam gibi öğretmen eğitimi kalite standart alanlarına göre değerlendirmektir.
Yöntem: Bu çalışma sistematik literatür inceleme yöntemiyle (systematic literature review) tasarlanmıştır. Sistematik literatür incelemesi; bir probleme çözüm geliştirmek amacıyla alanda yayınlanmış çalışmaların çeşitli dâhil etme kriterleriyle birlikte kapsamlı bir biçimde taranması, araştırmaların kalitesi değerlendirilerek hangi çalışmaların derlemeye alınacağının belirlenmesi ve bu araştırmalarda yer alan bulguların sentezlenmesidir. Meta analiz modeli olarak tüm veri veya alt veri setlerinde rastlantısal etkiler modeli (REM) altında istatistiksel analizler yürütülmüştür. İstatistiksel analizler CMA 2.2. paket programı ile yapılmıştır.
Sonuç: Öğretim elemanı ve öğrenci sayısı: Diğer yükseköğretim programları ile karşılaştırıldığında, öğretmen yetiştirme sistemindeki öğretim üyesi ve öğretim yardımcısı sayısının nitelikli öğretmen adaylarının yetiştirilmesi için yetersiz olduğu söylenebilir. Bu çerçevede eğitim fakültelerinde öğretim üyesi sayısı ve niteliğini artıracak politikalara öncelik verilebilir.
Öğretmen eğitimi programları: Eğitim fakültesi ve eğitim fakültesi dışı gruplarının KPSS sınav sonuç ortalamalarının farkları bu çalışmada standartlaştırılmıştır. Buna göre söz konusu öğretmen yetiştirme programları arasındaki ortalama fark; eğitim bilimleri alanında eğitim fakülteleri grubunun lehine orta düzeyde farklılık göstermektedir. Diğer yandan gruplar arası ortalama fark; genel yetenek, genel kültür ve öğretmenlik alan bilgisi alanlarında düşük düzeyde olup eğitim fakülteleri grubunun lehinedir. Pedagojik formasyon programlarının kalitesini geliştirmeye dönük düzenlemeler yapılabilir. Öğretmen eğitimi programlarının niteliği periyodik olarak değerlendirilebilir.
Öğretmen eğitimi programlarının planlanması ve uygulaması: Yayım yanlılığı dikkate alındığında, YÖM’ün öğretmen adaylarının akademik bilgi kazanımlarına etkisi orta düzeydedir. Bunun yanı sıra YÖM’ün öğretmen adaylarının bilişsel yeterlilik alanlarındaki gelişimlerine etkisinin orta düzeyde olduğu; duyuşsal özelliklerinin gelişimlerine ise zayıf düzeyde etkili olduğu söylenebilir. Fakülte-okul işbirliği: Fakülte-okul işbirliği modeli (deneyimle öğrenme modeli) ve öğretmenlerin mesleki yeterlilikleri arasındaki araştırma çıktılarının ortalama etki genişliği zayıf düzeydedir. Fakülte okul işbirliğine yönelik tematik kalite güvence sistemi geliştirilebilir.
Ortam: Bir ürünü ortaya çıkarmaya yönelik düzenlenen etkinlik ortamları, yüz yüze eğitimin gerçekleştiği ortamlar ve çoklu derslik ortamları (derslik ile birlikte diğer ortamlar), öğretmen adaylarının bilgi kazanımı, bilişsel yeterlik ve duyuşsal özelliklerinin gelişimlerinde daha etkilidir.
Araştırma ve yayın kalitesi: Araştırma ve yayın kalitesi çerçevesinde moderatör gruplarına göre alt veri setlerinde istatistiksel düzeyde anlamlı bir fark bulgulanmamıştır. Eğitim sahasında araştırma kanıtlarına dayalı politika geliştirmek için sistematik inceleme merkezleri kurulabilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-15T06:08:50Z
No. of bitstreams: 1
10130295.pdf: 2365470 bytes, checksum: 9b4324801d2fd2765afcd07c2b5a1292 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğretmen Yetiştirme Standartları
Öğretmen yetiştirme standartları konusunda bir sistematik literatür inceleme
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1304
2018-02-09T01:00:17Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yenilmez, Kürşat
Korkmaz, Tuğba
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-08T11:55:45Z
2018-02-08T11:55:45Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1304
Amaç: Bu araştırma, 2012-2013 eğitim öğretim yılında ortaokullarda seçmeli ders olarak uygulamaya konulan Matematik Uygulamaları dersinin öğrencilerin matematik okuryazarlık düzeylerine etkisini saptamayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Bu araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu; 2015–2016 öğretim yılında Ankara ilinin Nallıhan ilçesindeki Hüsamettin Değirmenci Ortaokulu‟nda öğrenim gören 6. sınıf öğrencileri arasından seçmeli Matematik Uygulamaları dersini alan ve bu dersi almayan öğrenciler arasından rastlantısal olarak seçilen toplam 28 öğrenci oluşturmaktadır. Deney grubu seçmeli Matematik Uygulamaları dersini alan 14 öğrenci, kontrol grubu ise bu dersi almayan 14 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada PISA sorularından derlenerek araştırmacı tarafından geliştirilen matematik okuryazarlığı testi kullanılmıştır. Bu test dönem başında ve dönem sonunda olmak üzere iki kere uygulanmıştır. Verilerin toplanması aşamasında; sontest ile birlikte öğrencilerin kişisel özelliklerini belirlemek amacıyla demografik bilgi formu da kullanılmıştır. Grupların matematik okuryazarlık düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını test etmek amacıyla t-testi kullanılmıştır.
Bulgular: SPSS programı kullanılarak yapılan analizler sonucunda; Matematik Uygulamaları dersini seçen öğrencilerin matematik okuryazarlığı düzeylerinin bu dersi seçmeyen öğrencilere göre anlamlı bir şekilde daha fazla yükseldiği görülmüştür.
Sonuç, Tartışma: Araştırmada Matematik Uygulamaları dersinin matematik okuryazarlığını geliştirdiği görülmüştür. Matematik Uygulamaları dersinde yapılan etkinliklerin matematik okuryazarlığı becerilerini olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Matematik Uygulamaları dersinin kapsamı genişletilerek öğrencilerin matematik okuryazarlık düzeyi daha fazla artırılabilir, matematik uygulamaları dersinde muhakeme ve anlamlandırmaya dayalı etkinliklere daha çok yer verilebilir, bir tek cevabın olmadığı açık uçlu sorular sorulabilir. Böylelikle ders içeriği matematik okuryazarlığını destekler nitelikte güncellenebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T07:15:28Z
No. of bitstreams: 1
10111776.pdf: 2283012 bytes, checksum: bd9bae3d7dda45140d889e0e35f45bb5 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematik Okuryazarlığı
Matematik uygulamaları dersinin öğrencilerin matematik okuryazarlığına etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1321
2018-02-27T01:00:20Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Şentürk, İlknur
Baş, Emine Aydın
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-26T11:57:18Z
2018-02-26T11:57:18Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1321
Giris: Türkiye’de dünden bugüne kadar birçok farklı yönetici atama modeli uygulanmıs
olsa da profesyonel olarak yönetici yetistirmeye dair özgün ve millî bir politika
saptanmamıstır. “10/06/2014 tarihli Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim kurumları
Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Đliskin Yönetmelik” eğitim yöneticilerinin
yetistirilmesi ile ilgili sorunu daha da tartısılır duruma getirmistir.
Amaç: Bu çalısmanın amacı, arastırmaya katılan okul yöneticilerinin 10/06/2014 tarihli
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine
Đliskin Yönetmelik ile ilgili görüslerini saptamak ve uygulamada yasanan sorunların
tekrarlanmaması için yeni bir atama modeli üzerinde önerilerini almaktır.
Yöntem: Alanyazın çalısması için tarama yöntemi, 10/06/2014 tarihli Millî Eğitim
Bakanlığına Bağlı Eğitim kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Đliskin
Yönetmelik ile yönetici görüslerinin alınması için de yarı yapılandırılmıs görüsme
tekniği uygulanmıstır. Bulgular betimsel analiz yöntemiyle yorumlanmıstır.
Bulgular: Arastırmaya katılan yöneticilerin çoğu yönetmeliğe birçok nedenden dolayı
karsı olduklarını belirtmislerdir. Yöneticilikte kademeli ilerlemenin olmayısı,
yöneticiliğin görevlendirme olarak yapılması, yeterli hizmetiçi eğitim ve kendini
yetistirme kosulunun sağlanmamıs olması, yöneticilere verilen ağır sorumlulukların
yanında yetkilerinin oldukça sınırlı olması, görev tanımlarının net olmaması yasada
elestirilen yanlar olurken yöneticilere yardımcılarını seçebiliyor olma hakkının verilmis
olması olumlu değerlendirilen tek maddedir.
Sonuç, Tartısma ve Öneriler: Arastırma sonucunda yönetici görüslerinden hareketle
yönetmeliğin büyük ölçüde siyasi bir uygulama olarak nitelendirildiği, okul
yöneticisinin açık bir görev tanımının yapılamadığı, atamaların öğretim liderleri
olabilecek kisilerin seçilmesi beklentisini karsılamadığı, güçlü bir yönetici yetistirme ve
atama politikasına ihtiyaç olduğu saptanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T07:21:16Z
No. of bitstreams: 1
10110706.pdf: 2764947 bytes, checksum: 1643e956d2d1cb29959edbdee90e6e9f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yönetici Görevlendirme
Okul yöneticilerinin yönetici görevlendirme yönetmeliğine ilişkin görüşleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1325
2018-02-27T01:00:27Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Acat, M. Bahaddin
Kurt, Erdoğan
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-26T11:57:28Z
2018-02-26T11:57:28Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1325
Bu çalışmada lise öğrencilerinin İngilizce öğrenme özerklik algısı ile İngilizce motivasyonu, İngilizce öz yeterlik inancı ve yabancı dil öğrenme kaygısı gibi duyuşsal faktörler arasındaki ilişki ve bu duyuşsal faktörlerin özerklik algısını yordama gücü incelenmeye çalışılmıştır.
İlişkisel tarama modelinde desenlenen çalışmanın evrenini 2015-2016 eğim öğretim yılında Bursa ili Nilüfer ilçesinde ortaöğretim kurumlarına devam eden toplam 16196 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemi, oranlı tabakalı ve seçkisiz örnekleme yöntemi ile belirlenen 378 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada veriler “Özerklik Algı Ölçeği”, “İngilizce Öz Yeterlik İnancı Ölçeği”, “Yabancı Dil Öğrenme Kaygısı Ölçeği”, “İngilizce Öğrenme Motivasyonu Ölçeği” ve “Demografik Bilgi Formu (DBF)” ile toplanmıştır. Veriler SPSS yazılım program kullanılarak analiz edilmiştir. Yabancı dil olarak İngilizce öğrenen lise öğrencilerinin özerklik algı düzeylerinin incelenmesinde ölçeklerden elde edilen puanların aritmetik ortalama ve standart sapma değerlerinden, t-testi, tek yönlü varyans, regresyon ve korelasyon analizlerinden yararlanılmıştır.
Araştırmanın sonuçlarına göre lise öğrencilerinin özerklik algılarının orta düzeyde olduğu görülmüştür. Lise öğrencilerinin özerklik algıları sosyal etkinliklerde görev alma durumuna, sınıf düzeylerine, okul türüne, anne, baba eğitim düzeyine göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Lise öğrencilerinin özerklik algısı ile İngilizce öz yeterlik inancı ve İngilizce öğrenme motivasyonu arasında orta düzeyde pozitif yönde, yabancı dil öğrenme kaygısı ile negatif yönde anlamlı ilişkiler saptanmıştır. İngilizce öz yeterlik inancı, yabancı dil öğrenme kaygısı ve İngilizce öğrenme motivasyonu değişkenlerinin özerklik algısını anlamlı düzeyde yordadığı ve özerklik algısındaki toplam varyansın % 44’ünü açıkladığı görülmektedir. Sonuç olarak, İngilizce öz yeterlik inancı, yabancı dil öğrenme kaygısı ve İngilizce öğrenme motivasyonunun özerklik algısını açıkladığını söylemek mümkündür.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T07:26:28Z
No. of bitstreams: 1
10111131.pdf: 1902530 bytes, checksum: 0d85b94334e490c921e044fca9d89236 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İngilizce Öğrenme Özerkliği
Lise öğrencilerinin İngilizce öğrenme özerklik algılarının duyuşsal faktörlerce yordanma durumu
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1353
2018-02-28T01:00:39Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_157
Karadağ, Engin
Karaman, Hilal
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğrertim Fen Bilgisi Eğitimi
2018-02-27T05:25:09Z
2018-02-27T05:25:09Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1353
Amaç: Bu araştırmada, fen eğitimi alanında yapılmış araştırmaların; tematik,
metodolojik ve istatistiksel analiz teknikleri bazında dağılımlarının, ulusal ve uluslararası
düzeydeki durumu ortaya konmaya çalışılmıştır.
Yöntem: Araştırma, yöntembilim modeli kullanılarak yapılandırılmıştır.
Araştırmanın çalışılabilir evrenini (i) ulusal düzeyde yapılmış olan fen eğitimi lisansüstü
tezler ve ulusal düzeyde faaliyet gösteren fen eğitimi araştırmalarını yayınlayan hakemli
akademik dergilerde yayınlanan makaleler (ii) uluslararası düzeyde fen eğitimi
araştırmalarını yayınlayan hakemli akademik dergilerde yayınlanan makaleler
oluşturmaktadır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulan üç
örneklem grubu yer almaktadır. Bunlar: Beş yılda [2006-2010] yayınlanmış olan iki yüz
kırk sekiz adet ulusal lisansüstü tezden, üç yüz dört adet ulusal ve üç yüz yirmi sekiz adet
uluslararası makaleden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak Akademik Yayın
Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Araştırmada veri analizi; içerik analizi türlerinden
kategorisel analiz ve frekans analizi ile gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: Ulusal ve uluslararası araştırmalarda özellikle tema, araştırma
modelleri ve istatistiksel teknikler bazında farklılıklar saptanmıştır. (i) Tema bazında,
ulusal ve uluslararası araştırmalarda öğretim strateji, yöntem ve teknikleri, fen kültürü ile
fen konuları konulu araştırmaların sık çalışıldığı saptanmıştır. (ii) Araştırma yöntem ve
metodolojileri bazında; ulusal araştırmalarda, deneysel araştırmalar, daha çok
öğrencilerinden oluşan örneklem grupları; uluslararası araştırmalarda ise nitel araştırma
yöntemleri ile öğrenciler üzerindeki çalışmalar yoğunluk göstermektedir. Uluslararası
çalışmalarda öğretmenler üzerine yapılan çalışma oranı ulusal düzeye göre fazladır. (iii)
Ġstatistiksel analiz teknikleri bazında: betimsel istatistikler, t-testi, ANOVA, içerik analizi
her iki grupta sık kullanılan teknikler olup, uluslararası araştırmalarda bunların dışında,
söylem analizi sık tercih edilmiştir.
Sonuç: Araştırmalarda kullanılan model, evren-örneklem, veri toplama aracı ve
veri analiz tekniklerinin belirtilmesi, tema ve yöntem çeşitliliğine gidilmesi gerektiği
sonuçlarına ulaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T07:48:10Z
No. of bitstreams: 1
10089380.pdf: 2021300 bytes, checksum: 0e0f9eb998083913c21a4b439b6710e2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Fen Eğitimi
Fen eğitimi araştırmalarının karakteristik özellikleri : ulusal ve uluslararası bir çözümleme
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1356
2018-02-28T01:00:40Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Arı, Asım
Karafil, Burcu
TR101729
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-27T05:25:16Z
2018-02-27T05:25:16Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1356
Amaç: Öğrenci merkezli eğitimde öğrencilere daha fazla kontrol hakkı verilmektedir ve öğrencilerle güç paylaşımı yapılmaktadır. Öte yandan yabancı dil başarısında bilişsel faktörler kadar duyuşsal faktörlerin de etkili olduğu bilinmektedir. Özyeterlik inancı da öğrenci başarısını etkileyen en önemli duyuşsal alanlardan birisidir. Ülkemizde de yabancı dil eğitimine önem verilmesine rağmen istenilen seviyelere ulaşılamamıştır. Ülkemizde güç paylaşımına ilişkin bilimsel çalışmalar az sayıdadır. Ayrıca öz yeterlik ile ilgili çalışmalar daha çok fen ve matematik alanlarında yapılmaktadır. Bu araştırmanın amacı, İngilizce hazırlık sınıflarında güç paylaşım düzeyinin belirlenmesi ve güç paylaşım düzeyi ile İngilizce özyeterlik inancı arasındaki ilişkinin incelenmesidir.
Yöntem: Araştırmada nicel araştırma desenlerinden ilişkisel model kullanılmıştır. Evren üzerinden gerçekleştirilen çalışmada, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulunda 2014-2015 öğretim yılında öğrenim gören 454 öğrenci çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veriler, Oruç (2012) tarafından geliştirilen ‘Güç paylaşımı düzey belirleme ölçeği’ ve Yanar ve Bümen (2012) tarafından geliştirilen ‘İngilizce ile ilgili özyeterlik inancı ölçeği’ uygulanmasıyla elde edilmiştir. Verilerin istatistiksel çözümlemesi SPSS istatistik programıyla gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: İngilizce hazırlık sınıflarında güç paylaşımının orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, İngilizce özyeterlik inancının da orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Sınıf ortamında güç paylaşımı düzeyi okuma, yazma, dinleme ve konuşma faktörleri arasında ve özyeterlik inancı ölçeğinin faktörleri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler saptanmıştır.
Tartışma ve sonuç: Araştırmada yükseköğretim İngilizce hazırlık sınıfında güç paylaşımının orta düzeyde yapıldığı ve öğrencilerin İngilizce özyeterlik inançlarının da orta düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilere kendi öğrenme süreçlerinde daha fazla sorumluluk verilmesinin onların eğitim süreçlerine olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T07:52:56Z
No. of bitstreams: 1
10089374.pdf.pdf: 2098122 bytes, checksum: 4a605128ff4cfe2045df700fcfdd57c3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Öğrenci Merkezli Eğitim
Yükseköğretim İngilizce hazırlık sınıflarında güç paylaşım düzeyi ile öğrencilerin İngilizce özyeterlik algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1274
2018-02-07T01:00:47Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_155
Anılan, Hüseyin
Kaptan, Arif
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği
2018-02-06T07:06:39Z
2018-02-06T07:06:39Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1274
Amaç: Bu çalışma ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin ikna edici yazma becerilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Araştırma 2011 - 2012 eğitim öğretim yılında Eskişehir Tepebaşı ilçe merkezindeki okulların beşinci sınıflarında öğrenim görmekte olan 857 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Öğrencilere yazdırılan ikna edici yazıların analizinde araştırmacı tarafından geliştirilen ikna edici yazıları ölçme aracı (rubrik) kullanılmıştır. Uyum ve güvenirlik analizleri için öğrencilerin yazdığı rastgele seçilmiş 100 ikna edici metin, biri araştırmacı olmak üzere üç sınıf öğretmeni, bir öğretim üyesi ve bir Türkçe öğretmeni tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmacı ve diğer değerlendirenler arası uyum ve güvenirlik analizlerinin yeterli puana sahip olmasından dolayı örneklemde yer alan 857 metin, araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir.
Bulgular: Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda öğrencilerin ikna edici yazı yazma becerilerinin istenilen düzeyde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerin ikna edici yazma becerilerinin çeşitli değişkenlere göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Araştırma beşinci sınıf öğrencilerinin ikna edici yazı yazma beceri düzeylerinin belirlenmesine yönelik yapılmış bir çalışmadır. Yazı türlerinden biri olan ikna edici yazılara ülkemizde gerekli önemin gösterilmediği söylenebilir. Bu durum öğrencilerin ikna edici yazma becerilerine yansımış olup öğrencilerin ikna edici yazma becerilerinin yeterli seviyede olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte araştırma, İlköğretim Türkçe Programında yer alan ‘ikna edici yazılar yazar’ kazanımını öğrencilerin ne düzeyde edindiğini ortaya koymaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T12:56:35Z
No. of bitstreams: 1
10100121.pdf: 8848445 bytes, checksum: 6755de31010d640239ed71f5e1ec38c2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkçe Öğretimi
İlköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin ikna edici yazma beceri düzeylerinin belirlenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1279
2018-02-07T01:00:53Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_155
Artvinli, Eyüp
Demir, Zülfiye Melis
TR52997
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği
2018-02-06T07:08:51Z
2018-02-06T07:08:51Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1279
Amaç: Bu araştırmanın amacı ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin çevre tutumlarını
ölçebilecek bir ölçme aracı geliştirmektir.
Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu Eskişehir il merkezindeki dört ilkokulda
öğrenim gören 416 ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışma altı aşamada
tamamlanmıştır. Bunlar; (i) Ölçek maddelerinin oluşturulması, (ii) İçerik geçerliği
çalışması, (iii) Madde toplam ve madde kalan korelasyon çalışması, (iv) Madde ayırt
ediciliğinin belirlenmesi, (v) Yapı geçerliğinin belirlenmesi (açımlayıcı ve doğrulayıcı
faktör analizi) ve (vi) Cronbach Alpha iç tutarlılık güvenirliğinin incelenmesi aşamalarıdır.
Bu araştırmada nicel araştırma yöntem ve tekniklerinden yararlanılmıştır.
Bulgular: Ölçeğin madde toplam ve madde kalan korelasyonları sonucunda dört
madde ölçekten çıkarılmıştır. Maddelerin ayırt edicilik analizinde istatistiksel olarak
anlamsız olduğu görülen bir madde ölçekten çıkarılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi
sonucunda ölçek “Olumlu Çevresel Davranışlar”, “Çevresel Bilgi ve Farkındalık” ve
“Olumsuz Çevresel Davranışlar” olmak üzere üç alt faktörde toplanmıştır. Maddelerin
faktör yükleri .32-.85 arasında değer almıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda ise Kikare
(x²) / df, RMSEA değeri ve diğer istatistiki anlamlılık düzeylerinin toplanan veri için
uygun olduğu belirlenmiştir. Cronbach Alpha kat sayısı alt ölçekler için 0.71-0.94 arasında,
ölçeğin bütünü için ise 0.93 olarak belirlenmiştir.
Sonuç: Bu bulgular ışığında çevre tutum ölçeğinin yeterli geçerlik ve güvenirliğe
sahip olduğu belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T13:00:54Z
No. of bitstreams: 1
10101127.pdf: 36765697 bytes, checksum: 1ac3d311b7219dcdc5fbcc6efd8816cb (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Açımlayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi
İlkokul öğrencilerine yönelik çevre tutum ölçeği geliştirme çalışması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1297
2018-02-09T01:00:32Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_145
Öztürk, Abdülkadir
Kara, Ahmet
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
2018-02-08T11:55:13Z
2018-02-08T11:55:13Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1297
Amaç: Bu araştırmanın amacı, rehberlik ve psikolojik danışmanlık lisans programı 1.sınıf öğrencileri için hazırlanan kariyer uyumluluğu programının, öğrencilerin kariyer uyumlulukları üzerindeki etkililiğini belirlemektir.
Yöntem: Bu araştırmada, öntest-sontest deney ve kontrol gruplu yarı deneysel desen seçilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni öğrencilerin kariyer uyumluluğudur; bağımsız değişken ise rehberlik ve psikolojik danışmanlık lisans programı 1.sınıf öğrencileri için hazırlanan kariyer uyumluluğu programıdır. Araştırma grubunu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 2015-2016 eğitim öğretim yılında öğrenim gören, amaçlı örnekleme yoluyla seçilmiş üniversite öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma grubunda 16’sı deney grubunda 16’sı ise kontrol grubunda bulunan toplam 32 üniversite öğrencisi yer almaktadır. Araştırmada, Kariyer Uyum Yetenekleri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada, programın etkililiğini belirlemek için Betimsel İstatistikler, Mann Whithney U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır.
Bulgular: Deney grubunda bulunan öğrencilerin kontrol grubunda bulunan öğrencilere göre, kariyer uyum yeteneği ölçeğinin ilgi (u= .50; p<0.01), kontrol (u= 13.50; p<0.01), merak (u= 4.50; p<0.01) ve güven (u= 11.00; p<0.01) boyutlarından aldıkları sıra ortalama ve sıra toplam puanlarının daha yüksek olduğu istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.
Sonuç ve Tartışma: Savickas’ın kariyer yapılandırmacı kuramı temelinde geliştirilen kariyer uyumluluğu programının, rehberlik ve psikolojik danışmanlık programı birinci sınıf öğrencilerinin kariyer uyumluluk düzeylerine olumlu katkı sağladığı sonucuna varılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-16T13:06:47Z
No. of bitstreams: 1
10119199.pdf: 1324758 bytes, checksum: 0d8a2294e25d6952a858c35e2469c294 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kariyer Uyumluluk
Kariyer uyumluluğu programının RPD öğrencilerinin kariyer uyumluluk düzeyleri üzerindeki etkisinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1344
2018-02-28T01:00:28Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Karadağ, Engin
Yıldırım, Nedibe
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-02-27T05:24:39Z
2018-02-27T05:24:39Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1344
Amaç: Bu araştırmada İlköğretim Matematik ve Sınıf Öğretmenlerinin matematik okuryazarlığı öz-yeterlikleri ile düşünme stilleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin matematik okuryazarlığı öz-yeterlikleri ve düşünme stillerinin cinsiyet, branş ve mesleki kıdem değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Yöntem: Araştırmada, öğretmenlerin matematik okuryazarlığı öz-yeterliği ile düşünme stilleri arasındaki ilişkiyi belirlemeye yönelik ilişkisel model benimsenmiştir. Araştırmaya Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesinde MEB’de görev yapan 84 matematik ve 96 sınıf öğretmeni olmak üzere toplam 180 öğretmen katılmıştır. Bu nicel araştırmada iki veri toplama aracı kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, Özgen ve Bindak (2008) tarafından geliştirilen “Matematik Okuryazarlığı Öz-Yeterlik Ölçeği” ile Sternberg-Wagner (1992) tarafından geliştirilen ve Türkçe geçerlik, güvenirlik çalışmaları Buluş (2006) tarafından gerçekleştirilen “Düşünme Stilleri Ölçeği” ile toplanmıştır. Ek olarak öğretmenlerin demografik özelliklerine ilişkin bilgiler (cinsiyet, branş ve mesleki kıdem) kişisel bilgi formu ile elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde; betimsel istatistikler, t-testi, tek yönlü varyans analizi, Kruskal Wallis-H testi, Mann Witney-U testi ve Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Araştırmaya göre; sınıf ve matematik öğretmenlerinin genel olarak matematik okuryazarlığı öz-yeterliklerinin ve yasama, yürütme, yargı, hiyerarşik ve liberal düşünme stilleri puanlarının “yüksek” olduğu, öğretmenlerin global, oligarşik ve muhafazakâr düşünme stillerini daha az tercih ettikleri belirlenmiştir. Sonuç ve Tartışma: Öğretmenlerin yürütme, yargı, monarşik, oligarşik, global, dışsal ve muhafazakar düşünme stilleri cinsiyet, branş ve kıdeme göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak yasama, lokal, anarşik, içsel, liberal düşünme stilleri ve matematik okuryazarlığı öz-yeterliği branşa göre farklılaşarak bu farklılaşmanın matematik öğretmenleri lehine olduğu belirlenmiştir. Ayrıca matematik okuryazarlığı öz-yeterliği ile yargı, anarşik ve liberal düşünme stilleri arasında pozitif yönde düşük bir ilişki olduğu gözlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-25T08:48:55Z
No. of bitstreams: 1
10129818.pdf: 1719195 bytes, checksum: 048ef4d813a9a31e072b74d68d36b045 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematik Okuryazarlığı
İlköğretim matematik ve sınıf öğretmenlerinin matematik okuryazarliği öz-yeterliği ile düşünme stilleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1345
2018-02-28T01:00:30Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Güleş, Hatice
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-27T05:24:42Z
2018-02-27T05:24:42Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1345
Amaç: Bu araştırmanın amacı, öğretmen görüşlerine göre resmi ilkokul ve
ortaokullarda görev yapan okul yöneticilerinin ilişki davranışları ve kullandıkları
politik taktikler arasındaki ilişkiyi saptamaktır.
Yöntem: Bu çalışma ilişkisel bir araştırmadır. Araştırmada iki ölçek
geliştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini, 2014-2015 öğretim yılı içerisinde İstanbul
iline bağlı Şişli, Fatih, Büyükçekmece, Bayrampaşa ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde
bulunan resmi ilkokul ve ortaokullarda görev yapmakta olan öğretmenler arasından
oranlı tabakalı örnekleme yöntemi ile seçilen 897 öğretmen oluşturmaktadır. Verilerin
analizinde faktör analizine ek olarak betimsel istatistikler hesaplanmış, Mann
Whitney-U, Kruskal Wallis H ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Öğretmen görüşlerine göre okul yöneticilerinin genellikle olumlu
ilişki davranışlarını sergiledikleri; olumsuz ilişki davranışlarını ise düşük düzeyde
sergiledikleri tespit edilmiştir. Okul yöneticilerinin öğretmenlere yönelik kullandıkları
politik taktiklerin kullanım sıklığına göre sıralaması; motive etme, bilgilendirme,
çıkarların değişimi, kişisel yakınlığı kullanma, olumlu izlenim oluşturma ve baskı
taktikleri olarak belirlenmiştir. Okul yöneticilerinin ilişki davranışları ve kullandıkları
politik taktiklere ilişkin öğretmen görüşleri, öğretmenlerin bazı demografik
özelliklerine göre istatistiksel olarak farklılaşmaktadır. Ayrıca okul yöneticilerinin
olumlu ilişki davranışlarının, motive etme ve bilgilendirme taktikleri ile pozitif
yönde; baskı taktikleri, olumlu izlenim oluşturma, kişisel yakınlığı kullanma ve
çıkarların değişimi taktikleri ile negatif yönde ilişkili olduğu saptanmıştır. Okul
yöneticilerinin olumsuz ilişki davranışlarının ise baskı taktikleri, olumlu izlenim
oluşturma, kişisel yakınlığı kullanma ve çıkarların değişimi taktikleri ile pozitif
yönde; motive etme ve bilgilendirme taktikleri ile negatif yönde ilişkili olduğu
saptanmıştır.
Sonuç : Öğretmen görüşlerine göre okul yöneticilerinin yönetim faaliyetlerini
yerine getirirken, öğretmenlere yönelik daha çok olumlu ilişki davranışlarını
sergiledikleri ve en fazla motive etme taktiklerini kullandıkları tespit edilmiştir.
Öğretmenlere göre, olumlu ilişki davranışları sergileyen okul yöneticileri motive
etme ve bilgilendirme taktiklerini kullanmaktadırlar; olumsuz ilişki davranışları sergileyen okul yöneticileri ise; baskı taktikleri, olumlu izlenim oluşturma, kişisel
yakınlığı kullanma ve çıkarların değişimi taktiklerini kullanmaktadırlar. Elde edilen
bulgulara dayalı olarak, okul yöneticilerinin görevlerini yerine getirirken daha çok
öğretmenlerle kişisel ilişkilerini iyi düzeyde tutma çabası içerisinde oldukları
belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-25T08:54:08Z
No. of bitstreams: 1
10027362.pdf.pdf: 5974009 bytes, checksum: c8a969423b9c149ab5e5aa7f1a7807aa (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Yöneticisi
Öğretmen görüşlerine göre okul yöneticilerinin ilişki davranışları ve kullandıkları politik taktiklerin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1346
2018-02-28T01:00:32Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aypay, Ahmet
Balıkçı, Abdullah
TR263399
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-27T05:24:45Z
2018-02-27T05:24:45Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1346
Amaç: Bu araştırmanın amacı bürokratik uygulamaları ve gündelik hayat uygulamalarını okul müdürlüğü açısından yorumlamak ve ortaya çıkan durumlar ışığında çözüm önerileri ortaya koymaktır.
Yöntem: Araştırma, nitel yaklaşım çerçevesindeki temel nitel araştırma (temel yorumlayıcı desen) deseninde tasarlanmıştır. Bu çerçevede araştırmanın katılımcılarını, Konya ili merkez ilçelerinde (Karatay, Meram, Selçuklu) farklı sosyoekonomik düzeylerde bulunan semtlerdeki ve 2014-2015 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde görev yapmakta olan okul öncesi düzeyindeki okul müdürlerinden 5, ilkokul düzeyinde okul müdürlerinden 5, ortaokul düzeyindeki okul müdürlerinden 5, ortaöğretim (lise) düzeyindeki okul müdürlerinden 5; ayrıca yarı yapılandırılmış görüşme formu için 2 okul müdürü olmak üzere toplam 22 okul müdürü oluşturmaktadır.
Bulgular: Araştırmadaki bulgulara göre, okul müdürleri okulun hem birey hem de sosyal boyutunu önemsemektedirler. Oynadıkları rollerde durumsal bir yaklaşımı benimsemektedirler. Kendilerine mevzuatta birçok görev tanımlanmış olmasına rağmen, eğitim öğretime ilişkin görevlerini daha çok önemsemektedirler. Okul müdürlerinin özelliklerini olumlu ve olumsuz yönler olarak belirtmişlerdir. Özelliklerde ortak nokta liderlik vasfının ön plana çıkarılmasıdır. Bürokrasiyi engelleyici bir unsur olarak düşünmenin yanında, olumlu yanları da olduğu görüşlere yansımıştır. Okul müdürleri günlük rutin işlere çok zaman ayırmaktadırlar. Bu işler planlı olduğu gibi plansız da olabilmektedir.
Sonuç ve Tartışma: Yapılan araştırmada okul müdürleri “okul”la ilgili yaptıkları tanımlarda okulun toplumsal boyutunu ön plana çıkarmışlardır. Oynadıkları rollerde durumsal bir yaklaşımı benimsemektedirler. Görevler bağlamında çeşitli görevlerden bahsetmekte ve özellikler bağlamında eleştirel yaklaşmaktadırlar. Bürokrasinin görev, özellik, rol bağlamında engelleyici olarak tanımlamakla birlikte, onunla iş yapmayı da –mecburen- sürdürmektedirler ve zaman zaman olumlu yanlarına da değinmektedirler. Gündelik hayat bağlamında da benzer düzenin olduğu; ancak eğitim-öğretime yönelik adımların ön planda olduğu görülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-25T08:57:56Z
No. of bitstreams: 1
10130337.pdf: 2030011 bytes, checksum: bdf904f67cf7f4de54ee4b83fff69fc9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul
Bürokrasi ve gündelik hayat bağlamında okul müdürlüğünün incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1361
2018-02-28T01:00:35Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Çubukçu, Zühal
Uslu, Mehmet Emin
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-27T05:25:28Z
2018-02-27T05:25:28Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1361
Bu araştırmanın temel amacı strateji tabanlı öğretimin öğrencilerin strateji kullanma durumlarını ve İngilizce okuduğunu ve dinlediğini anlama düzeylerini nasıl etkilediğini incelemektir.
Çalışma deneysel tasarımlardan Solomon dört grup modeline göre gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, öğrencilere okuma ve dinleme stratejilerinin öğretimi bağımsız değişken, öğrencilerin İngilizce okuduğunu ve dinlediğini anlama düzeyleri ile strateji kullanma durumları ise bağımlı değişkenlerdir. Veri toplama aracı olarak okuma stratejileri ölçeği, dinleme stratejileri ölçeği, İngilizce okuduğunu anlama testi ve İngilizce dinlediğini anlama testi kullanılmıştır.
Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Hava Astsubay MYO’da İngilizce eğitimi alan 2. Sınıf 111 öğrenci oluşturmaktadır. Bu çalışma grubundan 57 öğrenci deney grubunu oluştururken; 54 öğrenci ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Deneysel işlem süreci 12 hafta boyunca haftada 2 ders saati okuma, 2 ders saati ise dinleme stratejilerinin öğretimi şeklinde gerçekleştirilmiştir.
Verilerin çözümlenmesi sonucu elde edilen bulgulara göre İngilizce dinleme ve okuma stratejilerinin öğretimi genel olarak dinleme ve okuma stratejilerinin kullanım durumunu arttırmıştır. Uygulanan strateji tabanlı öğretim programı, İngilizce dinleme stratejilerini kullanma durumu üzerinde %64’lük bir değere sahiptir. Bu değer kalıcılık testi sonunda %77’ye çıkmıştır. Söz konusu programın İngilizce okuma stratejilerini kullanma durumu üzerinde ise %70’lik bir değere sahiptir. Kalıcılık testi sonunda ise bu değer %78’e yükselmiştir.
Ayrıca, uygulanan strateji tabanlı öğretim programı öğrencilerin İngilizce okuduğunu ve dinlediğini anlama düzeylerini de arttırmıştır. Uygulama sonunda strateji tabanlı okuma programının öğrencilerin okuduğunu anlama düzeyleri üzerinde %21’lik bir değere sahiptir. Strateji tabanlı dinleme programının ise öğrencilerin İngilizce dinlediğini anlama düzeyleri üzerinde %25’lik bir değere sahiptir.
Sonuç olarak, strateji tabanlı okuma ve dinleme programı öğrencilerin İngilizce okuma ve dinleme stratejilerini kullanma durumlarını arttırdığı gibi okuduğunu ve dinlediğini anlama düzeylerini de arttırmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-29T07:14:42Z
No. of bitstreams: 1
10124585.pdf: 7900490 bytes, checksum: e8dc8762899b0b0973670ee5de968c4f (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Strateji Tabanlı Öğretim
Strateji tabanlı öğretimin öğrencilerin strateji kullanma durumlarına ve İngilizce anlama düzeylerine etkisi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1362
2018-02-28T01:00:42Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Aydın, Ayhan
Selvitopu, Abdullah
TR276309
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-27T05:25:31Z
2018-02-27T05:25:31Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1362
Amaç: Bu çalışmanın amacı, Türk yükseköğretiminde uluslararasılaşma stratejilerini
süreç yaklaşımı çerçevesinde irdelemektir.
Yöntem: Bu çalışma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseniyle
tasarımlanmıştır. Çalışma grubu, Times Higher Education (2015) veritabanında ilk 100
üniversite arasına giren sekiz üniversiteden oluşmuştur. Üniversitelerin
uluslararasılaşma stratejilerini irdeleyebilmek için kurumsal misyon, vizyon ve stratejik
plan gibi dokümanların yanı sıra Uluslararası İlişkiler Ofislerindeki yöneticilerle
görüşmeler yapılmıştır. Katılımcılar, amaçlı örnekleme yöntemiyle çalışma grubundaki
üniversitelerin uluslararasılaşma süreçlerini yürüten 11 yöneticiden oluşmuştur. Çalışma
kapsamında uluslararasılaşmaya ilişkin dokümanlar doküman analizi, görüşmelerden
elde edilen veriler ise içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir.
Bulgular: Bu çalışmada Türk yükseköğretim sisteminde uluslararasılaşma sürecini
göreceli olarak daha başarılı yürüten üniversitelerin, uluslararasılaşmaya ilişkin
gerekçelerinin sosyo kültürel ve akademik motivasyonlara dayandığı bulgulanmıştır.
Akademik stratejiler boyutunda müfredat, yabancı dilde öğretim, oryantasyon ve
danışmanlık gibi eğitimsel ve sosyal etkinliklere, kurumsal stratejilerde ise yönetim
desteği, personel desteği, ödül ve teşvik gibi mekanizmalara değinilmiştir. Bürokrasi,
yabancı dil ve yetersiz insan kaynağı süreçte karşılaşılan en büyük engellerdir. Diğer
yandan, imaj zedelenmesi ve beyin göçü uluslararasılaşma sürecinin barındırdığı riskler
olarak değerlendirilmiştir. Türkiye yükseköğretiminde son yıllarda uluslararasılaşmaya
ilişkin farkındalığın önemli derecede arttığı ancak nicelikten çok, niteliğin yükselmesine
ilişkin politikalara ihtiyaç duyulduğu bulgulanmıştır.
Tartışma ve Sonuç: Çalışma kapsamında uluslararasılaşma gerekçelerini sosyo
kültürel ve akademik temele dayandıran üniversitelerin, akademik strateji olarak
eğitimsel ve sosyal etkinliklere ağırlık vermesi alan yazındaki çalışma bulgularıyla örtüşmektedir. Kurumsal strateji olarak üst yönetim desteği ve ofis yapılanmaları sürece
önemli katkı sağlarken, personel desteği, iletişim, teşvik ve bütçe gibi konulardaki
yetersizlikler çeşitli olumsuzlukları beraberinde getirmektedir. Çoğu yükseköğretim
sistemi için engel olarak görülen bürokrasiye ek olarak Türk yükseköğretiminde
yabancı dil ve yetersiz insan kaynağı gibi engeller de gündeme gelmektedir. Gelen
öğretim üyesi ve öğrencilerin beklentilerinin karşılanamaması durumunda
yükseköğretimin uluslararası arenada imaj zedelenmesi yaşayabileceği önemli bir risk
olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin
süreçte karşılaştıkları en büyük risklerden olan beyin göçü, Türk yükseköğretim sistemi
için de söz konusudur. Sonuç olarak, uluslararasılaşma döngü modeli dikkate
alındığında, Türk yükseköğretim sisteminde sürece ilişkin farkındalık ve adanmışlığın
artmakta olduğu söylenebilir. Ancak planlama, uygulama, değerlendirme ve destekleme
boyutlarındaki eksikliklerin birbirini takip ettiği ve bu yüzden tek boyutlu iyileştirme
girişimlerinin istenen düzeyde başarı sağlamayacağı da açıktır. Bu durumda
uluslararasılaşma süreci için birbirleriyle tutarlı ve bütüncül aşamalardan oluşan
kapsamlı politikaların geliştirilmesi gerektiği söylenebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-29T07:21:07Z
No. of bitstreams: 1
10129956.pdf.pdf: 1522715 bytes, checksum: f584ffdf99d7c5fcc60a387bfe553cbc (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye
Türk yükseköğretiminde uluslararasılaşma stratejileri : süreç yaklaşımı çerçevesinde nitel bir inceleme
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1295
2018-02-07T01:00:58Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Bektaş, Fatih
Doğan, Sezgin
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-06T07:09:31Z
2018-02-06T07:09:31Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1295
Bu araştırma, ilköğretim okullarında liderlik kapasitesi, liderlik kapasitesiyle ilişkili etmenleri ve öğretmen ve yöneticilerin liderlik kapasitesinin alt boyutlarına ilişkin görüşlerinin görev, cinsiyet ve kıdem değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemeyi amaçlamıştır.
Araştırmada yöntem, nitel ve nicel verilerin birlikte kullanıldığı karma yöntem, desen ise açıklayıcı (explanatory) desendir. Nitel boyutta ise nicel veriler doğrultusunda durum çalışması (case study) deseni kullanılmıştır. Örneklemde 18 okul bulunmaktadır. Araştırmanın çalışma evrenini 2015-2016 eğitim öğretim yılında Bursa ili Yıldırım ve Osmangazi ilçesinde devlete ait ilköğretim kurumlarında görev yapan ilköğretim okulu yöneticileri ve öğretmenleri oluşturmaktadır. Veriler, bu evrenden yansız olarak seçilen 32 okul yöneticisi ile 208 öğretmenden toplanmıştır.
Araştırmanın nicel boyutunda, katılımcıların liderlik kapasitesinin dağıtımcı liderlik, paylaşılan okul vizyonu, iş birliği ve ortak sorumluluk ve algılanan öğrenci başarısı alt boyutlarına ilişkin görüşlerinin cinsiyet, branş ve kıdem değişkenine göre herhangi anlamlı bir farklılaşma bulunmadığı tespit edilmiştir. Araştırmanın nitel boyutunda ise: (1) Liderlik kavramının birçok katılımcı tarafından farklı yorumlandığı, bunun sebebi olarak da katılımcıların birçoğunun liderliğe yönelik eğitim almadıklarından kaynaklandığı söylenebilir. (2) Öğretmen katılımcıların bir çoğu görev yaptıkları ilköğretim okullarında otokratik, merkeziyetçi liderlik anlayışının var olduğunu savunurken, yöneticiler, demokratik, dağıtımcı bir yönetim uyguladıklarını ifade etmektedirler. (3) Okul vizyonunun belirlenmesi sürecine okul yöneticileri ve öğretmenlerin yeterli düzeyde katılım göstermedikleri ortaya konmuştur. (4) İş birliği ve ortak sorumluluk alt boyutuna yönelik sonuçlarına göre, öğretime yönelik bireyselci ve kutuplaşmacı okul kültürlerinin daha ön planda olduğu görülmektedir. (5) Öğretmen ve yöneticiler, liderlik kapasitesi alt boyutlarından algılanan öğrenci başarısı boyutuyla ilgili olarak, öğrencilerin akademik başarılarının son yıllarda yükselme eğiliminde olduğunu belirtmişlerdir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T06:48:55Z
No. of bitstreams: 1
10109985.pdf: 1640953 bytes, checksum: d738473d052569a34d36a31f952e0e47 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Liderlik
İlköğretim okullarında liderlik kapasitesinin belirlenmesi; Bursa ili örneği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1296
2018-02-07T01:01:00Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yüksel, İlknur
Turan, Yasin
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-06T07:09:34Z
2018-02-06T07:09:34Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1296
Bu çalışmanın amacı; bir devlet okulunun 11’inci sınıflarında yürütülmekte olan Özel Amaca Yönelik (Havacılık) İngilizce programının Stufflebeam’ın CIPP (Bağlam-Girdi-Süreç-Ürün) Modeli kapsamında değerlendirilmesidir.
Bu çalışmada yöntem olarak “Zenginleştirilmiş Desen” olarak da adlandırılan “Karma Desen / Karma Araştırma Modeli” kullanılmıştır. Bu bağlamda öncelikle 221 öğrenciye ihtiyaç analizi uygulanmıştır. Daha sonra aynı öğrenci kitlesine ve Havacılık İngilizce derslerine giren15 ders öğretmenine programı değerlendirmeleri amacıyla anket formu uygulanmıştır. Son olarak da nitel veri toplama aracı olarak 6 öğrenci ve 6 öğretmen ile yarı yapılandırılmış görüşmeler icra edilmiştir.
Çalışma sonucu elde edilen bulgular, Hazırlık sınıf okuyan öğrencilerin ihtiyaç algıları ile Hazırlık sınıfı okumayan öğrencilerin ihtiyaç algıları arasında fark olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca öğrenci ve öğretmenlerin genel anlamda programın uygulanması ile ilgili olumlu görüş beyan ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Çalışmanın sonuçlarına dayanarak, programın kurumsal ve bireysel ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olduğu ancak bazı noktalar itibariyle programda yapılacak bir takım değişikliklerin öğretmen ve öğrenciler tarafından ifade edilen eksikliklerin giderilmesine katkıda bulunabileceği önerilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T06:52:37Z
No. of bitstreams: 1
10114795.pdf: 2522911 bytes, checksum: c4a58da975f8239cf20136b6ae3badae (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
CIPP
11’inci sınıf Havacılık İngilizce programının Stufflebeam’in Cipp (Bağlam-girdi-süreç-ürün) modeli kapsamında değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1314
2018-02-27T01:01:00Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_145
Aypay, Ayşe
Körük, Serdar
TR 216077
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
2018-02-26T11:56:55Z
2018-02-26T11:56:55Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1314
Amaç: Bu araştırmanın amacı, ergenlerin algıladıkları sosyal desteğin, sahip oldukları güvensiz bağlanma tarzlarının gösterdikleri riskli davranışları yordamasında psikolojik belirtilerin aracı rolünün belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda oluşturulan hipotez model yapısal eşitlik modellemesi ile test edilmiştir. Hipotez modelde güvensiz bağlanma ve algılanan sosyal destek bağımsız değişken, psikolojik belirtiler aracı değişken, riskli davranışlar ise bağımlı değişken olarak alınmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma Eskişehir ilinin Odunpazarı ilçesinde yer alan beş ortaöğretim kurumunun 9., 10., 11, ve 12. sınıflarına devam eden 230’u erkek ve 232’si kız olmak üzere toplam 462 lise öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Riskli davranışların ölçülmesinde Gençtanırım ve Ergene (2014) tarafından geliştirilen Riskli Davranışlar Ölçeği, bağlanma tarzlarının ölçülmesinde Bartholomew ve Horowitz (1991) tarafından geliştirilip Türkçeye Sümer ve Güngör (1999) tarafından uyarlaması yapılan İlişki Ölçekleri Anketi, algılanan sosyal desteğin ölçülmesinde Yıldırım (2004) tarafından geliştirilen Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve psikolojik belirtilerin ölçülmesinde Dregotis (1992) tarafından geliştirilen ve Türkçeye Şahin ve Durak (1994) tarafından uyarlanan Kısa Semptom Envanteri kullanılmıştır.
Bulgular: Hipotez model yapısal eşitlik modelleme tekniklerinden yol analizi ile test edilmiş ve modelin uyum değerleri incelenmiştir. Uyum değerlerine göre modelin kabul edilebilir düzeyde uyum gösterdiği belirlenmiştir. Güvensiz bağlanmanın ve psikolojik belirtilerin riskli davranışları olumlu yönde ve orta düzeyde, algılanan sosyal desteğin ise riskli davranışları olumsuz yönde ve orta düzeyde anlamlı olarak yordadığı bulunmuştur. Psikolojik belirtilerin hem güvensiz bağlanmaya hem de algılanan sosyal desteğe kısmi aracılık yaptığı belirlenmiştir. Oluşturulan modeldeki değişkenlerin riskli davranışlardaki toplam varyansın %25’ini açıkladığı tespit edilmiştir. Sonuç ve Tartışma: Bu araştırma, ergenlerin sergiledikleri riskli davranışların oluşmasında güvensiz bağlanma tarzlarının, algılanan sosyal desteğin ve psikolojik belirtilerin önemli rol oynadığını göstermektedir. Araştırmada riskli davranışların, güvensiz bağlanmanın, algılanan sosyal desteğin ve psikolojik belirtilerin alt faktörlerinin onlara bağlandığı gizil değişkenler olarak ele alınması, değişkenler arasındaki etkileşimlerin daha iyi ve bütüncül bir şekilde incelenmesini sağlamıştır. Ergenlerin çeşitli psikolojik ve sosyal sorunlar yaşadığı ergenlik döneminde, sosyal ve yakın ilişkilere yön veren bağlanma tarzlarının, psikolojik rahatsızlıkların ve çevreden algılanan sosyal desteğin riskli davranışlar sergileme üzerinde etkili olabileceği bulgusuna ulaşılmıştır. Oluşturulan bu modelin ve ulaşılan bulguların ortaöğretim kurumlarında riskli davranışlar konusunda yürütülebilecek koruyucu ve önleyici çalışmalarda kullanılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T06:59:14Z
No. of bitstreams: 1
10112262.pdf: 2805275 bytes, checksum: 73c98818f45bd59c145de83a20e2a9dd (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Riskli Davranışlar
Ergenlerde riskli davranışların güvensiz bağlanma ve algılanan sosyal destek tarafından yordanmasında psikolojik belirtilerin aracı rolü
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1310
2018-02-09T01:00:10Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Turan, Selahattin
Yeşil, Tüba
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-08T11:55:59Z
2018-02-08T11:55:59Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1310
Amaç: Bu araştırmada öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak destekleyici müdür
davranışı ile okul kültürü arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel model kullanılarak
yapılandırılmıştır. Çalışmanın örneklem grubu, 2011-2012 eğitim öğretim yılında
Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde görev yapan, 388 öğretmenden oluşmaktadır.
Araştırmada Şişman (1994) tarafından geliştirilen Örgüt Kültürü Ölçeğinin okuldaki
uygulama ve durumlara ilişkin olan ikinci kısmı, Hoy (1997) tarafından geliştirilen ve
Turan (1998) tarafından geçerlilik ve güvenirliliği hesaplanmış olan Örgütsel İklimi
Betimleme Ölçeğinin alt boyutlarından olan destekleyici müdür davranışını kapsayan
boyut veri toplama aracı olarak kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırma bulgularına göre öğretmenler, okul müdürlerinin sosyal
bütünlük ve destekleyici müdür davranışının okullarda ara sıra; hoşgörü ve güven ile
öğrenci ve programa odaklılık davranışını okullarda çoğu zaman sergilendiğini
düşünmektedir. Öğretmenlerin sosyal bütünlük boyutuna ilişkin görüşleri ile
destekleyici müdür davranışına ilişkin görüşleri arasında anlamlı düzeyde pozitif yönlü
bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sosyal bütünlük boyutunun mezun olunan okul
türü; hoşgörü ve güven boyutunun cinsiyet ve okuldaki hizmet süresi; öğrenci ve
programa odaklılığın cinsiyet ve mezun olunan okul türü değişkenlerine göre
farklılaştığı tespit edilmiştir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, destekleyici lider davranışı gösteren okul
müdürlerinin görevli olduğu okullarda, okul kültürünün temel bileşenlerinden biri olan
sosyal bütünlüğün yüksek düzeyde var olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, okullarda
öğrenci ve programa odaklılık ile hoşgörü ve güven ortamının okul müdürünün
destekleyici müdür davranışıyla ilişkili olmadığı sonucu ortaya çıkmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T07:03:43Z
No. of bitstreams: 1
10114410.pdf: 1793535 bytes, checksum: 8979569c55f12493ec0f200f2fa23d91 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Liderlik
Destekleyici müdür davranışı ile okul kültürü arasındaki ilişkinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1312
2018-02-09T01:00:13Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Anagün, Şengül Saime
Şahin, Hatice Büşra
TR199077
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-02-08T11:56:04Z
2018-02-08T11:56:04Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1312
Amaç: Ulusal ve uluslararası alanda yapılan değerlendirme çalışmalarının sonuçlarına bakıldığında ülkemizde öğrencilerin matematik başarılarının düşük olduğu görülmektedir. Bununla beraber alanyazın incelendiğinde de öğrencilerin genellikle matematiğe yönelik tutumlarının olumsuz yönde olduğu ifade edilmektedir. Eğitsel bilgisayar oyunlarının matematik derslerinde kullanılması ile öğrencilerin matematik dersine yönelik bakış açılarında olumlu değişiminin sağlanacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada matematik öğretiminde eğitsel bilgisayar oyun etkinliklerinin kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına ve matematiğe yönelik tutumlarına etkisi ile öğrencilerin eğitsel bilgisayar oyunlarına yönelik görüşleri araştırılmıştır.
Yöntem: Araştırma karma yöntem ile gerçekleştirilmiş olup, araştırmanın nicel boyutunda yarı deneysel desenlerden denkleştirilmemiş eşitlenmemiş ön test son test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda ise deney grubu öğrencilerinde eğitsel bilgisayar oyunlarıyla birlikte oluşan algıların derinlemesine incelenmesi ve betimlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma Ege bölgesindeki bir ile bağlı ilçede bulunan ortaokul beşinci sınıf öğrencileri ile yürütülmüştür. Çalışma grubunu deney grubunda 19 ve kontrol grubunda 19 olmak üzere toplam 38 kişi oluşturmaktadır. Deneysel uygulama beşinci sınıf “Kesirler” ünitesinde yedi hafta süreyle gerçekleştirilmiştir. Nicel verilerin toplanmasında matematiğe yönelik tutum ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen akademik başarı testi kullanılmıştır. Uygulama sonrasında öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Ayrıca süreç içerisinde öğrencilerin eğitsel bilgisayar oyunlarına yönelik günlükleri ve yazılı görüşleri toplanmıştır.
Bulgular: Uygulamanın öncesinde grupların akademik başarı ve matematiğe yönelik tutum puanları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Deneysel uygulama sonrasında ise akademik başarı testi sonuçlarının ve matematiğe yönelik tutum puanlarının gruplar arasında anlamlı farklılaşmadığı görülmüştür. Ancak araştırmanın nitel bulgularına bakıldığında öğrencilerin eğitsel bilgisayar oyunları ile yürütülen derslerden zevk aldığı ve matematik dersine yönelik tutumlarının olumlu yönde etkilendiği görülmektedir.
Sonuç ve Tartışma: Bu araştırmada eğitsel bilgisayar oyunlarının öğrencilerin akademik başarılarını arttırdığı, ancak gruplar arasında anlamlı bir farklılık oluşturmadığı görülmektedir. Benzer biçimde eğitsel bilgisayar oyunlarının öğrencilerin matematiğe yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediği, ancak gruplar arasında anlamlı bir farklılık oluşturmadığı belirlenmiştir. Öğrencilerin yazılı ve sözlü olarak bildirdikleri görüşlerden hareketle eğitsel bilgisayar oyunlarının matematik dersine yönelik tutumlarını olumlu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda matematik dersinde eğitsel bilgisayar oyun etkinliklerinin kullanılmasının öğrencilerin matematiğe yönelik olumlu tutum geliştirmelerinde yararlı olabileceği belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T07:11:15Z
No. of bitstreams: 1
10115685.pdf: 3873656 bytes, checksum: 49fbd91342af69c9b388b8dbaf668a4d (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitsel Bilgisayar Oyunu
Eğitsel bilgisayar oyunlarıyla destekli matematik öğretiminin öğrencilerin akademik başarılarına ve duyuşsal özelliklerine etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1277
2018-02-07T01:00:15Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Şentürk, İlknur
Korucuoğlu, Tezcan
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-06T07:06:47Z
2018-02-06T07:06:47Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1277
Amaç: Bu araştırmanın amacı, örgütsel güç oyunları ve örgütsel muhalefet
arasındaki ilişkiyi öğretmenler bağlamında incelemektir.
Yöntem: Araştırmada, öğretmenlerin örgütsel güç oyunu ve örgütsel muhalefet
algılarını tespit etmek amacıyla öğretmenlere “Güç Oyunu Algı Ölçeği” ve “Örgütsel
Muhalefet Ölçeği” uygulanmıştır. Böylece, güç oyunu algıları ile örgütsel muhalefet
algıları arasındaki ilişkinin ortaya konması amacıyla gerekli veriler toplanmıştır.
Elde edilen veriler doğrultusunda bu kavramların algı düzeyleri ve ilişkileri
incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada ilişkisel araştırma deseni
kullanılmıştır.
Bulgular: Öğretmenlerin güç oyunu algılarında; en çok “Ġttifak Kurma
Oyunu”, “Stratejik Aday Oyunu” ve “Ġmparatorluk Kurma Oyunu” görülürken; en az
“Islık Çalma Oyunu”, “Direnme Oyunu” ve “Genç Türkler Oyunu” görülmektedir.
Örgütsel muhalefet bağlamında ise “Açık Muhalefet”, “Gizli Muhalefet”
davranışlarına göre daha çok görülmektedir. “Direnme Oyunu”, “Karşı Direnç
Oyunu”, “Sponsorluk Oyunu”, “Ġmparatorluk Kurma Oyunu”, “Patronluk Oyunu”,
“Rakip Kampları Oyunu”, “Islık Çalma Oyunu” ve “Genç Türkler Oyunu”
boyutlarında cinsiyet değişkenine göre erkeklerin lehine sonuç ortaya çıkmıştır.
Öğretmenlerin görev yaptıkları okul kademesi değişkenine göre; güç oyunu algıları
lise ve ortaokul öğretmenlerinin lehine görülmektedir. Öğretmenlerin mesleki
kıdemlerine göre ise; 21-30 yıl mesleki kıdem ile 30 yıl ve üstü mesleki kıdemin
lehine güç oyunu algılarında sonuçlar ortaya çıkmıştır. Buna rağmen, öğretmenlerin
görev yaptıkları okulun bulunduğu yerleşim yerine göre farklılaşma
görülmemektedir. Örgütsel muhalefet boyutunda ise; “Açık Muhalefet” algılarında
cinsiyet değişkenine göre erkeklerin lehine farklılaşma görülmektedir. Ayrıca,
örgütsel muhalefet noktasında öğretmenlerin görev yaptıkları eğitim kademesi,
öğretmenlerin mesleki kıdemi ve öğretmenlerin görev yaptıkları okulun bulunduğu
yerleşim yeri değişkenlerine göre farklılaşma ortaya çıkmamıştır. Araştırmanın
sonunda, örgütsel güç oyunları ile örgütsel muhalefet arasında pozitif yönlü düşük
seviyeli bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç ve Tartışma: Bu araştırma sonucunda, örgütlerde görülen güç oyunları
ile örgütsel muhalefet arasındaki ilişki ortaya konmuştur. Bu ilişki düşük seviyeli
ancak pozitif yönlüdür. Güç oyunları ile örgütsel muhalefetin birbirleri ile ilişkili
kavramlar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-30T07:18:14Z
No. of bitstreams: 1
10114521.pdf: 4594955 bytes, checksum: 65f10ac8dd287c4cf39712644793b4fd (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Güç Oyunları
Örgütsel güç oyunları ve örgütsel muhalefet arasındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1326
2018-02-27T01:00:46Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Arı, Asım
Ertem, Zehra Sümeyye
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-26T11:57:31Z
2018-02-26T11:57:31Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/1326
Amaç: Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin üniversite, öğrenci ve öğretim elemanı kavramlarına ilişkin sahip oldukları metaforik algıyı etkileyen etmenlerin incelenmesidir.
Yöntem: Bu çalışmada nitel ve nicel yöntemlerin birlikte kullanıldığı keşfedici karma desen kullanılmıştır. Araştırmanın nitel kısmında veri toplama aracı olarak Üniversite Öğrenci ve Öğretim Elemanı Metaforik Algı Anketi kullanılmıştır. Araştırmaya maksimum çeşitlilik örneklemesi yöntemine göre belirlenmiş 404 öğrenciye katılmış, veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Tekil ve ilişkisel tarama modeliyle desenlenen nicel kısmına ait veriler “Üniversite Kavramı Metaforik Algı Ölçeği”, “Öğrenci Kavramı Metaforik Algı Ölçeği”, “Öğretim Elemanı Kavramı Metaforik Algı Ölçeği” “Sosyo-ekonomik Düzey Belirleme Ölçeği”, “Okul Kültürü Ölçeği” ve “Myers Briggs Tip Göstergesi (MBTI)” kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 20 paket programında aritmetik ortalama, standart sapma, bağımsız örneklem t testi (independent samples t-test), tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA), Tukey HSD, Dunnet C ve Çoklu Doğrusal Regresyon analizi teknikleri kullanılarak çözümlenmiştir.
Bulgular: Lise öğrencileri üniversite kavramına ilişkin olumlu, öğrenci kavramına ilişkin hem olumlu hem olumsuz ve öğretim elemanı kavramına ilişkin olumsuz algıya sahiptir. Lise öğrencilerinin üniversite kavramı metaforik algıları, MBTI profilleri ve okul türüne göre; öğrenci kavramı metaforik algıları, okul türü, sosyo-ekonomik düzey ve yerleşim yerine göre; öğretim elemanı kavramı metaforik algıları ise MBTI profilleri, kişilik tipleri, okul türü ve sosyo-ekonomik düzeye göre farklılaşmaktadır. Motivasyon, öğretmen öğrenci ilişkisi, yönetici desteği ve arkadaş ilişkileri, lise öğrencilerinin üniversite, öğrenci ve öğretim elemanı kavramları metaforik algılarının anlamlı birer yordayıcısıdır.
Sonuç ve Tartışma: Öğrenciler üniversite için en çok hayat ve özgürlük; öğrenci kavramı için esir, mahkum, kafesteki kuş ve köle; öğretim elemanı kavramı için de diktator ve patron metaforlarını kullanmışlardır. Bu sonuç öğrencilerin üniversite, öğrenci ve öğretim elemanı algılarının oluşmasında sorumluluk almanın ve özgürlüğün önemini ortaya koymuştur. Ayrıca, öğrencilerin üniversite, öğrenci ve öğretim elemanı kavramına ilişkin sahip oldukları algıda motivasyon, öğretmen öğrenci ilişkileri ve yönetici desteğinin etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Olumsuz olan algının azaltılmasında ortaöğretim kurumlarına, bu kurumlardaki rehberlik servislerine ve öğretmenlere sorumluluk düşmektedir. Mevcut sınav sistemi, yükseköğretime olan talebin fazla olması, rekabet ortamı, başarı ya da başarısızlık hissi gibi değişkenlerin de bu algıyı etkileyebileceği düşünülmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T07:19:30Z
No. of bitstreams: 1
10032274.pdf: 2429827 bytes, checksum: 19375c61d2cdbd12b64fe11d7331be25 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Üniversite
Lise öğrencilerinin üniversite öğrenci ve öğretim elemanlarına ilişkin algılarını etkileyen etmenlerin incelenmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1330
2018-02-27T01:00:47Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Karadağ, Engin
Aydın, Adem
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi
2018-02-26T11:57:43Z
2018-02-26T11:57:43Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1330
Amaç: Bu araştırmanın amacı; “okul müdürlerinin bir haftada hangi faaliyetleri
ne kadar gerçekleştirdikleri, gerçekleştirdikleri faaliyetlerin eğitim – öğretim işleri,
yönetim işleri, öğrenci işleri, personel işleri, çevre ilişkileri ve bina işleri alanlarındaki
dağılımlarının nasıl olduğu” sorusuna cevap aramaktır.
Yöntem: Tarama modeli kullanılan araştırmada, amaca ulaşabilmek için
veritoplama aracı olarak kontrol listesikullanılmıştır. Araştırmaya katılan okul
müdürleri kontrol listesine bir hafta boyunca gerçekleştirdikleri faaliyetleri
işaretlemişlerdir. Araştırmanınçalışma grubunu, 2014 – 2015 eğitim – öğretimyılında
Bilecik ili Merkez İlçesinde görev yapmakta olan 34 okul müdürü oluşturmuştur.
Bulgular: Okul müdürleri bir hafta boyunca ve mesai saatleri içerisinde toplam
5365 faaliyet gerçekleştirmişlerdir. Gerçekleştirdikleri faaliyetlerin yalnızca % 16,40’ı
eğitim – öğretim faaliyet alanında gerçekleşmiş, geri kalan % 73.60’ lık kısmını ise
diğer faaliyet alanları oluşturmuştur. Okul müdürleri en çok zamanlarını ise % 50,33 ile
yönetim işleri faaliyet alanında, en az zamanlarını ise personel işleri faaliyet alanında
harcamışlardır.
Sonuç ve Tartışma: Okul müdürleri eğitim liderliği rollerini yerine
getirememekte ve bir yöneticiden çok büro memuru gibi davranmaktadırlar. Bürokratik
işlere boğulan okul müdürleri zamanlarını kendileri planlayamamakta, hafta içerisinde
karşılarına çıkan durumlar ile uğraşmaktadırlar.Okul müdürleri daha çok problemlerle
ve problem durumunu ortaya çıkaran öğrenciler ile ilgilenmişler, başarılı ve problem
çıkarmayan öğrenciler ile ise yeterince ilgilenememişlerdir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T07:26:28Z
No. of bitstreams: 1
10116756.pdf: 949468 bytes, checksum: 9ec2434aef2c8ad7d549b5ceb02afe94 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Müdürü
Okul müdürlerinin bir haftasına genel bakış
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1332
2018-02-27T01:00:48Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Yenilmez, Kürşat
Karakarçayıldız, Reyhan Ümit
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-02-26T11:57:50Z
2018-02-26T11:57:50Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1332
Amaç: Bu araştırmanın amacı, öğrencilerin geometrik düşünme düzeyleri ile
çokgen sınıflama becerileri arasında ilişkiyi incelemektir.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Eskişehir
şehir merkezinde bir devlet ortaokulunun 7. sınıfında öğrenim görmekte olan 318
öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri geometrik düşünme düzeylerini
belirlemek için Özcan (2012) tarafından geliştirilen Geometrik Düşünme Düzey
Belirleme Testi ile çokgen sınıflama becerilerini belirlemek için Ergün (2010)
tarafından geliştirilen Çokgen Algılama ve Sınıflama Ölçeği kullanılarak toplanmıştır.
Veriler SPSS 21.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Ortaokul 7. sınıf öğrencilerinin geometrik düşünme düzeylerinin
ağırlıklı olarak Düzey 1 (görsel düzey) de olup; öğrencilerin yarıdan fazlası Düzey 2 ve
üstünde yer almaktadır. Çokgen sınıflama becerilerinin orta düzeyde olduğu tespit
edilmiştir. Öğrencilerin çokgen sınıflama beceri puanı ile geometrik düşünme düzeyi
ağırlıklı puanları arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.
Sonuç ve Tartışma: Geometrik düşünme düzeyi yüksek olan öğrencilerin
çokgen sınıflama becerileri ile çokgenler arasındaki ilişki kurma konusunda başarılı
oldukları görülmüştür. Araştırma sonucunda öğrencilerin geometrik düşünme düzeyleri
farklılık gösterdiği görülmüştür. Öğrencilerin beklenen geometrik düşünme düzeylerine
ulaşamaması sınıflama becerilerinde güçlük yaşamalarının sebebi olarak düşünülebilir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T07:30:55Z
No. of bitstreams: 1
10118245.pdf: 3763851 bytes, checksum: 5a9206653fec66e4fd2eefd138d77746 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Geometri Eğitimi
7. sınıf öğrencilerinin geometrik düşünme düzeyleri ile çokgenleri sınıflama becerileri ve aralarındaki ilişki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1355
2018-02-28T01:00:49Z
com_11684_110
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_156
Kurtuluş, Aytaç
Çelikkol, Özlem
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Eğitimi
2018-02-27T05:25:14Z
2018-02-27T05:25:14Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1355
Amaç: Araştırmanın amacı 7. sınıf öğrencilerinin cebirsel sözel problemleri çözme
başarılarına matematiksel modelleme etkinliklerinin etkisini belirlemek olmuştur.
Bunun yanı sıra 7. sınıf öğrencilerinin matematiksel modelleme etkinliklerinde
ulaştıkları matematiksel modelleme basamaklarını, gösterdikleri matematiksel
modelleme yeterliklerini belirlemek de amaçlanmıştır. Öğrencilerin matematiksel
modelleyici tiplerinin tespiti de araştırmanın amaçları arasında yer almaktadır.
Yöntem: Araştırma bir eylem araştırması olarak var olan bir sorunun çözümüne yönelik
bir eylem planı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın karma olarak gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın nitel boyutunda araştırmacı günlüğü, araştırmacı gözlemleri, öğrenci
günlükleri ve yarı yapılandırılmış görüşmeler veri toplama aracı olarak kullanılırken
nicel boyutunda Ön Test- Son Test olarak bir Başarı Testi uygulanmıştır.
Bulgular: Nicel bulgulara göre öğrencilerin matematiksel modelleme etkinliklerinden
sonraki son test puanlarında bir artış meydana gelmiş ve SPSS ile yapılan analizler
sonucu matematiksel modelleme etkinliklerinin cebirsel sözel problem çözme başarısına
olumlu bir etkisinin olduğu görülmüştür. Nitel boyutta ise öğrencilerin matematiksel,
sözel kavrama ve genel bilgi yeterlikleri bazında bir ilerleme gösterebildiği öğrenci
günlükleri, araştırmacı günlüğü ve gözlemleri ile öğrencilerle yapılan yarı
yapılandırılmış görüşmelerden elde edilen verilerle matematiksel modelleme
yeterliklerini de oluşturan bu bileşenlere sahip öğrencilerin hem matematiksel
modelleme problemlerini hem de cebirsel sözel problemlerini çözmede başarılı olduğu
belirlenmiştir.
Sonuç ve Öneri: Sonuç olarak çalışma yapılan grubun matematik dersinde
matematiksel modelleme etkinliklerinin uygulanmasıyla öğrencilerin cebirsel sözel
problemlerinin çözme başarısının arttığı görülmüştür. Ayrıca öğrencinin cebirsel sözel
problemleri çözme başarısında matematiksel modelleme basamaklarını kullanmalarının
etkili olduğu görülmüştür. Öğrencilerin farklı matematiksel modelleyici tiplerinde
oldukları da belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-01T08:20:23Z
No. of bitstreams: 1
10105594.pdf: 21778150 bytes, checksum: cb05f821889092b574ee2dcb3bfe1e81 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematiksel Modelleme
7. sınıf öğrencilerine cebirsel sözel problemlerde matematiksel modelleme uygulaması : bir eylem araştırması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1359
2018-02-28T01:00:54Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yüksel, İsmail
Kahraman, Mehmet
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-02-27T05:25:23Z
2018-02-27T05:25:23Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1359
Amaç: Bu çalışmanın temel amacı öğrencilerin Kültürel Zeka düzeylerine etki eden faktörlerin incelenmesidir. Bu kapsamda öğrencilerin kültür konusuna verdiği önem, yabancı dil başarıları, yabancı dile karşı tutumları, dil öğrenme stratejileri gibi unsurlar kültürel zeka düzeyleriyle eşleştirilmeye çalışılmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma türlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Uşak Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi‟nde lisans eğitiminin yalnızca üçüncü döneminde verilen Yabancı Dilde Okuma ve Yazma dersine devam eden öğrenciler bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Veri toplamak için daha önce başka araştırmacılar tarafından geliştirilmiş olan Kültürel Zeka Ölçeği, Yabancı Dil Tutum Anketi ve Dil Öğrenme Stratejileri envanteri uygulanmıştır.
Bulgular: Araştırma bulguları katılımcıların kültürel zeka düzeylerinin ortalamasının “orta” düzeyde olduğunu göstermiştir. Kültürel zeka düzeyleri ile ilişkisi yönünden incelendiğinde, öğrencilerin kültürel zeka düzeyleri yabancı dil derslerinde kültür konusuna olan yaklaşımları, yabancı dil başarıları, yabancı dile karşı tutumları ve dil öğrenme stratejilerini kullanabilme düzeylerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır. Bunlara ek olarak, kültürel zeka düzeyleri ile yabancı dile karşı tutum ve dil öğrenme stratejileri puanları arsında olumlu yönde kolerasyona rastlanmıştır. Son olarak, yabancı dile karşı tutum ve dil öğrenme stratejileri puanlarının, kültürel zeka için bir yordayıcı oldukları görülmüştür.
Tartışma ve Sonuç: Araştırma sonucunda çalışma grubundaki öğrencilerin kültürel zeka düzeylerine etki eden faktörler ile ilgili elde edilen bulgular alanyazın destekli olarak tartışılmış, yapılan tartışmalar sonucu öneriler sunulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-01T08:25:59Z
No. of bitstreams: 1
10107391.pdf: 3007234 bytes, checksum: 402f7191981b60ba21aff531d2e2157a (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kültürel Zeka
Yabancı dilde kültürel zekaya etki eden faktörlerin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1377
2018-03-03T01:00:14Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_144
Yüksel, İlknur
Yaşın, Elif
TR20580
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Programlar ve Öğretim
2018-03-02T07:10:52Z
2018-03-02T07:10:52Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1377
Amaç: Hazırlık sınıflarında öğrenciler, bölümlerine geçebilmek için, okul tarafından uygulanan veya uluslararası geçerliliği olan bir dil sınavında başarılı olmak durumundadırlar. Bu bağlamda, araştırmanın temel amacı haftalık uygulanan TOEFL ITP deneme sınavlarının hazırlık sınıfı ileri düzey öğrencilerinin kaygı, güdülenme düzeyleri ve akademik başarısına etkisini ortaya koymaktır.
Yöntem: Bu çalışma, deneme sınavlarının etkililiğini tespit edebilmek için karma bir araştırma olarak desenlenmiş ve nitel ve nicel veriler toplanmıştır. Çalışma grubundaki öğrencilerin sınav kaygısı ve güdülenme düzeylerindeki değişim, ölçek ön-test ve son-test puanları kullanılarak değerlendirilmiştir. Sınavların akademik başarıya etkisi, uygulama öncesinde ve sonrasında uygulanan TOEFL ITP deneme sınavları ile ölçülmüştür. Ayrıca, görüşmelerle, öğrencilerin sınav kaygısı, akademik güdülenme ve başarı düzeylerindeki değişim sorgulanmıştır.
Bulgular: Bulgular, deneme sınavlarının öğrencilerin sınav kaygısı ve güdülenme düzeylerine katkısının olduğunu göstermektedir. Gruplar arası son test ortalama puanları arasındaki fark, deney grubu lehine anlamlı çıkmıştır. Ayrıca, görüşmeler de nicel sonuçları desteklemektedir. Bireysel farklılıklardan dolayı gruplar arası akademik başarı farkı anlamlı bulunamamıştır. Ancak, görüşmeler, sınavların öğrencilerin başarı algılarına olumlu katkısı olduğunu göstermiştir.
Tartışma ve Sonuç: Bu araştırmada, deneme sınavlarının öğrencilerin sınav kaygısı ve güdülenme düzeylerine pozitif etkisinin olduğu görülmüştür. Öğrencilerin, bu tür bir sınava hazırlanırken geçirecekleri süreç çok önemli olduğu için, düzenli deneme sınavları öğrencilere güdülenme, yönlendirme ve test stratejisi gibi katkılar sağlayacaktır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-01T12:13:30Z
No. of bitstreams: 1
10117658.pdf.pdf: 2507095 bytes, checksum: 9488c7aec67044262d6c051937a39e95 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Deneme Sınavı
Deneme sınavlarının hazırlık sınıfı öğrencilerinin başarı, güdüleme ve yıl sonu sınav kaygısı düzeylerine etkisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1465
2018-04-13T00:00:13Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Güngör, Semra Kıranlı
Meriçelli, Feride
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi
2018-04-12T13:41:36Z
2018-04-12T13:41:36Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1465
Amaç: Bu araştırma ile Bilecik ilinde görev yapan kadınların okul yöneticisi olmasının önündeki engellerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Fenomenolojik yaklaşım (olgubilimi) modelinde desenlenen araştırmada nitel araştırma yöntemine dayalı birebir görüşme tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma 2016-2017 öğretim yılı bahar döneminde Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı merkez ilçede 30 resmi okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde görev yapan 16 erkek ve 14 kadın okul yöneticisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri olgubilime dayalı içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiş, araştırmanın alt amaçları temel alınarak bulgular tanımlanmış ve yorumlanmıştır. Bulgular: Kadınların isteksizliği, annelik rolleri, ev sorumlulukları, yöneticiliğin erkeklere uygun bir alan olarak görülmesi, kadınların kişilik özellikleri, kadınların hemcinslerine destek vermemeleri kadınların yönetici olmaları için engel teşkil etmektedir. Sonuç ve Tartışma: Kadınlar yönetici olmak isteseler de kadınlara karşı gösterilen önyargılar ve bundan kaynaklanan özgüven eksikliği kadınların daha çok çalışmasına ve yıpranmasına sebep olmaktadır. Toplumsal rollerin, toplumsal kültürün, kraliçe arı sendromunun ve cam tavan sendromunun kadınların okul yöneticisi olmasının önündeki engeller olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-05T07:42:06Z
No. of bitstreams: 1
10157061.pdf: 3250290 bytes, checksum: d661012463d91553b06d9345a80632c6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eğitim Yönetimi
Kadınların okul yöneticisi olmasının önündeki engeller
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1439
2018-04-13T00:00:17Z
com_11684_109
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_143
Güngör, Semra Kıranlı
Özkara, Funda
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Yönetimi
2018-04-12T13:40:05Z
2018-04-12T13:40:05Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1439
Amaç: Araştırmanın amacı, okul yöneticilerine göre yönetim etiğini ortaya koymaktır. Yöntem: Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Eskişehir ili merkezindeki devlet ortaokullarından 25 erkek, 5 kadın toplam 30 yönetici ile görüşme yapılmıştır. Yöneticilere 10 soru yöneltilmiştir. Görüşmelerde izin veren görüşmecilerle ses kaydı, izin vermeyen görüşmecilerle not alma tekniği kullanılmıştır. Ulaşılan veriler, içerik analizine göre kodlanarak tema ve alt temalar oluşturulmuştur. Tablolarda frekans belirtilmiştir. Bulgular: Araştırmanın bulgularına bağlı olarak okul yöneticilerinin etiğe ilişkin genel bir algıya sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Okulda var olan etik sözleşmelerden haberdar olan yönetici sayısı çok değildir. Okul yöneticileri etik yönetimin eksik kaldığı noktalarda en büyük etkenin üstten baskı olduğu görüşüne sahiptir. Okuldaki etik kulüp, etik komite ve etik gününün işlevsel olmadığı yöneticiler tarafından belirtilmektedir. Sonuç ve Tartışma: Araştırma sonuçlarına göre okul yöneticilerinin etik konusunda tanımlar yapabildiği bulunmuştur. Alanyazında bu bulguyu destekler nitelikte Kaplan (2009)’ın çalışması bulunmaktadır. Yöneticiler etik dışı davranışları çoğunlukla görmezden gelmektedir. Turgut (2010)’un çalışması bu bulguları destekler niteliktedir. Etik yönetimin eksik kaldığı noktalarda üstten baskı ve yetersizlik en büyük etkenlerdir. Alanyazında Örselli (2010), Pehlivan (1997) aynı yönde sonuçlara ulaşmıştır. Yöneticilerin görev dağılımında en az adalete önem verdikleri sonucuna ulaşılmaktadır., Acar (2011)’ın adaleti yüksek seviyede bulduğu çalışmasından farklılık göstermektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-05T11:38:10Z
No. of bitstreams: 1
10158983.pdf: 2273078 bytes, checksum: 03ea28c2d65686651e9e7f8aa5c046dc (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Okul Yöneticileri
Okul yöneticilerine göre yönetim etiği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1489
2018-04-18T00:00:30Z
com_11684_113
com_11684_24
com_11684_2
col_11684_152
Kurtuluş, Aytaç
Tomooğlu, Özlem
ESOGÜ, Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi
2018-04-17T05:21:38Z
2018-04-17T05:21:38Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1489
Amaç: Bu çalışmanın amacıüçgen ve paralelkenarın alanlarını ölçmeye yönelik 5E öğretim modeline dayalı dersin tasarlanması ve uygulanmasından oluşan bir eylem araştırması gerçekleştirerek öğretimin etkinliğini artırmaktır. Ayrıca yapılan eylem araştırmasının öğrencilerin geometrik düşünme düzeylerine etkisinin belirlenmesi de bu araştırmanın amaçları arasındadır. Yöntem: Araştırmacı aynı zamanda matematik öğretmeni olduğu ve kendi öğretim sürecinin kalitesini artırmayı hedeflediği için araştırma eylem araştırması olarak planlanmıştır. Eylem araştırmaları genelde nitel çalışma olarak gerçekleştirilir. Bu çalışmada ise yapılan uygulamanın etkisini belirlemek amacıyla testler uygulandığından çalışmada karma desen kullanılmıştır. Çalışma grubunu Eskişehir ili Alpu ilçesinde bulunan Ertuğrulgazi İmam Hatip Ortaokulunda eğitim gören toplam 17 altıncı sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler Yükseklik Çizimi ve Alan Hesabı Hazırbulunuşluk Testi, Geometrik Düşünme Düzeyi Testi, Yükseklik Çizimi ve Alan Hesabı Değerlendirme Testi ile araştırmacı günlüğü, çalışmakâğıtlarındaki öğrenci yanıtları, uygulama sırasında kaydedilen video ve ses kayıtları ile toplanmıştır. Elde edilen veriler araştırmacı ve alan uzmanı tarafından; eylem planları üçgen ve paralelkenarın alan ölçme konusunda öğrencilerin gelişimlerine göre; Yükseklik Çizimi ve Alan Hesabı Hazırbulunuşluk Testi ile Geometri Düşünme Düzeyi ön ve son testleri çalışmanın amacına uygun olacak şekilde üç temaya göre analiz edilmiştir. Bulgular: Eylem planlarının dikkat çekme aşamasında öğrencilerin derse karşı motivasyonlarının arttığı gözlemlenmiştir. Öğrenciler keşfetme aşamasında farklı öğrenme süreçleri geçirerek kendi deneyimleri ile üçgen ve paralelkenarın yüksekliklerini tüm öğrencilerin çizdiği, alan bağıntısınıise üç öğrenci dışındaki öğrencilerin tamamının oluşturabildiği görülmüştür. Derinleştirme aşamasında üçgen ve paralelkenarın alan ölçümünü farklı problem durumlarında çözebildikleri gözlenmiştir. Değerlendirme aşamasında öğrenci performansları ve öğretmenin gözlemine bakılarak öğrencilerin çoğunun hedeflenen kazanımlara ulaştıkları görülmüştür. Yükseklik Çizimi ve Alan Hesabı Değerlendirme testinde öğrenciler geometrik şekiller, yükseklik ve alan temaları altında başarılı olmuştur. Geometri Düşünme Düzeyi ön ve sontesti arasında öğrencilerin geometrik düşünme düzeylerine bakıldığında olumlu yönde artış bulunmuştur. Sonuç ve Tartışma: Sonuç olarak bu çalışmada hedeflenen öğrenci grubunda üçgen ve pararlelkenarın alan ölçme konusunun öğretimi, hazırlanan eylem planları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte öğrencilerin çoğunun alan hesaplama bağıntısını oluşturma ve yükseklik çizimleri kazanımları edindikleri hem öğretmenin gözlemi hem de yapılan testlerle gösterilmiştir. Üçgen, kare ve dik/paralel doğrular temaları altında da geometrik düşünme düzeylerinde ilerleme kaydedilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-05T11:43:40Z
No. of bitstreams: 1
ÖZLEM TOMOGOLU-TEZ ONAYLANDI.pdf: 2582555 bytes, checksum: ab709642b0382476fc28691f0d03b29e (MD5)
tur
ESOGÜ, Eğitim Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Matematik Eğitimi
6.sınıf öğrencilerine alan ölçme konusunun öğretimine yönelik bir eylem araştırması
masterThesis
MToxMDB8Mjpjb21fMTE2ODRfMjR8Mzp8NDp8NTpkaW0=