2024-03-29T12:44:38Z
http://openaccess.ogu.edu.tr:8080/oai/request
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/296
2016-02-22T10:19:22Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Yıldız, Muharrem
Türk Dili
2014-11-27T08:17:37Z
2014-11-27T08:17:37Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/296
Araştırmada Eski Türkçedeki çatı eklerinin yüklendiği farklı görevler ile çatı eklerinin yeniden tanımlanması ve kategorize edilmesi konu edinilmiştir. Türk runik harfli çevreden, Maniheist ve Budist çevreden, Karahanlı, Eski Anadolu, ve Türkiye Türkçesinden seçilen örnekler ile çatı eklerinin Eski Türk dili alanında işlevlerine göre tanımlanması amaçlanmıştır.
Birinci bölümde çatı kavramının dilbilimsel açıdan izahına çalışılmıştır. İkinci bölümde klasik dilbilgisi anlayışına göre Türkiye Türkçesi alanında çatı kavramının işlenişi konu edinilmiş ve bu anlayışa göre konunun izaha muhtaç yönleri belirlenip, dilbilgicilerin konuyla ilgili farklı görüşleri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde, her bir çatı ekinin Eski Türkçede ve günümüz Türkiye Türkçesindeki işlevleri hakkında bilgi verilmiştir. Çatı eki almış olan fiiller, belirlenen eserlerden taranmış ve bu eklerin çatı içerisinde ve çatı haricindeki işlevleri veya işlevsiz durumları beş başlık altında tasnife çalışılmıştır.
vi
Eski Türkçede çatı eklerinin bazı örneklerde çatı değişimine sebep olmayıp sadece türetimlik işlevi gördüğü, -(X)n- ve –(X)t- ekli pek çok örnekte bu eklerin pekiştirme amaçlı kullanıldığı, günümüz Türkiye Türkçesinde ettirgenlik işlevi ile kullanılan –(X)t-, -DXr- eklerinin Eski Türkçede işlev kaymasına uğrayarak edilgenlik işlevi gördüğü, günümüz Türkiye Türkçesinde çatı eklerinin üst üste gelebilme durumu belirli kaidelerle sınırlandırıldığı halde Eski Türkçede bazı fiillerin bu kaidelere aykırı biçimde şekillendiği vb. sonuçlara ulaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2014-11-25T12:29:30Z
No. of bitstreams: 1
10040186.pdf: 1946564 bytes, checksum: d149e2838607607d19e889d63c291d5f (MD5)
tur
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Eski Türkçede işlevsel bağlamda çatı ekleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/340
2016-03-11T01:00:08Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Geçerler, Yasemin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-03-10T09:41:11Z
2016-03-10T09:41:11Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/340
Türklük Bilimi araştırmalarında bugüne kadar görünüş kategorisi çok az çalışmada müstakil olarak ele alınmış ve genellikle kılınış, zaman gibi kategorilerle birlikte değerlendirilmiştir. Fiillerde “görünüş” ve “zaman” kategorileri birbirine daha yakınken, “kılınış” daha farklı bir gramer kategorisidir. Bunun temel sebebi görünüşün zaman ekleri ile yakından ilgili oluşunun yanı sıra, kılınışın zaman ekleri veya zaman anlamlı sözcüklerle çok fazla değişikliğe uğramamasıdır. Zaman ekleriyle çekimlenmiş eylemlerin dışında cümle içerisinde eyleme göre şekillenen ve kendisinde az da olsa bir zaman anlamı olan fiilimsiler de görünüş içerisinde incelenmelidir.
Bu çalışmada Eski Türkçeden belirlenen eserler yardımıyla görünüşün Eski Türk dilinde ne şekilde belirdiği araştırılmış, yeri geldikçe görünüş temelli ifadeleri, zaman temelli yapılarla mukayese edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-03-10T09:39:57Z
No. of bitstreams: 1
10074918.pdf.pdf: 937199 bytes, checksum: ca1b3e9c2d3043748439da01b865d4f9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Görünüş
Eski Türkçede görünüş
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/390
2016-05-11T00:00:10Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Yalçınkaya, Ezgi
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-05-10T09:03:28Z
2016-05-10T09:03:28Z
2015
2015-05-07
http://hdl.handle.net/11684/390
Bu tez çalışmamızda kip ve kiplik kavramlarının tanımları ve bu iki kavramın sınıflandırmaları üzerinde durulmuş, Orhon Yazıtlarında bulunan kiplik ifadeleri, yapılan sınıflandırmaya göre incelenmiştir.
Çalışmamız dört bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde öncelikle Eski Türkçe kavramı üzerinde durulmuş, daha sonra Orhon Yazıtları ile ilgili genel bilgiler verilerek yazıtlar üzerine yapılmış belli başlı gramer çalışmaları verilmiştir.
İkinci bölümde kip ve kiplik kavramları ile ilgili teorik yaklaşımlar üzerinde durulmuştur. Öncelikle kip ve kiplik ile ilgili bugüne kadar yapılmış önemli tanımlar incelenmiştir. Ardından her iki kavramla ilgili yapılmış tasnifler ele alınmıştır. Bu tasniflerden yola çıkarak bizim oluşturduğumuz kiplik tasnifi ortaya konulmuştur.
Üçüncü bölümde Orhon Yazıtlarında bulunan kiplik ifadeleri, ikinci bölümde ortaya koyduğumuz kiplik tasnifine göre incelenmiştir. Öncelikle her bir kiplik başlığından sonra kısaca bu başlığın tanımı yapılmış daha sonra Orhon Yazıtlarında o kiplik türüyle ilgili tespit edilen örneklere ve bu örneklerin açıklamalarına yer verilmiştir.
Sonuç bölümünde yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz sonuçlar özetlenmiştir.
Bu çalışma, bize kipliğin semantikle yakından ilgili ve işaretleyicilerini sınırladırmanın pek de mümkün olmadığı bir kavram; kipin ise morfolojik işaretleyicilerini tespit edebildiğimiz semantik bir kavram olduğunu, zaman zaman birbiriyle karıştırılan ya da birbirinin yerine kullanılan bu iki kavramın kesin sınırlarla birbirinden ayrılmayacağını gösterecektir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-04-20T08:48:30Z
No. of bitstreams: 1
10068317.pdf: 563951 bytes, checksum: e8218fc2b55e140b19d5f9a2697ea38c (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Orhon Yazıtlarında kiplik ifadeleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/430
2016-06-10T00:00:11Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Yıkmış, Sezergül
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-06-09T12:57:44Z
2016-06-09T12:57:44Z
2015
2015-06-09
http://hdl.handle.net/11684/430
Türk dilinin geçirdiği aşamaların ve özelliklerinin tespit edilmesi açısından ağızlardan veri toplanması son derece önemlidir. Türkiye Türkçesi ağızları ile ilgili çalışmalar 1876’da başlamış ve ivme kazanarak günümüze kadar ulaşmıştır. Günümüzde ise ağız çalışmalarında üzerinde durulan asıl konu ise henüz bir Türkiye Türkçesi Ağız Atlasının hazırlanmamış olmasıdır.
Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde ağız atlasları ile ilgili geniş bilgiye yer verdik. Çalışmanın merkezinde ağız haritaları hazırlama yöntemleri yer alır. Bu noktada ağız haritaları hazırlarken kullanılan veri toplama yöntemleri ve elde edilen verilerin haritalandırılması tasnif edilerek verilmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümde Türkmenler ve Eskişehir’e Türkmen yerleşimi hakkında bilgi verdik. Son bölümü ise Eskişehir’de Türkmenlerin çoğunluk teşkil ettiği köylerden derlenen metinlerin dil incelemesi oluşturmaktadır. İki alt ağız bölgesine ayrılan Türkmen ağızlarının ses ve biçim bilgisi özellikleri tespit edilmiş ve metinlerden istifade ile sözvarlığı ortaya konmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-06-09T09:28:22Z
No. of bitstreams: 1
10072406.pdf.pdf: 8787382 bytes, checksum: 0b4fba9009aad3c3847de498d8862f96 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Ağız Atlası
Ağız atlasları hazırlama yöntemleri ve Eskişehir ili Türkmen ağızları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/492
2016-06-29T00:00:26Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Koç, Aziz Tolga
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-06-28T08:28:47Z
2016-06-28T08:28:47Z
2015
2015-12-22
http://hdl.handle.net/11684/492
Sebepsellik ilkesi, felsefi bakımdan kısaca varlığı zaman içinde
birbirine bağlayan şeydir. Dilbilgisel manasıyla ise, cümledeki veya cümleler
arası sebep sonuç ilişkilerinin yapı analizi ve bu cümlelerin çeşitli yönleriyle
ele alınışıdır.
Bu çalışmada Harezm Türkçesi döneminin nesir örneği olan Kısasü’l-
Enbiyâ üzerinden sebepsellik şekilleri ele alınmıştır. Metinde, sebep bildirme
işlevi olan öğelere ait örnekler tanıklanmış ve bu örneklerin Türkiye
Türkçesine aktarımı yapılarak sebep bildirme nedenleri açıklanmıştır. Ayrıca
bu öğelerin tarihsel Türk dilindeki görünümlerine ve örneklerine de yer
verilmiştir.
Sonuç olarak elde edilen veriler ışığında, birçok farklı sebepsellik
yapısını bünyesinde barındıran Kısasü’l Enbiyâ’da çekim edatlarıyla,
bağlaçlarla, isim çekim ekleriyle, zarf-fiil ekleriyle, soru yoluyla ve diğer
sözcüklerle ifade edilen sebepsellik şekillerine ulaşılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-06-21T08:33:57Z
No. of bitstreams: 1
10077492.pdf: 8843243 bytes, checksum: 9e99f79fbd6023ac184fa1b8063cfe08 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kısasü’l-Enbiya
Kısasü’l-Enbiya’da sebepsellik şekilleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/496
2016-06-30T00:00:16Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ataizi, Dilek
Konak, Setenay
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-06-29T12:12:35Z
2016-06-29T12:12:35Z
2015
2015-05-07
http://hdl.handle.net/11684/496
Dil değişen bir canlı varlıktır. Tarih içinde bir dilin birçok nedenden değişime uğradığı bilinmektedir. Derleme çalışmaları bu değişimlerin ne derecede olduğunu tespit etmek için gerekli ve önemlidir.
Kafkasya’dan Anadolu’ya göç eden Karaçay Türklerinin dili de bazı değişimlere uğramıştır. Bu araştırma, Türk dilinin lehçelerinden olan Karaçay Türkçesini, Eskişehir ve çevresine göç eden Karaçay halkının konuşma dilini tespit etmek ve incelemek üzere yapılmıştır.
Derleme çalışması Eskişehir’in merkez, ilçe ve köylerinde yaşayan Karaçay Türkleriyle yapılan görüşmelere dayanmaktadır. Toplam sekiz farklı yerleşim bölgesiyle sınırlı olan derleme metinlerinin çeviriyazı işaretleri ile metin oluşturulmuş, dil incelemesi yapılmış ve sözlüğü hazırlanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-06-28T12:24:37Z
No. of bitstreams: 1
10072344.pdf: 2286470 bytes, checksum: 63f29662935ebc086c663808c8db836c (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Karaçay Türkleri
Eskişehir ve çevresinde konuşulan Karaçay Türkçesi dil özellikleri (dil incelemesi-sözlük-metin)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/651
2016-10-06T00:00:30Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
İlbaş, Songül
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-10-05T07:52:52Z
2016-10-05T07:52:52Z
2015
2015-01-16
http://hdl.handle.net/11684/651
Ağızlar, ölçünlü dilin özellikleriyle birlikte eski ve farklı dil özelliklerini barındıran bir yapıya sahiptir. Ayrıca ağızlardan oldukça zengin söz varlığı malzemesine de ulaşılabilir. Ağızların söz varlığını teşkil eden ve pek çoğu artık ölçünlü Türkçede kullanılmayan bu sözcüklerin tespit edilmesi, Türk dilinin zenginliğini ortaya koymak adına çok önemlidir. Bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda bütün ağızların dil özelliklerinin ve söz varlıklarının bilimsel yöntemlerle belirlenmesini sağlayan ağız çalışmaları dil tarihi ve kültürü açısından büyük öneme taşımaktadır.
Bu çalışmada Eskişehir’de yaşayan Balkan muhacirlerinin ağız özellikleri tespit edildi. Bu tespitler yapılırken kullanılan malzeme Balkan muhacirlerinin yerleştiği 61 köyden yapılan derlemelerdir. Çevriyazı işaretleriyle yazıya aktarılan metinler üzerinden sesbilgisi ve biçimbilgisi incelemesi yapıldı. Ayrıca söz varlığını yansıtan bir sözlük hazırlandı.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-09-08T08:41:43Z
No. of bitstreams: 1
10062053.pdf.pdf: 3375019 bytes, checksum: 737ddcc694ec98e1509428ba97a0e3c4 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye Türkçesi Ağızları
Eskişehir ili Balkan muhacir ağızları I. cilt
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/672
2016-11-03T01:00:36Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Sert, Göksel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-11-02T07:20:31Z
2016-11-02T07:20:31Z
2015
2015-01-16
http://hdl.handle.net/11684/672
Ölçünlü dille karşılaştırdığımızda ağızlar, eski ve farklı dil özelliklerini
yapısında barındırmaktadır. Ayrıca ağızlarda son derece geniş bir söz varlığı
bulunmaktadır. Bu sebeplerle ağızları tespit etmek, ses ve biçim özelliklerini, söz
varlıklarını bilimsel yöntemlerle doğru şekilde belirlemek dil tarihi ve milli kültür
açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu çalışmada Eskişehir’de yaşayan Yörüklerin ağız özellikleri tespit edildi. Bu
tespitler yapılırken kullanılan malzeme, Yörüklerin çoğunluk olarak yaşadığı 49
köyden yapılan metin derlemelerine dayanmaktadır. Çevriyazı işaretleri kullanılarak
yazıya aktarılan metinler üzerinden ses bilgisi ve biçim bilgisi incelemesi yapıldı. Söz
varlığını tam olarak ortaya koymak adına metinlerin dizini hazırlandı.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-10-20T08:28:46Z
No. of bitstreams: 1
10062051.pdf: 5563730 bytes, checksum: 0c4e5188611d3051a6315bd0914abc94 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye Türkçesi Ağızları
Eskişehir ili Yörük ağızları I. cilt
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/703
2016-12-01T01:00:17Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Adıgüzel, Emel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-11-30T08:01:40Z
2016-11-30T08:01:40Z
2014
2014-09-17
http://hdl.handle.net/11684/703
Bir dilin söz varlığı o dilin konuşucularının yaşam tarzı, ahlaki-kültürel değerleri, hayata karşı takındıkları tavır, bakış açısı ve sosyal ilişkileri gibi pek çok konu hakkında bilgi verir. Toplumu oluşturan bireylerin aralarındaki sosyal ilişki de tabii olarak dili etkiler. İnsanoğlunun önce ailesi sonra akraba ve arkadaşları ile sosyalleşebildiği düşünüldüğünde dildeki bu kavramlarla ilgili sözlerin azlığı ve çokluğu o toplumun sosyal yaşamdaki yerini anlamamızı sağlar. Bu çalışmada sosyal antropolojiye göre akrabalık sistemleri hakkında geniş bilgi verilmiş, Türk akrabalık sistemi tanıtılmıştır. Çalışmanın esasını ise Türkiye Türkçesindeki akrabalık adları teşkil etmektedir. Bu noktada akrabalık adları derlenerek tasnif edilmiş ve bir şema halinde sunulmuştur. İemadaki her bir akrabalık adının Türkiye Türkçesindeki ve ağızlarındaki karşılıkları, adlandırma biçimleri, akrabalık dereceleri ve köken bilgisi verilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-11-30T07:57:37Z
No. of bitstreams: 1
14.08.2014 emel adıgüzel tez bitmiş hali.pdf: 2440987 bytes, checksum: 0113821fcee04dd17c49bb82a79454fd (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye Türkçesi
Sosyal antropolojiye göre akrabalık sistemleri ve Türkiye Türkçesindeki akrabalık adları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/850
2016-12-31T01:00:37Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Şirin, İzzet
TR201126
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-12-30T10:32:09Z
2016-12-30T10:32:09Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/850
Bu çalışmamızda Uygurlardan kalan 13-14. yüzyıllara ait din dışı metinlerin söz
varlığını ortaya koymakla Türk dilinin seküler alana ait kavram ve terimlerin hangi
sözcüklerle karşılandığı tespit edilmiştir. Tespit edilen sözcükler Eski Türk dilinin diğer
çevreleriyle anlam ve şekil yönünden mukayese edilerek ortaklık ve farklılıkları
belirlenmiştir.
Söz varlığı tespit edildikten sonra konusal (tematik) olarak sınıflandırılmıştır.
Böylece 13-14. yüzyıl Türk toplumunun kültürel, sosyal ve iktisadi hayatında nasıl bir
hayat tarzına ve dünya görüşüne sahip oldukları hakkında fikir edinilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-26T06:13:41Z
No. of bitstreams: 1
10024741.pdf.pdf: 1478798 bytes, checksum: 6011bb1b838ea760136bc1a54b382ba9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Uygur
Uygur sivil dokümanlarının söz varlığı
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/847
2016-12-31T01:00:08Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Kamacı, Duygu
TR27124
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2016-12-30T10:32:00Z
2016-12-30T10:32:00Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/847
Dillerin konuşucuları kimi zaman anlatımı güçlendirmek, pekiştirmek adına
çeşitli yollara başvururlar. Söz konusu yollar çok daha önceden geleneksel yöntemle
dilbilgisi eserlerinde ele alınmıştır. Ancak belirlenen kaideler sadece kısıtlı
tümcelerde tanıklanmıştır. Oysa dil bütünüyle değerlendirilmesi gereken bir yapıdır.
Dil konuşucularının pekiştirme için başvurduğu yolların bir de bağlam odaklı ele
alınması gerekmektedir.
Çalışmamızda bağlamda meydana gelen pekiştirmeli anlatımlar tespit
edilmiştir. Söz konusu pekiştirmeler anlamsal, sözdizimsel ve yazımsal olmak üzere
üç ana başlıkta ele alınmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-28T06:56:43Z
No. of bitstreams: 1
10024964.pdf: 536508 bytes, checksum: c18819d70372e4032f39ec20979c7175 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Pekiştirme
Türkçede pekiştirme (anlamsal, sözdizimsel, yazımsal)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/924
2017-01-17T01:00:19Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Basatemur, Ahmet
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2017-01-16T08:16:27Z
2017-01-16T08:16:27Z
2013
2013
http://hdl.handle.net/11684/924
Bu araştırmanın amacı, Türkçe sözlüklerin başarı düzeylerini ölçmek ve yeni hazırlanacak olan sözlüklere sağlam ölçütler sunmak için sözlükbirimlerin tanımlanması bağlamında Türkçe sözlükleri karşılaştırmaktır.
Çalışmanın girişinde sözlükbilimi, sözlük ve önemi, sözlük hazırlama ve sözlük türleri; anlam, anlambirimcik, anlam ölçütleri; kavram ve kavram alanı hakkında birtakım genel bilgilere yer verilmiştir. Giriş bölümünden sonra "Sözlükbirimlerin Tanımlanması Bağlamında Türkçe Sözlüklerin Karşılaştırılması" bölümünde ise Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Milli Eğitim Bakanlığı Örnekleriyle Türkçe Sözlük, Doğan Büyük Türkçe Sözlük, TDK Türkçe Sözlük ve Ötüken Türkçe Sözlük'te belirlenen kavram alanları noktasında, sözlükbirimlerin anlambirimcikleri ayrıştırılıp, anlam ölçütlerinin sayıları ve oranları incelenmiştir.
Değerlendirme ve sonuç bölümünde ele alınan sözlükbirimlerdeki anlam ölçüt sayılarına göre sözlüklerin başarıları; kavram alanlarına göre anlam ölçüt sayıları, farklılıkları ve sözlüklerin iç tutarlılıkları ile ilgili istatistiksel bilgiler tablo halinde aktarılmıştır. Ve son olarak elde edilen bilgilere dayanılarak sözlüklerin, ortak kavram alanı noktasında sözlükbirimlerin tanımlanması bağlamında ölçünlülüğü ve tutarlılığı tartışılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-29T06:44:56Z
No. of bitstreams: 1
10017181.pdf.pdf: 6122240 bytes, checksum: 8e31fe9e99714dc62c8a516a1d1eb90e (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkçe Sözlük
Sözlükbirimlerin tanımlanması bağlamında Türkçe sözlüklerin karşılaştırılması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/971
2017-01-28T01:00:44Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Tulum, Mehmet M.
Ağca, Esin
TR216017
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2017-01-27T13:15:26Z
2017-01-27T13:15:26Z
2014
2014
http://hdl.handle.net/11684/971
Bu çalışmanın konusu, istek anlam alanının çeşitli seviyelerinin Türk dilinin tarihsel
dönemlerinden bugüne kadar hangi fiiller ile ifade edildiğini tespit etmek ve bu fiillerin
anlambilimsel bakımdan geçirdiği süreçleri belirlemektir. Buna göre çalışmanın temel amacı,
isteme alanının leksikolojik unsurlarını belirlemek ve Türk dilinin bu konudaki durumunu
karşılaştırmalı olarak ortaya koymaktır.
Çalışmanın girişinde sözcük, sözcük türleri ve bu çerçevede fiiller hakkında kısa bilgi
verildikten sonra çeşitli dilbilimsel bakış açıları çerçevesinde isteme anlam alanı ifade
edilmiş, ardından leksikolojik isteme alanı üzerinde durulmuştur. Çalışmanın asıl ele alındığı
takip edilen bölümlerde ise, Türk dilindeki leksikolojik isteme anlam alanı, ait oldukları alt
kategorilere göre tasnif edilmiş, dönemlerdeki ve yeri geldikçe günümüzdeki durumlarına
göre karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmiş ve böylece Türk dilindeki istek fiilleri
belirlenmiştir.
Sonuç bölümünde, Türk dilindeki istek fiillerinin varlığı ve bu fiiller arasındaki
farklılıklar değerlendirilmiş, ilk yazılı metinlerden bugüne, hangi fiillerin geldiği ortaya
konmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-01-10T06:38:50Z
No. of bitstreams: 1
10029770 TEZ PDF.pdf: 678173 bytes, checksum: d671c5a3cb1ead540dee8573482b44d5 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Fiil
Türk dilinde istek fiilleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1037
2017-06-06T00:00:15Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Uysal, Bilal
TR112925
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2017-06-05T06:37:11Z
2017-06-05T06:37:11Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1037
Bu çalışmada, Türkçede çatı kategorisinde yer alan ve dilbilgisinde üzerinde yeterince çalışma yapılmamış olan işteş çatı ele alınmıştır. Türkçede işteş çatı oluşturan yapılar ve işlevleri belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde, dünya dillerinde çatı kategorisi ve kapsamı hakkında bilgi verilmiştir. Ġkinci bölümde, dünya dillerinde işteşlik ve çalışmanın asıl hedefi olan Türkçede işteş çatı hakkında alanyazında ulaşabilen kaynaklar taranmış ve Türkçede işteş çatı bütün yönleriyle ele alınmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise Cumhuriyet döneminden oluşturulmuş dokuz romanlık bütünce üzerinde inceleme yapılmış, elde edilen verilerden seçilen örnekler gösterilmiştir. Örneklerden hareketle Türkçede işteş çatı oluşturan yapılar tespit edilmiş, işlevlerinin tamamı ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-23T08:03:57Z
No. of bitstreams: 1
10134139.pdf: 2290512 bytes, checksum: efcf2f287d95bbbfdc25691733b8537a (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çatı
Türkçede işteş çatı
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1036
2017-06-06T00:00:34Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Çetin, Osman Ali
107413
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2017-06-05T06:37:08Z
2017-06-05T06:37:08Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1036
Bu çalışmada; öncelikle dilbilim ve Türkoloji araştırmalarında zarflar betimlenmiş ardından sözcükselleşme ve gramerleşme teorileri açıklanmış, bu teoriler bağlamında eski Türk dili alanında asra, ınaru, içgerü, içre, ilgerü, kisre, öŋre, taşgaru, yokaru, kin, barça, anca ~ inçe, başlayu, ikile ~ ikileyü, birdem ~ birtem, birdemleti, birdemlig, yindem ~ yintem, örü, udu, basa, kata, oza, üze, yana ~ yene ~ yine, kodı, takı, arıtı, tüketi, uzatı, akuru ~ akru, bütürü ~ bütrü, keŋürü, ötrü ~ ötürü, turkaru, yagru ~ yaguru ~ yakru, yaşuru ~ yaşru, aşnu, ertiŋü, yanturu ~ yantru ~ yanduru ~ yandru, tutçı ~ tuçı ~ tutşı ~ tutaşı, kop, başlap, amtı, edgüti, idi, neŋ zarfları incelenmiştir. Ġncelemeler sonucunda kimi zarfların isim türünden sözcüklere çeşitli isim çekim eklerinin gelmesiyle semantik değişim, kategori değişimi, fonetik erozyon gibi gramerleşme süreçlerinden geçerek gramerleştiği kaynaşma, birleşme, semantik ve sentaktik kayıp gibi gramerleşme karakteristiklerini yansıttıkları görülmüştür. Kimi zarfların ise fiil türünden sözcüklere çeşitli fiil çekim eklerinin gelmesiyle semantik değişim, kategori değişimi, fonetik erozyon gibi gramerleşme süreçlerinden geçerek gramerleştiği donuklaşma, birleşme, semantik ve sentaktik kayıp gibi gramerleşme karakteristiklerini yansıttıkları görülmüştür. Az sayıda zarfın ise gramerleşmenin son aşaması olan fonetik erozyona uğradığı tespit edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-31T06:07:09Z
No. of bitstreams: 1
GRAMERLEŞME VE SÖZCÜKSELLEŞME BAĞLAMINDA ESKİ TÜRK DİLİNDE ZARFLAR.pdf: 2313729 bytes, checksum: d1d1e8ad9a2f5f8ea9724103548890e6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Eski Türk Dili
Gramerleşme ve sözcükselleşme bağlamında eski Türk dilinde zarflar
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1142
2017-11-18T01:00:25Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Demir, Kübra
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2017-11-17T05:30:24Z
2017-11-17T05:30:24Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1142
Zamirler konusu hem Türkiye Türkolojisi hem de evrensel dil bilgisi çerçevesinde oldukça karmaşık bir tanıma sahiptir. Geleneksel dil bilgisinde ‘adın yerini tutan kelime’ şeklinde kalıplaşmış bir tanıma sahip olsa da doğruluğu tartışılması gereken bir tanımdır. Bilinen bu tanımı pek çok kişi tekrar ederken, belli bir kitle de ayrı tanımlar oluşturmuşlardır. Bazı kişiler zamirleri sadece şahıs ifadesi olarak görürken, bazıları ise nesneleri karşılayan ifadeler olarak tanımlamışlardır. Bu tanımlar zamirlerin yerini tam olarak kesinleştirememiştir. Zamirin bir isim türü mü yoksa bağımlı bir ifade mi olduğu henüz kesinlik kazanmış bir konu değildir. Bizim de bu tezi oluşturmamızın bir nedeni de bu boşluğu biraz gidermek istememizdir.
Asıl konumuz ise zamirlerin Eski Uygur Türkçesindeki durumlarıdır. Bu döneme ait olan Altun Yaruk adlı eser, zamirlerini inceleyeceğimiz kitap olup diğer dönemlerden oldukça farklı bir profil çizmektedir. Türkler için yeni bir din olan Budizmin etkisiyle yazılmış olan kitap, Çinceden çeviri olmasıyla da farklı bir kültürün etkisi altında yazılmıştır diyebiliriz. Bu nedenle de morfolojik, fonolojik ve semantik açılardan farklılık göstermesi doğaldır. Ancak, bahsedilen bu farklılıklar konusunda bugüne dek çok çalışma yapılmaması yine bizi bu konuya yönelten diğer bir sebeptir.
Bu tez vasıtasıyla zamirin tam olarak ne olduğu, hangi kategori içinde yer aldığı ve Eski Uygur Türkçesinde görülen Budizm kaynaklı eserlerde zamirin neden bambaşka bir hâl aldığı ayrıntılı biçimde incelenecektir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-11-15T11:53:13Z
No. of bitstreams: 1
Kübra Demir Tez.pdf: 872971 bytes, checksum: 2b8d532feef9729b53817071825ac874 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Uygur Türkçesi
Altun Yaruk örneğinde eski Uygur Türkçesinde zamirler
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1267
2018-01-10T01:00:30Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Işık, Utku
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-01-09T07:46:21Z
2018-01-09T07:46:21Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1267
Karahanlı Türkçesiyle yazılmış Kutadgu Bilig, Dîvânu Lugâti’t-Türk, Atebetü’l-Hakâyık ve Rylands Kütüphanesinde bulunan Satır Altı Kur’ân Tercümesi gerek sözvarlığının genişliği gerekse sahip olduğu birikimle tıp terimleri açısından dikkat çekici bir zenginliğe sahiptir. Bu eserler Karahanlıların tıbbi durum, kavram ve nesnelere hangi ölçüde terim geliştirebildiğini ayrıca tıp terimlerinin lehçe içindeki nicelik ve niteliğini gözler önüne sermektedir.
Türk dilinin değişik alanlarında kullanılan tıp terimleri çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiş olmasına rağmen, Karahanlı Türkçesine ait tıp terimleri henüz müstakil bir çalışmada ele alınmış değildir. Bu tez daha önce araştırılmamış olan bu konuyu ele almak için hazırlanmıştır.
Bu çalışmada “Terim nedir?” sorusunun cevabı aranmış, Karahanlılar, Karahanlı Türkçesi ve Türk tıbbıyla ilgili bilgiler verilmiştir. Karahanlı Türkçesinde kullanılan tıp terimlerini belirlemede Kutadgu Bilig, Dîvânu Lügâti’t-Türk, Atebetü’l-Hakâyık ve Satır Altı Kur’an Tercümesi’nden yararlanılmıştır. Elde edilen terimler; temel organ adları, ara organ adları, bedensel hastalıklarla ilgili isimler, bedensel hastalıklarla ilgili eylemler, zihinsel hastalıklarla ilgili terimler, tedavi ile ilgili terimler ve diğer terimler olmak üzere 7 bölüme ayrılmış; Eski Türkçe hakkında yapılan çalışmalar göz önünde bulundurularak yapı, anlam ve köken açısından incelenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-09T06:25:04Z
No. of bitstreams: 1
Tez 10135920.pdf: 1522041 bytes, checksum: dfaa008b67bfa77549c79673c251f0b6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Karahanlılar
Karahanlı Türkçesinde tıp terimleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1275
2018-02-07T01:00:33Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Önler, Selim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-06T07:06:41Z
2018-02-06T07:06:41Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1275
Bu çalışmada, 17. yüzyıl müneccimlerinden Müneccimbaşı Mehmed Çelebi‟nin astronomi ve astroloji kitaplarından biri olan Uśūl-i Aĥkām-ı Sāl-i ǾĀlem adlı eseri çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde metnin çeviri yazısı yapılmıştır. İkinci bölümde dil incelemesi günümüz Türkiye Türkçesi ile mukayeseli olarak verilmiştir. Ses bilgisi ve yazım özellikleri açısından incelenmiş, biçim bilgisine Osmanlı Türkçesinden pek farklı olmadığı için yer verilmemiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise metindeki astronomi ve astroloji terimlerinin bir dizini oluşturulmuştur. Müneccimbaşı Mehmed Çelebi‟nin hayatı ve çalışmaları ulaşabildiğimiz kaynaklardan araştırılarak verilmeye çalışılmıştır. Metnimiz, yıldız kümelerinin, gök cisimlerinin konumlarına göre bunların insan karakteri, sosyal ve siyasal olaylar ve askeri olaylar üzerindeki etkilerinin anlatıldığı bir eserdir. Dönemin astronomi ve astroloji anlayışı hakkında verilen bilgilerin yanı sıra, daha önce çalışılmamış bir eser bilim dünyasına tanıtılmaya çalışılmıştır. Eserin metninin ortaya konması ve söz varlığının belirlenmesiyle Türk dilinin tarihsel sözlüğüne katkı sağlamanın yanı sıra Türk dili, felsefe, coğrafya, tarih, ilahiyat gibi sosyal alanlarda çalışacak araştırmacılara katkı sağlayacağı gibi bilim tarihi için de sağlam bir malzeme sunacaktır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T11:53:16Z
No. of bitstreams: 1
10130430.pdf: 18304573 bytes, checksum: ec157de9c3b9849651899b0fa71785ef (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Müneccimbaşı Mehmed Çelebi
Usul-i ahkam-ı sal-i alem (metin, dil incelemesi, dizin)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1276
2018-02-07T01:00:43Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Arslan, Anıl
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-06T07:06:43Z
2018-02-06T07:06:43Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1276
Bu çalışmada, Anadolu sahasında manzum olarak yazılmış Farsça-Türkçe sözlüklerin ilki olan Tuhfe-i Hüsâmî ele alınmıştır. Farsça-Türkçe olarak manzum şekilde yazılan bu sözlüğün çeviri yazılı metni hazırlanarak sözlük bilimsel incelemesi ve dizini yapılıp bilim âlemine tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde, manzum sözlükler hakkında genel bir bilgi verilmiş, Anadolu sahasında yazılan manzum sözlüklerin bir kısmı liste halinde aktarılmış ve Tuhfe-i Hüsâmî’nin önce müellifi olan Hüsâm b. Hasan (Hüseyin) el-Konevî’nin ulaşabildiğimiz kaynaklardan biyografisi hazırlanmış sonra eser ve türü hakkında geniş bilgi verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde Tuhfe-i Hüsâmî’nin sözlük bilimsel incelemesi yapılmıştır. Üçüncü bölümünde ise eserin çeviri yazılı metni yapılmış, üzerinde çalıştığımız nüshada yer alan aruz ve müstensih hataları dipnotta verilmiştir. Çalışmanın dördüncü ve son bölümünde ise Tuhfe-i Hüsâmî’nin Türkçe -Farsça ve Farsça-Türkçe dizini hazırlanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T11:58:45Z
No. of bitstreams: 1
TUHFE-İ HÜS'AMÎ(İnceleme, Çeviri Yazılı Metin, Dizin).pdf: 5853428 bytes, checksum: 71075529fa85c6fe4e95363ed8639263 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Tuhfe-i Hüsâmî
Tuhfe-i hüsami (inceleme, çeviri yazılı metin, dizin)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1278
2018-02-07T01:00:37Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Şeker, Reşat
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-06T07:08:49Z
2018-02-06T07:08:49Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1278
Bu çalışmada, Osmanlı dönemi çok dilli sözlüklerinden biri olan Lügât-ı
èAzîziye ele alınmıştır. Farsça-Arapça-Türkçe olarak yazılan bu üç dilli sözlüğün
çeviri yazılı metni hazırlanıp sözlükbilimsel incelemesi ve dizini yapılarak bilim
âlemine tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde, çok dilli sözlükler
hakkında genel bir bilgi verilmiş, Anadolu sahasında yazılan çok dilli sözlüklerin bir
kısmı liste halinde aktarılmış ve Lügât-ı èAzîziye‟nin önce müellifi olan Âsafî
Efendi‟nin ulaşabildiğimiz kaynaklardan biyografisi hazırlanmış, sonra eser ve türü
hakkında geniş bilgi verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde Lügât-ı èAzîziye‟nin
sözlükbilimsel incelemesi yapılmıştır. Üçüncü bölümünde ise eserin çeviri yazılı
metni yapılarak madde başı Farsça olarak verilen 2339 kelimenin Arapça ve Türkçe
karşılıklarıyla beraber toplam 6969 kelimenin önemli bir kısmının anlamları dipnotta
verilmiştir. Çalışmanın dördüncü ve son bölümünde ise Lügât-ı èAzîziye‟nin Türkçe
-Farsça-Arapça dizini hazırlanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-10T12:02:48Z
No. of bitstreams: 1
10130383.pdf: 38664345 bytes, checksum: 83a8083b02fc6d75cdba3f06e53a9d83 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Lügât-ı èAzîziye
Lügat-ı aziziye (inceleme, çeviri yazılı metin, dizin)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1289
2018-02-07T01:00:23Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Bozkurt, Ferdi
TR53008
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-06T07:09:16Z
2018-02-06T07:09:16Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1289
Genel sözlükler dil kullanıcılarının farklı amaçlarla bilgi edinmek için
kullandıkları temel başvuru kaynaklarından biridir. Genel sözlüklerin sözcük
listesinde dilin genel söz varlığına ait sözlük birimler bulunmalıdır ancak bir dilin
genel söz varlığını tespit etmek karmaşık ve zor bir süreçtir.
Sözlükselleşme, farklı yapım süreçleri sonucunda oluşturulmuş ya da dilde
zaten mevcut olan sözcüklerin veya sözcük öbeklerinin var olan anlamları ile ya da
bunlara yeni anlamlar yüklenmesi ile veya başka bir dilden ödünçleme olarak alınıp
birer sözlük birim hâline gelmiş yapıların bir sözlüğe dâhil edilme sürecidir.
Dolayısıyla dilde sözlükselleşmiş sözlük birimlerin tespit edileceği yer genel dil
sözlükleridir. Bunun için genel sözlükler için sözlük birim seçiminin, dili gerçekten
temsil edici bir nitelikte yapılması gerekmektedir. Genel sözlükler için sözcük
seçiminde bilimselliğin özellikleri olan, ulaştığı sonuçların çelişkiden uzak kendi
içinde tutarlı, uzmanlar tarafından test edilebilir, hatalarını görerek daha doğru olana
doğru gelişen, birbiriyle bağlantılı, uygun ve mantıkla örgütlenmiş uyumlar seti
olması gibi hususlara dikkat edilmelidir.Genel sözlükler için sözlük birim seçiminin
bilimsel ölçütlere dayanmaması sözlüğün, dilin söz varlığını tam olarak temsil
etmesini engellemektedir.
Bu çalışmanın amacı, sözlükselleşme sürecini ele alarak sözlüğü oluşturan
temel ögelerden biri olan sözlük birim seçiminin, Türkiye’de ve Avrupa’da farklı
sözlük hazırlayıcıları tarafından Türkçenin ve Avrupa’da konuşulan dillerin genel dil
sözlüklerinde hangi ölçütlerle yapıldığını saptamak, nitel araştırma ile elde edilen
bulgulardan yola çıkarak genel dil sözlükleri için bilimsel sözlük birim seçimi
ölçütleri oluşturmaktır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T06:10:41Z
No. of bitstreams: 1
10122654.pdf: 5009126 bytes, checksum: b9e28e6c4c54b570dbe8084db2dec6cc (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Genel Sözlük
Genel sözlükler için sözlük birim seçimi ölçütleri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1317
2018-02-26T11:57:06Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Kartal, Ahmet
Nalbat, Muhammet
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-26T11:57:06Z
2018-02-26T11:57:06Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1317
Azerbaycan sahasına mensup bir şair olan Zevkî hakkında kesin bilgilere
sahip değiliz. Anadolu sahası tezkirelerinde ismi geçmeyen şair ile ilgili sınırlı
bilgileri, daha çok Farsça tezkirelerden öğrenmekteyiz. Bugün elimizde, tek nüshası
bulunan Zevkî Divanı, Paris Milli Kütüphanesi El Yazmaları Bölümü’nde
“Supplement turc 733 (cote)” numarada kayıtlı olup 168 varaktan oluşmaktadır.
Eserin sonundaki kayıt (H. 1098), Zevkî’nin 17. yüzyılda yaşamış olma ihtimalini
kuvvetlendirmektedir. Divan’da yer alan şiirlerin çoğu gazel nazım şekli ile yazılmış
olup tasavvufî konuları işlemektedir. Zevkî Divanı’nda, Türkçe şiirlerin yanında, yine
tasavvufî mahiyette yazılmış Farsça şiirler de mevcuttur. Şiirleri güçlü bir Şîî
vurgusu taşıyan Zevkî, aynı zamanda Hurufîlikten belli düzeyde etkilenmiş
görünmektedir. Şairin en önemli özelliği ise, Türk edebiyatının en lirik şairlerinden
sayılan ve aynı zamanda coşkun bir sufi olan Nesîmî’nin sıkı bir muakkibi olmasıdır.
Yukarıda, Zevkî Divanı hakkında ortaya koyduğumuz özet bilgiler, edebiyat
tarihimiz için önem arz etmektedir. Bu çalışmada, divanların Türk edebiyat tarihi için
önemi göz önünde tutularak, Zevkî Divanı şekil, muhteva, dil ve üslup açısından
irdelenerek eserin ilim âlemine kazandırılması amaçlanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T07:00:11Z
No. of bitstreams: 1
10128748.pdf: 132119488 bytes, checksum: a6b3343aeff9719aa90a1988a11ac402 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Zevkî
Zevki divanı (inceleme-metin-dizin-tıpkıbasım)
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1333
2018-02-27T01:00:52Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Şahin, İbrahim
Ever, Mustafa
TR53301
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-26T11:57:52Z
2018-02-26T11:57:52Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1333
Vedat Türkali uzun yıllar senaryo yazıp şiir ve oyun yayımladıktan sonra romancılıkta karar kılarak 1974’ten beri sekiz roman yayımlamış bir yazardır. Dünyanın yaşayan ve yazan en yaşlı (97) yazarlarından birisidir. Ancak romanları üzerinde akademik bakımdan yeterince durulmamıştır. Bu çalışmanın amacı, onun romanlarını ve romancılığını araştırıp inceleyerek bu boşluğu bir ölçüde doldurmaktır. Bu çalışmayı yaparken her kitabın belirli bir biçimde okunma talebi olduğu düşüncesiyle, eser odaklı bir okuma yaptık. Eserin yapısını sökmeye çalışarak biçim ve içerik açısından yakın okuma yoluyla yazarın romancılığının unsurlarını belirlemeyi hedefledik. Bu çalışma sürecinde Vedat Türkali’nin biçim ve içerik açısından kendine özgü ayırt edici birtakım özellikleri olduğunu belirledik. Yazarın, özellikle bakış açısı ve anlatım teknikleri bakımından dikkate değer bir titizliği bütün romanlarında sergilediğini gördük. Bu tutum, anlatıcının, bazen iki bazen daha fazla roman kahramanının yansıtıcı bilincine yerleşerek onun gözünden anlatması; iç monolog ve iç diyalog tekniklerini çok sık kullanmasıdır. Yazarın sinemacılık tecrübesinden edindiğini düşündüğümüz bu bakış açısını kullanma tekniği, iç monolog ve iç diyalog teknikleri ile birleşince, onun roman kahramanlarının dünyasını daha iyi yansıtmasını sağlamaktadır. İlgili olarak, yazarın roman kahramanı yaratmada, bu kahramanları ete kemiğe büründürmede oldukça başarılı olduğu söylenebilir. Bu konuda önemli bir husus da, yazarın, yarattığı kurmaca karakterler yanında, romanda anlatılan dönemin Halide Edip, Hikmet Kıvılcımlı gibi birçok önemli gerçek figürleri, kendi adlarıyla roman kahramanı yapmasıdır. Yazarın dil ve üslubunun da başarısında etkili olduğu kanısındayız. Çünkü yazar, yine sinemadan geldiğini düşündüğümüz bir tecrübe ile, yer yer argoya da yaklaşan bir konuşma Türkçesi ile ve çoğunlukla da devrik cümle ile yazmaktadır. Türkali, bir aşk hikâyesini Türkiye’nin yakın tarihindeki önemli tarihsel ve toplumsal olayların içine yerleştirerek anlatmayı seven bir yazardır. II. Dünya Savaşı yılları, 27 Mayıs, 12 Eylül, TKP tarihi, 1915 Ermeni olayları, Kürt meselesi, faili meçhuller, işkenceler, hapishanelerde yaşananlar onun başlıca temalarıdır. Bu temalar toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla anlatılır. Bunların yanında, Vedat Türkali’nin bir İstanbul yazarı olduğu da söylenebilir. Çünkü romanlarının ana mekânı çoğunlukla İstanbul’dur ve roman kahramanları da, anlatıcılar da İstanbul’u severler.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-31T07:38:46Z
No. of bitstreams: 1
Tez- DENİZ-29mayısPDF.pdf: 3653250 bytes, checksum: 7e86a0b3558d7d25d88f4270d15c902b (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Vedat Türkali
Vedat Türkali’nin romanları ve romancılığı
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1340
2018-02-28T01:00:47Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Şenaysoy, Selin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-27T05:24:28Z
2018-02-27T05:24:28Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1340
Çalışma, tüm dünya dillerinde bulunan sayı sisteminin Türk dilinde nasıl geliştiğini incelemek için oluşturulmuştur. Türklerde sayı sisteminin nasıl ortaya çıktığını, sayıların, Eski Türkçede nasıl bulunduğunu, hangi anlamlarda kullanıldığını, zamanla anlam değişimleri olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bunun için, Köktürk dönemi (Köktürk yazıtları), Uygur dönemi (Altun Yaruk, Maitrisimit Nom Bitig, Manichaica II, III) ve Karahanlı dönemi (Kutadgu Bilig) eserleri incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda Türk sayı sistemi; asıl sayı sözcükleri, birleşik sayı sözcükleri, sıra sayı sözcükleri, üleştirme sayı sözcükleri gibi sınıflandırmalara tabi tutulmuştur. Günümüzdeki birleşik sayı kullanımından farklı olarak Eski Türkçede birleşik sayıların oluşturulmasında bir üst onluk alma sistemi ve ilaveli sayı sistemi (“artukı” sözcüğü eklenerek) kullanıldığı görülmüştür. İncelenen eserlerde yer alan kimi örneklerde sayı sözcüklerine yapım eklerinin getirilmesiyle gramerleşme olayının gerçekleştiği saptanmıştır. Buna ilaveten sayı sözcükleri Budist öğreti kapsamında da incelenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-01T07:40:11Z
No. of bitstreams: 1
Selin ŞENAYSOY- Eski Türkçede Sayılar -YL TEZ.pdf: 1042771 bytes, checksum: a47647800c2bcbf1c08c730ac35bf5c1 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Eski Türkçede sayılar
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1365
2018-02-28T01:00:15Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Alan, Nazmi
TR40205
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-02-27T05:25:38Z
2018-02-27T05:25:38Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1365
Bu çalışmada, bağımlı biçimbirimlerin altında yer alan ad işletimliklerinden olan
+{DAn} durum biçimbirimi ele alınmıştır. Sözdizimsel yapıda adlara +{DAn}
durum biçimbirimi yükleyen eylemlerin özellikleri ve mantıksal yapıda adlara
yüklediği anlamsal rolleri belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde,
biçimbirim hakkında bilgi verilmiş, gerek Türkoloji alanında gerekse dilbilim
alanında durum kavramı ve durum biçimbirimleriyle alakalı yaklaşımlar ve tespitler
aktarılmıştır. İkinci bölümde, çalışmanın odak noktası olan +{DAn} durum
biçimbirimi bütün yönleriyle ele alınmıştır. Çalışmamızın üçüncü bölümü olan
inceleme kısmında, tespit edilen 856 anlama sahip 481 eylemin elektronik ortamda
çevrimiçi erişilebilen Kubbealtı Lügatı ve Güncel Türkçe Sözlük’ten anlamları
alınmıştır. Bu eylemlere, Cumhuriyet döneminde yazılan roman, hikaye, şiir, tiyatro,
anı, gezi yazısı, masal vd. türünde 139 eser taranarak uygun örnekler verilmiştir.
Örneklerden hareketle eylemlerin üye yapısı ve adlara yüklediği anlamsal rolleri
tespit edilmiştir. Çalışmanın dördüncü ve son bölümünde +{DAn} durum
biçimbirimi yükleyen eylemler ve +{DAn} durum biçimbirimi yüklenen üyeler
özellikleri açısından değerlendirilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-01T12:04:59Z
No. of bitstreams: 1
10115637.pdf: 1869807 bytes, checksum: 0fa11f09f25c25903aea3974ce298f62 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
+{DAn} Durum Biçimbirimi
+{DAn} durum biçimbirimi -(yükleyenlerin üye yapısı ve anlamsal rolleri)
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1380
2018-03-03T01:00:27Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Karaoğlu, Serdar
TR181194
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-03-02T07:10:58Z
2018-03-02T07:10:58Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1380
Bu çalışmada, öncelikle Oğuz Türkçesinin tarihî gelişimi hakkında bilgi verilmiş ve Türkoloji alanında türetim eklerine dair yaklaşımlar ve tespitler aktarılmıştır. Ardından Eski Anadolu Türkçesinin en karakteristik dönemi olan 14. yüzyıl metinleri arasından seçilen 10 metinden oluşan bir veri tabanında türetim ekleri taranmış ve çalışmanın verisi elde edilmiştir. Eski Anadolu Türkçesinde türetim eklerini, bu eklerin işlevlerini, türetim ekleriyle türetilen sözcükleri ve bu sözcüklerin bağlamsal anlamlarını tespit etmeye yönelik bu çalışma, asıl olarak eylemden ad türetimi, addan ad türetimi, addan eylem türetimi ve eylemden eylem türetimi olmak üzere dört başlıktan oluşmaktadır. Eylemden ad türetiminde 44, addan ad türetiminde 32, addan eylem türetiminde 20 ve eylemden eylem türetiminde 7 türetimlik tespit edilmiştir. Her kısımda, ele alınan türetimlik hakkında bilgi verilerek işlevleri tespit edilmiş ve oluşturduğu sözcükler, bağlamsal anlamları da belirtilerek alfabetik sıraya göre sıralanmıştır. Böylelikle söz konusu dönemim söz varlığı da ortaya konmaya çalışılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-02-06T06:03:10Z
No. of bitstreams: 1
10114091.pdf: 5837910 bytes, checksum: 18b993627158010d769bb00dc354cc09 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Eski Anadolu Türkçesi
Eski Anadolu Türkçesinde (14. yy.) türetim ekleri ve söz yapımı cilt 1
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1436
2018-04-13T00:00:57Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Akpınar, Soner
Çebin, Burcu Yılmaz
TR30526
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-04-12T13:39:55Z
2018-04-12T13:39:55Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1436
Simgeler, günlük dilden edebî sanatlara kadar uzanan yapılardır. Birçok
geleneksel simgenin anlamı belirsizdir; tek ve sabit bir anlamı işaret etmezler. Bu
sebeple en erken zamanlardan günümüze kadar simgeyle ilgili genel bakış sunan bir
çalışma yapılmamıştır. Fakat simgesel gelenek, edebiyattan felsefeye, mitolojiden
din tarihine, mantıktan psikoloji vb.ne kadar pek çok disiplinde anlam derinliği
kazanmıştır.
Simgeler ve simgecilik hakkında araştırma yaparken, genellikle onlara karşı
iki farklı yaklaşımın ortaya çıktığı görülür. Bazıları için konu tamamen mazide
kalmıştır ve bugün mantıklı bir kişinin böyle bir konuyu ikinci defa düşünmesine
gerek yoktur. Diğerleri ise bunun tersini düşünürler: simgenin entelektüel dünyanın
anlaşılmasının anahtarı olduğuna inanırlar. Bu çalışmada ikinci bakış açısı
benimsenmiştir. Çünkü bir yazarın eserlerindeki en dip katmanlardan biri olan
simgesel yapıyı çözmek, yazarın kendisini anlamada yol haritası sağlar.
Ahmet Hamdi Tanpınar, gerek üslubu gerekse disiplinlerarası okumalarıyla
Modern Türk edebiyatının tekâmül sürecinde müstakil bir yere sahiptir. Hikâye,
roman, şiir, deneme, günlük, tenkit ve edebiyat tarihi gibi çok geniş bir yazma
alanına sahiptir. Bu tezin amacı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde simgesel
formları nasıl kullandığını ve kendi simgeleştirme yöntemini nasıl oluşturduğunu
tespit etmektir. Böylelikle simgenin yazarın edebî değerine sağladığı katkı ortaya
konulacaktır.
Tez dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde simge teriminin
kuramsal çerçevesi çizilmiştir. Ayrıca simge ile işaret, imge, alegori, metafor ve mit
gibi simgesel formların ilişkisi ortaya konulmuştur. İkinci bölümde Batı ve Türk
edebiyatında simgesel anlatımın algılanma biçimi ve temsilcilerinden bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanlarındaki simgeler
yorumlanmıştır. Dördüncü bölümde ise yazarın simgeleştirme yöntemi tespit
edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-03T11:19:08Z
No. of bitstreams: 1
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Romanlarında Simge.pdf: 3308047 bytes, checksum: da797cedb55ce55679d6641509717afe (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanlarında simge
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1483
2018-04-18T00:00:41Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Akbulut, Tuğçe
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-04-17T05:21:01Z
2018-04-17T05:21:01Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1483
Türkçe, coğrafya itibariyle çok geniş sahalarda kullanılmış bir dildir. Geniş alanlara yayılmış olması da onu birçok dille ve bu dili konuşan kültürlerle kaynaştırmıştır. Bu kaynaşmalar özellikle sözcük alışverişine dayanmaktadır. Kimi araştırmacılar Türkçenin Moğolca, Mançu-Tunguzca, Korece ve Japonca ile hem kültürel hem de dilsel açıdan yakınlık kurduğunu, hatta soyca akraba olduklarını belirtmektedir. Aksine, benzerliklerin sadece sözcük alışverişine dayandığını söyleyenler de bulunmaktadır. Sözü edilen kökensel yakınlık, zamanla aynı dil ailesinde ele alınmaları hususundaki kuramların da yolunu açmıştır.
Geçmişten günümüze kadar Altay dil teorisi hakkında yapılmış birçok çalışma bulunmaktadır. Bu teorilerin büyük bir çoğunluğunda Türkçe, Altay dil ailesi içerisinde yer alır. Altay dil ailesinde Türk dili dışında esas olarak Moğol dili, Tunguz-Mançu dili, göreceli olarak da Kore ve Japon dilleri bulunmaktadır. Bu çalışmada, Korece ve Türkçenin Altay dillerine ait diller olup olmadığı, Korece ve diğer Altay dilleri arasındaki ad durum ekleri bağlamında ele alınacaktır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-11T11:07:45Z
No. of bitstreams: 1
10149430.pdf: 2196774 bytes, checksum: 476b9931d022521581faf0d58bfdb057 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Altay Dil Teorisi
Ad kurum ekleri bağlamında Korecenin Altay dil ailesindeki yeri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1484
2018-04-18T00:00:43Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Turgut, Sibel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-04-17T05:21:03Z
2018-04-17T05:21:03Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1484
Bu çalışmada, XVI. yüzyıl denizci ve astronomlarından Seydi Ali Reis’in Mir’at-ı Kâ’inât adlı astronomi eseri üzerinde dört bölümlük bir inceleme yapılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde astronomi, İslam ve Osmanlı astronomisi hakkında genel bilgi verilip Seydi Ali Reis’in hayatı ve eserleri hakkında açıklayıcı bilgi sunulmuştur. Bu bölümde özellikle Mir’at-ı Kâ’inât’ın içeriği ve Türkiye kütüphanelerinde bulunan yazmaları ve üzerine yapılan bilimsel çalışmalar ayrıntılı olarak verilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümünde eldeki yazmanın 1a-30b yapraklarının çeviriyazısı yapılmıştır. Çeviriyazı işaretleri için Türkolojide kabul görmüş işaretler kullanılmıştır. Çeviriyazılı metinde okumayla ilgili kimi sorunlar dipnotlarda belirtilmiş ancak bir nüsha karşılaştırmasına gidilmemiştir. Üçüncü bölümde ise dil incelemesi yapılmıştır. Bu incelemede yalnızca biçimbilgisine yer verilmiştir. Bunun için çeviriyazısı yapılan metin taranarak biçimbirimler, işletimlikler (ad ve eylem işletimlikleri) ve türetimlikler olarak iki ana başlık altında incelenmiştir. Eser üzerinde ses bilgisi ve yazıma dayalı bir incelemeye gerek duyulmamıştır. Bu tercihte XVI. yüzyılda giderek gelenekselleşmiş olan yazım kuralları etkili olmuştur. Dördüncü bölümde çeviriyazısı yapılan metinden hareketle astronomi ile ilgili olan bütün terimler çıkartılmıştır. Çıkartılan terimler alfabetik olarak dizilmiş ve her biri için birer referans verilmiştir. Terim listesi, tarihi astronomi eserleri üzerinde çalışacaklar için son derece yararlı olacaktır. Sonuç bölümünde ise Mir’at-ı Kâ’inât üzerine yapılan bu çalışmanın gerek dil incelemesi ve gerekse söz varlığı açısından bilim dünyasına yapabileceği katkılar kısaca belirtilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-11T11:11:30Z
No. of bitstreams: 1
10149429.pdf: 12044258 bytes, checksum: 09f80fb8577b69f795ddd34c47b7be98 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Seydi Ali Reis
Mir’at-ı ka’inat (metin, dil incelemesi)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1493
2018-04-18T00:00:49Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ataizi, Dilek Erenoğlu
Sözer, Burak
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-04-17T05:21:48Z
2018-04-17T05:21:48Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1493
Türkçenin zenginliklerinin ortaya çıkarılmasında ağız çalışmalarının çok önemli bir rolü bulunur. Bu çalışmalar sonucunda Türk dili, Anadolu kültürü kaynaklığında yeni bilgiler ortaya çıkaracak ve gelecekte bu alanda çalışma yapanlara kaynak oluşturacaktır.
Konya ve ilçeleri ile ilgili çeşitli ağız araştırmaları yapılmasına rağmen, Kadınhanı ilçesi ile ilgili müstakil bir ağız çalışması yapılmamıştır. Dolayısıyla bu çalışma, Kadınhanı ilçesi merkezi ile birlikte Kolukısa, Saçıkara, Hacımehmetli ve Pusat köylerini kapsayan ilk ağız çalışmasıdır. Bu bölgeler, Kadınhanı'nın genel ağız özelliklerini yansıttığı için seçilmiştir. Kadınhanı ve çevresine pek çok Türkmen ve Yörük boyu yerleşmiştir. Zaman içerisinde bazı nedenlerden dolayı boylar arasında ağız benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada "Kadınhanı ve köylerinde ikamet eden Türkmen ve Yörük boylarının benzer ve farklı ağız özellikleri nedir?" sorusunun cevabı aranmıştır.
Çalışma sırasında yapılan derlemelerden 11 tanesi metin olarak kullanılmıştır. Bu metinler üzerinde ses bilgisi ve şekil bilgisi yönünden eş zamanlı araştırma yöntemi ile incelemeler yapılmıştır. Ses bilgisi bölümünde sesler ve ses değişiklikleri incelenmiştir. Şekil bilgisi bölümünde çekim ekleri ve yapım ekleri ele alınmıştır. Sözlük kısmında Ölçünlü Türkçede bulunmayan kelimelerin metindeki anlamına göre karşılıkları verilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-11T11:15:08Z
No. of bitstreams: 1
10150264.pdf: 1759889 bytes, checksum: fcd800a395b9e35aecee3dbf75d58c70 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kadınhanı Türkmen - Yörük Ağzı
Kadınhanı ve çevresi Türkmen-Yörük ağzı (inceleme-metin-sözlük)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1485
2018-04-18T00:00:47Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Ersoy, Gülser
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-04-17T05:21:19Z
2018-04-17T05:21:19Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1485
Türkler Müslüman olduktan sonra mensup oldukları dini tanıyabilmek ve gereklerini daha iyi anlayabilmek amacıyla bu dinin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’i Türkçeye çevirmeye başlamışlardır. Tercüme çalışmalarında Arapça kelimelerin altına birebir Türkçe karşılıkları yazıldığından bu türden çalışmalar satır altı ya da satır arası Kur’an tercümesi olarak adlandırılmaktadır. Çalışmamızın konusunu teşkil eden eser Harezm Türkçesine ait bir satır altı Kur’an tercümesidir. Eseri önemli kılan husus tıpkı diğer satır altı tercümelerde olduğu gibi gerek dil bilgisi gerekse kelime hazinesi bakımından yazıldığı döneme ışık tutmasıdır. Ayrıca henüz keşfedilmemiş bir satır altı tercümenin ortaya çıkarılması eseri önemli kılan bir diğer husustur. Āstān-i Quds-i Razavī Kütüphanesinde 1007 numara ile kayıtlı olan eser, gerek imla özellikleri gerekse ses ve yapı bilgisi bakımından Harezm Türkçesinin özelliklerini yansıtmaktadır.
Çalışmamız neticesinde Āstān-i Quds-i Razavī Kütüphanesi’nden elde ettiğimiz satır altı Kur’an tercümesinin ilk on cüzünün şekil ve ses bilgisi açısından değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Bunun akabinde belirtilen kısmın metni verilmiştir. Daha sonra araştırmacılara kolaylık olması açısından söz konusu metinde geçen bütün kelimelerin dizini hazırlanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-11T11:18:12Z
No. of bitstreams: 1
gulser_ersoy_tez.pdf: 4863053 bytes, checksum: cea508e326bcdfba06e7e19d7f1ae394 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kur’an Çevirisi
İran Asitan-ı Kuds-i Razavi Kütüphanesi 1007 numaralı satır altı Kur’an çevirisi : I-X. cüzler (inceleme-metin-sözlük-dizin)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1508
2018-05-09T00:00:14Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Nizam, Onur
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2018-05-08T05:29:56Z
2018-05-08T05:29:56Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1508
Çalışma, dünya dillerinde bulunan çokluk ve topluluk yapılarının Eski
Türkçedeki gelişimini incelemek için oluşturulmuştur. Çokluk ve topluluk yapısının
Türkler tarafından ne zamandan itibaren kullanılmaya başlandığı, bu yapının Eski
Türkçedeki durumu, çokluk ve topluluk yapısının eklerle mi yoksa kelimelerle mi
kullanıldığı, eklerle yapılan çoklukların hangi anlamlara sahip olduğu, bu anlamları
koruyup koruyamadıklarını irdelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada, Köktürk
dönemi, Uygur dönemi ve Karahanlı dönemi eserleri incelenmiştir. Ġncelemeler
sonucunda da çokluk ve topluluk yapılarının, ekler ve kelimeler ile yapıldığı, çokluk
eklerinin +lAr, +t ve +s ekleri olduğu, topluluk eklerinin ise +An ve +AgU/+AgUn
şeklinde görüldüğü tespit edilmiştir. Çokluk yapısının Köktürk yazıtlarında daha çok
sözlüksel ifadelerle yapıldığı, çokluk ve topluluk ifadesi için birden fazla ekin
kullanıldığı, Uygur Türkçesinden itibaren ise, ek sayısının azaldığı, +lAr çokluk
ekinin ise kullanımının genişlediği görülmüştür. Türk dilinde ilk önce topluluk
yapısının olduğu daha sonra, yerleşik yaşama geçilmesiyle birlikte çokluk ifadesinin
ortaya çıktığı izah edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-18T06:59:55Z
No. of bitstreams: 1
10165461.pdf: 2505041 bytes, checksum: 933b62edc4f7ab9b8e57e6b855abf6da (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çokluk
Eski Türkçede çokluk ve topluluk yapıları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1587
2019-01-31T01:06:27Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Aslan, Ezgi
TR116694
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı
2019-01-30T08:12:09Z
2019-01-30T08:12:09Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1587
Eser-i Şevket (EŞ), Mehmed Şevket es-Seyyid tarafından 1851 yılında
yazılmış 744 sayfadan oluşan, Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerinde cinas sanatını
kullanmalarını sağlamaya yönelik olarak hazırlanmış kapsamlı bir cinas sözlüğüdür.
Üzerinde –araştırdığımız kadarıyla- herhangi bir bilimsel çalışma yapılmamış olan bu
eserin Türk sözlükbilimi tarihi açısından önemi büyüktür çünkü Türk sözlükbilimi
tarihinde “cinas” konusunda hazırlanmış ilk uzmanlık sözlüğüdür. Bunun yanı sıra
maddebaşı olarak Türkçe sözcüklere de geniş şekilde yer veren ilk sözlük olarak kabul
edilmektedir (Yavuzarslan, 2009). Dolayısıyla bu çalışmada bu eserin çevriyazısı ve
sözlükbilimsel incelemesi yapılarak Türk sözlükbilimine katkıda bulunmak
amaçlanmıştır.
Çalışmada metnin ortaya çıkartılmasından başka EŞ’nin çağdaş sözlükbilimi
kuramlarının bakış açısıyla, kullanıcı ve sözlük ilişkisi bağlamında yapı ve işlev
açısından incelemesi yapılmıştır. Türk sözlükbilimi çalışmalarında, gerek genel amaçlı
gerekse özel amaçlı olsun, çağdaş ya da tarihî sözlüklere yönelik kapsamlı bir inceleme
yöntemi bulunmamaktadır. Mevcut incelemeler çoğunlukla sözlüğün tarihî
sözlükbilimindeki yeri ya da dil özellikleri bakımından yapılmıştır. Dolayısıyla bu
çalışmalar, kullanıcı kitlesine, sözlüğün planlamasına, hazırlanışına ya da yapısına dair
kapsamlı bilgi vermemektedir. Bu çalışmada tüm sözlüklere dair genel bir inceleme
yöntemi önerilmemiştir çünkü her bir sözlük gerek amacı ve gerekse hedef kitlesi
açısından kendine özgüdür ancak sözlükbiliminde, sözlüğe dair genel kabul görmüş,
tüm sözlüklerde bulunması mümkün genel yapılardan yola çıkılarak bir yöntem
oluşturulmuş ve bu yöntem EŞ üzerinde uygulanmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-06-08T07:49:33Z
No. of bitstreams: 1
ezgi aslan_doktora_tez.pdf: 12370836 bytes, checksum: 6c55fea7e86cc476e5698696aac186b8 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Eser-i Şevket
Eser-i Şevket : sözlükbilimsel inceleme, metin, dizin
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1857
2021-03-10T01:06:50Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Yıkmış, Sezergül
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2021-03-09T10:48:51Z
2021-03-09T10:48:51Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/1857
Empati ve söylem çözümlemesi farklı disiplinlere ait iki kavramdır. Bu çalışma disiplinler arası bir yaklaşımla bu iki kavramı aynı konu başlığı altında birleştirmiştir. Farklı kavramların metinlerdeki görünümünü tespit eden söylem çalışmaları vardır fakat bu çalışma sadece empati üzerine yoğunlaştığı için alan açısından önemlidir. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde empatinin ne olduğu hakkında bilgi verildikten sonra kafa karışıklığını önlemek açısından empatinin ne olmadığı, basamakları ve empati seviyeleri üzerinde duruldu. Araştırmanın ikinci bölümünde söylem, söylemin unsurları, oluşumu ve kuralları; üçüncü bölümünde ise söylem çözümlemesi, söylem çözümlemesinde kullanılan yaklaşımlar hakkında bilgi verildi. Çalışmanın dördüncü bölümü çözümleme aşamasıdır. Fransız bilim adamı Foucault, söylemlerin yorumlamalarından yapılan çıkarımların bilgiyi oluşturduğunu ifade eder ve her söylemde kullanılabilecek tek bir söylem çözümlemesi yöntemi fikrine karşı çıkar; yöntemlerin araştırmacının amaçlarına ve söylemin özelliklerine göre değiştirilip geliştirilebileceğine işaret eder. Bu yaklaşım doğrultusunda Gee’nin söylem çözümleme yöntemi kullanılarak Ahmet Ümit’in Kırlangıç Çığlığı (2018) romanı, Van Dijk’in söylem çözümleme yöntemi ile Oya Armutçu’nun Müebbet Israrı adlı haber metni, Halliday’in Sistemli Fonksiyonel Linguistik çözümleme yöntemi ile Lipton Ice Tea İç, Kolaya Kaçma ve Özenle Seçilen Bal-Balparmak reklamları incelenmiştir. Değerlendirme ve sonuç aşamasında ise çözümleme sonucunda elde edilen bulgular eşliğinde kuram ve dilbilgisel temelli değerlendirmeler yapılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2020-03-04T13:31:05Z
No. of bitstreams: 1
10277497.pdf.pdf: 1505685 bytes, checksum: 03a364925081f7c2a3b4517c468c0e27 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Empati
Türkiye Türkçesinde empati dili (Söylem çözümlemesi)
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1855
2021-03-10T01:05:31Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Bilgin, Halim
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi,Türk Dili ve Edebiyatı
2021-03-09T10:48:46Z
2021-03-09T10:48:46Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/1855
Hüseyin Remzi (Altınbilek) tarafından hazırlanan Lügat-i Remzi (LR), H. 1305 (1888) yılında yayımlanmıştır. İki ciltten oluşan eserin birinci cildi 8+907 sayfa, ikinci cildi 1040 sayfadan oluşmaktadır. Sözlükte maddebaşı olarak yer verilen sözcükler, Arapça ve Farsça kökenlidir. Türkçe maddebaşı sadece 38 adettir. Dönemindeki sözlüklerden ayrılan en belirgin özelliği tıp, bitkibilim, fıkıh, cebir gibi pek çok alana ait terim içermesidir. Pek çok maddede tanımları desteklemek için verilen görseller ve içerdiği terimlerden dolayı ansiklopedik bir sözlüktür. İlk kez bu çalışmayla çeviriyazısı yapılan bu sözlük, Osmanlı döneminde özellikle çeşitli bilim dallarıyla ilgili metinlerin okunmasında karşılaşılan güçlükleri çözebilecek niteliklere sahiptir. Bu çalışma için çeviriyazısı yapılan birinci ciltte bulunan sözlüksel yapıların işlevleri, kullanıcı ve sözlük ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Sözlükler üzerine yapılan geleneksel incelemelerden farklı olan bu inceleme yöntemi sayesinde, tarihî sözlüklerin farklı yaklaşımlarla ele alınmasına katkı sağlanmıştır. Geleneksel çalışmaların odağı, sözlüklerin ait olduğu dönemin dil özellikleri, içerdikleri sözvarlığı ve sözlük tarihindeki yerleri iken bu çalışmanın odağı, eserde bulunan sözlüksel yapıların işlevleridir. LR‟de bulunan sözlüksel yapılar, sözlükbilimi alanyazınında sözlükteki yapılarla ilgili genel kabul gören terimlerden yararlanılarak oluşturulan yöntemle incelenmiştir. Bu çalışmanın, bütün sözlükler için geçerli bir inceleme yöntemi önerme amacı yoktur. Sözlüklerde, bulunan yapılar ve bunların düzenlenme şekli, ait olduğu sözlük sınıfının özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterdiği için inceleme yöntemi de buna uygun olarak belirlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2020-03-06T07:47:20Z
No. of bitstreams: 1
10286963.pdf.pdf: 13003854 bytes, checksum: 4654a2f12e0c99f94078b91d08ed1815 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Lügat-i Remzi
Lügat-i Remzi (Sözlükbilimsel inceleme, metin)
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1854
2021-03-10T01:06:48Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Sazak, Şerife
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
2021-03-09T10:48:43Z
2021-03-09T10:48:43Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/1854
Anlamın karşıtlığını tanımlamak için ortaya çıkan karşıtlık kavramı 19. yüzyıldan itibaren dilbilim alanında incelenmeye başlamıştır. Araştırmacılar tarafından çoğunlukla anlam bilimsel bir bakış açısıyla ele alınan karşıtlık kavramı, yapılan çalışmaların yön değiştirmesiyle eş dizimlilik, söz dizimi gibi alanlarda da dikkat çekmeye başlamıştır. Bu araştırmacılar arasında karşıtlığı en kapsamlı olarak inceleyen kişi olan Jones karşıtlık konusunda en fazla müracaat edilen nitelikli bir eser meydana getirmiştir. Bu çalışmada Steven Jones’un karşıtlık sınıflandırmasından yola çıkılarak yeni bir sınıflama önerilmiş ve belirlenen gazete derlemindeki karşıtlık içeren yapılar bulunarak bir sonuca ulaşılmıştır. Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; yerli ve yabancı alanyazını temel alınarak karşıtlık kavramının tanımı, adlandırma sorunu, karşıtlığın özellikleri ve karşıtlık türleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde, karşıtlığın hangi söz dizimsel yapılarda ortaya çıktığı aktarılmış ve karşıtlık işlevli olmayan söz dizimsel yapılar açıklanmıştır. Bulguları içeren üçüncü bölümde, 2018 yılındaki haberleri içeren bir gazete derleminden seçilen karşıtlık tümceleri, barındırdıkları karşıt sözcük çiftlerine göre belirlenen söz dizimsel yapılar ile ilgili başlıklar altına dâhil edilmiştir. Ayrıca karşıt sözcük çiftlerinin hangi karşıtlık türüne ait oldukları belirtilmiştir. Son bölümde ise bulgular, sayısal bir şekilde yorumlanarak sözcüksel ve söz dizimsel yaklaşımla değerlendirmelere yer verilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2020-03-06T07:55:56Z
No. of bitstreams: 1
10296856.pdf.pdf: 1267494 bytes, checksum: b103f8d2462b9acabad604a382906e38 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Karşıtlık
Türkiye Türkçesinde karşıtlık işlevli söz dizimsel yapılar
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3367
2022-06-21T00:00:18Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Sivri, Medine
Çiftçi, Zeynep
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Anabilim Dalı
2022-06-20T05:54:41Z
2022-06-20T05:54:41Z
2008
2008
http://hdl.handle.net/11684/3367
Bu çalışmada, Fransız ve Türk edebiyatı yazarlarından René Goscinny'nin ?Pıtırcık? serisi ile Rıfat Ilgaz'ın ?Bacaksız? adlı serisinde ana karakterlere, aile yapılarına ve ilişkilerine değinilmiş; şiddet öğesi açısından metinler irdelenmiş, aile içinde uygulanan şiddetin, çocukların ruhsal ve fiziksel açıdan gelişimleri üzerindeki olumsuz etkileri, metin odaklı ve ruhbilimsel ve toplumbilimsel eleştirinin ışığında karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Her iki yazarın ailede ve toplumda şiddet olgusunu ele alış biçimleri ve şiddeti olumlayıp olumlamadıkları incelenmiş ve çocuk ve gençlik edebiyatı açısından bunun önemine dikkat çekilmeye çalışılmıştır.Bu çalışmanın amacı, farklı kültürlerde yaşayan, ancak yazdıkları eserler ve işledikleri konular bakımından ortak noktalarda buluşan yazarların söz konusu yapıtlarında, aile ilişkileri ve şiddet öğesi açısından benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır.Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi'nin verileri ışığında yapılan bu çalışmanın sonucunda, yaklaşık aynı dönemlerde fakat farklı kültürlerde yaşayan yazarların söz konusu eserlerde şiddeti olumsuzladıkları görülmüş ve çocukların ailede ve toplumda bir birey olarak yer edinmesinde yoğun olarak uygulanan şiddetin, kişilik gelişimlerini nasıl olumsuz etkilediği sonucuna varılmıştır.
Submitted by Ramazan Karayel (g1216) on 2021-03-01T10:09:14Z
No. of bitstreams: 1
zeynep asil tez.pdf: 1635147 bytes, checksum: 428b540ea669eae15e664aa1c9389100 (MD5)
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Rıfat Ilgaz
René Goscinny'nin 'Küçük Pıtırcık' serisi ile Rıfat Ilgaz'ın 'Bacaksız' serisinde aile ilişkilerine ve şiddet öğesine karşılaştırmalı bir yaklaşım
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3376
2022-06-21T00:00:11Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Dayanç, Muharrem
Kayımkaya, Ragıp
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-20T07:42:23Z
2022-06-20T07:42:23Z
2007
2007
http://hdl.handle.net/11684/3376
“Ragıp Şevki Yeşim’in Tarihî Romanları Üzerine Bir Araştırma” isimli yüksek lisans tezinde Ragıp Şevki Yeşim’in altı romanı, yapı ve anlatım teknikleri bakımından incelenerek romanlarının dayandığı temeller belirlenmeye çalışılmıştır. Bunun için roman unsurları ayrı ayrı ele alınıp incelenmiştir.
Tez, giriş ve sonuç dışında iki ana bölümden oluşmaktadır. Tezin giriş kısmında tarihî roman ile ilgili bilgi verilmiş ve Ragıp Şevki Yeşim’in tarihî romancılık içindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Birinci bölümde, yazarın hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilmiştir. Ragıp Şevki Yeşim’in hayatı hakkında geniş bir bilgi yoktur. Bu sebeple oğlu Şevker Yeşim ve kızı Filiz Pektaş’la röportaj yapılmıştır.
İkinci bölümde, yazarın altı romanı; konu, vak’a, ele aldığı olayların tarihî belgelerle karşılaştırılması, dil ve üslup, zaman, mekân, anlatıcı ve bakış açısı ve anlatım teknikleri yönleriyle incelenmiştir. Tezin sonuç bölümünde ise incelenen altı romanın benzer ve farklı yanları tespit edilerek açıklanmıştır.
Submitted by Ramazan Karayel (g1216) on 2021-03-03T06:51:16Z
No. of bitstreams: 1
emrah_kayimkaya_tez.pdf: 2288086 bytes, checksum: c3b1eb8f498ff904af415834fe80daf6 (MD5)
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Ragıp Şevki Yeşim
Ragıp Şevki Yeşim'in tarihî romanları üzerine bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3718
2022-07-20T00:00:45Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Erenoğlu, Dilek
Enkin, Emel
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-07-19T07:42:34Z
2022-07-19T07:42:34Z
2011
http://hdl.handle.net/11684/3718
Ġran’ın merkezi ve güneyi, Fars eyaletinde yaĢayan oldukça geniĢ bir alana yayılmıĢ ve yaklaĢık 3 milyon nüfusa sahip KaĢkay Türkleri dil ve kültürlerini korumaya çalıĢan bir Türk halkıdır.
YaĢadıkları ülkenin resmî dili Farsçanın, baskın bir dil olarak, KaĢkay Türkçesi üzerindeki etkisi doğal ve kaçınılmazdır. Böylece ses, Ģekil, sözcük, cümle yapılarındaki etki, konuĢma dilinde olduğu kadar edebiyat eserlerine de yansımaktadır.
Bu çalıĢmada KaĢkay Türkçesi yazı dili üzerindeki Farsça etkiler incelenmiĢtir.
Submitted by Mustafa Meteoğlu (g0682) on 2021-03-19T07:14:17Z
No. of bitstreams: 1
414487.PDF: 1059824 bytes, checksum: f6d5b88961a9ef4fc692e3acd5d40957 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Kaşkar Türkleri
Kaşkay Türkçesinde Farsça etkisi (Allıncak Ulduzuna göre)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3730
2022-07-20T00:00:56Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Özgür, Can
Alagöz, Ebru
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-07-19T10:20:04Z
2022-07-19T10:20:04Z
2011
http://hdl.handle.net/11684/3730
Bu araştırmada, Kıpçak Türkçesi metinlerindeki hayvan kavramına ilişkin söz varlığı bir araya getirilip incelenmiştir.
Araştırmanın amacı, hayvan kavramından yola çıkarak Kıpçak Türkçesinin bu kavrama ilişkin söz varlığını ortaya çıkarmak ve bu sözcüklerin günümüz Türkiye Türkçesinde kullanıp kullanılmadığını saptamak; böylelikle tarihî Türk dillerinin söz varlığının aydınlatılmasına katkıda bulunmaktır.
Giriş bölümünde tezin konusu, amacı, kapsamı, yöntemi, konu üzerine yapılan önceki çalışmalar, dönem ve eser tanıtımı ile söz varlığı, kavram ve kavram alanına dair teorik bilgiler yer almaktadır.
Araştırmanın ana kısmını oluşturan bölümde, Kıpçak Türkçesi metinlerinde geçen hayvan adlarının, hayvan kavramıyla ilgili sözcüklerin tasnifi ve bu sözcüklerin Dìvān-ı Lügāti’t-Türk, Derleme sözlüğü, Eski Uygur Türkçesi sözlüğü, etimolojik sözlük, Güncel Türkçe sözlük ve Tarama sözlüğü ile kıyaslanarak Türkiye Türkçesine yansımalarını kapsamaktadır.
Sonuç bölümünde, Kıpçak Türkçesinden elde edilen veriler ile bunların Türkiye Türkçesindeki korunum düzeyleri ele alınmış, bu alandaki sayısal veriler değerlendirilmiştir.
Submitted by Mustafa Meteoğlu (g0682) on 2021-03-19T09:00:36Z
No. of bitstreams: 1
414320.PDF: 1893408 bytes, checksum: 5259010f454e10a71a0c6d73d4f313c9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
Kıpçak Türkçesi
Eski Kıpçak Türkçesinde hayvan adları ve kavram alanı
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3554
2022-06-29T00:00:25Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Küçük, İlke
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
2022-06-28T10:40:19Z
2022-06-28T10:40:19Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3554
Çalışmanın amacı, aralarında yaklaşık yüz yıl bulunan iki sözlükteki (Kâmûs-ı Türkî/1905 - Türkçe Sözlük/2010) sözlükbirimlerin anlamlarını karşılaştırarak oluşan anlam değişmelerini ve bunlara sebep olan anlam olaylarını ortaya koymaktır. Çalışmanın girişinde, sözlük ve sözlük yazımı tarihi; anlam değişmeleri ve buna sebep olan anlam olaylarına yer verilmiştir. Girişin ardından ?Kâmûs-ı Türkî'den Türkçe Sözlük'e Anlam Değişmeleri? bölümünde ise ilk kısımda verilen teorik bilgilerin ışığında anlam değişmeleri ve buna sebep olan anlam olayları saptanmıştır. Değerlendirme bölümde ise, elde edilen veriler analiz edilerek tablo üzerinde istatistikler halinde verilmiştir. Sonuç bölümünde yüz yıllık süreçte oluşan anlam değişmeleri, anlam olayları ve anlam eşleşmeleri yorumlanmıştır.Anahtar sözcükler: Kâmûs-ı Türkî, Türkçe Sözlük, sözlükbilimi, anlambilimi, anlam değişmeleri, anlam olayları
Submitted by Salih Gözübüyük (g1118) on 2021-03-21T18:04:31Z
No. of bitstreams: 1
434520.pdf: 828168 bytes, checksum: 9a9385d6d16b646ecc660be0ac5185ae (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kâmûs-ı Türkî
Kâmûs-ı Türkî'den Türkçe sözlük'e anlam değişmeleri-Adlar (a-k)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3950
2022-07-29T00:00:48Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Özgür, Can
Kunduracı, Gizem
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-07-28T11:29:27Z
2022-07-28T11:29:27Z
2011
2011
http://hdl.handle.net/11684/3950
Türk dilinin tarihî ve çağdaş lehçelerinde fiil birleşmeleri, çeşitli anlam ve
işlevlerde bulunmak suretiyle geniş bir kullanım alanına sahiptir. Eski Türkçe
metinlerden başlayarak tarihî Türk dili alanında, “olmak / meydana gelmek” temel
anlamının dışında çeşitli gramer kategorilerinin teşkilinde önemli vazifeler
yüklenmiş olan “bol-” fiili, isimlerle ve fiillerle birleşerek fiil birleşmelerini
meydana getirmiş, bilinen anlamının dışında yeni anlamlar kazanmıştır.
Eldeki çalışma, “bol-” fiilinin temel anlamının dışında isim ve fiil türünden
çeşitli sözcüklerle birleşip gramerleşerek yardımcı fiil işleviyle kullanılması sonucu
ortaya çıkan yeni anlam ve işlevlerinin Türk dilinde “zaman” ve “görünüş”
kategorileri çerçevesinde incelenmesiyle; Türk dilinin tarihsel dönemlerinden biri
olan, Türk runik harfli metinler ile Maniheist, Budist ve ilk İslamî Türk çevrelerine
ait metinleri kapsayan Eski Türkçe dönemi eserlerinde tespit ve tasnif edilerek
karşılaştırmalı bir şekilde ortaya konulmasını amaçlamaktadır.
Submitted by ÖNDER GÜNGÖR (g1063) on 2021-03-22T06:52:52Z
No. of bitstreams: 1
418608.pdf: 936583 bytes, checksum: ce31a29e1f2045abba0ea95ec13fb926 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Eski türkçede bol fiili üzerine bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3119
2022-06-11T00:00:29Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ataizi, Dilek
Güven, Hatice Yasemen
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-10T12:50:22Z
2022-06-10T12:50:22Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3119
Bu tez çalışması Türkçe ve İngilizce sözlüklerin karşılaştırılması üzerinedir.
Karşılaştırma için 10 ayrı tema ve her bir tema için de 10 farklı kelime seçilmiştir.
Bütün temaların incelenme ve irdelenme kıstasları farklı olup, tema sonlarında
durum tablosu yer almaktadır. Türkçe ya da İngilizce sözlüğün hangisinin daha
“nitelikli” ve “kapsamlı” olduğu hususunda bir karara varabilmek için o dildeki en
etkin sözlükler seçilmiş ve gerekli olan yerde test sözlükleriyle de sav
desteklenmiştir.
Submitted by Ramazan Karayel (g1216) on 2021-03-22T08:03:11Z
No. of bitstreams: 1
436356.pdf.pdf: 3362220 bytes, checksum: ac6c777d53c69c4bda5e6904a355cb9b (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İngilizce ve Türkçe Sözlük Karşılaştırması
Sözlükbirimlerin tanımlanması bağlamında Türkçe ve İngilizce sözlük karşılaştırması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3121
2022-06-11T00:00:31Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Doğru, Fatih
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-10T12:55:30Z
2022-06-10T12:55:30Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3121
Bu çalışmanın amacı, Kâmûs-ı Türkî (1901) ve Türkçe Sözlük’teki (2011) sözlükbirimlerin anlamlarının karşılaştırılarak bu sözlükbirimlerde var olan anlam değişmelerini ve bunlarının temelinde yer alan anlam olaylarını ortaya koymaktır.
Çalışmanın girişinde sözlükbilimi, sözlük yazımı ve Türk sözlük yazımı tarihi; anlambilim, anlam değişmeleri ve anlam olayları hakkında birtakım genel bilgilere yer verilmiştir. Bu bölümün ardından “Kâmûs-ı Türkî’den Türkçe Sözlük’e Anlam Değişmeleri- Eylemler” bölümünde ise Kâmûs-ı Türkî’de tespit edilen sözlükbirimlerdeki anlam ve anlambirimcik eşleşmeleri gösterilmiş, anlamlar ve anlambirimciklerdeki anlam değişmeleri ve anlam olayları incelenmiştir.
Değerlendirme bölümünde ele alınan sözlükbirimlerdeki anlam eşleşmeleri, anlam değişmeleri ve anlam olayları tablolar halinde verilmiş; bunlarla ilgili istatistiksel bilgiler aktarılmıştır.
Sonuç bölümünde elde edilen bilgilere dayanılarak KT ile TS arasında geçen yüz on yıllık süreçte eylemlerin anlamlarında çeşitli faktörlerle gerçekleşen anlam değişmelerinin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.
Submitted by Ramazan Karayel (g1216) on 2021-03-22T08:08:00Z
No. of bitstreams: 1
434651.pdf: 1559152 bytes, checksum: 31cc94fb3ee34081294b990612ee7ce7 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kâmûs-ı Türkî
Kâmûs-ı Türkî'den Türkçe sözlük'e anlam değişmeleri?Eylemler
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3196
2022-06-15T00:02:17Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Bozok, Emrah
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-14T13:20:12Z
2022-06-14T13:20:12Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3196
Bu çalışmada ikilemeler, ele alınıp farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir.
Çalışmanın amacı, Türkçenin her döneminde kullanılmış olan bu anlatım biçiminin
farklı bir türünü tanıtıp yeni bir terimle Türk dili literatüne katkıda bulunmak,
iştikaklı ikilemenin Eski Uygur Türkçesi dönemi eserlerinde nasıl yer aldığını ve
kullanıldığını tespit etmektir.
Giriş bölümünde, ikileme için verilen tanımları, ikilemeler için kullanılan
terimler verildikten sonra daha önce ikilemler üzerine yapılmış olan çalışmalar
detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. İkinci bölümde, ikileme ve iştikaklı ikileme yapısı
üzerinde durulmuştur. İştikaklı ikilemenin özellikleri verilmeye çalışılmıştır. Üçüncü
bölümde ise, Eski Uygur Türkçesi dönemine ait taranan eserlerde tespit edilen
iştikaklı ikileme örnekleri verilmiştir.
Çalışmanın sonuç bölümünde iştikaklı ikilemeye dair tespit edilen verilerle
özellikler ve Eski Uygur Türkçesinde iştikaklı ikilemelerin konumuna dair tespit
edilen saptamalara, yorumlara ve varılan sonuçlara yer verilmiştir. Ayrıca tarama
sonucunda tespit edilen iştikaklı ikileme örneklerinden bir dizin oluşturulmuştur.
Submitted by ÖNDER GÜNGÖR (g1063) on 2021-03-22T11:38:50Z
No. of bitstreams: 1
435829.pdf.pdf: 1636311 bytes, checksum: cdab2dc1151b2d41671b7b21b9479e4f (MD5)
tur
2012
info:eu-repo/semantics/openAccess
Uygur Türkçesi
Eski Uygur Türkçesinde iştikaklı ikilemeler
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3231
2022-06-16T00:01:51Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ataizi, Dilek
Helvacıoğlu, İrem
ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-15T08:39:11Z
2022-06-15T08:39:11Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3231
İran sınırları içinde, 186.180 bin km²’lik bir bölgeye yayılmış bulunan Kaşkay Türkleri, bu bölgede Azerbaycan Türklerinden sonra en fazla nüfusa sahip Türk topluluğudur. Kaşkaylar, Türk göçebe yaşam tarzını devam ettiren dillerini ve kültürlerini ayakta tutmaya çalışan bir Türk halkıdır.
Kaşkaylar, yaşadıkları coğrafyada farklı halklarla olan ilişkileri sebebiyle dillerine sözcük, şekil ve ağız özellikleri bakımından yabancı etkiler almışlardır. Dillerindeki bu etkilere rağmen bugün Kaşkay Türkleri dillerini ve kültürlerini bilinçli bir şekilde korumaya çalışmaktadırlar.
Bu çalışmada, Oğuz Türkçesinin bir şivesi olan Kaşkay Türkçesi, ilk basılı edebi verimlerden olan Ersalan Mirzayi‘nin “Uzak Yol” adlı şiir kitabı üzerinde ses ve şekil özellikleri incelenmiştir.
Submitted by Mustafa Meteoğlu (g0682) on 2021-03-23T06:43:38Z
No. of bitstreams: 1
İrem Helvacıoğlu-Uzak Yol Şiir Toplusu(tez).pdf: 2460617 bytes, checksum: 14660af0d0b0212613197181046518dc (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kaşkay Türkleri
Uzak yol şiir toplusu- Ersalan Mirzayi(Metin-inceleme-sözlük)
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2385
2022-01-21T01:00:17Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Özgür, Can
Nazlı, Muharrem
ESOGÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-20T10:51:24Z
2022-01-20T10:51:24Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/2385
Bu tez çalışmamızda, El-Ḳavânînü’l-Külliyye Li-Żapti’l-Lugâti’tTürkiyye’de bulunan fiiller incelenmiş ve Eski Anadolu Türkçesiyle yazım ve anlam bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmamızla Kıpçak Türkçesi sahası ile Eski Anadolu Türkçesi sahasının ortak ve ayrı yönleri ortaya konulmak istenmiştir.
Tezimiz dört bölümden meydana gelmektedir:
Giriş bölümünde Kıpçak Türkçesi ve Eski Anadolu Türkçesinin Türk Dil Tarihi içindeki yeri ve bu Türk lehçelerinin bugünkü konuşulma alanları ele alınmıştır.
I. Bölümde El-Ḳavânînü’l-Külliyye Li-Żabti’l-Lugâti’t-Türkiyye’de mevcut fillerin Kıpçak Türkçesindeki şekilleri alfabetik sıraya göre verilmiş ve fiillerin Türkiye Türkçesindeki anlamları verilerek kapsamlı bir incelemesi yine Türkiye Türkçesindeki ölçülere göre yapılmıştır. Bu bağlamda fiiller yapılarına, anlamlarına, içeriklerine ve çatılarına göre sınıflandırılmıştır.
II. Bölümde fiillerin, Kıpçak Türkçesindeki şekilleriyle Eski Anadolu Türkçesindeki şekillerinin anlam ve ses değişmeleri bakımından kıyaslanmıştır.
Sonuç bölümünde ise tüm bölümlerdeki çalışmaların bir özeti yapılmıştır.
Bu çalışmamızda Türk Dilinin iki ayrı kolunda konuşulan şivelerin birbirine çok yakın kollar olduğu, aralarında çok az bölgesel farkların olduğu görülecektir.
Submitted by Mustafa Meteoğlu (g0682) on 2021-03-23T06:48:56Z
No. of bitstreams: 1
449810 ÖZET.pdf.pdf: 130662 bytes, checksum: 6aae00da8b54abc6432e4993c213fc7b (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kıpçak Türkçesi
El-kavânînü’l-külliye li-zabti’l -lügâti’t-türkiye’de fiillerin incelenmesi ve eski anadolu türkçesiyle kıyaslanması
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2308
2022-01-15T01:00:24Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Aktaş, Esra
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-14T13:21:54Z
2022-01-14T13:21:54Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2308
A reference dealing with the meaning trait of language is a notion of cohesion
that refers to situations in which a word is bound to another word in front of or behind
the interpretation of words. As it is known, the basic language unit that can make
reference to names in the language is pronouns. However, there are different language
units that can make reference out of the pronouns.
In this research, other language units with reference function (demonstrative and
interrogative adjectives, interrogative adverbs, possessive suffixes, accusative suffix and
personal ending) which can can make reference to other than pronouns and pronouns by
considering the text context were examined and new information which developed the
theory as the theoretical information was confirmed with the data obtained from the
scanned text was reached
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-14T07:34:01Z
No. of bitstreams: 1
69-6608-10247781.pdf: 1582037 bytes, checksum: 4ac63a0fd34cc91b6322fa756ec05459 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Reference
Gönderim işlevli dil birimleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2391
2022-01-21T01:00:25Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Başar, Asiye Hande Nur
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-20T13:01:05Z
2022-01-20T13:01:05Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2391
Dilin kullanımı ile ilgili bir kavram olan durumsallık, sözcüklerin bağlam
içerisinde edindikleri anlamların zihinde nasıl oluştuğunu ortaya koyan bir kavramdır.
Durumsallık bunun için yer, zaman ve kişiler arası ilişkileri çözümleyerek kelimelerin
bağlam içerisindeki anlamını bulmaya çalışır. Buna bağlı olarak kelimeler, farklı
bağlamlar içinde yeni anlamlar kazanır ve çok anlamlılık meydana gelir.
Çok anlamlılığa sebebiyet veren anlam olayları olarak bildiğimiz anlam
genişlemesi ve anlam daralması gibi olayların oluşmasına durumsallık temel
hazırlamaktadır. Bu temeli, durumsallığın üç alt başlığı olan söylem alanı (ne olduğu),
söylem biçemi (kimin kime söylediği) ve söylem kipi (nasıl söylediği) oluşturmaktadır.
Çalışmada senaryo metni bağlamı dikkate alınarak bağlam içerisinde kelimelerin
aldığı yeni anlamlar incelenmiş ve taranan metinden sağlanan verilerle bu yeni anlamlar
tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespit edilen kelimeler Halliday’in durumsallık teorisine
göre incelenmiş ve tablolar halinde çözümlenerek sonuca ulaşılmıştır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-20T07:15:35Z
No. of bitstreams: 1
152-6790-10286761.pdf.pdf: 902770 bytes, checksum: 19f5cfeba7557ea6a346f841cb3772ca (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Bağlam
Bir çok anlamlılık fenomeni olarak durumsallık
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2434
2022-01-26T01:00:35Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Can, Özgür
Yağcı, Saniye
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-25T07:58:13Z
2022-01-25T07:58:13Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2434
Türkler tarih boyunca birçok dine inanmışlardır. Türklerin zengin bir inanç
kültürüne sahip olması ve bu alanda yapılan çalışmaların yetersizliği inanç üzerine
araştırma yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu yüzden İslamiyet öncesi ve İslamiyet
sonrası metinlerdeki inanç terimleri üzerine yapılan çalışmalar literatürde önemli bir
değere sahiptir. Bu dönemlere ait kaynaklardan veri toplamak, inancın Türklerdeki
görünümünün nasıl olduğunu bilimsel yöntemlerle tespit etmek açısından oldukça
önemlidir.
“Eski Türk Dili Dönemi Metinlerinde İnanç Terimleri” başlıklı çalısmamız, Eski
Türkçe (Orhun, Uygur, Karahanlı) Dönemi’ndeki Göktanrı, Budizm, Manihaizm ve
İslami Dönem metinlerini kapsamaktadır.
Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Tarih boyunca Türklerin
inandığı Göktanrı inancı, Budizm, Manihaizm ve İslamiyet ile ilgili bilgiler verilerek
Türklerin dini yaşamı açıklanmıştır. Ana bölümümüz olan ikinci bölümde ise elde edilen
dini terimler alfabetik sıraya konularak tasnif edilmiştir. Ayrıca bu terimler öncelikle ET,
Skr., Çin., Sgd., Toh., Ar., ve Far. olarak sıralanmış daha sonra da terimlerin Göktanrı
inancında, Budizm’de ve İslamiyet’teki anlamları açıklanmıştır. Ardından, Eski Türkçe
Dönemi’ndeki metinlerde taranan bu terimlerin geçtiği ilgili örneklere yer verilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-24T08:32:10Z
No. of bitstreams: 1
188-6531-ESKİ TÜRK DİLİ DÖNEMİ METİNLERİNDE İNANÇ TERİMLERİ.pdf: 2288281 bytes, checksum: 43848d10f52343785084c686e18f85fe (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe Dönemi
Eski Türk dili dönemi metinlerinde inanç terimleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2461
2022-01-28T01:00:27Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Girişen, Nilay
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-27T07:46:52Z
2022-01-27T07:46:52Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2461
Terminology, concepts of special field, has been the subject of researches in
literature for many years. Terminology, having an important role in providing efficient
communication in a special field, comprises of studies on terms related to scientific
language. The definition of the terms is one of the leading issue on which the
terminology focuses.
The definition in terminology has been discussed in various theoretical studies
in literature. However, there are mostly practical studies in Turkish context. It is of
great importance to conduct theoretical studies by analysing the formal structure,
features and the rules of definition within a systematic integrity. Forming the
theoretical background will provide the criteria that will help to determine what
definitions will be used in terminological dictionaries.
The current study has discussed these issues “concept”, “meaning”, “term”,
“terminology”, and “terminography” as different chapters to form the background. In
the section titled “Definition”, a theoretical framework was aimed to be constructed
with the help of the basics of terminology. A set of definition analysis criteria was
formed through determining the content and formal properties by using the obtained
data. In the implementation phase, the common entries related to each subsection of
linguistics -phonetics, word class, syntax-semantics, morphology, and suprasegmental
phonetics- were selected from five different linguistics terminological dictionaries and
their definitions were analysed. After the analysis, it was aimed to reveal the definition
typologies in five terminological dictionaries; theoretical knowledge was used in
practice and the findings were discussed
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-25T13:45:46Z
No. of bitstreams: 1
219-6561-10246699.pdf.pdf: 3431622 bytes, checksum: 6b591ca4dc86281eb633258661b70515 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Term
Terminolojide tanım tipolojisi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2462
2022-01-28T01:00:28Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
İlbaş, Songül
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-01-27T07:50:30Z
2022-01-27T07:50:30Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2462
“Boşluk” kavramı pek çok bilimin araştırma konusu olmuştur. Fizik, felsefe,
sosyoloji, matematik, hukuk ve mimari gibi bilim dalları, boşluğu kendi bakış
açılarıyla incelemiş ve tanımlamıştır. Boşlukla ilgili ortaya atılan görüşler zaman
içinde değişiklik göstermiştir. İlk araştırmalara göre boşluk diye bir kavram yoktur
ancak ilerleyen dönemlerde boşluğun varlığı ve çok önemli işlevlere sahip olduğu
pek çok araştırmada vurgulanmıştır.
Boşluk kavramı kimi dil araştırmacılarının ilgisini çekmiş ve boşluk dilsel
açıdan incelenmiştir. Bu bağlamda dilde boşluk oluşturan durumlar, dildeki boşluğun
tanımı ve bu boşlukların doldurulması araştırılmıştır. Dil araştırmacıları arasında
yaygın bir araştırma konusu olmasa da özellikle yabancı araştırmacılar dilsel
boşluklar üzerine görüşler ortaya atmıştır. Dilsel boşluk; bir dilde bulunması
beklenen dilsel ögenin bulunmamasından doğan boşluktur. Bu genel bir tanımdır ve
çalışmada dilin bütün düzeylerinde görülen boşluklar için kullanılan üst başlıktır.
İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde konuyla ilgili
çalışmalardan faydalanılarak farklı bilim dalları açısından boşluk kavramı, dilsel
boşluk kavramı, dilsel boşluk türleri ve dilsel boşluk telafi yolları hakkında bilgi
verilmiştir. İkinci bölümde ise akrabalık adları, evcil hayvan adları ve renk adları
alanlarında boşluk tespit ölçütleri dikkate alınarak tarama yapılmış ve Türkiye
Türkçesindeki dilsel boşluklarla ilgili durum tespiti yapılmıştır.
Çalışmanın sonunda üç sözlüksel alan üzerinden Türkiye Türkçesindeki dilsel
boşluk örnekleri ve bu boşlukların telafi yolları ortaya konmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-26T07:18:17Z
No. of bitstreams: 1
220-6560-546389.pdf: 2728871 bytes, checksum: 831e0512e68001f2ba4dc2819b42d285 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Dilsel Boşluk
Türkiye Türkçesinde dilsel boşluk
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2495
2022-02-04T01:00:36Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Baş, Asuman
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-03T07:24:07Z
2022-02-03T07:24:07Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2495
Toharcadan Türkçeye çevrilmiş dinî bir metin olan Maitrisimit Nom Bitig,
kolofon kayıtlarında yer alan bir tarih bilgisi olmaması sebebiyle araştırmacılar
tarafından dil özelliklerine göre tarihlendirilmiş ve çoğunlukla erken tarihli Budist
Uygur metinleri içerisinde ele alınmıştır. Bu çalışmada Maitrisimit Nom Bitig’in, Eski
Uygurca metinlerde yer alan genel dil özelliklerinin gösterilmesi yanında metnin ayırt
edici dil özelliklerinin tespit edilmesi amaçlanmış ve bu doğrultuda Türk dil tarihi
içerisindeki yeri ile ilgili bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Ele alınan fonolojik ve
morfolojik özellikler başta Türk Runik harfli metinler ile Uygurca yazmalar olmak
üzere tarihî Türk yazı dillerindeki şekilleri itibariyle değerlendirilmiş ve bundan
hareketle de metindeki bazı özelliklerin bir diyalekt yansıması olduğu, bazılarının ise
metnin eskicil ve yenicil dil özelliklerine işaret ettiği gösterilmiştir. Maitrisimit Nom
Bitig’in erken tarihli olduğu bilgisine ek olarak metnin sergilediği ayırt edici bu dil
özellikleri ile Eski Uygurca metinler arasında bir ara eser olma özelliği taşıdığı
sonucuna ulaşılmıştır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-02T07:49:06Z
No. of bitstreams: 1
252-6604-10260756-TEZ.pdf: 2360146 bytes, checksum: a2b434da4d85a76326d9f3c292902df2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Maitrisimit Nom Bitig
Eski uygurca maitrisimit nom bitig’in dili
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2516
2022-02-08T01:05:52Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Düzgün, Kıymet
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-07T07:21:00Z
2022-02-07T07:21:00Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2516
The degree of equality; It can be expressed as a comparison method to
compare and show concepts equally or to show that concepts exist equally in objects
or people. Similarity can be defined as having common qualities with something
else, or being similar to others in terms of appearance and structure.
This study Turkish in Turkey, equality and similarities in the way syntactic
structures were examined. For this, various grammar books and grammar and
linguistics dictionaries were scanned. Syntactic structures that meet these functions
were determined from the obtained data and the determined structures were classified
within themselves.
The Turkish National Corpus (TUD), which is a very comprehensive
compilation containing many different fields and types of texts, was also used to
determine the contextual uses of syntactic structures with equality and similarity
functions.
Syntactic structures with equality and similarity functions, classified in the
theory section, have been scanned in TUD and the findings listed in the collection
have been carefully examined, and the frequency of use of these structures has been
determined and enough text has been included in the study
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-07T06:47:41Z
No. of bitstreams: 1
293-7123-10351934.pdf: 924516 bytes, checksum: 694744f8f432e3600633861c700f4be2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Equality
Eşitlik ve benzerlik işlevli sözdizimsel yapılar
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2520
2022-02-08T01:05:56Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Sünger, Pınar
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-07T08:41:11Z
2022-02-07T08:41:11Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2520
Sosyolog Harold Garfinkel’in çalışmalarıyla başlayan etnometodoloji,
toplumun üyeleri arasında kullanılan metotların araştırılması olarak bilinen bir
kavramdır. Etnometodoloji bu metotları araştırırken diğer sosyologlardan farklı olarak
gündelik hayatı ve gündelik hayatın işleyişindeki en önemli unsur olan gündelik dili
hareket noktası olarak belirler. Garfinkel toplumsal düzenin tek başına bir gerçeklik
olmadığını, toplumun üyeleri tarafından oluşturulduğunu göstermek için deneyler
yaparak normale dönmeye çalışma, vesaire ilkesine başvurma, perspektiflerin
karşılıklılığını sağlama ve dokümanter araştırma metodu/belgeleme yöntemlerini
tespit eder. Bu yöntemleri tespit etmek için yapılan deneylerde başta Garfinkel olmak
üzere diğer pek çok etnometodolog pratik icra/başarı, anlamın bağlama
gönderimliliği (dizinsellik), refleksivite, açıklanabilirlik ve üye kavramlarını kullanır.
Çalışmada, senaryo metni (Babam ve Oğlum) bağlamı dikkate alınarak bağlam
içerisinde etnometodolojinin temel kavramlarından anlamın bağlama gönderimliliği
ile açıklanabilirlik; üyelerin yöntemlerinden ise normale dönmeye çalışma, vesaire
ilkesine başvurma ve dokümanter araştırma metodu/belgeleme yöntemlerinin
‘gündelik dil’e uygunluğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak Garfinkel’in
etnometodolojisinin uygulamadaki başarısı veya uygunluğu teyit edilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-07T07:26:34Z
No. of bitstreams: 1
295-7124-10351929.pdf: 591460 bytes, checksum: 4b704fc955d6580af0e067dea89b04af (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Etnometodoloji
Harold Garfinkel’in etnometodolojisi açısından gündelik dil
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2573
2022-02-10T01:00:36Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Özgür, Can
Sarı, Emrah
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-09T13:16:10Z
2022-02-09T13:16:10Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2573
Bu tez, Şevket Süreyya Aydemir’in “Suyu Arayan Adam” adlı eseri üzerine
dil ve üslûp çalışmasıdır. Şevket Süreyya Aydemir’in eserleri tarihi ve siyasi yönden
incelendiği halde dil yönünden incelenmemiştir. Dolayısıyla, bu çalışmada yakın
tarihi anlatan eserleriyle tanınan yazarın bu yönünü göstermeye gayret ettim. Bu
tezin kapsamı ise kısaca bununla ilgilidir.
Şöyle ki, bu çalışma Suyu Arayan Adam’ın dil özellikleri, yazarın üslûbu ve
bu eserin tarihi süreçteki yeri hakkındadır. Ayrıca bu çalışmada Türkçenin 20.
yüzyıldaki değişimi, ülkede ve dünyada değişen şartlar, yazarın düşünce dünyası ve
yazarın yetiştiği ortam gibi çeşitli meseleler yer alır. Bütün bunların esere etkisi,
dönem itibariyle dildeki değişimin esere yansımaları da üzerinde durulan diğer
meselelerdir.
Aydemir, bu eserinde kendi hayat hikayesi etrafında dönemin olaylarını verir.
O, başından geçenleri ve dönemin önemli olaylarını olduğu gibi anlatmaz. Dönemin
ve kişilerin psikolojik durumunu da ortaya koyar. Eserlerinde sorgulamalar yapar. O,
sıradan olayları derinleştirir. Şairce ifadeleri sık kullanır. Bu şairce ifadeler her yerde
karşımıza çıkmaz. Bunlar olması gerektiği yerdedir ve dengelidir. Türkçenin gramer
mantığına uygun olarak yazar. Onun cümleleri genellikle kurallıdır. Suyu Arayan
Adam’da devrik cümle birkaç istisna dışında yoktur. Bu çalışmada yazarı, dönemi,
şartları, dildeki değişimin belli bir evresini ve Suyu Arayan Adam’daki üslûbun
çeşitli yönlerini izah etmeye çalıştım
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-09T10:23:01Z
No. of bitstreams: 1
347-6933-10244924.pdf: 3922648 bytes, checksum: f8ded935aa244d2a8b3ac1949be1a119 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Dil Ve Üslûp
Suyu arayan adam’ın dili
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2656
2022-02-16T01:00:32Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Özdemir, Mine
Demirbaş, Merve
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-15T08:39:59Z
2022-02-15T08:39:59Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2656
Bu çalışmada yılda 240 ton ham omeprazol üreten bir tesisisin termodinamik analizi
incelenmiştir. Üretim süreci on yedi (17) aşamaya ayrılmış ve aşamalarda sınırlar çizilerek
termodinamik analizi yapılmıştır. Her aşama için enerji kaybı, ekserji kaybı ve ekserji verimi
hesaplanmıştır.
Termodinamik analiz sonucunda en çok enerji kaybının gerçekleştiği aşama 651939
kJ ile çöktürme işleminin yapıldığı 14. aşama olduğu saptanmıştır. Ekserji kaybı ise en fazla
569379 kJ ile sistemden çevreye ısı geçişinin en fazla olduğu 14. aşamada belirlenmiştir.
Ekserji verimi açısından en verimsiz süreç % 0,63 ekserji verimi ile 2. aşamada elde
edilmiştir. Omeprazol ürününün tepkime karışımından kazanımı için hesaplanan ekserji
kaybı toplam ekserji kaybının % 65’ini oluşturmuştur. Kesikli reaktörlerle yapılan işlemler
sürekli hale getirilerek tersinmezlikleri minimum düzeye getirecek, ısı transferini minimum
enerji harcayarak gerçekleştirecek, yalın üretimi destekleyen ve iyi modernize olmuş
sistemler ile gerçekleştirilmelidir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-11T12:17:50Z
No. of bitstreams: 1
398-7072-10212511.pdf: 3772686 bytes, checksum: 82fb41614400ee00f0f05ef3ecf5a582 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Enerji
Ham omeprazol sürecinin termodinamik analizi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2676
2022-02-19T01:00:51Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
İkiz, Volkan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-18T07:04:36Z
2022-02-18T07:04:36Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/2676
H. P. Grice‘ın çalışmalarıyla gündelik dil felsefesinde yer edinen, mantıksal
ya da anlambilimsel içerikten elde edilen çıkarımlar anlamına gelen sezdirim, kişiler
arası anlamları iletmede bir araç olarak kullanılmıştır. Karşılıklı konuşma eylemi
esnasında açığa çıkan örtük kavramları, işbirliği ilkesine dayandıran Grice, gönderici
ile alıcı arasındaki karşılıklı uyulması gereken kuralları dört alt ilke ile açıklar.
Bu çalışmada Fatih Altınöz‘ün yazdığı ―Güle Güle‖ filminin senaryosu
içerisinde karşılaşılan konuşmaya dayalı sezdirimler, Grice‘ın işbirliği ilkeleri
bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak incelenen diyalogların Grice‘ın
nicelik, nitelik, bağıntı ve tarz ilkeleriyle uygunluğu tespit edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-16T08:21:27Z
No. of bitstreams: 1
442-6941-10375229.pdf.pdf: 927871 bytes, checksum: a8d8e92cb311f88a7e41af53bc744d36 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Sezdirim
Türkçede sezdirim
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2717
2022-02-19T01:00:22Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Olgaç, Hilal
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-18T13:41:03Z
2022-02-18T13:41:03Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2717
Bu çalışmada, +lIg varlık ekinin ve birleşikleriyle meydana gelen sözcüklerin
ve oluşturduğu türlerin tespit edilmesi, bu türlerin cümle içerisinde anlamsal ve
fonksiyonel açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Eski Türkçenin farklı
çevrelerinde yazılmış metinlerdeki varlık ekli ifadelerin anlamsal ve işlevsel olarak
incelenmesi, +lIg varlık ekinin hangi tür sözcüklere eklendiği ve fonksiyonel açıdan
hangi anlam ve işlevleri barındırdığı konuları üzerinde durulmuştur. +lIg varlık eki,
tezin kapsamındaki metinler dahilinde incelenmiş ve ek fonksiyonel açıdan
değerlendirilmiştir. Sonuç olarak +lIg varlık ekinin hangi tür sözcüklere eklendiği,
birleşiklerinin neler olduğu tespit edilmiş, ekin eklendiği sözcük türleri ve birleşikleri
kategorize edilmiş ve ekin anlamsal ve işlevsel fonksiyonu tespit edilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-18T08:17:45Z
No. of bitstreams: 1
461-6928-10358857.pdf: 816902 bytes, checksum: c1f90c257303d2b4fc8ced4e43eb93a1 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Eski türkçede fonksiyonel açıdan varlık eki
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2777
2022-02-25T01:00:41Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Koç, Aziz Tolga
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-24T07:04:25Z
2022-02-24T07:04:25Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2777
Bu çalışmada, Maniheist Uygurca metinlerin söz varlığının tematik bir tasnifle ortaya
konması amaçlanmıştır. Kullanım sıklıkları verilen sözcükler, Maniheist metinlerde yer alan
cümlelerden hareketle anlamlandırılmıştır. Tanıklanan sözcüklerin Köktürkçe, Budist Uygurca
ve İlk İslami Türkçe metinlerdeki varlığı sorgulanmış ve o sözcüklerin ne gibi farklı anlamlara
geldikleri, Maniheist metinlerdeki anlamları karşılaştırılarak belirtilmiştir. Bunun sonucunda;
bazı sözcüklerin Eski Türkçenin Köktürk, Budist ve İlk İslami çevrelerinde tanıklanamadığı
veya farklı biçimde olduğu görülmüştür. Yine; diğer metinlerde temel anlamıyla tanıklanan
bazı sözcüklerin Maniheist metinlerde dinî terminolojide, metaforik bir kullanımda veya başka
bir disipline ait terim olduğu tespit edilmiştir.
Eski Uygurcanın en eski tarihli metinleri olan Maniheist Uygurca metinler, Budist
Uygurca metinlere göre oldukça kısadır. Ayrıca, bazı fragmanlar yırtık ve yıpranmış
olduğundan ötürü tam okunamamıştır. Maniheist Uygurca metinler, kısa ve eksik okumalar
içermesine karşın temel sözcüklerin tanıklandığı ve söz varlığı açısından zengin metinlerdir.
Tanıklanan sözcüklerin çok anlamlılığı, metaforik kullanımları ve metinlerde sık sık
benzetmelerden yararlanılması bu metinlerin söz varlığının zenginliğini gösteren unsurlardan
bazılarıdır. Metinlerde birçok soyut kavram ve bu kavramların somutlaştırıldığı örnekler de
tespit edilmiş ve bunlar maddelerde belirtilmiştir. Soyut kavramların yanı sıra, Maniheist
Türklerin günlük yaşamlarını nasıl geçirdiklerine dair ipuçları da metinlerden saptanmıştır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-22T13:27:52Z
No. of bitstreams: 1
516-6841-10373740.pdf: 4274744 bytes, checksum: 5bc6f754d4e379ffed34bba50720c5b6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türkçe
Maniheist Türkçe metinlerin söz varlığı
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2784
2022-02-25T01:00:45Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Boz, Erdoğan
Demirbaş, Merve
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-24T07:10:03Z
2022-02-24T07:10:03Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2784
Çalışmada duyu, algı, duyu eylemi kavramları ile Türkiye Türkçesi ve Türkmen
Türkçesinde yer alan duyu eylemleri karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
Tez üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; duyu ve algı kavramları
felsefe, psikoloji, tıbbî fizyoloji ve dilbilim gibi bilim alanlarından yararlanılarak
açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından elde edilen duyu verilerinden hareketle duyu eylemi
sınıflandırması yapılmıştır. İkinci bölümde, oluşturulan sınıflandırmadan yola çıkarak
Türkiye Türkçesinde yer alan duyu eylemleri Güncel Türkçe Sözlük’te taranmış ve her
bir eylem uygun başlık altına alınmıştır. Üçüncü bölümde ise Türkmen Türkçesinde yer
alan duyu eylemleri Türkmen Diliniñ Düşündürişli Sözlüği’nde taranmış ve her bir
eylem yine uygun başlık altına alınmıştır. Son olarak her iki lehçede yer alan her bir
duyu eylemi sözlükteki anlam sırasına, kullanım etiketlerine ve kılışlarına göre
karşılaştırılmış ve elde edilen veriler tablo, şema ve grafikler halinde sunulmuştur.
Bu çalışmada bilinen duyulardan çok daha fazla duyu olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca Türkiye Türkçesinin duyu eylemleri açısından Türkmen Türkçesinden daha
zengin olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-23T12:16:08Z
No. of bitstreams: 1
533-6835-10368503.pdf.pdf: 5272357 bytes, checksum: 72403675c8ac65b9bdb02515a27b860b (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Duyu
Türkiye Türkçesi ve Türkmen Türkçesinde duyu eylemleri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2782
2022-02-25T01:01:03Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Ünal, İsmail
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-24T07:08:47Z
2022-02-24T07:08:47Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2782
Köktürk, Uygur ve Karahanlı Türkçesinin ilk metinlerinin oluşturduğu Eski Türkçenin
sınırlarını belirlediği bu çalışmada bu döneme ait yön bildiren ifadeler sözcüksel,
biçimbirimsel ve biçim-sözdizimsel olarak incelenmiştir. Buradaki sözcüksel ifadeler
bünyesinde sadece zarfları ve sontakıları barındırmaktadır. Zarflar incelenirken
coğrafi ve coğrafi olmayan yönler olarak iki farklı başlık altında, sontakılar ise durum
ekleriyle birlikte kullanımları ele alınmıştır. Eski Türkçe döneminde dört farklı lokal
durum eki tespit edilmiş olup bu eklerin metinlerdeki kullanımları yeniden
değerlendirilmiş ve ayrı ayrı örneklendirilerek gösterilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmada, yön bildiren sözcüklerin farklı dönemlerde aynı şekilde yazılmalarına
rağmen farklı anlamlar taşıyabileceği ve Eski Türkçede lokal durum eklerinin
kullanımı için kesinlikle bir senkretizmden bahsedilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.
Ayrıca belirtilen işlevler göz önünde bulundurulduğunda yeni durum eklerinin
kullanılması varılan sonuçlar arasındadır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-23T12:36:50Z
No. of bitstreams: 1
535-6868-10240871.pdf: 3286183 bytes, checksum: 440aed3b07dae81bf661c765f51f15bb (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yön İfadeleri
Eski türkçede yön ifadeleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2789
2022-02-25T01:00:24Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Dayanç, Muharrem
Kunduracı, Gizem
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-24T08:40:03Z
2022-02-24T08:40:03Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2789
Metinsel-aşkınlık, belirli bir ana-metinde “başka” “öteki” metinlerin ya da
estetik biçimlerin tezahürüyle teşekkül eden, doğrudan veya dolaylı gönderimler
yoluyla açık ve kapalı biçimlerde, büyük ölçüde okurun okuma edimi sırasında
ortaya çıkan bir edebî etkinlik; kurgusal ve poetik bir görüngü düzlemidir.
Bilhassa modernist ve postmodern nitelikli edebiyat ürünlerinin taşıdığı
nitelikler arasında bulunan “metinlerarası” olma, orta çağda Avrupa’da mevcut
bulunan karnaval kültürünün bir tezahürü olarak edebiyatta ortaya çıkmaktadır.
Mihail Bahtin’in “çokseslilik” ve “söyleşim” kavramlarıyla izahına başlanan söz
konusu özellik, ansiklopedik, melezleşmiş ve karnavallaşmış türlerarası anlatılarla
beraber karakteristik bir çerçeve kazanmaya başlamıştır.
Modern edebiyatın temel eğilimleri arasında bulunan ve çeşitli türev ve anlam
ilişkileri içerisinde tasnifi mümkün kılınan metinsel-aşkınlık ve estetiksel-aşkınlık,
bu türden dayanaklara yönelmiş sanatkârların üsluplarının önemli bir unsuru hâlini
almaktadır.
Orhan Pamuk’un romanları, metinsel-aşkınlık ve estetiksel-aşkınlık
görünümleriyle estetik ve kuramsal birer çerçeve oluşturmakta; bu nitelik,
romancının roman kuramının temel dayanakları arasında yer almaktadır. Bu çalışma
ile tespit edilen metinsel-aşkınlık biçimleriyle, Orhan Pamuk’un başta roman olmak
üzere sanat estetiğinin tezahürleri ve çerçevesi bir ölçüde ortaya konmaya
çalışılmaktadır.
iii
Çalışma içerisindeki tasnif, tür, kronoloji ve edebî-kültürel saha çerçevesinde
gerçekleştirilmiş; ana-metinler içerisinde gönderge, palimpsest gibi biçimlerde yer
alan “başka” metinler, izleksel bir bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Tespit edilen
metinsel-aşkınlık ve estetiksel-aşkınlık çerçevelerinin Orhan Pamuk’un romanlarının
temel izleklerini meydana getiren kavram ve anlam daireleri etrafında teşekkül
ettiğinin ortaya konması hedeflenmiştir.
Doğu-Batı, baba-oğul, özne-öteki izlekleri bağlamında ortaya çıkan metinsel aşkınlık biçimleri, Orhan Pamuk romanlarında temel konulardan biri olan kimlik/
kendilik mevzusu etrafında şekillenmekte, “metinsel-aşkın olma” durumu, estetik ve
kuramsal çerçevenin ötesinde söz konusu izleklerden mürekkep müstakil bir izleğe
dönüşmektedir.
İnceleme süresince tespit edilen “öz-alıntı” ve “iç-alıntı” teknikleriyle
gerçekleştirilen “öz-göndergeleştirim” edimiyle bu eksende ortaya çıkan
“özgönderge-metin” olgusu, Orhan Pamuk romanlarında temellendirilerek
kavramlaştırılmaya çalışılmakta, bu çalışma vesilesiyle metinsel-aşkınlık eksenindeki
çalışmalara yönelik terminoloji içerisinde başvurulmak üzere değerlendirilmeleri
önerilmektedir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-24T08:13:58Z
No. of bitstreams: 1
546-6859-10218244.pdf: 5316807 bytes, checksum: f610a2480ec37144ee22a269923fc47b (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Metinsel-Aşkınlık
Metnin ötesinde, metinler arasında dolaşım: Orhan Pamuk’un romanlarında metinsel-aşkınlık görünümleri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2799
2022-03-01T01:00:35Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Gül, Bülent
Ağca, Esin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-28T06:36:14Z
2022-02-28T06:36:14Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2799
Diller, zamana, mekâna ve sosyal kategorilere göre değişirler. Dillerdeki bu
değişim, genellikle sosyo-kültürel şartlardan; bazen de coğrafya, iklim gibi dış
etkenlerden kaynaklanmaktadır. Dillerin tesir altında kaldığı bu etkenler, dilleri zaman
içinde varyantlaştırmaktadır. Belirli bir bölgede ya da sosyo-kültürel şartlar altında
yazı dili halinde varlık gösteren dillerin konuşurları, coğrafî, kültürel ya da etnik
ayrışmalara bağlı olarak diyalekt gruplarını meydana getirmektedir. Bu diyalektler
standart dil bünyesinde varlık gösterirken, aynı zamanda diyalekt konuşurlarının nüfus
yoğunluğuna ya da siyasi erk içindeki gücüne bağlı olarak zaman zaman standart dile
nüfuz etmektedirler.
Bugünkü bilgilerimize göre ilk yazılı metinleri 7. yüzyılın sonlarına ait olan
Türk dili, diğer diller gibi hemen hemen benzer sebeplerden dolayı diyalektlere
sahiptir. Türk dilinin ilk yazılı metinlerinin ait olduğu Köktürkçe döneminde dahi
diyalektlerin izi takip edilebilmektedir. Diğer taraftan Türk dilinin siyasi ve sosyal
şartlardan dolayı 13. yüzyıldan itibaren çeşitlenmesiyle, aynı yüzyıllarda ve farklı
coğrafyalarda birden fazla Türk yazı dili varlık göstermiştir.
Bu tezde, Türk dilinin 13-14. yüzyıllarda Harezm ve Altın Ordu bölgesinde
yazılmış Türkçe metinlerindeki diyalektikal unsurlar tespit edilmeye ve bu unsurların
ait olduğu diyalektler belirlenmeye çalışılmıştır. Aynı gramer birimlerinin birden fazla
tanığını içeren Harezm-Altın Ordu Türkçesi metinleri, Tarihsel Türk dilinin önceki
dönemlerine göre belirgin farklılıklar sergilemektedir. Bu bakımdan, diyalektikal
unsurların da en fazla görüldüğü metinlerdir. Tezde, bu bölgede yazılan Türkçe
metinler üzerinden bir diyalektoloji araştırması yapılmıştır. Tezin araştırma alanına
dâhil edilen konulardan biri de, tespit edilen herhangi bir diyalektikal unsurun hangi
Türk yazı diline ait olduğunu belirlemektir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-25T12:06:47Z
No. of bitstreams: 1
571-7025-10346084.pdf: 2376900 bytes, checksum: 411602aeeb040b97ff1184dea1e35e72 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Karşılaştırtmalı-Tarihsel Dilbilim
Türk dilinin tarihsel diyalektolojisi -harezm-altın ordu sahasına ait Türkçe metinler üzerine bir inceleme-
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2804
2022-03-01T01:05:26Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Azılı, Kenan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-02-28T06:40:53Z
2022-02-28T06:40:53Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2804
Oğuzlar ile ilgili ilk somut veriler, Orhon Yazıtları’nda yapılan atıflarla
başlar. Yazıtların metninden, Köktürk devletinde Oğuzların önemli bir Türk boyu
olmakla beraber yönetici sınıftan ayrı bir boy oldukları, hatta zaman zaman onlarla
çatıştıkları anlaşılmaktadır. Tarihî bakımdan önemli yere sahip olan Oğuzların dil ve
diyalektlerinin ilk dönemlerine ilişkin bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Çünkü -eğer
Oğuzcanın yazı dili hâline gelmesi XIII. yüzyıl olarak kabul edilirse- elimizde VIII.-
XIII. yüzyıllar arasını aydınlatacak Oğuz Türkçesi ile yazılmış eserler yoktur. Ama
bu durum, Oğuzcanın Türk dili tarihindeki yerini asla önemsizleştirmemiş; aksine,
eldeki kaynakların verdiği olanaklar ölçüsünde aydınlığa kavuşturulmasını gerekli
kılmıştır. Ne yazık ki Oğuzların Türk tarihindeki ilk yazılı kaynaklarda dahi ismi
geçmekte iken, konuştukları Oğuzcanın (Batı Türkçesi) dil evriminin XIII. yüzyıldan
sonra yazılı veriler ışığında görülmesi söz konusu yazı dilinin geniş bir dönemindeki
bulanıklığını gün yüzüne çıkarmaktadır.
Bu çalışmada, Oğuzcanın genel Türk dilinden ilk defa ayrılarak müstakil bir
diyalekt olarak önemli bir kolu oluşturduğu Ana-Oğuzcanın tasarımı yapılacaktır.
Yazılı kaynaklar açısından karanlık bir döneme sahip olan Oğuzcanın, modern Oğuz
yazı dillerinden hareketle proto-formları tasarlanacaktır. Bu çerçevede tarihsel
dilbilim metotları değerlendirilerek, dil içi gelişimin inceleneceği “iç rekonstrüksiyon
metodu” ve bu metoda ait ilkeler uygulanarak Ana-Oğuzcanın muhtemel durum
morfemleri ele alınacaktır. Çalışma teorik bir zemin üzerinden ve Türk dilinin proto tiplerinin tasarlanması açısından bir metot geliştirme kaygısı taşımaktadır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-25T12:40:24Z
No. of bitstreams: 1
576-7030-10338813 .pdf: 4038445 bytes, checksum: 7eaeb5da43a3b9d686be2ea2a2118841 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Tarihsel Dilbilim
İç rekonstrüksiyon bağlamında ana-oğuzca durum morfemleri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4205
2022-08-06T00:01:21Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Kuşkonmaz, Ezgi
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-08-05T13:01:53Z
2022-08-05T13:01:53Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4205
Dillerdeki çokluk kategorisinin belirlilik ve belirsizlik olmak üzere iki ayrı bağlamda değerlendirilebildiği görülür. Her dil, kendi içinde mevcut ifadeyi genişletebilmek için miktar sözcüklerini kullanarak belirsizliğe ulaşmıştır. Bu durum aslında zaman içerisinde insanoğlunun somut düşünceden soyut düşünceye ulaşması ile açıklanabilir. Herhangi bir düşünceyi aktarırken bazen duyulan abartma isteği, zorunlu görülen bir durumun insanlara olumsuz boyutlarını belirtme isteği ya da kutsal olduğu kabul edilen ulaşılamaz bir varlığı veya durumu ifade etmek gibi artırılabilecek farklı unsurları işaretlemek için diller belirsiz çokluk kavramlarını kullanmıştır. Konuşucular sayılamayan veya sayılamayacak kadar çok olan şeyleri ifade edebilmek için bu sözcüklere ihtiyaç duymuştur. Çokluk sözcüklerinin belirsizleşmesi sentaktik yapı içerisinde hem morfolojik yollarla hem de semantik yollarla meydana gelebilir.
Bazı dillerde belirsiz çokluk adlardan meydana gelirken bazı dillerde daha çeşitli türetme yöntemleri ile meydana getirilmiştir. Eski Uygurcada incelenen metinlerde belirsiz çokluk sözcükleri oluşturulurken farklı türetme yöntemleri kullanılmıştır. Dilbilimsel teoriler incelendikten sonra Eski Uygurcadaki belirsiz çokluk sözcükleri ayrıntılı olarak ifade edilmiştir. Bu çalışmanın amacı belirsiz çokluk sözcüklerinin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu ve geliştiğini ortaya koymaktır. Aynı zamanda bu sözcüklerin sentaktik yapıdaki işlevleri gösterilmeye çalışılmıştır. Eski Türkçenin diğer evrelerindeki Orhon Yazıtları, Kutadgu Bilig gibi metinlerden de yararlanılmıştır. Eski Uygurca döneminde çeviri faaliyetlerinin çok olmasından da kaynaklı olarak belirsiz çokluk sözcüklerinin oldukça fazla olduğu görülmüştür
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-18T11:25:51Z
No. of bitstreams: 1
17-7283-10365080.pdf: 1864380 bytes, checksum: d6872e08cc931174750cf45466f907b3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Çokluk
Eski Uygurcada belirsizlik ifade eden çokluk sözcükleri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4069
2022-08-03T00:01:24Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Ersoy, Gülser
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-08-02T05:44:12Z
2022-08-02T05:44:12Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4069
Eski Uygur Türkçesi metinleri birleşik yapılı tümcelerin kullanımı açısından oldukça zengin bir malzemeye sahip olduğundan birleşik katmanlı tümcelerde görülen göreceli zaman anlamının incelenmesinde zengin bir veri tabanı oluşturmaktadır. Bu bağlamda eldeki çalışma Eski Uygur Türkçesi metinlerinde yer alan birleşik yapılı tümcelerin içerdiği göreceli zaman anlamını kapsamaktadır. Bu süreçte zaman anlamı içeren birleşik yapılı tümceler üzerinde hem sentaktik hem de semantik bir değerlendirilme yapılacaktır.
Geleneksel dil bilimi çalışmalarında birleşik yapılı tümcelerle alakalı farklı görüşlerin ileri sürüldüğü görülmektedir. Bu durum konu ile ilgili kavram karışıklığının oluşmasına da neden olmaktadır. Bu sebeple Eski Uygur Türkçesi metinlerinde zaman içerikli birleşik yapılı tümcelerin sentaktik açıdan değerlendirilmesinde, verilerinin evrensel bir niteliğe sahip olduğu düşünülen Birleşme ve Tür kuramı ölçüt alınacaktır. Zaman anlamı içeren partisiplerin, gerundiumların, durum morfemleri ve/veya edatlarla birlikte oluşan kimi analitik formların yer aldığı tümceler ile bağlaçlı ve bağlaçsız sıralanan birleşik yapılı tümceler Birleşme ve Tür kuramına göre tasnif edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca Türkiye Türkçesinde birleşik yapılı tümcelerin bilgi yapısı ile ilgili yapılan tipoloji çalışmalarının geçerliliği bu tümceler üzerinde sınanacaktır.
Zaman anlamı içerdiği düşünülen birleşik yapılı tümcelerin semantik değerinin doğru bir şekilde yorumlanmasında fiillerin kılınış değerinin, tümcede geçen zaman içerikli leksik işaretleyicilerin ve kontekstin önemi vurgulanacaktır. Bu bağlamda eldeki veriler doğrultusunda belirli morfemlerin ya da analitik formların belirli zaman anlamları ile yorumlanmasının ne denli doğru olduğu sorgulanacaktır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-20T11:16:16Z
No. of bitstreams: 1
68-7318-10333980.pdf: 3520117 bytes, checksum: fac2b78b6159f117a09b4a5d58857eb4 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Birleşme ve Tür Kuramı
Eski Uygur Türkçesinde öz (core)-dış (peripheral) katmanlı birleşik yapılarda zamansallık
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3193
2022-06-15T00:02:55Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Ağca, Ferruh
Geçerler Ceylan, Yasemin
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-06-14T13:13:54Z
2022-06-14T13:13:54Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/3193
Eski Türkler çok uzun yıllardan beri devlet geleneğine sahip oldukları için, kendi hukuk sistemlerini de bu tarihlerden itibaren kurmaya başlamışlardır. Özellikle bir töreye sahip olmaları ve bu törenin değişmez ilkelerinin bulunması, günümüzdekine benzer bir kanun yapısının ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. Gelenek ve adetlerden beslenen kuralların yanında, devlet tarafından belirlenen kuralların da olması bu sistemi güçlendirmiştir. Türklerin kültürleri, yaşadıkları coğrafya, belirlemiş oldukları toplumsal kurallar hukuk sistemlerini etkilemiştir. Türk kültür tarihi ile alakalı oldukça fazla bilgiye ulaşılıyor olsa da Eski Türklerin hukuk kurallarına dair en net bilgiler Uygur sivil belgelerinden hareketle tespit edilebilmektedir. Bu sebeple tezin esas çerçevesi bu belgeler ile çizilmiş ve Eski Uygurca terimlerden yola çıkarak Eski Türk Medeni Hukuku hakkında tespitler yapılabilmiştir.
Bu tezde günümüz medeni hukukunun güncel tasnifi göz önünde bulundurularak, bu tasnif içerisinde değerlendirilebilecek başlıklar belirlenmiştir. Söz konusu başlıklarda terimler hem dilbilimsel hem de hukukî olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Terimlerin tarihsel Türk dili alanındaki kullanımlarına yer verildikten sonra terimleşmiş halleri ele alınmıştır. Bu noktada Eski Uygurlarda Medeni Hukukun nasıl işlediğine, ne gibi kuralları olduğuna dair yorumlamalar yapılmıştır. Bazı terimler birden fazla hukuk dalına girdiği için, ilgili hukuk başlığında ayrıca değerlendirilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-20T11:28:36Z
No. of bitstreams: 1
70-7300-10408804.pdf: 1992616 bytes, checksum: bb632bf280fd219c5fa08bf7ab0db97e (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eski Türk Hukuk Tarihi
Eski Uygurcada medeni hukuk terimleri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4160
2022-08-05T00:01:28Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Koç, Adem
Ülker, Gökhan
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-08-04T10:18:57Z
2022-08-04T10:18:57Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4160
İnsanoğlunun toplumsallaşma süreci içerisinde birlikte yaşamak, paylaşmak ve
yaratmak güdüleri ile oluşturdukları her kazanımı inceleyen Halk Bilimi, toplumsal
yaşam sürecinde sürekli değişen ve gelişen bir alanı inceler. Bu dinamik yapı içerisinde
bulunan halk dansları toplumların ortak değeri hâline gelmiş, kendini ifade aracı olarak
kullanılmıştır. Geçmişten günümüze değişerek gelmiştir. Bu değişim çıkış noktasından
bu güne farklı bağlamlar, farklı boyutlarla karşımıza çıkar. Toplumların kültürlerinin bir
eseri ve onları yansıtan geleneksel danslar zaman ve mekân bağlamında çeşitlenmiş,
evrilmiş günümüze kadar ulaşmıştır.
Bu çalışmada; Anadolu’da varlığını sürdüren geleneksel dansların tür yapısı
içerisinde Eskişehir danslarının mekân, icra, kostüm ve müzik özelliklerinin yapısal
analizine odaklanılmıştır. Dansların oluşum süreçleri ve zaman içerisindeki değişimi
ortaya konulup, günümüz uygulamaları açısından tespitler yapılmıştır.
Dans icra alanları, kişi sayısı, form yapısı gibi bilgilerle birlikte yazıya
geçirilmiştir. Gelecek kuşaklara aktarımı için filme alınmış, ayrıca örnek olarak hareket
notasyonu tekniği kullanılarak yazım çalışması yapılmıştır.
iv
Yörede danslara eşlik eden sazlar incelenmiş, ritim aletleri ve çalım teknikleri
üzerinde durularak özellikle Eskişehir’de kullanılan ritimler notaya alınmıştır.
Danslarda günümüzde kullanılmakta olan kostüm örnekleri incelenerek değişim
durumları tespit edilmiştir.
Çalışmada, genel anlamda halk dansları türleri içerisinde yeri olsa da Eskişehir
geleneksel danslarının kendine özgü yanları, etkilendiği yöreler veya coğrafya, taraflar
olduğu ortaya konulmuştur
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-26T12:47:48Z
No. of bitstreams: 1
150-7414-10414960.pdf: 11264969 bytes, checksum: 9e97ffdd50447c44f8e6ce4686568c53 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir
Eskişehir halk danslarının yapısal analizi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4304
2022-08-10T00:00:57Z
com_11684_123
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_142
Koç, Adem
Okhan, Ülker
ESOGÜ, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı
2022-08-09T06:47:21Z
2022-08-09T06:47:21Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4304
Türkiye’de 1950’li yıllarda sanayileşmenin gelişimi ile birlikte kentleşmenin
hız kazanması kaçınılmaz olmuştur. Sanayi ve ekonomik gelişimler ile birlikte kırdan
kente, kentten kente göç hareketliliği başlamıştır. Kentleşmenin hız kazandığı
bölgelerde, kentlileşme etkisi ile toplumlardaki kültürel değişimler ve bireylerin
geleneksel kültürden uzaklaşıp yeni yaşam alanındaki hâkim kültür etkisi ile kültürel
farklılıklar ve kültürde değişim başlamıştır. Bu bağlamda hâkim kültürden etkilenen
azınlık topluluklar bir örgütlenme biçimi olan dernekleşme sürecine girmiştir.
Çalışmanın amacı; Eskişehir kent merkezindeki derneklerde yapılan halk
dansları çalışmalarının kültürel süreklilik bağlamında incelenmesi, çıkan sonuçların
değerlendirilmesi, halk danslarının çalışmalarının derneklerdeki öneminin
incelenmesidir.
Çalışmada, il dernekleri, köy dernekleri, göçmen dernekleri, hemşehri
dernekleri ve kültür, sanat etkinlikleri gerçekleştiren diğer dernekler incelenmiştir.
Derneklerin kuruluş amaçları doğrultusunda ev bulma, iş bulma, sosyal yardımda
bulunma, mesleki çalışmalar yapma, bireysel ve toplumsal faaliyetler
gerçekleştirmenin yanı sıra kültürel etkinliklerinin de önemli bir yer tuttuğu
anlaşılmıştır.
Çalışmada, kültürel etkinlikler ve halk dansları faaliyetleri gerçekleştiren
derneklerin kültürel süreklilik bağlamında katkı sağladığı ve aynı zamanda yapılan
kültürel etkinliklerle kültürün kuşaktan kuşağa aktarımına yardımcı olduğu
görülmüştür
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-28T11:23:29Z
No. of bitstreams: 1
198-7413-10414962.pdf: 3701333 bytes, checksum: 028a13d7696efba8c7f0a138898b349e (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Eskişehir
Eskişehir merkezli derneklerde kültürel süreklilik bağlamında halk danslarının rolü
masterThesis