2024-03-29T10:39:19Z
http://openaccess.ogu.edu.tr:8080/oai/request
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/494
2016-07-19T00:00:09Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Ferhatoğlu, Emrah
Gülerci, Burcu
TR244032
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2016-06-29T12:11:58Z
2016-06-29T12:11:58Z
2015
2015-07-13
http://hdl.handle.net/11684/494
Vergi mahremiyeti kişilere ait sır niteliğindeki bilgilerin vergilendirme süreci
boyunca ve sonrasında korunmasını amaçlamaktadır. Öyle ki bu mahremiyet sadece
vergilendirme sürecinde değil yargılama aşamasında da korunması gereken bir
mahremiyettir. Bundan dolayı vergi mahremiyetinin özel hayatın gizliliği ile çok
yakın bir ilişkisi vardır. Tüm bu özellikleri nedeniyle vergi mahremiyetinin
sınırlarının dikkatli bir şekilde çizilmesi gerekir.
Bu tez çalışmasının birinci amacı vergi mahremiyetinin temel hak ve
özgürlükler karşısındaki konumunu tespit etmeye çalışmaktır. Bu amaç kapsamında
kişinin özel hayat alanları ayrıntılı olarak incelenmiş ve vergi mahremiyetinin özel
hayat alanları içerisindeki yeri tespit edilmiştir. Çalışmanın ikinci ve asli amacı ise
vergi mahremiyetinin hukuki sınırlarını ortaya koymaktır. Bu anlamda vergi
mahremiyetinin vergi denetimi, yargılama aşaması, bankacılık işlemleri, bilgi
paylaşımı ve suç gelirlerinin aklanması konuları bakımından anayasal sınırları tespit
edilmeye çalışılmıştır. Çalışmamızda vergi mahremiyeti ile ilgili tüm bu sorunlar
insan hakları ve anayasa hukuku bakımından ele alınarak konuyla ilgili literatüre
katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-06-28T12:15:00Z
No. of bitstreams: 1
10080389.pdf: 1066122 bytes, checksum: ac8ac79a4e7fc27f01b39a6bd6da45f9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türk Hukuku
Türk hukukunda vergi mahremiyetinin sırları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/694
2016-12-01T01:00:35Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Cesur, Aylin
TR59562
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2016-11-30T08:00:32Z
2016-11-30T08:00:32Z
2013
2013-09-20
http://hdl.handle.net/11684/694
İlk kez Schumpeter tarafından kullanılan vergi kültürü kavramı; ekonomik, sosyal, kültürel, coğrafik faktörlerin etkisiyle toplumdan topluma farklılık arz etmekle birlikte, içinde birçok etmeni barındıran, zaman içerisinde şekillenen ve örflere benzeyen bir olgu olarak nitelendirilebilir.
Ülkenin kültürel tarihi içine gömülmüş diğer etkenler ile bağları ve etkileşimleri olan vergi kültürü kavramının şekillenmesinde; dini inançlar, eğitim durumu, gelir düzeyi, yükümlülerin diğer yükümlüler hakkındaki düşünceleri, devlet tarafından yapılan kamu hizmetlerinin mükellef tercihlerine uyumluluğu etkili olduğu kadar uygulanan vergi afları ve vergi denetimlerinin sıklığı da etki yaratabilir. Tüm bu faktörler kadar vergi kültürünün oluşmasında etkili olan bir diğer faktör de vatandaşın devlete duyduğu güvendir. Çünkü bir toplumda vergi kültürünün yerleşebilmesi devlete duyulan güven ve bunun sonucunda oluşacak vatandaşlık bilincine bağlıdır.
Bir vergi sisteminin etkinliğini sağlamada yalnızca yasal mevzuat değil gelir idaresinin modernizasyonu ve vergilendirme hizmetinin verimli hale getirilmesi ülkelerin üzerinde durması gereken konuların başında gelmektedir. Türkiye de bu konuya hassasiyet göstererek vergi kültürünün istenilen düzeye çıkarılması amacıyla gelir idaresinin yeniden yapılandırılması uygulamasına gitmiştir. Çağdaş ülke uygulamalarını da dikkate alan Gelir İdaresi, toplumda vergi kültürünün yerleşebilmesi amacıyla yazılı ve sesli rehberler hazırlanması, web tabanlı bilgilendirme sistemi, vergi konusunun ilköğretim müfredatına dahil edilmesi, vergi konulu etkinlikler düzenlenmesi gibi yenilikçi çalışmalara yer vermiştir.
Gelir İdaresinin 2005 yılından bu yana yaptığı çalışmalar idarenin vergi kültürünün gelişimine atfettiği önemi ortaya koymaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-11-29T06:07:36Z
No. of bitstreams: 1
Tez Teslim.pdf: 836335 bytes, checksum: c9ad43efa8591648c3bbbd2686086019 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye’de gelir idaresinin yeniden yapılandırılmasının vergi kültürü açısından değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/701
2016-12-01T01:00:59Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Bilge, Semih
Daşkaya, Nurten
TR166205
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2016-11-30T08:01:04Z
2016-11-30T08:01:04Z
2014
2014-07-07
http://hdl.handle.net/11684/701
5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yerel yönetimlerde de uygulanmaya başlanan iç denetim, yerel birimlerin tutumlu, verimli, etkin ve kaliteli hizmet sunmasını sağlayacak, hesap verebilirlik ve şeffaflık anlayışının yerleşmesine yardımcı olacak ve yerel yöneticilerin karar verme süreçlerini kolaylaştıracak bir uygulamadır. Bu çalışmada amaç, yerel yönetim birimlerindeki iç denetim sisteminin işleyişini inceleyerek, iç denetim sistemine ilişkin aksaklıkları belirlemek ve mevcut durumla ilgili çözüm önerileri sunmaktır.
Araştırma, yerel yönetim birimlerine ataması yapılan 254 iç denetçiyi kapsamaktadır. Araştırma yöntemi olarak anket yöntemi tercih edilmiştir. SPSS 19 programı ile elde edilen bulgular, değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışma sonucunda iç denetimin genel yapısının iç denetçiler tarafından doğru algılandığı tespit edilmiştir. Ancak yerel yönetimlerde iç denetimin üst yöneticilerce tam anlamıyla sahiplenilmediği ve iç denetim sürecinin tüm birimlerde aktif olarak uygulanamadığı sonucuna da ulaşılmıştır. Çalışma; mevcut durumu, sorun alanlarını tespit edip çözüm önerileri sunarak literatüre katkı da sağlamaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-11-30T07:45:20Z
No. of bitstreams: 1
TEZ, NURTEN DAŞKAYA.pdf: 1537022 bytes, checksum: f20d3be4a99cdbfc198a78b082d8dfd5 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yerel Yönetimler
Yerel Yönetimlerde iç denetim sisteminin değerlendirilmesine yönelik bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/736
2016-12-03T01:00:28Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Bilge, Semih
Küçükaycan, Durdane
TR160977
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2016-12-02T07:25:46Z
2016-12-02T07:25:46Z
2013
2013-09-20
http://hdl.handle.net/11684/736
Mali saydamlığın sağlanmasında mali verilerin yazılı olduğu bütçe, çok önemli bir dökümandır. Bütçede sağlanacak saydamlık, direkt bir şekilde mali saydamlığın sağlanmasında etkili olmaktadır. Genellikle bütçe saydamlığı denildiğinde merkezi yönetim bütçesinin saydamlığı anlaşılmakta ve merkezi hükümetin bütçelerinin saydamlığı araştırılmaktadır. Bütçe saydamlığını sağlamak merkezi idare kadar yerel idarelerin de üzerinde önemle durmaları gereken bir konudur.
Bu çalışmada amaç; yerel yönetim birimlerinin bütçelerinin saydamlığını incelemektir. Araştırma, Türkiye’deki 16 Büyükşehir Belediyesi ve 16 İl Özel İdaresinin plan ve bütçe komisyon üyelerini kapsamaktadır. Araştırmanın verileri anket yolu ile toplanmıştır. Katılımcılara toplam 220 adet anket posta ile yollanmış, veri analizine uygun olarak geri dönen 85 anket üzerinden analiz gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, yerel yönetim birimlerinin bütçe süreçlerinde yeterli saydamlık düzeyine sahip olduğu sonucuna ulaşılırken, bütçe sürecine vatandaş katılımının yetersiz düzeyde olması ile bütçeyle ilgili bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasında problemlerin olduğu gözlemlenmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2016-12-01T06:37:45Z
No. of bitstreams: 1
tez-15082013e.pdf: 1215919 bytes, checksum: d19d5ea8a51edf5cfb40f6ee96d80885 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yerel Yönetimler
Yerel yönetimlerde bütçe saydamlığı : Büyükşehir Belediyeleri ve Büyükşehir İl Özel İdareleri üzerine bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1031
2017-06-06T00:00:21Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erdal
Yalaman, Gamze Öz
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2017-06-05T06:36:50Z
2017-06-05T06:36:50Z
2015
2015
http://hdl.handle.net/11684/1031
Küreselleşmenin yoğun olarak yaşandığı günümüzde kayıt dışı ekonominin
etkileri de artmakta ve önemli bir sorun olarak görülmektedir. Bu nedenle kayıt dışı
ekonomi ile mücadele ülkelerin ekonomi politikalarında önemli bir yer tutmaktadır.
Bu tezin amacı uluslararası ölçekte kayıt dışı ekonominin analiz edilmesidir.
Tezde ilk olarak, en küçük kareler tahmincisi kullanılarak kayıt dışı ekonominin itici
güçlerinin tek tek ülkelere göre nasıl farklılık gösterdiği ve hangi faktörlerin bu
farklılığı açıkladığı incelenmiştir. İkinci olarak, panel veri ekonometrisi kullanılarak
kayıt dışı ekonominin itici güçlerinin ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre nasıl
farklılık gösterdiği analiz edilmiştir. Üçüncü olarak, Veri Zarflama Analizi
kullanılarak kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında her bir ülkenin kayıt dışı
ekonomilerini minimize etmede göreli olarak ne kadar başarılı oldukları
araştırılmıştır. Son olarak, Hong Varyansta Nedensellik testi kullanılarak kayıt dışı
ekonominin ülkeler arasında yayılım gösterip göstermediği analiz edilmiş, olası bir
yayılımda dış ticaret ve sınır komşuluğunun herhangi bir rolünün olup olmadığı
araştırılmıştır.
Ampirik bulgular kayıt dışı ekonominin itici güçlerinin ülkelere göre farklılık
gösterdiğini ve bu farklılığı açıklayan kategorik değişkenlerin büyüme, politik
istikrar, cari denge, dolaysız vergi yükü ve bürokratik kalite olduğunu göstermiştir. Ayrıca, kayıt dışı ekonominin itici güçlerinin ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre
farklılık gösterdiğini de ortaya koymuştur. Ampirik bulguların sonucunda kayıt dışı
ekonomilerini minimize etmede başarısız olan ülkelere başarılı hale gelebilmeleri
için hangi politika araçlarında nasıl iyileştirme yapmaları gerektiği konusunda
öneriler geliştirilmiştir. Son olarak, ampirik sonuçlar ülkeler arası bir etkileşimin
varlığını, bu etkileşimde dış ticaret ve sınır komşuluğunun bir açıklayıcılık
üstlendiğini göstermiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2017-05-26T08:29:09Z
No. of bitstreams: 1
10098768.pdf: 4909365 bytes, checksum: b4115268b10cbd6eee776cfae5bcd9e3 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kayıt Dışı Ekonomi
Kayıt dışı ekonominin belirleyicileri ve yayılım etkileri
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1263
2018-01-10T01:00:38Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erdal
Kiraz, Halil
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2018-01-09T07:46:11Z
2018-01-09T07:46:11Z
2016
2016
http://hdl.handle.net/11684/1263
Her ülkenin ekonomik sorunlarının başında yetersiz ekonomik büyüme yer almaktadır. Büyümenin sağlanması genel olarak toplumdaki herkesin refahını artırmakta, yetersiz büyümeden de herkes olumsuz etkilenmektedir. Öyle ki, demokratik yönetime sahip pek çok ülkede yetersiz büyümenin bir kaç yıl tekrarlanması durumunda iktidardaki parti ya da partiler seçmenler tarafından başarısız görülerek genel seçimlerle iktidardan indirilebilmektedir. Konunun bu derece önemli olması büyümeyi etkileyen ve besleyen faktörleri incelemeyi ve buna bağlı politika önerileri geliştirmeyi gerekli kılmaktadır. Şüphesiz ki ekonomik büyümenin belirlenmesinde çok sayıda faktör rol almaktadır. Bu çalışmada büyümeye etkisi olan kamu harcamalarının rolü incelenmektedir. Bunun için seçili 29 OECD ülke verileri kullanılarak panel ekonometrisi yöntemleri ve Granger nedensellik testleri ile konu analiz edilmiştir. Çalışma kamu savunma, eğitim ve sağlık harcamalarının ekonomik büyümeyi arttırdığını ve büyümenin sürdürülmesinde sözü edilen harcamaların önemli olduğu sonucuna varmaktadır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-01-02T12:21:29Z
No. of bitstreams: 1
10114284.pdf.pdf: 1288762 bytes, checksum: e0e8f45bdaacc10893c28957a59e0168 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Ekonomik Büyüme
Ekonomik büyüme sürecinde kamu harcamalarının rolü : seçilmiş OECD ülkeleri üzerine bir araştırma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1449
2018-04-13T00:01:05Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Sarıçimen, Gökhan
TR259300
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2018-04-12T13:40:46Z
2018-04-12T13:40:46Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1449
Kurumlar vergisi 20. yüzyılın başlarından itibaren dünyada uygulanmakta olan bir vergidir. Türkiye’de ise kurumlar vergisi uygulaması 1950 yılında 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile yasalaşmıştır. Bu kanun, yerini 2006 yılında, günümüz gereklerine ve ekonomik amaçlara göre uyarlanarak yürürlüğe giren 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’na bırakarak günümüz kurumlar vergisi uygulaması oluşmuştur.
Ekonomik büyüme kavramı, ulusların ekonomik varoluşları için büyük önem arz etmektedir. Vergiler ise kamunun, ekonomi politikası araçlarının başında gelmekte olup; ekonomik büyüme kavramı ile etkileşim içindedir. Her bir vergi türü kendine has özelliklere ve uygulamaya sahiptir. Dolayısıyla her bir verginin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi de farklılık göstermektedir. Bu sebeple, vergilerin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri incelenirken; vergi türlerinin spesifik olarak ele alınması gerekir. Özellikle kurumlar vergisi ekonomik büyümenin ana aktörlerinden olan ticari nitelikli kurum ve kuruluşları kapsamına aldığı için, ekonomik büyüme üzerinde doğrudan bir etki oluşturmaktadır.
Türkiye’de kurumlar vergisi hasılatının vergi gelirleri içindeki payı 1986 yılından itibaren azalan seyir göstermektedir. Reel GSYİH rakamlarında ise sürekli bir artış eğilimi mevcuttur. Bu doğrultuda çalışmanın amacı 1987 – 2014 yılları arasında Türkiye’de kurumlar vergisinin payında meydana gelen azalmanın; sürekli artan seyir gösteren büyüme üzerindeki etkisini yatırımlar ve işgücü vasıtasıyla ölçmeye yöneliktir.
Çalışmada; Türkiye ekonomisi için 1987 – 2014 yılları arasını kapsayan zaman serisi verileri kullanılarak; sıradan en küçük kareler tahmincisi (OLS) ve dayanıklı en küçük kareler tahmincisi (Robust LS) vasıtasıyla regresyon analizi yapılmıştır. Dört farklı model kurularak ilgili dönemde kurumlar vergisi payındaki değişmelerin ekonomik büyüme ile ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak 1987 – 2014 arası dönemde Türkiye’de; kurumlar vergisi hasılatının vergi gelirleri içindeki payında meydana gelen yüzde 1 birim azalmanın, reel GSYİH rakamlarında yaklaşık olarak yüzde 0,08 – 0,14 birim artışa sebebiyet verdiği tespit edilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-03T11:59:14Z
No. of bitstreams: 1
10164549.pdf: 1631590 bytes, checksum: 8977b449874041c732d04276b125b6cd (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türkiye
Türkiye’de kurumlar vergisinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisine ilişkin ampirik bir çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1450
2018-04-13T00:01:07Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Tekin, Ahmet
Zarplı, Semra Altıngöz
TR101172
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2018-04-12T13:40:49Z
2018-04-12T13:40:49Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1450
Küreselleşme ile birlikte yönetişim alanında uyguladığımız sistemler yerini yeni arayışlara bırakmıştır. Bu arayışlarda görülmüştür ki vatandaşlık ve katılım faktörlerini ön planda tutan yerel yönetimler üzerinde çalışmalar artmıştır. Ülkemizde yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde verimlilik, etkinlik, hesap verilebilirlik ve denetim üzerine odaklanılmıştır. Bu kriterleri yönetimlerimize taşıyacak uygulamalardan biri de katılımcı bütçe olmuştur.
Bugün dünyada birçok ülkede çeşitli yöntemlerle uygulanan katılımcı bütçe uygulamalarından yola çıkarak belediyelerimizde uygulanan veya uygulanmaya çalışılan katılımcı bütçe süreci çalışmamızda ortaya konulmak istenmiştir. Çalışmada ilk olarak kamu bütçesinde temel kavramlara yer verilmiş olup yerel yönetimlerde bütçeleme süreci hakkındaki mevzuat çerçevesinde açıklamalarda bulunulmuştur. Katılımcılık kavramı ve katılımcılığa yönelik yaklaşımlar incelenmiştir. İkinci olarak katılımcı bütçe kavramına yer verilmiş ve bu kavram dünya uygulamaları çerçevesinde değerlendirilmiştir. Son olarak 2006 yılında Türk-İsveç Yerel Yönetim Ortaklığı Programı dahilinde katılımcı bütçe modülünde yer alan Nilüfer, Osmangazi, Tepebaşı, Yıldırım, Altındağ Belediyeleri ve kendi araştırmaları sonucu katılımcı bütçeyi uygulayan Çanakkale Belediyesi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada karma yönteme başvurulmuş olup, görüşmeler neticesinde oran ağırlıkları yöntemi ile belediyelerimizdeki katılımcı bütçe mekanizmalarının değerlendirmesi yapılmıştır.
Araştırmanın sonucunda, ülkemizin katılımcı bütçeyi yeni yeni deneyimlediği, bir yandan da katılımcı bütçe mekanizmalarını yeni kamu yönetimi çerçevesinde uygulamaya başladığı bulgularına ulaşılmıştır. Katılımcı bütçe uygulamalarında belediyelerdeki yönetici ve personelin bakış açıları, vatandaşların bilinç düzeyi, hukuki altyapı gibi faktörler esas oluşturmaktadır. Ayrıca katılımcı bütçe uygulayan belediyelerin yanı sıra katılımcı bütçe uygulamadıklarını öne süren belediyelerde de görülmektedir ki katılımcı bütçe mekanizmalarına her geçen gün daha fazla yer verilmektedir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-03T12:04:06Z
No. of bitstreams: 1
10164273.pdf: 2358869 bytes, checksum: 063924eab75bf22e401192ebfa5a13ee (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Katılımcı Bütçe
Kamu bütçelemesinde yeni bir yaklaşım olarak katılımcı bütçeleme : Türkiye’de belediyelere yönelik bir araştırma
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1459
2018-04-13T00:00:39Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erhan
Bulut, Gülgün
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2018-04-12T13:41:21Z
2018-04-12T13:41:21Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1459
Günümüzde bilim ve teknolojinin hızla gelişmesi bilgiyi hızla eskiyen
argüman konumuna getirmektedir. Çağın getirdiği bu hızlı dönüşüm bilginin yaşam
boyu güncel tutulması gereğinin habercisidir. Bu durum ise eğitim-öğretim
süreçlerinin yeniden yapılandırılması ihtiyacını gündeme getirmektedir. Yapılandırma
konusu ise maddi bir alt yapı gerektirdiğinden eğitimin finansmanı konusunun önemi
dikkat çekmektedir. Ülkemizde eğitimin finansmanı büyük ölçüde kamu kaynaklı
olduğundan yapılandırma ve geliştirme süreci devletin sorumluluğundadır. Bu sebeple
çalışmamızın ilk bölümünde MEB bünyesindeki “eğitim hizmetleri” genelden özele
(yaşam boyu öğrenme) doğru incelenmiştir. İlerleyen bölümlerde ise mali boyutu;
harcama, yatırım, bütçe ve vergisel teşvikler vasıtasıyla değerlendirilerek yaşam boyu
öğrenmenin merkezi yönetim bütçesi içerisindeki yeri ve önemi tespit edilmeye
çalışılmıştır.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-04-04T11:13:20Z
No. of bitstreams: 1
10169863.pdf: 4928839 bytes, checksum: e497d3fd9e6d29c3944870f0ad6ea0e4 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Yaşam Boyu Öğrenme
Yaşam boyu öğrenmenin merkezi yönetim bütçe sistemi içerisindeki yeri ve öneminin analizi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1526
2018-05-09T00:00:50Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erhan
Önder, Burcu Yılmaz
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2018-05-08T05:31:28Z
2018-05-08T05:31:28Z
2017
2017
http://hdl.handle.net/11684/1526
Vergi planlaması kavramı; mükelleflere yüklenen vergi yükünü yasal sınırlar
içerisinde minimuma indirme çabası olarak tanımlanabilir.
Globalleşen ekonomilerde; sermaye hareketliliği sonucunda; çok uluslu
şirketlerin, vergisel yükümlülüklerini minimum düzeye indirmek için, yerel ve
uluslararası vergi mevzuatı kapsamında vergi planlaması sürecinin gerçekleştirilmesi
gerekmektedir.
Temel olarak her vergi türü için ayrıca yapılabilen vergi planlaması
uygulaması kurumlar vergisi yönünden ele alınmıştır. Çalışmada, vergi planlaması
sürecinin anlaşılmasına yönelik temel kavramlar, Türk Kurumlar Vergisi açısından
uluslararası vergi planlaması olanakları ve Türkiye açısından vergi planlamasının
mevcut durumu, eksiklikleri sorunları ve çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2018-05-03T06:27:28Z
No. of bitstreams: 1
VERGİ PLANLAMASI VE TÜRK KURUMLAR VERGİSİNDE VERGİ PLANLAMASI OLANAKLARI.pdf: 1607488 bytes, checksum: d3f159724a0662d8fa7bf13cafff21e4 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kurumlar
Vergi planlaması ve Türk kurumlar vergisinde vergi planlaması olanakları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/1875
2021-03-10T01:00:50Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Beceriklican, Neşe
ESOGÜ, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Maliye
2021-03-09T12:22:10Z
2021-03-09T12:22:10Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/1875
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte bilgisayar ve internet kullanımı her alana yayılmıştır. Devletler de bu gelişmelerden büyük ölçüde etkilenmişlerdir. Dolayısıyla elektronik devlet anlayışı benimsenmiştir. Böylece e-devlet uygulamaları ortaya çıkmıştır. Türkiye de gelişmelere ayak uydurmuştur. Ülkemizde en önemli gelir kaynağı vergilerdir. Vergi gelirlerinin tahsil edilmesi için tebliğ edilmesi şarttır. Bu yüzden tebligat Türk vergi sisteminde önemli bir yere sahiptir. Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte tebligatlar elektronik ortamda yapılmaya başlanmıştır. Türk vergi sistemine elektronik tebligat 456 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile girmiştir. Çalışmada öncelikle tebligat hakkında genel bilgiler verilmiştir. Daha sonra elektronik tebligat ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Son kısımda Türk vergi sisteminde elektronik tebligat uygulaması ile ilgili hususlardan bahsedilmiştir.
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2020-03-11T13:02:05Z
No. of bitstreams: 1
10218413.pdf: 888187 bytes, checksum: 2793620f811b9f5b892985f2c3b3d5e9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimleri Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Elektronik Tebligat
Türk vergi sisteminde elektronik tebligat : Eskişehir ili üzerine bir inceleme
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2103
2021-03-12T01:02:06Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erdal
Çelikay, Ferdi
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2021-03-11T12:51:53Z
2021-03-11T12:51:53Z
2009
2009
http://hdl.handle.net/11684/2103
Türk sağlık sistemi çağdaş devlet anlayışı çerçevesinde yeniden
yapılandırılmıştır. Sağlık hizmetlerinin finansmanı açısından Genel Sağlık Sigortası
Sistemi’nin etkinliği, sistemde uygulayıcı olarak faaliyet gösterenler ile sistemin
finansmanını sağlayan tarafların uyumuna bağlıdır. Yeniden yapılandırılan sistemin
geleceği ve başarısı ise bireylerin reform sürecini benimsemeleri ve finansmanına yeterli
düzeyde katılımları ile sağlanabilir.
Bu çalışmanın amacı, Genel Sağlık Sigortası Sistemi’ni, sağlık hizmetlerinin
finansmanı açısından değerlendirerek, reform sürecinin başarı düzeyini toplumsal bir
bakış açısı ile birlikte irdelemek ve buradan elde edilen sonuçlarla sistemin geleceği
hakkında bir değerlendirme yapabilmektir. Çalışmada bu amaca ulaşabilmek için, sağlık
hizmetlerinin finansmanı açısından Genel Sağlık Sigortası Sistemi incelenmiş ve
vatandaşların yeniden yapılandırılan sisteme ilişkin bakış açıları tespit edilerek
istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Elde edilen sonuç, toplumun büyük bir kesiminin
yeniden yapılandırılan sağlık sigortası ile sağlık sisteminde nispeten olumlu bir gelişme
yaşandığı görüşüne sahip olduğunu göstermektedir.
Submitted by ÖNDER GÜNGÖR (g1063) on 2021-03-11T07:12:02Z
No. of bitstreams: 1
Ferdi Celikay_tez.pdf: 1523283 bytes, checksum: 62245d0f89adac7baa14b36d40b660c7 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Türk Sağlık Sistemi
Türkiye'de sağlık hizmetlerinin finansmanı açısından genel sağlık sigortası sisteminin etkinliği ve geleceği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4058
2022-08-02T00:00:22Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Karakaş, İskender Emrah
ESOGÜ, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-08-01T13:07:36Z
2022-08-01T13:07:36Z
2010
2010
http://hdl.handle.net/11684/4058
Zararlı vergi rekabeti, ülkelerin hareketli sermayeyi ülkelerine çekmek için
uyguladıkları vergi teşvikleri ve diğer zararlı uygulamaları kapsamaktadır.
Zararlı vergi rekabetine karşı hem ülkeler ulusal düzeyde hem de OECD
gibi kuruluşlar uluslararası düzeyde çalışmalar yapmaktadırlar. Ülkelerin yaptığı
çalışmalar vergi reformları ve revizyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda
en önemli reform çalışmaları ikili vergi sistemi ve düz oranlı vergi sistemidir. Türk
vergi sisteminde de uluslararası çalışmalara paralel olarak çalışmalar yapılmıştır. Bu
çalışmalar Kurumlar Vergisi Kanunu‟nun yeniden yazılması ve zararlı vergi rekabeti
ile mücadele için gerekli vergi güvenlik müesseselerinin kanun kapsamına alınması,
Gelir Vergisi Kanunu‟nda Kurumlar Vergisi Kanunu‟ndaki düzenlemelere paralel ve
bu düzenlemeleri destekleyici değişikliklerin yapılması ve Avrupa Birliği üyelik
sürecinde vergi uyumlaştırma çalışmalarının ülkemizde de sürdürülmesidir. Zararlı
vergi rekabetine karşı yürütülen çalışmalar olumlu sonuçlar vermektedir. Özellikle
vergi cennetleri ve tercihli vergi uygulamalarının önlenmesi konularında ilerleme
sağlanmıştır.
Submitted by Görkem Çınar (18262273360) on 2021-03-16T06:50:55Z
No. of bitstreams: 1
385793.pdf: 2162384 bytes, checksum: 966cfc19469664257bd130c9346315b2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Zararlı Vergi Rekabeti
Zararlı vergi rekabetine karşı vergi reformları ve türk vergi sistemindeki çalışmalar
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2203
2021-03-19T01:00:48Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erdal
Öz, Gamze
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2021-03-18T09:21:10Z
2021-03-18T09:21:10Z
2011
2011
http://hdl.handle.net/11684/2203
Vergiler, zaman içerisinde kamu harcamalarını finanse etme amacının yanı sıra ekonomik ve sosyal yaĢamı etkileyen, bir istikrar politikası değiĢkeni olarak da kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Vergilerin sahip olduğu bu önem, vergi gelirlerinin yeterli düzeyde toplanmasını gerekli kılmaktadır. Ancak, vergi kanunlarına göre ödenmesi gereken vergi miktarları ile mükelleflerin beyan ederek ödedikleri miktarlar arasında yüksek farklar ortaya çıkmaktadır. Bu farkların en önemli sebeplerinden biri de vergi kaçakçılığıdır.
Bu çalıĢmanın amacı, mükelleflerin vergi kaçırmalarında etkili olan faktörlerin bir anket uygulaması ile elde edilen veriler yardımı ile belirlenmesidir. ÇalıĢma, bireylerin vergi kaçırmalarında vergisel ve mali faktörler, psikolojik ve ahlaki faktörler, ekonomik faktörler, demografik faktörler, siyasi faktörler, idari – yönetsel faktörler, karma faktörlerin etkili olduğu sonucuna ulaĢmaktadır
Submitted by murat keskiner (sp417) on 2021-03-18T06:58:03Z
No. of bitstreams: 1
410038.pdf: 2089831 bytes, checksum: a7a80d4935889c63ae1463259a79176f (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Maliye
Vergi kaçırma Eğilimini belirleyen Faktörler üzerine bir Çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3522
2022-06-28T00:00:28Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Bilge, Semih
Demirtaş, Selma
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-06-27T05:52:09Z
2022-06-27T05:52:09Z
2011
2011
http://hdl.handle.net/11684/3522
Dünyada kamu mali yönetiminde yaşanan gelişmelere parerel olarak, Türkiyede de 10 Aralık 2003 yılında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kabul edilmiştir. Bu kanun kapsamında kamu mali yönetiminde hesap verebilirlik, mali saydamlık ve mali disiplin hedeflenerek performans esaslı bütçelemeye geçilmiştir.Bu tez çalışmasının temel amacı; performans esaslı bütçeleme sisteminin süreçte yer alan aktörler tarafından nasıl algılandığını, süreçte yer alan aktörlerin konuyla ilgili tutum ve davranışlarının ne olduğunu ve uygulamada ne gibi problemlerin yaşandığını ortaya koymaktır. Bu amaçla Eskişehir ili kapsamında bir anket çalışması düzenlenmiştir. Araştırma sonucunda; sistemle ilgili olarak uygulamada çeşitli sorunların yaşandığı ortaya çıkmıştır. PEB sisteminin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için; üst yönetici desteğinin sağlanması, nitelikli personel ihtiyacının karşılanması, sistemle ilgili teknolojik alt yapının oluşturulması, kurum içi eğitimler ile çalışanların sistemi yeterince tanıma ve anlamalarının sağlanması gerekmektedir.
Submitted by Salih Gözübüyük (g1118) on 2021-03-19T12:28:58Z
No. of bitstreams: 2
BÜTÜN TEZ METNİ.pdf: 2110243 bytes, checksum: 04bf70912db57da0487a074d274b9ef7 (MD5)
BÜTÜN TEZ METNİ.pdf: 2110243 bytes, checksum: 04bf70912db57da0487a074d274b9ef7 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Performans Esaslı Bütçeleme
Performans esaslı bütçeleme uygulamasının Türk kamu kurumlarında algılanması ve sorun alanlarının tespiti: Eskişehir ili örneği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3523
2022-06-28T00:00:32Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Gümüş, Erdal
Öz, Gamze
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-06-27T05:52:55Z
2022-06-27T05:52:55Z
2011
2011
http://hdl.handle.net/11684/3523
Vergiler, zaman içerisinde kamu harcamalarını finanse etme amacının yanı sıra ekonomik ve sosyal yaşamı etkileyen, bir istikrar politikası değişkeni olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Vergilerin sahip olduğu bu önem, vergi gelirlerinin yeterli düzeyde toplanmasını gerekli kılmaktadır. Ancak, vergi kanunlarına göre ödenmesi gereken vergi miktarları ile mükelleflerin beyan ederek ödedikleri miktarlar arasında yüksek farklar ortaya çıkmaktadır. Bu farkların en önemli sebeplerinden biri de vergi kaçakçılığıdır.Bu çalışmanın amacı, mükelleflerin vergi kaçırmalarında etkili olan faktörlerin bir anket uygulaması ile elde edilen veriler yardımı ile belirlenmesidir. Çalışma, bireylerin vergi kaçırmalarında vergisel ve mali faktörler, psikolojik ve ahlaki faktörler, ekonomik faktörler, demografik faktörler, siyasi faktörler, idari ? yönetsel faktörler, karma faktörlerin etkili olduğu sonucuna ulaşmaktadır.
Submitted by Salih Gözübüyük (g1118) on 2021-03-19T12:49:56Z
No. of bitstreams: 1
410038.pdf: 2089831 bytes, checksum: a7a80d4935889c63ae1463259a79176f (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Vergi Kaçırma Eğilimi
Vergi kaçırma eğilimini belirleyen faktörler üzerine bir çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3176
2022-06-14T05:34:38Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Küçük, Özlem
ESOGÜ, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-06-14T05:34:37Z
2022-06-14T05:34:37Z
2012
2012
http://hdl.handle.net/11684/3176
Bu tez çalışmasının temel amacı; Avrupa Birliği ülkelerindeki karbon vergisi uygulamaları ışığında emisyon azaltımı amacıyla kullanılan mali araçlardan olan karbon vergisinin Türkiye'de uygulanabilirliğinin ortaya koymaktır. Bunun için karbon vergisinin çevre vergileri içerisindeki yeri ve önemi incelenmiş, karbon vergisinin avantajları ve dezavantajları analiz edilmiştir. Ayrıca AB üyesi ülkelerdeki karbon vergisi uygulamaları incelenmiş, Türkiye'de uygulanan çevre vergileri değerlendirilerek ve Türkiye'nin enerji politikası analiz edilerek karbon vergisinin Türkiye'de uygulanabilirliği test edilmiştir.Bu çalışmanın sonuçlarına göre, Türkiye'de çevre vergisi uygulamalarının yetersiz olduğu ve dolayısıyla yeni bir iktisadi aracın kaçınılmaz olduğu görülmüştür. Türkiye'de karbon vergisi uygulamasıyla, yeni bir gelir kaynağı oluşacağı ve iklim değişikliğinin azaltılmasında büyük rol üstleneceği bulunmuştur. Aynı zamanda, Türkiye'nin enerji politikası göz önünde bulundurularak doğaya salınan büyük miktarlardaki CO2 emisyonlarının bu şekilde azaltabileceği saptanmıştır.
Submitted by Görkem Çınar (18262273360) on 2021-03-22T08:25:20Z
No. of bitstreams: 1
Tez Word.docx: 310444 bytes, checksum: c34d16e790e36db91644e5f9dc6b48f9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Karbon Vergisi
Karbon vergisinin Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye'deki uygulamasının değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2894
2022-03-09T13:37:50Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Bişgin, Aytül
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Anabilim Dalı
2022-03-09T13:37:50Z
2022-03-09T13:37:50Z
2012-05
2012-05
http://hdl.handle.net/11684/2894
With the contribution of globalization in the world, it has become imperative for countries to resolve tax issues that stem from an exchange of commodity and capital among themselves. The way to resolve these issues requires exact, reliable and transparent exchange of information in order to have an efficient international cooperation process. With the exchange of information among tax administrations on an international level of cooperation helps eliminating double taxation, money laundering, tax evasion, and unfair competitive tax advantage. Because of all these reasons, especially in recent years, exchange of information has become a crucial factor.
The objective of this thesis: Elaborating the subject matter of exchange of information among tax administrations on an international level with the analysis of 26. Clause of OECD agreement, analyzing thoroughly of all the exchange of information agreements that Turkey involved, and emphasizing the increased importance role of exchange of information agreements to resolve tax related issues.
Submitted by murat keskiner (sp417) on 2021-07-02T07:12:37Z
No. of bitstreams: 1
tez word.docx: 294702 bytes, checksum: 9781177163816342b5cbc65349ec4081 (MD5)
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Bilgi Değişimi
Uluslararası alanda vergi idareleri arasında bilgi değişimi: türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar açısından konunun değerlendirilmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2375
2022-01-20T01:00:39Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Ferhatoğlu, Emrah
Kurç, Ferhat
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-01-19T13:43:51Z
2022-01-19T13:43:51Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2375
Katma değer vergisi, Türk Vergi Sistemi’nde 1985 yılından itibaren
uygulanmaktadır. KDV, gerek ilgilendirdiği mükellef sayısı, gerekse de vergi gelirleri
içerisindeki payı ve bütçe gelirlerine olan katkısı itibariyle, en önemli vergi türlerinden
birisi olarak kabul görmektedir.
Türk Katma Değer Vergisi’nde vergi iadesi müessesesi, günümüzde çok sayıda
mükellefin muhatap olduğu ve iade edilen vergi tutarlarının önemli seviyelere ulaştığı
bir uygulamadır. KDV iadesi hakkı sağlayan işlemler beş temel gruba ayrılmaktadır.
Bunlar; tam istisnalardan kaynaklı işlemler, indirimli orana tabi işlemler, tevkifata tabi
işlemler, fazla veya versiz ödenen vergiler ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklı
işlemler olarak ifade edilmektedir.
Türk KDV İade Sistemi, uygulanmaya başladığı dönemden bugüne kadar,
sürekli sorun yaratan bir konu olarak karşımıza çıkmıştır. Yapılan tüm düzenlemeler
ve alınan tüm tedbirlere rağmen işlemin tarafları şikayet etmekten vazgeçmemişlerdir.
Bu kapsamda, günümüzde halen devam eden sorunlar olarak kabul edilen; haksız vergi
iadesi alma girişimleri, devreden KDV’nin iade edilmemesi sorunu, vergi idaresinde
yaşanan aksaklıklar ve yeminli mali müşavirlik uygulamasında yaşanan sorunlar,
değerlendirme konusu yapılmıştır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-19T13:32:11Z
No. of bitstreams: 1
143-6795-10305945.pdf.pdf: 1234820 bytes, checksum: 534781aa9ac720360c1e90a14e2a7ca9 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Katma Değer Vergisi
Türk katma değer vergisi iade sisteminin analizi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2376
2022-01-20T01:00:40Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Tekin, Ahmet
Mert, Özgür
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-01-19T13:44:29Z
2022-01-19T13:44:29Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2376
Vergi, geçmişten günümüze kamu finansmanını sağlamak için kullanılan ve ilk
akla gelen en temel kaynaktır. Devlet egemenlik gücüne dayanarak vatandaşlardan
vergi toplar. Bu vergiler cebren ve karşılıksız olan ekonomik değerlerdir. Vergi sistemi
sosyal ekonomik ve siyasal alanda meydana gelen değişken ve dinamik bir yapıya
sahiptir. Vergi idaresi ile mükellefler arasında ki uygulamadan doğan bazı
uyuşmazlıklar olabilmektedir. Bu uyuşmazlıklarda bir taraf mükellef diğer taraf ise
devlettir. Devlet mükelleften alacağı vergiyi kanunların öngördüğü şekilde toplayarak
vergi miktarını maksimize etmeye çalışmaktadır. Mükellef ise doğası gereği her zaman
daha az vergi vermeye gönüllüdür. Bu durum uyuşmazlıkların temel sebebidir.
Devletle mükellef arasında ortaya çıkan vergi uyuşmazlıkların vergi borçluları
tarafından ortadan kaldırılmak amacıyla bir takım çözüm yollarını başvurulmaktadır.
Bu araştırmada öncelikle vergi uyuşmazlığı ve vergi uyuşmazlığına neden olan
etkenlerden bahsedilmiş, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin mükelleflerin izleyebileceği
yollar sıralanmıştır.
İdari aşamada çözüme kavuşturulan uyuşmazlıklar ile yargıya intikal eden
uyuşmazlıkların karşılaştırılması yapılmış ve Türk Vergi Yargısının etkinliğini azaltan
nedenlere değinilerek uygulamadaki zorlukların aşılması amacıyla öneriler
sunulmuştur
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-19T13:35:59Z
No. of bitstreams: 1
144-6794-10306501.pdf: 1387074 bytes, checksum: fd451ba778f6f3cb9f8ec5e319ff1398 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Vergi
Türkiye ve bazı ülkelerde vergi uyuşmazlıklarının yargı aşamasında çözüm yolları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2393
2022-01-21T01:00:27Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Işık, Mevhibe
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-01-20T13:04:41Z
2022-01-20T13:04:41Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2393
Vergilerin gelir elde etme amacının yanında farklı amaçları bulunmaktadır.
Özel Tüketim Vergisi de sosyal adaleti sağlamak amacının ön planda tutulduğu bir
vergidir. Toplumda negatif çarpıklığa sebep olan ve lüks tüketim malları üzerinden
alınıyor olması bunun kanıtıdır. Tütün ürünlerinin vergilendirilmesindeki amaç bu
ürünlerin toplumda oluşturduğu negatif dışsallığı ve sosyal maliyetleri azaltmaktır.
Dolaylı vergi olmasına rağmen Özel Tüketim Vergisi fiyatları yüksek oranda
arttırdığı için, bireyler ödedikleri verginin yükünü üzerlerinde hissederler ve tüketim
davranışları etkilenir. Tütün ürünleri üzerinde de yüksek vergi uygulayarak
tüketicilerin tüketimlerini azaltmaları beklenmektedir.
Tütün ürünleri içindeki en büyük pay sigaraya aittir. Endüstriyel, kullanıma
hazır tüketime sunulan bir tütün ürünü olması bireylerin sigaraya erişimini
kolaylaştırmaktadır. Sigara bağımlılık yapan bir maldır ve içinde 60’dan fazla
karsinojen, 4000’den fazla kimyasal madde bulunduğu uzmanlar tarafından tespit
edilmiştir. Sigarayı bir kere içmek veya bir kere de olsa dumanına maruz kalmak
zararlı etkisine maruz kalmak demektir. Dünya Sağlık Örgütü, tütün ve tütün
ürünlerinin zararlı etkilerinin azaltılması yönünde açıkladığı program kapsamında
tütün ve tütün ürünleri üzerindeki vergi yükününün arttırılarak tüketiminin
kısılmasını amaçlamıştır. Ülkemizde bu programı kabul edip uygulayan ülkeler
arsındadır.
vi
Bu çalışma, Türkiye’de sigara üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi tüketici
davranışları üzerindeki etkisi, yapılan anket çalışması sonucunda elde edilen
verilerinin analiz programları yardımıyla analiz edilmesi ile açıklanmaya
çalışılmıştır. Yapılan analizler sonucunda yüksek vergi uygulaması ile sigara
tüketiminin azaltmayacağını ifade eden bireylerin çoğunlukta olduğu ve bireylerin
sigara tüketimlerini azaltsa bile kaçak sigara, sarma tütün gibi ikame mallara olan
taleplerinin artacağı sonucuna varılmıştır. Sigarayı bırakan bireyler ise bu
tercihlerinin sebebini sağlık problemleri yaşamaları ve sağlıklı yaşamak istemleri
olarak açıklamışlardır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-20T07:46:45Z
No. of bitstreams: 1
156-6789-10218529.pdf: 1676189 bytes, checksum: 0a9a8cd8acb7addf91786debba02d284 (MD5)
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özel Tüketim Vergisi
Türkiye’de sigara üzerinden alınan özel tüketim vergisinin sigara tüketim tercihleri üzerindeki etkisinin incelenmesi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2395
2022-01-21T01:00:30Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Öz Yalaman, Gamze
Köse, Kübra Gözdem
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-01-20T13:10:13Z
2022-01-20T13:10:13Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2395
Vergi aflarının hem geliĢmekte hem de geliĢmiĢ olan ülkelerde sıkça
uygulandığı görülen bir durumdur. Vergi affı, vergi kanunlarına aykırı davrananlara
karĢı uygulanan yaptırımların ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir. Buradaki
temel amaç devletin kamu ihtiyaçlarını yerine getirebilmesi için gelir elde etmesidir.
Fakat vergi afları her ne kadar kısa dönemde vergi tahsilatlarını olumlu yönde
etkilese de uzun dönemde vergi tahsilatlarını ve mükelleflerin vergiye olan uyumunu
olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca dürüst mükelleflerin kendilerinin
cezalandırıldıklarını, dürüst olmayan mükelleflerin ise ödülendirildiklerini
düĢünmelerine neden olabilmektedir. Aynı zamanda vergi adaleti de olumsuz yönde
etkilenmekte ve vergi cezalarının etkisini de yapılan vergi afları azaltmaktadır.
Bu tezin amacı, Türkiye‟de 1950-2017 yılları arasında çıkarılan vergi
aflarının etkilerini incelemektir. Bu kapsamda vergi aflarının vergi ahlakı, yolsuzluk,
kayıt dıĢı GSMH, gelir dağılımı, vergi gelirleri, dolaylı vergiler ve dolaysız vergiler
üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi için VAR etki tepki fonksiyonları ve Granger
nedensellik testleri kullanılmıĢtır. Etki tepki fonksiyonları incelendiğinde vergi affı
çıkarılmasının vergi ahlakı ve kayıt dıĢı GSMH üzerinde negatif bir etkiye sahip
olduğu gözlemlenirken; yolsuzluk, Gini katsayısı, vergi gelirleri, dolaylı ve dolaysız
vergiler üzerinde ise pozitif bir etkiye sahip olduğu gözlemlenmiĢtir. Granger
nedensellik testi sonuçlarına göre vergi aflarından, vergi ahlakına, Gini
vi
katsayısına,dolaylı ve dolaysız vergilere doğru nedensel bir iliĢkinin var olduğu
görülürken; yolsuzluk, kayıt dıĢı GSMH ve Gini katsayısından da vergi affına doğru
nedensel iliĢkinin varlığı görülmektedir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-20T08:01:07Z
No. of bitstreams: 1
158-6784-TEZ teslim son Kübra Gözdem Köse.pdf: 927316 bytes, checksum: 71d2c1b66cc4e173c39602b8393560a0 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Vergi
Türkiye’de vergi aflarının etkileri üzerine ampirik bir çalışma
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2470
2022-01-29T01:00:21Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Demirkaya, Gülfidan
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-01-28T08:25:01Z
2022-01-28T08:25:01Z
2019
2019
http://hdl.handle.net/11684/2470
Kâğıt faturadan e-Fatura uygulamasına geçişe ilişkin temel
düzenlemeler 2010 yılında 397 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile
yapılmıştır. Bu tebliğden sonra e-Fatura uygulaması kullanıcı sayılarında
artış gözlenmektedir. Bu artışla birlikte tebliğler aracılığı ile uygulamadaki
düzenlemeler yoğunlaşmıştır.
e-Fatura uygulamasındaki değişim ve gelişim yıllar itibari ile yasal
mevzuattaki düzenlemeler çerçevesinde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından
gerçekleştirilmektedir.
Bu çalışmada Türkiye’nin 2008-2018 yıllarını kapsayan ve GİB
tarafından sağlanan e-Fatura uygulaması verileri kullanılarak, neden sonuç
ilişkisi içerisinde e-Fatura uygulamasını kullanan kullanıcı sayıları ve e Fatura uygulamasına geçişte mükelleflerin hangi yöntemleri kullanarak
uygulamaya geçtikleri incelenmiştir. Ayrıca e-Fatura uygulamasına geçişte
mükelleflerin yaşadığı sorunlar sınıflandırılarak analiz edilmiştir.
Çalışmada e-Fatura uygulamasında yapılan yasal düzenlemeler
çerçevesinde yıllar itibari ile sürekli artışların yaşandığı ve bu yasal
düzenlemelerin mükelleflerin uygulamaya uyum sürecini etkilediği
sonucuna varılmıştır. Son olarak e-Fatura uygulamasının yaygınlaşmasına
ve uyum sürecine yönelik çeşitli politika önerilerine yer verilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-01-27T11:12:53Z
No. of bitstreams: 1
234-6597-10249244.pdf: 1329659 bytes, checksum: 2ad739a015b790bcf0f81b7f66b3c2be (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
e-Fatura Uygulaması
Türkiye’de e-fatura uygulamasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2494
2022-02-04T01:00:35Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikkaya, Ali
Özdoğru, Recep
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-02-03T07:21:41Z
2022-02-03T07:21:41Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2494
Kamu gelirlerinin borçlu tarafından ödenmemesi halinde ortaya çıkan alacak,
belirli kamu alacaklarını cebren tahsil etmeye yönelik olarak yürürlüğe konulan 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve
cebren tahsil edilmektedir. Devletin genel tahsil dairesi olan vergi daireleri de
ödenmeyen alacakları bu kanun hükümlerine göre takip ve tahsil eder. 6183 sayılı
Kanun'da öngörülen cebren tahsil yollarından bir tanesi de üçüncü şahıslarlardaki
mal, hak ve alacakların haczidir. Bu yöntem ile asıl borçluya ait olup da başka
şahıslar elinde bulunan mal, hak ve alacakların haczedilmesi öngörülmektedir. Ancak
bu işlemin uygulanması sonucunda ihtilaflar ortaya çıkmaktadır. Bu ihtilaflar üçüncü
şahıslar veya tahsil daireleri tarafından dava konusu edilerek yargı organları
tarafından çözümlenmektedir. Bu çalışma ile amaçlanan yaşanan ihtilafların
azaltılmasını sağlamaya yönelik olarak yapılabilecek değişiklikleri önermektir.
Çalışmanın amacı doğrultusunda 6183 sayılı Kanun hakkında detaylı bilgi
verilecek ve kanun çerçevesinde kamu alacaklarını korumaya ve tahsil etmeye
yönelik yapılan işlemler ile kamu alacağının tahsil edilmesinin önemi açıklanacaktır.
Son bölümde ise üçüncü şahıslardaki mal, hak ve alacakların haczi nedeniyle vergi
idaresinin ve üçüncü şahısların yaşadığı sorunlar açıklanacak ve dava konusu
işlemlere ait yargı kararlarından örnekler verilecektir. Sonuç olarak, üçüncü
şahıslarlardaki mal, hak ve alacakların haczini düzenleyen madde hükmünün
uygulanması nedeniyle ortaya çıkan ihtilafları azaltmaya ve önlemeye yönelik olarak
madde hükmünde ve ilgili diğer mevzuat ile uygulamaya yön veren bilişim
sistemlerde yapılması önerilen değişikliklere yer verilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-02T07:43:10Z
No. of bitstreams: 1
252-6604-10260756-TEZ.pdf: 2360146 bytes, checksum: a2b434da4d85a76326d9f3c292902df2 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kamu İcra Hukuku
Vergi tahsilatında üçüncü şahıslardaki varlıkların haczinde yaşanan ihtilaflar ve çözüm önerisi
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2547
2022-02-09T01:00:56Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Ferhatoğlu, Emrah
Aydoğar, Mustafa
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-02-08T10:21:04Z
2022-02-08T10:21:04Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2547
Ülkemiz vergi sisteminde çoğu ülkede olduğu gibi beyan usulü
uygulanmaktadır. Bu usule göre, mükellefler belirli bir dönemde kazandıkları
gelirden aynı dönemde yapmış oldukları giderleri düşerek bulunan matrah üzerinde
kanunda belirlenen oranlar doğrultusunda vergilerini tahakkuk ettirilmekte ve
ödemektedirler. Ancak bu beyanın doğruluğunun kontrol edilmesi beyan usulü için
zorunlu bir gerekliliktir. Bunun kontrolü ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 135.
maddesinde incelemeye yetkili olanlar tarafından yapılan vergi incelemeleri ile
sağlanmaktadır. Ancak yapılacak bu inceleme sırasında incelemenin nasıl olacağı ve
incelemeye tabi olanların haklarının neler olduğu önem arz etmektedir.
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de vergi incelemesi sürecinde mükellef
hakları ile ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Bunları bazıları ise Vergi
İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, Gelir İdaresi
Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu tarafından çıkarılan vergi incelemelerinde
mükellef hakları ile ilgili bildirgelerdir. Ancak yapılan düzenlemelere baktığımızda
ülkemizde vergi inceleme sürecinde bazı mükellef haklarında eksikliklerin olduğu
göze çarpmaktadır. Bu çalışma ile tespit edilen eksiklikler neler olduğu ve gerekli
mevzuat değişikliklerinin yapılması için bazı önerilerde bulunulacaktır.
Bu çalışma doğrultusunda birinci bölümde denetim ve vergi denetimi kavramı
ile vergi denetim türleri olan yoklama, vergi incelemesi, arama ve bilgi toplama
kavramları açıklanacaktır. İkinci bölümde ise vergi incelemesi türlerinin neler
vi
olduğu, vergi incelemesine yetkili olan kişiler ile incelemeye tabi olanların
sorumlulukları ile vergi incelemesinde uyulacak usul ve esaslar açıklanacaktır.
Sonrasında ise bazı seçilmiş yabancı ülkelerde uygulanan vergi incelemesi süreci
açıklanacaktır. Çalışmanın son kısmı olan üçüncü bölüm de ise Türkiye'de
mükelleflerin sahip oldukları haklar ile seçilmiş ülkelerde (Amerika Birleşik
Devletleri, Almanya ve Fransa) uygulanmakta olan mükellef hakları açıklanacak
olup, sonrasında Türkiye'de vergi incelemesinde mükelleflerin sahip oldukları haklar
ile seçilmiş ülkelerde vergi incelemesinde mükelleflerin sahip olduğu haklar
açıklanacak olup, bu yapılan açıklamalar doğrultusunda ülkemizde vergi inceleme
sürecinde mükellef hakları konusunda eksiklerin neler olduğu tespit edilerek, bu
eksikliklerin giderilmesi için yapılması gereken mevzuatsal değişiklikleri
önerilecektir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-08T06:23:22Z
No. of bitstreams: 1
312-6920-10243658.pdf: 1176823 bytes, checksum: 9e5f546147f5917de28cce9f67031362 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Denetim
Veri incelemesinde mükellef hakları
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/2735
2022-02-23T01:00:18Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikay, Ferdi
Kavaklı Demir, Ezgi
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Anabilim Dalı
2022-02-22T06:15:37Z
2022-02-22T06:15:37Z
2020
2020
http://hdl.handle.net/11684/2735
Paternalizm, toplumun sosyal refahını sağlamak amacıyla devletin otoritesini kullanması şeklinde ifade edilmektedir. Paternalist devlet, erdemsiz mallar olarak nitelendirilen alkollü içecekler, sigara, uyuşturucu ve tütün ürünleri gibi sağlığa zararlı mal ve hizmetlerin tüketimini azaltma gayesiyle birtakım politikalar geliştirmektedir. Bu politikalar çerçevesinde kamu müdahalesi aracı vergiler ve yasal düzenlemeler yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, birey ve toplum sağlığını olumsuz etkileyen maddeler olarak nitelendirilen erdemsiz mal ve hizmetlerin paternalistik devlet anlayışı çerçevesinde gerçekleştirilen kamusal müdahaleler ile kontrol altına alınıp alınamayacağı incelenmektedir. Çalışmada genel olarak erdemsiz malların piyasalaşma sürecine kamu müdahalelerinin ne ölçüde dahil olduğu ve vatandaşların bu müdahaleleri nasıl tanımladığı ele alınmaktadır. Çalışmanın ampirik kısmında 107 ülkenin verileri derlenerek kamu müdahale endeksi geliştirilmiştir. Sonrasında müdahale derecesine göre gruplandırılan ülkeler arasında sigara kullanım sıklığı, politikalara uyum ve müdahale aracı olarak vergilerin kullanımı başlıklarında bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir.
Elde edilen bulgulara göre müdahalecilik düzeyleri farklı ülkeler itibariyle sigara kullanım düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Değişik ülkelerde yaşayan bireylerin zararlı ürünlerle mücadele bağlamında geliştirilen politikalara uyum düzeyleri ise müdahalecilik indeksi yüksek olan gruplarda daha fazladır. Bunun yanında müdahalecilik indeksi düşük olan ülke gruplarında “günah vergileri” olarak adlandırılan ve erdemsiz mallar üzerinden alınan vergilerin diğer ülkelere göre çok düşük olduğu görülmektedir. Yine düşük müdahalecilik indeksine sahip ülkelerde sigara fiyatı içerisindeki vergi oranı diğer ülkelerden ilgi çekici ölçüde azdır. Nitekim en düşük müdahalecilik düzeyine sahip olan ülke grubunda fiyat içerisindeki vergi oranı yaklaşık %18 iken, en yüksek müdahalecilik düzeyine sahip ülke grubunda ise bu oran yaklaşık %50 civarındadır. Bu bulgular paternalist müdahalelerin bireylerin erdemsiz malları kullanım tasarrufları üzerinde etkili olmadığını ancak kurulan ödül-ceza mekanizmasının sosyal refahı artıracak doğrultuda işlediğini ortaya koymaktadır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-02-21T08:19:48Z
No. of bitstreams: 1
482-6890-TEZ.pdf: 1249142 bytes, checksum: 1959c825d50a55d4b417148299fbfda6 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Paternalizm
Erdemsiz mallar ve kamu müdahalesi: paternalist devlet anlayışı çerçevesinde ampirik bir değerlendirme
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4175
2022-08-06T00:01:05Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Çelikay, Ferdi
Bıçaksız, Almina Derya
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , Maliye Anabilim Dalı
2022-08-05T05:20:19Z
2022-08-05T05:20:19Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4175
21. yüzyılda yaşanan gelişmelerle birlikte hız kazanan göç hareketliliği, dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ciddi bir sorun niteliğindedir. Günümüzde göç ve beraberinde yaşanan sosyal problemlerin çözümüne ilişkin aktif ve makul programlar yürütülmesi, farklı alanlarda inceleme konusu haline gelmiştir.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak gerçekleştirilen sosyal harcamalar ile iç göç arasındaki ilişkinin varlığını irdelemektir. Bu kapsamda, Türkiye’deki 26 istatistiki bölge birimi açısından (İBBS 2) 2010-2019 dönemini kapsayan sosyal harcamalar ve göç verileri ile oluşturulan veri seti ile ampirik analiz gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda öncelikle bölgelere göre göç yoğunluğu indeksi geliştirilmiş ve bağımsız örneklem t-testi uygulanmıştır. Yapılan analiz ile yoğun şekilde göç alan ve göç veren yerleşim yerleri arasında gelir koşulları ve sosyal harcamalar itibariyle farklılık olduğu belirlenmiştir. Daha sonra değişkenler arasında kısa ve uzun dönemli etkileşimi belirleyebilmek için dinamik panel veri analizinden yararlanılmıştır. Nihayetinde çalışmanın temel odak noktası sosyal harcamalarda yaşanacak değişikliğin kısa ve uzun dönemde göç üzerinde ne gibi etkileri olduğunu belirlemektir. Elde edilen bulgulara göre sosyal harcama yoğunluğu ile bölgelere göre alınan göç arasında uzun dönemde pozitif yönlü bir ilişki vardır. Buna karşılık verilen göç arttıkça sosyal harcamaların kamu harcamaları içerisindeki payı uzun dönemde azalmaktadır. Dolayısıyla sosyal harcamalar uzun dönemde göç hareketliliğini artırmaktadır.
viii
Elde edilen bir diğer bulgu, bölgesel düzeyde yapılan sosyal harcamaların ve özellikle gelir ile istihdam koşullarının bölgelere göre göç yoğunluğu üzerinde küçük de olsa farklılıklara neden olduğudur. Elde edilen sonuçlara göre göç veren yerler itibariyle istihdamı ve geliri artırıcı önlemlerin alınması zorunludur. Nihayetinde sosyal harcamalar bireylerin karşılaştıkları olumsuz koşulları onarıcı fonksiyon üstlenmektedir. Gelir artırıcı ve istihdam yaratan politikalar ise göçün önlenmesinde önemli rol oynayacaktır
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-18T07:17:09Z
No. of bitstreams: 1
4-7274-10401863.pdf: 1428978 bytes, checksum: 7f4950e903c3494da559a9b03415d6ca (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
İç Göç
Sosyal harcamalar ile göç arasındaki ilişkiler üzerine bir araştırma: Türkiye örneği
masterThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/4234
2022-08-09T00:01:53Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Tekin, Ahmet
Tolkun, Sema
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , Maliye Anabilim Dalı
2022-08-08T05:40:51Z
2022-08-08T05:40:51Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/4234
Dünyadaki teknolojik dönüşüm ekonomideki sistemlerin, kurumların ve bireylerin iş yapma biçimlerini değiştirmiştir. Özellikle dijital sistemlerin ve araçların süratle gelişmesi, hayatın birçok alanında değişimi zorunlu kılmaktadır. Kamu gelirlerinin elde edilmesi, harcanması, yönetilmesi ve denetlenmesi gibi konularında bu değişimlerden etkilenmesi kaçınılmazdır. Teknolojik gelişmelere paralel olarak mali sistem içerisinde bulunan unsurların bu değişimi hızlı bir şekilde benimsediği ve gelişmelere uyum sağlamaya çalıştığı gözlemlenmektedir.
Kamu kaynaklarının en önemli unsuru olan verginin amaçlarına ve tarafların haklarına en uygun biçimde elde edilmesi vergi güvenliğinin tesisine katkı sağlayacaktır. Vergi teorisi ve uygulamalarının bütün boyutlarıyla uyumlu bir şekilde çalışan vergi güvenlik araçları günümüz dijital vergi uygulamalarının odak noktasını oluşturmaktadır.
Bu çalışma kapsamında Türk Vergi Sistemi'nde dijital dönüşüm ve vergi güvenliğinin etkinliği üzerindeki rolü incelenmiş, oluşturulan bir model aracılığıyla ampirik bir araştırma yapılmıştır.
Birinci bölümde vergi güvenliği ve vergi sisteminin dijital dönüşümüne dair kavramsal çerçeve incelenmiştir. İkinci bölümde Türk Vergi Sistemi'nde dijital dönüşümün vergileme sürecinde vergi güvenliğine etkisi ile bağlantılı konular
v
hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde Türk Vergi Sistemi'nde dijital dönüşüm ve vergi güvenliğinin etkinliği üzerindeki rolü hakkında ampirik bir araştırma yapılmıştır. Araştırma modeli olarak Birleştirilmiş Teknoloji Kullanım ve Kabullenme Teorisi'ne göre uyarlanmış nicel araştırma yönteminden faydalanılmıştır. Belirlenen hipotezleri test etmek için geliştirilen anket Eskişehir ilinde faaliyette bulunan 418 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir tarafından cevaplandırılmıştır. Excel programına aktarılan cevapların analizinde SPSS 24.0 istatistik programı kullanılmıştır. Analiz sonuçlarının oluşturulan hipotezleri desteklediği görülmüştür
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-18T13:02:11Z
No. of bitstreams: 1
25-7309-10410029.pdf: 6147916 bytes, checksum: 72dbb786fd1b68e2feb435b143558b51 (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Vergi Güvenliği
Türk vergi sisteminde dijital dönüşüm ve vergi güvenliğinin etkinliği üzerindeki rolü: ampirik bir araştırma
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3199
2022-06-15T00:01:36Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Ferhatoğlu, Emrah
Karadağ, Mesut
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , Maliye Anabilim Dalı
2022-06-14T13:23:29Z
2022-06-14T13:23:29Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/3199
Daimi işyerine kazanç atfedilmesi, uluslararası vergi hukukun en tartışmalı ve ve en eski konularından birisidir. Yabancı teşebbüsler, kaynak ilkesi gereği, faaliyette bulundukları ülkelerde yalnızca daimi işyerleri aracılığı ile elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilebilirler. Bu bakımdan, kaynak devlette bir daimi işyerinin bulunup bulunmadığı, eğer daimi işyeri bulunuyorsa ona atfedilecek kazancın belirlenmesi kaynak devlet tarafından alınacak vergi tutarını doğrudan etkilemektedir. Bu durum, aynı zamanda ikamet devletinin vergi gelirlerini de etkilemekte, hatta kurumların vergi planlama stratejilerinin de gözden geçirilmesine sebep olabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında daimi işyerine kazanç atfedilmesine ilişkin yaklaşımlar, bir tarafında kaynak devleti, bir tarafında ikamet devleti ve bir tarafında da özellikle çok uluslu şirketlerin içinde bulunduğu mükellef gruplarının yer aldığı bir mücadeleye konu olmaktadır. Bu mücadelede devletlerin ve mükelleflerin dışında, OECD gibi uluslarüstü organizasyonların da konuya yaklaşımı ve çalışmaları belirleyici olabilmektedir. Bu çalışmada daimi işyeri kavramının tanımı, gelişimi, uluslararası vergi hukuku ile devletlerin içi hukuku arasında nasıl ilişki kurulduğu, özellikle dijitalleşme ile birlikte gelişen yeni iş yapma modelleri karşısında devletlerin vergilendirme yetkilerinin kaynak ve ikamet devleti olarak nasıl etkilendiği gibi hususlar ile OECD Yaklaşımı olarak bilinen OECD’nin 2010 yılında yayınladığı Rapor’da bulunan hususlara yer verilmiştir.
iii
Diğer taraftan, Türk vergi hukukunda daimi işyerine kazanç atfedilmesi konusu da çalışmamızın odak noktalarından birisini oluşturmaktadır. Türkiye’nin iç hukukunda daimi işyerine kazanç atfedilmesi, dar mükellef kurumların vergilendirilmesi konusuna denk gelmektedir. Türk vergi hukukunda daimi işyerine ilişkin düzenlemeler OECD ülkelerine kıyasla daha dar kapsamlı ve geliştirilmesi gereken düzenlemeler olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca, çalışmada Türkiye’nin taraf olduğu vergi anlaşmalarında daimi işyerine kazanç atfedilmesine ilişkin kuralların Model Anlaşmalardan ve birbirlerinden hangi hususlarda farklılaştığı da inceleme konusu yapılmıştır.
Son olarak, bu çalışmada, OECD Yaklaşımı ile getirilen düzenleme ve değişiklik önerilerinin OECD Model Vergi Anlaşması ve genel olarak anlaşma hukukuna etkilerine ve daimi işyerine kazanç atfedilmesine ilişkin sorunların çözümünde yeterli olup olmadığına değinilmiştir
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-20T13:22:06Z
No. of bitstreams: 2
74-7304-12334444.pdf: 1502287 bytes, checksum: 4df4269038b28ecd82d755505237ba5c (MD5)
74-7304-12334444.pdf: 1502287 bytes, checksum: 4df4269038b28ecd82d755505237ba5c (MD5)
tur
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
Kurumlar Vergisi
Türk ve uluslararası vergi hukukunda daimi işyerine kazanç atfedilmesi
doctoralThesis
oai:openaccess.ogu.edu.tr:11684/3203
2022-06-15T00:02:07Z
com_11684_120
com_11684_16
com_11684_2
col_11684_132
Topuz, Seher Gülşah
Obiero, Wilkista Lore
ESOGÜ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , Maliye Anabilim Dalı
2022-06-14T13:28:04Z
2022-06-14T13:28:04Z
2021
2021
http://hdl.handle.net/11684/3203
This paper consists of three essays on the relationship between public debt, income inequality, and growth. The first article examines the nonlinear effect of public debt and internal debt and economic growth in Kenya using the Smooth Transition Regression (STR) model and data for the period 1970-2018. The results of this study indicate that a U-shaped relationship exists between public debt and growth and between internal debt and growth. The threshold levels of public debt and internal debt are 33.29% and 17.3115% respectively. These results provide evidence that economic growth will increase in Kenya above a certain level of debt. The second article examines the relationship between inequality and public and internal debt in Kenya based on the ARDL model and data for the period 1970-2018. Toda Yamamoto causality analysis is also conducted following the ARDL model. The findings of this study imply that both public debt and internal debt exacerbate inequality in Kenya. The Toda Yamamoto test results indicate a unidirectional causal relationship from internal debt to inequality and from inequality to public debt. The third article explores the causal relationship in public debt, economic growth, and income inequality relationship for 11 SSA countries including Kenya for the period 1980-2018. For this purpose, Konya (2006) panel causality test approach based on SUR estimation is used. The findings show that there is at least a unidirectional causal relationship between public debt and inequality for nine countries, between inequality and growth for four countries and between growth and debt for four countries. Empirical results also imply that the relations between the relevant variables in the Sub-Saharan African countries may vary according to the characteristics of these countries
Submitted by Kaner Ulusoy (kaneru26@gmail.com) on 2022-04-21T05:56:06Z
No. of bitstreams: 1
80-7382-10401327.pdf: 1476305 bytes, checksum: 70c6ec3b56c15debd74279a7f0e14e42 (MD5)
eng
ESOGÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü
info:eu-repo/semantics/openAccess
ARDL
Three essays on debt, income inequality and economic growth
masterThesis