2024-03-29T03:26:50Z
http://openaccess.ogu.edu.tr:8080/oai/request
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/373
2016-05-06T00:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Selülozun diyabet, kolestrol ve tansiyon sınıfına ait bazı ilaçların kontrollü salımında kullanılması ve ilaç etkileşimlerinin deneysel ve teorik olarak incelenmesi
Harzadın, Münevver
Temir, Ali Demir
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Adsorbsiyon
DFT
Diyabet
İlaç etkileşimi
İlaç salımı
Kolesterol
Mopac2012
Selüloz
Tansiyon
Adsorbtion
Cellulose
Cholesterol
DFT
Diabetes
Drug interaction
Tension
Bu çalışmada, selüloz adsorbanının bazı diyabet (Akarboz (D1), Metformin (D2), Gliklazid (D3)), kolesterol (Gemfibrozil (K1), Ezetimib (K2), Fenofibrat (K3)) ve tansiyon (Atenolol (T1), Metoprolol (T2), Karvedilol (T3)) ilaçları ile adsorpsiyon kabiliyetinin ikili ve üçlü ilaç etkileşimleri araştırılmıştır.
Teorik hesaplamalarda MOPAC2012 paket programında PM6 ve PM7, Gaussian 09 paket programında DFT hibrit yaklaşımı, adsorpsiyon deneylerinde ilaç aktif maddelerinin selüloz üzerindeki adsorpsiyonu ve kontrollü salımı UV-Görünür Alan Spektrofotometresiyle incelenmiştir. Mopac2012 yönteminde vücut sıcaklığında (T=310K) kan fazında belirlenen K2-T2, K2-T3, K1-D2, K2-D1-T1, K3-D3-T2, K3-D2, K1-D2-T3 ve K1-D2-T3 molekülleri, DFT yönteminde K1-D2, K3-D1, K1-D2-T1 ve K3-D1-T3 molekülleri kullanıldığında birbirlerinin etkisini azaltacağı ya da artıracağı için mutlaka hekim tarafından doz ayarlaması yapılarak kullanılması gerekmektedir. Deneysel çalışmalarda ise vücut sıcaklığında pH=3‟te K1-T2 ve K1-D2-T2 moleküllerinin en yüksek salım yüzdesine sahip moleküller olduğu belirlenmiştir. Salım yüzdesinin yüksek olması ilaç molekülleri arasında etkileşimin olmadığını göstermektedir. Yani aralarında etkileşim olmayan K1-T2 ve K1-D2-T2 ilaç molekülleri selüloza adsorbe edilerek kullanıldığında ilaç vücutta daha uzun süre kalacak ve tedavi edici etkisini daha uzun süre gösterecektir.
Yapılan çalışmaların sonuçlarında etkileşimin termodinamik yönde gerçekleşmesi ve olası H-bağları için uyum halinde olması Mopac2012 ve DFT yöntemlerinde paralellik göstermektedir. Her iki yöntemde de etkileşim kararlılığı düşük olarak belirlenen K1-T2 ve K1-D2-T2 moleküllerinin deneysel çalışmalarda da en yüksek salım yüzdesine sahip olması uygulanan yöntemlerin sonuçlarının uyum içinde olduğunu göstermektedir.
In this study, adsorption ability of cellulose as adsorbent was investigated with binary and ternary drug interactions by using some diabetes (Acarbose (D1), Metformine (D2), Gliclazide (D3)), anti-cholesterol (Gemfibrozil (K1), Ezetimibe (K2), Fenofibrate (K3)) and anti- tension drugs (Atenolol (T1), Metoprolol (T2), Carvedilol (T3)).
Adsorption of drug active ingredients on cellulose and controlled release were investigated by using PM6 and PM7 methods of MOPAC2012 package program and DFT hybride approach of Gaussian 09 package program in theoretical calculations, and also by UV-Visible Spectrophotometer in adsorption experiments. According to theoretical calculations, the values obtained for blood phase at body temperature (T=310K) by Mopac2012 method, K2-T2, K2-T3, K1-D2, K2-D1-T1, K3-D3-T2, K3-D2, K1-D2-T3 and K1-D2-T3 molecules, and by DFT method, K1-D2, K3-D1, K1-D2-T1 and K3-D1-T3 molecules showed properties of increasing or decreasing effect on each other, so they necessarily have to be used with dosing by doctors. However in experimental studies in body temperature at pH=3 it was determined that, the molecules of K1-T2 and K1-D2-T2 have the maximum release percent. The higher release percents indicate the lack of interactions between the drug molecules. Thus when K1-T2 and K1-D2-T2 drug molecules which have no interaction among them are used by being adsorbed on cellulose, the drug will exist for a long time in body and its therapeutic effect will last longer. In the results of the study, the thermodynamic nature of the interactions results and being in tune for possible H-bonds showed parallelism in Mopac2012 and DFT methods. Both methods indicate that K1-T2 and K1-D2-T2 molecules have low interaction stabilities and also in experimental study the same molecules showed the highest percentage of release. This means being in concert with the results of the methods used.
2016-05-05
2016-05-05
2015
2015-12-22
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/373
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/377
2016-05-06T00:00:16Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Triazoliltiyo substitüye asetilaminofenilbenzotiyazol türevlerinin sentezi ve karakterizasyonu
Kaya, Nergis
Tay, Naime Funda
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
2-Substitüye Benzotiyazol
1,2,4-Triazol
Asetamit Türevleri
2-Substitue benzothiazole
1,2,4-Triazole
Acetamide Derivatives
Bu çalışmada bazı yeni Triazoliltiyo substitüye asetilaminofenilbenzotiyazol türevleri sentezlenmiştir. Bileşiklerin sentezi için önce 4-aminobenzoik asit ve 4-amino-3-metoksi benzoik asit, 2-aminotiyofenolle reaksiyona sokularak 4-(Benzotiyazol-2-il)fenilamin ve 4-(Benzotiyazol-2-il)-2-metoksibenzenamin elde edilmiştir. Elde edilen bu ürünlerin, kloroasetilklorürle reaksiyonu sonunda, N-(4-Benzotiyazol-2-il)fenil-2-kloroasetamit ve N-(4-(Benzotiyazol-2-il)-2-metoksifenil)-2-kloroasetamit elde edilmiştir. Elde edilen N-(4-Benzotiyazol-2-il)fenil-2-kloroasetamit ve N-(4-(Benzotiyazol-2-il)-2-metoksifenil)-2-kloroasetamit bileşikleri, 4-(2-(Piridin-3-il)tiyazol-4-il)-4-substitüye-2,3-dihidro-4H-1,2,4-triazol-3-tiyon türevleri ile reaksiyona sokularak N-(4-(Benzotiyazol-2-il)substitüyefenil)-2-[4-alkil-5-(2-(piridin-3-il)tiyazol-4-il)-4H-1,2,4-triazol-3-iltiyo] asetamit türevlerine ulaşılmıştır. Elde edilen türevlerin yapıları Elementel Analiz, IR, 1H NMR, Kütle spektral analiz verileri yardımıyla aydınlatılmıştır.
In this study, some new triazolylthiosubstitue acetylaminophenylbenzothiazole derivatives have been synthesized. For the synthesis of 4-(Benzothiazole-2-yl)phenylamine and 4-(Benzothiazole-2-yl)-2-methoxybenzenamine compounds, 4-aminobenzoic acid and 4-amino-3-methoxybenzoic acid, have been reacted with 2-aminothiophenol. This compounds by reacting with chloroacetyl chloride have been obtained N-(4-(Benzothiazole-2-yl)phenyl)-2-chloroacetamide and N-(4-(Benzothiazole-2-yl)-2-methoxyphenyl)-2-chloroacetamide. The obtained acetamide compounds by reacted with 4-(2-(Pyridine-3-yl)thiazole-4-yl)-4-substitue-2,3-dihydro-4H-1,2,4-triazole-3-thione derivatives, N-(4-(Benzothiazole-2-yl)substituephenyl)-2-[4-alkyl-5-(2-(pyridine-3-yl) thiazole-4-yl)-4H-1,2,4-triazole-3-ylthio]acetamide derivatives have been reached. The structure of obtained result compounds were elucidated by using, elemantal analysis, IR, 1H NMR, Mass spectral data.
2016-05-05
2016-05-05
2015
2015-12-22
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/377
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/378
2016-05-06T00:00:19Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı benzimidazol ve nemzoksazol türevlerinin yumuşak çeliğin korozyonu üzerindeki inhibisyon etkisi
Karahan, Yeşim
Caner, Necmettin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Yumuşak Çelik
Korozyon
İnhibisyon
Benzimidazol
Benzoksazol
Mild steel
Corrosion
Inhibition
Benzimidazole
Benzoxazole
Ab-initio calculation
Bu çalışmada benzimidazol ve benzoksazol molekülleri ile bu moleküllerin bazı türevleri, sulu ortamdaki yumuşak çeliğin korozyonunun önlenmesine yönelik çalışmalara ışık tutması amacıyla, inhibitör olarak kullanılabilme yeteneklerinin öngörülebilmesi ve karşılaştırılabilmesi için teorik incelemelerle değerlendirilmiştir.
Kuantum kimyasal hesaplamalar Gaussian 03W Revision D.01 programı ile PCM, SCF ve Naturel Bond Orbital ( NBO ) analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Teorinin en üst düzeyi olan B3LYP 6-311++G(d,p) temel setinde korozyon inhibitör potansiyelliği ile en uyumlu özellikler olarak kabul edilen EHOMO, ELUMO, enerji aralığı değerlerinin yanı sıra dipol moment değerleri hesaplanmış; ayrıca kimyasal reaktifliğe ilişkin bilgiler sağlayan parametreler olan elektronegatiflik ve kimyasal potansiyel değerleri ile, global sertlik ve inhibitör molekülden metal atomuna aktarılan elektronların kesri değerleri belirlenmiştir.
Çalışmada gerek benzimidazol, gerekse de benzoksazol grubu moleküllerde inhibitör olarak kullanılabilme yeteneği ile, çeşitli kuantum mekaniksel parametreler arasındaki parallellikler araştırılmış; bazı moleküller için literatürde bulunabilmiş deneysel sonuçlar ile uyumluluk irdelenerek, hesaplamayla elde edilen sonuçların anlamlılığına ilişkin saptamalar yapılmaya çalışılmıştır.
In this study, benzimidazole, benzoxazole and some derivatives of these molecules were examined by theoretical calculation methods in terms of making predicitions and comparison of their usage capabilities as inhibitors and to shed light on the study of the prevention of mild steel corrosion in aqueous media.
Quantum chemical calculations were carried out by Gaussian 03W Revision D.01 program with PCM, SCF and Natural Bond Orbital (NBO) analysis. At the basis set of B3LYP 6-311 ++ G (d, p) which is the highest level of the theory, the values of EHOMO, ELUMO, energy gap and also dipole moment which are considered to be most compatible properties with the potential of being potential corrosion inhibitor were calculated. Further, the electronegativities, chemical potentials, the global hardness and some parameters providing information on chemical reactivity such as the electronegativities, chemical potentials, global hardness and fractions of electrons transferred from inhibitor molecules to the metal atoms were determined.
Parallelism between the various quantum mechanical parameters with usage capabilities as corrosion inhibitors of both benzimidazole and benzoxazole derivatives were investigated and furthermore ,it could have tried to make some determinations concerning the significance of the results obtained by calculations by examining the compatibility with the experimental results found in the literature for some molecules.
2016-05-05
2016-05-05
2015
2015-12-22
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/378
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/429
2016-06-10T00:00:25Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Çözünebilir yıldız kopolimerlerin ve türevlerinin sentezi, karakterizasyonu, çözelti davranışları ve bazı potansiyel uygulamaları
Tuncer, Cansel
Bütün, Vural
TR182434
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Star Polimer
Dallı Polimer
Mikrojel
Au-nanopartikül
Kapsülleme
Ev Sahibi-Konuk İlişkisi
Star Polymer
Branched Polymer
Microgel
Au-nanoparticle
Encapsulation
Host-Guest Relationship
Dallanma ve molekül ağırlığının çok iyi kontrol edilebildiği yeni tip yıldız (star)
kopolimerler grup transfer polimerizasyonu ile başarılı bir şekilde sentezlenmiştir. Bu stardallı
kopolimerler uygun monomer/dallandırıcı ajan kullanılarak sentezlenen
makrojelleşmenin olmadığı çözünebilir nitelikte kopolimerlerdir. Tersiyer amin metakrilat
bazlı bu dallanmış polimerler, 2-(N-dimetilamino)etil metakrilat (DMA), 2-(Ndietilamino)
etil metakrilat (DEA), 2-(N-diizopropilamino)etil metakrilat ve 2-(Nmorfolino)
etil metakrilat ve etilen glikol dimetakrilat çapraz bağlayıcısını içermektedir.
Tez kapsamında 8 adet star kopolimer, 4 adet dallı kopolimer ve 2 adet analog-lineer
kopolimer sentezlenmiş ve karakterize edilmiştir. Tüm kopolimerlerin çözelti davranışları
(miselleşme, yüzey aktivite) incelenerek, misel çapları ve ebat dağılımları, kritik misel
konsantrasyonları (CMC) ve kritik miselleşme pH ve çözelti viskozite değerleri
belirlenmiştir. Star kopolimerlerin lineer analoglarına göre CMC değerlerinin benzer
olduğu, fakat daha küçük miseller verdiği gözlenmiştir.
Star-dallanmış kopolimerlerin PDMA blokları seçimli olarak kuaternizasyon ve
betainizasyon kimyası ile kuaternize edilmiştir. Türevsel kopolimerler stabilizör olarak,
PDEA mikrojel sentezlerinde başarıyla kullanılmış ve monodispers ebat dağılımına sahip
pH duyarlı mikrojeller elde edilmiştir. Sentezlenen bu mikrojellerin asidik pH değerlerinde
şişmiş durumda, bazik pH değerlerinde büzülmüş durumda olduğu gözlenmiştir. Ayrıca
yine türevlendirilmiş polimerler kullanılarak, polimer bünyesinde Au-nanopartikül
dispersiyonları hazırlanmış ve bu yapıların katalitik aktiviteye sahip oldukları bulunmuştur.
Bir diğer uygulama çalışmasında ise, star-dallı kopolimerler, üzerlerindeki boşlukları ve
fonksiyonel grupları sayesinde metil oranj boya moleküllerini sulu fazdan organik faza
çekmiş ve boya moleküllerini kapsülleyebilmiştir. Boya ve polimer molekülleri arasındaki
ev sahibi-konuk ilişkisi, boya moleküllerini sulu fazdan çekmemize imkan sağlamıştır.
Polimerlerin yapıları jel geçirgenlik kromatografisi ve 1H NMR spektroskopisi ile
çözelti davranışları ise dinamik ışık saçılım (DLS), 1H NMR spektroskopisi, viskometre,
yoğunluk ve yüzey gerilim ölçer cihazları ile belirlenmiştir. Mikrojeller için TEM ve DLS
çalışmaları, katalitik etkinlik çalışmaları UV-vis ile yapılmıştır.
Novel star copolymers with well controlled molecular weights and branching have
been successfully synthesized via group transfer polymerization. These star-branched
copolymers were soluble type copolymers which were synthesized without any
macrogelation formation by choosing suitable monomer/branching agent ratios. These
copolymers were based on tertiary amine methacrylates containing 2-(Ndimethylamino)
ethyl methacrylate (DMA), 2-(N-diethylamino)ethyl methacrylate (DEA),
2-(N-diisopropylamino)ethyl methacrylate and 2-(N-morpholino)ethyl methacrylate and
ethylene glycol dimethacrylate cross-linker. In this study, 8 star copolymers, 4 branched
copolymers and 2 analog-linear copolymers were synthesized and characterized. Solution
behaviours (micellization, surface activity) of all copolymers were investigated and their
micelle diameter and micelle size distributions, critical micelle concentrations (CMC),
critical micelle formation pH values, solution viscosities were determined. The related
star/branched copolymers had similar CMC values but smaller micelle diameter values
than that of their linear analogues.
PDMA blocks of star-branched copolymers were selectively quaternized by using
quaternization and betainization chemistry. Derivatized copolymers were successfully used
as novel stabilizers in the synthesis of PDEA microgels. PDEA microgels had
monodisperse size distributions and pH responsive nature. These microgels were in
swollen state at acidic pH and shrinked at basic pH values. In a different application study,
Au-nanoparticle dispersions were also prepared with these derivative polymers and these
structures were found to have good catalytic activity. Finally, due to having cavities and
functional groups, branched polymers pulled methyl orange dye molecules from aqueous
phase to organic phase and encapsulated dye molecules. Host-guest relationship between
copolymer and dye molecules allowed us to extract dye molecules from aqueous phase.
Polymer structures were determined by using gel permeation chromatography and
1H NMR spectroscopy. Their solution behaviours were investigated with dynamic light
scattering (DLS), 1H NMR, viscometer, densitometer, and surface tensiometer. TEM and
DLS were used for microgels, UV-vis was used for catalytic activity studies.
2016-06-09
2016-06-09
2015
2015-12-22
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/429
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/478
2016-06-29T00:00:10Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İmmobilize ve manyetik özellikli neurospora sitophila ile reaktif boyarmadde
Divrikoğlu, Melike
Akar, Tamer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Biyosorpsiyon
Neuspora sitophila
İmmobilizasyon
Manyetik Sorban
Reaktif Viyole 1
Biosorption
Immobilization
Magnetic Sorbent
Reaktif Violet 1
Bu çalışmada Neurospora sitophila biyokütlesinin doğal ve modifiye formları hazırlanmış ve karakterize edilmiştir. Bunların renk giderim potansiyelleri kesikli ve sürekli sistemde araştırılmıştır. Serbest biyokütlenin biyosorpsiyon özelliklerinin geliştirilmesi amacıyla, N. sitophila hücreleri atık çay yapraklarına pasif olarak immobilize edilmiştir. Serbest ve immobilize hücrelerden manyetik formlarda sorbanlar hazırlanmıştır. Biyosorpsiyon proseslerinde hedef kirletici olarak Reaktif Viyole 1 boyarmaddesi seçilmiştir. Geliştirilen sorbanlar ile biyosorpsiyon prosesine yönelik pH, biyokütle miktarı, süre, sıcaklık, başlangıç boyarmadde derişimi ve akış hızı parametreleri incelenmiştir. Deneysel veriler yalancı ikinci derece kinetik modeli ve Langmuir izoterm modeline uygunluk göstermiştir. Kesikli sistemde en uygun koşullarda belirlenen maksimum biyosorpsiyon kapasiteleri serbest, immobilize, manyetik ve manyetik immobilize biyosorbanlar için sırasıyla 367,84, 162,14, 239,97 ve 152,88 mg g‒1 olarak belirlenmiştir. Önerilen biyosorbanlar gerçek ve sentetik atıksu örneklerinde de oldukça etkili biyosorpsiyon performansları sergilemiştir. Geliştirilen biyosorbanlar sürekli sistemde elli ardışık biyosorpsiyon−desorpsiyon sürecinde başarıyla kullanılmıştır. Ayrıca sürekli sistemde iyi bir akış performansı sağlayan manyetik immobilize formdaki sorban için daha büyük ölçekte biyosorpsiyon çalışmaları gerçekleştirilmiş ve önerilen biyosorbanın endüstriyel alanda uygulanabilirliği araştırılmıştır. Olası biyosorban−boyarmadde etkileşimleri FTIR, SEM ve zeta potansiyeli analizleriyle incelenmiştir. Böylece biyosorpsiyon mekanizmaları aydınlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmadaki bulgular, geliştirilen biyosorbanların sulu çözeltilerden RV1 boyarmaddesinin gideriminde etkili ve ekonomik alternatifler olabileceklerini işaret etmektedir. Bununla birlikte, rejenerasyon deneylerinden oldukça çarpıcı sonuçlar alınmıştır.
In the present study, natural and modified forms of Neurospora sitophila biomass have been prepared and characterized. Their decolorization potentials have been investigated in batch and continuous flow modes. In order to improve the biosorption properties of natural biomass, N. sitophila cells have been passively immobilized on waste tea leaves. Magnetic sorbents have been prepared from free and immobilized cells. Reactive Violet 1 dye has been chosen as target pollutant. pH, biomass amount, contact time, temperature, initial dye concentration and flow rate parameters have been investigated for the biosorption process with the prepared sorbents. Experimental data fitted well to the pseudo−second−order kinetic and Langmuir isotherm models. The maximum batch biosorption capacities at optimum conditions for free, immobilized, magnetic and magnetic immobilized forms of biosorbents have been recorded as 367,84, 162,14, 239,97 and 152,88 mg g‒1, respectively. The suggested biosorbents have been also exhibited highly efficient biosorption performances in real and synthetic wastewater samples. They have been successfully used in continuous mode biosorption‒desorption process for 50 cycles. Furthermore in order to investigate the applicability of biosorbents in industrial field, large scale biosorption studies have been carried out with magnetic immobilized form of biosorbent. It provides good flow performance in continuos mode. The possible interactions between dye and biosorbents have been investigated by FTIR, SEM and zeta potential analysis. So the efforts have been made to clarify the biosorption mechanism. The findings indicated that the developed biosorbents can be effective and economical alternatives for the removal of RV1 dye from aqueous solutions. Besides, the remarkable results have been recorded in regenaration experiments.
2016-06-28
2016-06-28
2015
2015-12-22
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/478
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/433
2016-06-21T00:00:12Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Manyetik lactarius salmonicolor biyokütlesi ile reaktif sarı 2 biyosorpsiyonunun istatistiksel tasarımı
Karagöz, Rukiye
Akar, Tamer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Biyosorpsiyon
Boyarmadde
Manyetik Biyosorbent
Reaktif Sarı 2
Yüzey Cevap Metodu
Box‒Behnken Dizaynı
Biosorption
Magnetic Biosorbent
Reactive Yellow 2
Dye
Response Surface Methodology (RSM)
Box‒Behnken Design
Bir makrofungus türü olan Lactarius salmonicolor’ dan elde edilen manyetik biyosorbent ile kesikli ve sürekli sistemde Reaktif Sarısı 2 boyarmaddesinin sulu ortamdan giderim koşulları incelenmiştir. Biyosorpsiyon için en uygun pH değeri ve biyosorbent miktarı Yüzey Cevap Metodu (Box-Behnken tasarımı) kullanılarak belirlenmiştir. Manyetik ve doğal biyosorbentin renk giderim potansiyeli kesikli ve sürekli akış sisteminde incelenmiştir. Yirmibeş döngü devam ettirilen biyosorpsiyon‒desorpsiyon çalışmalarında manyetik biyosorbentin % 77 civarında yüksek bir desorpsiyon verimine sahip olduğu kaydedilmiştir. Biyosorpsiyon denge verilerinin yalancı ikinci derece kinetik modeli ve Langmuir izoterm modeline uyduğu tespit edilmiştir. Langmuir izoterm modeline göre en yüksek tek tabakalı biyosorpsiyon kapasitesi 109,69 mg g‒1 olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan temodinamik verilerine göre biyosorpsiyon süreci endotermik olarak gerçekleşmektedir. Boyarmadde‒biyosorbent arasındaki olası etkileşimler zeta potansiyeli, FTIR, SEM ve EDX analizleriyle değerlendirilmiştir. Manyetik biyosorbentin manyetik özelliği VSM analizi ile incelenmiştir. Sonuç olarak boyarmadde kirliliğini gidermeye yönelik çevre dostu, etkili ve ekonomik bir biyosorbent sunumu sağlanmıştır.
Fungal biomass which is produced from Lactarius salmonicolor gained magnetic properties through the modification prosess and it was used for the removal of Reactive Yellow 2 from aqueous solution. The optimum conditions of pH value and biosorbent dosage for the biosorption of RY2 determined by using Response Surface Methodology (Box-Behnken design). Decolorization potential of magnetic and natural biosorbents were investigated both batch and dynamic flow biosorption conditions. Biosorption-desorption studies were continued 25 consecutive cycles indicated that magnetic biosorbent has high desorption yield, about 77%. The equilibrium biosorption data fit pseudo-second order kinetic and Langmuir isotherm model. According to Langmuir isotherm model the maximum monolayer biosorption capacity of magnetic biosorbent was calculated 109,69 mg g-1. The thermodynamics parameters of biosorption show that biosorption process has endothermic in nature. The possible dye-biosorbent interactions were evaluated by zeta potential, FTIR, SEM and EDX analyses. Magnetic property of the produced biyosorbent was investigated by VSM analysis. In general, an ecofriendly, efficient and economical biosorbent was provided for the removal of dye polution.
2016-06-20
2016-06-20
2015
2015-12-22
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/433
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/466
2016-06-29T00:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Schiff bazlarından 2-azetidinonların sentezi ve yapı analizi
Ketrez, Aslı Münevver
Sakarya, Handan Can
ESOGÜ, Mühendislik Fakültesi, Kimya
Schiff Bazı
Benzotiyazol
Amin
Azetidinon
β-Laktam
Schiff Base
Benzothiazole
Amine
Azetidinone
β-Lactam
Bu çalışmada sübstitüye 2-aminobenzotiyazol ve farklı sübstitüye benzaldehitin
reaksiyonundan benzotiyazol türevli Schiff bazları sentezlenmiştir. Sentezlenen Schiff
bazlarından yola çıkılarak trietil amin ve kloroasetil klorür ile reaksiyonu sonucunda farklı
2-Azetidinon türevleri elde edilmiştir. Elde edilen türevlerin yapıları IR, 1H-NMR, 13CNMR
ve kütle spektrometresi analiz teknikleri yardımıyla aydınlatılmıştır.
Some novel benzothiazole derivatived Schiff Bases were synthesized by 2-amino
benzothiazole and different substituted benzaldehyde. 2-azetidinone derivatives were
obtained by reacting with chloroacetyl chloride and triethylamine. The structure of
obtained 2-azetidinones were elucidated by IR, 1H-NMR, 13C-NMR analysis techniques.
2016-06-28
2016-06-28
2015
2015-12-22
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/466
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/528
2016-07-26T00:00:28Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni tat maddelerinin biyoteknolojik yöntemlerle üretimi
Kaya, Nazife
Kıran, İsmail
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Aroma Maddeleri
β-İyonol Asetat
Biyoteknoloji
Mikrobiyal Transformasyon
Terpenler
Aroma Compounds
β-ionol Acetate
Biotechnology
Terpenes
Microbial Transformation
Koku ve tat maddeleri, özellikle gıda ve ilaç sanayi başta olmak üzere birçok alanda kullanılmakta ve dünya çapında büyük bir pazar oluşturmaktadır. Üretimleri genelde kimyasal sentez yöntemleriyle olmakta, fakat tüketiciler doğal tat maddelerini yapay olanlara oranla tercih etmektedir. Doğal bir üretim yöntemi olarak kabul edilen biyoteknolojik süreçler ve özellikle mikrobiyal transformasyon tepkimeleri son yıllarda büyük önem kazanmıştır. Terpenler aroma maddelerinin içinde bulunduğu doğal bileşiklerin en geniş sınıftır. Bunun için yeni tat maddelerinin biyoteknolojik olarak üretiminde öncül molekül olarak kullanılmaktadırlar.
Bu çalışmada terpen C13 yapısında olan β-iyonol asetatın 19 farklı mikroorganizma ile ön biyotransformasyon çalışmaları gerçekleştirildi. β-iyonol asetatın Fusarium solani ile biyotransformasyonu sonucu metabolitler ürettiği GK/KS analizleri ile belirlendi. Biyotransformasyon deneyi preparatif ölçekte tekrarlandı. Oluşan metabolit karışımları kolon kromatografisi yardımıyla saflaştırıldı. Saflaştırma sonucunda verimleri %3,3 (M1), %4,5 (M2) ve %10,5 (M3) olan üç farklı metabolit elde edildi. Metabolitlerin yapısı spektroskopik yöntemler kullanılarak aydınlatıldı.
Flavor and fragrance compounds have a wide range of use, in food, beverage, pharmaceutical industries and create a world wide market. Their productions are mostly based on chemical synthesis, but consumers prefer the natural flavor compounds. Biotechnological processes assumed as a natural way of production, especially microbiological trasformation reactions gained importance in recent years. Terpenes are a wide class of compounds showing aroma properties. Therefore they are used as a starting material for biotechnological production of new flavor compounds.
In this study, pre-biotransformation of a terpene, β-ionol acetate, was carried out with 19 different microorganisms. It was found out that biotransformation of β-ionol acetate with Fusarium solani resulted in producing metabolites based on GC/MS analysis. The same biotransformation experiment was repeated on preparative scale. The formed metabolites were purified by column chromatography with 3,3% 4,5% and 10,5% yield, respectively. Metabolite structures were elucidated by using spectroscopic methods.
2016-07-25
2016-07-25
2015
2015
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/528
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/554
2016-07-26T00:00:48Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı naftiltiyazolilamin türevlerinin sentezi ve karakterizasyonu
Erkan, Celal
Tay, N. Funda
ESOGÜ, Mühendislik Fakültesi, Kimya
Tiyoüre
Naftil Tiyazolilamin
Thiourea
Naphthyl Thiazolylamine
Bu çalışmada naftalin kalıntısı içeren bazı yeni tiyazol türevleri sentezlenmiştir. Bileşiklerin sentezi için önce benzoilklorür, amonyum tiyosiyanatla reaksiyona sokularak benzoilizotiyosiyanat elde edilmiştir. Elde edilen benzoilizotiyosiyanat, hidroliz edilerek karşılık gelen tiyoüre türevlerine çevrilmiştir. 1- veya 2-asetilnaftalin bromla asetik asit ortamında 2-bromo-(1- veya 2-naftil)etanon bileşikleri elde edilmiştir. Elde edilen tiyoüre türevleri ile 2-bromo-(1- veya 2-naftil)etanon reaksiyona sokularak sonuç ürünleri olan 4-naftil-2-aminotiyazol türevlerine ulaşılmıştır. Elde edilen türevlerin yapıları Elementel analiz, IR, 1H NMR spektral analiz verileri yardımıyla aydınlatılmıştır.
In this study, some new thiazole derivates which contain naphthalene ring have been synthesized. For the synthesis of benzoyl izothiocyanate compounds, benzoyl chloride, has been reacted with ammonium thiocyanate. The obtained benzoyl izothiocyanate, by reacting with secondary amines and then by hydrolysis, have been converted to the corresponding thiourea derivates. The synthesis of 2-bromo-(1- or 2-naphthyl) ethanon compounds, 1 or 2 acetyl naphthalene have been reacted with bromine in acetic acids. The obtained thiourea derivatives have been reached with 2-bromo-(1- or 2-naphthyl) ethanon derivatives, 4-naphthyl-2-aminothiazole derivates have been reached. The structure of obtained compounds were elucidated by using elemantal analysis, IR; 1H NMR spectral data.
2016-07-25
2016-07-25
2014
2014
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/554
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/516
2016-07-26T00:00:53Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Afyon alkaloid atık suyunun kimyasal ve elektrokimyasal yöntemlerle arıtılması
Tekelioğlu, Pelin
Karabacakoğlu, Belgin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Afyon Alkaloid Atıksuyu
KOĐ Giderimi
Kimyasal Koagülasyon
Fenton
Elektro-Fenton
Mikroelektroliz
Opium Alkaloid Wastewater
COD Removal
Chemical Coagulation
Microelectrolysis
Bu çalısmada Afyon Alkaloid Fabrikası kolon altı atık suyunun kimyasal
koagülasyon, fenton, elektro-Fenton ve mikroelektroliz yöntemleri ile arıtılabilirliği
incelenmistir. Giderim yüzdesi KOĐ derisimi üzerinden incelenmistir. Deneysel
çalısmalarda 20458 mg/L KOĐ değerine sahip atıksu kullanılmıstır. Kimyasal koagülasyon
yönteminde pH, koagülant türü ve koagülant dozunun etkileri; fenton yönteminde pH,
H2O2 derisimi ve FeSO4 derisiminin etkileri; elektro-Fenton yönteminde akım siddeti,
iletkenlik, pH ve elektrot türünün etkileri; mikroelektroliz yönteminde ise pH ve destek
elektrolit kullanımının etkileri incelenmistir. Kimyasal koagülasyon deneylerinde en
yüksek KOĐ giderimi olan %50 değerine pH=3 ve 600 mg/L Al(SO4)3 koagülant dozajı ile
ulasılmıstır. Kimyasal koagülasyon sonrası KOĐ derisimi %50 oranında azaltılan atıksuya
fenton yönteminin uygulanmasıyla pH=3, 1600 mg/L FeSO4 ve 3200 mg/L H2O2
dozlarında % 67,7 giderim elde edilmistir. Sonuç olarak, Afyon Alkaloid Fabrikası atık
suyunun KOĐ derisimi 20458 mg/L değerinden 3302 mg/L değerine indirilmistir. Elektro-
Fenton ve mikroelektroliz yöntemleri uygulanmıs, sırasıyla %13,9 ve %11,26 KOĐ
giderimi elde edilmistir.
In this study, treatability of opium alkaloid wastewater was examined by the
methods of chemical coagulation, fenton, electro-Fenton and microelectrolysis. Percentage
of removal was examined in terms of COD concentration. In experimental studies,
wastewater having 20458 mg/L COD concentration was used. The effects of pH,
coagulant type and coagulant dose were examined in chemical coagulation method. In
fenton method; the effects of pH, H2O2 and FeSO4 concentrations were investigated. The
effects of current density, solution conductivity and pH and types of electrodes were
studied in electro-Fenton method. Also, the effects of solution pH and conductivity were
examined in microelectrolysis experiments. Maximum COD removal ratio of 50% was
achieved at pH of 3, 600 mg/L Al (SO4)3 dosage in chemical coagulation method. After the
coagulation process, the wastewater having 10288 mg/L COD concentration was treated by
fenton method and the highest COD removal efficiency was obtained as 67.7% at pH = 3,
1600 mg/L of FeSO4 dosage and 3200 mg/L of H2O2 dosage. As a result, COD
concentration of opium alkaloid wastewater was decreased from 20458 mg/L to 3302
mg/L. Electro-Fenton ve microelectrolysis methods applied and COD removal efficiency
were obtained respectively 13,9% and 11,26%.
2016-07-25
2016-07-25
2014
2014
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/516
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/557
2016-07-26T00:00:14Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Silika nanopartiküllerin yüzey modifikasyonu ve yüzey-başlatıcılı atom transfer radikal polimerizasyonu ile içi boş polimer sistemlerin hazırlanması
Erkmen, Duygu
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Nanopartikül
Silika Hibrit Nanopartikül
ATRP
SI-ATRP
PMPTS
Yüzey Modifikasyonu
Aşılı Polimer
"Den Aşılama" Tekniği ile Aşılı polimer
Nanoparticles
Silica Hybrid Nanoparticles
Surface Modification
Graft Polymers
Graft Polymer Via "Grafting From"
Nanoboyutlu silika nanopartiküllerinin yüzey modifikasyonu ile polimer aşılı hibrit sistemlerin sentezi günümüzde giderek artan öneme sahiptir. Bu modifiye parçacıkların ara yüzeye ilişkin özellikleri mühendisler için eşsiz bir fırsat sağlamaktadır. Aynı zamanda polimerlerin mekanik ve termal özellikleri bu tür modifikasyonlarla geliştirilebilir. Bu çalışmada, "den aşılama" tekniği ile silika nanopartiküllerinin yüzey modifikasyonu için atom transfer radikal polimerizasyonu (ATRP) kullanılmıştır. Homopolimer ve diblok kopolimer fırçalarla silikanın yüzeyi yüzey-başlatıcılı ATRP (SI-ATRP) kullanılarak modifiye edilmiştir. Süperhidrofobik poli(3-metakriloksi-propiltrimetoksisilan) (PMPTS)-aşılı silika hibrit nanopartiküller yüzey-başlatıcılı ATRP (SI-ATRP) ile sentezlenmiştir.
Bu çalışmada sentez 5 adımda gerçekleştirilmiştir: (1) SiO2 nanopartiküllerinin yüzeyindeki silanol gruplarının (-OH) aktivasyonu, (2) Amino-fonsiyonelleştirilmiş silika nanopartiküllerinin sentezi, (3) 2-bromoisobütirat-fonksiyonelleştirilmiş silika nanopartiküllerinin sentezi, (4) PMPTS-aşılı silika hibrit nanopartiküllerinin sentezi, (5) PMPTS-aşılı silika hibrit nanopartiküller hidroflorik asit (HF) çözeltisi ile muamele edilerek silika çekirdek çıkarılmış ve nihai ürün olan hallow polimer yapılar elde edilmiştir.
Silikanın yüzeyinde başlatıcının immobilizasyonunu takiben polimerleşmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini ve ayrıca HF ile muamelesinden sonra ki olan değişikliği gözlemlemek için geçirimli elektron mikroskobu(TEM), termogravimetrik analiz (TGA), fourier transform infrared (FT-IR) analizleri yapılmıştır.
Surface modifications of nanosized silica particles to get polymer grafted hybrit systems is getting great attention in these days. This can be attributed to the fact that it provides a unique opportunity to engineer the interfacital properties of these modified particles; at the same time the mechanical and thermal properties of polymers can be improved. In this study, atom transfer radical polymerization (ATRP) was used to modify the surface of silica nanoparticles via the "grafting from" approach. The surfaces of silica were modified using surface initiated ATRP to get homopolymers and diblock copolymers brushes on the surface. A series of superhydrophobic poly(3-methacryloxypropyltrimethoxysilane) (PMPTS)-grafted silica hybrid nanoparticles were prepared by surface-initiated ATRP (SI-ATRP).
The synthesis of related structures were carried out in five-steps: (1) The activation of silanol group (-OH) on the surface of SiO2 nanoparticles, (2) the synthesis of amino-functionalized silica nanoparticles, (3) the synthesis of 2-bromoisobutyrate-functionalized silica nanoparticles, (4) the synthesis of PMPTS-grafted silica hybrid nanoparticles, (5) the silica core in PMPTS-grafted silica hybrid nanoparticles was removed by treatment with hydrofluoric acid (HF) to get polimer hallow spheres.
In order to notify polymerization just after initiator immobilization on the surface of silica and the change with HF treatment were investigated by using transmission electron microscope (TEM), thermogravimetric analysis (TGA), and fourier transform infrared (FT-IR).
2016-07-25
2016-07-25
2014
2014
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/557
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/560
2016-07-28T00:00:20Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Farklı elektrokimyasal yöntemlerle sentezlenen poli(1-5,diaminonaftalin) filmlerinin süperkapasitör özelliklerinin incelemesi
Kılıç, Ramis
Hür, Evrim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
1,5-diaminonaftali
Kalem Grafit Elektrot
Süperkapasitör
Enerji Depolama
1,5-diaminonaphthalane
Pencil Graphite Electrode
Supercapacitor
Energy Storage
Poli(1,5-diaminonaftalin) filmleri 0,1 M monomer ve 1,0 M hidroklorik asit çözeltisi kullanılarak dönüşümlü votametri (CV), kronopotansiyometri (CP) ve kronoamperometri gibi farklı elektrokimyasal yöntemler kullanılarak kalem grafit elektrot (PGE) yüzeyine başarıyla sentezlenmiştir. Taramalı elektron mikroskobu (SEM); CV (PGE/1,5-PDAN(CV)), CA (PGE/1,5-PDAN(CA)) ve CP (PGE/1,5-PDAN(CP)) teknikleriyle 1,5-PDAN kaplanan PGE elektrotlarının yüzey morfolojilerini incelemede kullanılmıştır. Elektrokimyasal hesaplamalar için CV, elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS) ve galvanostatik şarj-deşarj yöntemleri 1,0 M HClO4 çözeltisi içerisinde gerçekleştirilmiş, elektrotların süperkapsitör uygulamaları için kullanılabilirlikleri araştırılmıştır. Elektrokimyasal hesaplamaların sonuçları karşılaştırıldığında, PGE/1,5-PDAN(CA) elektrotunun diğer elektrotlara göre daha yüksek spesifik kapasitansa sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Yüksek spesifik kapasitansa rağmen PGE/1,5-PDAN(CA) elektrotu uzun şarj-deşarj kararlılığı diğer elektrotlara göre daha düşüktür. Ayrıca galvanostatik şarj-deşarj hesaplamalarına göre elektrotlar, yüksek güç ve enerji yoğunluğuna sahiptirler. Sonuç olarak elektrotların süperkapasitör alt malzemeleri olarak gelecek vaat eden malzemeler oldukları sonucuna varılmıştır.
Poly(1,5-diaminonaphthalane) (1,5-PDAN) films have been successfully synthesized on pencil graphite electrode (PGE) from aqueous solution of 0.1 M monomer and 1.0 M hydrochrloric acid by different electrochemical techniques which are cyclic voltammetry (CV), chronoamperometry (CA) and chronopotentiometry (CP). Field emission scanning electron microscopy (FE-SEM) has been used to analyze the surface morphologies of 1,5-PDAN coated PGE by CV (PGE/1,5-PDAN(CV)), CA (PGE/1,5-PDAN(CA)) and CP (PGE/1,5-PDAN(CP)). Electrochemical measurements have been performed to evaluate usability of the electrodes for supercapacitors using CV, electrochemical impedance spectroscopy (EIS) and galvanostatic charge-discharge methods in 1.0 M HClO4. When compared the results of electrochemical measurements, it is concluded that PGE/1,5-PDAN(CA) has higher specific capacitance than other electrodes. Despite having high specific capacitance, long term charge-discharge cycling stability of PGE/1,5-PDAN(CA) is lower than that of other electrodes. Additionally, electrodes exhibit high power and energy density, according to galvanostatic charge-discharge measurements. In conclusion, it can be said that electrodes are promising materials for supercapacitors.
2016-07-27
2016-07-27
2014
2014
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/560
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/614
2016-08-16T00:00:46Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni koku maddelerinin biyoteknolojik yöntemle üretimi
Tikna, Türkan
Kıran, İsmail
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Aroma Maddeleri
Biyoteknoloji
Mikrobiyal Transformasyon
α- iyonol
Terpen
Aroma Compounds
Biotechnology
Microbial Transformation
Aroma, yani koku ve tat maddeleri gıda, içecek, kozmetik, deterjan, kimya ve
ilaç sektörlerinde yaygın kullanım alanı olan katkı maddeleridir. Genelde doğal
kaynaklardan veya kimyasal sentez yoluyla üretilmektedir. Aroma maddelerinin
bitkilerden saflaştırılmaları genelde pahalı bir süreçtir. Kimyasal sentez ise yaygın
kullanılan iyi bir alternatif olmakla birlikte kimyasal ürünlerin insan sağlığını ve çevreyi
tehdit etmesi ve tüketicilerin doğal ürünleri tercih etmeleri, kullanımlarını
azaltmaktadır. Bu durum çevreye uyumlu ve doğal ürün üretimine yönelik talebi
artırmış ve son yıllarda biyoteknolojik yöntemlerin kullanımı önem kazanmıştır.
Biyoteknolojik yöntemlerde elde edilen aroma maddesi üretimi, günümüzde sadece
düşük düzeyde gerçekleşmektedir.
Bu çalışmada terpen yapısında olan α-iyonol bileşiğinin 19 farklı
mikroorganizma ile ön denemeleri yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda α-İyonolün A.
Niger ve F. culmarum ile biyotransformasyonları sonucu oluşan metabolit
karışımlarının aroma özelliği gösterdiği belirlendi. Söz konusu biyotransformasyon
tepkimeleri preparatif ölçekte tekrarlandı. Elde edilen metabolitler kolon kromatografisi
ile saflaştırıldı ve yapıları GK-KS, 1D ve 2D NMR teknikleri ile aydınlatıldı. Her iki
biyotransformasyon sonucu verimleri % 6,6 (A. niger) ve % 15,3 (F. culmarum) olan
aynı metabolit elde edildi.
Aroma compounds are flavour and fragrance which are highly important
ingredients commonly used in many industries such as food, beverage, cosmetics,
detergents and pharmaceuticals. Most of these compounds are produced by either
chemical synthesis or extraction from plant sources. Obtaining aroma compounds from
plants is expensive due to their isolation difficulties. Chemical synthesis serve as a good
alternative for the production of aroma substances however they are not preferred due to
harmful effects to the health and environment and the consumer’s preference for natural
products. This urged the need for the development of new environmentally friendly
processes. In recent years, the utilisation of biotechnological processes for the
production of aroma compounds appeared to be an important choice, however, still low
percentages of are derived from bioprocesses.
In this study, pre-biotransformation of a terpene, α-ionol, was carried out by 19
different microorganisms. As a result it was found out that exract obtained from
biotransformation of α-ionol with A. niger and F. culmorum showed aroma properties.
These biotransformation reactions were repeated on preparative scale. The metabolites
were purified by column chromatography and their structures were elucidated by using
GC-MS, 1D and 2D NMR spectra. Both biotransformation reactions produced the same
metabolite with % 6,6 (A. niger) and % 15,3 (F. culmorum) yield, respectively.
2016-08-15
2016-08-15
2014
2014-02
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/614
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/617
2016-08-16T00:00:40Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bakırın elektrokimyasal özellikleri üzerine kendiliğinden oluşan silan filmlerinin etkisi
Şenol, Aslı
Yurt, Aysel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Bakır
Kendiliğinden Oluşan Yüzey Filmleri
Silan Türevleri
Korozyon
Copper
Self Assembled Monolayer
Silane Derivatives
Corrosion
Silan türevlerinin (3-merkaptopropiltrimetoksisilan, N-2-aminoetil-3-
aminopropiltrimetoksisilan, 3-aminopropiltrietoksisilan, Oktadesiltriklorosilan,
Oktadesiltrimetoksisilan) kendiliğinden oluşan tek tabakalarının oluşumu ve asidik
ortamda bakırın elektrokimyasal davranışları üzerine koruyucu etkisi elektrokimyasal
yöntemler (elektrokimyasal kuartz kristal mikroterazi, EQCM ve elektrokimyasal
empedans spektroskopisi, EIS) ile incelenmiştir. Her iki yöntemle yapılan ölçümler
sonucunda silan çözeltilerinin derişiminin artmasıyla, yüzey filmlerinin koruyucu
etkinliğinin arttığı bulunmuştur. Bu durumun silan moleküllerinin bakır yüzeyine
adsorpsiyonundan kaynaklandığı ve adsorpsiyonun Langmuir adsorpsiyon izotermine
uygun olduğu saptanmıştır. Yüzey analizleri ise taramalı elektron mikroskobu (SEM)
yöntemi ile yapılmış ve yüzeyde koruyucu bir film tabakasının oluştuğu sonucuna
varılmıştır. Yapı-etki ilişkisini araştırmak amacıyla MNDO yarı-semi empirik
hesaplama yöntemi ile kuantum kimyasal hesaplamalar yapılmıştır. Elde edilen
parametreler SAM oluşum sürecinde MER-Silan, N-Silan, A-Silan moleküllerinin bakır
yüzeyine kimyasal adsorsiyon mekanizması ile adsorplandıklarını, C-Silan ve M-Silan
moleküllerinin ise fiziksel adsorpsiyon yoluyla adsorplandıklarını göstermektedir.
Oluşan SAM’lerin kalitesinin ve koruyuculuğunun MER-Silan>N-Silan>A-Silan>CSilan>
M-Silan sıralamasını izlediği saptanmıştır.
Kuartz kristallerin türünün silan filmleri üzerine etkisini araştırmak amacıyla
Cr/Au ve Ti/Au kuartz kristaller, silan yüzey filmleri ile kaplanmış ve aralarındaki fark
incelenmiştir. Yüzey filmlerinin koruma yüzdeleri arasındaki farkın, kristalde
kullanılan farklı metal çiftlerinin yarattığı farklı kristal rezonans frekanslarından
kaynaklanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
The formation of self assembled monolayers of silane derivatives (3-
mercaptopropyltrimethoxysilane, N-2-aminoethyl-3-aminopropyltrimethoxysilane, 3-
aminopropyltriethoxysilane, Octadecyltrichlorosilane, Octadecyltrimethoxysilane) and
also the effect of monolayers on the electrochemical behaviour of copper in acidic
media were investigated by electrochemical methods (electrochemical quartz crystal
microbalance, EQCM and electrochemical impedance spectroscopy, EIS). Both of
these measurements indicate that the protection efficiencies of silane films increase with
increasing of the concentration of silane solutions. This reveals that formation of silane
films were mainly due to adsorption of molecules on copper surface. It was found that
the adsorption of silane molecules on copper obey Langmuir adsorption isotherm.
Surface analysis have been made by scanning electron microscopy (SEM) and that a
protective film formed on the metal surface was concluded. The relationship between
the protection efficiencies of studied silanes and their molecular structure has been
investigated using quantum chemical parameters obtained by MNDO semi-empirical
methods. Obtained quantum chemical parameters show that adsorption of MER-Silane,
N-Silane, A-Silane molecules have chemical mechanism whereas C-Silane and MSilane
molecules have physical mechanism on copper surface. It was found that the
protection efficiencies of the silane molecules follow the order of MER-Silan>NSilan>
A-Silan>C-Silan>M-Silan.
Both of the Cr/Au and Ti/Au quartz crystals were coated with silane films and
the difference in the properties of monolayers were examined. Obtained results indicate
that this difference is due to the different crystal resonant frequencies.
2016-08-15
2016-08-15
2014
2014-10
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/617
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/665
2016-11-03T01:00:22Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Piridin-2,3-dikarboksilat ile koordinasyon polimerlerinin sentezi ve yapısal özelliklerinin araştırılması
Semerci, Fatih
Yeşilel, Okan Zafer
TR56942
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Hidrotermal Sentez
Koordinasyon Polimeri
Piridin-2,3-Dikarboksilat Kompleksleri
Çift metal İçeren Kompleksler
Hydrothermal Synthesis
Coordination Polymer
Pyridine-2,3-Dicarboxylate Complexes
Mixed-metal Complexes
Bu doktora çalışmasında, anyonik ligant olarak piridin-2,3-dikarboksilat (pydc) ve nötral ligant olarak azot verici atomlar içeren 17 adet yeni koordinasyon bileşiği hidrotermal, difüzyon veya klasik yöntemlerle sentezlenmiştir. Komplekslerin yapıları elementel analiz, IR spektroskopisi ve X-ışınları tek kristal analiz yöntemleri ile aydınlatılmıştır. Ayrıca komplekslerin termal, fotolüminesans ve topolojik özellikleri de araştırılmıştır.
Elde edilen kompleksler önemli ölçüde yapısal çeşitlilik sergilemiştir. 3 tanesinin sıfır boyutlu (0D), 4 tanesi 1D, 7 tanesinin 2D ve 3 tanesi ise 3D olduğu belirlenmiştir. 7 tanesi tek cins metal içerirken, 9 tanesi iki farklı cins metal iyonu içermektedir. Ayrıca bir tanesi aynı cins fakat farklı yükseltgenme basamağına sahip bakır (I ve II) iyonları içermektedir.
Komplekslerin kapalı formüllerinin aşağıdaki gibi olduğu belirlenmiştir: [Co(μ-pydc)(μ-H2O)(H2O)]n (1), {[Cu4(μ-dpeten)4Cu2(μ-pydc)2(μ3-pydc)2]·14H2O}n (2), [Cu(pydcH)2(dpeten)2] (3), {dpetanH2[Cu(μ-pydc)2]}n (4), {[Ag5(μ-pydc)2(μ-bipy)4]NO311H2O}n (5), {Cd(pydc)(H2O)}n (6), [Cd(μ-pydc)(μ-dpetan)0,5(H2O)2]n (7), [Cd(μ-pydc)(H2O)(μ-obix)]n (8), {[Li2(H2O)6Cu(μ-pydc)2]}n (9), {K2[Cu(μ-pydc)2]·3H2O}n (10), {K4[Zn(pydc)2(CHO2)](CHO2)·2H2O·HCHO2}n (11), [Cu(μ-pydc)2Ag2(μ-H2O)(NH3)2]n (12), [Cu(en)2(H2O)2][Ag2(pydc)2(μ-en)]·6H2O (13), [Ag(prz)2Ag(prz)3Cu(μ-pydc)(pydc)(prz)]·H2O (14), {[Ag2(μ-dmpz)2Cu(μ-pydc)(μ3-pydc)]·5H2O}n (15), {[Cu(μ-pydc)2Ag2(μ-bipy)2]·6H2O}n (16), {[Cd(H2O)4Cu(μ-pydc)2]·2H2O}n (17).
Komplekslerin topolojik analizine göre bazı komplekslerde 1D→2D, 2D→2D ve 2D→3D iç içe girme gözlenmiştir. Fotolüminesans spektroskopisi çalışmalarına göre komplekslerin emisyon bantlarının, serbest ligantlara kıyaslandığında maviye veya kırmızıya kaydığı belirlenmiştir. Termal analiz çalışmalarında, yapısında su molekülü içeren komplekslerde ilk basamakta suyun uzaklaştığı, ikinci basamakta ise nötral ligantların bozunduğu, son basamakta ise kalan organik kısmın tamamen yandığı ve son bozunma ürününün metal ve/veya metal oksitler olduğu belirlenmiştir.
In this doctoral study, 17 new coordination compounds were synthesized by using pyridine-2,3-dicarboxylate (pydc) and neutral ligands containing nitrogen donor atoms. The structures of complexes were characterized by elemental analysis, IR spectroscopy and X-ray single crystal analysis methods. Furthermore, thermal, photoluminescence and topological properties of them were also investigated.
The resulting complexes demonstrated considerable structural diversity. 3 of them were zero-dimensional (0D), 4 of them were 1D, 7 of them were 2D and 3 of them were determined to be 3D. 7 of them involves one kind of metal ion whereas 9 of them contains two different kind of metal ions. Furthermore one of them contains metal ions with different oxidation states.
The formula of complexes were determined as [Co(μ-pydc)(μ-H2O)(H2O)]n (1), {[Cu4(μ-dpeten)4Cu2(μ-pydc)2(μ3-pydc)2]·14H2O}n (2), [Cu(pydcH)2(dpeten)2] (3), {dpetanH2[Cu(μ-pydc)2]}n (4), {[Ag5(μ-pydc)2(μ-bipy)4]NO311H2O}n (5), {Cd(pydc)(H2O)}n (6), [Cd(μ-pydc)(μ-dpetan)0,5(H2O)2]n (7), [Cd(μ-pydc)(H2O)(μ-obix)]n (8), {[Li2(H2O)6Cu(μ-pydc)2]}n (9), {K2[Cu(μ-pydc)2]·3H2O}n (10), {K4[Zn(pydc)2(CHO2)](CHO2)·2H2O·HCHO2}n (11), [Cu(μ-pydc)2Ag2(μ-H2O)(NH3)2]n (12), [Cu(en)2(H2O)2][Ag2(pydc)2(μ-en)]·6H2O (13), [Ag(prz)2Ag(prz)3Cu(μ-pydc)(pydc)(prz)]·H2O (14), {[Ag2(μ-dmpz)2Cu(μ-pydc)(μ3-pydc)]·5H2O}n, (15){[Cu(μ-pydc)2Ag2(μ-bipy)2]·6H2O}n, (16){[Cd(H2O)4Cu(μ-pydc)2]·2H2O}n (17).
According to the topological analysis of the some complexes 1D → 2D, 2D→2D and 2D → 3D interpenetrations were observed. According to photoluminescence results, the emission bands of complexes shifted the red or blue as compared to those of free ligand. In the thermal analysis studies performed in a dry air atmosphere, in the first stage, the water molecules removed from the complexes and in the second stage, neutral ligands were decomposed. In last exothermic stage, remaining organic ligands completely burned. The final decomposition products of complexes were identified as metal oxides and/or metals.
2016-11-02
2016-11-02
2014-06
2014-01-01
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/665
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/679
2016-11-10T01:00:11Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Çinko(II) ve kadmiyum(II)-tiyofen-2,5-dikarboksilat’ın bis(imidazol) türevleri ile gözenekli koordinasyon polimerlerinin hidrotermal sentezi ve yapısal özelliklerinin araştırılması
Erer, Hakan
Yeşilel, Okan Zafer
TR170882
ESOGÜ, Mühendislik Fakültesi, Kimya
Hidrotermal Sentez
3D Koordinasyon Polimeri
Tiyofen-2,5- Dikarboksilat Kompleksleri
Bis(imidazol) Türevi Ligantlar
Zn(II) Kompleksleri
Cd(II) Kompleksleri
Hidrojen Adsorpsiyonu
Hydrothermal Synthesis
3D Coordination Polymer
2,5- Dicarboxylate Complexes
Bis(imidazole) Ligands
Zn(II) Complexes
Cd(II) Complexes
Hydrogen Adsorption
Bu tez çalışması, anyonik organik birim olarak tiyofen-2,5-dikarboksilat (tdc)
ligantı ve nötral organik birim olarak 4’ü ilk kez sentezlenen toplam 11 adet
bis(imidazol) türevleri ve bağlantı noktası olarak ise Zn(II) ve Cd(II) iyonları
kullanılarak koordinasyon polimerlerinin sentezi üzerine odaklanmıştır. Komplekslerin
sentezi hidrotermal yöntemle gerçekleştirilmiş, 2 adet iki boyutlu (2D) ve 11 adet üç
boyutlu (3D) gözenekli koordinasyon polimerleri elde edilmiştir. Sentezlenen
komplekslerin ve yeni nötral ligantların yapıları, elementel analiz, IR spektroskopisi,
NMR spektroskopisi ve X-ışınları tek ve toz kristal analiz yöntemleri ile
aydınlatılmıştır. Tüm komplekslerin hidrojen adsorplama performansları Büyük
Kanonik Monte Carlo (GCMC) simülasyon yöntemi ile belirlenmiştir. Ayrıca
komplekslerin termal, fotolüminesans ve topolojik özellikleri de incelenmiştir.
Yapılan çalışmalar sonucunda metal iyonları veya metal kümelerinin tiyofen-
2,5-dikarboksilat ligantı ile bir veya iki boyutlu yapılar meydana getirdiği ve bu
yapıların bis(imidazol) türevleri ile iki veya üç boyutlu koordinasyon polimerlerini
oluşturduğu belirlenmiştir. Komplekslerin kanatlıçark, paralelkenar tipi ikincil yapı
birimlerinden (SBU) oluştuğu ve kare piramit, tetrahedral, beşgen çiftpiramit ve
oktahedral geometrili olduğu belirlenmiştir.
Komplekslerin topolojik analizine göre bazı komplekslerde iki katlı
3D+3D→3D paralel iç içe geçme, rasemik iki katlı (1+1) 3D+3D′→3D iç içe geçme,
dört katlı 3D+3D→3D paralel iç içe geçme, 2D+2D→3D paralel polikatenasyon ve 2D
tabaka yapı olduğu tespit edilmiştir. Fotolüminesans spektroskopisi çalışmalarına göre
komplekslerin emisyon bandlarının, serbest H2tdc ile kıyaslandığında maviye kaydığı
belirlenmiştir. Kuru hava atmosferinde gerçekleştirilen termik analiz çalışmalarında,
yapısında su molekülü içeren komplekslerde ilk basamakta su moleküllerinin yapıdan
uzaklaştığı, ikinci basamakta ise nötral ligantların kısmen veya tamamen bozunduğu
gözlenmiştir. Son ekzotermik basamakta ise kalan organik kısmın tamamen yandığı ve
bozunma ürününün ZnO veya CdO olduğu belirlenmiştir. GCMC simülasyon
yöntemiyle 298 K’de, 30 bar basınçta yapılan çalışmada en yüksek hidrojen adsorplama
miktarının 0,6929 mg/g olduğu bulunmuştur.
This thesis was focused on the synthesis of coordination polymers by using
thiophene-2,5-dicarboxylate as anionic linker and eleven bis(imidazole) derivatives
(four of which was synthesized for the first time) as neutral organic linker and Zn(II)
and Cd(II) ions as node. The syntheses of the complexes were carried out by
hydrothermal method and 2 two dimensional (2D) and 11 three dimensional (3D)
coordination polymers were obtained. The structures of synthesized complexes and new
neutral ligands were characterized by elemental analysis, IR and NMR spectroscopies,
thermal and X-ray single crystal and X-ray powder diffraction analyses. Hydrogen
adsorption performances of the all complexes were determined with Grand Canonical
Monte Carlo (GCMC) molecular simulation method. Moreover, thermal,
photoluminescence and topological properties of the complexes were investigated.
As a result of studies, metal ions and metal clusters with thiophene-2,5-
dicarboxylate ligand generated one and two dimensional structures and these structures
with bis(imidazole) derivatives were extended two or three dimensional structures. It
was determined that paddlewheel and parallelogram type secondary building unit (SBU)
were occurred in the complexes and the geometries of the complexes were square
pyramid, tetrahedral, pentagonal bipyramid and octahedral.
According to topological analysis results of the complexes, complexes exhibited
two fold 3D+3D→3D parallel interpenetration, racemic two fold (1+1) 3D+3D′→3D
parallel interpenetration, four fold 3D+3D→3D parallel interpenetration, 2D+2D→3D
parallel polycatenation and two dimensional layer. According to photoluminescence
results, the emission bands of complexes shifted the blue as compared to those of free
H2tdc. In the thermal analysis studies performed in a dry air atmosphere, in the first
stage, the water molecules removed from the complexes containing water molecule and
in the second stage, neutral ligands were completely or partially decomposed. In last
exothermic stage, remaining organic ligands completely burned. The final
decomposition products of complexes were identified as ZnO and CdO. The study at
pressure of 30 bar and 298 K with GCMC simulation method showed that the amount
the highest hydrogen adsorption was 0.6929 mg/g.
2016-11-09
2016-11-09
2014-01
2014
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/679
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/685
2016-11-10T01:00:23Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Ankara Şeker Fabrikası’nda değişik ünitelerden alınan şerbet örneklerinde çelik türlerinin korozyon direnç ölçümleri, uygun malzeme seçimi ve maliyet analizi çalışmaları
Ada, Hediye Deniz
Bereket, Gözen
TR52393
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Şeker
Korozyon
Elektrokimyasal Empedans Spektroskopisi
Kupon Testi
Akımsız Ni Kaplama
Sugar
Corrosion
Electrochemical Impedance Spectroscopy
Coupon Testi
Electroless Nickel Plating
Bu çalışmada şeker sanayiinde yaygın olarak kullanılan düşük karbon çeliği St 37.2, paslanmaz çelikler 304L ve 316L ve akımsız Ni ile kaplanmış St 37.2 çeliği
Ankara Şeker Fabrikası’nın çeşitli bölümlerinden alınan gerçek şerbet ortamındaki
korozyon davranışları korozyon ölçme yöntemlerinden Elektrokimyasal İmpedans Spektroskopisi (EIS), Lineer Polarizasyon (LP), Tafel Polarizasyon (TP) ve Kupon Testi (ASTM D 3263) yöntemleri kullanılarak incelenmiştir.
Yapılan analizlerde Ankara Şeker Fabrikası için en doğru malzemenin seçilebilmesi için 3 kampanya dönemi boyunca (2009-2010, 2010-2011, 2011-2012)
çeşitli parametrelere bağlı olarak analizler gerçekleştirilmiştir. Üç Kampanya dönemi boyunca elde edilen değerler aynı olmamakla beraber paralellik göstermiştir. Kantitatif sonuçlar paslanmaz çelik türleri için EIS ve kupon testleriyle, St 37.2 için de LP, kupon testi ve EIS ile elde edilmiştir. Tafel extrapolasyon yöntemiyle hiçbir çelik türü için kantitatif sonuçlar bulunamamıştır. Tüm çelik türleri için en korozif ünitenin ham şerbet ünitesi olduğu gösterilmiştir. Şeker endüstrisinde korozyon konusunda henüz
dünyada yaygın olarak kullanılmayan EIS yöntemi ile yıllardır rutin olarak uygulanan kupon testi arasında belli bir bağıntı olduğu anlaşılmış ve EIS yönteminin şeker prosesinde korozyon araştırmaları için uygun ve doğru bir yöntem olduğu gösterilmiştir.
Farklı ölçüm yöntemleri kullanılarak saptanan korozyon direnci sonuçları aynı
olmamakla beraber paralellik gösterdiği saptanmıştır. Değerlerdeki farklılıkların yöntemlerin dayandığı çalışma prensiplerinden kaynaklandığı literatür çalışmalarıyla da
yorumlanarak açıklanmıştır. 316L çeliğinin korozyona karşı 304L ‘ye göre bilinen tüm üstünlüklerine rağmen pahalı olması Ankara Şeker Fabrikası için gerekli olmaması sebebiyle 304L’ in araştırılan çelik türleri içinde en uygun çelik olduğu tüm yöntemlerle
ispatlanmıştır.
In this study, corrosion behaviors of St 37.2 which is commonly used in sugar industry, 304L and 316L stainless steel and electroless nickel coated St 37.2 steel were investigated in different types of juice produced in Ankara Sugar Factory by Electrochemical Impedans Spectroscopy (EIS), Lineer Polarizarion (LP), Tafel Polarization (TF) and Coupon Test (ASTM D 3263).
The measurements have been carried out for selecting the most suitable materials during 3 (three) sugar campaign period(2009-2010, 2010-2011, 2011-2012) with several parameters. Quantitative results were obtained with EIS and coupon test for stainless steels. While the values were not same, it shows parallelism with each other. Quantitative results were obtained with LP, coupon test and EIS for St 37.2 . However quantitative results was not obtained for any studied steel with tafel extrapolasyon method , it was observed that the highest corrosion rates for all stuied steel types were in raw juice. EIS method which is not yet commonly used in the field of corrosion in sugar industry, it was found a constain factor relationship with the coupon test which is used for years is observed. In this way, EIS method is indicated the suitable and accurate method for corrosion in sugar industry.
The all obtained data with used measurement methods were shows parallelism with each other during three sugar campaign period. The values indicated some variation which results from working principles of used methods. This was explained by the results obtained in literature research. 316 L stainless steel is more corrosive resistance than 304L in sugar process; besides that, it is more expensive. Therefore, in the sugar beet processing the 304L steel which is not fully widespread used in sugar industry in our country is the best solution for solving corrosion problems.
2016-11-09
2016-11-09
2014-04
2014
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/685
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/767
2016-12-10T01:00:33Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Glutarat ligantı içeren karışık ligantlı metal komplekslerinin sentezi ve karakterizasyonu
Kılıç, Yalçın
Yeşilel, Okan Zafer
TR250448
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Glutarik Asit
1,5-Pentandioik Asit
Glutarat Kompleksleri
İmidazol Kompleksleri
Cu(II) Kompleksleri
Glutaric Acid
1,5-Pentanedioic Acid
Glutarate Complexes
Cu(II) Complexes
Imidazole Complexes
Bu çalışmada imidazol (im), 1-metilimidazol (1-mim), 2-metilimidazol (2-mim), 2-etil-4-metilimidazol (etmim), benzimidazol (bim) ile sekiz adet karışık ligantlı Cu(II), Zn(II), Co(II) ve Cd(II)-glutarat (glu) kompleksleri sentezlendi. Bu komplekslerin yapıları elementel analiz, manyetik duyarlılık, kırmızı ötesi (IR), UV-Gör.ünür bölge (UV-Vis.) spektroskopisi, X-ışınları tek kristal kırınım çalışmaları ile aydınlatıldı. Komplekslerin termal özellikleri termal analiz çalışmalarıyla ve Zn(II) ile Cd(II) komplekslerinin fotolüminesans özellikleri ise fotolüminesans spektroskopisi ile belirlendi.
Komplekslerin kapalı formüllerinin [Cu(μ-glu)(im)2]n (1), [Cu(μ-glu)(1-mim)2]n (2), {[Zn(μ-glu)(1-mim)2]·2H2O}n (3), {[Co(μ-glu)(1-mim)2]·2H2O}n (4), [Cd(μ-glu)(1-mim)]n (5), {[Cu(μ-glu)(etmim)2]·H2O}n (6), [Cu(μ-glu)(2-mim)2]n (7), [Cu(glu)(H2O)(bim)3]·H2O (8) şeklinde olduğu belirlendi. Glutarat ligantının metal iyonlarına, 8 kompleksinde tek dişli, 3 ve 4 komplekslerinde iki dişli köprü, 1, 2, 5-7 komplekslerinde dört dişli köprü ligantı olarak koordine olduğu belirlendi. 8 kompleksinin tek çekirdekli, diğer komplekslerin ise çok çekirdekli olduğu gözlendi.
Cu(II) komplekslerinin (1, 2, 6-8) ve Co(II) kompleksinin (4) paramanyetik, Zn(II) (3) ve Cd(II) (5) komplekslerinin ise diyamanyetik olduğu belirlendi. Komplekslerin UV-Gör.ünür bölge spektrumları incelendiğinde, d9 elektron dizilişine sahip, bozulmuş kare piramit geometrili 8 kompleksinde a1 → b1, tetrahedral geometriye sahip 4 kompleksinde 4A2g 4T2g ve 4A2g 4T1g (F), oktahedral geometrili 1, 2 ve 6 komplekslerinde ise 2Eg → 2T2g geçişlerine karşılık gelen yaklaşık 548 nm’de yayvan pikler gözlendi. d10 yapısına sahip Zn(II) (3) ve Cd(II) (5) komplekslerinin spektrumlarında beklendiği gibi d-d geçişine ilişkin bant gözlenmedi. Fotolüminesans özellikleri incelenen 3 ve 5 kompleksleri sırasıyla 339 ve 344 nm’ de uyarıldığında, sırasıyla 421 ve 422 nm’ de emisyon görülmüştür.
Termal analiz çalışmaları ile komplekslerin bozunma basamakları belirlendi. İlk bozunma basamakları su moleküllerinin uzaklaşmasına, takip eden basamaklar ise imidazol ligantlarının kısmen veya tamamen uzaklaşmasına karşılık gelmektedir. Son bozunma basamaklarında ise kalan organik kısım ısı vererek yanmaktadır. Komplekslerdeki son bozunma ürünlerinin metal oksitler olduğu belirlendi.
In this study, new eight mixed-ligand complexes of Cu(II), Zn(II) and Cd(II)-glutarate with 1-methylimidazole (1-mim), 2-methylimidazole (2-mim), 2-ethyl-4-methylimidazole (etmim), benzimidazole (bim) ligands have been synthesized. The synthesized complexes were characterized by using elemental analyses, magnetic susceptibilities, IR and UV-Vis. spectroscopies, single crystal X-ray diffraction. Thermal and photoluminescence properties of the complexes were determined with thermal analysis techniques and photoluminescent spectroscopy, respectively.
In the synthesized complexes, the formula of complexes were determined as [Cu(μ-glu)(im)2]n (1), [Cu(μ-glu)(1-mim)2]n (2), {[Zn(μ-glu)(1-mim)2]·2H2O}n (3), {[Co(μ-glu)(1-mim)2]·2H2O}n (4), [Cd(μ-glu)(1-mim)]n (5), {[Cu(μ-glu)(etmim)2]·H2O}n (6), [Cu(μ-glu)(2-mim)2]n (7), [Cu(glu)(H2O)(bim)3]·H2O (8). Glutarate ligand coordinates to metal ions as pentadentate bridging ligand in 1, monodentate in 8, bidentate bridging in 3 and 4, tetradentate bridging in 2, 5-7. The complexes 1-7 are polynuclear, 8 is mononuclear structures. Cu(II) (1, 2, 6-8) and Co(II) (4) complexes were found to be paramagnetic with one and three unpaired electrons, respectively. Zn(II) (3), Cd(II) (5) complexes were found to be diamagnetic. UV-visible spectra of the complexes was examined and a1 → b1 transition for square pyramidal 8 complex and 4A2g 4T2g ve 4A2g 4T1g (F) transitions were observed for tetrahedral 4 complex which posses d7 configuration. Broad bands about at 548 nm were observed corresponding to 2Eg → 2T2g transition for complexes 1, 2 and 6 having octahedral complexes. Absorption bands weren’t observed for d-d transitions in the spectra of Zn(II) (3) and Cd(II) (5) complexes, which possess d10 configuration. Photoluminescence spectra of the complexes were examined and blue emissions were observed at 421 and 422 nm for 3 and 5 upon exitation at 339 and 344 nm, respectively.
Decomposition stages of complexes were identified by thermal analysis studies. First decomposition stages related to lose water molecules, following stages related to imidazole ligand and its derivatives are partially or completely decomposition. In the final stages, organic residue of complexes exothermally burned. The final decomposition products of complexes were identified as metal oxides.
2016-12-09
2016-12-09
2013-01
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/767
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/778
2016-12-15T01:00:25Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
3,3’-Tiyodipropiyonik asit ile karışık ligantlı bazı geçiş metal komplekslerinin sentezi ve yapısal özelliklerinin incelenmesi
Arıcı, Mürsel
Yeşilel, Okan Zafer
TR14036
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
3,3'-Tiyodipropiyonik Asit
3,3'-Tiyodipropiyonat Kompleksleri
İmidazol Kompleksleri
N-Verici Ligantlar
3,3'-Thiodipropionic Acid
3,3'-Thiopropiyonate Complexes
Imidazole Complexes
N-Donor Ligands
Tez kapsamında izonikotinamid (ina), imidazol (im), 1-metilimidazol (1-meim), 4-metilimidazol (4-meim), benzimidazol (bim), 1,10-fenantrolin (phen), 2,2'-bipiridin (bipy) ile oniki adet karışık ligantlı Co(II), Cu(II), Zn(II) ve Ag(I)-3,3'-tiyodipropiyonat kompleksleri sentezlenmiştir. Bu komplekslerin yapıları, elementel analiz, manyetik duyarlık, kızılötesi (IR), ultraviyole-görünür bölge (UV-Gör.) spektroskopisi ve X-ışınları tek kristal çalışmaları ile aydınlatılmıştır. Komplekslerin termal kararlılıkları ve fotolüminesans özellikleri sırasıyla termik analiz (TG ve DTA) ve fotolüminesans spektroskopisi ile incelenmiştir. Üç boyutlu Ag(I) kompleksinin ise teorik hidrojen gazı adsorpsiyon çalışmaları yapılmıştır.
Komplekslerin kapalı formüllerinin [Co(μ3-tdp)(ina)2]n (1), [Cu(μ3-tdp)(ina)2]n (2), [Zn(μ3-tdp)(ina)2]n (3), [Cu(μ3-tdp)(im)2]n (4), {[Cu(μ3-tdp)(1-mim)2]·0,5H2O}n (5), {[Cu(μ3-tdp)(4-mim)2]2·H2O}n (6), [Cu(tdp)(H2O)(bim)3]·4H2O (7), {[Cu(μ2-tdp)(bim)2]·(H2O)4}n (8), {[Cu(μ3-tdp)(phen)]·2H2O}n (9), [Cu2(μ2-tdp)(phen)4](NO3)2·2H2O (10), {[Cu(μ3-tdp)(bpy)]·H2O}n (11) ve [Ag2(μ8-tdp)]n (12) şeklinde olduğu belirlenmiştir. 3,3'-tiyodipropiyonat ligantı tüm komplekslerde yeni bağlanma biçimi sergilemiş ve 1-3, 8 ve 10 komplekslerinde dört dişli, 4-6, 9, 11 komplekslerinde üç dişli köprü, 7 kompleksinde tek dişli, 12 kompleksinde ise sekiz dişli köprü olarak bağlanmıştır.
Co(II) (1) ve Cu(II) (2, 4-11) komplekslerinin paramanyetik ve sırasıyla üç ve eşleşmemiş elektronlu, Zn(II) (3) ve Ag(I) (12) komplekslerinin ise diyamanyetik olduğu belirlenmiştir. Komplekslerin UV-Gör. bölge spektrumları incelendiğinde, oktahedral geometrili 1 kompleksinde 4T1g4T1g(P) ve 4T1g4T2g geçişleri, 2, 8 ve 10 komplekslerinde 2Eg → 2T2g geçişleri, karepiramit geometrili 4-7, 9 ve 11 komplekslerinde ise a1 → b1 geçişleri gözlenmiştir. 7 kompleksi hem solvatokromik hem de termokromik özellik sergilemiştir. DMF ve metanolde çözündüğünde kompleksin mavi rengi yeşile, 72 ºC’ye ısıtıldığında ise koyu yeşile dönmüştür. Fotolüminesans özellikleri incelenen 3 ve 12 kompleksleri, 382 nm uyarıldığında sırasıyla 536 ve 533 nm’de yeşil emisyon vermiştir.
Kompleksler üç veya dört basamakta bozunmuştur ve bu basamakların sırasıyla su, nötral ve 3,3'-tiyodipropiyonat ligantının kısmen veya tamamen bozunmasına karşılık gelmiştir. Komplekslerdeki son bozunma ürünlerinin ise metal ve metal oksit olduğu belirlenmiştir.
In this thesis, twelve complexes of Co (II), Cu(II), Zn(II) and Ag(I)-3,3'-thiodipropionate were synthesized with isonicotinamide (ina), imidazole (im), 1-methylimidazole (1-meim), 4-methylimidazole (4-meim), 1,10-phenantroline (phen) and 2-2'-bipyridine. The synthesized complexes were characterized by using elemental analyses, magnetic susceptibilities, IR and UV-Vis. spectroscopies and single crystal X-ray diffraction studiues. Thermal stability and photoluminescence properties of the complexes were investigated with thermal analysis technique (TG and DTA) and fluorescence spectroscopy. Moreover, theoretic H2 gas adsorption studies of three dimensional Ag(I) complex were carried out.
The formula of complexes were determined as [Co(μ3-tdp)(ina)2]n (1), [Cu(μ3-tdp)(ina)2]n (2), [Zn(μ3-tdp)(ina)2]n (3), [Cu(μ3-tdp)(im)2]n (4), {[Cu(μ3-tdp)(1-mim)2]·0,5H2O}n (5), {[Cu(μ3-tdp)(4-mim)2]2·H2O}n (6), [Cu(tdp)(H2O)(bim)3]·4H2O (7), {[Cu(μ2-tdp)(bim)2]·(H2O)4}n (8), {[Cu(μ3-tdp)(phen)]·2H2O}n (9), [Cu2(μ2-tdp)(phen)4](NO3)2·2H2O (10), {[Cu(μ3-tdp)(bpy)]·H2O}n (11) ve [Ag2(μ8-tdp)]n (12). In the all complexes, 3,3'-thiodipropionate ligand exhibits novel coordination modes. 3,3'-thiodipropionate ligand acts as tetradentate bridging in 1-3, 8 and 10, threedentate bringing in 4-6, 9, 11, monodentate in 7 and oktadentate in 12. Co(II) (1) and Cu(II) complexes (2, 4-11) were found to be paramagnetic with three and one unpaired electron, respectively. Zn(II) (3), Ag(I) (12) complexes were found to be diamagnetic. UV-visible spectra of the complexes was examined and 4T1g4T1g(P) and 4T1g4T2g transitions for 1 and 2Eg → 2T2g transition for octahedral complexes (2, 8 and 10) was observed and a1 → b1 transition was observed for square pyramidal complexes (4-7, 9, 11). Complex 7 exhibited both thermochromic and solvatochromic properties. The color of complex 7 changed from blue to green in only DMF and methanol solvents and changed from blue to dark green when heating at 72 oC. Photoluminescence spectra of the complexes (3 and 12) were examined and green emissions were observed at 536 nm for 3 and 533 nm for 12 upon excitation at 382 nm at room temperature.
The complexes decomposed theree or four stages and the stages related to lose water molecules and completed or partial decomposition of neutral ligands and 3,3'-thiopropionate. The final decomposition products of complexes were identified as metal and metal oxides.
2016-12-14
2016-12-14
2013-01
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/778
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/789
2016-12-15T01:00:13Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni benzotiyazol ve naftalik türevli schiff bazlarının sentezi ve spektroskopik yöntemlerle yapılarının aydınlatılması
Demircioğlu, Hakime
Sakarya, Handan Can
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Schiff Bazı
Benzotiyazol
Amin
Etil L-laktat
Schiff Base
Benzothiazole
Amine
Ethyl L-lactate
Bu çalışmada 2-aminobenzotiyazol ve sübstitüe 2-aminobenzotiyazol (43 a, b) ile farklı sübstitüe naftaldehitin (44 a, b) reaksiyonundan dört farklı yöntem ile benzotiyazol türevli Schiff bazları (45 a, b) sentezlenmiştir. Sentezlenen Schiff bazlarının NaBH4 ile indirgenmesi sonucunda amin bileşikleri (46 a, b) elde edilmiştir. Elde edilen bileşiklerin yapıları IR, 1H-NMR, 13C-NMR, X-ray ve elementel analiz teknikleri kullanılarak aydınlatılmıştır.
In this study, benzothiazole derivative Schiff bases (45 a, b) have been synthesized by reacting with substituted 2-amino benzothiazole (43 a, b) and different substituted naphthaldehyde (44 a, b) and using the four different methods. The reaction obtained Schiff bases with NaBH4 has afforded the corresponding some novel amines (46 a, b). The structrues of the synthesised compounds are characterized by elemental analysis, IR, 1H-NMR, 13C-NMR, X-ray spectroscopy techniques.
2016-12-14
2016-12-14
2013-06
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/789
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/792
2016-12-15T01:00:40Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Anyonik yüzey aktif madde ile modifiye edilen bitkisel biyokütle ile katyonik boyarmadde biyosorpsiyon koşullarının kesikli ve sürekli sistemlerde incelenmesi
Sayın, Fatih
Akar, Sibel
TR17286
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Pyracantha Coccinea
Metil Viyole
Biyosorpsiyon
Boyarmadde
Modifikasyon
SDS
Pyracantha Coccinea
Methyl Violet
Biosorption
Dye
Modification
Bu çalışmada, Pyracantha coccinea (P. coccinea)’dan elde edilen doğal
biyosorban, boyarmadde giderim yeteneğinin geliştirilmesi için, bir anyonik yüzey aktif
madde ile modifiye edilmiştir. Modifiye biyosorban, kesikli ve sürekli akış koşullarında
metil viyole (MV) ile kirlenmiş çözeltilerin renksizleştirilmesinde başarılı bir şekilde
değerlendirilmiştir. pH, biyosorban dozajı, sıcaklık, iyonik şiddet ve akış hızı gibi
boyarmadde giderimini etkileyen bazı parametreler optimize edilmiştir. Deneysel veriler
yalancı-ikinci-dereceden kinetik modele çok iyi uyum göstermiştir. Denge
biyosorpsiyon verileri, Freundlich ve D-R modelleri ile kıyaslandığında elde edilen
sonuçlara en iyi Langmuir modeli ile uyum göstermiştir. Sodyum dodesil sülfat (SDS)-
modifiye P. coccinea’nın en yüksek tek tabakalı biyosorpsiyon kapasitesi düşük
miktarda biyokütle ile pH 7,7’de, 254,88 mg/g olarak bulunmuştur. Sıcaklığın, MV
biyosorpsiyonu üzerinde önemli bir etkisi yoktur. Sürekli sistemde de yüksek
biyosorpsiyon verimleri kaydedilmiştir. Biyosorpsiyon mekanizması zeta potansiyeli,
IR ve SEM analizleri ile karakterize edilmiştir. İyon-değişimi ve kompleksleşme MV
biyosorpsiyonu için olası mekanizmalar olarak önerilebilir. Modifiye biyosorban
0,005M HCl ile %80,30’a kadar rejenere edilebilmiştir. Sonuç olarak, P. coccinea
yüksek biyosorpsiyon performansı ile sulu çözeltilerden MV boyarmaddesini
uzaklaştırmada etkili bir biyosorban olarak kullanılabilme potansiyeline sahiptir.
In this study, the natural biosorbent obtained from Pyracantha coccinea (P.
coccinea) was modified with an anionic surfactant to facilitate its dye removal ability.
Modified biosorbent was successfully employed for decolorization of methyl violet
(MV) contaminated solutions in batch and continuous flow conditions. The effect of
some parameters such as pH, biosorbent dosage, temperature, ionic strength and flow
rate on dye removal were optimized. Experimental data fitted well to the pseudosecond-
order kinetic model. The equilibrium biosorption data indicated that the ability
of the Langmuir model to fit adequately the experimental results obtained, in
comparison to Freundlich and D-R models. The maximum monolayer biosorption
capacity of the Sodium dodecylsulphate (SDS)-modified P. coccinea was found as
254.88 mg/g at pH 7.7 with lower amount of biomass. Temperature had no significant
effect on MV biosorption. High biosorption yields were also recorded in continuous
mode. Biosorption mechanism was characterized by zeta potential, IR and SEM
analysis. The ion-exchange and complexation can be suggested as possible mechanisms
for MV biosorption. The modified biosorbent could be regenerated up to 80.30% by
0.005 M HCl. Consequently, modified P. coccinea has a potential to be used as an
effective biosorbent to remove MV dye from aqueous solution with high biosorption
performance.
2016-12-14
2016-12-14
2013-01
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/792
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/793
2016-12-15T01:00:12Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Sulu çözeltilerdeki talyum iyonlarının uzaklaştırılması için talyum baskılanmış kriyojellerin hazırlanması
Cankara, Semra
Özkütük, Ebru Birlik
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Moleküler Baskılanmış Polimerler
Ağır Metaller
Talyum
Kriyojel
Adsorpsiyon
Molecular Imprinting Polymers
Heavy Metals
Thallium
Cryogel
Adsorption
Talyum doğada, Tl+1 ve Tl+3 olarak bulunabilmektedir. Talyum, periyodik tablonun IIIA grubunda yer alan, bileşiklerinde çoğunlukla +1 değerliğine sahip olan ve toksik etkiye sahip bir ağır metaldir (Leung and Ooi, 2000; Cheng-Hang and Tser-Sheng, 2005). Çok düşük oranlarda talyum teması bile canlı organizmaya çok büyük zararlar (sinir hastalıkları, ileri seviyede kellik, görme bozuklukları vb.) vermektedir.
Son on yılda, moleküler baskılanmış polimerler ayırt edici birçok özelliği sayesinde ilgi duyulan polimerler olmuştur. Önceden belirlenmiş tanıma özelliği, sağlamlığı, kolaylığı, ucuz maliyeti, birden fazla hedef moleküle olan potansıyel uygulanabilirliği bu polimerleri tercih sebebi haline getirmiştir. Moleküler baskılanmış polimerler, hedef moleküller için yüksek tanıma özelliğine sahip sentetik polimerlerdir. Moleküler baskılama prensibinde; fonksiyonel gruplar içeren polimerleşebilen uygun monomerlerin, kalıp ya da başka bir deyişle hedef moleküle kovalent veya non-kovalent etkileşimler ile bağlanarak kompleks oluşturması baz alınır. Yapıda hedef moleküllerin yerini alacak boşlukların oluşturulması amacıyla, kalıp molekül polimerden uzaklaştırılır (Beekhuis, 1975).
Bu çalışmada, Tl+1 baskılanmış kriyojel ayırma sistemleri hazırlanarak sulu çözeltilerden talyumun uzaklaştırılması amaçlanmıştır.
Bu amaçla, doğal biyopolimer olan kitosan, Tl+1 iyonları ile kompleksleştirilerek çapraz bağlanmıştır. Hazırlanan Tl+1 baskılı polimer kriyojel içine gömülmüştür. Moleküler baskılama tekniğinin seçicilik avantajı, kriyojel sistemlerin hızlı ayırma avantajından yararlanmak amaçlanmıştır. Tl+1 baskılı kriyojelin adsorpsiyon-desorpsiyon ve seçicilik çalışmalarındaki performansı değerlendirilmiştir.
Thallium can be found in nature as Tl+1 and Tl+3 ions. Thallium, which is heavy metal, exists in monovalent Tl+1 and trivalent Tl+3 states and monovalent thallium ions are more stable in compounds (Leung and Ooi, 2000; Cheng-Hang and Tser-Sheng, 2005). Even very low concentration of thallium possibility of contact with living organism can be harmful (eg; neurological disease, extremely hairlessness, visual disorder etc.).
In the last decade, molecularly imprinted polymers have gained more attention due to their many distinctive properties. Their recognition properties, robustness, simplicity, potential applicability towards multiple target compunds made these polymers preferable. Molecularly imprinted polymers are synthetic polymers which have high recognition properties. In the molecular recognition principle, appropriate polymerizable monomers which contain functional groups form complexes by binding to the template in other word target compound through covalent or non-covalent interaction. Template compound is removed from the polymer to make cavities for target compounds (Beekhuis, 1975).
In this study, Tl+1 imprinted cryogel separation systems were prepared and aimed at removal of thallium from aqueous solutions.
For this purpose, chitosan which is a natural biopolymer was complexed with Tl+1 by cross-linking. Prepared Tl+1 imprinted polymer was embedded into cryogel.
The performance of Tl+1 imprinted cryogel on adsorption–desorption and selectivity studies was evaluated.
2016-12-14
2016-12-14
2013-02
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/793
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/788
2016-12-15T01:00:35Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Ag(I) iyonu için özel belleğe sahip iyon seçici elektrot geliştirilmesi
Uğurağ, Deniz
Özkütük, Ebru Birlik
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
İyon Baskılanmış Polimer
İyon Seçici Elektrot
MIP
Ag+
Ion Imprinted Polymer
Ion- Selective Electrode
Gümüş; dayanıklılığı, dövülebilir özelliği, elektriksel ve termik iletkenliği, ışığa duyarlılığı gibi birçok özelliğinden dolayı dünyanın var oluşundan bu yana bilinen ve kullanılan bir metaldir. Bu metal, elektronik eşya yapımında ve yüzeylerin kaplanmasında, ziynet eşyasında, batarya, para, ayna yapımı gibi pek çok alanda kullanılmaktadır.
Gümüş, insan vücuduna solunum ve sindirim yolu ile girmektedir. Dokularda birikerek renk değişikliğine yol açmaktadır. Bu renk değişimi göz çevresinde, yüzde, ellerde ve kollarda olabilmektedir. İnsanlarda küçük miktarlarda bile uzun süre gümüş alınması gümüş zehirlenmesine neden olmaktadır. Uzun süreli maruz kalınırsa kandaki gümüş derişimi artar ve bunun sonucu olarak anemi ve kalbin genişlemesi gibi etkiler görülmektedir. Bu tür etkilerinden dolayı gümüş tayini önem taşımaktadır. Bu amaçla, Ag+ tayini için basit, ucuz ve etkin bir yöntem geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ag+ iyonu için özel belleğe sahip polimer hazırlanarak, bu polimerin iyon seçici elektrot olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında kaliksiren metakroil klorür ile modifiye edildi, Ag+ iyonu ile metal-şelat monomeri hazırlanmış, uygun çapraz bağlayıcı varlığında polimerleştirilmiştir. Polimerik yapıdan Ag+ baskı iyonu, 0,1 M EDTA ile uzaklaştırılarak Ag+ iyonu için özel bellek oluşturulmuştur.
Çalışmanın ikinci aşamasında polimerik yapılar infrared spektroskopisi ile karakterize edilmiştir.
Üçüncü aşamada ise, hazırlanmış olan Ag+- baskılı polimer, iyon seçici elektrot yapımında kullanılmıştır. Çalışmada hem PVC hem de karbon pasta elektrot olmak üzere 2 tip elektrot hazırlanmıştır. Hazırlanan bu iyon seçici elektrotların potansiyel cevabı, pH, cevaplama süresi, seçiciliği ve tekrar kullanılabilirliği incelenmiştir.
Silver resistant, has been used because of malleable feature, electrical and thermal conductivity, because it has many features such as sensitivity to light, This metal, is used in electronics, construction and coating of surface, article of jewelery, batteries, money, such as the construction of the mirror in many fields.
Silver, enters the human body through the respiratory and digestive tract. Change in color leads to accumulate in the tissues. This discoloration may be around the eyes, face, hands and arms. Poisoning lead to humans is caused by taking even small amounts of silver in a long period of time. Heart disease when silver concentration in the blood is increased and as a result, as the expansion effects. This type of determination is of great importance due to the effects of silver .
To this end, we aimed to develop for the determination of Ag+ , a simple, cheap and effective method. We perapared a private memory polymer has special for Ag+ ions and investigated for this polymer ion-selective electrode. In the first stage kaliksiren has been modified, and prepared the metal - chelating monomer and polymerized with appropriate cross-linking. Polymeric printing Ag+ ions, Ag+ ions removed with 0.1 M EDTA was created a special memory .
In the second stage, the polymeric structures have been characterized by infrared spectroscopy.
In the third stage, the prepared Ag+ - imprinted polymer has been used in ion selective electrodes. In the study, two types of has been prepared as PVC as well as the carbon paste electrode. The these ion-selective electrodes prepared and analyzed potential, pH, response time, selectivity.
2016-12-14
2016-12-14
2013-10
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/788
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/791
2016-12-15T01:00:39Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Karaciğerdeki etil alkol metabolizmasına karvakrol, timol, çinko ve selenyum’un etkilerinin teorik olarak incelenmesi
Gökalp, Faik
Temir, Ali Demir
TR166890
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Karvakrol
Timol
Çinko
Selenyum
DFT
HF
Etil Alkol
Carvacrol
Thymol
Zinc
Selenium
Ethanol
Bu çalışmada karvakrol, timol, çinko ve selenyum’un karaciğerde etil alkol metabolizmasına etkisi, teorik olarak incelenmiştir.
Metabolizmada yer alan moleküllerin gaz, sıvı ve kan fazında, fiziksel ve termodinamik özellikleri ile yapısal parametreleri Hartree-Fock (HF) metodu ve Yoğunluk Fonksiyonu Teorisi (DFT/B3LYP) hibrit yaklaşımı ile 6-31G(d,p) Temel Seti kullanılarak hesaplanmıştır.
Bu etken maddelerin (karvakrol, timol, çinko ve selenyum), etanol metabolizmasının hangi basamağında etkili olduğu serbest enerji değerleri hesaplanarak gösterilmeye çalışılmıştır. HOMO, LUMO, dipol moment değerlerine ve karvakrol ve timol’ün etanol metabolizmasında yer alan etanol, asetaldehit, asetat ile hidrojen bağı oluşumlarına bakıldı. Ayrıca bununla ilgili yapılan deneysel çalışmalarla, elde ettiğimiz teorik sonuçlar kıyaslanmıştır. Sonuç olarak karaciğerin mikrozom sitozol ve peroksizomunda gerçekleşen etanol metabolizmasında; karvakrol’ün timol den daha etkin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca hesaplanan değerlerden çinkonun ekzotermik, selenyumun ise endotermik olarak olarak etkili olduğu yani selenyum etanol metabolizmasında doğrudan etkili olmadığı ancak glutatyon peroksidazın yapısında bulunması ve serbest radikalleri toplayarak etkili olduğu söylenebilir. Etkinliği bilinen bileşikler yardımıyla yeni bulunan veya etkinliği bilinmeyenler için zaman ve madde kaybını önlemek amacıyla, hesaplamalı yöntemler kullanılarak deneysel çalışmalara yol gösterebileceği belirlenmiştir.
In this study, the effect of carvacrol, thymol, zinc and selenium on the metabolism of ethanol in the liver was investigated as theoretically
The molecules of ethanol metabolism in gas, liquid and blood phase, structural parameters along with physical and thermodynamic properties of the studied molecules were calculated using Hartree-Fock(HF), Density Function (DFT/B3LYP) methods with hybrid approach and 6-31G (d,p)Basic set.
These active ingredients (carvacrol, thymol, zinc and selenium), in which step of ethanol metabolism effective is illustrated by calculating the values of the free energy. We also compared with the related experimental studies. HOMO, LUMO, dipole moment values and hydrogen bond formation of carvacrol, thymol with ethanol, acetaldyde and acetate in the ethanol metabolism were measured. We also compared the related experimental studies. Consequently, ethanol metabolism in the liver that occurs in microsome, cytosol and peroxisome carvacrol is more effective than thymol. In addition, as the caculted values, zinc is exothermic, selenium that is not a direct effect in the metabolism of ethanol is endothermic, but it is to be effective presence of the structure of glutathione peroxidase in collecting free radicals can be said to be effective. To prevent loss of time and material, antioxidant compounds with known activity or event in a new unknown antioxidants by using computational methods give direction to the experimental studies can be determined.
2016-12-14
2016-12-14
2013-09
2013
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/791
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/815
2016-12-31T01:00:38Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı 1-Aril-3-hidroksi-1,2,4-triazollerin teorik olarak incelenmesi
Gündoğdu, Seda
Tay, N. Funda
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
3-Hidroksi-1,2,4-Triazol
Ab-initio Yöntem
DFT Yöntem
Asitlik Sabiti
Tautomerizm
3-Hydroxy-1,2,4-Triazole
Ab Initio Method
DFT Method
Acidity Constant
Bu çalışmada bazı 1-Aril-3-hidroksi-1,2,4-triazol türevlerinin fizikokimyasal özellikleri, ab initio ve DFT kuantum kimyasal yöntemler kullanılarak Gaussian 03 program ile teorik olarak hesaplanmış ve deneysel veriler ile hesaplanmış veriler arasındaki olası paralellik araştırılmıştır.
Bazı 1-Aril-3-hidroksi-1,2,4-triazoller ile bunların tautomerizmine neden olan mobil hidrojenleri ile yer değiştirdiği modellerinin tautomer formları için geometrileri HF/ 6-311 G(d) ve B3LYP/ 6-311 G(d) yöntemlerinin kullanıldığı tam geometri optimizasyonuyla hesaplanmıştır.
Yapılan hesaplamalar sonucunda, 1-Aril-3-hidroksi-1,2,4-triazol türevlerinin 4. azottan protonlandığı görülmektedir.
In this work physicochemical properties of some 1-Aryl-3-hydroxy-1,2,4-triazole derivatives were computed by using ab initio and DFT quantum chemical methods with Gaussian 03 program. A possible parallelism between experimental and computed results were searched.
The geometries for the tautomerizm form of some 1-Aryl-3-hydroxy-1,2,4-triazoles and their fixed forms (model compounds in which proton migration is eliminated by replacing the mobile H atom with a methyl group) were calculated with fully geometry optimization using HF/6-311 G(d) anf B3LYP/6-311 G(d) methods.
As a results of theoretical investigation, it is seems that, 1-Aryl-3-hydroxy-1,2,4-triazole derivatives protonation at fourth nitrogen atom.
2016-12-30
2016-12-30
2013-01
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/815
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/912
2017-01-17T01:00:15Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Besiyeri başlangıç glikoz ve glutamin derişimlerinin süspanse o tipi şap virüsü kültürlerine olan etkilerinin incelenmesi
Öztürk, Nilüfer
Temir, Ali Demir
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Şap Virüsü
Modelleme
BHK 21
Glikoz
Glutamin
FMDV
Modeling
BHK 21
Glucose
Glutamine
Sunulan tez çalışmasında, besiyeri başlangıç glikoz ve glutamin derişimlerinin
şap virüsü kültürleri üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Çalışmada, BHK 21 hücreleri ve
O tipi Şap virüsü kullanılmıştır.
Çalışmanın ilk aşamasında başlangıç glikoz ve glutamin derişimleri sırasıyla
5,00-40,00 mM ve 1,00-12,00 mM aralıklarında ve eşzamanlı olarak değişecek şekilde
Design-Expert®7.0.0 yazılımı kullanılarak deney tasarımı gerçekleştirilmiştir. Tasarım
sonucuna göre farklı başlangıç glikoz ve glutamin derişimlerinde gerçekleştirilen virüs
kültürü deneylerinde 146S ve Enfektif titre miktar tayinleri yapılmıştır. Besiyerinde
başlangıç yüksek glikoz (30,00-40,00 mM) ve düşük glutamin derişimlerinin (1,00 mM)
146S ve enfektif titre değerlerini arttırdığı görülmüştür. Seçilen iki bağımsız değişken
için Design-Expert® 7.0.0 programı kullanılarak 146S ve enfektif titre cevap
parametreleri olarak seçilmiş ve modellenmiştir. Önerilen modele ait sonuçlar ANOVA
testi yapılarak istatistiksel açıdan değerlendirilmiştir. Yazılım tarafından bağımlı
değişkenler için önerilen kuadratik model düşük P değerine (<0,0001) sahip olup
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Kurulan modelde bağımsız değişkenlerin
bağımlı değişkenler üzerine etkileri incelenmiş ve optimum koşulların belirlenmesi için
model optimizasyonu yapılmıştır. Optimizasyonda 146S ve Enfektif titre virüs kültürü
verimliliği için maksimize edilmiştir. Yapılan doğrulama deneyleri sonucunda modelin
146S ve Enfektif titre optimizasyonu için dizayn alanında güvenle kullanılabilir
özellikte olduğu görülmüştür.
İkinci aşamada tasarım ile sağlanan farklı başlangıç glikoz ve glutamin
derişimlerinde gerçekleştirilen virüs kültürü deneylerinde hücre azalması, glikoz ve
glutamin tüketim hızları ve laktat oluşum hızları incelenmiştir. Özgül glikoz tüketim ve
görünür laktat oluşum hızları sırasıyla 0,346 μmol/106 hücre.sa ve 0,529 μmol/106
hücre.sa olarak bulunmuştur. Tüketilen glikozun ortalama %82,50’sinin laktata
dönüştürüldüğü görülmüştür. Görünür glutamin tüketim hızı ise 0,163 μmol/106
hücre.sa olarak belirlenmiştir.
In this study, the effects on foot and mouth virus cultures of initial medium
concentrations of glucose and glutamine were investigated. It used that O type foot and
mouth virus and BHK 21 cell in ial the study.
At first step of study, simultaneously change intervals in initial concentrations of
glucose and glutamine are selected as 5,00-40,00 mM and 1,00-12,00 mM respectively.
The design of experiment sets was carried out using Design-Expert ® 7.0.0 and these
runs were accomplished in accord with the design. Acording to results of design. İn
experiments of virus culture which performed different concentrations of initial glucose
and glutamine were determinated 146S and infectious titer. It seemed that incresaed in
146S and infectious titer values at initial high glucose and low glutamine
concentrations in medium. For two independet variables, 146S and infectious titer
response parameters were selected and modelled by used Design-Expert ® 7.0.0
software program. ANOVA test of the proposed models were described by the
statistical results. Proposed quadratic models for dependent variables with a low p value
(<0.0001) were found statistically significant. The effects of indepented variables on
depented variables were investigated and model optimization was done for determinate
of optimum concentrations in the created model. 146S and infectious titer were
maximized in the optimization for the process efficiency. In the results of verification
experiments, it seemed that the model can be used for 146S and infectious titer
optimization dizayn area safely.
At the second step of study, cell decrase, glucose and glutamine consumption and
lactate prodiction rate were investigated in the virus culture experiment that carried out
different initial glucose and glutamine concentrations by prowded with design.
Spesific glucose consumption and visible lactate rate were founded as 0,346
μmol/106 cells.h and 0,529 μmol/106 cells.h respectively production. %82,50 of
consumption glucose converted to lactate. Visiable glutamine consumption rate was
determinated as 0,163 μmol/106 cells.h
2017-01-16
2017-01-16
2013-01
2013
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/912
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1001
2017-03-28T00:00:21Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Metil viyole içeren sulu çözeltilerden renk giderimi için thamnidium elegans’ın biyosorpsiyon karaktersitiklerinin incelenmesi
Külcü, Abdullah
Akar, Tamer
ESOGÜ, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği
Biyosorpsiyon
Thamnidium Elegans
Metil Viyole
Kinetik
İzoterm
Atıksu
Biosorpsiyon
Thamnidium Elegans
Methyl Violet
Kinetic
Isotherms
Wastewater
Bu çalışmada Thamnidium elegans fungal kültüründen hazırlanan biyokütle üzerine Metil Viyole (MV) boyarmaddesinin biyosorpsiyonu kesikli ve sürekli sistemde araştırılmıştır. Biyosorpsiyon üzerine başlangıç pH’sı, biyosorban miktarı, süre, akış hızı, başlangıç boyarmadde derişimi ve yabancı iyon etkisi parametreleri incelenmiştir. Biyosorbanın tekrar kullanım özelliği araştırılmış, ayrıca boyarmadde içeren ortamda ve atıksu koşullarında biyosorpsiyon performansı incelenmiştir. Biyosorpsiyonun yalancıikincidereceden kinetik ve Langmuir izoterm modellerine uygunluk gösterdiği belirlenmiştir. Düşük biyosorban miktarı ile kısa sürede yüksek biyosorpsiyon verimine ulaşılmıştır. Kesikli sistemde biyosorbanın maksimum biyosorpsiyon kapasitesi 579,11 mg g olarak belirlenmiştir. Biyosorpsiyondesorpsiyon çalışmalarında T. Elegans’ın serbest formdaki bir biyosorban için iyi sayılabilecek bir tekrar kullanım performansına sahip olduğu gösterilmiştir. Olası biyosorbanMV etkileşimleri zeta potansiyeli ölçümü ve FTIR analizi ile incelenmiştir. Çalışmadaki bulgular önerilen biyosorbanın, MV boyarmaddesinin sulu ortamdan giderilmesinde etkili bir alternatif olabileceğine işaret etmektedir.
In this study biosorption of Methyl Violet (MV) dye onto biomass prepared from Thamnidium elegans fungal culture was investigated in batch and continous systems. The effects of initial pH, biosorbent amount, time, flow rate, initial dye concentration and coion on the biosorption were investigated.
Reusability property of the biosorbent was examined in addition to its biosorption performance in dye containing wastewater conditions. Biosorption process was described by thepseudosecond order kinetic and Langmuir isoterm models. The high biosorption yield was recorded with lower amount of modified biosorbent in a short equlibrium time. Maximum biosorption capacity of biosorbent in batch mode was determined as 579,11 mg g Biosorption desorption studies indicated that T. elegans has a relatively good rejeneration potential for a free form of biosorbent. The possible dye biosorbent interactions were investigated by zeta potential measurments and FTIR analysis. Findings indicated that the suggested biosorbent may be an effective alternative for the removal of MV dye from aqueous media.
2017-03-27
2017-03-27
2012-07
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1001
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1002
2017-03-28T00:00:23Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Elektrokimyasal yolla karbon malzeme yüzeyinde sentezlenen politiyofen ve bazı türevlerinin süperkapasitör aktif materyali olarak kullanımı
Varol, Ali Görkem
Hür, Evrim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
İletken Polimer
Politiyofen
Elektropolimerizasyon
Enerji Depolama
Süperkapasitör
Conducting Polymer
Polythiophene
Electropolymerization
Energy Storage
Supercapacitor
Bu çalışmada politiyofen, poli(3-metiltiyofen), poli(3,4-etilendioksitiyofen) ve bu polimerlerin çift tabaka kaplamaları kalem grafit elektrot yüzeyinde dönüşümlü voltametri yöntemi kullanılarak sentezlenmiştir. Sentez lityum perklorat ve perklorik asit içeren asetonitril çözeltisinde yapılmıştır. Elde edilen bu filmlerin çeşitli elektrokimyasal yöntemlerle karakterizasyonları yapılmıştır. Polimer kaplı kalem grafit elektrotların enerji depolama kabiliyeti 0,1 M lityum perklorat içeren asetonitril çözeltisinde incelenmiştir. Bu ortamda elde edilen deneysel sonuçlar karşılaştırılmıştır. Filmlerin redoks parametreleri, elektroaktif özellikleri ve elektrokararlılıkları dönüşümlü voltametri yöntemi ile araştırılırken katkılanma türleri ise Mott-Schottky yöntemi ile belirlenmiştir. Elektrotların süperkapasitör davranışlarını belirlemek ve kapasitans değerlerini hesaplamak için dönüşümlü voltametri ve potansiyostatik elektrokimyasal empedans spektroskopisi yöntemleri kullanılmıştır. Empedans ölçümleri sonucunda elde edilen veriler kullanılarak sistem için uygun eşdeğer devre önerilmiştir. Ayrıca, tekrarlanan kronopotansiyometri yöntemi ile süperkapasitör aktif malzemesi olarak kullanılacak elektrotların spesifik güç ve spesifik enerji değerleri belirlenerek hangi gerilim aralığında çalıştığı tespit edilmiştir. Böylece süperkapasitörlerin hangi tür teknolojik cihazların devre elemanı olarak kullanılabileceği önerilmiştir. Ayrıca, elektrotların yüzeysel özellikleri, taramalı elektron mikroskobu kullanılarak incelenmiştir.
In this study, polythiophene, poly(3-methylthiophene), poly(3,4-ethylenedioxythiophene) and their polymers double layer coated are synthesized using cyclic voltammetry on pencil graphite electrode surface. Synthesis has been done in acetonitrile solution which contains lithium perchlorate and perchloric acid. The characterization of obtained films was done with different electrochemical methods. Energy storage gradeability of polymer films coated pencil graphite electrode were studied in acetonitrile solution which contains 0,1 M lithium perchlorate and the experimental results were compared in this medium. The redox parameters, electroactive characteristics and electrostabilities of films were investigated using cyclic voltammetry method. Doping types of films were determined using Mott-Schottky method. The cyclic voltammetry and potentiostatic electrochemical impedance spectroscopy methods were used to determine supercapacitor properties and to calculate capaticance values of electrodes. The appropiate equivalent circuits were suggested for electrochemical system using obtained plots from impedance measurements. Moreover specific power and specific energy values of suggested as supercapacitor active materials electrodes were determined using repeating chronopotentiometry method. The voltage range was determined. By this way, it is suggested for which kind of technological devices supercapacitor could be used as a circuit element. Sparately the study of surface morphology of the electrodes were performed by scanning electron microscopy.
2017-03-27
2017-03-27
2012-07
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1002
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1003
2017-03-28T00:00:24Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni tip benzen sülfonik schiff bazlarının sentezi, asitlik sabitlerinin hesaplanması ve tautomerik dengenin incelenmesi
Gök, İsmail Utku
Özkütük, Müjgan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Schiff Bazı
Asitlik Sabiti
Tautomer
Schiff Base
Acidity Constant
Bu çalışmada, 3-amino-4-hidroksi-5-nitro sülfonik asit ile çeşitli konumlarında hidroksi veya metoksi içeren benzaldehit bileşikleri kullanılarak yeni tip benzen sülfonik Schiff bazları sentezlenmiştir. Sentezlenen maddeler 1H-NMR, 13C-NMR, IR ve elemental analiz teknikleriyle karakterize edilmiştir. İkinci aşamada UV-görünür bölge spektroskopik yöntem ile sentezlenen bileşiklerin asitlik sabitleri ve pKa değerleri hesaplandı. Son olarak, aynı bileşiklerin UV-görünür bölge spektroskopik yöntem aracılığıyla farklı çözücülerdeki tautomer dengeleri hesaplandı.
In this study, new benzen sulfonic Schiff bases were synthetized by using 3-amino-4-hydroksi-5-nitro sulfonic acid with benzaldehyde which contain various positions of hydroxy or methoxy. All synthesized compounds were characterized using 1H-NMR, 13C-NMR, IR and elemental analysis methods. In the second stage, we investigated the acidity constants and pKa values of synthesized compounds by UV-visible spectroscopic method. Finally, we investigated tautomer equilibrium of same compounds in different solutions by UV-visible spectroscopic method.
2017-03-27
2017-03-27
2012-07
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1003
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1029
2017-06-06T00:00:53Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı N-metilisatin ve 5-iyodoisatin tiyosemikarbazon türevlerinin sentezi ve karakterizasyonu
Kırılmazkol, Hacer
Arslan, Taner
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Tiyosemikarbazon
İsatin
Spektroskopik Özellikler
H-NMR
13C-NMR
Thiosemicarbazone
Isatin
Spectroscopic Properties
Bu çalışmada, N-metilisatin tiyosemikarbazon ve 5-iyodoisatin tiyosemikarbazon türevleri sentezlenmiş olup ve elde edilen maddelerin yapıları IR, 1H-NMR , 13C-NMR elementel analiz metotlarıyla aydınlatılmıştır.
In this study N-methylisatin thiosemicarbazone and 5-iodoisatin thiosemicarbazone derivates were synthesised and determined using IR, 1H-NMR, 13C-NMR and elementel analysis methods.
2017-06-05
2017-06-05
2016-02
2016
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1029
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1115
2017-11-17T01:01:34Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Kumarin-tiyazol temelli yeni dispers azo boyarmaddelerin : sentezi ve spektroskopik özelliklerinin incelenmesi
İpek, Ezgi
Özkütük, Müjgan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Azo Boyarmadde
Heteroarilazo Dispers Boyarmaddeler
Isısal Kararlılık
2-aminotiyazol
4-(7-N,N-dietilkumarinil/kumarinil)-2-aminotiyazol
Azo Colorant
Heteroarylazo Dispers Colorant
Thermal Stability
2-aminothiazole
4-(7-N,N-diethyl coumarin/coumarinyl)-2-aminothiazole
Bu çalışmada ilk basamakta bir seri 4-(7-N,N-dietilkumarinil/kumarinil)-2-aminotiyazol türevi sentezlendi. İkinci basamakta, ilk basamakta sentezlenen 4-(7-N,N-dietilkumarinil/kumarinil)-2-aminotiyazol bileşiğinden diazonyum tuzu elde edilerek çeşitli heterosiklik kenetlenme bileşenleri ile bir seri özgün heteroarilazo dispers azo boyarmaddeleri sentezlendi.
Sentezlenen bileşiklerin yapıları FT-IR (ATR), 1H/13C-NMR ve Kütle spektroskopisi yöntemleriyle aydınlatıldı. Bileşiklerin ısısal kararlılıkları için termal gravimetrik analizleri (TGA) yapıldı.
Elde edilen hedef azo boyarmaddelerin fotofiziksel özellikleri farklı polariteye sahip çözücüler içerisinde incelenerek elektronik geçiş mekanizması ve renk-yapı ilişkisi aydınlatıldı. Ayrıca sentezlenen bileşiklerin pH’a olan duyarlılıklarının ve prob olma potansiyellerinin araştırılması ve asit ve baza karşı davranışları belirlenerek potansiyel kemosensör olarak kullanımı için trifloroasetik asit (TFA) varlığında titrasyon çalışmaları Morötesi-Görünür Bölge (UV-GB) Spektroskopisi ile incelendi.
In this study, as a first step one set 4-(7-N,N-diethyl coumarin/coumarinyl)-2-aminothiazole derivative is synthesized in second step, several heterocylic coupling component and one batch genuine heteroarylazo dispers azo colorant are synthesized by getting diazonyum salt from 4-(7-N,N-diethyl coumarin/coumarinyl)-2-aminothiazole which we synthesized in first step.
The structure of component which we synthesized is characterized by FT-IR(ATR), 1H/13C-NMR and mass spectroscopy methods. Thermal gravimetric analysis for thermal stability of the compounds (TGA) was performed.
Photophysical properties of azo dyes obtained object examined in solvents of different polarities electronic transition mechanism and color structure relationship as well as their sensitivity. Moreover probe the potential and acid-base behavior towards the trifluoracetic acid for use in determining the potential chemosensors (TFA) titration study in the presence of UV-visible (UV–vis) was investigated by spectroscopy.
2017-11-16
2017-11-16
2017-01
2017
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1115
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1172
2017-12-12T01:00:26Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Olopatadin HCI’in ilaçlarda tayini için kapiler elektroforez kullanarak yeni yöntem geliştirilmesi
Turan, Tuğba
Güray, Tufan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Kapiler Zon Elektroforez
Olopatadin
Farmasötik
Capillary Zone Electrophoresis
Olopatadine
Pharmaceutical
Bu çalışmada, göz damlası olarak kullanılan bazı ilaçların etken maddesi olan Olopatadin HCl (OLO) 'nin kapiler zon elektroforez (CZE) ile tayini için hassas ve seçici ayırma koşulları araştırılmıştır.
Tampon derişimi, tampona eklenen organik çözücülerin miktarı, pH, tamponun viskozitesi, kolon sıcaklığı, enjeksiyon hacmi, enjeksiyon süresi optimize edilmiştir. Analizler 20 mM, %15 (h/h) asetonitril içeren pH= 9,5 sodyum tetraborat tamponu kullanılarak, 50mbar’da 10 s enjeksiyon ile, 205 nm dalgaboyunda, 30 oC’da ve 25 kV potansiyel uygulanarak yapılmıştır. Uygun koşullar belirlendikten sonra yöntemin hassasiyetini ve tekrarlanabilirliğini arttırmak için uygun bir iç standart (IS) belirlenmiştir. Sistem için uygun olan metil paraben IS olarak kullanılmıştır. Geliştirilen yöntemin doğruluk, kesinlik, doğrusallık, geri kazanım, tayin sınırı (LOQ) ve gözlenebilme sınırı (LOD) gibi validasyon parametreleri araştırılmıştır. Bu yöntem OLO’nun tayini için göz damlası ilacına başarıyla uygulanmıştır. Bu çalışma OLO’nun CZE ile tayini açısından özgün bir çalışmadır.
In this study, sensitive and selective separation conditions were investigated with the capillary electrophoresis for the determination of Olopatadine HCl (OLO) which is an active ingredient of some medicines used as an eye drops. Buffer concentration, the quantity of the organic solvents added to buffer, pH the viscosity of the buffer, column temperature injection volume, injection time were optimized. Analyses were made using a run buffer consisting of 20 mM sodium tetraborate buffer of 15% ACN (acetonitrile) with pH 9.5, applying 50 mbar of pressure s at 10 s, at 205 nm and at 30 oC of fixed temperature. Certain parameters were used to find a suitable IS increases the repeatability and sensitivity of the developed method. Methyl paraben was suitable IS for this system. Validation parameters such as precision, accuracy, linearity, recovery, detection and quantification limits (LOD and LOQ) of the developed method were investigated. This method was applied for the determination of OLO in the pharmaceutical preparation of an eye drop. To the best of our knowlodge, this study is the first application for the determination of OLO by CZE.
2017-12-11
2017-12-11
2015-12
2015
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1172
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1177
2017-12-12T01:00:45Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Manyetik mucor plumbeus biyokütlesinin sulu ortamdan renk giderim potansiyeli
Özçelik, Gizem
Akar, Tamer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Biyosorpsiyon
Boyarmadde
Manyetik Sorban
Asit Kırmızısı 1
Yüzey Yanıt Metodu (YYM)
Box Behnken Tasarımı
Biosorption
Dye
Magnetic Sorbent
Acid Red 1
Response Surface Methodology (RSM)
Box-Behnken Disagn
Bu çalışmada Mucor plumbeus kültüründen elde edilen manyetik sorban ile sulu ortamdan Asit Kırmızısı 1 boyarmaddesinin giderimi araştırılmıştır. Geliştirilmiş sorban ile kesikli sistemde biyosorpsiyon için ideal pH değeri, sorban miktarı, süre, sıcaklık ve boyarmadde derişimi değerleri Yüzey Yanıt Metodu (Box-Behnken tasarımı) ile incelenmiştir. Doğal ve manyetik sorbanların sürekli akış sisteminde renk giderim performansları incelenmiştir. İzoterm modelleme çalışmalarında manyetik karakterli biyosorban ile renk gideriminin Langmuir izoterm modeline uygunluk gösterdiği gözlenmiş ve maksimum biyosorpsiyon kapasitesi 162,808 mg/g olarak belirlenmiştir. Manyetik biyosorbanın manyetik karakteri VSM analizi ile incelenmiştir. Biyosorban-boyarmadde arasında gerçekleşen olası etkileşimler zeta potansiyeli, FTIR, SEM ve EDX analizleriyle değerlendirilmiştir. Sürekli akış sistemlerinde doğal ve manyetik sorbanlar ile yapılan biyosorpsiyon-desorpsiyon çalışmalarında, 10 döngü sonunda doğal sorbanın %30, manyetik sorbanın %34 civarlarında desorpsiyon verimine sahip olduğu gözlemlenmiştir. Sorbana manyetik özellik kazandırılması ile ortamdan kolay uzaklaştırılabilme özelliğine ilave olarak desorpsiyon veriminde gözlenen artış da önemli bir avantaj olarak kaydedilmiştir. Sonuçlar hazırlanan sorbanın boyarmadde kirliliğini gidermede başarılı olduğunu göstermektedir.
In the present study, the removel of Acid Red 1 dye from aquatic media by Mucor plumbeus loud magnetic sorbent material prepped from Mucor plumbeus has been investigated. Optimum pH, sorbent amount, contact time, temperature and dye concentration values have been investigated by Box-Behnken design. Dye removel potentials of the natural and magnetic sorbents have also been examined in dynamic flow mode. Isoterm studies indicated that dye removel process by magnetic sorbent is predicted by Langmuir isoterm model. Maximum biosorption capasity of magnetic biosorbent is recorded as 162,808 mg/g. The magnetic character of the prepared sorbent has been measured by VSM analysis. The possible interactions between biosorbent and dye have been evaluated by FTIR, SEM and EDX. Biosorption-desorption studies indicated that the desorption yields of natural and magnetic sorbents at the end of the ten cycle are recorded as %30 and %34, respectively. In addition to easy of separation after the modification process the increased desorption yield is recorded as another important advantage. Results indicated that the prepared sorbent material can be succesfully used for the removel of dye pollution.
2017-12-11
2017-12-11
2016-01
2016
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1177
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1182
2017-12-12T01:01:03Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Fenilendiasetat türevleri ile çinko(II) ve kadmiyum(II)-koordinasyon polimerlerinin sentezi, yapılarının ve gaz adsorpsiyon özelliklerinin araştırılması
Sezer, Güneş Günay
Yeşilel, Okan Zafer
TR39645
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Fenilendiasetat Kompleksleri
Bis(imidazol) Kompleksleri
Bis(piridin) Kompleksleri
Çinko(II) Kompleksleri
Kadmiyum(II) Kompleksleri
Hidrotermal Sentez
Koordinasyon Polimerleri
Hidrojen Depolama
Phenylenediacetate Complexes
Bis(imidazole) Complexes
Bis(pyridine) Complexes
Zinc(II) Complexes
Cadmium(II) Complexes
Hydrothermal Synthesis
Coordination Polymers
Hydrogen Storage
Bu çalışmada, anyonik ligant olarak yapısında aromatik, alifatik ve karboksilik asit grupları bulunduran fenilendiasetik asit türevleri (o/m/p-H2pda), nötral ligant olarak bis(imidazol) ve bis(piridin) türevi ligandlar kullanılarak, Zn(II) ve Cd(II) iyonları ile hidro(solvo)termal sentez yöntemiyle 17 adet yeni koordinasyon polimeri sentezlenmiştir.
Komplekslerin yapıları elementel analiz, IR spektroskopisi, X-ışınları tek ve toz kristal yöntemleri ile aydınlatılmıştır. Komplekslerin termal ve fotolüminesans özellikleri incelenmiş ve hidrojen adsorplama performansları araştırılmıştır. Ayrıca komplekslerden biri mikrodalga sentez yöntemiyle de sentezlenmiş ve her iki kompleksin yüzey özellikleri taramalı elektron mikroskobu ile incelenmiştir. Elde edilen komplekslerin saflıklarının belirlenmesi amacıyla X-ışınları toz çalışmaları yapılmış ve elde edilen desenlerin, kristal verilerinden elde edilen X-ışınları desenleri ile uyumlu olduğu gözlenmiştir. X-ışınları tek kristal analiz sonuçlarına göre 13 kompleksin iki boyutlu (2D), üç kompleksin üç boyutlu (3D) ve bir kompleksin ise iki boyutlu tabakaların iç içe geçmesiyle oluşmuş üç boyutlu (2D+2D 3D) olduğu belirlenmiştir. Komplekslerin topolojik özelliklerini belirlemek için TOPOSPro programı kullanılmıştır. Kuru hava atmosferinde gerçekleştirilen termik analiz çalışmalarında, ilk basamakta su moleküllerinin ve takip eden basamaklarda ise sırasıyla nötral ligandların uzaklaştığı ve pda ligandının bozunduğu gözlenmiştir. Son ekzotermik basamakta ise kalan organik kısmın tamamen yandığı ve bozunma ürününün ZnO veya CdO olduğu belirlenmiştir. Fotolüminesans spektroskopisi çalışmalarına göre komplekslerin emisyon bantlarının, serbest H2pda ile kıyaslandığında kırmızıya veya maviye kaydığı belirlenmiştir. Büyük Kanonik Monte Karlo (GCMC) simülasyon yöntemiyle 298 K’de, 100 bar basınçta yapılan çalışmada en yüksek hidrojen adsorplama miktarının 4,43 mg/g olduğu bulunmuştur.
In this study, 17 new coordination polymers have been synthesized by using phenylenediacetic acid derivatives which possess aromatic, aliphatic and carboxylic acid groups as an anionic ligand and bis(imidazol) and bis(pyridine) derivatives as a nötral ligand with Zn(II) and Cd(II) ions via hydro(solvo)thermal synthesis.
The structures of complexes were characterized by elemental analysis, IR and X-ray single crystal and X-ray powder diffraction analyses. The thermal and photoluminescence properties of the complexes were examined and hydrogen absorption performances were investigated. In addition, one of the complexes was synthesized by microwave synthesis method, and surface characteristics of both complexes were analyzed by a scanning electron microscope. X-ray powder diffraction was used to identify the purity of the complexes obtained, and the patterns were found to be compatible with the X-ray powder patterns of the crystal data. According to the results of X-ray single-crystal analysis, 13 complexes were found to be two-dimensional (2D), three of the complexes were three-dimensional (3D), and one of the complexes was found to be 3D which was formed with two 2D interpenetrated layers. TOPOSPro program was used to determine the topological properties of complexes. In thermal analysis performed in a dry air atmosphere, it was observed that at the first stage the water molecules removed and at the following stages neutral ligands removed and PDA ligand decomposed respectively. In the last exothermic stage, it was determined that remaining organic ligands completely burned and the final decomposition products of complexes were identified as ZnO and CdO. Photoluminescence spectroscopy studies showed that the emission bands of complexes shifted to red or blue when compared to those of free H2pda. It was found that the highest amount of hydrogen adsorption was 4.43 mg/g in the study carried out at the pressure of 100 bar and 298 K with Grand Canonical Monte Carlo (GCMC) simulation method.
2017-12-11
2017-12-11
2015-12
2015
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1182
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1224
2017-12-12T01:01:12Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
3,3’,5,5’-azobenzentetrakarboksilat ve bazı bis(imidazol) türevi ligantlar ile çinko (II) ve kadmiyum (II)-koordinasyon polimerlerinin sentezi, yapılarının aydınlatılması ve bazı potansiyel uygulamaları
Arıcı, Mürsel
Yeşilel, Okan Zafer
TR14036
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Azobenzentetrakarboksilik Asit
Bis(imidazol) Türevleri
Metal Organik Kafes Yapılar
Gözenekli Koordinasyon Polimerleri
Gaz Adsorpsiyonu
Azobenzenetetracarboxylic Acid
Bis(imidazole) Derivatives
Metal-organic Frameworks
Porous Coordination Polymers
Gas Adsorption
Tez kapsamında, 3,3,5,5-azobenzentetrakarboksilik asit (H4abtc) ve yarı esnek, esnek ve esnek olmayan bis(imidazol) türevi ligantlar ile iki boyutlu (2D) ve üç boyutlu (3D) seri olarak 18 adet Zn(II) ve Cd(II)-koordinasyon polimerleri solvotermal yöntemle sentezlenmiştir. Ayrıca, fiziksel özelliklerini karşılaştırmak amacıyla solvotermal yöntemle elde edilen 3D gözenekli koordinasyon polimerleri mikrodalga yöntemiyle de daha kısa sürede sentezlenmiş ve yüzey özellikleri SEM ile karşılaştırılmıştır. Sentezlenen komplekslerin yapıları elementel analiz, IR spektroskopisi ve tek kristal X-ışınları analiz yöntemiyle aydınlatılmıştır. Komplekslerin saflığının belirlenmesi amacıyla X-ışınları toz kırınım analizleri yapılmıştır. Komplekslerin termal (TG, DTG ve DTA), topolojik ve fotolüminesans özellikleri sırasıyla, termal analiz, TOPOSPro programı ve floresans spektroskopisi ile belirlenmiştir. Ayrıca gözenekli komplekslerin gaz (CO2, H2) ve I2 adsorplama kapasiteleri belirlenmiştir.
Komplekslerde, azobenzentetrakarboksilat ve bis imidazol türevi ligantlar metal iyonlarına köprü ligantları olarak koordine olmuş ve 2D ve 3D yapılar meydana gelmiştir. Gaz adsorpsiyon performanslarının belirlenmesi amacıyla, 3D gözenekli koordinasyon polimerleri gözeneklerinde bulundukları çözücü moleküllerinin uzaklaştırılmasıyla aktifleştirilmiştir. Aktifleştirme işleminden sonra yapının kararlılığı toz X ışınları analizleri ile kontrol edilmiştir. Aktifleştirilen komplekslerin BET yüzey alanları, N2 adsorpsiyon-desorpsiyon izotermleri ile hesaplanmıştır. Yüksek yüzey alanına sahip komplekslerin H2 adsorpsiyon-desorpsiyon izotermleri kaydedilmiştir. 5 ve 12 komplekslerinin, 77 K ve 1 barda %1,0 oranında hidrojen depoladığı belirlenmiştir. Yine yüksek yüzey alanlarına sahip komplekslerin CO2 adsorpsiyon-desorpsiyon izotermleri kaydedilmiş ve 5 kompleksinin 273 K ve 1 barda % 9,5 oranında CO2 adsorpladığı tespit edilmiştir. Esnek yapılarda gözenekteki çözücü molekülün etkisini incelemek amacıyla, 5 kompleksi çözücü değişimi+sıcaklık (5a) ve sıcaklık (5b) ile iki farklı şekilde aktifleştirilmiştir. 5b kompleksi ile iki farklı iyot adsorpsiyon çalışması gerçekleştirilmiş ve kompleksin buhar ve çözücü fazında sırasıyla 1,47 (% 19,65) ve 0,97 (% 15,27) molekül I2 adsorpladığı belirlenmiştir. Komplekslerin floresans özellik sergilediği ve lüminesans özelliklerinin H4abtc ligandının ligant-içi geçişlerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
In this thesis, serially 18 two (2D) and three (3D) dimensional Zn(II) and Cd(II)-coordination polymers were synthesized by solvothermal method with 3,3’,5,5’-azobenzenetetracarboxylic acid and semi-flexible, flexible and rigid bis(imidazole) derivative ligands. Moreover, microwave synthesis method was used in order to compare to physical properties of 3D porous coordination polymers which were obtained with solvothermal method in a short time and SEM was used to compare surface properties of the complexes which were synthesized by both solvothermal and microwave synthesis method. The synthesized complexes were characterized by elemental analysis, IR spectroscopy and single crystal X-ray diffraction. Phase purities of the complexes were controlled with powder X-ray diffractions (PXRD). Thermal, topological and photoluminescence properties were determined with thermal analyses, TOPOSPro program and florescence spectroscopy, respectively.
Azobenzenetetracarboxylate and bis(imidazole) derivative ligands coordinate to metal ions as bridging ligands to generate 2D and 3D coordination polymers. Activation process was carried out to remove solvent molecules in the pores before the determination of gas adsorption performance of 3D porous coordination polymers. After activation, PXRD patterns were recorded to determine the robust of framework. After activation, BET surface areas were determined with N2 adsorption-desorption isotherms. H2 adsorption-desorption isotherms of the complexes which had high surface areas were recorded and H2 adsorption capacities of complexes 5 and 12 were about 1.0 % at 1 bar and 77 K. Moreover, CO2 adsorption-desorption isotherms of the complexes which had high surface areas were recorded and CO2 adsorption capacity of complex 5 was 9.5 % at 1 bar and 273 K. For 5, two type activation strategies which were solvent exchange+heating (5a) and directly heating (5b) were used to investigate the effect of guest molecule in flexible framework. The complex 5b exhibited 19.65 and 15.27 % iodine uptake in the vapor phase and a cyclohexane solution, respectively, which corresponded to 1.47 and 0.97 molecules of iodine per formula units, respectively. Photoluminescence properties of the complexes were attributed to intra-ligand transitions of H4abtc ligand.
2017-12-11
2017-12-11
2016-03
2016
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1224
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1371
2018-03-03T01:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Kontrollü ilaç salım hidrojel sistemleri ve uygulama çalışmaları
Baker, Şerife Betül
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Hidrojel
DMA/AA Hidrojel
Nanopartikül
Kontrollü İlaç Salımı
Meloksikam
Hydrogel
P(DMA/AA) Hydrogel
Nanoparticles
Controlled Drug Release
Meloxicam
Bu çalışma kapsamında, akrilat ve metakrilat bazlı hidrojellerin sentezi, karakterizasyonu, kontrollü ilaç salım sistemleri ve nanopartikül sentezinde konak olarak kullanımları ele alınmıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde farklı bileşimlerde akrilat ve metakrilat bazlı hidrojellerin sentezleri, akrilik asit, 2-(dimetilamino) etil metakrilat monomerleri, amonyum persülfat kimyasal başlatıcısı ve farklı oranda metilenbis(akrilamid) çapraz bağlayıcısı kullanılarak serbest radikal polimerizasyon yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Üretilen hidrojellerin sulu ortamda şişme davranışları farklı pH ortamlarında incelenmiştir. Tüm hidrojellerin % şişme değerlerinin zamanla arttığı gözlenmiş, asidik ortamda %0,1 çapraz bağlayıcı içeren P(DMA/AA) hidrojellerin şişme değerinin diğer hidrojellere göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde EtOH/H2O karışımında sentezlenen hidrojele EtOH/H2O karışımında oda sıcaklığında ilaç etken madde, meloksikam, yüklemesi yapılmıştır. İlaç yüklü hidrojel ile salım çalışmaları fosfat tampon çözeltisinde (pH 7,4) 37 oC'de gerçekleştirilmiş ve kontrollü salım profili elde edilmiştir.
Son bölümde en iyi şişme oranına sahip %0,1 çapraz bağlayıcı içeren P(DMA0,5/AA0,5) hidrojel bünyesinde, gümüş (Ag), platin (Pt), altın (Au) nanopartiküllerin sentezi ve karakterizasyonu gerçekleştirilmiştir. Bazik pH değerlerinde (pH 8 civarı) akrilik asit anyonik özellik göstermektedir. Bu sayede bazik çözeltide bulunan hidrojele Ag kaynağı olarak AgNO3 ilave edilerek akrilik asitin COO- grupları ile Ag+ iyonları arasında kompleksleşme sağlanmış, ortama ilave edilen NaBH4 indirgeyicisi ile Ag nanopartikülleri sentezlenmiştir. Benzer şekilde P(DMA0,5/AA0,5) hidrojel yapısında bulunan DMA bloğunun asidik pH değerlerinde (pH 5 civarı) katyonik özellik göstermesinden faydalanarak yapıya Pt ve Au gibi metallerin yüklenmesi sağlanmış ve istenilen ebatlarda (5-30 nm) hidrojel bünyesinde nanopartikül sentez çalışmaları başarı ile gerçekleştirilmiştir.
In this study, hydrogels based on (meth)acrylates were synthesized and their characterization studies were carried out by using various techniques. Additionaly, their usage have been examined as controlled drug releasing systems and as host for the synthesis of nanoparticles.
In the first part, novel hydrogels by differing comonomer compositions and degree of cross-linking were synthesized via using free radical polymerization, by using ammonium persulfate as initiator, methylenebis(acrylamide) as cross-linker. After that, the time dependent swelling behaviour of selected hydrogels were investigated at different solution pHs. It was observed that all hydrogels swelled very well, but, the P(DMAA/AA) hydrogel having 0,1% MBA cross-linker showed a higher swelling behaviour than the others in acidic media.
In the second part, meloxicam drug-active substance were loaded into the hydrogel that synthesized in EtOH/H2O mixture at room temperature. Release study from drug loaded hydrogel was carried out in phosphate buffer solution (pH 7,4) at 37 oC and a controlled release profile was obtained.
In the final part, we have succesfully synthesized metal nanoparticles (nano-Ag, -Au, -Pt) in the %0,1 cross-linked P(DMA0,5/AA0,5) hydrogel having the best swelling degree. Acrylic acid residues of hydrogel had anionic character in basic pH values (around pH 8), Thus, by adition of AgNO3 as a source of Ag+ into basic aqueous media containing the hydrogel, complexation between Ag+ cation and COO- was carried out. Finaly, after addition of NaBH4 reducing agent, silver nanoparticles were obtained in hydrogel system. Similarly, Pt and Au nanoparticles were also obtained in P(DMA0,5/AA0,5) hidrojel system under acidic conditions in which PDMA had cationic character and give great complexation with aurat or platinate anions.
2018-03-02
2018-03-02
2012-08
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1371
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1414
2018-04-04T00:00:31Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Dimetilglioksim ile modifiye edilmiş pyracantha coccinea biyokütlesi ile sulu çözeltilerden metilen mavisi boyarmaddesinin giderimi
Yılmazer, Dilek
Akar, Sibel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Biyosorpsiyon
DMGMB
Desorpsiyon
P. Coccinea
Modifikasyon
MM
Biosorption
Desorption
Modification
Bu çalışmada, doğal bir biyokütle olan P. coccinea, sulu çözeltilerden Metilen Mavisi (MM) boyarmaddesinin uzaklaştırılmasında biyosorpsiyon özelliklerinin artırılması amacıyla dimetilglioksim (DMG) ile modifiye edilmiştir. Modifiye biyokütlenin biyosorpsiyon potansiyeli kesikli ve sürekli sistemlerde incelenmiştir. Kesikli sistemde MM biyosorpsiyonu üzerine başlangıç pH’ı, biyokütle dozajı, sıcaklık, temas süresi, başlangıç boyarmadde derişimi ve iyonik şiddetinin etkileri araştırılmıştır. En yüksek MM biyosorpsiyon verimi pH 7,0 ve 1,6 g/L biyokütle dozajında elde edilmiştir. Biyosorpsiyon kapasitesi sıcaklığın artmasıyla azalmış ve biyosorpsiyon dengesine 45oC’de 15 dk içinde ulaşılmıştır. Modifiye biyokütle ile MM biyosorpsiyonu yalancı-ikinci-dereceden kinetik modeline uyum sağlamıştır. İyonik şiddet, modifiye biyokütlenin biyosorpsiyon verimini, incelenen üç sıcaklıkta da çok az azaltmıştır. Denge verileri Langmuir, Freundlich ve DubininRadushkevich (D-R) izoterm modelleri ile değerlendirilmiş ve MM biyosorpsiyonu için en iyi modelin Langmuir izotermi olduğu bulunmuştur. Modifiye biyokütlenin tek tabakalı biyosorpsiyon kapasitesi 15oC’de 6,93x10-4 mol/g (246,63 mg/g)’dır. Sürekli sistem biyosorpsiyon çalışmaları, akış hızı ve biyokütle miktarının fonksiyonu olarak gerçekleştirilmiştir. Modifiye biyokütle ile MM biyosorpsiyonu düşük akış hızı lehinedir ve kolon çalışmaları için optimum biyosorbent miktarı 0,03 g’dır. Modifiye biyosorbent hemen hemen %100 rejenerasyon potansiyeli ile boyarmadde biyosorpsiyon/desorpsiyon döngülerinde 20 kez başarılı bir şekilde tekrar kullanılmıştır. Modifiye biyokütle, kırılma noktası çalışmaları sürecince 2000 dk’ya kadar çok iyi performans (%100 biyosorpsiyon verimi) göstermiştir ve sentetik atıksu koşullarında da etkili bir şekilde kullanılmıştır. Modifiye biyokütle yüzeyindeki bazı fonksiyonel grupların MM biyosorpsiyonunda önemli bir rol oynadığı bulunmuştur. Sonuç olarak DMGMB, sulu çözeltilerden MM’nin uzaklaştırılmasında düşük maliyetli, etkili ve tekrar kullanılabilir bir biyokütle adayı olarak düşünülebilir.
In this study, a natural biomass, P. coccinea, was modified with DMG in order to enhance its biosorption properties for the removal of MM dye from aqueous solutions. The biosorption potential of the modified biomass was investigated in the batch and continuous systems. The effects of initial pH, biomass dosage, temperature, contact time, initial dye concentration and ionic strength on MM biosorption were examined in the batch system. The maximum MM biosorption yield was obtained at pH 7.0 and 1.6 g/L biosorbent dosage. The biosorption capacity decreased with an increase in the temperature and the biosorption equilibrium was attained within 15 min at 45oC. The biosorption of MM onto the modified biomass was the best described by the pseudo-second-order kinetic model. Ionic strength sligthly decreased the biosorption yield of the modified biosmass at three temperatures studied. The equilibrium data were evaluated by Langmuir, Freundlich and DubininRadushkevich (D-R) isotherm models and the best model for MM biosorption was found to be Langmuir isotherm. The monolayer biosorption capacity of the modified biosorbent was 6.93x10–4 mol/g (246.63 mg/g) at 15oC. The continuous mode biosorption studies were carried out as functions of flow rate and biomass amount. The biosorption of MM onto the modified biomass tends to increase of lower flow rate and optimum biosorbent amount was 0.03 g for column studies. The modified biomass was successfully reused for 20 times in dye biosorption/desorption cycles with almost 100% regeneration potential. The modified biomass showed a very good performance (100% biosorption yield) up to 2000 min during of the breakthrough studies and also effectively used in synthetic wastewater conditions. The biosorption mechanism was investigated by FTIR and SEM analysis. The some functional groups on the modified biomass were found to play an important role in the biosorption of MM. Consequently, DMGMB could be a low-cost, effective and reusable candidate for the removal of MM from aqueous solutions.
2018-04-03
2018-04-03
2012-07
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1414
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1426
2018-04-04T00:00:13Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Modifiye s. albus kullanılarak sulu çözeltilerden reaktif kırmızı 45 (RK45) boyarmaddesinin giderimi
Kara, İlknur
Akar, Sibel
Özcan, Adnan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
RK45
Biyosorpsiyon
Reaktif Boyarmadde
S.albus
Kinetik
İzoterm
Biosorption
Reactive Dye
Kinetics
Isotherm
Bu çalışmada, Reaktif Kırmızı 45 (RK45) boyarmaddesinin biyosorpsiyon yöntemiyle atıksulardan uzaklaştırılması çalışılmıştır. Biyosorban olarak, Sodyum dietilditiyokarbamat (DDTC) ile modifiye edilmiş Symphoricarpus albus (S.albus) bitkisi kullanılmıştır. Bu amaçla, RK45 boyarmaddesinin biyosorpsiyon özellikleri, kesikli ve sürekli sistemde başlangıç pH‘sı, biyosorban miktarı, başlangıç boyarmadde konsantrasyonu ve akış hızı gibi değişken çalışma koşulları altında araştırılmıştır. Modifiye S.albus, FTIR, SEM, ve zeta potansiyometri yöntemleri ile karakterize edilmiştir. Biyosorpsiyon kinetiğini ve biyosorpsiyon dengesini belirlemek amacıyla, Lagergren-birinci-derece, yalancı-ikinci-derece ve partikül içi difüzyon modelleri ile Langmuir, Freundlich ve D-R izoterm modelleri deneysel verilere uygulanmıştır. Kullanılan biyosorbanın tekrar kullanılabilirliğinin araştırılması için desorpsiyon çalışmaları yapılmıştır.
In this study, removal of Reactive Red 45 (RK45) dye from wastewaters by biosorption method was investigated. Dietilditiyokarbamate (DDTC) modified S. albus plant was used as biosorbent. For this purpose, biosorption properties of RK45 dye with initial pH, biosorbent content, initial dye concentration and flow rate were investigated both in batch and in continous systems. Modified S. albus was characterised by FTIR, SEM and zeta potential measurement methods. In order to determine biosorbtion kinetics, Lagergren first order, pseudo second order and intra-particle diffusion models were applied to the experimental data while in order to determine biosorbtion equilibrium, Langmuir, Freundlich and D-R isoterm models were compared with the experimental data. Desorption studies were also made in order to determine reusability of the biosorbent.
2018-04-03
2018-04-03
2012-06
2012
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1426
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1433
2018-04-04T00:00:29Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Uzun zincirli diamin ligantları içeren gümüş-sakkarinat komplekslerinin sentezi ve yapısal özelliklerinin araştırılması
Karamahmut, Bingül
Yeşilel, Okan Zafer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Sakkarinat Kompleksleri
Gümş(I) Kompleksleri
Diamin Türevleri
Arjentofilik Eetkileşimler ve C-H···Ag Etkileşimleri
Saccharinate Complexes
Silver(I) Complexes
Diamine Derivatives
Argentophilic Interaction and C-H···Ag Interactions
Bu çalışmada, ikincil ligant olarak farklı zincir uzunluğuna sahip çift dişli diamin ligantları ile yeni karışık ligantlı yedi Gümüş(I)–Sakkarinat (Ag(I)-sac) kompleksi sentezlenmiştir. Bu komplekslerin yapıları, elementel analiz, IR spektroskopisi ve X–ışınları tek kristal çalışmalarıyla aydınlatılmıştır. Komplekslerin lüminesans ve termal özellikleri de incelenmiştir.
[Ag2(μ-sac)2(μ-db)]n (1), {[Ag4(sac)4(μ-dp)2]·4H2O}n (2), {[Ag2(sac)2(dz)]·2H2O}n (3), [Ag2(sac)2(H2O)(μ-dh)]n (4), [Ag2(sac)2(H2O)(do)]n (5a) komplekslerinin bir boyutlu ve çok çekirdekli, [Ag2(sac)2(do)2] (5b) ve [Ag4(sac)4(μ-dn)2]·2H2O (6) komplekslerinin ise sırasıyla iki ve dört çekirdekli olduğu belirlenmiştir (db = 1,4-diaminobütan, dp = 1,5-diaminopentan, dz = 1,6-diaminohekzan, dh = 1,7-diaminoheptan, do = 1,8-diaminooktan ve dn = 1,9-diaminononan). [Ag(μ–sac)(μ–db)0,5]n (1) kompleksinde sakkarinat ligantının imino azotu ve karbonil oksijeni ile köprü olarak iki Ag(I) iyonuna koordine olmasıyla sekiz üyeli bir halka meydana gelmiştir. Diğer dört komplekste ise (2–5a) sakkarinat tek dişli ligant olarak imino azotundan Ag(I) iyonuna bağlanmıştır. 2–5a kompleksleri anyonik tek çekirdekli [Ag(sac)2]– kompleks iyonu ve katyonik çok çekirdekli [Ag(μ-L)]+1 kompleks iyonu olmak üzere iki farklı birimden oluşmuştur. Bu birimler birbirine arjentofilik olarak adlandırılan Ag–Ag etkileşimleri ile bağlanmıştır. 5b ve 6 komplekslerinde ise do ve dn ligantlarının Ag(I) iyonlarına köprü olarak koordine olmasıyla 22- ve 24- üyeli iki çekirdekli halka meydana gelmiştir. 5b kompleksinde Ag(I) iyonlarının Y şeklindeki geometrisi sac ligantı ile tamamlanmış ve kompleksin bir boyutlu yapısı komşu halkalar arasındaki Ag–Ag etkileşimleri ile oluşmuştur. 6 kompleksinde ise 24- üyeli halkanın Ag–Ag etkileşimi ile [Ag(sac)2]– birimine bağlanmasıyla dört çekirdekli yapı elde edilmiştir.
Termal analiz çalışmaları ile komplekslerin termal kararlılıkları ve bozunma mekanizmaları belirlenmiştir. İlk bozunma basamakları su kaybına, takip eden basamakları ise ligantların kısmen veya tamamen bozunmasına karşılık gelmiştir. Komplekslerin son bozunma ürünlerinin ise metalik gümüş olduğu belirlenmiştir.
In this study, seven new mixed-ligand silver(I)-saccharinate (Ag(I)-sac) complexes were synthesized with bidentate ligands having different chain lengths as a secondary ligand. Structures of these complexes were characterized by elemental analysis, IR spectroscopy and X-ray single crystal studies. Moreover, luminescence and thermal properties of the complexes were examined.
[Ag2(μ-sac)2(μ-db)]n (1), {[Ag4(sac)4(μ-dp)2]·4H2O}n (2), {[Ag2(sac)2(dz)]·2H2O}n (3), [Ag2(sac)2(H2O)(μ-dh)]n (4), [Ag2(sac)2(H2O)(do)]n (5a) complexes are one dimensional and polynuclear and [Ag2(sac)2(do)2] (5b) and [Ag4(sac)4(μ-dn)2]·2H2O (6) complexes are dinuclear and tetranuclear respectively (db = 1,4-diaminobutane, dp = 1,5-diaminopentane, dz = 1,6-diaminohexane, dh = 1,7-diaminoheptane, do = 1,8-diaminooctane and dn = 1,9-diaminononane). In [Ag2(μ-sac)2(μ-db)]n (1), the saccharinate ligand is coordinated to the Ag(I) ion as a bridging ligand with its imino nitrogen and carbonyl oxygen atoms to form an eight membered ring, and in the other four complexes (2-5a), the saccharinate ligand is connected to the Ag(I) ion from the imino nitrogen as a monodentate ligand complexes 2-5a consist of two different complex units; anionic mononuclear [Ag(sac)2]– complex ion and polynuclear complex ion [Ag(μ-L)]+1. These units are connected to each other via Ag-Ag interactions called as argentophilic. In complexes 5b and 6, 22- and 24- membered dinuclear rings occured as the do and dn ligands are coordinated with Ag(I) ions. In complex 5b, Y shaped geometry of Ag(I) ions is completed with sac ligand and one dimentional structure of the complex is formed with Ag-Ag interactions between adjacent rings. In complex 6, a tetranuclear structure is obtained by the connection of the 24- membered ring to [Ag(sac)2]– unit via Ag-Ag interactions.
Thermal stabilities and decomposition mechanisms of the complexes are determined with thermal analysis studies. First decomposition steps correspond to water loss and the following steps correspond to partial or complete degradation of the ligands. The last degradation products of the complexes are metallic silver.
2018-04-03
2018-04-03
2012-10
2012
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1433
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1477
2018-04-18T00:00:16Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Fosfor içerikli monomerlerin ve onların (Ko)polimerlerinin sentezi ve karakterizasyonu
Samav, Yasemin
Bütün, Vural
TR21884
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Fosfor İçerikli Polimerler
Suda Çözünebilen Polimer
Blok Kopolimer
Hidrojel
Mikrojel
ATRP
RAFT
Nanometal Sentezi
Phosphorus-Containing Polymers
Water-Soluble Polymers
Block Copolymers
Hydrogels
Microgels
Nanometal Synthesis
Bu tez çalışmasında, fosfor içerikli yeni monomerlerin ve onların homopolimer, blok kopolimer, hidrojel ve mikrojellerinin sentezi detaylı bir şekilde çalışılmıştır. Öncelikle, fosfor içerikli dietil(metakriloiloksi)metil fosfonat (DEMMP), (1-metakriloiloksi-2-hidroksi)propiloksimetil dietilfosfonat (MHDEP), (2-metakriloloksi)etil fosfat (MMEP), bis(2-metakriloloksi)etil fosfat (DMEP), tris(2-metakriloloksi)etil fosfat (TMEP) monomerleri esterleşme ve halka açılma reaksiyonları ile sentezlenmiştir. Bu monomerlerin atom transfer radikal polimerizasyonu (ATRP) ve tersinir katılma-ayrılma zincir-transfer polimerizasyonu (RAFT) teknikleri ile polimerleşmeleri incelenmiştir. Bunların homopolimeri ve blok kopolimerin bu tekniklerle sentezleri başarıyla gerçekleştirilmiştir. RAFT polimerizasyon yöntemi ile sentezlenen PMEMA-b-PMMEP ve PMEMA-b-P(h-DEMMP) zwitteriyonik blok kopolimerlerinden bazik ortamda sıcaklık ve tuz etkisiyle PMEMA çekirdekli miseller elde edilmiştir. Ayrıca, kalsiyum iyonu ile diblok kopolimer PMMEP ve(ya) P(h-DEMMP) bloklarında yer alan fosfonat grubları komplekleşerek Ca++-PMMEP ve Ca++-P(h-DEMMP) çekirdekli miseller üretilmiştir. MMEP monomeri ve akrilik asit farklı oranlarda kopolimerleştirilerek pH-duyarlı şişme büzülme davranışı gösteren hidrojellerin sentezi gerçekleştirilmiş olup, sentezlenen hidrojeller metal iyonu adsorbanı olarak çalışılmıştır. MMEP monomerinin pH’a duyarlı mikrojelleri etanol ortamında EGDMA çapraz bağlayıcısı kullanılarak sentezlenmiştir. PMMEP mikrojeller Ag nanopartikül üretiminde ev sahibi olarak kullanılmış ve polimer-metal hibrit sistemler elde edilmiştir. Elde edilen polimerik yapılar; nükleer manyetik rezonans spektroskopisi, zetapotansiyemetre, jel geçirgenlik kromatografisi, geçirimli elektron mikroskobu ve dinamik ışık saçılımı gibi yöntemlerle detaylı şekilde karakterize edilmiştir.
In this thesis, synthesis of a series of phosphorous-containing monomers and their homopolymers, block copolymers, hydrogels and microgels were studied in detail. Firstly, phosphorus-containing diethyl(methacryloyloxy)methyl phosphonate (DEMMP), (1-methacryloyloxy-2-hydroxy)propyloxymethyl diethylphosphonate (MHDEP), (2-methacryloloxy)ethyl phosphate (MMEP), bis(2-methacryloloxy)ethyl phosphate (DMEP), tris(2-methacryloloxy)ethyl phosphate (TMEP) monomers were synthesized by esterification and ring-opening reactions. Polymerization reactions of these monomers with atom transfer radical polymerization (ATRP) and reversible addition-removal chain transfer polymerization (RAFT) were investigated. Their homopolymers and block copolymers were synthesized succesfully by using both techniques. In basic aqueous media, thermo-, and salt-induced PMEMA-core micelles were produced from PMEMA-b-PMMEP and PMEMA-b-P(h-DEMMP) zwitterionic block copolymers which were synthesized by RAFT polymerisation method. Additionally, by complexation of Ca++ cations with phosphonate groups of PMMEP and/or P(h-DEMMP) blocks of related diblock copolymers, Ca++-PMMEP-core or Ca++-P(h-DEMMP)-core spherical micelles were also succesfully obtained. Hydrogels with pH-sensitive swelling shrinkage behavior were also synthesized from MMEP monomer at different ratios with acrylic acid. These hydrogels were examined as adsorbands for different metal cations. Finally, synthesis of pH-sensitive microgel of MMEP monomer was carried out by using the EGDMA cross-linker in ethanol. PMMEP microgels were used as host for the production of Ag nanoparticles to obtain polymer-metal hybrid system. Obtained polymeric structures were characterized in detail with nuclear magnetic resonance spectroscopy, zetapotentiometer, gel permeation chromatography, transmission electron microscopy and dynamic light scattering.
2018-04-17
2018-04-17
2017-05
2017
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1477
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1623
2019-01-31T01:07:07Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Abiyetik asit, betulin, hidroksi diizoforon ve oleik asitin biyotransformasyon tepkimeleri ve metabolitlerin in vitro biyolojik aktiviteleri
Özşen, Özge
Kıran, İsmail
TR15577
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Biyotransformasyon
Biyolojik Aktivite
Biyoteknoloji
Mikroorganizmalar
Sitotoksisite
Biotransformation
Biological Activity
Biotechnology
Microorganisms
Cytotoxicity
İlaç adayı moleküllerin belirlenmesine yönelik çalışmalar üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlar, kara bitkileri, kara hayvanları, deniz organizmaları ve mikroorganizmaların metabolitlerinin oluşturduğu doğal kaynaklı bileşikleri temel alan çalışmalar, enzim-substrat veya reseptör teorisine dayalı “kombinatoryal kimya” teknolojisi ile üretilen ve sayıları milyonları bulan sentetik kimyasal maddeleri temel alan çalışmalar ve rekombinant teknolojileri ile üretilen biyoteknolojik ilaçlardır. Biyolojik etki gösteren bileşikler, doğrudan ilaç etken maddesi veya yarı sentezle değiştirilerek daha etkili ve daha az toksik moleküller haline dönüştürülmek suretiyle kullanılabilmektedir.
Bu tez projesi çalışmasında farklı biyolojik aktivite gösterdiği bilinen abiyetik asit, betulin, hidroksi diizoforon ve oleik asit moleküllerinin biyotransformasyon tepkimeleri ile türevlerinin elde edilmesi ve biyolojik aktivitelerinin ortaya konması amaçlandı. Ön biyotransformasyon tepkimeleri için 28 farklı mikroorganizma kullanıldı. Betulin ile hidroksi diizoforon kullanılarak gerçekleştirilen ön biyotransformasyon tepkimelerinden yeni metabolit elde edilemedi. Abiyetik asitin Mucor ramannianus ve Neurospora crassa ile biyotransformasyon tepkimeleri sonucu monohidroksillenmiş üç farklı türevi olan [2α-, 7β- ile 1β-hidroksi dehidroabiyetik asit] sırasıyla %12.7, 15.5 ile 20.2 verimle elde edildi. Oleik asit biyotransformasyonu sonucu çok sayıda metabolit içeren karışımlar elde edildi. In vitro antimikrobiyal aktivite deneyleri broth mikrodilüsyon yöntemi kullanılarak 19 farklı patojen mikroorganizmaya karşı gerçekleştirildi. Abiyetik asit ve türevlerinin izolatlara karşı test edilen bütün derişimlerde önemli bir aktivite gözlemlenmedi (>250 μg/mL). A549 ve HepG2 kanser hücreleri kullanılarak gerçekleştirilen sitotoksisite çalışmaları sonucunda ise 7β-hidroksi dehidroabiyetik asit türevinin HepG2 (İK50=196.6 μg/mL ve SI>187) hücrelerine karşı en etkili ve seçici antikanser etkiye sahip olduğu tespit edildi.
Studies aimed at determining a drug candidate molecule can be classified into three groups. These are; studies based on naturally occurring chemical substances obtained from land plants, land animals, sea organisms and microorganisms’ metabolites, studies based on synthetic chemical compounds generated through combinatorial chemistry technology, approaching to millions numerically, by using enzyme-substrate interactions or reseptor theory and biotechnological medicines produced via recombinant technology. Naturally occurring compounds demonstrating biological activity can be used either directly as active ingredient for medicines or they are utilized after making them less toxic and more potent active ingredient by substituting them with their semi-synthesis.
In this study we aimed at obtaining derivatives of abietic acid, betulin, hydroxy diisophorone and oleic acid which are known to exhibit a variety of biological properties through bioconversion reactions and investigating the biological activities of the metabolites. 28 different microorganisms were used for pre-biotransformation experiments. No metabolites were obtained for betulin and hydroxy diisophorone biotransformations. However, biotransformation reactions of abietic acid by Mucor ramannianus and Neurospora crassa produced three monohydroxylated derivatives [2α, 7β and 1β-hydroxy dehydroabietic acid] with 12.7, 15.5 and 20.1% yields, respectively. Biotransformation reactions of oleic acid by fungi produced mixtures containing a large number of metabolites. In vitro antimicrobial activity studies were carried out against 19 different pathogen microorganisms via using the broth microdilution methods. No significant activity was observed for microorganisms at all tested concentrations of abietic acid and its derivatives (>250 μg/mL). According to cytotoxicity studies using A549 and HepG2 cancer cells, 7β-hydroxy dehydroabietic acid derivative was found to be the most effective and selective anticancer effect against HepG2 cell line (IC50=196,6 μg/mL and SI>187).
2019-01-30
2019-01-30
2017-05
2017
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1623
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1630
2019-01-31T01:06:49Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Morfolin, piperazin ve dietilamin grupları içeren monomerlerin ve polimerlerin üretimi, karakterizasyonu ve çözelti davranışlarının incelenmesi
Koçak, Gökhan
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Suda Çözünebilen Polimer
Blok Kopolimer
Hidrojel
Misel
Çapraz Bağlı Misel
Çevre-duyarlı Polimer
pH-duyarlı Polimer
Isı-duyarlı Polimer
Glisidil Metakrilat
Betainizasyon
Kuaternizasyon
Nanometal Sentezi
ATRP
RAFT
FRP
Katalitik Etkinlik
Water-soluble Polymer
Block Copolymer
Hydrogel
Micelle
Cross-linked Micelle
Stimuli-responsive Polymer
pH-responsive Polymer
Thermo-responsive Polymer
Glycidyl Methacrylate
Betainization
Quaternization
Nanometal Synthesis
Catalytic Activity
Bu tez çalışmasında, suda çözünebilen homopolimer, blok kopolimer ve hidrojel gibi polimer ve polimerik malzemelerin üretilmesi ve uygulamalarına yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Bu polimerlerin üretilmesinde iki yaklaşım ele alınmıştır. Birincisi, morfolin ve piperazin başta olmak üzere farklı fonksiyonel gruplar içeren metakrilat ve metakrilamid monomerlerin üretimidir. Bu monomerlerin serbest radikal polimerleşmesi (FRP), atom transfer radikal polimerleşmesi (ATRP), tersinir katılma-ayrılma zincir transfer polimerleşmesi (RAFT) gibi yöntemler ile polimerleşme reaksiyonları incelenmiş ve homopolimer, blok kopolimer ve hidrojel gibi farklı mimaride polimerler üretilmiştir. Suda çözünebilen polimerlerin üretilmesinde kullanılan ikinci yaklaşım ise ATRP yöntemi ile glisidil metakrilat içeren homopolimer, diblok ve triblok kopolimerlerin üretilmesi ve onların morfolin, 1-metil piperazin ve dietilamin gibi sekonder aminlerle modifiye edilmesi olmuştur. 1-metil piperazin ile modifiye edilerek elde edilen polimerlerin, kuaternizasyon ve betainizasyon reaksiyonları ile ikinci kez modifiye edilmeleri ile yeni yapılar elde edilmiştir. Bu yaklaşımlarla üretilen farklı türdeki polimerlerin sulu ortamdaki çözelti davranışları, pH, sıcaklık ve tuz gibi dış çevre şartlarındaki değişimlere karşı incelenmiştir. PGMA yapısında bulunan reaktif epoksi halkaları veya modifikasyon sonrası oluşan yeni yapıdaki hidroksil gruplarının reaktifliğinden faydalanılarak sulu ortamda çekirdeği çapraz bağlı ve orta kabuğu çapraz bağlı miseller üretilmiştir. Üretilen çapraz bağlı misel çözeltileri Au ve Pt nanopartiküllerinin üretilmesinde nanoreaktör olarak kullanılmış ve bu nanopartikül içeren dispersiyonların katalitik etkinlikleri para-nitrofenol’ün para-aminofenol’e indirgenme model reaksiyonu üzerinde incelenmiştir. Elde edilen polimerik yapılar; nükleer manyetik rezonans spektroskopisi, geçirimli elektron mikroskobu ve dinamik ışık saçılımı çalışmaları ile detaylı şekilde karakterize edilmiştir.
In this thesis, the production and application studies of polymer and polymeric materials such as water-soluble homopolymer, block copolymer and hydrogel were carried out. Two approaches have been dealt with in the production of these polymers. The first one was the production of methacrylate and methacrylamide monomers which contained different functional groups, especially morpholine and piperazine. Polymerization reactions of these monomers were investigated with free radical polymerization (FRP), atom transfer radical polymerization (ATRP) and reversible addition-fragmentation chain transfer polymerization (RAFT) techniques. Polymers with the diverse architectures such as homopolymer, block copolymer and hydrogel were produced. Another approach used in the production of water-soluble polymers was the production of glycidyl methacrylate-containing homopolymers, diblock and triblock copolymers by ATRP method and their modification with secondary amines such as morpholine, 1-methyl piperazine and diethyl amine. Novel structures have been obtained by modifying these polymers by reacting with 1-methyl piperazine which also allowed to get a second modification possibility via quaternization and betainization reactions. Aqueous solution behaviours of different types of polymers have been investigated with the changes of external environmental conditions e.g. pH, temperature and ionic strength. Reactive epoxy rings in the PGMA structure or the hydroxyl groups in the new structure formed after the modification are utilized to produce core-crosslinked and interlayer-crosslinked micelles in aqueous medium. These cross-linked micellar solutions were used as Nano reactors in the production of Au and Pt nanoparticles. Catalytic activities of these nanoparticle-containing dispersions were investigated on the model reduction reaction of para-nitrophenol to para-aminophenol. The resulting polymeric structures were characterized in detail by nuclear magnetic resonance spectroscopy, transmission electron microscopy and dynamic light scattering studies.
2019-01-30
2019-01-30
2017-04
2017
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1630
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1640
2019-01-31T01:07:13Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Klenbuterol tayini için altın nanopartikül katkılı potansiyometrik immunosensör geliştirilmesi
Yazıcı, Burcu
Özkütük, Ebru Birlik
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Klenbuterol
İmmunosensör
Potansiyometrik Sensör
AuNP
Clenbuterol
Immunosensor
Potentiometric Sensor
Klenbuterol, sempatik sinir sistemi uyarıcısı olarak kullanılan bir β2-reseptörüdür. Klenbuterol azot tutucu, yağ depolamayı azaltıcı özelliğe sahiptir ve besin dönüşümünü etkiler. Anabolik etkisi, protein sentezini artırmasının sonucudur. Klenbuterol anabolik etkisinden dolayı özellikle sporcular tarafından vücut geliştirmek amacıyla da kullanılmaktadır. Çiftlik hayvanlarının beslenmesinde klenbuterolun, yem katkı maddesi olarak kullanıldığı yasadışı birçok uygulama da mevcuttur. Bu nedenle, hassas, spesifik ve kullanışlı bir analiz, hayvan beslemelerinde, dokularda, kanda ve idrarda bulunan klenbuterol kalıntılarının yerinde tespiti için gereklidir. Bu amaçla, klenbuterol tayini için; basit, ucuz ve etkili bir yöntem geliştirilmesi hedeflenmiştir. Klenbuterol molekülü için yüksek seçicilikte olan nano anti-klenbuterol antibadi polimeri hazırlanmış ve immunosensör yapımında kullanılmıştır. İlk aşamada; nano anti-klenbuterol antibadinin sentezinde kullanılacak monomer olan MAT-Ru-MuABt sentezlenmiş, karakterizasyonu 1H NMR ile gerçekleştirilmiştir. Anti-klenbuterol antibadi ile modifiye edilen MAT-Ru-MuABt monomerleri, uygun çapraz bağlayıcı varlığında polimerleştirilip, nano anti-klenbuterol antibadi elde edilmiştir. İkinci aşamada; altın nanopartikül (AuNP) sentezlenmiş ve nano anti-klenbuterol antibadinin modifiyesinde kullanılmıştır. Karakterizasyonu SEM ile gerçekleştirilmiştir. Son aşamada ise; hazırlanan nano anti-klenbuterol antibadi ve altın nanopartikül modifiye edilmiş nano anti-klenbuterol antibadi ile iki farklı immunosensör hazırlanmıştır. Hazırlanan bu immunosensörlerin potansiyel cevabı, pH, cevap süresi, seçiciliği ve tekrar kullanılabilirliği incelenmiştir.
Clenbuterol is a β2-receptor used as a stimulator of the sympathetic nervous system. Clenbuterol nitrogen retainer has oil storage reduction function and affects nutrient conversion. The anabolic effect is the result of increasing protein synthesis. Clenbuterol is also used by bodybuilding athletes due to its anabolic effect. A lot of cases which illegal application of clenbuterol as feed additives in feeding farm animals exist. Therefore, a sensitive, specific and convenient assay is essential for on-site detection of ultra trace residue of clenbuterol in animal feeds, tissues, bloods and urines. For this purpose, a simple, inexpensive and effective method was developed for the determination of clenbuterol. The highly selective nano anti-clenbuterol antibody polymer for the clenbuterol molecule was prepared and used in immunosensor construction. First stage; MAT-Ru-MuABt, a monomer for synthesis of nano anti-clenbuterol, was synthesized and characterized by 1H NMR. MAT-Ru-MuABt monomers modified with anti-clenbuterol antibody were polymerized in the presence of a suitable crosslinker and nano anti-clenbuterol antibody was obtained. In the second stage; gold nanoparticle (AuNPs) was synthesized and used in the nano anti-clenbuterol modification. Gold nanoparticle characterized by SEM. In the last stage; two different immunosensors were prepared with the prepared nano anti-clenbuterol antibody and gold nanoparticle-modified nano anti-clenbuterol antibody. Potential response, pH, response time, selectivity and reusability of these prepared immunosensors were examined.
2019-01-30
2019-01-30
2017-02
2017
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1640
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1628
2019-01-31T01:07:25Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Staudinger keten-imin [2+2] siklokatılma reaksiyonuyla yeni 2-azetidinon ve azet-2(1H)-onların sentezi ve karakterizasyonu
Yandımoğlu, Merve
Sakarya, Handan Can
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Benzotiyazol
Schiff Bazı
2-Azetidinon
Azet-2(1H)-on
Staudinger Reaksiyonu
Benzothiazole
Schiff Base
2-Azetidinone
Staudinger Reaction
Schiff bazları, 2-azetidinonlar (β-laktamlar) ve azet-2(1H)-onlar antibakteriyal,
antitümör, antifungal gibi pek çok biyolojik aktiviteye sahip bileşiklerdir. Ayrıca
potansiyel ligandlar, enzim inhibitörleri ve metal sensörleri özelliklerinden dolayı çok
önemli heterosiklik bileşiklerdir.
Bu çalışmada potansiyel biyoaktif moleküller olabilecek bazı yeni Schiff bazları, 2-
azetidinonlar ve azet-2(1H)-onlar sentezlenmiştir.
İlk basamakta, sübstitüye 2-aminobenzotiyazol ve sübstitüye benzaldehitlerin
reaksiyonundan Schiff bazları sentezlenmiştir. İkinci basamakta, Schiff bazlarının tersiyer
baz (trietil amin) varlığında asit klorür (kloroasetil klorür ve fenoksiasetil klorür) ile
reaksiyonu sonucunda yeni 2-azetidinon ve azet-2(1H)-on bileşikleri sentezlenmiştir. Elde
edilen bileşiklerin yapıları IR, 1H-NMR, 13C-NMR, elementel analiz ve kütle
spektrometresiyle aydınlatılmıştır.
Schiff bases, 2-azetidinones (β-lactams) and azet-2(1H)-ones are compounds
having biological activity such as antibacterial, antitumor, antifungal. Also they are very
important heterocyclic compounds because of their potential ligands, enzyme inhibitors
and metal sensor properties.
Some new Schiff bases, 2-azetidinones and azet-2(1H)-ones which may be
potential bioactive molecules in this work, have been synthesized.
In the first step, Schiff Bases were synthesized from the reaction of substituted 2-
amino benzothiazole and substituted benzaldehydes. In the second step, 2-azetidinone and
azet-2(1H)-one compounds were synthesized by the reaction of the Schiff bases with acid
chloride (chloroacetyl chloride or phenoxyacetyl chloride) in the presence of tertiary base
(triethylamine) medium. The structures of obtained compounds were clasified by using IR,
1H-NMR, 13C-NMR, elemental analyze and mass spectrometer.
2019-01-30
2019-01-30
2017-09
2017
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1628
tur
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1706
2019-06-22T00:00:32Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bitkisel doku üzerine Neurospora sitophila hücrelerinin immobilize edilmesiyle hazırlanan biyokütle sisteminin reaktif boyarmadde biyosorpsiyonu karakteristikleri
Çelik, Sema
Akar, Tamer
Esogü, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Biyosorpsiyon
Biyosorbent sistemi
İzoterm
Kinetik
Desorpsiyon
Biosorption
Biosorbent system
İsotherm
Kinetic
Desorption
Bir filamentli fungus olan Neurospora sitophila mısır püskülü dokusuna immobilize edilmiş ve bu sistem yeni bir biyosorbent olarak boyarmadde içeren çözeltilerden renk giderimi için kullanılmıştır. Model boyarmadde olarak Reaktif Mavisi 49 seçilmiştir. Biyosorbentin renk giderim potansiyeli kesikli ve sürekli sistemde araştırılmıştır. Deneylerde; pH, biyokütle miktarı, denge süresi, sıcaklık, boyarmadde derişimi ve akış hızı gibi deneysel parametreler incelenmiĢtir. Hız sabitlerini belirlemek için kesikli sistem denge verileri kinetik açıdan değerlendirilmiştir. Biyosorpsiyona ait termodinamik bulgular, sürecin kendiliğinden ve endotermik olduğunu göstermiştir. İncelenen izoterm modelleri içinde biyosorpsiyon Langmuir izoterm modeline uygunluk göstermiş ve biyosorbent sistemin maksimum tek tabakalı biyosorpsiyon kapasitesi 105,33 mg g1 olarak belirlenmiştir. Biyosorbent sisteminin renk giderim performansı sentetik ve gerçek atıksu örnekleri kullanılarak da test edilmiştir. Sürekli sistemde gerçekleştirilen on ardışık biyosorpsiyon-desorpsiyon çalışması biyosorbent sistemin bu süreç sonunda %70 civarında biyosorpsiyon verimini koruduğunu göstermiştir. Ayrıca olası boyarmadde-biyosorbent etkilişim mekanizması zeta potansiyeli, FTIR, SEM ve EDX analizleriyle değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, önerilen biyosorbent sistemi sulu çözeltilerden Reaktif Mavisi 49’un gideriminde etkili bir şekilde kullanılmıştır.
A filamentous fungus Neurospora sitophila immobilized in corn silk tissue and this system employed as a new biosorbent for the treatment of dye contaminated solutions. Reactive Blue 49 was chosen as model dye. Decolorization potential of biosorbent was investigated in batch and continuous mode of operations. Design parameters like pH, biomass dosage, contact time, temperature, dye concentration and flow rate were investigated in the experiments. Batch mode equilibrium data kinetically analysed to determine the rate constants. The thermodynamics of biosorption indicated spontaneous and endothermic nature of the process. Biosorption was well described with Langmuir isotherm model with the maximum monolayer biosorption capacity of 105.33 mg g1. Decolorization performance of biosorbent system was also tested using synthetic and real wastewater samples. Flow mode regeneration studies over ten consecutive cycles indicated that the suggested biosorbent maintained consistently high biosorption yield, about 70%. The possible dye-biosorbent interaction mechanism was also evaluated by zeta potential, FTIR, SEM and EDX analysis. Overall, the suggested biosorbent system was effectively used for the removal of a Reactive Blue 49 from contaminated solutions.
2019-06-21
2019-06-21
2011-02
2011-02
masterThesis
Çelik, S. (2011). Bitkisel Doku Üzerine Neurospora Sitophila Hücrelerinin İmmobilize Edilmesiyle Hazırlanan Biyokütle Sisteminin Reaktif Boyarmadde Biyosorpsiyonu Karakteristikleri . (Yüksek lisans tezi). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
http://hdl.handle.net/11684/1706
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1707
2019-06-22T00:00:41Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İzoforon analoglarının sentezi, biyotransformasyonu ve biyolojik etkileri
Özşen, Özge
Kıran, İsmail
TR15577
Esogü, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Biyotransformasyon
Biyolojik aktivite
Biyoteknoloji
İzoforon
Mikroorganizmalar
Biotransformations
Biological activity
Biotechnology
İsophorone
Microorganisms
Monoterpenler çok eski zamanlardan beri birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu doğal bileşiklerden koku ve tat (aroma) maddeleri olarak da faydalanılması, her geçen gün önemlerini daha da arttırmaktadır.
Bu çalışmada bir monoterpen olan izoforon molekülü ve analoglarının, Alternaria alternata, Neurospora crassa ve Fusarium culmorum küfleri ile biyotransformasyonları gerçekleştirildi. Oluşan metabolitlerin yapıları spektroskopik yöntemler ile aydınlatıldı. Bazı patojen mikroorganizmalara karşı biyolojik etkileri araştırıldı ve minimum inhibisyon konsantrasyon değerleri belirlendi.
Çalışmalar sonucunda 4α-hidroksi ve 7β-hidroksi izoforon türevlerinin antimikrobiyal etkisinin izoforona göre daha fazla olduğu, fakat etoksi türevi olan 1hidroksi-3,5,5-trimetil-2-sikloheksen’in ise önemli bir antimikrobiyal aktivite göstermediği belirlendi.
Monoterpens have been used in the treatment of many diseases since ancient times. The use of these natural compounds as Flavouring agents has also increased their importance more and more, recently.
In this study, the fungal biotransformations of isophorone, which is a monoterpene, and its analogue were carried out by Alternaria alternata, Neurospora crassa and Fusarium culmorum. The structures of the metabolites were elucidated by spectroscopic methods. Their biological activities were tested against some pathogenic microorganisms and the minimum inhibitory concentration values were determined.
It was observed that, 4α-hydroxy and 7β-hydroxy isophorone derivatives showed higher antimicrobial effects when compared with that of isophorone whereas ethoxy isophorone (1-hydroxy-3,5,5-trimethyl-2-cyclohexane) showed no significant antimicrobial activity
2019-06-21
2019-06-21
2011-01
2011-01
masterThesis
Özşen, Ö. (2011). İzoforon Analoglarının Sentezi, Biyotransformasyonu ve Biyolojik Etkileri. (Yüksek lisans tezi). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
http://hdl.handle.net/11684/1707
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1685
2019-06-22T00:01:05Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Ligand değişimine dayanan dimetoat baskılı polimerlerin katı faz ekstraksiyonu ve potansiyometrik sensör uygulamaları
Bektaşoğlu, Eyüp
Özkütük, Ebru Birlik
Esogü, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Moleküler baskılanmış polimerler
Pestisit
Dimetoat
Katı faz ekstraksiyonu
Potansiyometrik sensör
Molecular imprinted polymer
Pesticide
Dimethoate
Solid phase extraction
Potentiometric sensor
Bu çalışmanın amacı, ligand değişimine dayanan dimetoat baskılı polimerlerin hem katı faz ekstraksiyonunda hem de potansiyometrik sensör çalışmasındaki başarısının araştırılmasıdır. Çalışmanın ilk aşamasında, Kitosan-Cd(II)-3merkaptopropiltrimetoksilan ve Kitosan-Cd(II) metal şelat monomerleri hazırlanmış ve dimetoat ile etkileştirilerek uygun çapraz bağlayıcılar ile polimerleştirilmiştir. Polimerik yapılardan dimetoat baskı molekülü, 0,1 mol L-1 formaldehit çözeltisi ile uzaklaştırılmış ve dimetoat belleklere sahip iki farklı katı destek elde edilmiştir. Bu katı destekler; MIP-1 [Kitosan-Cd(II)- 3-merkaptopropiltrimetoksilan-Dimetoat] MIP-2 [Kitosan-Cd(II)-Dimetoat]‟dır.
İkinci aşamada; dimetoat baskılı polimerik yapılar infrared spektroskopisi ile karakterize edilmiş ve bu dimetoat baskılı polimerlerin adsorpsiyon, desorpsiyon işlemlerinde kullanılabilirliği, adsorpsiyon izotermleri ve seçicilikleri araştırılmıştır.
Potansiyometrik sensör çalışmalarında ise bu sensörlerin potansiyel cevabı, cevaplama süresi, seçiciliği ve tekrar kullanılabilirliği incelenmiştir.
The purpose of this study is to investigate success of dimethoate imprinted polymers based on ligand exchange in the application of both solid phase extraction and potentiometric sensor. In the first stage of this study, Chitosan-d(II)-3Mercaptopropyltrimethoxysilane and Chitosan-Cd (II) metal chelate monomers have prepared and polymerized interacting with dimethoate using suitable cross linkers. After that, the dimetoate has leached from these structures using 0,1 mol L-1 formaldehyde solution and two different sorbent materials which have selective binding sites for dimethoate have been obtained. These solid matries are ; MIP-2 [Chitosan-Cd(II)- 3-Mercaptopropyltrimethoxysilane-Dimethoate], MIP-1 [Chitosan-Cd(II)-Dimethoate]. In the second stage; dimethoate imprinted polymeric structures have been characterized by infrared spectroscopy and adsorption of this dimethoate imprinted polymers, the availability of desorption process, the adsorption isotherms and selectivity was investigated. The potential response in the potentiometric studies response time, selectivity and reusability of the prepared sensors have investigated.
2019-06-21
2019-06-21
2011-05
2011-05
masterThesis
Bektaşoğlu, E. (2011). Ligand Değişimine Dayanan Dimetoat Baskılı Polimerlerin Katı Faz Ekstraksiyonu ve Potansiyometrik Sensör Uygulamaları. (Yüksek lisans tezi). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
http://hdl.handle.net/11684/1685
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1680
2019-06-22T00:00:56Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İzofen analoglarının sentezi, biyotransformasyonu ve biyolojik etkileri
özşen, Özge
Kıran, İsmail
TR 15577
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Biyotransformasyon
Biyolojik aktivite
Biyoteknoloji
İzoforon
Mikroorganizmalar
Biotransformations
Biological activity
Biotechnology
İsophorone
Microorganisms
Monoterpenler çok eski zamanlardan beri birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bu doğal bileşiklerden koku ve tat (aroma) maddeleri olarak da faydalanılması, her geçen gün önemlerini daha da arttırmaktadır.
Bu çalışmada bir monoterpen olan izoforon molekülü ve analoglarının, Alternaria alternata, Neurospora crassa ve Fusarium culmorum küfleri ile biyotransformasyonları gerçekleştirildi. Oluşan metabolitlerin yapıları spektroskopik yöntemler ile aydınlatıldı. Bazı patojen mikroorganizmalara karşı biyolojik etkileri araştırıldı ve minimum inhibisyon konsantrasyon değerleri belirlendi. Çalışmalar sonucunda 4α-hidroksi ve 7β-hidroksi izoforon türevlerinin antimikrobiyal etkisinin izoforona göre daha fazla olduğu, fakat etoksi türevi olan 1hidroksi-3,5,5-trimetil-2-sikloheksen’in ise önemli bir antimikrobiyal aktivite göstermediği belirlendi.
Monoterpens have been used in the treatment of many diseases since ancient times. The use of these natural compounds as Flavouring agents has also increased their importance more and more, recently.In this study, the fungal biotransformations of isophorone, which is a monoterpene, and its analogue were carried out by Alternaria alternata, Neurospora crassa and Fusarium culmorum. The structures of the metabolites were elucidated by spectroscopic methods. Their biological activities were tested against some pathogenic microorganisms and the minimum inhibitory concentration values were determined. It was observed that, 4α-hydroxy and 7β-hydroxy isophorone derivatives showed higher antimicrobial effects when compared with that of isophorone whereas ethoxy isophorone (1-hydroxy-3,5,5-trimethyl-2-cyclohexane) showed no significant antimicrobial activity.
2019-06-21
2019-06-21
2011-01
2011-01
masterThesis
Özşen, Ö. (2011). İzoforon Analoglarının Sentezi, Biyotransformasyonu ve Biyolojik Etkileri. (Yüksek lisans tezi). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
http://hdl.handle.net/11684/1680
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1670
2019-06-22T00:00:28Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İmidazol türevleri içeren bakır(II), çinko(II) ve kadmiyum(II)-piridin-2,3dikarboksilat komplekslerinin sentezi ve karakterizasyonu
Semerci, Fatih
Yeşilel, Okan Zafer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
3-dikarboksilik asit
Kinolinik asit
Piridin-2
3 dikarboksilat kompleksleri
Anagostik etkileşim
Sarmal zincir
İmidazol
Pyridine-2
3-dicarboxylic acid
Quinolinic acid
Pyridine-2
3-dicarboxylate complexes
Anagostic interaction
Double chain
Imidazole
Bu çalışmada 1-metilimidazol (1-meim), 2-metilimidazol (2-meim), 4metilimidazol (4-meim), 1,2-dimetilimidazol (dmim) ve 2-etil-4-metilimidazol (emim) ile dokuz adet Cu(II), Zn(II) ve Cd(II)-piridin-2,3-dikarboksilat (prdka) kompleksi sentezlendi. Bu komplekslerin yapıları, elementel analiz, manyetik duyarlık, kızılötesi, morötesi-görünür bölge (MÖ-Gör.) spektroskopisi, X-ışınları tek kristal ve ısıl analiz çalışmaları ile aydınlatıldı. Komplekslerin kapalı formüllerinin {(1-meimH)2[Cu(µ-prdka)2]·2H2O}n (1), [Cu(prdka)(2-meim)3]·H2O (2), {[Zn(µ-prdka)(H2O)(2-meim)]·H2O}n (3), {[Cd(µ3prdka)(2-meim)]}n (4), {[Zn(µ-prdka)(H2O)(4-meim)]·H2O}n (5), {(4-meimH)2[Cu(µprdka)2]·2H2O}n (6), [Cu2(µ-prdka)2(dmim)4]·6H2O (7), [Cu2(µ-prdka)2(emim)4]·2H2O (8) ve [Cd(µ-prdka)(emim)2] (9) şeklinde olduğu belirlendi. Piridin-2,3-dikarboksilat ligantının metal iyonlarına, 2 kompleksinde çift dişli, 1, 3, 5-8 komplekslerinde üç dişli köprü ve 9 kompleksinde ise dört dişli köprü ligantı olarak koordine olduğu belirlendi. Yeni bağlanma biçimi sergilediği 4 kompleksinde ise beş dişli köprü ligantı olarak Cd(II) iyonuna bağlanmaktadır. 2 kompleksinin tekçekirdekli, 7 ve 8 komplekslerinin çiftçekirdekli, 1, 3-6 ve 9 komplekslerinin ise çokçekirdekli olduğu gözlendi. Cu(II) komplekslerinin (1, 2, 6-8) paramanyetik ve tek elektronlu, Zn(II) (3 ve 5) ve Cd(II) (4 ve 9) komplekslerinin ise diyamanyetik olduğu belirlendi. Komplekslerin morötesi-görünür bölge spektrumları incelendiğinde, d9 elektron dizilişine sahip, kare piramit geometrili 2, 7 ve 8 komplekslerinde a1 → b1, sekizyüzlü geometrili 1 ve 6 komplekslerinde ise 2Eg → 2T2g geçişine karşılık yaklaşık 640 nm’de yayvan pikler gözlendi. d10 yapısına sahip Zn(II) (3 ve 5) ve Cd(II) (2 ve 9) komplekslerinin spektrumlarında d-d geçişine ilişkin bant gözlenmedi. Isıl analiz çalışmaları ile komplekslerin bozunma basamakları belirlendi. İlk bozunma basamaklarının su kaybına, takip eden basamakların ise imidazol ligantlarının kısmen veya tamamen bozunması karşılık geldiği belirlendi. Son bozunma basamaklarında ise kalan organik kısmın ısı vererek yandığı gözlendi. Komplekslerdeki son bozunma ürünlerinin ise karşılık gelen metal oksitler olduğu belirlendi.
In this study, new nine Cu(II), Zn(II) and Cd(II)-pyridine-2,3-dicarboxylate (prdka) complexes with 1-methylimidazole (1-meim), 2-methylimidazole (2-meim), 4methylimidazole (4-meim), 1,2-dimethylimidazole (dmim) and 2-ethyl-4methylimidazole (emim) have been synthesized. The synthesized complexes were characterized by using elemental analyses, magnetic susceptibilities, IR and UV-Vis. spectroscopies, single crystal X-ray diffraction and thermal analysis techniques. The formula of synthesized complexes are found as {(1-meimH)2[Cu(µprdka)2]·2H2O}n (1), [Cu(prdka)(2-meim)3]·H2O (2), {[Zn(µ-prdka)(H2O)(2meim)]·H2O}n (3), {[Cd(µ3-prdka)(2-meim)]}n (4), {[Zn(µ-prdka)(H2O)(4meim)]·H2O}n (5), {(4-meimH)2[Cu(µ-prdka)2]·2H2O}n (6), [Cu2(µprdka)2(dmim)4]·6H2O (7), [Cu2(µ-prdka)2(emim)4]·2H2O and (8), [Cd(µprdka)(emim)2] (9). Prdka ligands act as bidentate in 2, bringing tridentate in 1, 3, 5-8 bringing tetradentate in 9 and bringing pentadentate in 4. In the complex 4, prdka exhibits a novel binding mode which the first time determined. The complex 2 is mononuclear, 7 and 8 are dinuclear and 1, 3-6 and 9 are polynuclear structures. Cu(II) complexes (1, 2, 6-8) were found to be paramagnetic with an unpaired electron, Zn(II) (3 and 5) and Cd(II) (4 and 9) complexes were found to be diamagnetic. UV-Vis spectra of the complexes was examined and broad bands around 640 nm were observed corresponding to a1 - b1 transition for square pyramidal complexes (2, 7 and 8) and 2Eg → 2T2g transition for octahedral complexes (1 and 6). Zn (II) (3 and 5) and Cd (II) (2 and 9) complexes, which is possess d10 configuration, were not observed in UVVis spectra. Decomposition stages of complexes were identified by thermal analysis studies. First decomposition stages related to lose water molecules, following stages related to partially or completely disintegration of imidazole ligands. The last stages organic residue of complexes exothermally burned. In the final decomposition products of complexes were identified as metal oxides.
2019-06-21
2019-06-21
2010-09
2010-09
masterThesis
Semerci, F. (2010). İmidazol Türevleri İçeren Bakır(II), Çinko(II) ve Kadmiyum(II)-Piridin-2,3dikarboksilat Komplekslerinin Sentezi ve Karakterizasyonu. (Yüksek lisans tezi). Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir.
http://hdl.handle.net/11684/1670
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1727
2020-03-05T01:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yoğun çapraz bağlı yıldız polimerlerin sentezi ve sulu çözeltideki çeşitli boyar maddelerin giderimlerinde kullanılması
Şahin, Mehtap
Tuncer, Cansel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Çapraz Bağlı Polimerler
Boyarmadde Adsorpsiyonu
Desorpsiyon
Boyarmadde-Polimer Etkileşimi
Cross-Linked Polymers
Colorant Adsorption
Desorption
Colorant-Polymer İnteraction
Boyarmadde adsorban yüzeyi olarak kullanılabilineceği düşünülen yoğun çapraz bağlı yıldız polimerler, 2-(dimetilamino)etil metakrilat (DMA), 2-(dietilamino)etil metakrilat (DEA), 2-(diizopropilamino)etil metakrilat (DPA), glisidil metakrilat (GMA) ve çapraz bağlama ajanı etilen glikol dimetakrilat (EGDMA) monomerleri kullanılarak grup transfer polimerizasyonu (GTP) ile başarılı bir şekilde sentezlenmiştir.
Sentezlenen yoğun çapraz bağlı yıldız polimerlerin karakterizasyonu proton NMR spektroskopisi (1H NMR) ve bünyesinde kırılma indisi (RI+LS) dedektörü bulunduran jel geçirgenlik kromatografisi (GPC) kullanılarak yapılmıştır. Polimerlerin komonomer oranları ve çapraz bağlanma yüzdeleri bahsedilen bu karakterizasyon yöntemleri ile belirlenmiştir.
Polimerlerin adsorpsiyon özelliği gösterip göstermediğini ortaya koymak amacıyla Amaranth (AR), Direct Red 81 (DR81), Metil Oranj (MO) ve Sunset Yellow FCF (SY) boyarmaddeleri ile çalışılmıştır. Adsorpsiyona çözelti pH değerinin etkisi, boyarmadde derişimi değişiminin etkisi ve kullanılan adsorban miktarının etkisi incelenip her bir polimer için en etkin adsorpsiyon gösterdiği deney koşulları belirlenmiştir. Çalışmanın devamında ise farklı sıcaklık şartlarında çalışılarak polimer ve boyarmadde arasındaki adsorpsiyon kinetiği incelenmiş olup, adsorpsiyonun kaçıncı derece kinetik izlediği ve hangi izoterm modeline uyduğu belirlenmiştir. Bu parametreler doğrultusunda sentezlediğimiz yoğun çapraz bağlı yıldız polimerlerin boyarmadde adsorpsiyonundaki reaksiyon hız sabitleri ve adsorpsiyonun termodinamik parametreleri (ΔH, ΔG ve ΔS) hesaplanmıştır. Adsorpsiyon çalışmaları, UV-vis spektrofotometre cihazı kullanılarak yapılmıştır.
Çalışmanın son aşamasında ise polimerin geri kazanım çalışmaları yapılmıştır. Çözelti ortamından polimere adsorbe olan boyarmadde moleküllerini çeşitli yöntemlerle polimerden uzaklaştırarak geri kazanım çalışması gerçekleştirilmiştir. Farklı yöntemler ile geri kazanılan polimerin karakterizasyonu yine 1H NMR spektroskopisi kullanılarak yapılmıştır.
In the thesis, the intense crosslinked polymers, which are thought to be used as the colorant adsorbent surface, were successfully synthesized via group transfer polymerization (GTP) by using 2-(dimethylamino) ethyl methacrylate (DMA), 2-(diethylamino) ethyl methacrylate (DEA), 2-(diisopropylamino) ethyl methacrylate (DPA), glycidyl methacrylate (GMA) and cross-linking agent ethylene glycol dimethacrylate (EGDMA) monomers.
Characterizations of synthesized intense cross-linked polymers were carried out by using proton NMR spectroscopy and gel permeation chromatography (GPC) having refractive index (RI+LS) detector. Comonomer ratios and cross-linking percentages of polymers were determined by these characterization methods.
Amaranth (AR), Direct Red 81 (DR81), Methyl Orange (MO) and Sunset Yellow FCF (SY) were used to determine the adsorption properties pH related polymers. Effect of pH value of solution, dye concentrations and adsorbent amount on the adsorption were investigated and then the optimum experimental conditions for more effective adsorption were determined. In the further study, the adsorption kinetics between the polymer and the dye were investigated by under different temperatures. The degree of adsorption has been is determined by fitting the isotherm model. According to these parameters, the reaction rate constants in the dye adsorption on intense crosslinked polymers and the thermodynamic parameters (ΔH, ΔG ve ΔS) of the adsorption have been calculated. Adsorption studies were performed by using UV-vis spectrophotometer.
In the last stage, out polymer recovery studies were carried. The recovery of adsorbed dye molecules from the polymer has been carried out by removing them from the polymer by various methods. The characterization of the recovered polymer was carried out busing 1H NMR spectroscopy.
2020-03-04
2020-03-04
2019
2019
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1727
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1737
2020-03-05T01:00:27Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Zeolit ve perlit katkılı nanokompozitlerin hazırlanması ve yüzey özelliklerinin belirlenmesi
Bozkır, Bengi
Bilgiç, Ceyda
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Polimer
Zeolit
Organozeolit
Perlit
CBV 28014
Ters Gaz Kromatografisi
Yüzey Karakterizasyonu
Polymer
Zeolite
Organozeolite
Perlite
Inverse Gas Chromatography
Surface Characterization
Bu çalışmada, kütlece %5 organozeolit içeren polimer/dolgu malzemesi nanokompozitler çözeltilerin birleştirilmesi yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, dolgu malzemesi tabakalarının polimer matris içinde homojen dağılımının sağlandığı, geleneksel kompozitlere göre üstün özelliklere sahip yeni malzemeler elde etmektir. Bu nedenle hazırlanan malzemelerin ve bileşenlerin yüzey enerjisinin dağılım bileşenleri sonsuz seyrelme bölgesinde ters gaz kromatografisi (TGK) ile belirlenmiştir. Diğer yaygın yöntemlerle karakterize edilmesi çok zor hatta imkansız olan bu yüzey özellikleri polimerlerin, polimer kompozitlerin ve onun farklı bileşenlerinin etkileşim potansiyellerinin değerlendirilmesi için önemlidir. Daha sonra nanokompozit malzemelerin ve bileşenlerinin yapısındaki değişimler Fourier Transform Infrared (FTIR) spektroskopisinden (FTIR) elde edilen spektrumlardan yorumlanmıştır. Destek (dolgu) malzemesinin nanokompozitler içindeki dağılımı x-ışını kırınım dağılımı (XRD) desenlerinden ve termogravimetrik analiz (TGA) sonuçlarından belirlenmiştir.
In this study, 5 wt % organozeolite containing polymer/filler nanocomposites prepared via solution bending method. The purpose of this study to obtain new materials which has a homogeneous distribution of filler layers in the polymer matrix and with superior properties compared to conventional composites. Therefore, the dispersive component of the surface energy of materials and components were determined by inverse gas chromatography (IGC) at the infinite dilution region. The experimental results indicate that dispersive component of the surface energy values of studied materials gradually decreased with increasing column temperature which is consistent with the fundamental concept of Gibbs free energy. Those surface properties which are very difficult or even impossible to characterize with other common methods are important for the evaluation of potential interactions of polymers, polymer composites, and its different components. Then changes in the structure of the nanocomposite materials and its components were interpreted from the spectrums obtained from Fourier Transform Infrared (FT-IR) spectroscopy. Support (filler) material distribution in nanocomposites was determined from x-ray diffraction diffraction (XRD) pattern and thermogravimetric analysis (TGA) pattern.
2020-03-04
2020-03-04
2019
2019
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1737
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1748
2020-03-05T01:00:37Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazik mavi 7 boyarmaddesinin jeopolimer kullanılarak giderimi için deney tasarımı ile optimum koşulların belirlenmesi
Koç, Evrim
Akar, Sibel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya
Jeopolimer
Bazik Mavi 7
Adsorpsiyon
Deney Tasarımı
Geopolymer
Basic Blue 7
Adsorption
Experimental Design
Boyarmaddeler tekstil, gıda, kağıt endüstrisi gibi pek çok kullanım alanına sahip olan kompleks yapılardır. Bu yüzden, çok miktarda boyarmadde su kaynaklarına karışmakta ve sucul ortamda ışık geçirgenliğini engelleme ve oksijen seviyesini azaltma gibi olumsuz etkilere neden olmaktadır.
Atıksu arıtımı için ileri arıtım yöntemleri (ozonlama, fenton, ultrases gibi) ve klasik yöntemler (koagülasyon, flokülasyon, filtreleme gibi) kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, metakaolen esaslı jeopolimer (MKEJ) kullanılarak Bazik Mavi 7 (BM7) boyarmaddesinin adsorpsiyon yöntemiyle giderimi incelenmiştir. İstatistiksel deney tasarımı ile kesikli ve sürekli sistem adsorpsiyon parametreleri belirlenmiştir. Bu amaçla, Box-Behnken dizaynına göre belirlenen şartlarda deneyler gerçekleştirilmiş ve en uygun çözelti başlangıç pH’ı, adsorban miktarı, karıştırma süresi, karıştırma hızı, sıcaklık, akış hızı ve kolon çapı tespit edilmiştir. Optimum şartlarda BM7 için renk giderim verimleri sırasıyla kesikli sistem için % 96; sürekli sistem için ise % 56 olarak bulunmuştur. Jeopolimer ile desorpsiyon ve gerçek atıksu çalışmaları gerçekleştirilmiştir. MKEJ ile BM7 adsorpsiyon kinetiği yalancı-ikinci-dereceden model ile tanımlanmıştır. Diğer taraftan, Langmuir modelinin, denge adsorpsiyon verilerine en uygun izoterm olduğu bulunmuştur. Sorban yapısı IR, SEM/EDS ve zeta potansiyeli ölçümü ile karakterize edilmiş ve sorban-boyarmadde etkileşim mekanizması aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Dyes are complex stuctures which have wide range applications such as textile, food, paper industries etc. Therefore, a large amount of dyes can be mixed into water resources and they cause some negative effects including prevention of light penetration and decreased oxygen level.
Many wastewater treatment methods such as advanced methods (ozonation, fenton, ultrasound etc.) and classical methods (coagulation, flocculation, filtration etc.) are used.
In this study, the removal of Basic Blue 7 (BB7) dye by adsorption method was investigated by using metakaolin based geopolymer (MKBG). Batch and continuous system adsorption parameters were determined by statistical experimental design. For this purpose, the experiments were carried out under the conditions determined according to the Box-Behnken design, and the optimum initial pH of solution, adsorbent amount, mixing time, mixing speed, temperature, flow rate and column diameter were determined. Color removal yields for BB7 at optimum conditions in batch and continuous systems are found to be %96 and %56, respectively. The desorption and real wastewater studies with geopolymer were carried out. The kinetics of BB7 adsorption onto MKBG well described by the pseudo-second-order model. On the other hand, Langmuir model was found to best isotherm fitted the equilibrium adsorption data. Sorban structure was characterized by IR, SEM / EDS and zeta potential measurement and the mechanism of sorbent-dyestuff interaction was tried to be elucidated.
2020-03-04
2020-03-04
2019
2019
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1748
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3226
2022-06-16T00:02:38Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
2-(2'-,3'- ve 4'-klorofeniliminometil)fenol ‘ün DMSO-H+ katalizörlüğünde I2 ile Elektrofilik Aromatik Đyot Sübstitüsyonu
Akkan, Nihal
Bilgiç, Sevim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Schiff Bazı
İyotlama
Schiff Bases
İodination
Bu çalısmada, 2-Hidroksibenzaldehit (1) ve anilin ve (2'-, 3'-, 4'-klor) sübstitüe
anilinlerden (a, b, c) hazırlanan fenolik Schiff bazları (2, 3, 4, 5); DMSO-H+ katalizörlüğünde I2
ile iyot sübstitüe fenolik Schiff bazlarını sentezlemek amacıyla 80°C’ de pH’ı yaklasık 5 olarak 2
saat süreyle reflaks edilmistir ve belirli aralıklarla ĐTK kontrolü yapılmıstır.
NH2
NH2
NH2
Cl
Cl
Cl
(a) (b) (c)
CH
OH
N
CH
OH
N
Cl
(2) (3)
CH
OH
N
Cl
CH
OH
N
Cl
(4) (5)
Reaksiyon sonunda (6, 7, 8, 9) ürünler sentezlenmistir.
I
CH
OH
N
CH
OH
N
Cl
I
(6) (7)
CH
OH
N
Cl
I
CH
OH
N
Cl
I
(8) (9)
Sentezlenen ürünlerin yapıları kütle, UV, 13C-NMR ve 1H-NMR ve elementel analiz ile
aydınlatılmıstır.
Reaksiyon kosullarımızda iyot fenolik Schiff bazlarının (2, 3, 4, 5) B halkasına sübstitüe
olmustur.
Literatürde, elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyon reaksiyonunun çok zor gerçeklesen bir
reaksiyon olduğu bilinmektedir.
Orijinal olan reaksiyon yöntemimiz ile literatürde bilinen maddeleri ve orijinal yeni
maddeleri sentezleyerek yapıları aydınlatılmısır.
Đyotlama yöntemimiz ve iyotlu Schiff bazları (6, 7, 8, 9) organik kimya literatüründe
orjinaldirler.
In this study, Schiff bases (2, 3, 4, 5) which were prepared from 2-
hydroxybenzaldehyde (1) aniline and (2'-,3'-,4'-chloro) substituted anilines (a, b, c) were
reacted with DMSO-H+ and I2 at 80°C, and at a pH= 5 for 2 hours with the aim of forming
Schiff bases (6, 7, 8, 9) which were substituted with iodine and at certain times reactions were
controlled by TLC .
NH2
NH2
NH2
Cl
Cl
Cl
(a) (b) (c)
CH
OH
N
CH
OH
N
Cl
(2) (3)
CH
OH
N
Cl
CH
OH
N
Cl
(4) (5)
At the end of the reactions , products (6, 7, 8, 9) were synthesized and isoleted.
I
CH
OH
N
CH
OH
N
Cl
I
(6) (7)
CH
OH
N
Cl
I
CH
OH
N
Cl
I
(8) (9)
The structures of the products were established with MASS, UV, 1H-NMR,13C-NMR
spectra and elemental analysis.
Under our rection conditions iodine was substituted to the B rings of the phenolic
Schiff bases (2, 3, 4, 5).
It is known from the literature that the electrofilic aromatic iodine substitution is a
difficult reaction.
Our original reaction at the literatüre the substances that known and original
substances synthesizing their structures that were established.
Our iodination method and the iodinated schiff bases (6, 7, 8, 9) were original in
organic chemistry literature.
2022-06-15
2022-06-15
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3226
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3227
2022-06-16T00:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Tiyosiyanat bellekli polimer sistemlerinin hazırlanması
Özalp, Elif
Açıkkalp, Erol
Özkütük, Birlik
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Moleküler Baskılanmıs Polimerler
İyon Baskılanmıs Polimerler
Tiyosiyanat
Katı Faz Ekstraksiyonu
Molecular İmprinted Polymer
İon İmprinted Polymer
Bu çalısmanın amacı, tiyosiyanat iyonlarını tanıyan belleklere sahip, polimerik
tiyosiyanat baskılı yeni katı destekler gelistirerek, bu katı desteklerle sulu ortamlardan
tiyosiyanat iyonlarının seçici uzaklastırılmasıdır. Bu çalısmanın ilk asaması olan üç katı
desteğin sentez asamasında; kitosan-çinko(II) ve N-(2-aminoetil)3-
aminopropilmetoksisilan-çinko(II) metat-selat monomerleri hazırlanmıs ve baskı iyonu
olan tiyosiyanat ile etkilestirilerek, uygun çapraz bağlayıcı ile polimerlestirilmistir.
Polimerik yapılardan tiyosiyanat baskı iyonu, 0,1mol/L formaldehitle uzaklastırılmıstır
ve tiyosiyanat iyonunu tanıyan üç farklı katı destek elde edilmistir. Bu katı destekler;
MIP-1 [kitosan-çinko(II)-tiyosiyanat],
MIP-2 [kitosan-çinko(II)-N-(2-aminoetil)3-aminopropilmetoksisilantiyosiyanat],
MIP-3 [N-(2-aminoetil)3-aminopropilmetoksisilan-çinko(II)-tiyosiyanat]’dir.
Đkinci asamada; tiyosiyanat baskılı polimerik yapılar infraret spektroskopisi ile
karakterize edilmis ve bu baskılı polimerlerin tiyosiyanat iyonlarının adsorpsiyondesorpsiyon
islemlerinde kullanılabilirliği, adsorpsiyon izotermleri, seçicilikleri de
arastırılmıstır.
The aim of this study is the investigation of developing new solid polymeric
sorbent materials which have SCN- ion template recognizing SCN- ions, introducing the
ability of selectivity properties of these SCN- templates. In the first step of this study
which is formed by the synthesis of three diffeent sorbent materials, chitosan-Zn(II) and
AAPTS-Zn(II) metal-chelate monomers have been prepared and then reacted with
SCN- ions. By using synthesized preorganization complex have been polymerized.
After that, the solid SCN- ions have leached form these structures using 0,1M
formaldehit and three sorbent materials which have binding sites selective to SCN- ions
have been obtained. These solid matrix are
MIP-1 (chitosan-Zn(II)-SCN),
MIP-2 (chitosan-Zn-AAPTS-SCN),
MIP-3 (AAPTS-Zn-SCN)
In the second step, the structure of these sorbent materials have been characterized by
FTIR and the usabilities of these sorbent materials in SCN- ions adsorption-desorption
studies have been investigated comparing the adsorption isotherms and their selectivity.
2022-06-15
2022-06-15
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3227
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2041
2021-03-12T01:00:31Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Orijinal ve DTMA modifiye Eskisehir-Mihalıççık kili ile sulu orijinal ve DTMA modifiye Eskisehir-Mihalıççık kili ile sulu çözeltilerden kursun (II) iyonunun adsorpsiyonla uzaklastırılması kursun (II) iyonunun adsorpsiyonla uzaklastırılması
Aşkın, Servet
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Kil
Modifikasyon
Adsorpsiyon ve Pb2+ iyonu
Kil minerallerinin genel formülü (A2O)x (BO)y (C2O3)z (SiO2)m(H2O)n seklinde
gösterilmekte ve birçok sanayi ürününün hammaddesi olarak kullanılmaktadır.
Ülkemiz de kil minerallerince zengin rezerve sahiptir.
Bu çalısmada, Eskisehir–Mihalıççık orijinal ve DTMA ile modifiye edilmis kilin
sulu çözeltilerden Pb2+ iyonunun adsorpsiyonla uzaklastırılmasında kullanılabilirligi
arastırılmıstır. Adsorpsiyona: baslangıç pH’ ı, adsorban derisimi, karıstırma süresi ve
sıcaklık parametrelerinin etkileri incelenmistir. Maksimum adsorpsiyon kapasitesine
pH= 2,0’de ulasılmıstır. Adsorban derisiminin adsorpsiyon kapasitesine etkisi 0,4-4 g/L
derisim aralıgında incelenmis maksimum adsorpsiyon derisimi 2 g/L adsorban
derisiminde %98 olarak bulunmustur. Adsorpsiyon dengesine 50 dk.’da ulasılmıstır.
Sıcaklık arttıkça orijinal ve modifiye kilde adsorpsiyon kapasitesi artmıs ve Pb2+ iyonu
adsorpsiyonunun endotermik oldugu bulunmustur. Adsorpsiyon denge verileri
Langmuir, Freundlich ve Dubinin-Radushkevich izoterm modelleri kullanılarak
degerlendirilmistir. Orijinal ve modifiye kilde Pb2+ adsorpsiyonunun, Langmuir izoterm
modeline diger izotermlerden daha fazla uygunluk gösterdigi bulunmustur.
General formula of the clay minerals is shown as (A2O)x (BO)y (C2O3)z (SiO2)m(H2O)n and they are used as raw material of a lot of industrial products. Our country has rich reserves of clay minerals.
In this study, avaibility of the clay, which uptakes originally from Eskişehir-Mihalıççık and is modified by DTMA, in the removal of Pb2+ ion in aqueous solution was investigated by adsorption. The effects of initial pH, to the adsorption, adsorbent concentration, mixing time and the effect of heat parameters were studied. Maximum adsorption capacity was reached in pH= 2,0. The effect of adsorbent concentration to adsorption capacity was studied in 0,4-4 g/L concentration range of, and maximum adsorption capacity was found as 98 % in 2 g/L adsorbent concentration. Adsorption equilibrium was reached in 50 min. As the temperature increases, adsorption capacities in original and modified clay also increased, and it was found that the adsorption of the Pb2+ ion was endothermic in nature. Adsorption equilibrium data were evaluated by using Langmuir, Freundlich and Dubinin-Radushkevich isotherm models. It was found that Pb2+ adsorption in original and modified clay was fitted well to the Langmuir isotherm model than the other isotherm models.
2021-03-11
2021-03-11
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2041
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3273
2022-06-17T00:01:02Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
1, 2, 4-triazol-5-on türevlerinin nitrolanması üzerine kuantum kimyasal çalışmalar
Küçükyılmazlar, Aslı
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bu çalısmada 1,2,4-triazol-5-on türevlerinin ve model moleküllerinin nitrolanması
teorik olarak incelenmistir. Semiempirik yöntemler ile hesaplanan aktiflenme enerjileri,
olusum ısısı, entalpi, entropi ve serbest enerji degerleri bulunarak nitrolanma hız
sabitleri, k, hesaplanmıs ve asıl moleküller ile model moleküller için elde edilen veriler,
karsılastırılarak nitrolanmanın protonlanmıs dikatyon üzerinden yürüdügü saptanmıstır.
In this study the nitration kinetics of some 1,2,4-triazol-5-one derivaties and their
model molecules were studied theroretically. Semiemprically computed activation
energies, heat of formation, enthalpy, entropy and free energy values were used to
calculate the kinetic nitration reaction rates. The evaluation of the obtained results had
indicated a free base nitration mechanism as reported in the literature.
2022-06-16
2022-06-16
2005
2005
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3273
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3439
2022-06-22T00:00:19Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bakır üzerinde pirol ve N-metil pirolün kopolimeri ile çift kaplamalarının sentezi ve korozyon performanslarının araştırılması
Çakmakcı, İrem
Bereket, Gözen
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bakır
Elektropolimerizasyon
KIorozyon
İletkenKopolimerler
Çift Kaplamalar
Bu çalışmada, bakır yüzeyinde elektrokimyasal olarak sentezlenen poli(pirol)
filmlerinin su alması, düşük kararlılığı gibi dezavantajları N-metil pirol ile kopolimeri
sentezlenerek ve çift kaplamaları yapılarak aşılmaya çalışılmıştır.
Bakır elektrotta okzalik asit ortamında farklı monomer oranlarında (Py:NMPy
8:2, 6:4, 5:5, 4:6, 2:8) dönüşümlü voltametri yöntemiyle elektrokimyasal olarak
poli(pirol-ko-N-metil pirol) kopolimerleri sentezlenmiştir. Bakır üzerine
polipirol/poliN-metil pirol çift kaplaması okzalik asit ortamında dönüşümlü voltametri
yöntemiyle biriktirilmiştir.
Poli(pirol-ko-N-metil pirol) kopolimerleri ve poli(pirol)/poli(N-metil pirol) çift
kaplamaları CV, SEM, ATR-FTIR spektroskopisi yöntemleri ile karakterize edilmiştir.
0,1 M H2SO4 ve % 3,5 NaCl ortamında 8:2 (Py:NMPy) monomer oranında sentezlenen
poli(pirol-ko-N-metil pirol)’ün en iyi korozyon performansı verdiği bulunmuştur. PPyko-
PNMPy ve PPy/PNMPy filmlerinin 0,1 M H2SO4 ve % 3,5 NaCl ortamında zamana
bağlı korozyon performansı açık devre potansiyeli-zaman, anodik polarizasyon eğrileri
ve elektrokimyasal empedans spektroskopisi yöntemleri ile incelenmiştir. Kaplamaların
EIS yöntemiyle performanslarının incelenmesinde Bode eğrilerinden yararlanılmıştır.
Bunun için düşük ve yüksek frekanstaki faz açılarının değişimi ile Z-frekans eğrileri
altındaki alanların karşılaştırılmasından yararlanılmıştır. Sonuçlar kaplamaların anodik
polarizasyondan ve OCP-zaman eğrilerinden elde edilen performans değişimleri ile
uyumlu olduğunu göstermiştir.
In this study, it was tried to overcome disadvantages of electrochemical
synthesized polypyrrole films on copper like water up taking and resulting low stability,
via copolymerization of pyrrole and N-methyl pyrrole and preparing their bilayer films.
Poly(pyrrole-co-N-methyl pyrrole) copolymer has been synthesized on copper
electrode by electrochemical copolymerization different monomer ratio of (Py:NMPy
8:2, 6:4, 5:5, 4:6, 2:8) in aqueous oxalic acid solution by using cyclic voltammetry. The
synthesis of PPy/PNMPy bilayer coating was achieved on copper in oxalic acid solution
by using cyclic voltammetry technique.
Copolymer and bilayer coatings were characterized by CV, SEM, ATR-FTIR
spectroscopy. It was found that copolymer film which was synthesized at 8:2
(Py:NMPy) monomer ratio to have the best corrosion performance both in 0.1 M H2SO4
and 3.5% NaCl. Variation of corrosion performances of PPy-co-PNMPy and
PPy/PNMPy in 0.1 M H2SO4 and 3.5% NaCl with time was investigated by using open
circuit potential - time, anodic polarization curves and electrochemical impedance
spectroscopy methods. Bode plots were used in evaluating corrosion performances of
coatings with EIS measurements. For this purpose recording the change of phase angle
both at low and high frequencies and comparing of area under the Z-frequency plots
were used. Results shows that change of performances of these coatings to be the same
with the results obtained from anodic polarization and OCP-time curves.
2022-06-21
2022-06-21
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3439
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3462
2022-06-23T00:00:32Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı sübstitüe 1-metilimidazol türevlerinin asitlik-bazlık davranışları üzerine teorik çalışmalar
Fırat, Zeynep
Açıkkalp, Erol
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
1-Metilimidazol Türevleri
Asitlik-Bazlık
Kuantum Kimyasal Hesaplamalar
Bu çalışmada, 2, 4 ve 5 konumlarından metil, flor, nitro bağlı bazı
1-Metilimidazol türevlerinin asitlik-bazlık davranışları araştırılmıştır.
Moleküllerin pKa değerleri, en yüksek dolu moleküler orbital (HOMO)
enerjileri, en düşük boş moleküler orbital (LUMO) enerjileri, enerji farkları (ΔE),
dipol momentleri (μ) ve azot atomu üzerindeki yükleri (qN); yarı deneysel PM6,
ab-initio HF/6-311++G(d,p) ve DFT B3LYP/6-311++G(d,p) yöntemleri kullanılarak
hesaplanmıştır. Her üç yöntemle yapılan hesaplamalardan elde edilen teorik asitlik
sabiti değerleri literatürdeki mevcut deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır.
Hesaplanan asitlik sabiti değerleri, deneysel değerlere karşı grafiğe geçirilerek
korelasyon katsayısı değerleri belirlenmiştir. Bu çalışmada hesaplanan teorik verilerin,
deneysel sonuçları desteklediği bulunmuştur. Teorik hesaplamalar, deneysel pKa
sonuçlarına en yakın değerlerin DFT B3LYP/6-311++G(d,p) yöntemi ile yapılan
hesaplamalardan elde edildiğini göstermiştir.
Ayrıca MarvinSketch v5.3.1 (ChemAxon), SPARC v4,5 (SPARC 2009) ve
ALOGPs v2.1 (VCCLAB 2007) programlarında da bu moleküllerin pKa değerleri
hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar, hem literatürdeki deneysel verilerle, hem de
kuantum kimyasal yöntemlerle (DFT, HF, PM6) hesaplanan pKa’larla karşılaştırılmıştır.
pKa values, proton affinities (PA), highest occupied molecular orbital (HOMO)
energies, lowest unoccupied molecular orbital (LUMO) energies, energy gaps (ΔE),
dipole moments (μ) and charges on nitrogen atoms (qN) of the studied molecules were
calculated by using semi-empirical (PM6), ab-initio HF/6-311++G(d,p) and DFT
B3LYP/6-311++G(d,p) methods. Theoritical acidity constant values obtained from
these three methods were compared with the experimental results available in the
literature.
Correlation coefficient values were determined by using calculated acidity
constants and experimental values. It was found that theoretical data calculated in this
work supported the experimental results. Theoretical calculations, showed that the
results of DFT/6-311++G(d,p) method were the most consistent values to the
experimental pKa’s.
Furthermore, pKa values of these molecules were calculated by using also
MarvinSketch v5.3.1 (ChemAxon), SPARC v4,5 (SPARC 2009) and ALOGPs v2.1
(VCCLAB 2007) programs. These results were compared with not only the
experimental data in the literature, but also quantum chemical methods (DFT, HF, PM6)
pKa s.
2022-06-22
2022-06-22
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3462
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3758
2022-07-22T00:00:27Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İlaç öncüsü bazı piridin Schiff bazlarının sentezi ve indirgenmesi
Şendoğan, Eda
Sakarya, Handan Can
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı
I.R
U.v.
Schiff Bazı
H-N.M.R.
Chiff Base
2-Amino-6-metil benzotiyazol ve piridin-2-karbaldehit reaksiyonundan,
piridin Schiff bazı 2-[1-Aza-1-(2-piridinil) vinil]-6-metil benzotiyazol sentezlenmistir
2-Amino-6-metil benzotiyazol ile piridin-4-karbaldehit reaksiyonundan,
piridin Schiff bazı 2-[1-Aza-1-(4-piridinil) vinil]-6-metil benzotiyazol sentezlenmistir
Ürün 2-[1-Amino-1-(4-piridinil)]metilen-6-metil benzotiyazol, piridin Schiff
bazının LiAlH4 ile indirgenmesiyle sentezlenmistir.
Sentezlenen maddelerin yapıları spektroskopik metodlarla ( I.R., U.V. ve HNMR
) aydınlatılmıstır.
Bazı Schiff bazlarının pKa değerleri teorik olarak hesaplanmıs ve bilinen
analogları ile karsılastırılmıstır.
2-Amino-6-metil benzotiyazol ve piridin-2-karbaldehit reaksiyonundan,
piridin Schiff bazı 2-[1-Aza-1-(2-piridinil) vinil]-6-metil benzotiyazol sentezlenmistir
2-Amino-6-metil benzotiyazol ile piridin-4-karbaldehit reaksiyonundan,
piridin Schiff bazı 2-[1-Aza-1-(4-piridinil) vinil]-6-metil benzotiyazol sentezlenmistir
Ürün 2-[1-Amino-1-(4-piridinil)]metilen-6-metil benzotiyazol, piridin Schiff
bazının LiAlH4 ile indirgenmesiyle sentezlenmistir.
Sentezlenen maddelerin yapıları spektroskopik metodlarla ( I.R., U.V. ve HNMR
) aydınlatılmıstır.
Bazı Schiff bazlarının pKa değerleri teorik olarak hesaplanmıs ve bilinen
analogları ile karsılastırılmıstır.
2022-07-21
2022-07-21
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3758
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2053
2021-03-12T01:02:21Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı benzoazol türevlerinin sülfürik asit ortamında çeliğin korozyonuna inhibitör etkilerinin kunantum kimyasal incelemesi
Bayer, Funda
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Korozyon hızı
Merkapto benzoimidazol
Kimyasal adsorbsiyonun
Bu çalısmada 304 çeligin 2M H2SO4 içerisindeki korozyonuna inhibitör olarak
davranan benzoazol türevlerinin 2- Metil benzoimidazol (MBI), 2- Metil benzoksazol
(MBO), 2- Metil benzotiazol ( MBT), 2- Metil benzoselenazol ( MBS), 2- Merkapto
benzoimidazol ( CBI), 2- Merkapto benzoksazol ( CBO), 2- Merkapto benzotiazol
(CBT) yarı deneysel kuantum kimyasal yöntemler gaz ve sıvı fazında ( MNDO, PM3 ve
AM1) kullanılarak moleküllerin kararlı tautomerik formları saptanmıstır. Korozyon
hızı – RS, Korozyon hızı- dipol moment, korozyon hızı- yük, korozyon hızı- EH,
korozyon hızı-EL, korozyon hızı-EL-EH, korozyon hızı- EH-EL, korozyon hızı- toplam
enerji iliskileri arastırılarak benzoazol türevlerinin inhibasyon mekanizması
aydınlatılmaya çalısılmıstır. nhibitörlerin fiziksel adsorbsiyonu metal ile benzoazol
türevlerinin hetero atomları arasındaki elektrostatik etkilesimden kaynaklandıgı
kimyasal adsorbsiyonun ise benzoazol türevleri ile metal arasındaki koordine kovalent
bag olusumundan kaynaklandıgı ve koordine kovalent bag olusumunun benzoazol
türevlerinden metale elektron aktarımı ile gerçeklestigi görülmüstür. En iyi
korelasyonlar MBA( MBI, MBO, MBT ve MBS) grubu için gaz ve sıvı fazı için AM1,
CBA ( CBI, CBO ve CBT) grubu için gaz ve sıvı fazı için PM3 yöntemi ile yapılan
hesaplamalar için bulunmustur.
In this work computational studies on 2-Methyl benzoxazole (MBO), 2-Methyl
benzoimidazole(MBI), 2- Methyl benzoselenazole (MBS), 2- Methyl
benzothiazole(MBT), 2- Mercaptobenzoxazole(CBO), 2-Mercapto benzoimidazole (
CBI), 2- Mercapto benzothiazole (CBT) which behave as corrosıon inhibitors for 304
stainless steel in 2M H2SO4 were carried out in gas and aqueous phases using semi
empirical methods (i.e MNDO, PM3 and AM1). The most stable tautomeric forms of
studied compounds were determined by these calculations. Inhibition mechanism of the
studied inhibitors tried to highlighted investigating corrosion rate- relative stabilities,
corrosion rate- dipol moment, corrosion rate- charge, corrosion rate- EH, corrosion rate-
EL, corrosion rate- EL-EH, corrosion rate- EH-EL and corrosion rate- total energy. It was
shown that physical adsorption of inihbitors related with the electrostatic interaction of
metal and charge on heteroatom in benzoxazole derivatives, where chemical adsorption
araise from coordinate covalent bond formation between benzoxazole derivatives and
metal as a result of electron transfer from benzoxazole derivatives. The best
correlations for MBA ( MBI, MBO, MBT, MBS) were found for calculations made by
gas and aqueous phase AM1 method, were for CBA ( CBI, CBO and CBT) the best
correlations were found for calculations made by gas and aqueous phase PM3 method.
2021-03-11
2021-03-11
2005
2005
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2053
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3327
2022-06-18T00:00:11Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Alünit minerali kullanılarak sulu çözeltilerden Pb(II) iyonlarının adsorpsiyon yöntemiyle uzaklaştırılması
Şahin, Esin Naciye
Akar, Sibel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Kalsine Alünit
Kursun(II) yonları
Adsorpsiyon
Zenginlestirme
Bu çalısmada, kalsine alünit ile sulu çözeltilerden kursun(II) iyonlarının
adsorpsiyonu; baslangıç pH’ı, adsorban derisimi, karıstırma süresi ve sıcaklıgın bir
fonksiyonu olarak incelenmistir. Maksimum adsorpsiyon kapasitesi pH 5,0’de
gözlenmistir. Adsorban derisiminin kalsine alünitin adsorpsiyon kapasitesine etkisi 0,4-
2,0 g/L derisim aralıgında incelenmis ve maksimum adsorpsiyon verimi 1,6 g/L
adsorban derisiminde % 85,43 olarak bulunmustur. Adsorpsiyon dengesine 30 dk.’da
ulasılmıstır. Sıcaklık arttıkça alünitin adsorpsiyon kapasitesi artmıs ve kursun(II)
iyonlarının adsorpsiyonunun endotermik oldugu belirlenmistir. Adsorpsiyon denge
verileri Langmuir, Freundlich ve Dubinin-Radushkevich izoterm modelleri kullanılarak
çıkartılmıstır. Kalsine alünite kursun(II) adsorpsiyonunun, Langmuir izoterm modeline
daha fazla uygunluk gösterdigi bulunmustur.
Bu çalısmada ayrıca sulu ortamdan kursun(II) iyonları için kalsine alünitin
ayırma ve zenginlestirme potansiyeli incelenmistir. Bu yöntemde, kalsine alünit ile
doldurulmus bir kolonda kursun(II) iyonları adsorplanmıs ve daha sonra adsorplanan bu
iyonlar 10 mL 0,1 mol/L HNO3 ile geri alınmıstır. Kursun miktarları alevli atomik
absorpsiyon spektrofotometresi ile matriks etkisi olmaksızın tayin edilmistir. Geri alma
çözeltisi türü, örnek çözeltisi hacmi ve matriks etkisi gibi faktörlerin zenginlestirmeye
etkisi incelenmistir. Yöntemin kesinliginin göstergesi olan bagıl standart sapma (%5,4)
ve geri kazanım verimleri (>%95) hesaplanmıstır. Zenginlestirme faktörü ve
gözlenebilme sınırı sırasıyla 5,0 ve 0,16 mg/L olarak bulunmustur.
In this study, the adsorption of lead(II) ions from aqueous solutions onto
calcined alunite was investigated as a function of initial pH, adsorbent concentration,
contact time and temperature. The maximum adsorption capacity was observed at pH
of 5.0. The effect of adsorbent dosage on the adsorption capacity of calcined alunite
was studied in the range of 0.4-2.0 g/L adsorbent concentration and the maximum
adsorption yield was found as 85.43% at the adsorbent concentration of 1.6 g/L. The
adsorption equilibrium was attained in 30 min. The adsorption capacity of calcined
alunite for lead(II) ions was increased with an increase in the temperature and the
adsorption of lead(II) ions was endothermic in nature. The equilibrium adsorption data
were extracted by using adsorption isotherm models namely Langmuir, Freundlich and
Dubinin-Radushkevich isotherms. The lead(II) ions adsorption onto calcined alunite
was fitted well to the Langmuir isotherm model than the other isotherm models.
The separation and preconcentration potential of alunite for the trace lead(II)
ions from aqueous media was also examined in this study. It is based on the adsorption
of lead(II) ions onto a column filled with calcined alunite, followed by the elution with
10 mL of 0.1 mol/L nitric acid and determination by flame atomic absorption
spectrometry (FAAS) without interference of the matrix. Different factors including,
type of eluent, sample volume and matrix effects for preconcentration were
investigated. Good relative standard deviation (5.4%) and high recovery (>95%) were
obtained. The enrichment factor and analytical detection limit were found as 5.0 and
0.16 mg/L, respectively.
2022-06-17
2022-06-17
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3327
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2064
2021-03-12T01:01:34Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Tersiyer amin metakrilat bazlı yeni tip suda çözünebilen diblok kopolimerlerin sentezi, karakterizasyonu ve çözelti davranışlarının incelenmesi
Sonmez, Sule
Yarlıgan, Selma
Butun, Vural
ESOGÜ, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bu çalısmada, farklı moleküler agırlık ve komonomer oranlarına sahip bir seri yeni tip
suda çözünebilir diblok kopolimer, poli[2-(diizopropilamino)etil metakrilat]-poli-[2-(Nmorfolino)
etil metakrilat] (PDPA-PMEMA), grup transfer polimerizasyon kimyası kullanılarak
sentezlendi. Bu diblok kopolimerlerin komonomer oranları 1H NMR spektroskopisi ile, sayıca
ortalama moleküler agırlıkları ve polidispersiteleri ise jel-geçirgenlik kromatografisi (GPC) ile
belirlendi.
Bu diblok kopolimerlerin sulu ortamda PDPA-çekirdekli misel ve organik ortamda ise
PMEMA-çekirdekli ters misel olusturdukları dinamik ısın saçılması (DLS) ve 1H NMR
spektroskopisi ile incelendi. Bu yüzey aktif diblok kopolimerler, çözücü tipine baglı olarak (koçözücüye
gerek duyulmaksızın) bloklardan birinin seçimli olarak dehidrate oldugu oldukça dar
dagılımlı iki farklı core-shell tipi misel-ters misel olusturmaktadır. Sulu çözeltide bu diblok
kopolimerlerin olusturdukları misel çapları, dar bir pH aralıgında 20 ile 40 nm arasında
degismektedir. Bu diblok kopolimerler oda sıcaklıgında yüksek pH’larda (pH>9) proton
kaybederek çözünürlüklerini yitirmekte ve ayrıca 40 °C civarında bazik çözeltilerinden
çökmektedirler. Yeni tip bu diblok kopolimerlerin ayrıca, çözelti pH’ı ve polimer
konsantrasyonuna baglı olarak yüzey aktivitesi gösterdikleri gözlenmistir. Kritik misel olusum
pH’ı ve kritik misel olusum konsantrasyonu yüzey gerilim cihazı ile belirlendi.
Son olarak PDPA bakımından zengin olan PDPA-PMEMA diblok kopolimeri ilk kez
stirenin alkolik ortam dispersiyon polimerizasyonunda yeni tip dispersant olarak basarıyla
kullanılmıs ve ilk kez yüzeyi üç etkiye (pH, sıcaklık, tuz) birden duyarlı PS lateksleri elde
edilmistir.
In this study, a serie of novel water-soluble diblock copolymer, poly[2-
(diisopropylamino)ethyl methacrylate]-poly[2-(N-morpholino)ethyl methacrylate] (PDPAPMEMA),
having different molecular weights and comonomer ratios have been synthesized
by using group transfer polymerization chemistry. Comonomer ratios of the diblock
copolymers have been determined by proton NMR spectroscopy. Number- average molacular
weights and polydispersities of the diblock copolymers have been determined by gelpermeation
chromatography.
Solution behaviours of the PDPA-PMEMA diblock copolymers, PDPA-core micelle
formation in aqueous media and PMEMA-core “reverse micelle” formation in organic
solvents, were investigated by using dynamic light scattering (DLS) and 1H NMR
spectroscopy studies. These surface active diblock copolymers form core-shell type two
different near-monodisperse micelles, micelle and reverse micelle, depending on solvent type.
Both micellizations occur very well without requiring any co-solvent. In aqueous solution, the
micelle diameters of these diblock copolymers vary between 20-40 nm within a narrow pH
range. These diblock copolymers become insoluble over pH 9 at room temperature and they
also precipitate from their basic aqueous solution at around 40 ºC. We also observed that
surface activities of these novel diblock copolymers depend on solution pH and polymer
concentrations. Both critic micelle formation pH and critic micelle formation concentration
were determined by surface tensiometry.
Finally, the PDPA-rich diblock copolymer was also successfully used as novel
dispersant in the dispersion polymerization of styrene in alcoholic media in order to prepare
novel PS latex having pH-, salt-, and temperature-responsive surface character.
2021-03-11
2021-03-11
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2064
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3347
2022-06-18T00:00:35Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
2-((2'-,3'-,4'-tolilimino)metil)fenol 'ün DMSO-H+ katalizörlüğünde I2 ile elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyonu
Canıaz, Elif
Bilgiç, Sevim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
DMSO
Fenolik Schiff Bazları
Elektrofilik Aromatik İyot Sübstitüsyonu
Bu çalısmada, 2-Hidroksibenzaldehit (1) ve anilin ve (2’-,3’-,4’-metil) sübstitüe
anilinlerden hazırlanan fenolik Schiff bazları (2, 3, 4, 5 ) ; iyot sübstitüe fenolik Schiff
bazlarını sentezlemek amacıyla DMSO-H+-I2 ile 70 oC’ de pH’ı yaklasık 5 olarak 2 saat
süreyle reflaks edilmistir ve belirli aralıklarla ĐTK kontrolü yapılmıstır.
Reaksiyon sonunda (6, 7, 8, 9, 10) ürünler sentezlenmistir.
Sentezlenen ürünlerin yapıları kütle, UV, 13C-NMR ve 1H-NMR ve elementel
analiz ile aydınlatılmıstır.
Reaksiyon kosullarımızda iyot fenolik Schiff bazlarının (2, 3, 4, 5) hem A
halkasına hem de B halkasına sübstitüe olmustur.
Literatürden, elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyon reaksiyonunun çok zor
gerçeklesen bir reaksiyon olduğu bilinmektedir.
Bu nedenle reaksiyon yöntemimiz ve izole ettiğimiz ürünler tamamen orijinaldir.
In this study, Schiff bases (2, 3, 4, 5) that were formed of 2-
hydroxybenzaldehyde (1) aniline and (2’-,3’-,4’-methyl) substituted anilines were
reacted with DMSO-H+-I2 at 70 oC, at pH= 5 for 2 hours with the aim of forming Schiff
bases (6, 7, 8, 9, 10) that were substituted with iodine and at certain times reactions
were controlled by TLC .
At the end of the reactions , products (6, 7, 8, 9, 10) were synthesized.
The structures of the products were established with Mass, UV, 1H-NMR,13CNMR
spectra and elemental analysis.
Under our reaction conditions iodine was substituted to both A and B rings of
the phenolic Schiff bases (2, 3, 4, 5).
It is known from the literature that the electrofilic aromatic iodine substitution is
a difficult reaction. Thus, our reaction method and the products we isolated are
compeletely original.
2022-06-17
2022-06-17
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3347
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3786
2022-07-23T00:00:11Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Furanosteroid yapılı bazı bileşiklerin antifungal etkinliğinin ve Neurospora crassa fungal kültürünün biyotransformasyon ve biyosorpsiyon özelliklerinin incelenmesi
Akar, Tamer
Demir, Temir Ali
Kıran, İsmail
ESOGÜ, Mühendislik Fakültesi ,Kimya Mühendisliği
Antifungal activities of demethoxyviridin, 1α-hydroxydemethoxyviridin, 5’-
methylfuro-(4’,3’,2’-4,5,6)pregn-5-ene-3,20-dione and 5’-methylfuro-(4’,3’,2’-
4,5,6)androst-5-ene-3,17-dione, which possess furanosteroid like structures, were
investigated against Candida albicans, Aspergillus niger, A. fumigatus, A. flavus, A.
parasiticus, Fusarium graminarium, F. solani and Geotrichum candidum and it was
found that demethoxyviridin and 1α-hydroxydemethoxyviridin showed good inhibition
effect when compared with that of amphotericin B.
In addition; biotransformation of sesquiterpene-type structures of diisophorone,
cedrol and patchouli alcohol were studied and monohydroxylated diisophorone and
cedrol derivatives were obtained stereoselectivelly whereas no metabolite was identified
from patchouli alcohol. The structures of the metabolites were determined by using
spectroscopic methods which include FTIR, 1HNMR, 13C NMR, APT, DEPT,
HETCORE, HMBC, nOE and HREIMS spectra.
Finally, biosorption properties of dried Neurospora crassa biomass for the
removal of a textile dye, Acid Red 57 (AR-57) from aqueous solutions were studied and
isotherm, kinetic and thermodynamic parameters were derived. The results showed that
the biosorption process was appropriately described by the Langmuir, Freundlich and
Dubinin-Radushkevich (D-R) isotherm models, followed by the pseudo-second order
kinetic model and was exothermic in nature.
Çalışmamızda bir furanosteroid yapısına sahip olan demetoksiviridin, 1αhidroksidemetoksiviridin, 5’-metilfuro-(4’,3’,2’-4,5,6)pregn-5-ene-3,20-dion ve 5’-
metilfuro-(4’,3’,2’-4,5,6)androst-5-ene-3,17-dion bileşiklerinin Candida albicans,
Aspergillus niger, A. fumigatus, A. flavus, A. parasiticus, Fusarium graminarium, F.
solani ve Geotrichum candidum fungal kültürlerine karşı antifungal aktiviteleri
incelenmiş ve demetoksiviridin ve 1α-hidroksidemetoksiviridin bileşiklerinin,
amphotericin B (amfoterisin B) ile karşılaştırıldığında iyi bir etkinlik gösterdikleri
belirlenmiştir.
Çalışmamızda ayrıca seskiterpen yapısına sahip diizoforon, sedrol ve patculi
alkol bileşiklerinin Neurospora crassa fungal kültürü ile biyotransformasyonları
incelenmiştir. Diizoforon ve sedrol bileşiklerinin biyotransformasyonları sonucunda
stereospesifik mono hidroksillenmiş türevleri olan 8β-hidroksidiizoforon ve 12βhidroksisedrol metabolitleri elde edilmiştir. Metabolitler kolon kromatografisi
yardımıyla saflaştırılmış ve yapıları FTIR, 1H NMR,13C NMR, APT, DEPT,
HETCORE, HMBC, n.O.e ve HREIMS analizleri kullanılarak aydınlatılmıştır.
Son olarak çalışmamızda bir tekstil boyası olan Asit Kırmızısı (AK- 57) nin N.
crassa fungal biyokütlesi ile biyosorpsiyonu incelenmiş ve izoterm, kinetik ve
termodinamik parametreleri belirlenmiştir. Biyosorpsiyon verilerinin Freundlich,
Langmuir ve Dubinin-Radushkevich (D-R) izotermlerine ve yalancı ikinci derece
kinetik modele uyum sağladığı ve prosesin ekzotermik olduğu gözlenmiştir. Sonuç
olarak bu biyokütlenin sulu çözeltilerden Asit Kırmızısı 57 (AK57) boyasının
uzaklaştırılmasında alternatif bir biyosorbent olarak kullanılabileceği belirlenmiştir.
2022-07-22
2022-07-22
2005
2005
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3786
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3348
2022-06-18T00:00:24Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Karyofillen oksit'in Neurospora crassa ile biyotransformasyonunun incelenmesi
Durceylan, Zeynep
Kıran, İsmail
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Biyotransformasyon
Karyofillen Oksit
Neurospora Crassa
Bu çalısmamda bir seskiterpen olan karyofillen oksit molekülünün Neurospora
crassa fungal kültürü ile biyotransformasyon reaksiyonu ve reaksiyon sonucu olusan
metabolitin antimikrobiyal ve radikal süpürücü etkisi incelenmistir.
Biyotransformasyon sonucu bir mono hidroksillenmis metabolit elde edilmis ve
kolon kromatografisi yöntemi kullanılarak saflastırılmıstır. Metabolitin yapısı, ¹HNMR,
¹³C-NMR ve EIMS spektrumları kullanılarak aydınlatılmıstır.
Karyofillen oksit ve elde edilen 12-hidroksi karyofillen oksit’in antimikrobiyal
ve DPPH radikal süpürücü etki incelemesi sonucunda ise herhangi bir etki tespit
edilememistir.
The aim of this work was to investigate the biotransformation reaction of
caryophyllene oxide, a sesquiterpen, by Neurospora crassa and determine the
antimicrobial and radical scavening activities of the metabolite.
Biotransformation with N. crassa yielded a mono hydroxylated derivative and
purified by column chromatography. The metabolite structure was elucidated by
analyzing the 1H- NMR, ¹³C-NMR and EIMS spectra.
In addition, antioxidan activities of caryophyllene oxide and its metabolite were
also evaluated, but no activities were observed.
2022-06-17
2022-06-17
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3348
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3352
2022-06-18T00:00:26Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı aromatik hidrazinlerin yumuşak çeliğin hidroklorin asit ortamındaki korozyonuna inhibitör etkinliklerinin kuantum kimyasal incelenmesi
Kiracı, Ebru
Anagün, Sermet
ESOGÜ, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
Aromatik
Korozyon
İnhibitör
Bu çalısmada yumusak çeligin 1N HCI içerisindeki korozyonuna inhibitör olarak
davranan salisilik asit hidrazin (SAH), antranilik asit hidrazin (AAH), benzoik asit hidrazin
(BAH) ve sinamik asit hidrazinin (CAH) yarı deneysel yöntemler gaz ve sıvı fazında
(MNDO, PM3 ve AM1) kullanılarak moleküllerin geometrik yapıları, tautomerik formları
arasındaki iliskiler arastırılmıstır. inhibitör etkinligi – dipol moment, inhibitör etkinligi – EH,
inhibitör etkinligi–EL, inhibitör etkinligi–EL-EH iliskileri arastırılarak hidrazin türevlerinin
inhibasyon mekanizması aydınlatılmaya çalısılmıstır. nhibitörlerin fiziksel adsorbsiyonunun
dipol etkilesimi ile iliskili oldugu, kimyasal adsorbsiyonun da metalden hidrazin türevlerine
elektron aktarılması ile gerçeklestigi hidrazin türevlerinin elektrofil olarak davrandıgı
görülmüstür. En iyi korelasyonlar sıvı fazı MNDO yöntemi ile yapılan hesaplamalar için
bulunmustur.
In this study, geometrical structures, tautomeric forms of salicilic acid hydrazide (SAH),
antranilic acid hydrazide (AAH), benzoic acid hydrazide (BAH) and cinnamic acid hydrazide
(CAH) were tried to clarify using .semiemprical methods such as MNDO, PM3 AM1 and
inhibition mechanism of hydrazine derivatives were tried to be highlighted investigating
inhibitor efficiency–dipole moment, inhibitor efficiency–EH, inhibitor efficiency–EL, inhibitor
efficiency–EL-EH relations. It is shown that physical adsorbtion of inhibitors are related with
dipole interaction, where chemical adsorbtion is carried out by electron transfer from metal to
hydrazide derivatives behave as electrofilicity. The best correlations were found for the
calculations made by liquid phase MNDO method.
2022-06-17
2022-06-17
2005
2005
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3352
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3361
2022-06-21T00:00:39Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Schiff bazları ve schiff bazlarının lantanit kompleksleri üzerinde deneysel ve teorik çalışmalar
Arslan, Taner
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Maden Mühendisliği Anabilim Dalı
Lantanit
Hekzadentat Schiff Bazı
DFT
Kuantum Kimyasal Metot
Bu çalısmada Etil-2,2’-bisiminometilkinolin-8-ol Schiff bazı sentezlenmis ve
elde edilen Schiff bazının bazı lantanit nitrat tuzlarıyla yaptıgı kompleks yapıları
deneysel ve teorik olarak incelenmistir. $ncelenen tüm moleküllerin yapıları
spektroskopik olarak aydınlatılmaya çalısılmıstır.
Elde edilen Schiff bazının olası konformerleri moleküler mekanik ve DFT
yöntemlerle incelenerek en kararlı yapı saptanmaya çalısılmıstır. Ligandın
spektroskopik verileri DFT yöntemlerle elde edilen verilerle karsılastırılıp deneysel ve
teorik veriler arasındaki uyum incelenmistir. $ncelenen komplekslerin olası yapıları
spektroskopik ve DFT yöntemlerle aydınlatılmaya çalısılmıstır.
Schiff base of Ethyl-2,2’-bisiminomethylquinolin-8-ol was synthesised and it’s
lanthanite nitrate complexes were investigated by experimental and theoretical methods
The structures of all molecules were attempted to determined by spectroscopic methods.
Possible conformers of the Schiff base were investigated using molecular
mechanic and DFT methods to find stable form of the ligand. Spectroscopic results
were compared with DFT data . Possible forms of complexes were elucidated using
spectroscopic and DFT methods also.
2022-06-20
2022-06-20
2006
2006
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3361
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3494
2022-06-24T00:00:58Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Alüminyumun asidik ortamda elektrokimyasal davranışına bazı difenolik Schiff bazlarının etkileri
Aykın, Özlem
Yurt, Aysel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Alüminyum
Korozyon
Schiff Bazı
İnhibitör
HCl
Aluminium
Corrosion
Schiff Base
İnhibitor
HCl
Bu çalışmada 0.1 M HCl ortamında alüminyumun korozyonuna yeni sentezlenmiş farklı yapıdaki Schiff bazlarının − 1,3-Bis[2-(2-hidroksibenziliden amino)fenoksi]propan (P1); 1,3-Bis[2-(5-kloro-2-hidroksibenzilidenamino)fenoksi] propan (P2); 1,3-Bis[2-(5-bromo-2-hidroksibenziliden amino)fenoksi]propan (P3); 1,8-Bis[2-(5-kloro-2-hidroksibenzilidenamino)fenoksi]-3,6-dioksooktan (T2) ve 1,8-Bis[2-(5-bromo-2hidroksibenzilidenamino)fenoksi]-3,6-dioksooktan (T3) − inhibitör etkileri elektrokimyasal (potansiyodinamik polarizasyon, elektrokimyasal empedans spektroskopisi, lineer polarizasyon) ve yüzey analizi yöntemleri (taramalı elektron mikroskobu, elektrokimyasal kuartz mikro terazi) kullanılarak araştırılmıştır.
Potansiyodinamik polarizasyon ölçümlerinin sonuçları, inhibitör etkinliği araştırılan Schiff bazlarının hepsinin alüminyum için inhibitör özelliği taşıdığını, bileşiklerin katodik inhibitörler olduğunu ve inhibitör etkinliğinin artan inhibitör derişimi ile arttığını göstermiştir. İnhibitör etkinliğinin derişimle artmasının moleküllerin metal yüzeyine adsorpsiyonundan kaynaklandığı, adsorpsiyonun Temkin adsorpsiyon izotermine uyduğu saptanmıştır, çizilen adsorpsiyon izotermlerinden yararlanılarak ternodinamik adsorpsiyon parametreleri olan adsorpsiyon denge sabiti, ve adsorpsiyon serbest enerjisi, değerleri hesaplanmıştır.
Elektrokimyasal kuartz mikro terazi yöntemi (EQCM) ile elde edilen sonuçlar, incelenen tüm Schiff bazlarının metalin çözünme hızını düşürdüğünü göstermiştir. Taramalı elektron mikroskobu ile elde edilen yüzey görüntüleri de bu sonuçları doğrulayarak inhibitörlerin metalin çözünmesini azalttığını, korozyonu önlediğini belirlemiştir.
Çalışılan bileşiklerin inhibitör etkinliği sıralamasının P3>P2>P1 ve T3>T2 şeklinde olduğu bulunmuştur.
In this study, the inhibition effect of novel synthesized Schiff base compounds, that are in different structures − 1,3-Bis[2-(5-hydroxybenzylidenamino) phenoxy]propane (P1), 1,3-Bis[2-(5-chloro-2-hydroxybenzylidenamino)phenoxy] propane (P2), 1,3–Bis[2-(5-bromo-2-hydroxybenzylidenamino)phenoxy]propane (P3), 1,8-Bis[2-(5-chloro-2-hydroxybenzylidenamino)phenoxy]-3,6-dioxooctane (T2), 1,8-Bis[2-(5-bromo-2-hydroxybenzylidenamino)phenoxy]-3,6-dioxooctane (T3) − on the corrosion behaviour of aluminium in 0.1 M HCl media were investigated by using electrochemical (potentiodynamic polarisation, electrochemical impedance spectroscopy, linear polarisation) and surface analyses (scanning electron microscope, electrochemical kuartz mikrobalance) methods.
Results of potentiodynamic polarisation measurements have indicated that all Schiff bases, whose inhibitor efficiency is studied, hold the inhibitor distinction for aluminium, compounds are cathodic inhibitors and inhibitor efficiency increases with increasing inhibitor concentration. It’s determined that the increase of inhibitor efficiency by concentration results from the adsorption of molecules to metal surface, and the adsorption fits to Temkin adsorption isotherm, adsorption equilibrium constant and free energy of adsorption, which are thermodynamic parameters of adsorption has been calculated by benefiting from the drawn adsorption isotherms.
Results obtained from electrochemical kuartz microbalance (EQCM) revealed that all investigated Schiff bases decrease metal dissolution. Surface images obtained with scaning electron microscope determined by verifying these results that inhibitors decrease the dissolution of metal, prevent the corrosion.
The order of inhibition effect of these compounds was found to be P3>P2>P1 and T3>T2.
2022-06-23
2022-06-23
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3494
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3363
2022-06-21T00:00:57Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı imidazol türevlerinin asitlik sabitlerinin teorik olarak incelenmesi
Durak, Arzu
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
İmidazol
Asitik
Bu çalısmada, bazı imidazol türevlerinin termodinamik özellikleri PM3, AM1,
MNDO ve MINDO/3 semiempirik yöntemleri ile teorik olarak hesaplanmıstır. Teorik
olarak hesaplanan veriler ile deneysel veriler arasındaki uyum degerlendirilmistir.
Sıvı fazda olusum ısısı (,Hf), entalpi degisimleri (,H) ve entropi degisim degerleri
(,S) kullanılarak, Gibbs serbest enerji degisim degerleri (,Gf ve ,G) elde edilmis, bu
degerler kullanılarak kinetik asitlik sabiti (pKa), termodinamik asitlik sabiti (pKa)
degerleri teorik olarak hesaplanmıstır.
Teorik olarak bulunan kinetik asitlik sabiti, (pKa), termodinamik asitlik sabiti, (pKa)
ile deneysel degerleri karsılastırılmıs ve imidazol türevlerine sübstitüent etkileri
incelenmistir ve literatür degerleriyle uyumu tartısılmıstır.
Yapılan hesaplamalar sonucu, termodinamik asitlik sabiti, (pKa) degerleri ile deneysel
degerler arasındaki uyumun kinetik asitlik sabiti, (pKa) ile deneysel degerler arasındaki
uyumdan daha iyi oldugu görüldü.
In this study, thermodynamic properties of some imidazoles derivatives were
calculated theoretically by using PM3, AM1, MNDO and MINDO/3 semiempirical
methods. The parallelism of the theoretical and experimental results were discussed.
Gibbs free energy change ((Gf), ((G) and the kinetic acidity constants, (pKa), the
thermodynamic acidity constants, (pKa) were calculated in aquous phase by using the
heat of formation ((Hf ) , enthalpy ((H) and the entropy change ((S) values.
Theoretically calculated kinetic acidity constants, (pKa), the thermodynamic
acidity constants, (pKa) and experimental acidity constants, (pKa) values were compared
and the substutient effect on the acidity of imidazoles derivatives were examined. The
parallelism of the calculated and experimental results were discussed.
Theoretical calculations show that, The correlation between thermodynamic acidity
constants, (pKa) and experimental values is better than the correlation between kinetic
acidity constants, (pKa) and experimental values was observed.
2022-06-20
2022-06-20
2005
2005
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3363
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3791
2022-07-23T00:00:39Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
1,2,4-triazole ve türevleri üzerine kuantum kimyasal çalışmalar
Fidan, Semih
Açıkkalp, Erol
ESOGÜ, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı
1,2,4-Triazol
Cache 6.0
Yarı Deneysel Yöntem
Asitlik – Bazlık
Pka
In the present resarch the acidity values pKa of eight 1,2,4-triazole derivatives were
calculated by using physicochemical parameter that characterize these molecules and
quantum chemical semi-empirical methods (AM1, PM3, PM5) with CAChe 6.0 program.
Experimental pKa values were compared with theoretical results calculated with semiempirical
methods.
As a result of theoretical investigation, it is found that PM5 method is the most
consisted with the experimental results.
Bu çalısmada sekiz tane 1,2,4-triazol türevi, molekülleri karakterize eden
fizikokimyasal parametreler, yarı deneysel kuantum kimyasal yöntemler kullanılarak (AM1,
PM3, PM5) hesaplanmıstır. Teorik bulunan pKa degerleriyle deneysel pKa verileri arasındaki
paralellik arastırılmıstır.
Yapılan hesaplamalar sonucunda PM5 yönteminin en uygun sonucu verdigi
görülmüstür.
2022-07-22
2022-07-22
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3791
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3796
2022-07-23T00:00:28Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı sübstitüe kinolin türevlerinin asitlik davranışlarının teorik olarak incelenmesi
Buzcu, Tuğba
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Organik Kimya
Asitlik Sabitleri
Kinolin
Kuantum Kimyası
Bilgisayar Programları
Organic Chemistry
Acidity Constants
Quinolines
Quantum Chemistry
Computer Programs
In this study, thermodynamic properties of some quinoline derivatives were
calculated theoreticaly by using AM1, PM3, PM5 semi-empirical methods in the
program MOPAC2002. The parallelism between the experimental and the theoritical
results were compared.
It has been observed that the parellelism between the acidty constants ( pKa ),
nucleofilicilies (η) of the quinoline derivatives, which were calculated by using the
computer in which semi empirical methods were implemented and acidity constants
which were determined experimental methods.
Theoritical calculations showed that, PM5 method gave the best fit to the
experimental values.
Bu çalısmada bazı kinolin türevlerinin termodinamik özellikleri MOPAC2002
programında AM1, PM3 ve PM5 yarı deneysel yöntemleri ile hesaplanmıstır. Deneysel
veriler ile teorik veriler arasındaki uyum değerlendirilmistir.
Çalısılan moleküllerin yarı deneysel yöntemler ile teorik olarak hesaplanan
asitlik sabitleri (pKa), nükleofillikleri (η) ile deneysel olarak bulunmus asitlik sabitleri
arasında bir uyum olduğu gözlenmistir.
Teorik hesaplamalarda, PM5 yöntemi ile hesaplanan sonuçların, deneysel
sonuçlara daha uygun olduğu; yapılan hesaplamaların ise, değer olarak deneysel
sonuçlara yakınlık gösterdiği görülmüstür.
2022-07-22
2022-07-22
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3796
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3385
2022-06-21T00:00:19Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı alkil sübstitüe piridintürevlerinin asitlik ve bazlık davranışlarının teorik olarak incelenmesi
Kalafatçıoğlu, Nevzat
Özöğüt, Devrim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
AM1 ve PM3
Proton
Bu çalışmada bazı pridin türevlerinin termodinamik özellikleri MOPAC97
Programında AM1ve PM3 yarı deneysel yöntemleri kullanılarak, MOPAC2002
programında ise AM1, PM3 ve PM5 yarı deneysel yöntemleri ile hesaplanmıştır.
Deneysel veriler ile teorik veriler arasındaki uyum değerlendirilmiştir.
Çalışılan moleküllerin yarı deneysel yöntemler ile teorik olarak hesaplanan
asitlik sabitleri ( pKa ), proton ilgileri ( PA ), sübstitüent sabitleri ( σ ) ve nükleofillikleri
( n ) ile deneysel olarak bulunmuş asitlik sabitleri ve sübstitüent sabitleri arasında bir
uyum olduğu gözlenmiştir.
Teorik hesaplamalarda, AM1 yöntemi ile hesaplanan sonuçların, deneysel
sonuçlara daha uygun olduğu, PM5 metodu ile yapılan hesaplamaların ise, değer olarak
deneysel sonuçlara yakınlık gösterdiği görülmüştür.
In this work , thermodynamic properties of some pyridine derivatives were
calculated theoreticaly using AM1, PM3 semi-empirical methods in MOPAC97 and
AM1, PM3, PM5 MOPAC2002 . The parellelism between experimental and theoretical
results were dicussed.
It has been observed that the parellelism between the acidity constants (pKa),
proton affinities (PA), substituent constants and nucleofilicities (n) the pyridine
derivatives which were calculated on the computer using semi empirical methods and
acidity constants. Substituents constants which were found by experimental methods.
Theoritical calculation showed that, AM1 method gave the best fit to the
experimental values and PM5 method gave nearest result to the experimental values.
2022-06-20
2022-06-20
2005
2005
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3385
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1911
2021-03-10T01:06:52Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı ilaçların yapısında bulunan biyolojik aktif pirazolin türevlerinde kuantum kimyasal çalışmalar
Mut, Bahar
Demir, Temir Ali
ESOGÜ, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Kimya Mühendisliği
Aktif Pirazolin
Kuantum Kimyasal
Bu çalışmada bazı ilaçların yapısında bulunan biyolojik aktif pirazolin türevleri
fizikokimyasal özellikleri semiempirik yöntemlerle hesaplandı.
Elde edilen bu fizikokimyasal veriler kullanılarak , AM1, PM3 ve PM5
yöntemleri için, bağıl kararlılıkları (RS) ve tautomerik denge sabitleri (KT) hesaplandı.
Literatürde bulunan KT değerlerine karşılık Mopac2002 (AM1, PM3, PM5)
yarı deneysel yöntemleriyle elde edilen değerler için grafikler çizilip hangi metodun
daha iyi sonuç vereceği araştırıldı.
Đn this work physicochemical properties of some biologically active drug
precursor pyrazoline derivatives were computed by using semiempirical methods.
Relative stabilities (RS) and tautomeric equbilirium constants for AM1, PM3 and
PM5 methods were founded by using the obtained this physicochemical results.
Instead of to the experimental KT values collected from literature and it was
investigation which methods is better when the graphic is occured with the values KT
obtained Mopac2002 (AM1, PM3, PM5) half-experimental methods.
2021-03-09
2021-03-09
2006
2006-07
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/1911
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3420
2022-06-22T00:00:16Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Çift baskılı polimerlerle Cd(II) iyonlarının sulu ortamdan uzaklaştırılması
Aşçı İşler, Gülgün
Birlik Özkütük, Ebru
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
İyon Baskılanmış Polimerler (IIP)
Çift Baskılı Polimerler
Cd(II) İyonunun Uzaklaştırılması
Katı Faz Ekstraksiyonu (SPE)
Moleküler baskılama teknolojisi, seçici bağlanma bölgeleri üretimi için,
makrogözenekli polimer matriksde bir molekülün tanındığı kimyasal olarak seçici
bağlanma bölgeleri üreten bir stratejidir. Moleküler tanımlamaya dayanan ayırma
teknikleri, hedef moleküllerin yüksek seçiciliklerinden dolayı çeşitli alanlarda büyük
ilgi görmektedir.
Bu çalışmada moleküler baskılama yaklaşımını kullanarak APTS (3-
aminopropiltrietoksilan) ye spesifik metaller bağlanarak metal kompleksi oluşturan
ligandlar elde edilmiştir. Birnci aşamada APTS, Cd(II) iyonları ile kompleksleştirilerek,
3-merkaptopropil-trimetoksilan ile reaksiyona sokulmuştur. Daha sonra polimerik
tanecikler tetraetoksilan (TEOS) ile çapraz bağlanmıştır. Baskılanmış polimerik
yapıdan Cd(II) iyonları 0,1 M HNO3 ile uzaklaştırılmıştır. Maximum bağlanma
kapasiteleri, optimum pH ve denge zamanı sırasıyla; 548 mgg-1, pH 6.0 ve 45 dak.
olarak saptanmıştır.
Molecular imprinting technology is a strategy for producing chemically selective
binding sites, which recognize a particular molecule, in a macroporous polymer matrix .
Molecular recognition-based separation techniques have received much attention in
various fields because of their high selectivity for target molecules.
In this study, we have used a molecular imprinting approach to achieve specific
metal binding utilizing 3-amino-propyltrimethoxysilane (APTS) as a metal-complexing
ligand. In the first step, APTS has complexed with Cd(II) ions and then reacted with 3-
mercaptopropyl-trimethoxysilane. Then, polymeric particles have crosslinked with
tetraethoxysilane (TEOS). The imprinted Cd(II) ion has removed from the polymeric
matrix by 0.1 M HNO3. Maximum binding capacity, optimum pH, and equilibrium
binding time have found as 548 mgg-1, pH 6.0, and 45 min, respectively. In selectivity
study, it has found that imprinting results in increased affinity of the material toward
Cd(II) ion over other competitor metal ions with the same charge.
2022-06-21
2022-06-21
2008-07
2008-07
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3420
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1909
2021-03-10T01:06:16Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı benzotiyazol Schiff bazı analogları üzerinde kimyasal çalışmalar
Görgün, Kamuran
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Benzotiyazol Schiff Bazı
İndirgenmiş Schiff Bazı
Asitlik Sabiti(pKa)
Yarı-deneysel Çalışmalar
In this study, some bezothiazole Schiff base were synthesized and their’s amine
derivatives were produced after they were reduced with NaBH4. After the structure
determination, for each molecules some physical and thermodynamic parameters which
were also intended to use Quantitative structure-activity relationship (QSAR) and
Quantitative structure-property-relationship (QSPR) calculations were determined
experimentally and theoretically using AM1, PM3, MNDO and PM5 semi-empirical
basis sets. The obtained experimental results were compared with the calculated ones.
To elucidate the structure of the studied molecules tautomeric equilibrium and
ionization constants were studied both experimentally and theoretically.
Bu çalışmada bazı benzotiyazol Schiff bazları sentezlenmiş ve elde edilen
bileşikler NaBH4 ile indirgenerek amin türevleri elde edilmiştir. Yapı aydınlatmaları
yapıldıktan sonra her bir molekül için yapı-etki (QSAR) ve yapı-özellik (QSPR)
ilişkilerini de kullanabilecek bazı fiziksel ve termodinamik parametreler deneysel ve
teorik olarak bulunmuş ve bu sonuçlar yarı deneysel kuantum kimyasal yöntemler
kullanılarak (AM1, PM3, MNDO ve PM5) hesaplama ile bulunan sonuçlar ile
karşılaştırılmıştır.
Çalışılan molekülerin yapısını açıklamak için tautomerik denge ve asidik
iyonlaşma sabitleri deneysel de teorik olarak incelenmiştir.
2021-03-09
2021-03-09
2008
2008
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1909
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3829
2022-07-27T00:00:31Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
1-((2'-,3'-,4'-metoksifenilimino)metil)naftalen-2-ol'ün doğal zeolit klinoptilolit ve 5A katalizörlüğünde I2 ile elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyonu
Kullıyev, Cumamurat
Bilgiç, Sevim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Schiff Bazı
İyotlama
Zeolit
Klinoptilolit
Schiff Base
Iodinations
Zeolite
Clinoptilolite
Bu çalışmada anilin ve sübstitüe olmuş anilinlerin (2', 3', 4' -OCH3)
2-Hidroksi-1-Naftaldehit (3) ile reaksiyona girdirilmesi sonunda hazırlanan Naftolik
Schiff bazların (4, 5, 6, 7), doğal bir zeolit olan klinoptilolit katalizörlüğünde iyot
ile elektrofilik aromatik iyotlama reaksiyonları gerçekleştirildi. Reaksiyon karışımı pH= 4-5 olacak şekilde ayarlanarak 12 saat süreyle refluks
edildi ve Schiff bazının (5) tamamının reaksiyona girip girmediği ĐTK (SiO2/toluen) ile
belli aralıklarla kontrol edildi. .ITK (SiO2/toluen) ile izole edilen ve kristallendirilen
maddelerin yapıları IR, UV, 1H-NMR, 13C-NMR, kütle spektroskopisi ve
elementel analiz ile tayin edildi. Reaksiyon koşullarımızda iyot, Naftolik Schiff
bazlarının (4, 5, 6, 7) fenil halkasına sübstitüe oldu. Teorik hesaplama sonuçları da
deneysel sonuçlarla karşılaştırıldı ve uyum içinde olduğu anlaşıldı.
In this work, the Naphtholic Schiff bases (4, 5, 6, 7) that were prepared from the
reaction of aniline and substituted anilines (2', 3', 4' -OCH3) with 2-hydroxy-1-
naphtaldehyde were reacted with iodine under the catalysis of natural zeolite
clinoptilolide. The reaction mixture was refluxed for 12 hours by adjusting the pH of the
solution at 4-5 and the reaction was controlled by TLC at certain intervals. The
structure of the compounds that were isolated by TLC (SiO2/Toluene) and
crystallisation were determined by IR, UV, 1H-NMR, 13C-NMR, mass spectra and
chemical analysis. Under our reaction conditions, iodine was substituted to the phenyl
ring of the naphtholic Schiff bases (4, 5, 6, 7). Theoretical calculation results were
compared with the experimental results and were found that they were compatible with
each other.
2022-07-26
2022-07-26
2007
2007
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3829
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3828
2022-07-27T00:00:46Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
2-((2'-,3'- ve 4'-metoksifenilimino)metil)fenol'ün, benzen ve türevleri'nin DMSO-H+ ve doğal zeolit klinoptilolit katalizörlüğünde I2 ile elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyonu
Ekinci, İmran
Bilgiç, Sevim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Elektrofilik Aromatik İyot Sübstitüsyonu
Dmso
Toluen
Fenolik Schiff Bazları
Benzen Türevleri
Zeolit
Klinoptilolit
Bu çalışmada, 2-hidroksibenzaldehit (1) ve anilin ve (2'-,3'-,4'-metoksi)
sübstitüe anilinlerden hazırlanan fenolik Schiff bazları (2, 3, 4, 5 ); iyot sübstitüe fenolik
Schiff bazlarını (6, 7, 8, 9) sentezlemek amacıyla DMSO-H+
ve ayrıca doğal zeolit
klinoptilolit katalizörlüğünde (toluen içerisinde) I2 ile 80 oC’ de pH’ı yaklaşık 5 olarak
refluks edildi ve belirli aralıklarla ĐTK kontrolü yapıldı. Reaksiyon süresi DMSO-H+
katalizörlüğündeki reaksiyonlarda 2 saat, doğal zeolit klinoptilolit katalizörlüğündeki
reaksiyonlarda ise 24 saat olarak belirlendi.
Bu çalışmada ayrıca, benzen ve türevleri (10, 11, 12, 13, 14, 15, 16); iyot
sübstitüe ürünleri sentezlemek amacıyla DMSO-H+
ve ayrıca doğal zeolit klinoptilolit
katalizörlüğünde (toluen içerisinde) I2 ile pH’ı yaklaşık 5 olarak refluks edildi ve belirli
aralıklarla ĐTK kontrolü yapıldı.
Reaksiyonlar sonucunda (6, 7, 8, 9, 17, 18, 19, 20, 21) ürünler sentezlendi.
Doğal zeolit klinoptilolit katalizörlüğündeki (toluen içerisinde) tüm
reaksiyonlarda elde edilen ürünlerin spektroskopik verileri DMSO-H+
katalizörlüğündekilerle aynı olup, verimlerinin düşük olduğu gözlendi.
Sentezlenen ürünlerin yapıları kütle, IR, UV, 13C-NMR, 1H-NMR ve elementel
analiz ile aydınlatıldı.
Reaksiyon koşullarımızda iyodun fenolik Schiff bazlarının (2, 3, 4, 5) hem A
halkasına hem de B halkasına sübstitüe olduğu gözlendi.
Literatürden, elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyon reaksiyonunun çok zor
gerçekleşen bir reaksiyon olduğu bilinmektedir.
Bu nedenle reaksiyon yöntemimiz ve izole ettiğimiz ürünler (6, 7, 8, 9) tamamen
orjinaldir. (18, 19, 21) ise literatürde mevcut olup, reaksiyon yöntemimiz tamamen
orjinaldir.
In this study, Schiff bases (2, 3, 4, 5) that were formed of 2-
hydroxybenzaldehyde (1) aniline and (2'-,3'-,4'-methoxy) substituted anilines were
reacted with I2 at the catalyst of DMSO-H+
and natural zeolite clinoptilolite (in
Toluene) at 80 oC, at pH= 5 with the aim of forming Schiff bases (6, 7, 8, 9) that were
substituted with iodine and at certain times reactions were controlled by TLC. Reaction
time in DMSO-H+
is 2 hours and in natural zeolite clinoptilolite is 24 hours.
In addition to this study, benzene and its derivatives (10, 11, 12, 13, 14, 15, 16)
were reacted with I2 at the catalyst of DMSO-H+
and natural zeolite clinoptilolite (in
Toluene) at pH= 5 with the aim of forming iodine substituted products (17, 18, 19, 20,
21) and at certain times reactions were controlled by TLC.
At the end of the reactions, products (6, 7, 8, 9, 17, 18, 19, 20, 21) were
synthesized.
The spectroscopic datas of the products synthesized at all reactions at the
catalyst of clinoptilolite are same with products at the catalyst of DMSO-H+
but their
yields were lower.
The structures of the products were established with Mass, UV, 1H-NMR,13CNMR spectra and elemental analysis.
Under our reaction conditions iodine was substituted to both A and B rings of
the phenolic Schiff bases (2, 3, 4, 5).
It is known from the literature that the electrofilic aromatic iodine substitution is
a difficult reaction. Thus, our reaction method and the products (6, 7, 8, 9) we isolated
are compeletely original and the products (18, 19, 21) are in the literature.
2022-07-26
2022-07-26
2007
2007
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3828
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1989
2021-03-11T01:00:58Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Tafel Polarizasyon (TP), Lineer Polarizasyon (LP), Harmonik Analiz (HA) ve Dinamik Elektrokimyasal Đmpedans Spektroskopisi (DEIS) Yöntemleriyle Düşük Karbon Çeliği (AISI 1026), Pirinç-MM55 ve Nikalium-118 Alaşımlarının Yapay Deniz Suyunda Korozyon Davranışları ve Pirinç Alaşımlarına Benzotriazol’ün Đnhibitör etkisinin araştırılması
Gerengi, Hüsnü
Bereket, Gözen
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Yapay Deniz Suyu
Korozyon
Harmonik Analiz
Bu çalışmada, denizcilik sektöründe son derece yaygın kullanılan düşük karbon çeliği,
MM55 ve Nikelyum-118 ticari isimleriyle bilinen pirinç alaşımları yapay deniz suyu
ortamındaki korozyon davranışları, korozyon ölçme yöntemlerinden Tafel Polarizasyon (TP),
Lineer Polarizasyon (LP), Harmonik Analiz (HA) ve Dinamik Elektrokimyasal Đmpedans
Spektroskopisi (DEIS) yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Farklı yöntemlerle elde edilen bu
sonuçlar kıyaslanarak, yöntemler arasında bir bağıntı aranmıştır. Bakır alaşımlarının
korozyonunun önlenmesinde başarıyla kullanılan benzotriazol (BTA) bileşiğinin, ilk defa bu
çalışmada yeni üretilen MM55 ve Nikelyum-118 alaşımları üzerindeki inhibitör etkisi
araştırılmıştır.
Đnhibitör miktarındaki artış ile numunelerimizin korozyona karşı daha iyi korunduğu,
kullanılan dört değişik yöntemle tespit edilmiştir. Yine ilk defa bu çalışma ile Dinamik
Elektrokimyasal Đmpedans Spektroskopi (DEIS) yöntemi inhibitörlü sistemlere uygulanmıştır.
Bu yöntem sayesinde, korozyon çalışmalarında önemli olan, inhibitörün numuneye, ne zaman
ve nasıl tam olarak etkinlik gösterdiği sorusuna cevap bulunmuştur.
Harmonik Analiz (HA) yöntemi ile yaklaşık beş dakika süren bir test yardımıyla
korozyon hızı hakkında temel bazı bilgiler kolayca elde edilmiştir. Bu kadar kısa sürede elde
edilen bu verilerin diğer yöntemlerle elde edilen verilerle paralel olduğu görülmüştür. Bu da
Harmonik Analiz yönteminin, sanayi ve saha çalışmaları için uygun bir yöntem olduğunu
göstermektedir.
Kullandığımız yöntemlerle elde edilen tüm verilerin farklı, ama genel olarak paralel
olduğu görülmüştür. Değerlerdeki farklılıklar, yöntemlerin dayanağı olan çalışma
prensiplerinden kaynaklandığı, literatür çalışmasına dayanarak yorumlanmıştır. Benzotriazolün,
pirinç-118 örneğini, bileşiminde bulunan yüksek bakır yüzdesinden dolayı, pirinç-MM55
örneğine göre daha iyi korozyona karşı koruduğu kullanılan tüm yöntemlerle ispatlanmıştır.
In this work, low carbon steel that is commonly used in navigation sector and brass
alloys that are commercially known as MM55 and Nikelyum-118 are studied in the artificial
seawater environment. The corrosion behaviours of these metals are examined by corrosion
measuring methods such as Tafel Polarization (TP), Lineer Polarization (LP), Harmonic
Analysis (HA) and Dynamic Electrochemical Impedance Spectroscopy (DEIS). The results that
are obtained by different methods and the relation among the used methods are searched.
Benzotriazole (BTA) compound has been used as an inhibitor successfully in copper alloys.
However in this work the inhibition efficiency of MM55 and Nikelyum-118 investigated first
time.
It was determined that by using four different methods that our samples are better
protected against the corrosion with the increase of the quantity of the inhibitor. In this work
Dynamic Electrochemical Impedance Spectroscopy (DEIS) method was also used for the first
time in the systems with inhibitor. Thanks to this method the question ‘When and how does
inhibitor affect completely on the sample?’ that is important in corrosion studies is answered.
By the help of a test that takes almost five minutes with Harmonic Analysis (HA)
method, some information about corrosion speed can be obtained easily. It is seen that the data
that obtained in a short time are parallel with the data that are obtained by using the other
methods. This indicates that Harmonic Analysis method is an appropriate method for industrial
studies.
It is seen that all the data, which are obtained by the methods we used, are different but
generally parallel with each other. It is thought according to literature work that differences in
values are because of the study principals that are the base of methods. It is proved with all
methods that benzotriazole protects brass-118 sample better than brass-MM55 because of its
high copper rate in its compound.
2021-03-10
2021-03-10
2008
2008-06
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/1989
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3452
2022-06-23T00:00:21Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Biyolojik aktif ve ilaç öncüsü olan bazı tiyazol türevlerinin sentezi yapı-etki ilişkilerinin deneysel ve teorik incelenmesi
Duran, Murat
Kınacı, Gülcan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
2-Amino-4-Phenyl Thiazole
PKa
Tautomer
QSAR
PM5
Bu çalışmada, baz 2-amino-4-fenil tiyazol ve türevlerinin sentezi gerçekle tirilmi ve biyolojik aktifli i etkileyen asitlik sabitleri (pKa) ve tautomerik denge sabitleri (KT) gibi tan t c fiziksel parametreler, deneysel ve teorik olarak saptanm t r. Deneysel ve bilgisayar hesaplamalar ile bulunan fiziksel parametreler kullan larak yap -etki ili kilerinin ayd nlat lmas na çal lm t r. Sentezlenen maddelerin tautomerik yap lar göz önüne al narak, asitlik sabitleri spektrofotometrik olarak saptanmıştır. Tautomerik olarak amino yap s n n bask n oldu u görülmü tür.
Ayr ca, teorik olarak hesaplanan parametreler ile deneysel veriler arasındaki korelasyon ara t r lm ve kabul edilebilecek düzeyde uyum gözlenmiştir.
In this study the synthesis of some 2-amino-4-phenyl thiazole derivatives and
determination of some specific physical properties such as acidity constants (pKa) and
tautomeric equilibrium constants (KT) were investigated experimentally and
theoretically. These obtained results were used in QSAR (Quantitative Structure
Activity Relationship) studies. An acceptable correlation between experimental and
theoretically data was obtained. The amino form found to be predominant generally in
tautomeric equilibria.
2022-06-22
2022-06-22
2006
2006
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3452
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3435
2022-06-22T00:00:26Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
1-N-(o-, m- ve p-metilfeniliminometil)-2-naftol'ün doğal zeolit katalizörlüğünde elektrofilik aromatik iyot sübstitüsyonu
Gündüz, Murat
Bilgiç, Sevim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bu çalışmada 2-hidroksi-1-Naftaldehit (10) ve sübstitüe olmamış anilin ve (o-, m- ve p-CH3) anilinlerden hazırlanan Schiff bazları (1,2,3,4) iyot sübstitüe Schiff bazlarını sentezlemek amacıyla doğal zeolit klinoptilolit ve ayrıca sentetik zeolit 5A katalizörlüğünde iyot ile reaksiyona sokulmuştur. Reaksiyon karışımı toluen içerisinde 100oC’de refluks edilmiş ve reaksiyon İTK kontrolü yapılarak gerçekleştirilmiştir.
OHCHNR(1) R=H(2) R=o-CH3(3) R=m-CH3(4) R=p-CH3
Reaksiyon 24 saat sonra durdurulmuş ve ürünler (5,6,7,8,9) preparatif İTK ile izole edilmiş ve etanol üzerinden kristallendirilmiştir. Reaksiyon ortamının pH’ı yaklaşık 5.0-5.5 olarak belirlenmiştir.
OHCHN(5) R1=H, R2=p-I (6) R1=o-CH3 , R2=p-I (7) R1=m-CH3 , R2=p-I (8) R1=m-CH3 , R2=o-I (9) R1=p-CH3, R2=o-IR1R2
İzole edilen ürünlerin yapıları, IR, UV, 1H-NMR ,13C-NMR, Kütle Spektroskopisi ve Elementel Analiz ile tayin edilmiştir. Reaksiyon koşullarında iyot, naftolik Schiff bazlarının (1,2,3,4) fenil halkasına sübstitüe olmuştur. Teorik hesaplama sonuçları da deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır.
In this work the Schiff bases prepared from 2-hydroxy-1-naphtaldehyde (10) and unsubstituted aniline and o-, m-, p-,CH3 anilines are reacted with iodine in the catalysis of clinoptilolite (natural zeolite) and the zeolite 5A (synthetic zeolite) in order to synthesize (1,2,3,4) iodine substituted Schiff bases. The reaction mixture is refluxed at 100°C in tolene and controlled by TLC. The reaction was stopped after 24 hours. The reaction medium pH was 5.0-5.5. The products (5,6,7,8,9) are isolated after several preparative TLC purifications and crystallization from ethanol. OHCHNR(1) R=H(2) R=o-CH3(3) R=m-CH3(4) R=p-CH3
The isolated products structures are determined by IR, UV, 1H-NMR, 13C-NMR and Mass spectroscopy and chemical analysis. Under our reaction conditions it’s found that the iodine is substituted to the phenyl ring of the naphtholic Schiff bases. Theoritical calculation results were compared with the experimental results. OHCHN(5) R1=H, R2=p-I (6) R1=o-CH3 , R2=p-I (7) R1=m-CH3 , R2=p-I (8) R1=m-CH3 , R2=o-I (9) R1=p-CH3, R2=o-IR1R2
2022-06-21
2022-06-21
2006
2006
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3435
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3436
2022-06-22T00:00:30Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni iminooksim türevlerinin ve kompleks yapılarının aydınlatılması
Çolak, Alper Tolga
İrez, Gazi
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
İminooksim
Kompleks
Schiff Bazı
Oksim
2-aminobenzilaminin absolü alkoldeki çözeltisi ile 2,3-bütandionmonooksim,
isonitrosopropiyofenon ve benzil bileşiklerinin absolü alkoldeki çözeltisi karıştırılıp geri
soğutucu altında 6-8 saat karıştırılması sonucu elde edilen 3-(2-
Aminobenzilimino)bütan-2-onoksim (HL1), 1-(2-Aminobenzilimino)-1-fenil-propan-2-
onoksim (HL2), 2,2’-Difenil-1,2,3,4,1’2’3’4’-oktahidro-[2,2’]bikinazolinil (L3)
ligandları ile bunların Ni(II), Co(II), Cu(II), Zn(II) kompleksleri elde edilmiş ve yapıları
spektroskopik ve analitik metodlarla aydınlatılmıştır.
3-(2-Aminobenzylimino)butan-2-one oxime (HL1), 1-(2-Aminobenzylimino)-
1-phenyl-propane-2-one oxime (HL2), 2,2’-Diphenyl-1,2,3,4,1’2’3’4’-pctahydro-
[2,2’]bikinazolynyl (L3) and their complexes Ni(II), Co(II), Cu(II) and Zn(II) metals
have been synthesized. Their structures have been characterized by using various
spectroscopic and analytical methods.
2022-06-21
2022-06-21
2006
2006
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/3436
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3913
2022-07-28T00:00:27Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı oksadiazol ve tiyadiazol türevlerinde kimyasal aktivitenin kuantum mekaniksel yöntemlerle incelenmesi
Bahar, Saadet
Caner, Necmettin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bu çalışmada çeşitli substitue okzadiazoller ve substitue tiyadiazollerin
kararlılıkları kuantum mekaniksel yöntemlerle incelenmiş olup, seçilen substituentlerin
ana moleküllerin çeşitli konumlarına yerleşmesi durumunda molekülün temel
termodinamik özelliklerindeki değerler karşılaştırılmıştır.
Ayrıca seçilen substitue tiyadiazol türevlerinin dihedral açılarının farklılaşması
ile elde edilen farklı konformasyonlarının moleküllerin kararlılıklarına etkisi
incelenerek karşılaştırmalar yapılmıştır.
In this study the relative stabilities of some substituated oxadiazoles and
thiadiazoles were investigated by quantum mechanical methods and the changes in the
fundamental thermodynamic properties when locating some selected substituents into
different positions on the main molecules were discussed.
Furthermore the effects of different conformations which were obtained by
changing dihedral angles between definite atoms on the stabilities of the molecules in
the selected thiadiazole derivatives were investigated.
2022-07-27
2022-07-27
2006
2006
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3913
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3466
2022-06-23T00:00:45Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
2-benzoksazolinon ve 2-benzotiyazolinon türevleri üzerine kuantum kimyasal çalışmalar
Hamarat, Selin
Demir, Temir Ali
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Bu çalısmada analjezik özellik gösteren bazı 2-Benzoksazolinon ve 2-
Benzotiyazolinon türevlerinin fizikokimyasal özellikleri teorik olarak incelenmistir.
Elde edilen veriler, deneysel olarak hesaplanmıs aktivite degerleriyle karsılastırılmıs ve
uyumu incelenmistir.
Moleküllerin fizikokimyasal verileri Hf, S ve Gf degerleri, HOMO ve LUMO
enerjileri ile nükleofillik degerleri (n) ve ayrıca atomların nüklofile karsı F(-) ve
elektrofile karsı duyarlılıkları F(+) degerleri MOPAC2002 programı ile AM1, PM3 ve
PM5 semiempirik yöntemleri kullanılarak hesaplanmıstır.
Çalısmamızda incelenen bilesikler için elde edilen sonuçlara göre, teorik
hesaplamalar yoluyla, analjezik aktiviteye sahip oldugu bilinen bilesikler ve
türevlerinin aktivite degerleri arasında yorum yapılabilecegi sonucuna varılmıstır.
In this work physicochemical properties of some analgesic active compounds 2-
benzoxazolinone derivatives were computed by using semiempirical methods. The
results of the theorical calculations were compared with the experimental analgesic
activities.
According to the results, we can bring a conclusion that theorical calculations
give an opinion in analgesic activities which were obtained from experimental methods.
2022-06-22
2022-06-22
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3466
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2105
2021-03-12T01:01:25Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Sentezlenmiş bazı ilaç etken moleküllerinin asitlik sabitlerinin teorik olarak incelenmesi
Turhan, Zeynep Şilan
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Organik Kimya
Asitlik Sabitleri
Asetik Asit
İndolasetik Asit
İlaç Maddeleri
Bu çalısmada molekül 1 ( ketoprofen = NSAI ilaç etken molekülü ) ve molekül 2
( etodolak = NSAI ilaç etken molekülü) ilaç etken maddelerinin teorik olarak PA (proton
affinitesi ) ve pKa ( asitlik sabitleri )’larının bulunması amaçlanmıstır.
Sentezlenmis bazı ilaç etken moleküllerinin veri hesaplamalarında CACHE 6.1
paket programı kullanılmıstır. Bu çalısmada AM1, PM3, PM5 ve MNDO yöntemleri
kullanılmıstır. Yapılan gaz ve sıvı fazı çalısmalarında sentezlenmis bazı ilaç etken
moleküllerinin nötr, olası proton alma ve proton verme modellerinin termodinamik
hesapları yapılmıstır.
Moleküllerin asitlik – bazlıkları ve nükleofilik – elektrofilik karakterleri ile
aktiviteleri, girdiği reaksiyon tipleri arasında çok yakın bir iliski olduğu için için sözü
edilen fiziksel parametre ve analitik sabitlerinin teorik incelemesinin önemli olduğu
inancıyla çalısılan moleküller detaylı bir sekilde incelenmistir.
Kullanılan yöntemler ile elde edilen proton affinite, nükleofiliklik ve asitlik
sabitleri değerleri arasındaki paralellik elde edilen sonuçların güvenli olduğunu
göstermistir.
In the present study, it was intended to determine the theoretical values of PA
(proton affinity ) and pKa values ( acidity contants ) of molecule 1 ( ketoprofen = drug
molecules of NSAI ) and molecule 2 ( etodolac = drug molecules of NSAI ) which are
active materials of the formerly mentioned drugs, to elucidate the activity pattern.
CACHE 6.1 packet program has been used through out this study. The bases sets
of AM1, PM3, PM5 and MNDO have been used. The gas and liquid phase calculation
were performed, to determine the thermodynamic parameters of the neutral, cationic
and anionic models of two above mentioned molecules.
Since there exists a very close relation between acidic – basic character of
molecule and the type of reaction in which it takes place we have attempted to evaluate
the calculated physical and thermodynamic parameter as well as the acidity constats to
suggest a beter synthetic pathway to increase the yield and the acitivity of studied
compounds.
2021-03-11
2021-03-11
2007
2007
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2105
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3695
2022-07-19T00:00:43Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı sübstitüe piridin türevlerinin asitlik ve bazlık davranışlarının teorik olarak incelenmesi
Lafcı, Metin
Özöğüt, Devrim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü
Molekül
Baz
Bu çalışmada bazı piridin türevlerinin termodinamik özellikleri MOPAC2002 programında AM1, PM3 ve PM5 yarı deneysel yöntemleri ile hesaplanmıştır. Deneysel veriler ile teorik veriler arasındaki uyum değerlendirilmiştir.
Çalısılan moleküllerin yarı deneysel yöntemler ile teorik olarak hesaplanan asitlik sabitleri ( pKa), proton ilgileri ( PA ), sübstitüent sabitleri (δ) ve nükleofillikleri (n) ile deneysel olarak bulunmuş asitlik sabitleri ve sübstitüent sabitleri arasında bir uyum olduğu gözlenmiştir.
Teorik hesaplamalarda, PM5 yöntemi ile hesaplanan sonuçların, deneysel sonuçlara daha uygun olduğu; yapılan hesaplamaların ise, değer olarak deneysel sonuçlara yakınlık gösterdiği görülmüştür.
In this study, thermodynamic properties of some pyridine derivatives were calculated theoreticaly by using AM1, PM3, PM5 semi-empirical methods in the program MOPAC2002.
The harmonisation between experimental and theoretical results was dicussed.
It has been observed that the parellelism between the acidity constants (pKa), proton affınities (PA), substituent constants (δ) nucleofilicilies (n) the pyridine derivatives which were calculated on the computer using semi empirical methods, acidity constants and the substituents constants which were found by experimental methods.
Theoritical calculation showed that, PM5 method gave the best fit to the experimental values and PM5 method gave nearest result to the experimental values.
2022-07-18
2022-07-18
2006
2006
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3695
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3942
2022-07-29T00:00:47Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Polianilin ve poli(2-iyodoanilin) çift kaplaması ile polianilin ve poli(2-toluidin) çift kaplamasının korozyon performansları
Özdemir, Derya
Bereket, Gözen
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Çift Tabaka Kaplamaları
Elektropolimerizasyon
Korozyon
Paslanmaz Çelik
Polianilin
Multilayer Coatings
Electropolymerization
Corrosion
Stainless Steel
Polyaniline
Multilayered coatings, consisting of combinations of the polyaniline (PANi) and
poly(2-iodoaniline) (PIANi) and polyaniline (PANi), poly(2-toluidine) (PT) were
deposited by cyclic potential sweeping on to 316-stainless steel (SS). Scanning electron
microscopy (SEM) was used for microstructural analysis of the polymer films.
Potentiodynamic polarization technique and electrochemical impedance spectroscopy
(EIS) were used to asses the ability of these multilayer to provide effective barriers to
corrosion in 0.5 M hydrochloric acid (HCl). Polymer bilayers exhibit excellent anti corrosive properties on SS in HCl solution. Comparision of the corrosion performance
of PANi/PIANi and PIANi/PANi bilayers showed that the PANi/PIANi multilayer
coating could provide much better protection than PIANi/PANi multilayers. Both of the
multilayer coatings are acting as physical and chemical diffusion barriers in providing
corrosion protection. EIS measurements show that every bilayer gives protection
efficiency of greater than 80% after 11 days of immersion in corrosive test solution. It
was found that PANi/PT and PT/PANi coatings are able to provide an effective anodic
protection. EIS results showed that every coating gives protection efficiency of about
80% after 262 h of immersion in HCl solution.
Bu çalışmada, 316-paslanmaz çelik (PÇ) yüzeyine tetra-n bütilamonyumperklorat ve perklorikasit/asetonitril çözeltisi kullanılarak dönüşümlü
voltametrik yöntemle iki farklı ikili iletken polimer çift tabaka kaplamaları yapıldı.
Birinci çift tabaka, polianilin (PANi) filmi üzerine poliiyodoanilin (PIANi)
PANi/PIANi ve ikinci çift tabaka poliiyodoanilin (PIANi) filmi üzerine polianilin
(PANi) PIANi/PANi biriktirilerek elde edildi. Diğer ikili iletken polimer için birinci
çift tabaka, polianilin (PANi) filmi üzerine poli(2-toluidin) (PT) PANi/PT ve ikinci çift
tabaka PT üzerine PANi filmleri PT/PANi biriktirilerek elde edildi. Çift kaplamaların
yüzey yapıları SEM ile aydınlatıldı. Sentezlenen her iki ikili iletken polimer çift
kaplamaların paslanmaz çeliği korozyondan koruma etkinlikleri 0,5 M HCl içerisinde
potansiyodinamik polarizasyon eğrileri ve elektrokimyasal impedans spektroskopisi
(EIS) yöntemleri kullanılarak incelendi. PANi/PIANi ve PIANi/PANi çift
kaplamalarının paslanmaz çeliği anodik olarak korudukları ancak zamanla PANi/PIANi
çift kaplamasının anodik koruma etkisinin arttığı, PIANi/PANi kaplamasının ise bariyer
etkisi göstererek koruma etkisinin arttığı saptanmıştır. Her iki çift kaplamanın 11
günlük korozif ortamda bekleme sonunda bile %80’nin üzerinde koruma etkinliği
gösterdikleri ancak PANi/PIANi kaplamasının özellikle 11 gün bekleme süresi sonunda
PIANi/PANi kaplamasına göre paslanmaz çeliği korozyona karşı korumasının daha
etkin olduğu saptanmıştır. PANi/PT ve PT/PANi çift kaplamalarının çeliği korozyona
karşı sadece anodik koruma özelliği gösterdikleri bulunmuştur. 262 saat bekleme süresi
sonunda her iki filmin anodik koruma etkilerinin sürdüğü saptanmıştır.
2022-07-28
2022-07-28
2008
2008
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3942
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2149
2021-03-12T01:02:00Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İlaç öncüsü bazı piridin Schiff bazlarının sentezi ve indirgenmesi
Karakurt, Özlem
Can Sakarya, Handan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Piridin Schiff Bazı
İndirgenmis Schiff Bazı
IR, 1H-NMR
13CNMR
Elementel Analiz
Bu çalısmada sübstitüe olmus 2-amino-6-metilbenzotiyazol ile piridin-2-
karbaldehit ve piridin-3-karbaldehitin toluen içindeki reaksiyonlarından Schiff bazları
(6-metil-N-(piridin-2-ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin ve 6-metil-N-(piridin-3-
ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin) sentezlenmistir.
Yine bu çalısmada, 2-amino-5,6-dimetilbenzotiyazol ve 2-amino-4-
metilbenzotiyazol ile piridin-3-karbaldehitin toluen içindeki reaksiyonlarından Schiff
bazları (5,6-dimetil-N-(piridin-3-ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin ve 4-metil-N-
(piridin-3-ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin) sentezlenmistir.
Reaksiyon kosulları referans (Vicini, P., et. al., 2003) ile aynıdır. Çözücü olarak
benzen yerine toluen kullanılmıstır.
6-metil-N-(piridin-2-ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin, 6-metil-N-(piridin-3-
ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin, 5,6-dimetil-N-(piridin-3-ilmetiliden)-1,3-
benzotiyazol-2-amin ve 4-metil-N-(piridin-3-ilmetiliden)-1,3-benzotiyazol-2-amin
yapılarının metanol içerisinde NaBH4 ile indirgenmesi sonunda ürünler (6-metil-N-
(piridin-2-ilmetil)-1,3-benzotiyazol-2-amin, 6-metil-N-(piridin-3-ilmetil)-1,3-
benzotiyazol-2-amin, 5,6-dimetil-N-(piridin-3-ilmetil)-1,3-benzotiyazol-2-amin ve 4-
metil-N-(piridin-3-ilmetil)-1,3-benzotiyazol-2-amin) sentezlenmistir.
Sentezlenen maddelerin yapıları spektroskopik metotlarla (IR, 1H-NMR, 13CNMR)
ve elementel analiz ile aydınlatılmıstır.
In this study, 2-amino-6-methylbenzothiazol reacted with pyridine-2-
carboxaldehyde and pyridine-3-carboxaldehyde in toluen to obtain Schiff bases of (6-
methyl-N-(pyridin-2-ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine and 6-methyl-N-
(pyridin-3-ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine) derivatives.
2-Amino-5,6-dimethylbenzothiazol and 2-amino-4-methylbenzothiazol reacted
with pyridine-3-carboxaldehyde in toluen to obtain Schiff bases of (5,6-dimethyl-N-
(pyridin-3-ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine and 4-methyl-N-(pyridin-3-
ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine) derivatives.
The reaction conditions were the same as Vicini, P., et. al., 2003.
The products (6-methyl-N-(pyridin-2-ylmethyl)-1,3-benzothiazol-2-amine, 6-
methyl-N-(pyridin-3-ylmethyl)-1,3-benzothiazol-2-amine, 5,6-dimethyl-N-(pyridin-3-
ylmethyl)-1,3-benzothiazol-2-amine and 4-methyl-N-(pyridin-3-ylmethyl)-1,3-
benzothiazol-2-amine) were synthesized by reduction (6-methyl-N-(pyridin-2-
ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine, 6-methyl-N-(pyridin-3-ylmethylidene)-1,3-
benzothiazol-2-amine, 5,6-dimethyl-N-(pyridin-3-ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-
amine and 4-methyl-N-(pyridin-3-ylmethylidene)-1,3-benzothiazol-2-amine) with
NaBH4 in methanol.
The structures of synthesized derivatives were determined by spectroscopic
methods (IR, 1H-NMR, 13C-NMR) and elemental analysis.
2021-03-11
2021-03-11
2008
2008
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2149
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3337
2022-06-18T00:00:29Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
İzoforon'un Alternaria alternata ile biyotransformasyonu ve biyolojik etkileri
Çelik, Turgay
Kıran, İsmail
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Alternaria Alternata
Biyolojik Aktivite
Biyoteknoloji
Biyotransformasyon
İzoforon
Bu çalışmamızda bir monoterpen olan izoforon molekülünün Alternaria
alternata fungal kültürü ile biyotransformasyonu ve oluşan metabolitlerin
antimikrobiyal etkisi incelendi.
İzoforon’un Alternaria alternata ile biyotransformasyon sonucu iki farklı mono
hidroksillenmiş metabolit ürettiği ince tabaka kromatografisi yardımıyla tespit edildi.
Metabolitler kolon kromatografisi yardımıyla saflaştırıldı ve yapıları spektroskopik
yöntemler (GC–MS, ¹H–NMR, ¹³C–NMR, HSQC ve HMBC) kullanılarak (S)-4-
hidroksi–3,5,5-trimetil-2-siklohegzen-1-on ve 3-hidroksimetil-5,5-dimetil-2-
siklohegzen-1-on olarak tanımlandı.
Elde edilen metabolitlerin disk difüzyon metodu kullanılarak antimikrobiyal
incelemeleri sonucu Acinetobacter baumanii, Escherichia coli, MRSA (metisiline
dirençli Staphylococcus aureus) ve Bacillus subtilis mikroorganizmalarına karşı
antibakteriyal etki gösterdiği tespit edildi. Minimum inhibisyon konsantrasyonu
değerleri sırasıyla M1 metaboliti için 9,4; 37,4; 37,5 ve 18,7 mg/ml, M2 metaboliti için
10,5; 21,0; 21,0 ve 21,0 mg/ml olarak belirlendi.
The aim was to investigate microbial transformation of the monoterpene,
isophorone, using the pathogenic fungi Alternaria alternata and determine the antimicrobial
activities of the metabolites.
Biotransformation of isophorone with Alternaria alternata yielded two mono
hydroxylated derivatives as detected by thin layer chromatography. The metabolites
were purified by silica gel column chromatography and their structures were identified
as (S)-4-hydroxy–3,5,5-trimethyl-2-cyclohekzen-1-one and 3-hydroxymethyl-5,5-
dimethyl-2-cyclohekzen-1-one on the basis of GC-MS, ¹H–NMR, ¹³C–NMR, HSQC
and HMBC spectra.
Antimicrobial tests using disc diffusion methods indicated that M1 and M2
showed good antibacterial activities against Acinetobacter baumanii, Escherichia coli,
MRSA (methycilline resistent Staphylococcus aureus) and Bacillus subtilis. The
Minimum Inhibition Concentrations were calculated as 9,4; 37,4; 37,5 ve 18,7 mg/ml
for M1 and 10,5; 21,0; 21,0 ve 21,0 mg/ml for M2, respectively.
2022-06-17
2022-06-17
2009
2009
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3337
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3333
2022-06-18T00:00:45Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Karışık ligantlı bakır(II) pirazin-2,3-dikarboksilat komplekslerinin sentezi, spektroskopik, termik ve yapısal özelliklerinin araştırılması
Mutlu, Aylin
Yeşilel, Okan Zafer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Pirazin-2,3-Dikarboksilik Asit
Pirazin-2,3-Dikarboksilat Kompleksleri
Bakır(II) Kompleksleri
Termik Analiz
X-Işınları
Bu çalışmada, bakır(II)’nin pirazin-2,3-dikarboksilik asit (H2pzdka) ile karışık
ligantlı sekiz kompleksi sentezlendi. Bu komplekslerin yapıları, elementel analiz, termik
analiz, manyetik duyarlık, IR ve UV-Gör. spektroskopisi ve X-ışınları tek kristal
çalışmaları ile aydınlatıldı. İkincil ligant olarak verici atomları azot olan çift dişli
etilendiamin (en), N,N′-dimetiletilendiamin (dmen), N,N,N′,N′-tetrametiletilendiamin
(tmen), 1,3-propandiamin (pen), 2,2-dimetilpropan-1,3-diamin (dmpen), 1,10-
fenantrolin (phen), 2,2′-bipiridin (bipy) ve verici atomu hem azot hem de oksijen olan
monoetanolamin (mea) kullanıldı.
[Cu(pzdka)(H2O)(en)2]·H2O (1), [Cu(pzdka)(H2O)(dmpen)2] (2),
[Cu(pzdka)(phen)2]·5,5H2O (3), [Cu2(μ-pzdka)2(H2O)2(dmen)2]·6H2O (4), [Cu2(μ-
pzdka)2(pen)2]·2H2O (5), {[Cu(μ-pzdka)(tmen)]·H2O}n (6), {[Cu(μ-pzdka)(bipy)]·H2O}n
(7) ve [Cu(μ3-pzdka)(mea)]n (8) komplekslerinde, dianyonik pirazin-2,3-dikarboksilat
ligantı dört farklı koordinasyon modu sergilemektedir. 1 ve 2 komplekslerinde,
karboksil oksijeninden tek dişli olarak Cu(II) iyonuna bağlanırken, 3 ve 4
komplekslerinde, karboksil oksijeni ve halka azotundan çift dişli olarak koordine
olmaktadır. Pzdka ligantı, 5, 6 ve 7 komplekslerinde ise karboksil oksijeni, halka azotu
ve diğer karboksil oksijeni ile üç dişli köprü ligantı olarak davranmaktadır. 8
kompleksinde ise dört dişli köprü ligantı olarak, karboksil oksijeni, halka azotu ve diğer
iki karboksil oksijenleri ile üç bakır atomuna koordine olmaktadır. Elde edilen
monomerik (1-3), dimerik (4, 5) ve polimerik (6-8) komplekslerin bozulmuş oktahedral
(1-4, 8) veya karepiramit geometrileri (5-7), çift dişli nötral ve/veya akua ligantlarının
Cu(II) iyonuna koordinasyonu ile tamamlanmaktadır.
Termik analiz eğrilerinden, komplekslerin genelde üç basamakta bozunduğu
gözlendi. İlk bozunma basamağında, su moleküllerinin endotermik olarak uzaklaştığı
belirlendi. Bu basamağı ligantların kısmen veya tamamen bozunması izledi. Daha
sonraki aşamada ise kalan organik madde ekzotermik olarak yandı. Komplekslerdeki
son bozunma ürününün ise bakır oksit olduğu belirlendi.
In this study, eight mixed ligand complexes of Cu(II) with pyrazine-2,3-
dicarboxylic acid (H2pzdka) have been synthesized and characterized by using
elemental analyses, magnetic susceptibilities, IR and UV-Vis. spectroscopy and single
crystal X-ray diffraction techniques. Thermal behaviours of the complexes were
simultaneously determined by thermal analysis techniques (TG, DTG and DTA). As a
secondary ligand, bidentate manner ethylendiamine (en), N,N′-dimethylethylendiamine
(dmen), N,N,N′,N′-tetramethylethylendiamine (tmen), 1,3-propanediamine (pen), 2,2-
dimethylpropane-1,3-diamine (dmpen), 1,10-phenanthroline (phen), 2,2′-bipyridine
(bipy) ligands which have N donor atom and monoethanolamine (mea) which has both
N and O donor atoms have been chosed in the sytheses of the complexes.
In the synthesized complexes, the formula of complexes as found as
[Cu(pzdka)(H2O)(en)2]·H2O (1), [Cu(pzdka)(H2O)(dmpen)2] (2),
[Cu(pzdka)(phen)2]·5,5·H2O (3), [Cu2(μ-pzdka)2(H2O)2(dmen)2]·6·H2O (4), {[Cu(μ-
pzdka)(pen)]·H2O}2 (5), {[Cu(μ-pzdka)(tmen)]·H2O}n (6), {[Cu(μ-pzdka)(bipy)]·H2O}n
(7) and [Cu(μ3-pzdka)(mea)]n (8) and the pyrazine-2,3-dicarboxylate ligand exhibit four
different coordination modes, monodentate, bidentate, tridentate-μ2 and tetradentate-μ3.
Pzdka is coordinated to Cu atom with its oxygen atom of carboxylate group as a
monodentate in the 1 and 2 complexes and with the nitrogen atom of pyrazine ring and
oxygen atom of carboxylate group as a bidentate manner in the 3 and 4 complexes. In
complexes 5, 6 and 7, pzdka ligand is coordinated through nitrogen atom of pyrazine
ring, oxygen atom of carboxylate group and symmetry related oxygen atom of other
carboxylate group as a tridentate bridge. In the complex 8, pzdka ligand acts as a
tetradentate bridge by nitrogen atom of pyrazine ring, oxygen atom of carboxylate
group and symmetry related two oxygen atoms of other carboxylate group. Distorted
octahedral (1-4, 8) and distorted square pyramidal geometries (5-7) are completed with
two nitrogen atoms (N and O for mea) of bidentate neutral ligands and these complexes
exhibit mononuclear, dinuclear and polynuclear structures.
The thermal analysis curves of the complexes exhibit three decomposition
stages. The first endothermic stage corresponds to the loss of the water molecules. The
following stages are related to the partly or completely release of ligands. In the
exothermic last stages, remaining organic part was abruptly burnt. The final
decomposition products are CuO.
2022-06-17
2022-06-17
2009
2009
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3333
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2901
2022-03-11T01:00:16Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Teorik hesaplamalara örnekler, nötür ve yüklü pirol oligomerlerin UV/vis soğurma Spektralarını hesaplayarak, Polipiroldeki Doping işleminin teorik olarak modellenmesi
Okur, Şerife
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Pirol Oligomerleri
Polipirol
Doping
UV-Spektra
Zaman-Bağımlı Yoğunluk Fonksiyonel Teori TDDFT
Pyrrole Oligomers
Polypyrrole
Doping
UV-Spectra
Time-Dependent Density Functional Theory TDDFT
Polarons
Bipolarons
N-halamine compounds which are very useful on biocidal materials were investigated in the first part of the thesis. There are three N-Cl bonds available in cyclic N-halamine compounds: imide, amide, and amine bonds respectively. The stabilities toward the release of free halogen have been experimentally shown to decrease in order of amine > amide > imide. This generalization has been tested theoretically at the level of the B3LYP/6-31+G(d) by using CPCM aqueous salvation model. Excellent agreement was observed between theoretical and experimental results. It was also investigated that the imide and amide N-halamine bonds stabilities on hydantoin rings. Changes in absorption spectra during doping of OPs were investigated with TDDFT on optimized structures of neutral, singly, and doubly charged OPs up to 24 rings in second part the most important part of the thesis. In the absence of counterions, defects are delocalized. Counterions however found to the induce localization. For dications two polarons on the same chain are preferred over a bipolaron. Intragap absorptions arise in charged species, no matter whether defects are localized or delocalized. Cations and dications give rise to two sub-band transitions. The cation peaks have lower energies than those of dications. For very long oligomers, the second sub-band absorption vanishes and a third one appears at higher energy. Theoretical UVspectra for cations and dications of short oligomers (6-8 rings) match experimental
viii
spectra of polypyrrole at low and at high doping levels, respectively. The error in the th
Tezin ilk bölümünde biyolojik ajan olarak çok yararlı olan N-haloamin bileşikleri teorik olarak incelenmiştir. Siklik N-haloamin bileşiklerinde elde edilebilen üç tür N-Cl vardır: imid, amide ve amine. Halojenin serbest bırakılmasına göre kararlılık sıralaması amin>amid>imid şeklinde azaldığı deneysel olarak gösterilmiştir. Bu sıralama B3LYP/6-31+G(d) seviyede, sulu çözelti modeli CPCM ile teorik olarak test edilmiştir. Deneysel vet teorik sonuçlar arasında mükemmel bir uyum gözlenmiştir. Ayrıca, hidantoin halkaları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Đkinci bölüm tezin en önemli parçasıdır ve 24 halkaya kadar olan nötür, 1+ ve 2+ yüklü PO’in optimize edilmiş yapıları üzerinde zaman-bağımlı yoğunluk fonksiyonel teori (TDDFT) ile doping boyunca soğurma spektralarındaki değişim araştırılmıştır. Karşıt iyon yokluğunda defoların delokalize olduğu ve karşıt iyonların ilavesiyle lokalizasyonu artırdığı belirlenmiştir. Dikatyonlar için, aynı zincir üzerinde iki polaron şeklinde bulunma, bipolaron şeklinde bulunmaya tercih edilmektedir. Boşluklar arası soğurma, defoların lokalleşmiş ya da lokalleşmemiş olmasına bakmaksızın, yüklü türlerde ortaya çıkmaktadır. Katyon ve dikatyonlar iki alt-bant geçişi verirler. Katyon pikleri dikatyonlardan daha düşük enerjiye sahiptir. Katyonların ilk uyarılma enerjileri ikinci uyarılma enerjilerinden daha düşük salınım kuvvetlerine sahiptir. Dikatyonlar için, ikinci pik birinciden daha zayıftır. Çok uzun oligomerlerde ikinci alt-bant geçişi
vi
ortadan kaybolmakta ve daha yüksek enerjide üçüncü bir geçiş ortaya çıkmaktadır. Kısa oligomerlerin (6-8 halkalı) katyon ve dikatyonları için teorik UV-spektrası PP’ün sırasıyla düşük ve yüksek doping seviyelerde deneysel spektra ile benzerdir. Teorik sonuçlardaki hata yaklaşık 0,4 eV’dir.
2022-03-10
2022-03-10
2008-12
2008-12
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/2901
eng
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2187
2021-03-19T01:00:58Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Organik azid ve alkinlerin halkalı katılma reaksiyonları yolu ile 1,2,3-Triazol Polimerlerinin sentezi ve Karakterizasyonu
Hancı, Süreyya
Öğretir, Cemil
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Triazol-Polimerler
Çapraz Bağlanma
Uçbağlanma
Jel sızdırma kromotagrafisi
Crosslinking Endcapping
Gel Permeation
Chromatography
Bu çalışmada ondört adet ticari olarak mevcut poli alkoller GPC, NMR spektroskopi ve elementel analiz yöntemleri ile karakterize edildi. Bu alkollerden ilgili tosilatlar, nitrat esterler, mesilatlar, alkinler ve azidler hazırlanmış ve tüm bu türevler karakterize edilmiştir. Benzer şekilde alkin monomerler ve azidler de hazırlanmıştır. Đki, üç ve dört fonksiyonel gruplu alkinler ve azidler herhangi bir ağır metal katalisti kullanmaksızın, triazol merkezli polimerleri hazırlamak amacıyla, ılıman şartlarda 1,3dipolar katılma reaksiyonları yolu ile birleştirilmişlerdir.
In this study, fourteen commercial polyols have been characterized by GPC, NMR spectroscopy, and elemental analysis. From these, corresponding tosylates, nitrate esters, mesylates, alkynes, and azides have been prepared and all these derivatives have been fully characterized. Alkyne and azides (functionality 2-4) were combined in 1,3dipolar cycloaddition reactions under neat conditions to prepare triazole-cured polymers, avoiding any heavy metal catalyst.
Characterization by NMR spectroscopy, elemental analysis, and gel permeation chromatography indicated some triazole polymers with the degrees of polymerization from 17 to 28 seem promising candiates for the future work.
2021-03-18
2021-03-18
2009-03
2009-03
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/2187
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3148
2022-06-14T00:01:55Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı geçiş metallerinin karışık ligantlı (2-metilimidazol ve n-metilimidazol) orotik asit komplekslerinin sentezi, spektroskopik, termik ve yapısal özelliklerinin araştırılması
Erer, Hakan
Yeşilel, Okan Zafer
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Orotik Asit
Orotat Kompleksleri
Metilimidazol Kompleksleri
Termik Analiz
X-ısınları
Bu çalısmada Mn(II), Co(II), Ni(II), Cu(II) ve Zn(II) geçis metallerinin orotik asit
(H3Or) içeren karısık ligantlı 2-metilimidazol (2-meim) ve N-metilimidazol (N-meim) 9 tane
kompleksi sentezlendi. Bu komplekslerin yapıları, elementel analiz, termik analiz, manyetik
duyarlık, IR ve UV-Gör. spektroskopisi ve X-ısınları tek kristal çalısmaları ile aydınlatıldı.
Đkincil ligant olarak verici atomu azot olan tek disli 2-metilimidazol ve N-metilimidazol
kullanıldı.
Sentezlenen mer-[Mn(μ-HOr)(H2O)(2-meim)2]n (1), mer-[Co(HOr)(H2O)2(2-meim)2]
(2), mer-[Ni(HOr)(H2O)2(2-meim)2] (3), [Cu(HOr)(H2O)2(2-meim)] (4), [Zn(HOr)(H2O)2(2-
meim)] (5), [Mn2(HOr)2(H2O)6]n (6), [Co(HOr)(H2O)2(N-meim)2]3·H2O (7),
[Ni(HOr)(H2O)2(N-meim)2] (8) ve [Zn(HOr)(H2O)(N-meim)2] (9) komplekslerinde,
dianyonik orotat ligantının üç farklı koordinasyon modu sergilediği belirlendi. Orotat
ligantının 2, 3, 4, 5, 7, 8 ve 9 komplekslerinde, karboksil oksijeni ve pirimidin azotundan çift
disli, 1 kompleksinde ise karboksil oksijeni, halka azotu ve karbonil oksijeninden üç disli
olarak metal atomlarına koordine olduğu gözlendi. Orotat ligantı, 6 kompleksinde iki ayrı
karboksil grubuna ait oksijenleri, halka azotu ve karbonil oksijeni ile dört disli köprü ligantı
olarak davrandığı belirlendi. 2-5 ve 7-9 komplekslerin monomerik, 1 ve 6 komplekslerin ise
polimerik olduğu belirlendi. 1-3 ve 6-8 komplekslerinin bozulmus oktahedral, 5 ve 9
komplekslerinin üçgen çiftpiramit, 4 kompleksinin karepiramit geometrileri, tek disli nötral
ve/veya akua ligantlarının metal atomlarına koordinasyonu ile tamamladığı gözlendi.
Termik analiz eğrilerinden, komplekslerin genelde üç veya dört basamakta bozunduğu
gözlendi. Đlk bozunma basamağında, su moleküllerinin endotermik olarak uzaklastığı
belirlendi. Bu basamağı ligantların kısmen veya tamamen bozunması izledi. Daha sonraki
asamada ise kalan organik maddenin ekzotermik olarak yandığı görüldü. Komplekslerdeki
son bozunma ürününün ise metal oksit olduğu belirlendi.
In this study, 9 mixed ligand complexes 2-methylimidazole (2-meim) and Nmethylimidazole
(N-meim) of Mn(II), Co(II), Ni(II), Cu(II) and Zn(II) transition metal ions
with orotic acid (H3Or) have been synthesized. The structural and spectroscopic properties of
synthesized complexes were characterized by using elemental analyses, magnetic
susceptibilities, IR and UV-Vis. spectroscopy and single crystal X-ray diffraction techniques.
Thermal behaviours of the complexes were determined by simultaneously thermal analysis
techniques (TG, DTG and DTA). As a secondary ligand, monodentate 2-methylimidazole and
N-methylimidazole ligands which have N donor atom has been chosen in the syntheses of the
complexes.
In the synthesized complexes, the formula of complexes as found as mer-[Mn(μ-
HOr)(H2O)(2-meim)2]n (1), mer-[Co(HOr)(H2O)2(2-meim)2] (2), mer-[Ni(HOr)(H2O)2(2-
meim)2] (3), [Cu(HOr)(H2O)2(2-meim)] (4), [Zn(HOr)(H2O)2(2-meim)] (5),
[Mn2(HOr)2(H2O)6]n (6), [Co(HOr)(H2O)2(N-meim)2]3·H2O (7), [Ni(HOr)(H2O)2(N-meim)2]
(8), [Zn(HOr)(H2O)(N-meim)2] (9) and the dianionic orotate ligand exhibits three different
coordination modes, bidentate, tridentate-μ2 and tetradentate-μ3. Orotate is coordinated to
metal atom with the nitrogen atom of pyrimidine ring and oxygen atom of carboxylate group
as a bidentate manner in the 2, 3, 4, 5, 7, 8 and 9 complexes. In 1, orotate ligand is
coordinated through nitrogen atom of pyrimidine ring, oxygen atom of carboxylate group and
oxygen atom of carbonyl group as a tridentate bridge. In 6, orotate ligand is coordinated
through nitrogen atom of pyrimidine ring, two diverse oxygen atoms from carboxylate groups
and oxygen atom of carbonyl group as a tetradentate bridge. Distorted octahedral (1-3 and 6-
8), trigonal bipyramidal (5, 9) and square pyramidal (4) geometries of the complexes are
completed with nitrogen atoms of monodentate neutral ligands and/or aqua ligands. These
complexes exhibit mononuclear and polynuclear structures.
The thermal analysis curves of the complexes exhibit three or four decomposition
stages. The first endothermic stage corresponds to the loss of the water molecules. The
following stages are related to the partly or completely release of ligands. In the exothermic
last stages, remaining organic part was abruptly burnt. The final decomposition products are
corresponding metal oxides.
2022-06-13
2022-06-13
2009
2009
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3148
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2178
2021-03-19T01:01:07Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Uyarıya duyarlı yüzeye sahip polistiren latekslerin sentez ve karakterizasyonu
Bütün, Sultan
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Dispersiyon polimerizasyonu
Diblok kopolimer
Isı
PH
Tuz-duyarlı PS lateksler
Bu tez kapsamında, yeni tip diblok kopolimer stabilizörlerin sentezi ve yüzeyi çoklu çevresel etkilere (pH, sıcaklık ve elektrolit konsantrasyonu gibi) duyarlı polistiren (PS) lateks partiküllerinin sentezinde kullanımları üzerine çalışmalar gerçekleştirilmiştir. İlk olarak, yeni tip bir stabilizör poli[2-(diizopropilamino)etil metakrilat]-b-poli[2-(N-morfolino)etil metakrilat] diblok kopolimeri, PDPA-bPMEMA, grup transfer polimerizasyonu (GTP) kimyası ile sentezlenmiştir. İkinci olarak, sentezlenen PDPA-b-PMEMA diblok kopolimerlerin stirenin alkolik ortam dispersiyon polimerizasyonunda stabilizör etkinlikleri denenmiş ve hemen hemen tekdüze partikül ebat dağılımlı (monodispers) PS latekslerin sentezi başarıyla gerçekleştirilmiştir. Lateks ebatları ve ebat dağılımları üzerine, stabilizör mol ağırlığı (Mn), dağıtıcı faz alkol tipi, alkolde su oranı, stabilizör miktarı ve başlatıcı miktarı değişiminin etkileri sistematik olarak araştırılmıştır. Stabilizörün mol ağırlığında ve(ya) başlatıcı miktarında yapılan artış PS lateks ebadında doğru orantılı bir artışa neden olurken, stabilizör miktarı, dağıtıcı faz alkol polaritesi (C1-C4 alkolleri) ve alkolde su oranı artışına bağlı olarak lateks ebadında ters orantılı bir değişim gözlenmiştir.
Son olarak, PDPA-b-PMEMA diblok kopolimer stabilizörü üzerinden duyarlılığı sağlanan PS lateksin çevresel etkilere duyarlılıkları incelenmiş ve bu lateksler UV-vis spektrofotometre, DLS, fotomikroskop ve zetapotansiyometre kullanılarak karakterize edilmiştir. PS lateks dispersiyonlarının aynı anda sıcaklık, pH ve elektrolit konsantrasyonu gibi üç farklı çevresel etkiye birden tersinir olarak çökme-dağılma davranışlarıyla duyarlılık gösterdikleri ortaya konmuştur. PS lateks dispersiyonlarının sıcaklık, pH ve tuz konsantrasyonu değişimi ile faz ayrımının oluşmaya başladığı kritik değerlerler belirlenmiştir. Literatürde henüz yüzeyi üç etkiye birden duyarlı lateksler ile ilgili bir çalışma yer almadığından bu çalışma çoklu etkiye duyarlılığı ile önem arzetmektedir. Sentezlenen çevresel etkilere duyarlı yüzeye sahip latekslerin geniş bir uygulama potansiyeli doğuracağı kanaatindeyiz.
In this study, a series of novel diblock copolymer stabilizers has been successfully synthesized and used as novel dispersants in the synthesis of polystyrene (PS) latexes having stimuli-responsive surfaces. First, as novel stabilizer, poly[2-(diisopropylamino)ethyl methacrylate]-b-poly[2-(N-morpholino)ethyl methacrylate] diblock copolymer, PDPA-bPMEMA, has been synthesized via group transfer polymerization (GTP) chemistry. Second, the stabilizing effect of the PDPA-b-PMEMA diblock copolymers has been investigated in the dispersion polymerization of styrene in alcoholic media. It has been observed that the resulting PS latexes had monodispers particle size distributions. In order to determine the effect of the variation of the different parameters on the sizes and the size distributions of the PS latexes, molecular weights of the stabilizers (Mn), the alcohol type, , the amount of water in alcohol, the amount of stabilizer and the amount of initiator have been varried systematically. It has been determined that an increase on both the Mn of the stabilizer and the amount of the initiator caused proportional change on the PS latex diameters. On the other hand, an increase on the amount of the stabilizer, the polarity of alcohol (C4-C1 alcohols) and water content of the alcohol caused inverse proportional change on the PS latex diameters.
Finally, the multi-stimuli-responsive behaviors of the resulting PDPA-b-PMEMA diblock copolymer stabilized PS latexes have been investigated by using UV-vis spectrophotometer, DLS, photomicroscope and zeta potentiometer. It has been concluded that the resulting PS latexes had pH-, salt-, and thermo-responsive nature in aqueous media. PS latexes can be flocculated or redispersed easily by changing above parameters. Such phase separation occurred reversibly in aqueous media. The critical phase separation values (critical pH, salt concentration, temperature) were determined by UV-vis spectrophotometric and DLS measurements. As far as we know, there is no report in the literature about PS latexes having multi-responsive surface. Our PS latexes have novelty due to responsiveness to three different changes on environment. We believe that these stimuli responsive PS latexes will have great interest and potentials for various applications such as flocculants.
2021-03-18
2021-03-18
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/2178
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3760
2022-07-22T00:00:32Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Atom transfer radikal polimerizasyonu ile glisidil metakrilat bazlı ABA tipi triblok kopolimerlerin sentez ve karakterizasyonu
Yorulmaz, Esma
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Atrp
Aba Triblok Kopolimer
ABA Triblock Copolymer
Poli[metil metakrilat]-blok-poli[glisidil metakrilat]-blok-poli[metil metakrilat]
(PMMA-b-PGMA-b-PMMA) triblok kopolimeri atom transfer radikal polimerizasyonu
(ATRP) ile başarılı bir şekilde sentezlenmiştir.
ATRP ile PMMA-PGMA-PMMA triblok kopolimer sentezi için bakır bromür bipiridin (CuBr/bpy) katalizör sistemi, dietil-mezo-2,5-dibromoadipat (DEDBA) başlatıcı etil
asetatta polimerleştirilmiştir. PMMA-PGMA-PMMA triblok kopolimerin bir serisi
sentezlenerek ortalama mol ağırlıkları ve moleküler ağırlık dağılımları GPC ile, triblok
kopolimerlerin komonomer bileşimleri ve polimerizasyon dereceleri 1H NMR spektroskopisi
ile belirlenmiştir.
Poly[metyhl methacrylate]-block-poly[glysidyl methacrylate]-block-poly[methyl
methacrylate] (PMMA-b-PGMA-b-PMMA) triblock copolymer was synthesized by atom
transfer radical polymerization (ATRP).
For the synthesis of PMMA-PGMA-PMMA triblock copolymer via ATRP copper
bromide-bipyridine (CuBr/bpy) catalyzst system, diethyl-meso-2,5-dibromoadipate
(DEDBA) initiator and ethyl acetate solvent were used. Molecular weight and molecular
weight distributions were determined by GPC. Comonomer compositions and polymerization
degrees of these copolymers were determined by proton NMR spectroscopy.
2022-07-21
2022-07-21
2009
2009
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3760
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3768
2022-07-22T00:00:33Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Farklı diamin ligantları içeren karışık ligantlı bakır(II)-tiyofen-2,5-dikarboksilat komplekslerinin sentezi, spektroskopik, termik ve yapısal özelliklerinin araştırılması
İlker, İnci
Yeşilel, Okan Zafer
ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Tiyofen-2,5-Dikarboksilik Asit
Tiyofen-2,5-Dikarboksilat Kompleksleri
Diamin Kompleksleri
Cu(II) Kompleksleri
In this study, eleven mixed ligand complexes of Cu(II)-thiophene-2,5-
dicarboxylate with different diamine ligands have been synthesized. The structural
and spectroscopic properties of synthesized complexes were characterized by using
elemental analyses, IR and UV-Vis. Spectroscopic and thermal analysis techniques
and magnetic susceptibilities. Eight of the complexes are defined by single crystal
X-ray diffraction techniques. As a secondary ligand, bidentate ethylenediamine (en),
N-methylethylenediamine (nmen), N,N-dimethylethylenediamine (nnen), N,N'-
dimethylethylenediamine (dmen), N,N,N',N'-tetramethylethylenediamine (tmen), N ethylethylenediamine (neten), N,N'-diethylethylenediamine (deten), N,N diethylethylenediamine (eten), 1,3-diaminopropane (pen), N-methyl-1,3-
propanediamine (nmpen) and 2,2-dimethylpropane-1,3-diamine (dmpen) ligands
which have N donor atoms has been chosen in the sytheses of the complexes.
The formula of the complexes were found as, trans-[Cu(H2O)2(en)2](tdk) (1),
[Cu(H2O)2(nmen)2](tdk) (2), [Cu(µ-tdk)(nnen)2]·H2O (3), [Cu(µ-tdk)(dmen)2]·H2O (4),
[Cu(µ-tdk)(H2O)(tmen)2] (5), trans-[Cu(H2O)2(neten)2](tdk)·2,5H2O (6), trans-
[Cu(H2O)2(deten)2](tdk) (7), [Cu)(µ-tdk)(eten]n (8), [Cu(µ-tdk)(pen)2]n (9), [Cu(µ tdk)(nmpen)2]n (10) and [Cu(µ-tdk)(dmpen)2]n (11). Thiophene-2,5-dicarboxylate
ligand acts as a counterion in 1, 2, 6 and 7, bonded to Cu(II) ion via one of the
carboxylate oxygen in 3 as a monodentate ligand, bridging bidentate (9-11), bridging
tridentate (4, 5) and tetradentate (8) in the other complexes. All complexes are blue
coloured, have one unpaired electron and paramagnetic and show broad band at ca.
670 nm due to d-d transitions.
From the thermal analysis studies, it was observed that the complexes which
have water molecules decomposed at three stages while the other complexes were
decomposing at two stages. The first stage was related to loss of water molecules
and the second stage was related to the partly or completely decomposing of ligands.
The last stage was the burning of remaining organic part. The final decomposition
product was defined as CuO.
Bu çalışmada farklı diamin ligantları içeren toplam onbir adet karışık ligantlı Cu(II)-
tiyofen-2,5-dikarboksilat kompleksi sentezlendi. Sentezlenen komplekslerin yapıları,
elementel analiz, IR ve UV-Gör. spektroskopisi, termik analiz ve manyetik moment ölçümleri
ile aydınlatıldı. Tek kristali elde edilen sekiz kompleksin yapısı ise X-ışınları tek kristal
çalışmaları ile kesin olarak belirlendi. Đkincil ligant olarak verici atomları azot olan çift dişli
etilendiamin (en), N-metiletilendiamin (nmen), N,N-dimetiletilendiamin (nnen), N,N'-
dimetiletilendiamin (dmen), N,N,N',N'-tetrametiletilendiamin (tmen), N-etiletilendiamin
(neten), N,N'-dietiletilendiamin (deten), N,N-dietiletilendiamin (eten), 1,3-diaminopropan
(pen), N-metil-1,3-propandiamin (nmpen) ve 2,2-dimetilpropan-1,3-diamin (dmpen)
kullanıldı.
Yapılan çalışmalar sonucunda komplekslerin kapalı formüllerinin trans-
[Cu(H2O)2(en)2](tdk) (1), [Cu(H2O)2(nmen)2](tdk) (2), [Cu(tdk)(nnen)2]·H2O (3), [Cu(µ tdk)(dmen)2]·H2O (4), [Cu(µ-tdk)(H2O)(tmen)2] (5), trans-[Cu(H2O)2(neten)2](tdk)·2,5H2O
(6), trans-[Cu(H2O)2(deten)2](tdk) (7), [Cu(µ-tdk)(eten)]n (8), [Cu(µ-tdk)(pen)2]n (9), [Cu(µ tdk)(nmpen)2]n (10) ve [Cu(µ-tdk)(dmpen)2]n (11) şeklinde olduğu belirlendi. Tiyofen-2,5-
dikarboksilat ligantının 1, 2, 6 ve 7 komplekslerinde tamamlayıcı iyon olarak davrandığı, 3
kompleksinde karboksilat oksijeninden tek dişli olarak Cu(II) iyonuna koordine olduğu, diğer
komplekslerde ise iki Cu(II) iyonu arasında iki (9-11), üç (4, 5) ve dört (8) dişli köprü ligantı
olarak davrandığı gözlendi. Komplekslerin oktahedral veya kare piramit geometrilerinin çift
dişli diamin ligantları ve/veya tek dişli akua ligantlarıyla tamamlandığı, 1-3, 6 ve 7,
komplekslerinin monunükleer diğer komplekslerin ise polinükleer olduğu belirlendi. Tüm
komplekslerin mavi renkli, tek elektronlu ve paramanyetik olduğu ve UV spektrumlarından
yaklaşık 670 nm’de d-d geçişlerinden kaynaklanan geniş bandlar gözlendi.
Termik analiz çalışmalarından, yapısında su molekülü içeren komplekslerin üç, diğer
komplekslerin ise iki basamakta bozunduğu belirlendi. Su içeren komplekslerde ilk
basamakta su moleküllerinin yapıdan uzaklaştığı, ikinci basamakta ise ligantların kısmen veya
tamamen bozunduğu gözlendi. Son ekzotermik basamakta ise kalan organik kısmın tamamen
yandığı ve bozunma ürününün CuO olduğu belirlendi.
2022-07-21
2022-07-21
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3768
tur
info:eu-repo/semantics/restrictedAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4002
2022-08-02T00:01:29Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yeni tip mikrojellerin sentez ve karakterizasyonu
Atay, Ahmet
Bütün, Vural
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Tuz-Duyarlı PMEMA Mikrojeller
Diblok Kopolimer Stabilizörler
Emülsiyon Polimerizasyonu
Salt-Responsive PMEMA Microgels
Diblock Copolymer Stabilizer
Dispersion
Emulsion Polimerization
Bu tez kapsamında, yeni tip diblok kopolimerlerin sentezi ve çevresel etkilere
duyarlı poli[2-(N-morfolino)etil metakrilat] (PMEMA) mikrojellerinin sentezinde
stabilizör olarak kullanımları üzerine çalışmalar yapılmıştır. Yeni tip suda çözünebilir
stabilizörler olan poli[2-(diizopropilamino)etil metakrilat]-b-poli[2-(N-morfolino)etil
metakrilat] diblok kopolimerleri, PDPA-b-PMEMA, grup transfer polimerizasyonu ile
sentezlenmiş, GPC ve proton NMR spektroskopisi ile karakterize edilmiştir. Bu diblok
kopolimerlerin sulu ve susuz ortam çözelti davranışları incelenmiş ve PDPA-zengin
(molce % 80-81 PDPA içeren) PDPA-b-PMEMA diblok kopolimerlerinin n-alkanlarda
misel oluşturdukları gözlenmiştir. Misel oluşumundan yararlanarak, bu diblok
kopolimerler PMEMA mikrojellerinin dispersiyon polimerizasyonuyla sentezinde
stabilizör olarak kullanılmıştır. Benzer şekilde, sulu ortamda emülsiyon
polimerizasyonuyla uygun bir stabilizör ve surfaktan kullanarak PMEMA mikrojeller
elde edilmiştir. Her iki polimerizasyon yöntemi ile oldukça geniş ebat aralığında (60-
361 nm) ve oldukça monodispers (tekdüze) mikrojeller elde edilmiştir. Elde edilen
PMEMA mikrojellerinin ebatları üzerine çeşitli reaksiyon parametrelerinin etkileri
incelenmiştir. Mikrojeller düşük pH’larda şişme, bazik pH’larda büzülme, 34 °C’nin
altındaki sıcaklıklarda şişme ve 34 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda büzülme ve nötr
pH’ta ortama elektrolit (tuz) ilavesi ile büzülme davranışı gösterdikleri ortaya
konmuştur. Üç farklı çevresel etkiye (pH, sıcaklık, tuz konsantrasyonu) birden
duyarlılık gösterebilen PMEMA mikrojeller farklı organik çözücülerde de şişme
davranışı göstermektedir. Ayrıca elde ettiğimiz PMEMA mikrojellerinin asidik
hidrofilik manyetik partiküllerle etkileşim yaptıkları gözlemlenmiştir. PMEMA
mikrojellerinin çevresel etkilere duyarlılıkları dinamik ışık saçılması (DLS), UV görünür bölge spektroskopisi ve zeta potansiyometresi kullanılarak incelenmiştir.
Literatürde henüz çoklu çevresel etkiye (pH, sıcaklık, tuz konsantrasyonu, organik
çözücü ve manyetik alan) birden duyarlı mikrojel örneği yer almamaktadır. Sentezlenen
PMEMA mikrojellerinin geniş bir uygulama alanı bulacağı kanaatindeyiz.
A series of novel diblock copolymer has been synthesized and used in the
synthesis of poly[2-(N-morpholino)ethyl methacrylate] (PMEMA) microgels having
stimuli-responsive behavior. As novel stabilizer, poly[2-(diisopropylamino)ethyl
methacrylate]-b-poly[2-(N-morpholino)ethyl methacrylate] diblock copolymer, PDPA b-PMEMA, has been synthesized via group transfer polymerization and characterized
using GPC and proton-NMR spectroscopy. Solution behaviors of diblock copolymers
have been examined and micelle formation of PDPA-rich (containing %80-81 mol
PDA) diblock copolymers has been observed in n-alkanes. By benefiting from micelle
formation, diblock copolymers have been used as stabilizer in the synthesis of PMEMA
microgels via dispersion polymerization. Similarly, in aqueous medium PMEMA
microgels have been synthesized by using appropriate stabilizer and surfactant via
emulsion polymerization. With both polymerization methods a wide range of sizes (60-
361 nm) and monodisperse PMEMA microgels have been obtained. In order to
determine the effect of different reaction parameters on the sizes of PMEMA microgels
have been examined. While PMEMA microgels are in swollen state in acidic medium
and at low temperatures, deswelling occurs in basic medium, at high temperatures and
in the presence of electrolyte (salt). In additon to multi-responsive behavior, PMEMA
microgels are having swelling ability in various organic solvents. Also microgels
interacting with magnetic particles can gain responsiveness to magnetic field. Multi responsive behaviors of PMEMA microgels were investigated by using DLS, UV-vis
spectrophotometer and zeta potentiometer. As far as we know, there is no report in the
literature about microgels having multi-responsive behavior and we believe that these
PMEMA microgels will have great interest and potentials for various applications.
2022-08-01
2022-08-01
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/4002
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2914
2022-03-16T01:00:17Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bazı Biyolojik Aktif Heterosiklik Bileşikler Üzerinde Teorik Çalışmalar
Koyuncu, Ülkü Gülşah
Öğretir, Cemil
Özöğüt, Devrim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Antibiyotik
Antidepresan
Proton
Antibiotic
Antidepressant
Proton
Bu çalışmada, bazı antibiyotik, antidepresan ve antidiyabetik etkili moleküller üzerinde teorik çalışmalar yapılmıştır.
Đlk olarak tez konusu olarak seçilen ilaç moleküllerinin ilgili makaleden alınan IR deneysel titreşimlerine karşılık Mopac 2002 (cache) ‘de gaz fazında AM1,PM3 ve PM5 yöntemleri kullanılarak teorik IR analizi yapılmıştır ve sonuçlar değerlendirilmiştir.
Daha sonra yine bu ilaç moleküllerinin ilgili makaleden 1H NMR deneysel kimyasal kaymaları alınarak Gaussian 98’de DFT yöntemi kullanılarak gaz fazında teorik NMR analizi yapılmıştır ve sonuçlar değerlendirilmiştir.
Son olarak ise bu ilaç moleküllerinde proton ilgisi (PA) araştırması, Mopac 2002 (cache) ‘de gaz fazında AM1,PM3 ve PM5 yöntemleri kullanılarak yapılmıştır ve sonuçlar ilgili makalelerden alınan ilaçların biyolojik etkinlikleri ile karşılaştırılarak sonuçlar değerlendirilmiştir.
Theoretical studies on some antibiotic, antidepressant and antidiabetic molecules were carried out.
IR analyses of studied molecules were done by using Mopac 2002 (cache) programme in gas phase with AM1,PM3 and PM5 methods. Results were compared with experimental IR vibrations which were taken from related articles. 1 H and 13 C NMR analyses of these active molecules were done by using Gaussian 98 programme in gase phase with DFT method. Results were evaluated by comparing with experimental NMR chemical shifts which were taken from related articles.
Proton Affinities of studies molecules were calculated by using Mopac 2002(cache) programme in gas phase with AM1,PM3 and PM5 methods. The obtained results were compared with the biological activities which were taken from related articles.
2022-03-15
2022-03-15
2009-06
2009-06
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/2914
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2170
2021-03-18T01:00:25Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Bakır ve kadmiyumun Dimetilglioksim-modifiye Silikajel ile katı faz Ekstraksiyonu yöntemi kullanılarak Önderiştirilmesi ve alevli atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi ile tayini
Burcu, Anılan
Gedikbey, Teyfik
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Anabilim Dalı
Önderiştirme,Bakır(II)
kadmiyum(II)
Dimetilglioksim-Modifiye
Silikajel
Preconcentration, Copper(II)
silicagel
Absorption Spectroscopy
Bu çalışmanın amacı, katı faz özütleme yöntemini kullanarak Cu(II) ve Cd(II) iyonlarının dimetilglioksim ile modifiye edilen silikajel (DMGMS) ile ön deriştirilmesi ve ayrılması olarak belirlenmiştir. Modifiye adsorban FTIR, SEM ve Zeta Potansiyometri yöntemleri ile karakterize edilmiştir.
DMGMS ile doldurulmuş mini kolon kullanılarak Cu(II) ve Cd(II) iyonlarının önderiştirilmesi için yeni bir katı faz özütleme yöntemi geliştirilmiştir. En iyi geri alma çözeltisi 0,1 M HCl olarak belirlenmiş ve önderiştirme sonucu bu metaller, alevli atomik absorpsiyon spektrofotometrisi ile tayin edilmiştir. Geri kazanım verimine, çözelti pH’nın, adsorban miktarının, çözelti akış hızının, geri alma çözeltisinin türünün ve derişiminin, geri alma çözeltisi hacminin, örnek çözeltisi hacminin ve yabancı iyonların etkisi incelenmiş ve optimum değerleri belirlenmiştir. Maksimum adsorpsiyon kapasitesi Cu(II) ve Cd(II) iyonları için sırasıyla 71,37 ve 68,49 mg g–1 olarak bulunmuştur. Optimum çalışma koşulları altında Cu(II) and Cd(II) iyonları için geri kazanma verimi %95 güven seviyesinde sırasıyla %98±3 ve 99±1’dir. Cu(II) iyonu için gözlenebilme sınırı 6 ng mL–1 ve Cd(II) iyonu için 16,8 ng mL–1 olarak bulunmuştur. Geliştirilen yöntem çeşitli gerçek su örneklerine uygulanmıştır. Önerilen yöntemin doğruluğu sertifikalı standart referans maddeler kullanılarak kontrol edilmiştir
The aim of this study is the preconcentration and separation of Cu(II) and Cd(II) ions using solid phase extraction method by dimethylglyoxime modified silicagel. DMGMS has been characterized by FTIR, SEM and Zeta Potentiometric methods.
A new solid phase extraction method for the preconcentration of Cu(II) and Cd(II) ions has been developed using a minicolumn filled with DMGMS. The best eluent was determined as hydrochloric acid and after the preconcentration process the metal ions have been determined by FAAS. The solution pH, amount of adsorbent, the flow rate of the sample solution, type and concentration of the eluent, eluent volume and sample volume have been optimized. The effect of interfering ions on the recovery of the analytes has also been investigated. The adsorption capacities of DMGMS for Cu(II) and Cd(II) ions were 71.37 and 68.49 mg g-1, respecively. The recoveries for Cu(II) and Cd(II) ions under the optimum preconcentration conditions were 98±3 and 99±1 % at 95 % confidence level, respectively. The detection limits of Cu(II) and Cd(II) ions were found as 6 and 16.8 ng mL–1, respectively. The developed method is applied to various real water samples. The accuracy of the method was confirmed by analyzing the certified reference materials
2021-03-17
2021-03-17
2009-04
2009-04
doctoralThesis
http://hdl.handle.net/11684/2170
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3575
2022-07-01T00:00:36Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Aktif Karbon Yardımıyla Atık Sulardan Metilen Mavisinin Biyosorpsiyon İle Giderilmesi
Çavuşoğlu, Hamit
Demir, Temir Ali
ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Anabilim Dalı
Boyar Madde
Aktif Karbon
Adsorpsiyon
Dye
Activated Carbon
Adsorption
Bu tez çalıĢmasında, aktif karbonlar yardımıyla sulu çözeltideki metilen mavisi
uzaklaĢtırılması için adsorpsiyon yöntemi incelendi.
Sulu çözeltiden organik kirleticilerin adsorpsiyonu için metilen mavisi model
bileĢik olarak kullanılmaktadır. Bu çalıĢmada atık biyokütleden elde edilmiĢ aktif
karbonlar yardımıyla metilen mavisinin adsorpsiyon kapasitesi tayin edilmiĢtir. Aktif
karbonlar üzerine metilen mavisi adsorpsiyonu için birinci dereceden ve ikinci
dereceden kinetik araĢtırılmıĢtır. Adsorpsiyonun hızı yalancı ikinci derece hız
denklemini iyi bir korelasyonla doğruladı. Adsorpsiyon izotermleri için yapılan
çalıĢmada Langmuir izotermine Freundlich izoterminden daha iyi uygunluk gösterdiği
bulunmuĢtur.
DüĢük maliyetli yenilenebilir lignoselülozik materyellerden aktif karbon üretimi
ve onların sulu çözeltideki metilen mavisinin uzaklaĢtırılmasında kullanımı ekonomik
ve çevre açısından büyük önem taĢımaktadır.
In this thesis,. adsoption method for removal of methylene blue in an aqueous
solution by the active carbon was studied.
Methylene blue is used as a model compound for adsorption of organic
pollutants from aqueous solution. In this study, the methylene blue adsorption capacity
of active carbon obtained from waste biomass was determined. For the adsorption of
methylene blue onto activated carbons from a first degree and second order kinetics was
also studied. Second order rate of adsorption rate equation was confirmed with good
corretation.
In the study of adsorption isotherms it was seen that Langmuir isotherms for
adsoption is beter compliance than Freundlich isotherm. Low-cost renewable
lignocellulosic materials in the production of activated carbon in aqueous solutions and
their use for the removal of methylene blue is very important economically and
environmentally.
2022-06-30
2022-06-30
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3575
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
ESOGÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3516
2022-06-28T00:00:51Z
com_11684_15
com_11684_2
col_11684_89
Yüzey Aktif Madde ile Modifiye Edilen Fungal Biyokütle Kullanılarak Reaktif Kırmızısı 2 Boyarmaddesinin Biyosorpsiyon Kosullarının Arastırılması
Divriklioğlu, Melike
Akar, Tamer
ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Anabilim Dalı
Biyosorpsiyon
Termodinamik
İzoterm
Kinetik
Modifikasyon
Biosorption
Thermodynamic
Isotherms
Kinetics
Modification
Bu çalısmada yüzey aktif madde ile modifiye edilen makrofungusun Reaktif
Kırmızısı 2 içeren çözeltilerden renk giderimine yönelik biyosorpsiyon karakteristikleri
incelenmistir. Modifikasyon isleminden sonra az miktarda biyokütle ile iyi bir
biyosorpsiyon verimine ulasılmıstır. pH, biyokütle miktarı, etkilesim süresi, sıcaklık,
boyarmadde derisimi, akıs hızı ve kolon çapı parametreleri arastırılmıstır.
Biyosorpsiyon prosesi yalancı ikinci derece kinetik modeli ve Langmuir izoterm
modeline uygunluk göstermektedir. Termodinamik veriler biyosorpsiyonun
kendiliginden ve endotermik oldugunu dogrulamaktadır. Kesikli sistemde, belirlenen
en uygun kosullarda biyosorpsiyon kapasitesinin 141,53 mg g−1 degerine kısa
sayılabilecek bir sürede ulastıgı belirlenmistir. Modifikasyon, FTIR spektroskopisi ve
zeta potansiyeli çalısmalarıyla dogrulanmıstır. Olası boyarmadde−biyosorbent
etkilesimleri tartısılmıstır. Önerilen biyosorbentin sentetik atıksu kosullarında da iyi bir
sürekli akıs biyosorpsiyon potansiyeline sahip oldugu gözlenmistir. Sonuç olarak
kesikli sistem ve sürekli sistem verileri, çevre dostu ve etkili biyosorbentin sulu
ortamdan reaktif boyarmaddelerin uzaklastırılmasında yararlı olabilecegini
düsündürmektedir.
Biosorption characteristics of a surfactant modified macro fungus were
investigated for decolorization of Reactive Red 2 contaminated solutions. Better
biosorption efficiency was obtained with a small amount of fungal biomass after
modification process. Operating variables like pH, biomass amount, contact time,
temperature, dye concentration, flow rate and column size were explored. The
biosorption process followed the pseudo-second order kinetic and Langmuir isotherm
models. Thermodynamic data confirm that biosorption process is spontaneous and
endothermic in nature. Under optimized batch conditions, up to 141.53 mg g−1 dye
could be removed from solution in a relatively short time. Modification process was
confirmed by FTIR spectroscopy and zeta potential studies. Possible dye biosorbent
interactions were discussed. Good dynamic flow biosorption potential was observed for
the suggested biosorbent in simulated wastewater. Overall, batch and continuous mode
data suggest that this environmentally friendly and efficient biosorbent may be useful
for the removal of reactive dyes from aqueous media.
2022-06-27
2022-06-27
2010
2010
masterThesis
http://hdl.handle.net/11684/3516
tur
info:eu-repo/semantics/openAccess
Fen Bilimleri Enstitüsü
MToxMDB8Mjpjb2xfMTE2ODRfODl8Mzp8NDp8NTpldGRtcw==